Osmanlı'da gedik, inhisar (tekel) ve imtiyaz esasına dayanan askerî, idarî, hukukî ve iktisadî anlamlar ifade eden bir terimdir. Gedik kelimesinin Osmanlı'daki bazı kullanım alanları: Esnaf ve zanaatkârlık: Ticaret ve zanaatla uğraşma yetkisi veya imtiyazı. Askeri alan: Savaşçı sınıfından sayılmadığı halde terfi ederek zâbit olabilen topçu ve kale muhafızları gibi askerî sınıfların kadroları. İdari alan: Osmanlı sarayında belirli bir görev ve imtiyaz. Gedik hakkının özellikleri: Esnaf için kredi aracı: Esnaf, elindeki gediği rehin edebilir ve tüccardan veresiye aldığı mala karşılık gösterebilirdi. Dükkân açma yetkisi: Bir kişi, çıraklıktan ve kalfalıktan yetişip açık bir ustalık makamına geçmeden ve gedik imtiyazı belgesi sahibi olmadan dükkân açarak sanat ve ticaret yapamazdı. Gedik hakkının kaldırılması: İstanbul'daki gedikler, 16 Şubat 1328 (1912) tarihli bir kanunla kaldırılmıştır. Tanzimat'ın ilanıyla birlikte inhisar usulleri kaldırılmış ve ticaret ve sanayinin serbestliği usulüne geçilmiştir.