Dananın kuyruğu kopmak deyimi, bir hikayeye dayanır. Geçmişte düzenbaz ve yalancı bir adam, esnafa borç vermediği halde vermiş gibi gözükerek onların aleyhine dava açar, şahitler ve kadıya rüşvet vererek davayı kazanır ve haksız kazanç elde edermiş. Bir gün, kasabanın sözü geçen bir adamı hakkında dava açmış ve kadıya rüşvet olarak bir dana göndermiş. İşin tadının kaçtığını anlayan kadı, her iki danayı getirtip mahkemenin avlusuna bağlatmış. Kadı, makamına kurulup herkesin önünde şunları söylemiş: > “Bu davayı görmek için uzun zaman vicdanımla savaştım. Ben adalet için çalışırım. Gelin görün ki iki taraf da evime birer dana göndermiş. Şimdi kimin haklı, kimin haksız olduğunu danalara bakıp anlayalım.” Avludaki danalar, kuyruklarından birbirine bağlanmış ve kuyruk altlarına neft sürülerek hayvanlara birer diken batırılmış. Kadı bağırarak, “Kimin danasının kuyruğu koparsa. O taraf haksız çıkacak ve adalet yerini bulacak. Kısa bir çekişmeden sonra sahtekarın getirdiği dananın kuyruğu kopmuş ve hayvan, can acısıyla sokağa fırlamış. Bu hikayeye göre, "dananın kuyruğu kopmak" deyimi, gizli gizli süren bir anlaşmazlığın patlak vererek ortaya çıkması veya korkulan bir sonucun gerçekleşmesi anlamına gelir.