Up kelimesi İngilizce'de birçok farklı anlamda kullanılabilir: Yukarı: "The elevator goes up when you press its buttons" (Asansör, düğmelerine basınca yukarı gider). Uyanık: "I've been up since 6 AM this morning" (Sabah 6'dan beri uyanığım). Tamamlanmış: "The building will be up before June" (Bina, hazirandan önce tamamlanmış olacak). İstekli: "We are up for an afternoon full of dancing and singing" (Dans ve şarkıyla dolu bir akşama hazırız). Çalışmakta: "The website is up again" (Web sitesi tekrar çalışıyor). Tükenmiş: "Time is up, please hand in your tests" (Süre doldu, lütfen sınavlarınızı teslim edin). Artırmak: "We need to up the prices this month" (Bu ay fiyatları artırmalıyız). Yükseliş: "Last up in the Bitcoin price was incredibly high" (Bitcoin fiyatındaki son artış inanılmaz yüksekti). Up kelimesi ayrıca birçok phrasal verb'de de kullanılır: Cheer up: Neşelendirmek. Break up: Ayrılmak. Give up: Vazgeçmek. Clean up: Temizlemek. Wake up: Uyanmak. Daha fazla kullanım örneği için aşağıdaki kaynaklara başvurulabilir: novakid.com.tr; lingusta.com.tr; tureng.com; etkilipratikingilizce.com.