• Buradasın

    Contempt ne demek?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Contempt kelimesi İngilizce'de birkaç farklı anlamda kullanılabilir:
    1. Hor görme, aşağılama, küçümseme: Birine veya bir şeye saygı duymama veya onaylamama hissi 12. Örnek cümle: "He feels that wealthy people regard him with contempt because he is poor" (Zengin insanların onu fakir olduğu için küçümsediğini düşünüyor) 2.
    2. Hukukta: Mahkemeye veya kurallara saygısızlık, itaatsizlik 13. Örnek cümle: "He was held in contempt for his outbursts during the trial" (Duruşma sırasındaki taşkınlıkları nedeniyle mahkemeye itaatsizlik ettiği kabul edildi) 2.
    3. Genel anlamda: Bir şeyin önemsenmemesi, aldırmama, umursamama 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

      Yanıtı değerlendir

      5 kaynak

      1. remzihoca.com
        1
      2. britannica.com
        2
      3. limasollunaci.com
        3
      4. zargan.com
        4
      5. lexwall.com
        5

    Konuyla ilgili materyaller

    Contemptible ve contemptuous ne demek?

    "Contemptible" ve "contemptuous" kelimeleri farklı anlamlara sahiptir: 1. Contemptible: Bu kelime, bir şeyin veya birinin küçümsenmeyi veya hor görülmeyi hak ettiğini ifade eder; aşağılık veya değersiz olarak kabul edilir. 2. Contemptuous: Bu kelime, birine veya bir şeye karşı küçümseme veya alay etme duygusunu veya ifadesini tanımlar; saygısız ve aşağılayıcı bir tutumu belirtir.
    5 kaynak

    Contemptuous ne için kullanılır?

    "Contemptuous" kelimesi, küçümseyici, aşağılayıcı ve tepeden bakan bir tutumu ifade etmek için kullanılır. Bu kelime çeşitli bağlamlarda kullanılabilir: - Sosyal bağlam: Başkalarına saygı göstermeme veya onları dikkate almama durumunu tanımlamak için. - Hukuki bağlam: Mahkemeye veya memurlarına karşı saygısız davranışı ifade etmek için. - Edebiyat ve sanat: Bir karakterin diğerlerini küçümsemesini veya alaycı bir şekilde tasvir edilmesini belirtmek için. Örnek cümleler: - "The politician's contemptuous remarks about his opponents stirred controversy" (Politikacının rakiplerine yönelik küçümseyici sözleri tartışmalara yol açtı). - "She gave him a contemptuous look, clearly expressing her disapproval" (Kadın ona küçümseyici bir bakış attı, açıkça onaylamadığını belirtti).
    5 kaynak