Yazeka
Arama sonuçlarına göre oluşturuldu
Concession kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir:
- İmtiyaz, ayrıcalık, taviz: Örneğin, "We solved the problem by mutual concessions" (Sorunu karşılıklı tavizlerle çözdük) 24.
- Kabul, itiraf: "He used concession, not confrontation, to maintain industrial output" (Endüstriyel üretimin devamı için meydan okumak yerine taviz verdi) 3.
- İndirim, vergi veya gümrük indirimi: "Admission is 4 pounds with concessions for children under the age of 10" (10 yaş altı çocuklar için giriş ücreti 4 pound olarak indirimli) 1.
- Ruhsat, yetki belgesi: "He got the beer concession at the ball park" (Beyzbol sahasında bira imtiyazı aldı) 2.
- Büfe, stand: "They opened up an ice-cream concession by the beach" (Sahilde bir dondurma büfesi açtılar) 1.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: