1800'lü yıllarda İstanbul, tarihi dokusu ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken bir şehirdi. Bazı özellikler: Dolmabahçe Sarayı: 1856 yılında Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilen saray, Osmanlı'nın Batı'ya açılan kapısı olarak görülüyordu. Galata Kulesi: Yangın gözetleme kulesi olarak kullanılan kule, İstanbul'un ticaret hayatının merkezi olan Galata'da yer alıyordu. Ayasofya: Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından 537 yılında inşa edilen yapı, Osmanlı döneminde camiye dönüştürülmüştü. Üsküdar: Mihrimah Sultan Camii ve çevresindeki pazar yerleriyle canlı bir semtti. Kadıköy: Hareketli bir ticaret merkezi olup, dar sokakları ve ahşap evleriyle dikkat çekiyordu. Ayrıca, dönemin önemli ressamlarından Ivan Ayvazovski'nin çizimlerinde de 1800'lü yılların İstanbul manzarası tasvir edilmiştir.