• Buradasın

    17. yüzyılın sonundaki gelişmeler dikkate alınırsa Osmanlı Devleti'nin 18. yüzyılda hangi politikaları izlemesi beklenir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    1. yüzyılın sonundaki gelişmeler dikkate alındığında, Osmanlı Devleti'nin 18. yüzyılda izlemesi beklenen politikalar şunlardır:
    • Topraklarını koruma ve barış politikası: 1699'daki Karlofça Antlaşması'ndan sonra Osmanlı Devleti, kaybettiği toprakları geri alma çabasından vazgeçip elindeki toprakları koruma politikasına yönelmiştir 14.
    • Avrupa'yı örnek alan ıslahatlar: Osmanlı Devleti, Avrupa'dan geri kaldığını kabul etmiş ve yapılan ıslahatlarda Avrupa'yı örnek almaya başlamıştır 14.
    • Diplomatik ilişkiler: Avrupalı devletlerle diplomatik ilişki kurma zorunluluğu hissetmiş, bu amaçla Avrupa'nın önemli başkentlerinde daimi elçilikler açmıştır 14.
    • Denge politikası: Avrupalı büyük devletlerin aralarındaki çıkar çatışmalarından yararlanmaya çalışarak denge politikası uygulamaya başlamıştır 14.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    17 ve 18 yüzyıl Osmanlı siyasi tarihi kaça ayrılır?

    17. ve 18. yüzyıl Osmanlı siyasi tarihi, iki ana döneme ayrılır: 1. Gerileme Dönemi: 1699'daki Karlofça Antlaşması ile başlayıp 1792'deki Yaş Antlaşması'na kadar süren dönemdir. 2. Islahat Dönemi: 1718'deki Pasarofça Antlaşması ile başlayıp 1730'daki Patrona Halil İsyanı'na kadar süren Lale Devri'ni içerir.

    17. yüzyılda Osmanlı'da neler yaşandı?

    17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanan bazı önemli olaylar şunlardır: Ekonomik ve askeri zayıflık: 1593'teki Osmanlı-Avusturya Savaşı, ekonomik ve askeri zayıflığa yol açtı. İsyanlar: Celali ve Yeniçeri isyanları gerçekleşti. Toprak kayıpları: Erivan ve Bağdat, Safevilerden alındı, ancak Karlofça Antlaşması (1699) ile geniş toprak kayıpları yaşandı. Eğitim ve yönetimdeki bozulmalar: Beşik Ulemalığı sistemi ortaya çıktı, ilmiye sınıfı bozuldu ve devlet yönetiminde bozulmalar yaşandı. Islahatlar: Avrupa örnek alınarak bazı ıslahatlar yapıldı. Bu yüzyılda Osmanlı, Avrupa'daki Rönesans ve Reform gibi gelişmeleri takip edemedi ve "Hasta Adam" olarak anılmaya başlandı.

    18. yüzyıl sonu 19. yüzyıl başında Osmanlı Devleti'nde hangi gelişmeler yaşandı?

    18. yüzyıl sonu ve 19. yüzyıl başında Osmanlı Devleti'nde yaşanan bazı gelişmeler şunlardır: Toprak Kayıpları: 1829'da Yunanistan, 1878'de Sırbistan, Karadağ ve Romanya, 1908'de Bulgaristan ve 1913'te Arnavutluk Osmanlı'dan ayrıldı. Islahatlar: Tanzimat Fermanı (1839), Islahat Fermanı (1856) ve I. Meşrutiyet'in ilanı (1876) gibi önemli reformlar gerçekleştirildi. Ekonomik ve Sosyal Değişimler: Özel mülkiyet fikri ortaya çıktı, demiryolları hizmete girdi, posta teşkilatı kuruldu ve ilk resmi gazete Takvim-i Vekayi yayımlandı. Askeri Islahatlar: Yeni ordular kuruldu (Sekban-ı Cedid, Eşkinci Ocağı, Asakir-i Mansure-i Muhammediye), Yeniçeri Ocağı kaldırıldı ve askeri okullar açıldı (Mekteb-i Harbiye, Mekteb-i Tıbbiye). Yönetimsel Değişiklikler: Divan kaldırılarak yerine nazırlıklar (bakanlıklar) kuruldu ve memurlara maaş bağlandı.

    17 ve 18 yüzyıllarda Osmanlı'nın batı ile ilişkileri nasıldı?

    17. ve 18. yüzyıllarda Osmanlı'nın Batı ile ilişkileri şu şekilde özetlenebilir: Askeri ve diplomatik ilişkiler: Osmanlı, Avrupa'ya karşı barış politikası izlemeye başlamış, denge siyaseti uygulamıştır. Ticari ilişkiler: 18. yüzyılın başlarından itibaren Batılı tüccarların Osmanlı topraklarındaki ticari faaliyetleri artmıştır. Reformlar: Osmanlı, Batı'nın üstünlüğünün farkına varmış ve Avrupa'dan askeri ve idari alanda teknik destek alarak modernleşme çabalarına girişmiştir. Elçilikler: 18. yüzyılın sonunda Londra, Paris, Berlin ve Viyana'da kalıcı elçilikler açılmıştır. Bu dönemde Osmanlı, Avrupa'daki gelişmeleri yakından takip ederek Batı'dan diplomatik ve teknik deneyimler kazanmaya çalışmıştır.

    18. ve 19 yüzyıllarda Osmanlı Devleti'nin siyasi sosyal ve ekonomik durumu nedir?

    18. ve 19. yüzyıllarda Osmanlı Devleti'nin siyasi, sosyal ve ekonomik durumu şu şekilde özetlenebilir: Siyasi Durum: 1699 Karlofça Antlaşması ile ilk toprak kaybı yaşanmıştır. 19. yüzyılda toprak kayıpları artmış ve bağımsız ülkeler kurulmuştur (Yunanistan, Sırbistan, Bulgaristan vb.). Merkezi otorite zayıflamış, âyânlık sistemi güçlenmiştir. Sosyal Durum: Batılı yaşam tarzı zengin ve bürokratik ailelerde görülmüştür. Kadın-erkek ilişkileri eski hayat biçiminden uzaklaşmış, burjuva aile tipi etkili olmuştur. Hızlı ve plansız göçler nedeniyle asayiş sorunları ve çarpık kentleşme ortaya çıkmıştır. Ekonomik Durum: 19. yüzyılda dış borçlanmaya gidilmiştir. 1838 Balta Limanı Antlaşması ile Osmanlı ekonomisi Avrupa'nın açık pazarı haline gelmiştir. Yabancı sermaye, altyapı yatırımlarına yönelmiş, sanayi alanında gelişme sağlanamamıştır. Kapitülasyonlar ve Avrupalı devletlerin sömürgecilik faaliyetleri, Osmanlı'nın sanayileşme çabalarını olumsuz etkilemiştir.

    17. yüzyıl Osmanlı ayaklanmaları nelerdir?

    17. yüzyıl Osmanlı ayaklanmalarından bazıları şunlardır: Celali isyanları. Abaza Mehmet Paşa'nın isyanı. Vardar Ali Paşa'nın isyanı. Kara Haydaroğlu ve Katırcıoğlu'nun isyanları. Şam bölgesindeki isyanlar. Ayrıca, 1656'da gerçekleşen Çınar Vakası (Vakayi Vakvakiye) da bu dönemde yaşanan önemli olaylardan biridir.

    18 ve 19 yüzyıl Osmanlı Devleti arasındaki farklar nelerdir?

    18. ve 19. yüzyıl Osmanlı Devleti arasındaki bazı farklar şunlardır: Askeri ve İdari Islahatlar: 18. yüzyılda III. Selim döneminde Nizam-ı Cedid (Yeni Düzen) ordusu kurulmuş, 19. yüzyılda ise Vaka-i Hayriye ile Yeniçeri Ocağı kaldırılmış ve Asakir-i Mansure-i Muhammediye adlı yeni bir ordu oluşturulmuştur. Ekonomik Durum: 18. yüzyılda Osmanlı ekonomisi, Sanayi İnkılabı ve kapitülasyonlar nedeniyle zayıflamış, 19. yüzyılda ise sanayi ve ticaret alanında ıslahatlar yapılmıştır. Islahatların Kapsamı: 18. yüzyılda ıslahatlar genellikle orduyla sınırlı kalmış, 19. yüzyılda ise yönetim, ekonomi, eğitim ve hukuk alanlarında geniş çaplı ıslahatlar gerçekleştirilmiştir. Milliyetçilik Hareketleri: 19. yüzyılda Osmanlı Devleti, milliyetçilik fikrinin etkisiyle çözülme sürecine girmiş, azınlıklar kendi milli devletlerini kurmak için isyan etmiştir. Anayasa ve Parlamento: 19. yüzyılda ilk anayasa (Kanun-u Esasi) kabul edilmiş ve ilk parlamento açılmıştır.