• Buradasın

    Türkiye'nin Kültürel Mirası: Boğatepe ve Beyşehir Gezi Programı

    youtube.com/watch?v=TFvGVv1rmAo

    Yapay zekadan makale özeti

    • "Gezelim Tozalım Türkiye" formatında bir gezi programı. Sunucu, Yusuf abi, Mehmet abi, Hatip İsmail Efe gibi yerel rehberler ve kültürel miras uzmanlarıyla birlikte Türkiye'nin çeşitli köşelerini keşfediyor.
    • Video, Boğatepe köyündeki 1880 yılında inşa edilen peynir müzesinden başlayarak Beyşehir'deki tarihi eserlere, Anadolu'daki eski kapılar koleksiyonuna ve Eşrefoğlu Camii'ne kadar uzanan bir gezi turu sunuyor. Program boyunca tarihi eşyalar, kültürel değerler ve yerel ürünler hakkında bilgiler paylaşılıyor.
    • Videoda ayrıca Beyşehir'deki yerel ürünler (bal, tulum peyniri, turşu) tanıtılıyor, Eşrefoğlu Camii'nin mimari özellikleri detaylı olarak anlatılıyor ve Anadolu'daki eski kapıların yapılış teknikleri hakkında bilgiler veriliyor. Program, yerel kültürden örnekler olarak tekerleme şarkıları ve bir şarkı performansı ile sona eriyor.
    00:39Gezelim Tozalım Türkiye'de
    • Program "Gezelim Tozalım Türkiye'de" başlıyor ve Türkiye'nin güzelliklerini, renklerini ve seslerini paylaşacak.
    • Türkiye'nin dört bir köşesinde bir tur yapılacak.
    01:19Boğatepe Köyü ve Kültürel Çeşitlilik
    • Boğatepe köyünde soğuk hava var ve köyde peynir müzesi bulunuyor.
    • Köyde Gürcistan kökenliler, Azeriler ve diğer gruplar bulunuyor, bu çeşitlilik köyde birlik içinde yaşamanın bir parçası.
    • Köydeki muhtar, üç farklı ittifakla muhtarlık yapmış ve dil, ırk ayrımı yapmadan tüm çevre köyleriyle ilişkiler kurmuş.
    04:35Boğatepe Peynir Müzesi
    • Boğatepe Peynir Müzesi, 1880 yılında İsviçreli bir iş adamı tarafından peynir üretimi için inşa edilen bir bina olarak kullanılıyor.
    • Müze, peynir kültürünü geçmişten gelecek nesillere taşımak için Birleşmiş Milletler desteğiyle kurulmuş.
    • Müzede peynirin tarihçesi, eski fotoğraflar, peynir üretiminde kullanılan aletler ve kaybolan peynir türleri sergileniyor.
    07:04Peynir Üretim Aletleri
    • Müzede sütten kaymağı ayıran tabaklar, eski yoğurt kapları ve peynir kalıpları sergileniyor.
    • Kalıpların içinde inek figürleri var ve yaklaşık 80-90 yıllıktır.
    • Ekmek teknesi, sütü taşımak için kullanılan "şort", yayık makinesi ve süt ısıtma kazanları gibi çeşitli aletler sergileniyor.
    11:23Eski Malzemeler ve Defterler
    • Müzede eski bir buzdolabı sergileniyor, köyde elektrik gelmeden önce kullanılmış.
    • 120-130 yıllık el yapımı bir buzdolabı, mayalı mayayı muhafaza etmek için kullanılmış.
    • Köydeki ilk süt alan insanların defterleri, herkesin verdiği sütün miktarı yazılı olarak sergileniyor.
    14:46Müzik ve Programın Devamı
    • Programın başında bir şarkı seslendiriliyor.
    • Sunucular daha önceki bölümlerde Beyşehir'e uğradıklarını ve bazı objeleri anlattıklarını belirtiyor.
    • Bugün de Yusuf abi ile yeniden buluşacaklar ve ondan yeni objeler hakkında bilgi alacaklar.
    17:41Ekmek Yapımı Aletleri
    • Hamur yoğurmak için kullanılan bir alet gösteriliyor.
    • Ekmek açmak için kullanılan farklı yörelerde "söfrä", "sent" veya yuvarlak/dörtgen şeklindeki aletler bulunuyor.
    • Ekmek teknesi ve ekmek yapım süreci anlatılıyor.
    18:54Çıkık ve Okka Kantar
    • Anadolu'nun her yerinde kullanılan, el marifetiyle iplik büken "çıkık" aleti tanıtılıyor.
    • Çıkık ile ince veya kalın iplik yapılabiliyor ve ihtiyaca göre çorap veya kilim öreniyor.
    • Osmanlı okka kantarı gösteriliyor ve nasıl kullanıldığı anlatılıyor.
    20:43Beyşehir ve Taşköprü
    • Beyşehir'in su kenarında, göl ile bir dere ağzında muhteşem bir yapı olan Taşköprü bulunuyor.
    • Taşköprü, 1908-1914 yılları arasında Konya valisi Avlanyalı Ferit Paşa'nın sadrazam olmasından sonra Osmanlı'nın ilk sulama projesi olarak yapılmış.
    22:43Çeyiz Sandıkları
    • Eskiden her eve gelin olan kızlara verilen çeyiz sandıkları gösteriliyor.
    • Çeyiz sandıklarının içinde bohça, özel eşyalar, dantel dokumalar, kraliçeler, yastık başları, yün çoraplar ve takılar bulunuyor.
    • Sandıkların çeşitleri var: aynalı, sevgili, motifli ve yöresel olarak her yörenin kendine has motifli sandıkları bulunuyor.
    24:23Sandıkların Günümüzdeki Kullanımı
    • Sandıklar yöreye göre değişiklik gösteriyor: bazıları el işçiliği, oyma, metal parçalar ve çakma boyamalarla süsleniyor.
    • Günümüzde sandıklar meraklılar için dekoratif bir unsur olarak televizyon sehpası veya yatak kenarına konuluyor.
    • Programın amacı yeni nesilin bu objeleri tanımalarını sağlamak ve kültürle ilgili bilgi edinmelerini sağlamaktır.
    25:57Anadolu Kapıları
    • Anadolu'da kapının kısa olması, odaya girerken yaşlılara saygı gösterme amaçlıdır; kapı kısa olduğu için insan eğilerek girer.
    • Camilerde ve tekkelerde de kısa kapılar bulunur, içeride yaşlılar oturur ve kapı küçük olduğu için girerken saygı gösterilir.
    • Kapıların genellikle katran, meşe veya kestane gibi dayanıklı ağaçlardan yapıldığı, bazı kapıların yüzelli yaşında olduğu belirtiliyor.
    27:39Kapıların Özellikleri
    • Kapıların üstünde nakışlar ve oymalar bulunur, kapılar kök boyayla boyanır ve doğal renkler kullanılır.
    • Kapıların muhafızı Yusuf abi, kapıları koruduğu ve kıymetini bilenlerle paylaştığı için teşekkür ediliyor.
    • Anadolu'da bu tür zenginliklerin varlığı seyircilere gösterilerek bilgilendirme yapılmaktadır.
    29:54Programın Devamı
    • Mevsim bitse de soğuklar devam ediyor ve bir sonraki konum olarak Kefke Kerpe'ye gidileceği belirtiliyor.
    • Programda İbrahim adlı kişinin şarkı söylemediği için seyircilerin üzüldüğü ve ona şarkı söylemesi istendiği anlatılıyor.
    • Programda çeşitli konular ele alınıyor, sanatçıların orijinal isimleri hakkında bilgiler paylaşılmaktadır.
    38:04Beyşehir'de Eski Eşyalar
    • Beyşehir'de gezip tozma yaparken eski bakırlar arasında gezinti yapıyorlar.
    • Süzgeç ile erişte yapılıyor, süzülen erişte tereyağında karıştırılıp servis ediliyor.
    • Gümüş ve ıbrık, Anadolu'da gelinlikte yer alan eşyalar olup, gümüş abdest alma için, ıbrık ise suyu saklamak için kullanılıyor.
    39:53Eski Eşyaların Kullanımı
    • Yoğurt eriği, sabah tarlaya giden erkekler için hanımlar tarafından hazırlanıyor.
    • Eskiden ekim biçmeye giderken kaygana yapılıyordu, zenginlerin kayganaları içi daha fazla olurdu.
    • Topcuk gibi leğenler yüz yıllık olup, abdest alırken ökkeyi ayağa koyarak kirli suya bulaşmaması için kullanılıyor.
    42:48Abant'da Yerel Ürünler
    • Sonbaharda Abant'ta güzel ürünler satan Pembe Acar adlı bir anne ile tanışıyorlar.
    • Anne, ıhlamur ve peygamber çiçeği taçları satıyor, taçları beş liraya satarak Abant'a elli senedir geliyor.
    • Mevsim değiştiğinde köyden ayva, tarhana, nohut, fındık ve çiçekler getiriliyor.
    46:38Eşrefoğlu Camii
    • Gezip tozma devam ederken Beyşehir'de Eşrefoğlu Camii'ne gidiliyor.
    • Eşrefoğlu Camii'nde güzel bir deneyim yaşanıyor ve caminin güzellikleri paylaşılacak.
    47:17Eşrefoğlu Camii'nin Tarihi
    • Eşrefoğlu Camii, Beylikler döneminde Eşrefoğlu Beyliği tarafından yaptırılmıştır.
    • Cami ve beylik, Eşref Bey'in oğlu Seyfettin Süleyman Bey'in ismiyle anılmaktadır, çünkü oğul hem beyliği kurmuş hem de camiyi yaptırmıştır.
    • Caminin ana giriş kapısı, Selçuklu mimarisini yansıtan muhteşem bir kapı olup, üzerinde mukarnaslar ve Arapça kitabe bulunmaktadır.
    49:03Caminin Yapım Tarihi ve Vakfiyesi
    • Caminin vakfiyesinde, caminin yanındaki bedesten, arkasındaki hamam, kale kapısı ve bağışlanan arsalar hakkında bilgi bulunmaktadır.
    • Caminin başlangıç tarihi 1296 (Hicri 696) olarak belirtilmiş, bitiş tarihi ise 1299'dur, yani üç yılda tamamlanmıştır.
    • Vakfiyenin sonunda, cami ayakta kaldığı sürece beşte biri mütevellilik olarak evlat ve torunlarına bırakılacağı, geriye kalan beşte dördünün ise caminin giderlerine kullanılacağı belirtilmiştir.
    51:43Sultan Mahfili ve Önemi
    • Sultan mahfili (bey mahfili veya hünkar mahfili) ilk defa Hz. Osman döneminde Hazreti Nebi camisinde yapılmıştır.
    • Sultan mahfilinin amacı, halifelerin ve devlet adamlarının rahat bir şekilde namaz kılabilmeleri ve camiden ayrı bir yerde namaz kılabilmeleri için yapılmıştır.
    • Eşrefoğlu Beyliği döneminde de Seyfettin Süleyman Bey'in yaptırdığı bu mahfilde hem namaz kılmak hem de önemli kararlar almaktan ve istişare sohbetlerini yapmaktan kullanmıştır.
    54:08Caminin İç Yapısı ve Kar Deposi
    • Caminin ortasında, cemaatin namaz kıldığı alanın tam ortasında büyükçe bir çukur bulunmakta, bu yerde taş duvar etrafı vardır.
    • Bu alan ilk yapılışta Selçuklu genelinde devam eden dış avlu yerine sembolik bir iç avlu olarak yapılmıştır.
    • 1941 yılına kadar bu alan kar deposu olarak kullanılmış, damdaki kar buraya sürünerek depolanmaktaydı.
    55:03Caminin Mimarisi ve Korunması
    • Camide toplam 48 sütun (42 erkek, 6 bayan) ve yaklaşık 480'ye yakın kiriş bulunmaktadır.
    • Sedir ağacı gemi gövdesi yapımında ve Firavunların sarayları ve tapınaklarında kullanılmıştır.
    • 2009 yılında yapılan bilimsel araştırmada, kar deposu kullanılmaması nedeniyle ağaçlarda kurum ve çatlamalar tespit edilmiş, 2010 Ekim ayında İsparta Orman Fakültesi'nden bir heyet gelerek numune alınmış ve nem aletleri kullanılması önerilmiştir.
    57:01Caminin Minberi
    • Caminin minberi kündekari tekniğiyle yapılmış olup çivi ve tutkal kullanılmamış, tamamen ceviz ağacından imiş.
    • Minberin kapısının üst kısmındaki aynalık kısımda labirent benzeri bir şekil ve mali yazı stiliyle yazılar bulunuyor.
    • Minberin kapısının sağ ve sol etrafında Ayetel Kürsi işlemiş, inek kemerinin köşelerinde ise minberi yapan ustanın ismi (Ameli ve Isa) yer alıyor.
    59:00Minberin Özellikleri
    • Minberin kapısının alçak olması, imamların huzura çıkarken eğilerek çıksın diye tasarlanmış, saygı ve tevazu amaçlı.
    • Minberin kapıları şişmanlamasın diye zayıf yapılmış, Peygamber'in "az ye, az uyuz, az konuş" hadisi hatırlatılıyor.
    • Minberlerde basamak sayısı dini açıdan bir gereklilik değil, cemaati daha rahat bir şekilde hitap etmesi için değişebiliyor.
    1:01:19Gurbe ve Kabara
    • Gurbe'de de çivi kullanılmamış, güneş ışınları ve yıldızlar şeklinde kabara motifleri bulunuyor.
    • Kabara, güneş ışınlarını sembolize ediyor ve etrafındaki şekiller yıldızlar ve gezegenleri temsil ediyor.
    • Gurbe'de tamamen gökyüzü canlandırılmış, kesim ve kündekari tekniği uygulanmış.
    1:03:18Mihrap
    • Mihrap Selçuklu çinisi tekniğiyle yapılmış, küçük parçacıklar kesilmiş ve bin dereceye yakın fırınlarda fırınlanmış.
    • Mihrap, o tarihten kalan Selçuklu mihrapları içerisinde çini oranında yüzde doksanı olan tek mihrap.
    • Mihrabın ikinci bordüründe Kur'an-ı Kerim'den Al-i İmran suresinden dört ayet bulunuyor.
    1:05:02Mihrapın Detayları
    • Mihrap nişinde sekiz kollu bir yıldız bulunuyor ve farklı yorumlara sahip: Selçuklu yıldızı, Süleyman Peygamber'in mührü, cennetin sekiz kapısı, Anadolu ve 24 Türk beyliği veya bir günün 24 saati.
    • Mihrapta hırsızlık olayı yaşanmış, balyozla patlatılan kısımlar boyayarak çini benzetilmiş.
    • Kubbe Selçuklu mimarisi yansıtıyor, tek kubbeli olup sırlı tuğla ve çinli kaplama ile kaplı.
    1:06:44Kubbe ve Son
    • Kubbenin tepe noktasında beş kollu bir yıldız var ve yıldızın kolları arasında Kufi yazıyla Muhammed ve dört halifenin isimleri yazılmış.
    • Kubbede Ayetel Kürsü ve devamındaki ayetler yazılmış.
    • Video, Beyşehir şehir pazarına giden bir gezintiyle sonlanıyor.
    1:08:11Beyşehir'de Tarım Ürünleri
    • Konuşmacılar yeşil feslikan ve Konya domatesi hakkında bilgi alıyor.
    • Domates bahçelerde ve tarlarda yetiştiriliyor.
    1:08:48Beyşehir Balı
    • Bal satıcısı, balın kilosunun otuz milyon lira olduğunu ve Beyşehir'in kendi balı olduğunu belirtiyor.
    • Kekik balı dağların malı olarak tanımlanıyor.
    • Balın kalitesini anlamak için rengi ve akıcılığı incelenmesi gerektiği, süzülen balın kaliteli olduğu söyleniyor.
    • Şekerli balın tehlikeli olduğu ve balın kilosunun on milyon lira altında satılmaması gerektiği vurgulanıyor.
    1:11:00Peynir ve Keçi Balı
    • Tulum peynirinin keçi derisinde beslendiği, derinin suyunun süzülmesini sağladığı belirtiliyor.
    • Keçi balı hakkında bilgi alınıyor; keçinin yediği otlardan üretilen balın şifalı olduğu söyleniyor.
    • Keçi balının Beyşehir Üzümlü'de bulunabileceği belirtiliyor.
    1:13:54Peynir Tulumları
    • Beze tulumların yedi lira olduğu ve normalde çuval torbaları kullanıldığı anlatılıyor.
    • Teknolojinin değişmesine rağmen organik anlamda eski usulün daha doğru olduğu vurgulanıyor.
    • Siverek tulumun da var olduğu belirtiliyor.
    1:14:31Ekşi Tekerlemesi
    • Bal satıcısı Ziya ile tanışılıyor ve fotoğraf çekimi yapılıyor.
    • "Ekşi, ekşi, eski ekşi" tekerlemesi söylenmeye çalışılıyor.
    1:16:24Turşu Yapımı
    • Bir kadın ve oğlu turşu yapımı hakkında bilgi veriyor.
    • Turşu yapımında malzeme temizleniyor, sapları kesiliyor ve tuzlu suya konuluyor.
    • Bu turşun bir yıl yaşaması gerektiği belirtiliyor.
    1:21:11Müzik Performansı
    • Sunucu "düzdedir yar düzdedir, yar zülüfün yüzdedir" sözlerini söyleyerek bir şarkı sunuyor.
    • "Nice güzeller sevdim hala gönlüm sendedir" sözleriyle şarkı devam ediyor.
    • "Burası Adıyaman, seni sevdiğim zaman" sözleriyle Adıyaman'a atıfta bulunuluyor.
    1:22:35Program Kapanışı
    • Sunucu izleyicilere "bugün de sizin için gezdik tozluk" diyerek programı özetliyor.
    • Haftaya aynı gün ve saatte kanalda görüşmek üzere veda ediyor.
    • İzleyicilere "güzel ülkeyi, Anadolu'yu, Türkiye'yi gezip tozmaya gayret etmelerini" hatırlatıyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor