Buradasın

Bilim, Felsefe ve Din Üzerine Kapsamlı Bir Sohbet

youtube.com/watch?v=jgwqCxSQHRY

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, bir sunucu ve Caner Bey adlı beyin cerrahı uzmanı arasında geçen, bilim, felsefe ve din konularını ele alan bir sohbet programıdır. Konuşmacılar arasında ayrıca Ertan ve Erhan adlı kişiler de bulunmaktadır.
Video, Big Bang teorisi ve evrenin başlangıcı ile başlayıp, beyin yapısı, bilinç, evrim ve yaratılış kavramları, Kur'an'daki bilimsel açıklamalar, İslam dünyasının bilim tarihindeki rolü ve gelecekteki teknolojik gelişmeler gibi konuları ele almaktadır. Sohbet, bilimsel bulgularla dini inançlar arasındaki ilişkiyi, sahte bilim ve dini satan tarikatları eleştirerek ve astral seyahat iddialarını tartışarak devam etmektedir.
Videoda ayrıca beyin nöronlarının frekansları, düşüncelerin nasıl okunabileceği, yapay zeka, kuantum bilimi ve algı yönetimi gibi modern bilimsel konular da tartışılmaktadır. Konuşmacılar, Türkiye'nin kendi "cyber vatanı" olması gerektiğini ve neuroscience'un önümüzdeki on yıl boyunca önemli bir alan olacağını vurgulamaktadır.

Big Bang Konusuna İnanma: Konuşmacı Big Bang konusuna inanmadığını belirtiyor.
Big Bang'den önce bir şeyin olmadığına ve Big Bang'den sonra 13-14,5 milyar yıl geçtiğine inanmadığını ifade ediyor.
Big Bang'den önce bir şey vardı ve bu konu hakkında tartışmalar başladığını söylüyor.
00:56Bilim ve İlim Arasındaki Fark: Bilim deneye dayanır, ondülandır, yanlışlanabilir ve ayıklanabilir, dogmayı delil kabul etmez.
İlim dogmayı delil kabul eder, lineer gider ve hakikatin peşindedir.
Bilim doğrunun peşindedir, bugün doğru olan yarın yanlış olabilir, her doğru hakikat değildir.
01:48Kur'an'daki Big Bang İddiası: Konuşmacı, Big Bang'den önce bir şey vardı diyerek Kur'an'daki Enbiya Suresi 30. ayeti gösteriyor.
Ayette "Biz arz ve sema bitişikti, onu ayırdık" ifadesi bulunuyor.
Bilim de Big Bang'i toplu iğne başı büyüklüğündeki enerji birikiminin patladığını ve helyum, hidrojen, karbon gibi elementlerin ortaya çıktığını iddia ediyor.
02:51Materyalist Felsefenin Big Bang'e İtirazı: Materyalist felsefe tarih boyunca evrenin ezeli olduğunu savunmuştur.
Evrenin başlangıcı varsa, büyük patlatıcı vardır ve onu bir ortaya çıkaran vardır fikrine götürür.
Arthur Eddington gibi iyi fizikçiler bile evrenin bir başlangıcı olduğu fikrini iğrenç bulmuşlardır.
04:03Big Bang'in Ateizme ve Panteizme Cevabı: Evrenin bir başlangıç tarihi varsa, evren ezeli ana unsur olamaz.
Big Bang fikri sadece ateizme değil, panteizme de bir cevaptır.
Panteizm, evrenin kendisi tanrı olduğunu ve var olan her şeyde tanrıdan bir zerre olduğunu savunur.
06:10Zamanın Ezeli Mi Yoksa Sonradan mı Oluşmuş?: Zaman konusunda bugünkü fizikçiler hala tartışıyorlar.
Teorik fizikçiler zamanın ezeli olduğunu, eğer zaman ezeliyse Big Bang yoktur kabul ediyorlar.
Deneysel fizikçiler bunu kabul etmiyorlar çünkü laboratuvara sokmadıkları şeyi kabul etmiyorlar.
07:51Evrenin Yaşı ve Bilim Tarihi: Konuşmacı, Hubble sabiti ile hesapladığı evrenin yaşının 28 ile 30 milyar yıl olduğunu, ancak James Webb teleskobundan alınan bilgilerle yapılan hesaplamalarda son olarak 27 milyar yıl olduğu tespit edildiğini belirtiyor.
Galileo'nun "dünya dönüyor" demesi nedeniyle idam edileceği, ancak arkadaşı Beller Mino'nun kardinal olması sayesinde kurtulduğu anlatılıyor.
1600 yılında Bruno'nun yakılması, Kur'an'daki "Veş şemsu tecili müstekarr lehadarike tektir" ayetine dayanarak gerçekleşmiş, o zamana kadar dünya merkezli bir evren düşünülüyordu.
10:36Bilim Adamları ve İnançları: Konuşmacı, Newton'un tesise inanmadığını ve Cambridge Trinity Koleji'nin başına geçirilmemesinin sebebinin üçlemeyi reddettiği için olduğunu belirtiyor.
Newton'un kurşundan altın yapma çalışmaları yaptığını, kurşun zehirlenmesine uğradığını ve hocasının kitabını çaldığını söylüyor.
Leibniz'in Alman, Higgens'in Descartes'ın talebesi, Spinoza'nın 1623'te doğduğu ve Amsterdamlı Higgens'in Satürn'ün halkalarını bulduğu belirtiliyor.
12:48Leibniz ve Newton Arasındaki Tartışma: Leibniz'in Pascal'ın iki işlemli hesap makinesini dört işleme çevirdiği ve İngiliz hükümeti tarafından akademi üyesi tayin edildiği anlatılıyor.
Leibniz'in 1670'li yıllarda diferansiyelleri yayınladığı, ancak integral türev hesabı yayınını yapmadığı ve bunu Newton'a ait olduğunu iddia ettiği belirtiliyor.
Mahkemede Newton bilirkişi tayin edilmiş ve Newton'un "bu çalışma Newton'a aittir" diyerek Leibniz'i mahkemeye vermediği anlatılıyor.
14:50Evrenin Yaşı ve Işık Yorgunluğu: Konuşmacı, parçacıkların hızının değiştiği ve bu duruma parçacık yorgunluğu denildiğini, bu fizik kaisi olduğunu belirtiyor.
İbnu'l-Hayse'nin optik sisteminde ışının objeye çarpar gelip gözümüze geldiği hesaba göre, ışığın parçacığı foton olduğu ve fotonun da yorulduğu anlatılıyor.
Konuşmacı, ışık yorgunluğunu hesaplayarak evrenin yaşının 14,5 milyar çarpı iki yani 28-30 milyar yıl olduğunu bulduğunu söylüyor.
17:11Karar Verme Süreci: Bilinç, irade ve zeka konuları ele alınıyor.
Beyindeki nöronların karar verme sürecinde glia hücrelerinin de desteğini aldıkları belirtiliyor.
Son yapılan çalışmalarda glia hücrelerinin de karar verme sürecinde "şunu şöyle yapsak daha iyi olur" dediği öğrenildiği anlatılıyor.
17:36Konnektom ve Bilimsel Buluşlar: Konnektom, son onbeş yılda dünyada yapılan üç önemli bilimsel buluştan biridir.
Brad Taily 2014 yılında Nature'da konnektom, lannikia ve epigenetik konularını yayınlamıştır.
Epigenetik, genlerin çevresel faktörlerle etkilenerek yeni bir ağ oluşturduğunu göstermiştir.
18:47Beynin Yapısı ve İşleyişi: Beyinde yaklaşık 80-100 milyar nöron bulunur ve her biri binlerce bağlantı yapar.
Beyin matematiği "evet" ve "hayır" üzerine kurgulanır ve beyinde asla hiyerarşi yoktur.
Her nöron kendi başına bir beyindir ve karar verir, ancak karar oy birliğiyle çıkar, aksi takdirde anarşi ortaya çıkar.
20:12Beynin İşlem Hızı: Beyin hücreleri saniyede 10 üzeri 16 işlem yapabilir.
Beyin, farkında olmadan bile çevredeki olayları algılar.
Kur'an'da zaman kavramı farklı şekillerde ifade edilmiştir: 24 saat bin yıla, 50 bin yıldır ve 5 bin yıldır.
22:01Karar Verme Süreci: Karar verme sürecinde beyin, nöronlar arasında "evet" ve "hayır" şeklinde istişare yapar.
Beynin ortasında korpus kallozum adı verilen bir yapı vardır ve bu yapı iki lobu birleştirir.
Epileptik durumlarda korpus kallozum kesildiğinde "split brain" (ayrık beyin) sendromu ortaya çıkar.
23:51Bilinç ve Akıl: Beyin, iki ayrı bilgisayar gibi çalışır ve birleşip tek bir bilgisayar gibi davranabilir.
Bilinç, irade ve zeka, nöronlar arasında istişare ve tartışma sonucu ortaya çıkar.
Yapay zeka, beyindeki matematiksel hareketliliğin ortaya çıkması sonucu ortaya çıkmıştır.
25:30Bilim ve İnanç: İnsan yaratılış itibariyle Allah'ı akıl yolu ile bulabilir.
Einstein dindar bir insandı ve Spinoza'nın tanrısına inanıyordu.
Einstein 1955 yılında aort anevrizması nedeniyle ameliyat olmayı reddedip ölmüştür.
28:09Atom Teorisi ve Bilim Adamları: Bohr, atomun etrafındaki elektronların yörüngeleri üzerine çalışmış ve Kopenhag Okulu'nun başı olarak kabul edilir.
Bilim tarihinde Thomson, Rutherford ve Poling gibi bilim insanları birbirinin talebesi olarak yer almıştır.
Linus Poling, DNA üzerine çalışmış ve atomun ortasında proton, etrafında elektron bulunduğunu, proton sayısı kadar elektron olduğunu belirtmiştir.
29:20Bohr'un Atom Teorisi: Bohr'a göre her elektronun ayrı bir yörüngesi vardır ve her turda farklı bir yörünge ortaya çıkar.
Bohr, elektronların birbirine çarpmaması konusunda "Tanrı zar atmaz, her şeyin düzenini yapar" diyerek inançlı bir yaklaşım sergilemiştir.
Bilim, bazı beyinleri inceliyor ve bu beyin incelemeleri bugünkü konuşmaların temelini oluşturuyor.
30:18Beyin İncelemeleri ve Bilim-Din İlişkisi: Corpus colozum'daki bağlantı sayısı ikiyüz milyon olup, 1990'lı yıllarda ancak otuz-kırk beyin incelenmiştir.
Konuşmacı, bilim ve din konusunu anlatmak istiyor ve ayette ve bilimde nasıl olduğunu açıklamak istiyor.
Konuşmacı, beyin incelemelerinde silvian fissür adı verilen bölgede araştırmalar yaptığını belirtiyor.
31:39Beyin Çalışması: Konuşmacı, "Yaylı Tambur" adlı bir çalışmasını gösteriyor ve bu çalışmanın beyin üzerine yapılan bir çalışma olduğunu belirtiyor.
Çalışma, beyindeki nöronlar arasındaki bağlantıların nasıl çalıştığını gösteriyor.
32:07Beyin ve Nöronların Farklılığı: Her beyin bir diğerine farklıdır, on binlerce beyin ameliyatı yapılsa bile hiçbir beyin bir diğerine benzemez.
Patch clem teknik yöntemi ile her bir nöronun içerisine elektrot yerleştirerek nöronların çalışması incelenmiştir.
Bir milimetreküplük beyin dokusunu incelemek için sekiz ay harcanmıştır ve her bir beyin dokusunun aynısı olmadığı görülmüştür.
34:12Kur'an ve Bilim İlişkisi: Kur'an matematik kitabı, fizik kitabı veya bilim kitabı değildir, ancak içinde edebiyat, fizik, kimya ve matematik gibi birçok konu bulunmaktadır.
Kur'an'ı okumak, sadece okumak değil, öğrenmek, anlamak, öğretmek, yaşamak ve yazmaktır.
Kur'an'ı anlamaya çalışmak gerekir, çünkü bin dörtyüz seneden beri sadece okuyup geçilmiştir.
35:19Kur'an'daki Bilimsel Bilgiler: Kur'an-ı Kerim'de insanın yaratılışı ile ilgili ayetler bulunmaktadır.
Kur'an'da erkekte bel kemiğinden, kadında göğüsten yaratılış anlatılmaktadır.
Kur'an'da kopyalama ve klonlama konuları da bulunmaktadır.
36:51İnsanın Yaratılışı: Bilimsel olarak Big Bang patlamasından sonra morötesi ışınlar oluşmuş, hidrojen ve oksijen birleşerek su haline gelmiştir.
Bilim insanın nasıl yaratıldığını anlatır ancak neden yaratıldığını bilmez.
Kur'an'da insanın alemlere katkı sağlamak için yaratıldığı belirtilmektedir.
39:11Kök Hücreler ve Doğum Süreci: Su molekülünden bir kök hücre meydana gelmiş, bu kök hücre beyin hücresi olarak başlamıştır.
Kök hücre ayrılıp kalp, karaciğer, böbrek gibi organları oluşturmuştur.
Doğum anında bebek, annenin beynine frekans göndererek memelere süt göndermesini, doğum kanalını açmasını ve rahimdeki baskıyı artırmasını istemektedir.
44:00Kur'an'da Canlıların Yaratılışı: Enbiya suresinin 30. ayetinde "canlı olan her şeyi bir sudan yarattık" ifadesi yer alıyor.
Canlıların oluşumunda önce prekaryot (iç elemanları olmayan hücre) oluşuyor, sonra DNA, RNA ve protein gelişiyor.
Nur suresinin 45. ayetinde "bir canlı olan her şeyi sudan yarattık, onlardan bir kısmı karın üstünde, kimisi iki ayak üzerine, kimisi dört ayak üstünde yürür" deniliyor.
47:09Kur'an'da Klonlama ve Evrim: Günümüzde somatik hücreden klonlama yapılıyor, Kur'an'da ise Ali İmran suresinin 59. ayetinde "Adem halekahu min türabin" (Adem'i türabdan yarattı) ifadesi bulunuyor.
Nisa suresinin 1. ayetinde "Ey insanlar, Allah sizi tek bir nefisten yarattı, o nefisten dişisini, dişisinden erkeğini yarattı ve onlardan çoğalttı" deniliyor.
Darwin'in kitabının 428. sayfasında "bir canlı diğer canlıdan, o canlı bir başka canlıdan" ifadesi yer alıyor ve ilk canlıyı "kreacher" (kral) olarak tanımlıyor.
51:16Süreç Kavramı ve Evrim: Allah'ın bir şeyi yarattığı kavramı, günümüzde süreçle yaratmış olması gerektiği düşünülmemektedir.
İnsanlar, kendileri ve etrafındaki canlılar için süreçle yaratılmaya rağmen "Allah yarattı" demekte sorun görmemektedir.
İlk insan türünün ortaya çıkması için bir süreç varsa, bu süreç isterse Australopithecus, Yavan, Africanus veya Homo sapiens sapiens olsun, sorun olmaz.
52:39Yaratılış Süreci ve Evrim: İlk kedi, köpek, at ve insan türlerinin ortaya çıkışının gerisinde bir süreç olması sorun değil, çünkü maymunlar da farklı bir kökten geliyor.
İnsanın maymunsu olması ve onların daha geriden memelilere gitmesi, tarla faresine veya benzer şeylere gitmesi sorun değil.
Topraktan yaratma kavramı, yediğimiz besinlerin temelde toprağa dayandığını ve her an çamurdan oluştuğumuzu gösteriyor.
54:08Kur'an'da Çamurdan Yaratılma: "İlk insan çamurdan yaratıldı" ifadesi yeterli değil, Kur'an çamurdan yaratılma ile ilgili bütün insanların oluşumunu toprakla, suyla ve çamurla ilişkilendiriyor.
Yediğimiz yiyeceklerin hammaddesi temelde toprağa dayanıyor ve biz her an çamurdan oluşuyoruz.
Ara evrede kabak ve tavuk gibi canlılar oluşuyor, bu da bizim bedenimizde kabak ve tavuğun değişime uğraması anlamına geliyor.
55:14Evrim ve Yaratılış İlişkisi: Kabak ve tavuğun değişime uğraması olduğumuz halde rahatsızlık hissetmiyoruz, benzer şekilde tarihsel süreçte farelerle, maymunlarla, sincaplarla, ineklerle ortak bir hayat ağacının dallarında ilişkili olmaktan sıkılmamalıyız.
Darwin'in dediği gibi "büyük hayat ağacının dalları" olarak tüm canlıların ortaklığıyla ilgili bir hayat görüşü, Allah'ın yaratması açısından muazzam bir güzellik sunuyor.
Fizikte "hiçbir şey yoktan var edilemez" kuralı var, ancak okaliptüs gibi küçük bir çekirdeğin 250-300 tonluk bir ağaç olması gibi olaylar da var.
56:50Bilim ve Yaratılış: Bilim "nasıl" konusunda açıklama yapar, ancak "niçin" konusunda açıklama yapamaz.
Biyoloji yasası DNA sarmalının nasıl replika olduğunu, kimya yasası iki hidrojen ve bir oksijenin nasıl birleşip su olduğunu açıklar.
Bilim yasaların işleyişini anlatır, ancak neden biz suyun ortaya çıkacağı potansiyelin olduğu bir evrendeyiz sorusunun cevabı fiziğin içinden verilemez, bunun en iyi açıklaması bilinçli, kudreti yüksek, ilmi yüksek bir güç tarafından yaratıldı.
58:57Bilimin Doğası ve Değişkenliği: Fiziğin, kimyanın ve biyolojinin yasaların işleyişini tarif etmesi, yasaların neden var olduğunu açıklaması değildir.
Bilim değişken bir disiplindir ve bin yıl önceki düşünce ile bugünkü düşünceyi bir tutamazsınız.
Aristo'nun düşüncesi Kalile'ye gelinceye kadar ağırlık ve demir örneğiyle açıklanıyordu, ancak deney yapılmadan bu açıklamalar sorgulanmalıydı.
1:00:29Ebubekir Muhammed Zekeriyya Razi: Ebubekir Muhammed Zekeriyya Razi (865-925) "deneylenmeyen ve denenmeyen hiçbir şeye inanmıyorum" diyerek bilimsel yaklaşımın önemini vurgulamıştır.
Razi'nin "El-Havvi" adlı eserinde günlük tutmuş ve kendisi orşit (testislerde iltihap) olmuş, bu durumdan İbn-i Sina çok yararlanmış.
Razi'nin inançsız olması sebebiyle reddedilmediği, başhekim yapıldığı ve o dönemde Müslümanların bilim ve felsefede dünyanın önde gelen ülkeleri olduğu belirtilmiştir.
1:02:19İslam Biliminin Altın Çağı: Gazali (1111), İbn Rüşd (1098), Hayyam (1131), İbn-i Sina (1038) ve Biruni (1048) gibi önemli bilim insanları bu dönemde yaşamıştır.
Bilimin tarihinde Mezopotamya'dan Batı'ya, oradan İskenderiye'ye, İskenderiye Kütüphanesi'nin yakılması ve Hypatia'nın yakılması gibi olaylar yaşanmıştır.
Halife Me'mun zamanında Bağdat'ta 18 üniversite kurulmuş, Cabir bin Hayyam atomun parçalanabileceğini "El-Clasi" adlı eserinde söylemiştir.
1:04:24Bilimlerin Transferi: İslam bilimlerinin kitapları tercüme edilmiş, tercüme edenlere kitapların ağırlığınca altın verilmiştir.
Tercüme büroları Toledo ve Trabzon'da kurulmuş, Yahudiler tarafından tercüme ettirilmiş ve Batı'ya götürülmüştür.
Bu kitaplar 1400'lü ve 1600'lü yıllara kadar, aydınlanma çağına kadar Batı'da okutulmamıştır.
1:05:30Bilim Adamları ve Zihin Kontrolü: Hayyam büyük bir matematikçi olup, "Hayyam'ın kuralları" vardır ve Semerkant Han'ı Nasırhan'a "millet oyalansın diye şiir yazıyorsun" demiştir.
Cabir bin Hayyam atomun parçalanabileceğini söylemiş, ancak "ne Bağdat kalır ne Basra" diyerek atom bombasının olumsuz etkilerini öngörmüştür.
Programda zihin kontrolü konusu ele alınmış ve bu konunun ilerideki bir seri haline geleceği belirtilmiştir.
1:07:41Bilimsel Kaynaklar ve Bilimsel Yaklaşım: Konuşmacı, anlattıklarının her birinin bilimsel kaynağı olduğunu ve kaynaksız konuşmadığını vurguluyor.
Bilim dünyasında "fryer analizi" adı verilen bir yöntem kullanılıyor; bir olayın arkasına bakarak yarınını tahmin etmek.
Konuşmacı, Nature dergisinde yayınlanan bir çalışmada 800 kişide hangi nöronun hangi frekansla hangi düşünceyi üreteceği tespit edildiğini anlatıyor.
1:10:14Beyin ve Düşünce İlişkisi: Düşünce insanın istikametini belirler ve istenilen bir intihar girişimi de bu yöntemle yüklenebilir.
Herkesin DNA'sı farklıdır ve frekanslarla istenilen toplum, ırk, cins, millet yönlendirilebilir.
Telefonlar ve internet, kullanıcıların düşüncelerini okuyarak kişiselleştirilmiş reklamlar sunuyor.
1:11:35Beyin Cerrahisi Deneyimi: Konuşmacı, 45 sene önce Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Cerrahisi Kliniği'nde epileptik bir hastayı uyutmadan lokal anestezi ile beynini açıp elektrotlar yerleştirdiğini anlatıyor.
Ameliyat esnasında hasta ile konuşulabiliyor çünkü beyinde ağrı duyusu yoktur.
Konuşurken ve konuşmadan sadece düşündüğü zaman nöronların frekansları birbirine çok yakın.
1:14:35Gelecek Teknolojileri: Apple Vision Pro gibi gözlükler ve metaverse teknolojileri, insanların düşüncelerini okumak için gerekli olmayan bir çözüm sunuyor.
2050 yılına kadar Mars'ta bir milyon kişi istihdam edilecek ve bu teknolojiler sayesinde telefonlara ve televizyonlara gerek kalmayacak.
Lensler, Crispr-Cas yöntemi ile birlikte kayıt aracı olacak ve hologram olarak üç boyutlu görüntüler görülebilecek.
1:16:33Yapay Zeka Eğitimi: Konuşmacı, yapay zeka üniversitesi kurulması gerektiğini ve liselerde de yapay zeka bölümü açılması gerektiğini savunuyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde yapay zeka bölümü açılmış ve Ankara Üniversitesi, Gazi ve ODTÜ'nün birlikte nöron kurulmuş.
Konuşmacı, yapay zeka üniversitesi için müfredat hazırlamış ve bu konunun acil bir konu olduğunu vurguluyor.
1:18:00Bilim ve Teknoloji Alanlarının Önemi: Konuşmacı, neuroscience fakültesinin Nobel ödülü alacağını ve çalışkan, zeki çocukların fizik, kimya, matematik ve moleküler biyoloji alanlarına yönlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Kendi özel sanal vatanımızın, bulutumuzun, tedarik zincirimizin ve internetimizin olması gerektiği vurgulanıyor.
Virüslere karşı koruyucu tedbirler alınması, uluslararası devletlerin ahlaklı paylaşım yapması ve suikast yapanlara karşı cezzi tedbirlerin alınması gerektiği ifade ediliyor.
1:19:06İklim Değişikliği ve Cyber Vatan: İklim değişikliğinin önemli bir problem olduğu ve Norveç'teki tohum bankalarının iklim değişikliğinden etkilenmeyen bir bölgeye taşınması gerektiği belirtiliyor.
Mavi vatanımızın olduğu gibi cyber vatanımızın da olması gerektiği vurgulanıyor.
İnternet ahlakının olması gerektiği ve bunun uluslararası düzeyde ortak bir şekilde düzenlenmesi gerektiği ifade ediliyor.
1:19:55Teknolojik Gelişmeler ve Etik Sorunlar: Klon insan, bebek fabrikaları gibi teknolojik gelişmelerin yasaklanmasına rağmen denizaşırı ülkelerde ve gemilerde deneyler yapıldığı belirtiliyor.
NASA'nın eksem şartlarda yaşayabilen insanlar projesi olan OMIX projesi anlatılıyor.
Roger Penrose'un Nobel ödülü aldığı ve beyinle ilgili çizimleri gösteriliyor.
1:22:37Algı Yönetimi ve Bilim: Algı yönetiminin kullanılabilir ve kötüye de kullanılabilir olduğu, ancak vatanı yedeklemek gerektiği vurgulanıyor.
İnternet kesintisinin doktorların aspirin yazamaması gibi sorunlara yol açtığı belirtiliyor.
Kendi internetimizin, kendi sahibi vatanımızın, kendi iCloud'umuzun olması gerektiği ifade ediliyor.
1:23:26Yapay Zeka ve Eğitim Alanları: Yapay zeka üniversitesinin, nano nöro-kuant biyoloji fakültesinin, veri güvenliği fakültesinin ve yazılım mühendisliği fakültesinin kurulması gerektiği belirtiliyor.
Önümüzdeki on yılın neuroscience yılı olacağı ve bu yıl bile fizikte, kimyada ve fizyolojide neuroscience çalışmalarına Nobel verildiği ifade ediliyor.
Büyünün algı yönetimi olarak kabul edilebileceği, Kur'an'daki Hz. Musa ile büyücüler arasındaki örnekle açıklanıyor.
1:26:08Sahte Bilimciler ve Aldatma: Beyinle ilgili anlatılanların boş yere kullanılmaları ve insanların paralarının ve ümitlerinin bu sahte bilimciler tarafından alındığı belirtiliyor.
"Beyin bilim çalıştım", "nörobilim nörok", "nöro kuantum frekans ölçücüsüyüm" gibi tanımların sahte olduğu vurgulanıyor.
Frekans kelimesinin saniyedeki bir şeyin akışıyla alakası olmayan, kuantumla ilgili bir atıf olduğu ve bu tür sahte bilimcilerin insanları aldatması gerektiği ifade ediliyor.
1:28:45Sahte Bilim ve Dini: Bilimin sahtesi olduğu gibi dinin de sahtesi vardır ve bunların en tehlikelilerinden biri hem sahte bilim hem sahte dini aynı anda satanlardır.
Dünyadaki en meşhur sahte dini örneklerinden biri Saintoloji'dir ve Tom Cruise gibi ünlü kişiler bu dinin üyesidir.
Amerika'da tıp adamları bu tür sahte dini eleştirirken, sahte dini "din" olarak ilan ederek psikiyatrik yardım sözde yapıp milleti soyan adamlarına din adamı denilmiştir.
1:29:40Türkiye'deki Sahte Dini Örnekler: Türkiye'de frekans ölçüp milleti tedavi eden kuantum patlama, enerji, sıçrama, nörondan girme, pozitif yükleme gibi sahte dini uygulamalar yaygındır.
Her gün yeni televizyoncular bu saçmalıkları eleştirirken, tıp fakültesi önünden geçmeyenlerin muayene açtığı bir ortamda yaşıyoruz.
1:30:13Astral Seyahat İddiaları: Astral seyahat, bilinç yapısının bedeninden ayrılıp başka yerlere gidip algılamada bulunabilmesi olarak tanımlanmaktadır.
Astral seyahat iddialarını kanıtlayan bir deney yapılmamıştır; yan odaya bir obje koyup onun ne olduğunu söyleme gibi basit testler hiçbir zaman gerçekleştirilememiştir.
Amerikan ve Rus istihbaratı gibi ciddi kurumlar da astral seyahat konusunda araştırmalar yapmış ancak sonuç alamamışlardır.
1:32:44Astral Seyahatin Gerçekliği: Astral seyahat, lucid rüyalar gibi rüyada veya ayıkken kısmen rüyamsı şeyler görmek gibi zihinsel durumlarla ilişkilidir.
Astral seyahat iddialarını genellikle uyuşturucu almak veya hipnoz altındayken konuşulanlar değerlendirmektedir.
Bazı sahtekarlar astral seyahatle başka aleme gidip uçak düşürdüklerini iddia etmektedir.
1:34:09Beynin Kandırılabilirliği: Beyin kandırılabilir, kötü düşünmek kötü şeyin başına gelmesine neden olabilir.
Düşünceler önce nöronlarda oluşmadan önce frekanslar aleminde oluşur, sonra arşa çıkar ve dolanır gelir.
Düşünceler kişiliği etkiler, kelimeler sözlere dönüşür, sözler karaktere, karakter istikamete, istikamet akıbete, akıbet de kaderi oluşturur.
1:36:51Düşünce ve Sağlık: Bir insan düşüne düşüne kanser olabilir veya kanseri yenebilir çünkü düşünce immün sistemde etkilidir.
Moliskum kontagiozum gibi mikrobik hastalıklarda, kişinin iyileşeceğini düşünmesi nöronları konsantre ederek iyileşmeye yardımcı olabilir.
Meditasyon ve meditasyon gibi yöntemler beyini kontrol altına alabilir.
1:38:15Rüyalar ve Tasavvuf: Uyku bir seyahattir ve günümüzde rüyaları editleyebilme ve kaydetme teknolojileri bulunmaktadır.
Editlenen rüyadan sorumlu olunurken, spontan rüyadan sorumlu olunmaz.
Şeriat ve kanun fiiliyata bakarken, tasavvuf hissiyata da bakar; kötü düşünmek bile ceza verebilir.

Bilim, Felsefe ve Din Üzerine Kapsamlı Bir Sohbet

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir