Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Fatma Barbarosoğlu tarafından sunulan bu köşe yazısı, günümüz genç kuşağının tutumluluk ve cimrilik arasındaki farkı anlamasındaki zorlukları ele alıyor. Yazar, kendi geçmişinden örnekler vererek konuyu anlatıyor.
- Video, tutumluluk kavramının zaman içinde nasıl değiştiğini ve köylülerin şehirdeki durumunu inceliyor. Yazar, yamalı pantolonlar üzerinden tutumluluk günlerini anlatarak, dedesi ve Satı yenge gibi karakterlerin yaşam öykülerinden örnekler veriyor. Ayrıca, köylülerin şehirdeki olumsuz imajı, Kanuni Sultan Süleyman dönemindeki mürür tezkireleri ve modernleşme sürecindeki köylülerin durumu gibi tarihsel bağlamı da ele alıyor.
- Tutumluluk ve Cimrilik Arasındaki Fark
- Bağımsız devlet olmamızın ABD eliyle küresel güçler tarafından test edildiği ve endişenin iklimi ile imanın iklimi arasında salındığımız günlerde, genç kuşağa tutumluluk ile cimrilik arasındaki farkı anlatmakta zorlanıyoruz.
- Milenyum kuşağı 2001 krizine, 1970'lerin aşırı enflasyonist günlerine ve seferberlik günlerine dair bir şey bilmiyor.
- Tutumluluk eşittir cimrilik olarak zihinlere yerleşmesinin nedeni, birbiriyle itişip kakışan yarışma programları, sayfa haberlerini kanırtarak tekrar tekrar veren kuşak programları, sevgiyi ve ilgiyi alınan hediyenin ekonomik değeri üzerinden zihinlere yerleştiren dizi filmler, tarih dersini test sorusu çıkarılacak müfredata indirgeyen eğitim politikaları ve öğrencilerini hayata hazırlamak konusunda hiçbir sorumluluk almayan düz mantık öğretmenler.
- 01:01Tüketim Toplumuna Geçiş
- Malum tüketim toplumuna geçişimizin hikayesi 24 Ocak kararlarıyla Turgut Özal'ın mihmandarlığında gerçekleşti.
- O gün bugündür tutumluluk eşittir cimrilik olarak zihinlere yerleşti.
- Konuşmacı, geçmişin tutumluluk hikayesini yamalı pantolonlar üzerinden anlatmayı deneyeceğini belirtiyor.
- 01:26Yamalı Pantolonlar ve Tutumluluk
- Elli yaşını devirmiş olan Anadolu insanı, büyüklerin yamalı pantolon giydiği günleri hatırlamakta güçlük çekmeyecektir.
- Konuşmacının çocukluğunda kadife pantolonlar pazardan eve gelir gelmez maharetli nineler tarafından dizlerine yama vurulurdu.
- Rahmetli dedesi varlıklı bir adamdı, taşlı araziyi satın almış ve çorak araziyi meyvelerle coşturmuştu, ancak yeni aldığı pantolona yama vurduruyordu.
- 02:09Satı Yenge ve Tutumluluk
- Konuşmacı, dedesinin köyden geldiğini ve merhum Asım Kocabıyık'ın annesi merhum Satı Gelini ziyarete gittiğini anlatıyor.
- Satı Yenge, çocukluğunun en cömert ve en güler yüzü insanıydı.
- Oğlu Türkiye'nin sayılı zenginleri arasına girmiş olsa da, gençliğinin yokluğunu hiçbir zaman unutmadığı için kendisini zenginlerin değil, daima fakirlerin dünyasına ait kılmıştı.
- 03:01Seferberlik Yılları ve Tutumluluk
- Kahvaltı sofrasında Satı Yenge ve dedemin gençliklerini anışları karşısında konuşmacı şaşırmıştı.
- Yeniköy'de tanık olduğu masanın üzerindeki ekmek kırıntılarını parmaklarıyla toplayıp ağızlarına atarken, seferberlik yıllarından geven kazıp yedikleri günleri andılar.
- Dedem bunu her zaman yapardı ama misafir olduğu bir evde ev sahibesiyle birlikte yapmalarına konuşmacı şaşırmıştı.
- 03:54Köylü Kimliği ve Tutumluluk
- Satı Yenge, Yeşilköy gibi bir muhitte köylü olarak mı kabul görmüştü?
- Yeşilçam filmlerinde ve 1930'lu yılların romanlarında köylüler tekinsiz kimliklerdir.
- Köylülerin şehirde istenmemelerinin tarihi bir hayli eski, Kanuni Sultan Süleyman köylüler için şehir merkezine gitme izni olarak niteleyebileceğimiz mürür tezkireleri çıkartıyordu.
- 05:46Günümüz ve Tutumluluk
- Konuşmacı, yazıyı yazarken evde suyun bittiğini fark edip su siparişi verdiğinde, su istasyonunun sahibinin fiyat artışı üzerine tepki gösterdiğini anlatıyor.
- Ekonomi deyince tarım ürünlerini bile dışarıdan ithal ediyoruz, ekonomi nasıl düzelsin diye sordular.
- Rahmetli ninesi "mesuliyeti gelin etmişler de göveğe giren olmamış" derdi, 21. yüzyılda bile en uygun güvey olarak köylülerin görülmesi ilginç değil mi?