Buradasın

Cuma Sohbetleri: Dini Soru-Cevap Programı

youtube.com/watch?v=8cj9tOWtv8U

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Muhsin Bey'in sunuculuğunu yaptığı ve Necmettin Nur Saçan Hoca'nın konuk olduğu bir dini sohbet programıdır. Programda izleyiciler telefon arayarak çeşitli dini ve günlük yaşam konularındaki sorularını sorabilmektedir.
Programın ana konusu dini soruların yanıtlanmasıdır. İçerikte kulluk imtihanı, tesbih namazı, uyku sorunları, nikah, boşanma, aile ilişkileri, vefat, tövbe ve sahabelerin fedakarlıkları gibi konular ele alınmaktadır. Program boyunca izleyicilerden gelen sorular yanıtlanmakta ve hoca tarafından dini tavsiyeler verilmektedir.
Programda ayrıca Berat Kandili'nin önemi, Kur'an ayetlerinin yorumlanması, abdest alma kuralları ve çeşitli İslami konular hakkında bilgiler paylaşılmaktadır. İzleyicilerin kişisel sorunları (anne-baba ilişkileri, boşanma, çocuk esirgeme kurumu, kayınvalidelerle sorunlar) da programda ele alınarak dini ve psikolojik açıdan tavsiyeler sunulmaktadır.

00:19Cuma Sohbetleri'ne Hoş Geldiniz: Cuma Sohbetleri programına Necmettin Nur Saçan hocamızla birlikte hoş geldiniz.
Hocamız bu hafta Antalya'ya gitmiş ve izleyicilere selam göndermiş.
Programda kulluk imtihanı, Kur'an-ı Kerim'de geçen kulluk imtihan örnekleri ve izleyicilerin soruları ele alınacak.
02:58Tesbih Namazı Hakkında Bilgiler: Tesbih namazı, nafile ibadet olarak Allah'a yaklaşma yoludur ve sevabı farz ibadetten fazla olabilir.
Tesbih namazı dört rekattır ve her rekatta yetmişbeş defa "Sübhanallahi velhamdülillahi ve la ilahe illallahu allahu ekber" tesbihleri okunur.
Peygamberimiz, tesbih namazının günahların bağışlanmasına sebep olduğunu ve her gün bir defa kılınmasını tavsiye etmiştir.
10:31Tesbih Namazının Kılınışı: Tesbih namazı dört rekattır ve yalnız kılınabilir, ancak cemaatle kılınması da mümkündür.
Her rekatta önce "Sübhaneke" okunur, sonra on beş defa tesbihler okunur, ardından Fatiha ve Zammı sure okunur.
Ruku ve secde pozisyonlarında da tesbihler okunur, toplam dört rekatta üçyüz defa tesbihler okunur.
15:06Uyku Sorunu ve Telefon Görüşmesi: Kütahya'dan bir kişi telefonla görüşme yaparak uyku sorunu hakkında yardım istiyor.
Kişi gece rahat uyuyor ancak çocuklar okula gönderdikten sonra yorgun olup uyuyamıyor ve kendine gelemiyor.
Bu durum Ramazan ayında da yaşanıyor ve kişi uykusunda su içiyor, içki içiyor gibi tuhaf şeyler yapıyor.
16:36Uyku Sorununun Detayları: Kişi bu durumu kafasına çok takmadığını, taktıkça daha çok uğraşacağını ve böyle şeyler olacağını belirtiyor.
Gündüz tekrar yaptığı bu durum gece olmuyor, sadece gündüz ders çalışırken ve açık öğretim okurken yaşanıyor.
Kişi yatarken kendini odada başka yerlerde görüyor ve uyanamıyor, kendine "sen kendinde değilsin" diyerek kendini uyandırmaya çalışıyor.
17:36Uyku Sorununun Değerlendirilmesi: Hoca, yeme içme konusunda acıkmadan yemek yememeli ve tam doymadan kalkmalı olduğunu belirtiyor.
İbrahim Hakkı Hazretleri'nin "az ye, az uyu, az iç, ten mezbelesinden vazgeç derya" sözünü aktarıyor.
Gece normal insan uyumuşsa, gündüz tekrar uyuyacağım diye zorlamaya gerek olmadığını, vücut uyku ihtiyacını karşıladığını söylüyor.
19:32Uyku Sorununun Tuhaflıkları: Kişi kendine geldiğinde sesler duyduğunu ve odanın farklı yerlerinde olduğunu gördüğünü belirtiyor.
Bir defasında saçının uzunluğundan dolayı nefes alamadığını ve kendini yanında gördüğünü anlatıyor.
Bir defasında başörtülü bir kadının yanında oturduğunu, kadının kendisine "sakın kalkma ve yüzüne bakma" dediğini ve kendisini yatırdığını hissettiğini söylüyor.
20:32Uyku ve Karabasan Hakkında Bilgiler: Mide ihtiyacı kadar doyduğunda tekrar yemek yemek, mide ve bedenin sağlığını bozabilir.
Uyku ihtiyacı olunca uyumak gerekir, ihtiyaç olmadan zorla uyumak normal uyku olmaz.
Karabasan, bedenin uyuyor olmasına rağmen beynin uyanmış olması nedeniyle hareket edememe durumudur.
22:30Yemin Kefareti Hakkında Tavsiye: Öfke anında yapılan yeminler akıl yerinden gittiğinde doğru olmayabilir ve pişmanlık yaratabilir.
Yemin kefareti olarak on fakiri doyuracak miktarda para vermek gerekir, minimum on liradan on kişiye ayrı ayrı verilmelidir.
Yurda bağışlanabilir ancak on ayrı çocuğa vermek şartıyla olmalıdır.
26:51Kurban Kesme Konusu: Hacı Bayram'a dilek dileyerek kurban kesme sözü verildiğinde, imkan varsa kurban kesmek sevap olur.
Kurban kesme mecburiyeti olmasa da söz verildiğinde Allah'a karşı söz verilmiş olur ve sevabı olur.
Kurban keserken "La ilahe illa ente sübhanek inni küntü minezzalimin" duası ile başlamak doğru bir uygulamadır.
29:55Türbeler ve Ziyaretler: Türbeleri ziyaret ederken türbede yatan kişiden bir şey istememek gerekir.
Ahmet Yesevi Hazretleri'nin türbesi Türkistan'dadır ve İslam'ı hatırlatan bir yapıdır.
Ahmet Yesevi Hazretleri, Mevlana'dan önce nice Allah dostlarının yetişmesine sebep olmuş bir insandır.
32:37Twitter'dan Gelen Sorular: Yetmişiki yaşında bir anne, genç yaşta kaybettiği oğluna okuduğu Kur'an'ın sevabı olup olmadığını sormuş, cevap olarak okuduğu Kur'an'ın hem kendisine sevabı olur ve onu oğluna da bağışlayabilir.
Karı koca gelirleri varken koca eve harcamıyorsa, kadın gizlice kocasının parasını alıp eve harcayabilir.
Nişanlılıkta belli bir süre yoktur, ancak nişan evliliğe hazırlıktır ve süresi makul olmalıdır, çok uzun süre olduğunda birçok sıkıntılarla karşılaşılıyor.
34:07Hamilelik ve Berat Kandili: Hamile olan bir kadın, kendisine ve bebeğine zarar gelmeyeceği kanaatindeyse kandilde oruç tutabilir.
Berat Kandili 1 Haziran Pazartesi günü olacak ve özel yayını Gaziantep'te Eruslu Camii'nde yapılacak.
Berat Kandili, Kur'an-ı Kerim'in toptan indiriliş (inzal) gecesidir ve Kadir Gecesi'nde de peyderpey indirilmeye başlanmıştır.
35:59Berat Kandili'nin Önemi: Berat Kandili, af gecesi ve mağfiret gecesidir, bu geceyi değerlendirmek için dualar, senalar, nafile namazlar ve kaza namazları yapılmalıdır.
Peygamberimiz bu gecede uzun süre namaz kıldı ve "Ümmetimden beni Kelp kabilesi koyunlarının tüylerinin sayısından fazla kişiyi rabbim affetti" demiştir.
Alkolik derecesinde içkiye kaptırmış olanlar, ana-baba asileri ve Allah'tan uzaklaşan kişiler bu affın dışında kalacaklardır.
38:21Üç Aylar ve Ölüm: Üç aylardaki üç kandil (Berat Kandili, Ramazan ve Kadir Gecesi) geçti ve yarın son kandil Kadir Gecesi'ne ulaşılacak.
Ömrümüzün son üç aylarını mı yaşıyoruz bilmiyoruz, geçen yıl üç aylarda hayatta olup şimdi hatırası unutulmaya yüz tutmuş olanlar vardır.
Ölüm genç, dinç, sağlıklı insana geliverdi, ecel geldi, davet geldi, kusurlarımızdan tövbekar olmalı ve Allah'ın ve kullarının bende olan haklarını ödemeye başlamalıyız.
40:03Üniversite Sınavları ve Dua: Üniversite sınavına hazırlanan bir öğrenci, ne yaptıktan sonra gönül rahatlığıyla "nasip bu kadardır" diyebileceğini sormuştur.
Sebeplerine yapışıp sonra Allah'tan hayırlısını dilemek gerekir, "hoşunuza gitmeyen nice şey var ki sizin hayrınızadır" buyurulmuştur.
Öğrencilere tavsiye edilen dua: "Allahum merzukna efsa murselin ve fehmen nebiyyin ve hifsal murselin ve ilham el-melaike mukarrabin" (Ya rabbi peygamberlerin anlayışı, mukarreb meleklerin öğrenme kabiliyeti ile bana ver).
43:34Zihin Açıklığı Dua: Babaannenin öğrettiği "Rabbi zidni ilmen ve fehmen ve iman" duası, Allah'ın öğrettiği bir dua olarak belirtilmiştir.
Şart olmayan, içinden geldiği gibi samimi dileklerle "Ya rabbi bana hakkımda hayırlı olanı nasip et" demeliyiz ve neticeye rıza göstermeliyiz.
45:03Bir annenin hastanede yaşadığı acı: Konuşmacı, bir sene önce 23 Nisan'da annesini kaybettiğini belirtiyor.
Annesi önce kan hastalığı yaşadı, ancak sağlık durumu iyiydi ve sadece kana düşüyordu.
Annesi bir anda hasta oldu, hastaneye yatırıldı ve bir ay kemoterapi aldı.
46:10Annenin hastaneden çıkma isteği: Annesi hastanede iyileşemeyeceğini fark edip "beni buradan çıkarın, nereye götürürseniz götürün" dedi.
Annesi 85 yaşındaydı ama 60 yaşında gibi görünüyordu ve çok incedi.
Konuşmacı, annesinin sanki zehirlediklerini düşünüyor.
47:13Hocanın benzer deneyimi: Hoca da benzer bir deneyim yaşadığını, annesinin yoğun bakıma alındığını anlatıyor.
Annesi "beni götür buradan" diyordu çünkü elleri, kolları ve ayakları bağlıydı.
Doktorlar, annesini çıkarırsa vefat edeceğini söyleyerek sorumluluğu alamadıklarını belirtiyorlardı.
48:48Annenin köydeki son günleri: Annesi köyde daha iyi hissetti, ağzında yaralar patlamaya başladı ve ayakları gitti.
Annesi köye çıkartıldı, boğazından sürekli yasin okundu ve aklını kaybetmedi.
Bir gün önce "ben iyiyim" dedi, ancak bir gün sonra nefes darlandı ve hastaneye getirildi.
50:08Kardeşlerle yaşanan tartışma: Konuşmacı, kardeşleriyle arasında "çıkaralım çıkarmayalım" tartışması olduğunu belirtiyor.
Annesi yoğun bakıma atılmaması için vasiyet etmişti.
Konuşmacı, annesini uyuttuklarını ve bir yıl önce vefat ettiğini söylüyor.
51:05Hocanın tavsiyeleri: Hoca, "çıkarsaydık belki yaşayacaktı" gibi düşüncelerin şeytanın işini kolaylaştırdığını belirtiyor.
Doktorların mesleğinin iyileşmesi için olduğunu, ancak artık dünya çöküyor ve ölüm olacağını söylüyor.
İki tarafta da vesvese olacağını, ecel ve takdir olduğunu, dünyadan böyle ayrıldı diyerek rahmet okunması gerektiğini vurguluyor.
53:51Çocuk esirgeme kurumunda kalan çocuklar: Konuşmacı, üç çocuğu olduğunu ve eşinden sekiz sene ayrıldığını belirtiyor.
Çocukları çocuk esirgeme kurumunda kalıyor ve en küçüğü dokuz yaşında.
Konuşmacı, çocuklarıyla onbeş günde bir görüşüyor ve ayda bir kere üçünü bir arada görüyor.
56:13Çocuklarla İlgili Sorun: Muhsin Bey, sekiz yıl önce eşinden ayrıldığını ve üç çocuğu olduğunu belirtiyor.
En küçüğü dokuz yaşında olan çocukları, baba ilgilenmediği için imkansızlıklardan dolayı Çocuk Esirgeme Kurumu'na bırakmış.
Muhsin Bey, çocuklarını almak için dilekçe verdiğini ve Fıtra'nın çocuklara düşüp düşmediğini sorguluyor.
57:18Fıtra Hakkında Bilgi: Fıtra'nın çocuklara düşmediği, mükellef olmadıkları belirtiliyor.
Fıtra'nın üç çocuk için kırk lira civarında olduğu, geçen sene on lira olduğu ve şimdi on iki-on üç lira olabileceği söyleniyor.
Muhsin Bey, geçen sene çocuklarını aldığını, büyük bir hata yaptığını ve geri teslim ettiğini ifade ediyor.
59:05Çocukların Durumu: Çocukların Muhsin Bey'e "sen ne yiyorsan bir desen sana, açsan bir de toptan da ama yeter ki bizi verme" dedikleri belirtiliyor.
Çocukların durumlarının iyi olduğu, imkanlarının Muhsin Bey'inkinden daha iyi olduğu ancak sevgilerinin ve şefkatlerinin eksik olduğu söyleniyor.
Muhsin Bey, çocuklarının baba diye bacağına sarıldıklarını gördüğünü ifade ediyor.
59:42Devletin Fedakarlığı: Adisebaba'da çalışan bir oğlunun aniden rahatsızlandığı ve Türkiye'ye getirilmesi için sağlık bakanlığından yardım istendiği anlatılıyor.
Devletin ambulans, uçak gönderdiği, ilgili doktor ve sağlık personeli ile Etiyopya'ya gidip hasta İstanbul'a getirdiği belirtiliyor.
Hasta bir fakülte hastanesinde ameliyata alındıktan sonra iki gün sonra vefat ettiği ve bu fedakarlığın büyük devlet olmanın ve sosyal devlet olmanın bir göstergesi olduğu vurgulanıyor.
1:01:00İmam Hatip Lisesi Öğrencisi: İmam Hatip Lisesi'nde okuyan bir oğlunun köpek kovalarken düşüp pıhtı attığı ve yoğun bakımda olduğu belirtiliyor.
Öğrencinin arkadaşlarının onun için Kur'an hatmi, Yasin-i Şerif, Fetih suresi ve salavat okuduğu söyleniyor.
Yunus Emre Demircan için ve tüm hastalar için Allah'ın şifa ihsan etmesi dileniyor.
1:02:02Kırgızistan'dan Arayan Kişi: Antalya'da yaşayan Kırgızistanlı bir kişi telefonla konuşuyor.
Kişi, resmi ve dini nikahının olmadığını, eşiyle ayrılmadığını ancak burada oturup Müslüman olduğu için namaz okuduğunu ve Kur'an okuduğunu belirtiyor.
Kişi, eşiyle boşanma aşamasında olmadığını, eşiyle boşanmadan başka biriyle evlenmek istediğini ve bu durumun günah olup olmadığını sorguluyor.
1:05:09Evlilik ve Nikah Hakkında Sorular: Konuşmacı, bir izleyicinin sorusuna cevap vererek, bir kişinin günah işlediğini ve resmi nikah kıyması gerektiğini belirtiyor.
Nikah yolunun meşru olduğunu, nikahtan başka bir çözüm olmadığını vurguluyor.
1:06:32İslam'ın Zinaya Karşı Tedbirleri: İslam, zinaya karşı nikah yoluyla erkeğin kadına, kadının erkeğe ihtiyacı olduğunu ve nikah yolunu meşru kılmış olduğunu belirtiyor.
"Evlenmeye gücü yeten derhal evlensin, evlenemeyene oruç tavsiye ederim" hadisiyle nikahın teşvik edildiği vurgulanıyor.
"Mümin erkeklere söyle gözlerini haramdan sakınsınlar" hadisiyle mahrem olmayan bir kadınla yalnız kalmamanın tavsiye edildiği belirtiliyor.
1:08:44Zinanın Tehlikeleri: Bir memlekette zina ve faiz açığa binerse, Allah'ın helakine kendilerini hazırlamış olurlar.
Zinadan sakınmanın altı kötü hasleti vardır: dünyada rızıktaki bereketin kalkması, ömürün kısalması ve insanların nefretini mucib olması; ahirette ise Allah'ı öfkelendirmesi, hesabı şiddetlenmesi ve cehenneme girişe sebep olması.
1:10:26Kur'an ve Hadis Hakkında Tartışma: "Kur'an yeterlidir, hadise gerek yoktur" diyenlere cevap olarak, dinin delillerinin kitap, sünnet, icma ve kıyas olduğu belirtiliyor.
Hz. Muaz'ın Yemen'e gönderildiğinde, Kur'an'da ve sünnette bulamadığı meselelerde içtihat ve rahimle hareket etmesi anlatılıyor.
Kur'an'da her mesele mevcut olmadığı, sünnetin Kur'an'dan sonra ikinci delil olduğu vurgulanıyor.
1:16:32Nikah Hakkında Soru ve Cevap: Bir izleyici, küçük yaşta nişanlanıp resmi nikah yaptırdığını, ancak dini nikah yapmadıklarını ve ikinci hamileliğinde dini nikah yaptırdığını anlatıyor.
Konuşmacı, resmi nikahın hukuki bakımdan eksiklik olmadığını, ancak dini nikahın daha güzel olduğunu belirtiyor.
Nikahın "şahitler huzurunda aldım vardım demektir" şeklinde tanımlandığı ve hem dünya hem ebedi hayat boyunca birliktelik kurulduğu vurgulanıyor.
1:19:07Aile İlişkileri ve Yardım Sorunu: Bir kişi, kayınvalidelerinin durumunun kötü olduğunu ve kendisinin de asgari ücretle kira ödeyen, iki çocuklu bir durumda olduğunu belirtiyor.
Kayınvalideleri yalan söyleyerek para istiyor ve bu durum kişinin günaha girip girmediğini sorgulamasına neden oluyor.
Konuşmacı, Allah'ın "onlara şefkat kanatlarınızı yayınız ve onlara gönül alıcı laflar söyleyiniz" buyruğunu hatırlatıyor ve onları kırmamak gerektiğini vurguluyor.
1:20:45Miras Paylaşımı Sorunu: Bir kişi, altı kardeşten biri olarak babasının üç oğluna üç ev aldığını, kendisine ise hiçbir şey vermediğini ve diğer kardeşlerinin en az ikişer evi olduğunu anlatıyor.
Konuşmacı, anne babanın evlatlar arasında adil olmaları gerektiğini ve en çok yardıma ihtiyacı olanın ihmal edilmesinin akraba arasında kırgınlığa sebep olduğunu belirtiyor.
Anne babanın adil olmadığından dolayı sorumlu olacağını, evladın da "bana şunu vereceksin" deme durumunda olmadığını vurguluyor.
1:24:06Tesbih Namazı Hakkında Sorular: Bir kişi, tesbih namazında okunacak özel sureler olup olmadığını soruyor ve konuşmacı, tesbih namazında özel okunacak sureler olmadığını, normal Fatiha-i Şerif okunduğunu belirtiyor.
Konuşmacı, tesbih namazında "Subhanallahi velhamdülillahi ve la ilahe illallahu vallahu ekber" ifadesinin on defa tekrarlandığını ve onuncuya "ve la havle vela ve illa billahil aliyyil azim" ifadesinin eklenildiğini açıklıyor.
Konuşmacı, hanımların kendi hemcinslerine tesbih namazı kıldırmalarının mekruh olmakla birlikte caiz olduğunu belirtiyor.
1:27:18Vefat Eden Birinin Durumu: Bir kişi, iki ay önce aniden vefat eden babasının oğlunun onu Bolu'ya götürdüğünü ve kendisinin yanında vefat etmesini istediğini anlatıyor.
Konuşmacı, oğlunun iyi niyetle tedavi maksadı ile babasını götürdüğünü ve ecelin her yerde yakalayacağını vurguluyor.
Konuşmacı, evde vefat etseydi oğlunun annesini suçlayabileceğini ve oğlunun tedbirli davranmasının doğru olduğunu belirtiyor.
1:30:17Evlilik Sorunu: Bir izleyici, ilk eşiyle mahkemede resmen boşanmış, ikinci eşiyle evlenmiş ancak bazı kişilerin ona "boş ol" demediği için nikahının kopmadığını ve zina yaptığını söylediğini belirtiyor.
Hoca, mahkemenin boşamasının dinen de boşanma olduğunu ve izleyicinin doğru yaptığını söylüyor.
İzleyici ayrıca, ayrıldığı eşi eve getirdiği bayana verilen paraları çantasından aldığını ve bunun vicdan azabını çektiğini belirtiyor.
1:33:22Düşük Sorunu: İzleyici, düşük yaptığında hastanede hasta bakıcının eline verdiğini ve dört buçuk aylıkken baygınlığıyla farkında olmadan çocuğunun yok edildiğini söylüyor.
Hoca, düşükde isim konulması gerektiğini belirtiyor.
İzleyici, düşükde aldığı parayı nereye vermesi gerektiğini soruyor ve hoca, eğer o bayanla iletişime geçilemezse, onun adına bir hayra verilmesi gerektiğini söylüyor.
1:34:42Sahabe Hakkında Soru: Bir izleyici, sahabenin ashaptan olmadığını iddia eden veya sahabeye söven kişinin dinden çıkarılıp çıkarılmayacağını soruyor.
Hoca, ashaba dil uzatmanın büyük günahlardan olduğunu ve Kur'an'da ashaba dair birçok ayet olduğunu belirtiyor.
Hoca, ashabın her birinin bir yıldız gibi olduğunu ve hangisine uyarsanız doğru yolu bulacağınızı söylüyor.
1:36:38Sahabe Hikayesi: Hoca, Hz. Asım başkanlığında on kişilik bir sahabe grubunun irşad ekibi olarak görev aldığını anlatıyor.
Bu on kişilik grup, Adel ve Kare kabilelerine Müslümanlığı öğretmek için görevlendirilmiş ve saldırıya uğrayarak yedi kişi şehit olmuş.
Hz. Asım'ın cesedi, Allah'ın duasından dolayı binlerce arı tarafından korunmuş ve düşmanlar cesedi alamamış.
1:40:28Hubeyb ve Zeydblidesi Hikayesi: Hubeyb ve Zeydblidesi, idam edilecekleri gün Maviye'nin evinde hapis tutulmuşlar.
Hubeyb, Maviye'ye putlara kesilen hayvanın etinden yedirmemesini ve tatlı su vermesini istemiş.
Hubeyb, idam edilmeden önce iki rekat namaz kılmak istediğini söylemiş ve "ölümden korkuyor da ondan uzatıyor" diyenlere "diyeceğinizden çekinmeseydim kolay kolay selam vermek istemezdim" demiş.
1:43:17Hubeyb ve Zeyd İbni Desin'in Fedakarlığı: Hubeyb Hazretleri sehpada idam edilirken, Allah'a dua ederek peygamberine selam göndermesini istiyor.
Zeyd İbni Desin, Ebu Süfyan'ın kendisine ve ailesine zarar vereceğini söylemesine rağmen, peygamberinin ayağına diken batacağına kendi başının gitsin diyor.
Zeyd İbni Desin sehpaya çıkınca kıbleye dönüyor ve "zararı yok her taraf Allah'ın yönü fark etmez" diyerek teslimiyet gösteriyor.
1:44:51Şehitlerin Cesetleri: Hubeyb ve Zeyd İbni Desin'in cesetleri günlerce sehpada kalıyor.
Sevgili Peygamberimiz eleman gönderiyor ve cesetlerin indirilmesini istiyor, ancak cesetlerin ortada olmadığı görülüyor.
Bu şehitlere "yerin yuttuğu şehit" deniliyor.
1:45:26Sahabelerin Fedakarlıkları: On sahabenin fedakarlığına bakılıyor; yeni Müslüman olmuş insanlara İslam'ı öğretecekler.
Bu sahabelerin hiçbir suçu yokken, ikiyüz atlı üzerine saldırılıyor.
Sahabeler Bedir'in intikamını almak için bu fedakarlığa katlanıyorlar.
1:46:07Sahabelerin Uzaklara Gidişleri: Ebu Eyyub el-Ensari Hazretleri seksen yaşının üstünde olmasına rağmen, Medine'den kalkıp insanların hidayeti için fedakarlığa katlanıyor.
Hava Sultan'da seksen yaşının üstünde bir kadın Kıbrıs'a gidiyor.
Büreyde Efendimiz'in kabri Aşkabata üçyüz kilometre mesafedeki Meru şehrinde, Türkmenistan'da bulunuyor.
1:47:48Sahabelerin Önemi: Sahabenin her biri bir yıldız gibidir, hangisine uyarsanız doğru yolu bulursunuz.
Zepli Sabit Radıyallahu Anh, Kur'an'ı iki kapak arasında kitap haline getirmiş, vahiy katibi olmuş, hafız olmuş ve peygamberimize tercümanlık yapmış.
Sahabeler yaşayarak bize örnek olmuşlar.
1:48:37Sahabeye Sövmek: Bir sahabenin Asaf'tan olmadığını iddia etmek ya da bir sahabeye sövmek çok büyük günah.
1:48:55Telefon Çağrısı: Bir izleyici, anne babasıyla ayrıldığını, babasıyla görüşmediğini ve babasının vefat ettiğini anlatıyor.
İzleyici, babasının alkol kullandığını ve alkol aldığı zaman çocuklarına cinsel istismarda bulunabildiğini söylüyor.
İzleyici, babasının ahiretteki yeri ve bu durumda ne yapması gerektiği konusunda endişeli.
1:52:02Vefat Eden Babaya Duygular: Vefat eden bir babanın hayırlı bir evlat örneği olduğu ve ona rahmet okunması gerektiği vurgulanıyor.
Vefat eden kişinin müslüman olduğu için onun namına hayır yapmak ve Allah'tan af dilemek gerekiyor.
Peygamber Efendimiz'in, zinadan dolayı öldürülen bir kadının cenazesini kılmaya hazırlandığını ve bu kadının büyük tövbesi nedeniyle anadan doğduğu gibi kabul edildiğini anlatan bir hadis aktarılıyor.
1:54:31İçki ve İnsan Hatası: İçki her türlü kötülüğün anası olduğu ve içki içtikten sonra insanın aklı başında olmadığı belirtiliyor.
İnsanın hatası olsa da, onun için af dilemek ve güçleri yettiği nispette onun namına hayırlar yapmak gerekiyor.
Bir izleyici, uzun zamandır acı çektiği bir durumdan dolayı vicdanının rahatlaması için yardım istiyor.
1:55:49Evlilik Sorunları: Bir izleyici, sekiz yıllık evliliğinde eşiyle yaşadığı sıkıntıları ve evden gitmesini istemesini anlatıyor.
Eşi, ailelerin devreye girdiği zaman bir hata olmadığını söylüyor ve gitmek istiyorsa gidebilir diyor.
İzleyici, çocuklarının bu duruma düşmesini istemediği için direniyor ve yuvayı yıkamaya gayret ediyor.
1:57:47Sabır ve İmtihan: Eşin gaflet içinde olduğu ve dünya hayatını sevme ile cehalet sevgisi sarhoşluğu yakaladığı belirtiliyor.
Mutlu aileyi meydana getiren sevgi, saygı, sabır ve sadakat olduğu vurgulanıyor.
Hayatın imtihanlarla dolu olduğu ve imtihanların sürekli devam ettiği, ancak sabredenlere verilecek mükafatın hudutsuz olduğu söyleniyor.
1:01:54Kredi ve Evlilik Sorunları: Bazı ulemaların zaruret olunca kredi ile ev almanın izin verdiğini, ancak faizden uzak durulması gerektiğini belirtiyor.
Faizin ateştir, yakar yıkar olduğu ve her günah için Allah'ın bir ceza belirlediği vurgulanıyor.
Bir izleyici, yirmiiki yıl önce birinci eşinin izinle alarak ikinci bir evlilik yaptığını ancak hocalardan izin çıkmadığını ve birinci eşiyle ikinci eşiyle birlikte yaşadığını anlatıyor.
2:04:01İkinci Evlilik Tartışması: Programda bir beyefendi, ikinci eşiyle birlikte oturduğunu ve ilk eşinin rızasını aldığını belirtiyor.
Konuşmacılar, ikinci evliliğin rızasız olup olmadığı konusunda şüphe duyuyor ve tehdit olup olmadığı sorgulanıyor.
Beyefendi, ikinci eşiyle evliliğinin rızasız olmadığını, ilk eşinin rızasını aldığını ve her iki eşinin de ayrı evlerinde yaşadıklarını açıklıyor.
2:08:54İkinci Evliliğin Gerekçesi: Beyefendi, ikinci evliliğinin nedeninin ilk eşinin kendisinden yedi yaş büyük olması olduğunu ve bu durumun bir iddiaya dönüştüğünü belirtiyor.
Program sunucusu, dinin birden fazla evliliğe izin verdiğini ancak teşvik etmediğini, zaruri hallerde (savaş, erkeklerin azalması gibi) ve aralarında adalet yapmak şartıyla olduğunu açıklıyor.
Peygamber Efendimizin ilk evliliği Hatice ile 25 yıl sürmüş, Hatice'nin vefatından sonra iki buçuk yıl yalnız kalmış, ardından diğer eşleriyle evlenmiş.
2:12:01Nikah Hakkında Bilgiler: Program sunucusu, imamların evlilik cüzdanını göstermeden nikah akdedemeyeceğini ve bu durumda sorumlu olacaklarını belirtiyor.
Nikahın din görevlisinin bulunmasına gerek olmadığını, şahitlerin ve kamuoyunun bunu kabul ettiğini açıklıyor.
2:13:16Kayınvalidenin Bakımı: Bir beyefendi, kanserden vefat eden eşini kaybettiğini ve kayınvalidesini 26 senedir kendisinin bakmakta olduğunu belirtiyor.
Program sunucusu, kayınvalidenin bakılmasının şer'an mükellef olmadığını ancak vicdanen önemli olduğunu vurguluyor.
Peygamber Efendimizin yaşlı birine saygı gösterdiği ve "Büyüklerimize saygı, küçüğümüze sevgi göstermeyen bizden değildir" sözünü aktarıyor.
2:17:09Kayınvalidenin İşkencesi ve Affetme Sorunu: Kocaeli'den arayan kişi, 20-30 yıl önce kayınvalidesinin oğlunu kıskandığını, kendisine ve eşine işkence yaptığını ve iftiralar attığını anlatıyor.
Kişi, kayınvalidesini affedemediğini, mübarek günlerde bile kandilini kutlamak istemediğini belirtiyor.
Konuşmacı, Allah'ın "sizi affetmesini arzu ederseniz siz de affedin" ayetini hatırlatıyor ve kayınvalidenin imtihanı kaybettiğini, kişinin kaybetmemesi gerektiğini söylüyor.
2:21:22Hasta Bakıcılığı Yapan Kişinin Vicdan Azabı: Hasta bakıcılığı yapan kişi, hastalarını kaybettiğinde vicdan azabı duyduğunu ve acemilikten dolayı hastaları kaybettiğini düşünüyor.
Konuşmacı, Allah'ın öğrettiği "rabbena ahidna inne sina ev ahta'na" duasını hatırlatıyor ve kasten olanlardan insan sorumlu olduğunu belirtiyor.
Kişi, hizmet etmek ve faydalı olmak için iyi niyetle çalıştığını, bunu takıntı haline getirmemesi gerektiğini söylüyor.
2:22:55Kardeşin Parasını Çocuklara Harcamak İsteği: Bir kişi, kardeşinin başka biriyle evlendiğini ve kendisine ait bir miktar parası olduğunu, bu parayı kardeşinin çocuklarına harcamak istediğini anlatıyor.
Konuşmacı, para kardeşinin ablasının olması gerektiğini ve hak sahibine hakkını vermesi gerektiğini vurguluyor.
Konuşmacı, ablaya ikna etmek için konuşup rızasını almanın önemli olduğunu, olmazsa da para verilmesi gerektiğini söylüyor.
2:26:56Elem Neşrahım Manası: Bir izleyici, "elem neşrahım" ifadesinin manasını öğrenmek istediğini belirtiyor.
Konuşmacı, "elem neşrah leke sadrak" ifadesini kullanıyor.
2:27:10Peygamberimizin Yükü ve Allah'ın Yardımı: Allah, Peygamberimize gönlünü ve göğsünü açtığını, sırtını çatırdatan yükü hafiflettiğini hatırlatıyor.
Peygamberimizin sırtını çatırdatan yük, gönderildiği andan kıyamete kadar bütün insanların iki cihan mutluluğunu sağlamak.
Allah, Peygamberimizin şanını yücelttiğini, şehirlerin en yüksek yerlerinden adının anıldığını belirtiyor.
2:28:19Zorluk ve Kolaylık İlişkisi: Zorlukla beraber kolaylık var, hayatta bir zorluk iki kolaylık şeklinde bir düzen vardır.
Allah, Peygamberimize "farzı bitirince sünnete başla, rabbine yönel" diyerek moralini bozmamasını söylüyor.
Ümitsizliğe kapılmamak ve bunalıma düşmemek gerekir.
2:29:43Özürlü Çocukla İlgili Soru: Bir anne, yüzde seksen özürlü oğlunun bazen çok agresifleştiğini ve babasına benzediğini düşünüyor.
Anne, oğluna "aynı" diyerek babasını hatırlattığında günaha girip girmediğini sorguluyor.
Hoca, anne için imtihanın bitmediğini ve bu çocuğa sabretmesi gerektiğini, yüksek cennet saraylarını kazanabilmek için bu imtihanın önemli olduğunu belirtiyor.
2:31:35Abdest ve Namaz Hakkında Soru: Bir kişi, abdest alıp başları açık camide veya türbeye giden ve namaz kılan kişileri rahatsız ediyor.
Hoca, abdestin geçerli olduğunu ancak başa açık olmanın namazın geçerliliğini etkilemediğini, ancak bu durumun ayrı bir vebal olduğunu söylüyor.
Namazın olmadı demek abdestin olmadı demek doğru değil, ancak başa açık olmanın da açık olacak.
2:32:58Programın Sonu ve Dua: Programın sonunda Berat Kandili'nin Gaziantep Eruslu Camii'nde kutlanacağı duyuruluyor.
Berat Kandili'nde berat alan bahtiyar ve mübarek kullarından olunması için dua ediliyor.
Hastalara şifa, borçlara eda, gönüllere huzur, hanelere sürur, memlekete bereket, devlet ve millete bahtiyarlık için dua ediliyor.

Cuma Sohbetleri: Dini Soru-Cevap Programı

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir