Buradasın
Bilinçaltı, Çocuk Gelişimi ve Sinema Sektörü Üzerine Röportaj Programı
youtube.com/watch?v=N3kJTyi4qxcYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Ekotürk kanalında yayınlanan bir röportaj programıdır. Programda sunucu Aydın Hanım, uzman psikolog Hazal Arslan, Ali Selman Demirbağ, Dr. Beyza Toksoy, genç yapımcı ve oyuncu Onur Yaprakçı ile sinema yönetmeni Gökhan Arı gibi konuklarla çeşitli konular ele alınmaktadır.
- Program, bilinçaltı ve bilinçdışı kavramlarının tarihsel gelişiminden başlayarak, çocuk gelişimi, hipnoterapi, panik ataklar, beyin yapısı ve psikolojik tedavi yöntemleri gibi konuları kapsamaktadır. Daha sonra Türkiye'deki gençlerin memnuniyetsizliği, meslek seçimi ve eğitim sistemi tartışılmakta, son bölümde ise sinema sektörü, korku filmleri ve dijital platformların sinemayı nasıl etkilediği konuları ele alınmaktadır.
- Programda ayrıca çocukların yalan söyleme eğilimi, anne-baba rol modelinin önemi, girişimcilik, sosyal sermayenin değeri ve yönetmenlik mesleğinin zorlukları gibi konular da tartışılmaktadır. Gökhan Arı'nın "Vay Babam Vay" ve "Alem-i Cin 3" gibi filmleri, pandemi dönemindeki sinema sektörü zorlukları ve dijital platformların sinemayı nasıl etkilediği gibi güncel konular da röportajın önemli bölümleridir.
- 00:17Programın Başlangıcı ve Konuk Tanıtımı
- Ekotürk ekranlarında pazar günü bir program başlıyor ve konuk olarak uzman psikolog Hazal Arslan davet ediliyor.
- Hazal Arslan, Ekotürk'te konuk olabilmek için teşekkür ediyor ve gençlere bu fırsatları veren program sahibine minnettarlığını belirtiyor.
- 02:00Bilinçaltı ve Bilinçdışı Kavramları
- Bilinçaltı ve bilinçdışı kavramları artık kullanılmıyor, bunun yerine bilinç ve bilinçdışı kavramları tercih ediliyor.
- Bilinçdışı travmaları inceliyorlar ve bunu nörologlarla birlikte beyne takılan elektrotlarla yapıyorlar.
- Hamilelik travmaları ve hamilelik kadının yaşadığı travmanın çocuğun bilinçdışı kayıtlarına etkisi inceleniyor.
- 03:26Bilinç ve Bilinçdışının İlişkisi
- Bilinç, ormanda fener açtığımızda gördüğümüz her şey gibidir, bilinçdışı ise göremediğimiz vahşi hayvanlar, ürkütücü sesler ve karanlıktır.
- Hayatımızdaki kararların yüzde doksandokuz'unu bilinçdışıyla veriyoruz, bilincimizle değil.
- Anılarımız ve bize hissettirdikleri, özellikle kokular bilinçdışımızı etkiler ve bize yanlış kararlar verdirebilir.
- 05:05Beyni Programlamak ve Psikoterapi
- Beyni programlamak imkansız değil ama çok zor, çünkü beynimizi programlamak bilincimizi artırmakla ilgilidir.
- Psikologlar EMDR, EFT ve TFT gibi terapi yöntemleriyle travmaların yarattığı hasarları azaltarak beyni programlayabiliyorlar.
- Tamamen geçmişi silme veya beyni sıfırlama gibi şeyler mümkün değil ve bunlar olmamalı.
- 06:49Çocukluk Travmaları ve Seçimler
- Çocukluk travmaları seçimlerimizi etkiler, örneğin annemizle yaşadığımız problemler bilinçdışımızda "ben değer görülmeye layık biri değilim" gibi düşünceleri oluşturur.
- Bilinçdışı tekrarlama zorlantısı, bilinçdışı sürekli olumsuzluk yaşadığında o yoldan gitmek istemesidir.
- Bilinçaltı, geçmişte çözemediğimiz travmaları tekrar yaşamak için aynı problemli kişileri hayatımıza sokarak tamir etme içgüdüsünü oluşturur.
- 08:16Rüyalar ve Bilinçdışı
- Gördüğümüz tüm rüyaların yüzde doksandokuz'u bilinçdışının etkisiyledir.
- Freud'a göre gördüğümüz rüyaların onda sekiz'i olumsuzdur ve rüyalar gerçek hayatımızın bir uzantısıdır.
- Rüyaların gizli ve açık olmak üzere iki türü vardır; açık rüyalarda günlük ilişkilerimizi, gizli rüyalarda ise günlük hayatımızda gerçekleştiremediğimiz fantezilerimizi görebiliriz.
- 09:44Korkular ve Vücut Etkileri
- Korkularımız en çok böbreklerimizi etkiler ve böbrek yetmezliğine sebep olabilir.
- Terapide korkularıyla yüzleştirip duyarsızlaştırma yaparak insanlar zamanla korkuların sadece bir düşünceden ibaret olduğunu anlarlar.
- Köpek fobisi gibi korkular için köpeklerle alıştırma yapılarak korku aşılabilir.
- 10:48EMDR Terapisi ve Korku Tedavisi
- EMDR (Eye Movement Desposition and Reprocessing) yöntemi, göz hareketlerini duyarsızlaştırarak kişinin korkularını anlatmasını sağlar.
- Terapide korpus'un üst kısmında ve göğüsteki timus bezlerine vuruşlar yapılarak travmalar anlatılır ve 6-12 seans arasında duyarsızlaştırma sağlanır.
- Uçak korkusu gibi fobiler EMDR terapisiyle tedavi edilebilir.
- 11:54Panik Atak ve Bağışıklık Sistemi
- Panik atak çağımızın hastalığıdır ve bağışıklık sistemini etkiler.
- Beynimizdeki amigdala bölgesi (badem kadar) tüm korkuları ateşler ve panik atakta 10 dakikaya kadar en yüksek seviyeye çıkar.
- Panik atak saatlerce veya günlerce sürerse bağışıklık sistemi bunu telafi edemeyebilir ve bağışıklık sistemi çökebilir.
- 12:31Panik Atak Tedavisi ve Tetikleyiciler
- EMDR terapisinde kişinin güvenli alanı bulunur ve doğru nefes alışverişleriyle panik atak durdurulabilir.
- Panik atak hastaları genellikle öleceklerini zanneder ve gerçek bir kalp krizi yaşar gibi tepkiler verirler.
- Panik atak kasları sağlıklıdır, fizyolojik bir sorunu yoktur ve tamamen psikiyatriktir.
- 14:12Panik Atak Tetikleyicileri ve Beyin Türleri
- Panik ataklar bazı travmalara ve olaylara tetiklenebilir, örneğin anneannesinin hastalığı ve vefatı gibi.
- Sağ beyinli insanlar daha çok panik atak hastası olurlar.
- Avuç içindeki parmakların uzunluğu beyin türünü belirler: yüzük parmağı işaret parmağından uzunsa eril beyinli, eşitse dişil beyinli, işaret parmağı yüzük parmağından uzunsa dişil beyinli.
- 15:42Eril ve Dişil Beyin Özellikleri
- Sağ beyinliler (dişil beyinli) Alzheimer hastalığına daha yatkın olurlar çünkü unutarak rahatlarlar.
- Kadınlar kavga ettikten sonra hemen uyuyamaz, erkekler ise "tilki uykusu" vardır.
- Dişil beyinli insanlar ani sürprizleri sevmezler, corpus bölgesi kadınlarda geniş olduğu için sürekli bağlantı kurma çabası vardır ve depresyona yatkındır.
- 16:44Eril Beyin Özellikleri ve Parkinson Hastalığı
- Eril beyinli insanlar mantıklarını kullanır, datalara ve bilgiye önem verir, duygulardan daha çok.
- Eril beyinli insanlarda kontrol etme tutkusu vardır, otoriterlerdir ve plan yapmayı severler.
- Eril beyinli insanlar Parkinson hastalığına daha yatkın olurlar çünkü kontrol etmeyi sevdikleri için vücutta titreme yaratabilirler.
- 17:57Beyin ve Parmak Uzunluğu İlişkisi
- Parmakların uzunluğu beynimizdeki olaylarla ilgilidir.
- Kalp atışlarından tırnakların uzamasına, saçların uzamasına kadar vücudumuzdaki her şey beynimiz tarafından kontrol edilir.
- Hipnozla bilinçaltına inmek ve düşünceleri yönlendirmek mümkündür, ancak hipnozun amacı travmaların etkisini azaltmaktır, geçmişi unutturmak değildir.
- 19:23Hipnoterapi ve Çocukluk Travmaları
- Hipnoterapistler, psikologlar veya psikiyatristler hipnoz esnasında direkt çocukluğa inmemeli, daha çok saygılı olmalı.
- Günümüzde iki-üç saat hipnoterapi eğitimi alan insanlar hipnoz yapma yetkisini kendisine bulabiliyor, bu da danışanları daha kötü duruma sokabiliyor.
- Hipnozla geçmiş yaşantıya gitmek mümkün, duygularla ve duygu transferiyle anne karnına bile gidilebiliyor.
- 20:51Regresyon ve Fiksasyon
- Regresyon, geçmiş duygulara gitme ve orada fiksasyon yapıp orayı tamir etme işlemidir.
- Anne karnındayken annenin babandan şiddet gördüğünde, çocuğa gelen sinirsel elektrotlar olabilir.
- Anne karnında çocuk varken fast food'la beslenmesi bile çocuğu etkileyebilir, sürekli sağlıksız yiyecekler tüketmek psikolojik strese sebep olur.
- 23:38Çocuk Gelişiminde Yalan Söylemenin Etkileri
- Toplum olarak yalancı bir toplumuz ve yalanı karşı taraftan isteyen bir toplumuz.
- Yalan insanın bir kaçış yönü ve insan beyninin kurgusunu oluşturur, yalan söylediğinde nöronlar daha fazla aktive olur.
- Çocuk üç yaşına kadar yalan söylemeyi bilmiyor, yalanla gerçeği ayırt edemiyor, fakat dördüncü yaşına girdiği andan itibaren yalanla gerçeğin farkını anlıyor.
- 25:36Anne Baba Rol Modeli
- Anne baba olarak rol model olmak çok önemlidir, çocuk bunları duyuyor ve yalan söylediğinde işlerinin kolaylaştırıldığını fark ediyor.
- Çocuk konuşmayı, her türlü hareketi ve davranışı genetiğinden gelen özellikler ve anne-babadan alıyor.
- Çocuk taklitle öğrenir, gözleriyle dudakları takip ediyor ve kulaklarıyla sesleri takip ederek konuşmayı öğrenir.
- 27:19Doğru Eğitim Yöntemi
- Çocuğa korkutmak yerine ödül ve cezalar koyulmalı, kurallar koyulmalı ve kuralların dışına çıkıldığında neler olacağı anlatılmalıdır.
- Çocuk boş bir beyinle dünyaya geliyor, sadece içgüdüsel duyuları var ve bir bebek en çok neye ihtiyacı varsa onu yapar.
- Çocuğu bir birey olarak kabul edip, öğretmen gibi karşımıza alıp oturtup ona ne yapması gerektiğini öğretmek ve anlatmak gerekir.
- 29:37Toplumsal Sorunlar ve Aile İlişkileri
- Türkiye'de spor ve yüzme kültürünün eksikliği, Balkanlar'dan Japonya'ya kadar birçok ülkede görülen bir sorundur.
- Günümüzde yoğun hayat, sosyal medya ve teknoloji kullanımı nedeniyle aileler bir arada olmuyor, bu da çocukların teknolojiye yönelmesine neden oluyor.
- Anne-baba ve çocuk aynı sofraya oturduğunda, şizofreni, madde bağımlılığı ve panik bozuklukların oranları azaldığı görülmüştür.
- 30:41Çocukların Mutluluğu ve Endorfin
- Tüm çocuklar mutlu olmak ister ve anne-babasıyla birlikte olduğunda mutlu olur, bu durumda endorfin salgılanır.
- Evdeki huzur yoksa çocuk içine kapanır ve endorfinden eksik kaldığı için bunu başka yerlerde arar.
- Ailenin ilgisini çekmek için yalan söyleme gibi davranışlar ortaya çıkabilir.
- 31:02Girişimcilik ve Çocuk Yetiştirme
- Girişimcilik son zamanlarda çok kullanılıyor ve literatür anlamını aşmış durumda.
- Çocuk yetiştirmek de bir girişim olarak görülebilir, çünkü bir ürün meydana getirip piyasaya sunulmaktadır.
- Herkes girişimci olmak zorunda değil, bazı çocuklar ressam, müzisyen gibi farklı alanlarda başarılı olabilir.
- 32:05Eğitimdeki Yanlış Yaklaşımlar
- Türkiye'de en büyük yanlış, düşük not alan çocuklara özel dersler vermek yerine, yüksek not alan çocuklara destek sağlamaktır.
- Sevmediği işi yapan çocuklar yalana başvurabilir, bu nedenle kişilik ve karakterin oluşturulmasında tüm unsurlar bir bütündür.
- Yaratıcılık çok önemli bir kişilik özelliği olup, anne-babalar tarafından köreltilmemeli ve yükseltilmelidir.
- 33:37Yaratıcılık ve Yenilikçilik
- Çocukların yaratıcılığını ve yenilikçilik konusunda açık olmak gerekir.
- Anne-babalar, çocuklarının hangi sitelere girdiğini kontrol ederek yurtdışındaki gelişmeleri takip etmeleri önemlidir.
- Dijital alem, çocukların dünyanın başka yerlerinde arkadaşları olabilmesini sağlayarak yeni bir fırsat sunmaktadır.
- 34:43Dijital Cihazlar ve Çocuk Yetiştirme
- Çocukların dijital cihazlardan tamamen uzaklaştırılması yanlış bir yaklaşımdır, çünkü çağ dijital aleme geçmektedir.
- Anne-babalar, çocukların dijital cihaz kullanımını gizli kontrol etmelidir.
- Çocuklarla samimi olup, kuralları ve yasakları önceden belirlemek, doğru çocuk yetiştirmenin bir yoludur.
- 36:57Ödül ve Cezalandırma Sistemi
- Ödül ve ceza sistemine dikkat edilmelidir, ancak bu dini bir anlamda değil, etik kurallar çerçevesinde olmalıdır.
- Çocuğun yapması gereken bir şeyi yaptığı için ödül vermek doğru değildir, ödül ve ceza çocuğun ilgi, istek ve arzuları noktasında hedeflerle ilişkilendirilmelidir.
- Çocukların film ve dizileri izlemeleri, hayal gücünü geliştirmekte ve çeşitli alanlarda bilgi edinmelerine yardımcı olmaktadır.
- 39:00Eğitim Sistemi ve Çocuk Yetiştirme
- Günümüzde okullara ve üniversitelere çok gerek kalmamıştır, çünkü çocuklar internetten her şeyi öğrenmektedir.
- Anne-babalar, çocuklarıyla beraber film izleyip, sonrasında konuşmak ve beraber yapmak önemlidir.
- Çocukları kıyaslamak yerine, tatlı bir rekabet ortamı yaratmak gerekir.
- 40:27Türkiye'deki Memnuniyetsizlik ve Şikayet
- Konuşmacı, Türkiye'deki insanların aslında mutlu olduğunu ancak eyleme geçmediklerini ve sadece şikayet ettiklerini belirtiyor.
- Türkiye'de genetik bir özellik olarak her şeyden şikayet edilmesi ve memnuniyetsizlikten memnun olunması söz konusu.
- Dijitalleşme ve sanal dünyanın her şeyi kolaylaştırması, insanların memnuniyetsizliğini artırıyor.
- 42:46Gençlerin Para Kazanma Yolları
- Gençler para kazanma sınırlarını aştı; bitcoin, sanal bahis siteleri, program yazma, uygulama geliştirme gibi farklı yollarla para kazanabiliyorlar.
- Bazı gençler Amazon, eBay gibi platformlarda dükkan açarak kendi ürünlerini satabiliyorlar.
- Sigortalı iş bulamama sorunu var, ancak gençler farklı yollarla para kazanabiliyorlar.
- 44:53Meslek Seçimi ve Zaman Farkı
- Konuşmacı, kendi zamanında öğretmen lisesi mezunu olup, meslek seçiminde en kısa yoldan en kolay parayı nasıl kazanabileceğini araştırdığını anlatıyor.
- Sağlık sektörüne geçerek biyo-medikal cihaz teknolojisi alanında eğitim almış ve mesleğini sevdiği için mutlu olmuş.
- Günümüzde tek bir meslek yeterli değil, gençlerin birkaç alanda bilgi sahibi olması gerekiyor.
- 48:14Gençlerin Meslek Seçimi ve Aile Desteği
- Gençlerin meslek seçiminde serbest bırakılması ve bölümlerini değiştirebilme konusunda destek alınması gerekiyor.
- Konuşmacı, kızını meslek seçiminde serbest bıraktığını ve kızının görsel iletişim tasarım okuduğunu, şimdi doktor olmak istediğini anlatıyor.
- Okullardaki rehberlik bölümlerinin yetersiz olduğu ve meslek seçimi konusunda rehberlik öğretmenlerinin önemli olduğu vurgulanıyor.
- 50:24Meslek Seçimi ve Eğitim Sistemi
- Teşhis koyamayan doktorlar, aile zoruyla tıp okuyan ve mesleğine ilgi duymayan kişilerdir.
- Fen liselerinde öğrencilerin çoğu tıp okumak zorunda bırakılıyor, ancak Türkiye'de o kadar doktora ihtiyacı yoktur.
- Meslek seçiminde kişinin ilgi, istek ve kabiliyetine göre olması gerekir, aksi takdirde başarısız insanlar ortaya çıkar.
- 52:13Eğitim Sisteminin Sorunları
- Rehberlik bölümlerine çok iş düşüyor, ancak anne babalar genellikle çocuklarının tercihlerini sildiriyor veya basit şekilde değiştiriyor.
- Ekonomi ve eğitim sisteminin düzeltilmesi gerekiyor, çocuklar artık sevdikleri mesleği değil, para kazandıracak mesleği seçiyorlar.
- Üniversite içerisinde yatay geçiş imkanları var, bu sayede öğrenciler birincil okul kazandıkları okuldaki mesleği yapmak zorunda değiller.
- 54:10Sosyal Sermaye ve İnsan İlişkileri
- Sosyal sermaye ve insan ilişkileri çok önemlidir, teknoloji ne kadar ilerlese de insan ilişkileri ve network kazandıracak.
- Dijital dünyada yapay zekalar ve robotlar işleri yapmaya başlayacak, ancak samimi ve sağlıklı insan ilişkileri iş bulmada önemli olacak.
- Anne babalar çocuklarının sosyal ilişkilerini geliştirmeleri gerektiğini unutmamalı, dijital bilmeleri önemli olsa da insan ilişkileri daha da önemlidir.
- 56:18Onur Yaprakçı ve Gökhan Arı'nın Meslek Hikayeleri
- Onur Yaprakçı, 29 yaşında Türkiye'nin en genç yapımcısı olup, 7 yaşından beri Mersin Şehir Tiyatrosu'nda çocuk oyuncu olarak başlamıştır.
- Pandemi döneminde "Vay Babam Vay" ve "Araf 4" filmlerini çekmiş, ancak pandemi nedeniyle bazı projeler rafa kaldırılmıştır.
- Gökhan Arı, 35 yaşında sektöre başlamış, önce sanat departmanında asistanlık yapmış, sonra sanat yönetmenliği yapmaya başlamış ve son 4-4,5 senedir hem senaristlik hem yönetmenlik yapmaktadır.
- 1:00:18Korku Filmleri ve Sektör Deneyimi
- Konuşmacı, başlangıçta komedi film yapmak istediğini ancak şansı korku filmlerinde başladığını ve başarılı olduğunu görünce bu tür filmleri sevmeye başladığını belirtiyor.
- Alem-i Cin serisinin üçüncü filmi olan "Alem-i Cin 3" Türkiye'deki belli korku kitlesinin izlediği beş-altı markadan biri olarak tanımlanıyor.
- Türkiye'de sinemada çok fazla fantezi yapılamadığı, stüdyo filmleri, biyografiler ve korku filmlerinin izlendiği belirtiliyor.
- 1:01:36Vay Babam Va Filmi Deneyimi
- "Vay Babam Va" filmi pandemi döneminde yapılmış ve çok iyi bir oyuncu kadrosu (Altan Erkekli, Füsun Demirel, Fırat Albayrak, Ceyda Kasabalı) ile hazırlanmış.
- Film sinemada karşılığını bulamamış, komedi filmlerinin azaldığı bir dönemde ve pandemi sonrası insanların kapalı alanlara gitmek istemediği bir dönemde gösterime girmiş.
- Büyük yapımcılar (BKM gibi) cesaret edip çıkamadığı dönemde, konuşmacı ve ekibi cesaret edip filmi çekmişler.
- 1:03:27Ödüller ve Kariyer Yolculuğu
- Konuşmacı "Yılın En İyi Film Yapımcısı" ödülünü almış ve bu ödülün kendisine bir gün öncesinden duyurulduğunu belirtiyor.
- "Vay Babam Va" filminden kaynaklı Kristal Küre Ödülleri'nde de aynı ödülü almış.
- Konuşmacı sanat yönetmenliği yaparak başlamış, asistanlık sürecinden itibaren "Kurtlar Var Pusuda", "Hanımın Çiftlikleri Sıla" gibi dizilerde çalışmış ve kırk'ın üzerinde reklam projesi yapmış.
- 1:05:17Yönetmenlik Deneyimi
- İlk profesyonel olarak uzun metrajlı film "Şeytani TV" bir korku filmi olarak Kırklareli'de çekilmiş.
- Yönetmenlik yapmanın dışarıdan bakıldığında çok kolay görünmesine rağmen, orada oturduğunuzda herkesin size sorusu var ve her soruya karşı cevabınızın olması gerekiyor.
- 1:05:45Yönetmenlik Mesleğinin Zorlukları
- Yönetmen olarak make-up veya ışık şefi gibi departmanlardan gelen sorulara doğru cevap vermek gerekir, aksi takdirde setteki otorite düşer.
- Yönetmenlik, sadece senaryo rejisini vermekten ziyade 50-70 kişilik bir ekip yönetmekle ilgilidir ve büyük bir yöneticilik gerektirir.
- Sette otorite sağlamak gerekir çünkü 60-70 kişilik kalabalık bir ekip idare edilir ve bir dünya yaratılır.
- 1:07:16Set Atmosferi ve Çalışma Saatleri
- Senaryonun üzerine bir atmosfer oluşturulur ve bu atmosferin içinde ışık, görüntü, sanat ve kostüm gibi öğeler bir bütünlük halinde olmalıdır.
- Eskiden yönetmen paydos demeyene kadar uzun saatler çalışılırken, son 5-6 senedir 12 saat çalışma süresi belirlenmiştir.
- Yönetmenler, bir departman tarafından bekletildiğinde sinirlenirler, örneğin kostümle ilgili bir aparat beklerken bir saat beklemek büyük sıkıntılara yol açabilir.
- 1:08:39Setteki Gerginlik ve Profesyonellik
- Rahmetli Kartal Tibet gibi bazı yönetmenler sette çok gergin olabilir, ancak set bittiğinde çok nazik ve zarif kişiler olabilirler.
- Setteki gerginlik anlaşılabilir bir durumdur çünkü yönetmen çok şeyle baş etmeye çalışır.
- Sette çalışanlar ve oyuncular profesyonel kişilerdir, bu nedenle yaşanan gerginlikler orada kalır ve projeler uzun sürdüğü için küslüklerle devam edemez.
- 1:10:03Senaryo Yazma ve Yeni Projeler
- Konuşmacı senaryo yazmaz, genellikle projelerini Gökhan Hoca ve ekibi yazar.
- Şu anda "Oyun Bitti" adlı bir film projesi var ve bu film korku dışında, aksiyon ve askeri aksiyon içeren bir yapımdır.
- Pandemi sonrası dijital platformlar hayatımıza girdi ve kaliteli işler seyirci tarafından görüldü, bu nedenle alışagelmişin dışında bir iş çıkarmak istediler.
- 1:11:09Seyirci Davranışının Değişimi
- Eskiden insanlar sinemaya gitmek için sinemaya gider, afişe bakıp fragman izler ve çok seçici olmazlardı.
- Pandemi sonrası dijital platformlarda çok fazla proje izlemeye başladıkları için artık çok bilinçli bir seyirci var.
- Eskiden "koyup üç alma" olayı bitti, artık kaliteli bir yapımcılık durumu gereklidir.
- 1:11:45Korku Filmlerinde Seyirci Beklentileri
- Seyirciler artık daha bilinçli ve dünya örneklerine kolay ulaşabildiği için korku filmlerinde yurt dışında izledikleri türlerle kıyaslamaya başlıyorlar.
- Korku filmlerinde Anadolu'nun mitleri ve efsaneleri kullanılıyor, ancak teknik açıdan daha fazla para harcanması gerekiyor.
- Yapımcılar her projeden sonra kendilerini bir tık daha yukarıya taşımaya çalışıyor, çünkü seyirci hep daha iyisini istiyor.
- 1:13:10Korku Filmlerinde Oyuncu Seçimi
- Korku filmlerinde ünlü oyuncular oynatılamıyor çünkü Türk seyircisinde komedi oyuncusunun dramda veya korkuda görünmesi komik geliyor.
- Genellikle no name isimler, daha yeni piyasaya çıkmış yetenekli oyuncular kullanılıyor çünkü seyircinin ilk defa gördüğü yüz daha inandırıcı oluyor.
- "Vay Babam Vay" komedi filmi için değerli oyuncular kullanılmış ve Onur karakteri yörük şivesiyle oynanmış.
- 1:15:44Pandemi ve Sinema
- Pandemi döneminde sinemaların açılmasıyla 2021 Temmuz'da vizyona giren film, insanların tatile gitmesi nedeniyle izlenmemiş.
- Dijital platformların artması sinemayı etkilemedi, aksine destekledi çünkü film artık sadece televizyon değil, dijital platformlara da satılabiliyor.
- Dijital platformlara ayrı ayrı teklif verildiği için yapımcılar maddi anlamda daha iyi teklif veren platforma filmi veriyor.
- 1:18:06Sinema ve Dijital Platformlar Arasındaki İlişki
- Sinemaya giden seyircilerin alıştığı isimler artık dijital platformlarla anlaşma yapıyor ve sinemaya proje yapmıyorlar.
- Dağıtımcıların ve sinemacıların en büyük derdi yeni iyi Türk filminin olmaması, daha çok biyografi filmleri yapılıyor.
- Seyirciler artık stüdyo filmlerini tercih ediyor, çünkü fragmanlarla kandırılan fason filmlerden sonra doğru bir şey izlemek istiyorlar.
- 1:20:10Sinemanın Geleceği
- Ünlü oyuncular ve yapımcılar dijital platformlara kaydığı için sinemada beklenen filmler çıkmıyor.
- Dijital platformlar sinemada emek verip riske girmektense garanti kazanç sunuyor.
- Sinemacılar ve dağıtımcılar yeni marka ve ünlü isimler çıkarmak için planlar yapıyorlar, ancak sinema kumar olsa da vazgeçmeyeceklerini belirtiyorlar.