Buradasın

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ile Röportaj

youtube.com/watch?v=earp38sdynQ

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

"Söz Hakkı" adlı programda Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ile yapılan bir röportajdır. Röportajı Gökhan Bey sunmaktadır.
Röportajda kamu çalışanlarının hakları, ücret sistemi, emeklilik ve toplu sözleşme konuları ele alınmaktadır. Önder Kahveci, Türkiye Kamu-Sen'in 2024 Ocak ayında hazırladığı yaklaşık 100 sayfalık raporu detaylı şekilde anlatmakta ve liyakat ilkesi, devlete olan sadakat, ücret sistemi ve emeklilik gibi dört ana maddeye ayrılmış önerilerini paylaşmaktadır. Ayrıca sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlar, personel yetersizliği ve ücret yapısı gibi konular da tartışılmaktadır.
Röportajda ayrıca 3600 ek göstergenin hayata geçirilmesi, yardım hizmetler sınıfının kaldırılması, emeklilik sistemi ve vergi politikaları gibi konular da ele alınmaktadır. Kahveci, kamu çalışanlarının sendikal haklarının geliştirilmesi, devlet personel başkanlığı muadili bir kurumun oluşturulması ve vergi oranlarının adaletli olması için %15'te sabitlenmesi gerektiği gibi önerilerde bulunmaktadır.

Programın Tanıtımı ve Konuk: Program her salı akşamı yayınlanmakta ve bu hafta Türkiye Kamusen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci konuk olarak yer almaktadır.
Yaklaşan toplu sözleşme dönemi ve yetki dönemi gibi çalışma hayatı gündeminin yanı sıra, masada devam eden çalışmalar da konuşulacaktır.
Yıllardır süregelen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile ilgili yeni bir kamu personel rejimi üzerinde çalışmalar yapılmaktadır.
01:05Kamu Sendikacılık Anlayışı: Türkiye Kamu Sendikacılık, çalışan, üreten, yol gösteren ama hak ettiğini mutlaka almasını bilen bir sendikacılık anlayışı benimsemiştir.
Türkiye Kamusal 33 yıldır sendikal mücadeleye devam etmekte ve bu süreçte yapısal değişikliklerle ilgili çalışmalar yapılmıştır.
Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında yapılacak yapısal değişikliklerde sivil toplumun görüş ve tavrının ortaya koyulması gerekmektedir.
02:00Devlet Memurları Kanunu'nun Durumu: 1965 yılında çıkarılan Devlet Memurları Kanunu, personel rejimi olarak işe alım, yükselmeler, kariyer, ücretler, sosyal haklar ve emeklilik gibi konuları içermektedir.
1970 yılında mali hükümleri yürürlüğe girmiş olan kanun, o günden bu yana çokça değişiklik yapıldığı için yamalı bohça halini almıştır.
Şu an itibariyle hem çalışanların ihtiyaçlarına cevap vermiyor hem de kamu hizmetleri açısından yeni bir personel rejimine ihtiyaç duyulmaktadır.
02:41Yeni Kamu Personel Rejimi Çalışması: Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında Türk ve Türkiye yüzyılı olarak ortaya koyulan tavra katkı sağlamak amacıyla güzel bir çalışma yapılmıştır.
Hazırlanan rapor 11 Şubat tarihi itibariyle kitap haline getirilmiş ve tüm muhataplara dağıtılmıştır.
Kitap, bakan, siyasetçiler, kamu bürokrasisi, üniversiteler ve sivil toplum temsilcileriyle kamuoyuyla paylaşılmıştır.
03:13Türkiye Kamu-Sen'in Personel Rejimi Çalışması: Türkiye Kamu-Sen, devlet memurları kanunu ve personel rejimi konusunda ciddi bir çalışma gerçekleştirmiştir.
2024 yılının Ocak ayında yapılan bir çalıştay sonucunda dört başı mamur çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak bir rapor ortaya çıkmıştır.
Parça parça yapılan düzenlemelerin hem kamu hizmeti hem de çalışanlar açısından yeterli olmadığı vurgulanmıştır.
04:19Liyakat İlkesi ve Yönetici Atamaları: Liyakat ilkesinin devlette hayata geçirilmesi, kamu hizmetlerinin kalitesine ve verimliliğine yansıyacaktır.
Görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavlarında mülakatın kaldırılması gerektiği, mülakatın subjektif bir değerlendirme yöntemi olduğu belirtilmiştir.
Kamu yönetici akademisi oluşturulması önerilmiştir, bu konuda Türk devlet geleneğinde Osmanlı döneminde endorun mektepleri ve daha sonra TODAI gibi akademiler örnek gösterilmiştir.
06:46Kamu Görevlilerinin Statüsü ve Ücret Sistemi: Kamu görevlilerinin statü hukukuna tabi olduğu ve bu kanunun muhafaza edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Görevde ve emeklilikte refah seviyesini yakalayacak bir ücret sistemi oluşturulması gerektiği belirtilmiştir.
Kurumlar arası ücret dengesini gözetmek ve eşit işe eşit ücret ilkesini hayata geçirmek için çaba gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
07:33Emeklilik ve Çalışma Sistemi: Emeklilikte insanca yaşanacak bir ücrete kavuşturulması gerektiği, emekliliğin çalışma hayatının ikinci evresi olarak görülmesi gerektiği belirtilmiştir.
Güvenceli bir çalışma sistemi oluşturulması gerektiği, sözleşmeli çalışmanın doğru olmadığı vurgulanmıştır.
Yapay zeka ve nesnelerin interneti gibi teknolojilerin kamu çalışanlarını ve hizmetlerini etkileyeceği, bu konuda önlem alınması gerektiği belirtilmiştir.
09:00Sendikal Haklar ve Raporun Önemi: Kamu görevlilerinin sendikal haklarının olması gerektiği, Türkiye Kamu-Sen'in Türkiye'de kurulan ilk konfederasyon olduğu belirtilmiştir.
Evrensel değerlerle bütünleşmiş sendika kanununa ihtiyaç olduğu, grev, toplu sözleşme ve siyasete katılma haklarını içeren bir çalışma yapılması gerektiği vurgulanmıştır.
Toplam yaklaşık yüz sayfadan oluşan kapsamlı bir rapor hazırlanmış ve kamuoyuyla buluşturulmuştur.
10:45Gelecek Süreç ve Devlet Personel Başkanlığı: Kapsamlı kanunları yaparken siyasi irade ve sosyal tarafların görüşlerinin alınması gerektiği belirtilmiştir.
Geçmişte 60 yıllık kuruluş olan Devlet Personel Başkanlığı'nın kapatılması doğru olmadığı, muadili bir kurumun oluşturulması önerilmiştir.
Liyakat ilkesinin esas alınması atamada herkese ve ülkeye kazandıracağı vurgulanmıştır.
12:49Kamu Çalışanlarının Ekonomik Durumu: Ocak ayı enflasyon rakamları açıklandı ve yüzde altı'lık zam ilk altı ay için neredeyse gitti.
Türkiye'de dört milyon kamu görevli ve iki buçuk milyon memur emeklisi bulunmakta olup, bu kitle neredeyse yirmi milyonun üzerinde bir nüfusa tekabül ediyor.
Kamu çalışanlarının en düşük maaş alan yoksulluk sınırının üzerinde maaş alması isteniyor, ancak şu an itibariyle kamu görevlileri açlık sınırı ile yoksulluk sınırının arasında bir yerde ücret alıyor.
14:08Ücret Artışı ve Enflasyon İlişkisi: Ocak ayı itibariyle memurlara yüzde altı'lık bir zam alındı, ikinci altı ayda yüzde beş'lik zam alacak toplu sözleşmeden gelen hakları çerçevesinde.
Geçen yıl gerçekleşen enflasyon yüzde kırkdört, Ocak ayı itibariyle açıklanan enflasyon yüzde beşvirgülüç olup, yüzde altı zamın yüzde beşi enflasyondan dolayı gitmiş durumda.
Kamunun kendi alacaklarına uyguladığı oran kırküçvirgüldoksanüç iken, kamu çalışanlarına toplamda yüzde onbirvirgülotuz'luk bir ücret artışını reva görüyor.
16:35Refah Payı ve Ekonomik Etkiler: Refah payı olmadan reel alanında çalışanların ve emeklerin alım gücünü artıramayız.
2022 yılında yüzde iki buçuk refah payı, 2023 yılının Ocak ayında onüçvirgülelli'luk refah payı verilmişti, ancak enflasyonun yüksek seyretmesinden dolayı bu refah payı hissedilemedi.
Kamu görevlilerine ilave ücret artışı verilirse enflasyon yükselecek, ancak çalışanlar harcamayı yaptıklarında devlet olarak dolaylı ve direkt vergiler vasıtasıyla belli bir kısmını tekrar hazineye dönecek.
18:04Enflasyon Farkı ve Vergi Sorunu: Enflasyon farkının aylık olarak da yansıması dikkate alınmalı, mobil sistemi uygulayıp her ay enflasyon oranında kamu görevlilerine enflasyon farkını yansıtırsanız daha az etkilenirler.
İlk defa kamu görevlileri ve memur emeklileri hedeflenen enflasyonun altında ücret alacaklar, hedeflenen enflasyon yüzde yirmidört civarında.
Kamu görevlilerinin vergi oranlarının yüzde onbeş'te sabitlenmesinde ısrar ediliyor, çünkü düzenli vergi ödeyen bir kitleye böyle bir yaklaşım olması gerekiyor.
22:44Ek Gösterge Düzenlemesi: Ek göstergede sağlıklı bir düzenleme yapılmış ancak birinci dereceye gelen memurlara 3600 ek göstergenin verilmesi konusunda eksiklikler var.
Toplu sözleşmede 3600 ek göstergenin hayata geçirilmesi için bir cümle koyulmuş ancak yetkili konfederasyon bunu beceremedi.
Türkiye Kamu-Sen, 3600 ek göstergenin hayata geçmesi için kanun teklifi hazırlayıp meclis gruplarına vermiş ve mücadele etmeye devam ediyor.
24:22Yardım Hizmetleri ve Sınıf Değişikliği: Türkiye'de 100 bin yardım hizmetli bulunuyor ve bunların arasında lise, önlisans, lisans ve hatta yüksek lisans mezunu kişiler var.
Yardım hizmetler sınıfının tamamen kaldırılması ve bu arkadaşların veri hazırlama veya memur kadrosuna geçirilmesi öneriliyor.
Eğitimini tamamlamış çoğu yardım hizmetli memur olarak çalışıyor.
25:04Emeklilik Sistemi Sorunları: Kamu görevlileri emekli olmak istemiyor çünkü emekli olduklarında maaşlarının %50-55'ini kaybediyorlar.
56 bin lira maaş alan bir memur emekli olduğunda asgari ücret kadar emekli maaşı bağlanıyor.
2023 tarihinde ilave ek ödeme memurlara verilmiş 8 bin lira şimdi 16 bin lira oldu ancak emeklilere yansıtılmadığı için aradaki fark arttı.
26:20Emeklilik Sistemindeki Diğer Sorunlar: 2008'de 5510 sayılı kanun ile sosyal güvenlik sisteminin tek çatı altında toplanmasıyla emeklilik sisteminde 2008 öncesi ve sonrası kavramları ortaya çıktı.
2008 sonrası çalışmaya başlayan memurların emeklilikleri hesaplandığında, serbest çalıştığı veya sigortalı olarak çalıştığı dönemler dikkate alınarak 12-15 bin lira emekli maaşı bağlanıyor.
Emeklilik sisteminde yeniden bir düzenlemeye ihtiyaç var.
28:01Emeklilik Sistemindeki Farklılıklar: Türkiye'de iki çalışan grubu var: İş Kanunu'na göre çalışan işçiler ve Devlet Memurları Kanunu'na göre çalışan memurlar.
İşçilerde tüm gelirler emekliye esas kazanç olarak verilirken, memurlarda bu uygulama yapılmıyor.
Tüm gelirler emekliye esas kazanç olarak değerlendirilirse, emekli ikramiyesi (işçilerde kıdem tazminatı olarak adlandırılan) daha nitelikli hale gelebilir.
29:13Toplu Sözleşme Süreci: Yetkili sendika, en fazla üyeye sahip konfederasyon olup, toplu sözleşmede kamu görevlileri ve emeklilerin gelecek yıl alacakları ücretler, sosyal haklar ve diğer sorunlarını müzakere ediyor.
Toplu sözleşme bağışlama yetkisi yetkili konfederasyona, hizmet kolundaki toplu sözleşmeyi yapma yetkisi ise hizmet kolundaki yetkili sendikaya verilmiş.
Toplu sözleşme masasını Türkiye Kamu-Sen tesis etmiş ve bu masanın kurulması için büyük zorluklar ve bedeller ödenmiş.
31:40Toplu Sözleşme Masasının Önemi: Toplu sözleşmede iki konfederasyon daha katılıyor, Türkiye Kamu-Sen katılıyor ancak imza yetkisi ve hakem heyetine itiraz yetkisi yok.
Altı buçuk milyon insanın gelecek iki yılda alacağı ücretler ve sosyal haklar tek kişinin iradesine bırakılmamalı.
Türkiye Kamu-Sen, toplu sözleşme masasını çok önemsiyor ve ciddi bir çalışma yürütüyor.
33:04Deprem Bölgesi Ziyaretleri ve Kamu-Sen'in Rolü: Konuşmacı, son iki hafta içinde Gaziantep, Osmaniye, Adana ve Mersin gibi deprem bölgelerine ziyaretler yaptıklarını belirtiyor.
Konuşmacı, Gaziantep'in en çok etkilenen bölgesi olan İslahiye'de sağlık çalışanları ve kamu görevlileriyle bir araya geldiklerini söylüyor.
Kamu-Sen'in güven duyulan bir kurum haline geldiğini ve bu durumun önemli bir kazanım olduğunu vurguluyor.
33:52Sendikacılık ve İşveren Kimliği: Konuşmacı, yöneticilerin sendikacılık işine karışmaması gerektiğini ve sendikacılık yapacakları bir iş varsa pozisyonlarını bırakıp sendikacılığa girmeleri gerektiğini belirtiyor.
Bir kişinin hem işveren hem de sendikacı kimliği olamayacağını vurguluyor.
34:31Aile Yılı ve Çalışma Hayatı: 2025 yılının aile yılı ilan edildiğini ve bu yılın ailenin korunması ve güçlendirilmesi noktasında yapılacak çalışmalara katkı sağlayacaklarını belirtiyor.
Ailenin toplumun temel taşı olduğunu ve toplumu ayakta tutan en önemli unsur olduğunu vurguluyor.
Bakanla yapılan toplantıda görüş ve düşüncelerini ifade ettiklerini söylüyor.
35:26Aileyi Desteklemek İçin Gerekli Adımlar: Şehir hastanelerinde kreş, sosyal imkan ve anaokulu gibi sosyal ihtiyaçların karşılanmaması ciddi bir eksiklik olarak görülüyor.
Güvenceli istihdam politikaları, eş durumunun ve aile bütünlüğünün dikkate alınması gerektiği belirtiliyor.
Çocuk yardımının ve aile yardımının daha nitelikli hale getirilmesi, iş yerindeki mobik ve şiddet meselesinin çözülmesi gerektiği vurgulanıyor.
38:18Kamu Personeli Eksikliği: Türkiye'de kamu personeli eksik sayıyla çalışıyor ve OECD ortalamalarına göre memur sayısı çok gerisinde.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı'nın açıklamasına göre Türkiye genelinde 86 bin ücretli öğretmen olduğu belirtiliyor.
Sağlık bakanlığı ve diğer kurumlarda personel yetersizliği olduğu, ancak iyi bir kamu hizmeti sunmak için gayret gösterildiği vurgulanıyor.
41:11Sağlık Hizmet Kolu: Türkiye'de özel sektörü de dahil edildiğinde 1 milyon 400 bin sağlık çalışanı bulunuyor.
Sağlık çalışanlarının ciddi manada sorunları varken, vatandaşlara sağlık çalışanlarını hedef haline getirmek doğru değil.
Sağlık çalışanlarının şiddet olaylarından muzdarip olduğu, beyaz kot uygulamalarının açıklanması gerektiği belirtiliyor.
43:23Sağlık Çalışanlarının Sorunları ve Çalışmalar: Türk Sağlık Sendikası, sağlık çalışanlarının sorunlarına ilişkin ciddi çalışmalar yapmış, sağlık meslek mensupları ve hekim çalıştayları düzenlemiştir.
Sağlık meslek mensupları arasında lisansiyerler, lisansiyer olmayanlar, ön lisans mezunları ve lise mezunları bulunmaktadır.
Sağlık meslek mensupları meslek kanunu'nun çıkarılması noktasında güçlü bir irade ortaya çıkmamaktadır.
44:28Sağlık Çalışanlarının Fedakarlıkları: Sağlık çalışanları kesintisiz sağlık hizmeti sunmakta ve zor şartlarda görev yapmaktadır.
Deprem felaketinde sağlık çalışanları kendi yaralarını sarmadan vatandaşlara yardım etmiş, acil tıp teknisyenleri hastaları vakaya alırken kendi çoraplarını giydirmiş ve kimsesiz çocukları emzirmiştir.
İş bekleyen sağlık personelleri (ebe, hemşire) için atamaların bir an önce gerçekleşmesi için bakanlıkla görüşmeler yapılmaktadır.
46:16Sağlık Personeli Eksikliği ve Çözüm Önerileri: Üniversite hastanelerinde ciddi sağlık personeli eksiği bulunmaktadır.
Maliye Bakanı'nın yayınladığı tasarruf genelgesi, istifa eden ve emekliye ayrılanlar kadar kadro verileceğini belirtmektedir.
YÖK'un üniversite hastaneleri için inisiyatif alması, maliyeden yeterli kadro tahsis etmesi ve becai şartlarını aile bütünlüğünde tesis edecek bir düzenleme yapılması gerekmektedir.
47:15Sürdürülebilir Ücret Politikası: Sağlık çalışanlarının teşvik ödemeleri düşürülmüş veya yarısı kadar ödenmiş durumdadır.
Kalıcı, sürdürülebilir ve çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak bir ücrete kavuşturmak için yeni bir ücret sistemine ihtiyaç vardır.
48:08Hocalı Katliamı ve Karabağ Savaşı: 1992 yılında yaşanan Hocalı Katliamı'nın 33. yıldönümü yaklaşmaktadır.
Karabağ Savaşı'ndan sonra esaret altında olan topraklar özgürlüğüne kavuşmuş, insanlar kendi yerlerine geri dönüyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Sağlık Sendikası, bu süreçte sivil toplum örgütü bilinci içerisinde katkı sağlamıştır.
49:26Gazze ve Suriye'deki İnsanlık Dramı: Gazze'de yaşanan 50-60 bin insanın katledilmesi ve soykırıma tabi tutulması insanlık dramıdır.
Gazze'deki insanlar sadece öldürülmekle kalmayıp, kendi toprağını, vatanını ve hatıralarını bırakıp gitmek zorunda tutulmaya çalışılmaktadır.
Türkiye Kamu Sen'in sendikacılıkta benimsemiş olduğu "Türkiye sevdamıza ekmek için kavgamız" temel ilkesinin anlamlı olduğu bu olaylar karşısında daha net anlaşılıyor.
50:16Ramazan Ayı Mesajı: Ramazan ayının mübarek olması ve yapılan duaların kabul olması dilenmektedir.
Türk İslam dünyasında acılar ve gözyaşlarının son bulması için niyaz edilmektedir.

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ile Röportaj

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir