Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Psiko" adlı programın onuncu bölümüdür. Programda sunucu ve psikolog Nuri Şap yer almaktadır. Nuri Şap, kamp süreci yaşadığını ve gelecekte düzenleyeceği kampları paylaşıyor.
- Video, gerçek kendilik, yanılsama anı, sınırlar ve kişilik bozuklukları gibi konuları ele alıyor. İlk bölümde anne-bebek ilişkisi ve bebeğin doğumu sırasında ruhsal olarak hala anne rahminde kaldığı anlatılırken, sonraki bölümlerde narsisizm, borderline, şizoid ve şizotip kişilik bozuklukları detaylı şekilde inceleniyor. Son bölümde ise yas süreci, melankoli ve bunların psikolojik etkileri ele alınıyor.
- Programda kişilik bozukluklarının temelinde hangi olayların benim içimde olur, hangileri dışarıda olur ayrımının yapılamaması olduğu, sınırların belirgin olması gerektiği ve yas sürecinin normal bir biyolojik tepki olduğu vurgulanıyor. Ayrıca, Nuri'nin 6,5 yaşında babasını kaybetmesi ve bunun kendisine etkileri hakkında kişisel bir deneyim paylaşımı da programın sonunda yer alıyor.
- 00:41Psiko Programı ve Kamp Süreci
- Psiko programının onuncu bölümüne psikolog Nuri Şap ile devam ediliyor.
- Nuri Şap, değerli bir kamp süreci yaşadığını ve bu kampın kendisi için öğretici olduğunu belirtiyor.
- Kasım ve Aralık aylarında Muğla ve Polonezköy'de kamplar düzenlenecek, ayrıca Ocak-Şubat aylarında da kamplar planlanıyor.
- 02:06Gerçeklik ve Kendilik
- Program, gerçek kendilik, yanılsama anı, sınırlar, ben ve öteki ayrımı, melankoli, sevileni içeride tutma çabası ve kişilik bozuklukları konularını ele alacak.
- Gerçek kendiliğe gitmeden önce anne ile bebek arasındaki ilişki inceleniyor.
- Bebeğin bedeni doğarken ruhu hala anne rahminin içinde kalmış, bu nedenle kişilik yapılanmasında iki farklı doğum var: bedenin doğması ve ruhsal doğum.
- 03:13Anne-Bebek İlişkisi ve Yanılsama Anı
- Ruhsal doğumda ayrışmak tan geliyor, ilk anda bebeğin bedeni anneden ayrılıyor, içeride ruh kalıyor.
- Bebek annesinin yüzüne bakıp onun duygusunu hissediyor, bu anlamda annesini tanıyan kendisini de tanır.
- Bebek bir eylemde bulunduğu zaman (acıktığında meme, susadığında su, üşüdüğünde yorgan) her isteğinin anında karşılanmasıyla "ben bir şey istiyorum ve o oluyor" algısını ediniyor, bu psikolojide yanılsama anı olarak adlandırılıyor.
- 05:13Yanılsama Anının Kırılması
- Çocuğun yaşı ilerledikçe ve biyolojisi buna el verdikçe, anne ile bebek arasındaki ilişkideki optimal ilişki çocuğun yanılsama anının yavaş yavaş kırılmasıdır.
- Bebek acıktığında hemen meme gelmez, annenin başka işleri olabilir, bu durumda bebeğin bilinçdışına "yaratıcı ben değilim, benden ayrı etkiler de var" mesajı gider.
- Anne ve diğer bakım verenlerin etkilerini tanıdıkça, çocuk narsizmin önüne geçerek kişilik bozukluklarının temelini oluşturan bu durumdan kurtulur.
- 07:46Sınırlar ve Ben-Öteki Ayrımı
- Sınırlar, ne zaman "hayır" diyeceğim, ne zaman "evet" diyeceğim, ne zaman istediğimi yapıp istemedi yapmayacağım gibi konularla bağlantılı.
- Sınır, hangi olayların benim içimde olur, hangi olayların benim dışımda gerçekleşir ayrımını içerir.
- Kişilik bozukluğu, hangi olayların benim içimde olur, hangileri dışarıda olur ayrımına varamadığımız zaman ortaya çıkar.
- 09:49Kişilik ve Sınırlar
- Duygu, düşünce ve beden sınırları ne kadar belirginsizse, kişi o kadar kişilik bozukluğuna yatkındır.
- Sınırlar ne kadar belli ise kişinin kişiliği o kadar oluşmuş demektir.
- Eleştiriye hassas olan insanlar, ürün ortaya koyduklarında eleştiri aldıklarında ürünü geri çekme potansiyeli yüksek olur.
- 10:49Sınırlar Olmadığında Yaşanan Durumlar
- Sınırlar yoksa, dışarıda olan duygular içeride olmaya başlar ve karşıdaki kişinin duyguları kendi bedenimize nüfuz eder.
- Patoloji derinse, karşı taraftaki insanın bedenine gelen bir hasar sanki kendi bedenimize gelmiş gibi hissedilebilir.
- Sınırlar belirgin değilse, kişi kendini, duygusunu, düşüncesini ve bedenini ayırt edemez ve kişilik bozukluklarına yatkın olur.
- 13:36Sınırlar Olduğunda Yaşanan Avantajlar
- Sınırlar belli olduğunda, ötekinin psikozunu içine almaz ve daha üretken olur.
- Negatif düşünceler içine daha az girer ve duyguları stabil kalır.
- Beden sınırlarını bilir ve bedensel farkındalık kazanır, böylece potansiyelini daha fazla kullanabilir.
- 15:20Sınırlar Olmadığında Yaşanan Boşluklar
- Sınırlar belli olmadığı zaman kişinin iş dünyasında müthiş bir boşluk oluşmaya başlar.
- Kendi duygusunu üretemediği için dışarıya daha fazla bağımlı olur.
- Sınırlar belli olduğunda, ruhsal kapasite dışarıya duygu bulmak için harcayacağı enerjiyi içe yönlendirebilir.
- 16:42Üç Tür Boşluk
- Bedensel boşluk: Bedenini hissetmiyor, içine aldığı yiyeceklerin bedenine nasıl hasar verdiğini bilmiyor.
- Duygusal boşluk: Ötekinin duygusu çok fazla içine giriyor, bana ait olmayan travmatik deneyimlerden ve duygulardan hayatını üzülerek geçiriyor.
- Düşüncsel boşluk: Ruhsal alanda yırtıklar var, bu yırtıklardan ötekiler içeriye giriyor.
- 18:19Sınırlar ve Var Hissetme
- Öteki ve ben arasındaki ayrımını yaptığımız sürece yeryüzünde kendimizi var hissetmeye başlarız.
- Var hissetmenin ilk adımı sınırımızın olmasıdır, sınırsız bir insan kendisini var hissedemez.
- Sınırsız bir insan, içine giren duyguları engelleyemez ve ötekilerin duygularını kendi duyguları gibi hisseder.
- 19:11Empati ve Dış Dünyanın Etkisi
- Film seyrettiğimizde veya haber izlerken, üzücü olaylardan etkileniriz ve onlarla birlikte aynı acıyı hissedebiliriz.
- Yetişkinlikte aldığımız etkileyen şeylerin, eksi yedi yaş aralığındaki aldığımız parçalarla eşleşmesi gerekir.
- Dışarıda gördüğümüz şey benden hiçbir zaman bağımsız olmaz, birlikte olduğumuz insanları analiz ederek kendi hayatımla ilgili birçok şey fark edebiliriz.
- 21:38Sağlıklı Zihin ve Kişilik Bozuklukları
- Sağlıklı zihin, dışarıdan içeriye nüfuz etmeyen ve stabiliteyi bozmayan bir zihin yapısıdır.
- Kişilik bozukluklarının temelini oluşturan etkenlerin en başında, hangi zihnin senin, hangi zihnin benim olduğunu bilmek gelir.
- Temel olarak dört tane kişilik görüntüsü (bozukluğu) vardır: narsisizm, borderline, şizoid ve diğer biri.
- 23:12Narsisizm ve Borderline Kişilik Bozuklukları
- Narsizmin temelindeki duygu değersizlik olup, narsist için öteki yoktur ve bu nedenle ayrılık acısını daha az çeker.
- Borderline kişilik örgütlenmesine sahip kişiler için dış dünyada bir öteki insan vardır ve bu nedenle terk edilme korkusu ortaya çıkar.
- Tek zihni ruhsal yapı olgunlaşıp tek zihinlikten daha olgun bir düzeye geldiği zaman, borderline kişilik örgütlenmesindeki kişinin acılarını çekme kapasitesine ulaşmış olur.
- 25:31Narsist Kişilerin İlişki Deneyimi
- Narsist kişi ilişkiye başladığında karşı tarafı kendisi gibi görür ve ayrılma korkusu yoktur.
- İlk ilişkide ayrılındığında, karşı tarafın kendisinin gibi bir insan olmadığını ve ayrı bir insan olduğunu deneyimleyerek büyük bir kırılmaya uğrar.
- Narsist kişiler genellikle erkeklerde daha çok görülür ve kötü duyguya tahammül de erkeklerde daha düşüktür.
- 29:08Narsisizm ve Anne-Bebek İlişkisi
- Narsist bir bebek, anne-bebek ilişkisinde optimal kırılma yaşamamıştır.
- Narsist bebek için "ben ve anne aynıyız, anneyi yaratan da benim" duygusu vardır.
- Bu optimal kırılma yaşamadığı için ötekinin farkına varmaz ve yetişkinlikte de bunun izdüşümleri devam eder.
- 29:50Narsist Kişilik Yapısı
- Her istediği yapılan çocuk ileride narsist adayı olabilir, bu ebeveynlerin istemeden yaptığı bir şey olabilir.
- Ebeveynlerin kendi kişilik örüntüleri narsizme eğilimli ise, bu özellikler çocuğa aktarılabilir.
- İlk yıllarda, özellikle 7 yaşa kadar kişilik temelleri atılır ve bu yapılar terapi süreciyle değiştirilebilir.
- 31:27Şizoid Kişilik Yapısı
- Şizoid yapılanma, narsist ve diğer kişilik yapılarından en ağır olanıdır.
- Şizoid kişilik yapısında bebeklik deneyimi bir yere bırakılır ve uzun süre oraya kimse gelmez.
- Yetişkinlikte bu insanlar genellikle "öteki var mı?" diye bakar ve kendi konumlarını diğer insanlara göre ayarlarlar.
- 33:27Şizoid Kişilik Yapısının Özellikleri
- Şizoid yapılanmada yakın ilişkiye tahammül azdır ve terapi odasında "sen" denildiğinde rahatsız olurlar.
- Şizoid yapılanmanın "dilan masa" ikilemi vardır: hem ister hem istemez insan olsun der ama insanla da yapamaz.
- Şizoid insanlar evlenir ve evliliklerinde şikayetleri olmaz, ancak eşleri çok şikayet ederler çünkü duygu alamazlar.
- 34:53Şizoid Kişilik Yapısının İş ve Evlilik Hayatı
- Şizoid insanlar insandan bağımsız işleri yapmaya eğilimlidirler, örneğin makine mühendisi, bilgisayar veya depoda ürün sahibi olabilirler.
- Şizoid insanlar evde çok sakindir, dışarı çıkmak istemezler ve her şeyi "tamam" derler.
- Şizoid yapılanmanın iç dünyası duygusuzdur, bu nedenle çocuklarıyla bile iletişim kuramazlar.
- 37:56Yas ve Melankoli
- Yas normal bir süreçtir ve bir şey kaybettiğimizde üzülmek de normaldir.
- Yas sadece birinin ölmesi için değil, telefon, kalem veya iş kaybı gibi durumlarda da tutulabilir.
- Kültür ve diğer etkenler ortaya çıktığında yas birik melankoliye dönüşebilir.
- 38:38Yas Süreci ve Özellikleri
- Yas süreci, kaybedilen kişinin çeşidine ve uzunluğuna göre değişkenlik gösterir; beklenmedik ölümlerde yas süreci iki yıla kadar uzayabilir.
- Yaşlı insanlar genellikle hayattayken yas sürecine girmiş olurlar ve ölü evde zaman geçirerek, mevlüt ve Kur'an okumaları gibi ritüellerle hazırlık yaparlar.
- Mezarlık ziyareti, Kur'an okutması ve mevlit yemeklerinin dağıtılması, ölen kişinin artık hayatta olmadığını bilinçdışına mesaj göndererek yas sürecini olumlu yönde etkiler.
- 41:31Yas Sürecinin Tamamlanması ve Melankoli
- Yas süreci genellikle altı ayda bir iki seneye kadar devam edebilir, ancak daha uzun sürerse patolojik yas olarak adlandırılır ve melankoli ile bağlantılıdır.
- Yas tamamlanırken içsel süreç, kaybedilen kişinin parçalarının dışarıdaki var olanlarla yer değiştirmesiyle gerçekleşir.
- Melankoli, uzamış yas olarak tanımlanır ve ruhsal yapı, kaybedilen nesnenin parçalarını içine alarak onun özelliklerini muhafaza ederek eski hazzı hatırlatmaya çalışır.
- 44:02Melankoli ve İkincil Kazanç
- Sürekli kaybettiği bir şeyden bahseden bir kişi, genellikle melankolik bir sürece girmiş değildir.
- Bu tür davranışlar genellikle diğer insanların dikkatini çekip ilgi almak veya narsizmini göstermek için ikincil bir kazanç olarak kullanılır.
- Kayıp anındaki insan acı içindedir ve sürekli bu konuyu anlatmak yerine, kayıp nesnesi aracılığıyla ilgi almak daha iyi duyguya sokar.
- 45:45Yas Sürecindeki İlk Reaksiyonlar
- Yas sürecinde ilk verilen tepki genellikle inkardır ve bu normal bir süreçtir.
- Bazı durumlarda, kaybedilen kişinin yakın bir kişi olması durumunda, "nasıl olur da benim yakınım ölür?" şeklinde bir tepki oluşabilir.
- Kayıp, maddi bakımdan eksiklik yaratmasa bile, kişinin içinde büyük bir boşluk ve eksiklik hissi yaratabilir.