Buradasın

Jung Psikoterapisi ve Ruhsal Gelişim Üzerine Derin Bir Röportaj

youtube.com/watch?v=63ZlllxmyBI

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Ulusal Lojistik Emel Öz Uğur'un sunduğu bir röportaj programıdır. Programda Londra'dan gelen psikoterapist Eda Meter ile Jung psikoterapisi, ruhsal gelişim ve enerji çalışmaları konuları ele alınmaktadır.
Röportajda epifiz bezi, bilinçaltı çalışmaları, meditasyon, kuantum enerjisi ve bolluk bilinci gibi konular detaylı şekilde incelenmektedir. Eda Meter, Freud ve Jung'un psikoterapi yaklaşımlarını karşılaştırarak, insanın ruhunun varoluşunun özü olduğunu ve bu ruhun mesajlarını nasıl alabileceğimizi açıklamaktadır. Ayrıca, rüyaların anlamı, bilinçaltı blokajlarının nasıl oluştuğu ve kader kavramı gibi konular da ele alınmaktadır.
Videoda ayrıca enerji koruma teknikleri, kırmızı defter tutma, günlük tutma ve bolluk bilinci oluşturma yöntemleri gibi pratik bilgiler paylaşılmaktadır. Eda Meter, kendi yaşam deneyimlerini ve Londra'ya yerleşme sürecini anlatarak, ruhsal uyanış ve yaratıcı güç konularında bilgiler vermektedir. Röportajın son bölümünde veda ve ölüm sürecindeki duygusal etkiler ve bunların beden üzerindeki etkileri ele alınmaktadır.

Aura ve Negatif Ortamlardan Korunma: Negatif bir ortama girerken fermuar çekmek ve auranızı kapatmak önemlidir.
Aura alanımız artık resmediliyor ve negatif duygulara geçirilmez olmak için zihnimizde komut vermek gerekir.
İnsanlar sürekli şikayet ederken, bu şikayetlerden ataçlanmak yerine onları devralmamak önemlidir.
01:26Jung'un Psikolojisi ve Epifiz Bezi: Psikoterapist Eda Meter, Londra'dan gelerek Jung ve Freud'un psikolojisini ele alıyor.
Epifiz bezi, çam kozalağına benzeyen küçük bir organ olup melatonin hormonu salgılar ve DMT üretir.
Epifiz bezi ameliyatla çıkarılamaz çünkü insanın varoluşunun özü orada kayıtlıdır.
02:38Epifiz Bezi ve Meditasyon: Meditasyon, ibadet ve dini ritüeller epifiz bezinin aktifleşmesine neden olur.
Epifiz bezinin aktifleştirilmesi zihnin varoluş seviyesine kapıları açar ve DNA'daki bilgilere erişim sağlar.
Epifiz bezi, üçüncü göz olarak bilinir ve ruhsal seviye bilgilerini kolay almayı sağlar.
04:44Jung ve Freud'un Farklılıkları: Freud insanı bilinçaltı kavramlarıyla netleştirirken, Jung insanın doğasında bir ruh olduğunu ve ruhunun tekamül yolculuğu olduğunu savunur.
Jung'a göre yaşam döngüsünde sorunlar sadece çocuklukta öğrenilen şeylerden kaynaklanmaz, ruhun sesini duymaya başladığımız andan itibaren değişir.
Psikoterapist Eda Meter, Freud ve Jung'un görüşlerini bir araya getirerek kendi sistemini oluşturmuştur.
06:10Varoluş ve Ruh: İnsanın bir amacı olmalı ve bu dünyada amacımızı görmeliyiz.
Beden sadece ruhun fiziksel kıyafetidir ve oyun alanıdır.
Ruhun arka kısmından gelen bilgileri rüyalar, evrenden gelen mesajlar veya günlük hayatta duyulan cümlelerle algılayabiliriz.
07:04Ruh ve Beden İlişkisi: İnsan bedeninin en önemli kısmı, ruhun korkutucu bir şey olarak tanımlanmasıdır.
Ruh sınırsız bir güce ve yüksek bir bilince sahipken, insan bedeni ruhun sıkıştığı bir alan olarak görülür.
Ruhumuz bize ilahi adalet olduğunu hatırlatır ve tevekkül yaratmamızı, başkalarının sınavlarına müdahale etmememizi söyler.
08:41Ruhun Tekamülü ve Yaradan'ın Ulaşımı: Ruhun tekamülünde ilahi hattımda akıyor olmak için olayları, neden burada olduğumuzu ve neden eda olduğumuzu hatırlamak gerekiyor.
Herkesin Yaradan'ın kendisine ulaşma şekli farklıdır, ancak bu mesajları nasıl alması gerektiğini bilmek önemlidir.
Rüyalar genellikle mesajları almak için kullanılır, ancak rüyalarda şifalanma değil, mesajları fark edip bilinçaltı çalışmasıyla anlamak gerekir.
09:36Bilinçaltı Çalışmaları ve Ruhun İletişimi: Bilinçaltı çalışmasında tamamen ruhla temas kurulur, fiziksel beden hiçbir anlamı yoktur.
Meditasyon ve bilinçaltı çalışmalarında epifiz bezi (üçüncü göz) aktifleşir ve ruhundan gelen mesajlar çok şeffaf ve net alınır.
Ego devreye girdiğinde olumsuz senaryolar gerçekliklerine bürünebilir ve ayrım yapılamaz.
10:26Bilinçaltı Çalışmalarının Hassasiyeti: Bilinçaltı çalışmalarında danışanın hissetmediği veya görmediği bir şeyi ona söylemek tehlikelidir.
Bilinçaltı çalışmasında enerji alanları ruhsal seviyede birbirine geçer, ancak danışanın hissettiği ve gördüğü şey gerçekliğimizden çok farklı olabilir.
Bilinçaltı çalışmaları çok hassas olduğundan, danışanlar bu çalışmalar sırasında korkabilir ve olumsuz senaryolar yaşayabilir.
11:33Bilinçaltı Çalışmalarının Doğru Kullanımı: Bilinçaltı çalışmasında sadece varoluşunu tanıklık edebilir, ancak danışanın hissettiği duyguyu bilemezsiniz.
Danışanın hissettiği duyguyu manipüle etmek veya normal olduğunu söylemek bir manipülasyondur.
Bilinçaltı çalışmalarında aşırı sağlıklı olmak yerine, kişinin kendi yolculuğuna uygun şekilde ilerlemesi önemlidir.
12:49Ruhsal Yolculuk ve Sözleşmeler: Ruhsal yolculukta bazı kişiler birçok kişiyle deneyip gelirler, ancak aslında sözleşmesi gereken kişiyle henüz karşılaşmamışlardır.
Ruhsal seviyede birbirimize söyleyeceğimiz cümleler bile belirli olup, bu dünya hayatında ruhsal seviyeden algılanmalıdır.
Karşılaştığımız herkes yazılmıştır, iyi ve kötü olarak ayırt etmeden, ilerletecek olanla da kötülük yapanla da sözleşmişizdir.
14:24Jung ve Epigenetik: Jung, ruhsal seviyedeki genetik DNA aktarımlarında sadece kendine ait olmayan şeylerle de taşıdığımızı vurgulamıştır.
Epigenetik, sadece kendi olduğumuz halimiz değil, bütün kollektif bilincin her şeyini aldığımızı gösterir.
Bu bilgileri temizlemedikçe insanoğlu nerede sıkıştığını anlamaz.
15:02Psikoloji ve Bilinçaltı Çalışmaları: Psikoloji bu konuları yarım bırakmaz, ancak hepsini birleştirmesi gerekir.
NLP, EMDR ve theta frekansı gibi yöntemler bilinçaltı çalışır ve hepsi theta frekansını kullanır.
Theta frekansı, insan zihninin meditasyonda ibadet ederken geçtiği frekans halidir ve bu seviyede insan zihne canlandırdığı her şeye sahip olabilir.
15:54Zaman ve Yaratım Enerjisi: Zaman yanılgısında yaşadığımız için geçmiş, şimdi ve gelecek iç içe yaratıldı ve bunlar paralel evrenler olarak görülüyor.
Kuantum fiziği bu durumu kanıtlıyor ve her şey bir illüzyon olarak görülüyor.
Zihnimizde canlandırabildiğimiz şeyler, olasılıklar arasında yaratılmış seçeneklerdir.
16:31Hayal Gücü ve Meditasyon: Zihin gördüğüne inanır ve onu daha hızlı getirir, bu nedenle hayal gücünü artırmak önemlidir.
Meditasyon yaparken insanların zihni tıkanıyor çünkü görselleştiremiyorlar.
Hayal gücü kapatılan birisi gerçekliğini zihninde yaratamaz, göremez ve canlandıramaz.
17:10Yaradan ve Yaratım: Yaratım enerjisi insanoğlunun kendisidir ve Yaradan'dan talep edilir.
Yaradan kalbimiz ve ruhumuzla bir bütündür ve niyet ettiğimiz her şeyi bize getirir.
Kuantum alanında milyonlarca olasılık yazılıdır ve hangi olasılığı seçersek o perdenin arkasından yaratıcı tarafından bize gelir.
18:21Kişisel Deneyim: Konuşmacı beş yıl önce bu koltukta oturmazdı ve isteklerini dile getirirken olmuyordu.
Kimliğini tamamen değiştirdi, çocukluğunda öğretilenleri ve siyah-beyaz kişiliğini bıraktı.
Çalışkan olduğu için istediği her şeyi yaratabiliyordu ancak ruhsal seviye bilgisi yoktu.
19:09Uyanış Süreci: Konuşmacı neden zorlukla mücadele yaptığını ve sürekli aynı insanlarla sınandığını anlamaya başladı.
Bilinçaltı çalışmalarına başladığında, yaşadığı sorunların çocukluğunda kodladığı travmatik kısmıyla bağdaştığını gördü.
Haklı olmak üzerine kurulmuş bir sistemde yaşamadığımızı, kendimize iyi geleni seçeceğimiz bir sistemdeyiz.
20:50Kimliksizlik ve Yaratım Enerjisi: Kimliksizlik inanılmaz iyi hissettirmeye başladı, babasının kızı olmamak ve annesinin kurguladığı çocuk olmamak üzerine kimliğini bıraktı.
Yaratım enerjisi değişti ve erdemlerine sahip çıktığım sürece doğru, dürüst ve cesaretle hareket ettiğinde yaratım enerjisi anda oluyor.
Yaratım, olasılıklar arasından size en uygun olanı seçme halidir.
22:32Tesadüf ve Haksızlık: Hiçbir şey tesadüf değildir, herkesin orada olmasının bir sebebi vardır.
Haksızlık kelimesi öz inanç seviyesinde yaratılmış bir duygu olup, aynı duygu farklı kişilerde farklı sonuçlar yaratabilir.
Sürekli haksızlığa uğruyorsanız, içsel yolculuğunuza bakmanız gerekir ve bu deneyimin neden yaratıldığını anlamalısınız.
25:23İnanç ve Teknikler Hakkında Görüşler: Her teknik belirli bir kesimi uyandırıyor ve sistem küçük de olsa herkesi etkiliyor.
Konuşmacı, Yaradan'dan gelene açık olduğunu ancak aracılık ve kutsallaştırılan şeylerden rahatsız olduğunu belirtiyor.
Kendisiyle Yaradan arasında bir şey sokmak istemediğini vurguluyor.
25:53Enerji Saadeti ve Müdahale: Konuşmacı, enerji saadeti yolculuğunda eşlik ettiğini ancak müdahale etmediğini, bu konuda ince bir çizgi olduğunu belirtiyor.
Müdahale girdiğinde hayat yolculuklarında manipülatif bir alan oluştuğunu söylüyor.
Bir danışanının, bir teknikte karşı tarafın atalarından gelen bir şeyi kendisine söylemesi durumunu örnek vererek etik sorunları vurguluyor.
27:42Hakka Girmek ve Tekamül: Hakka girmek, kişinin hayat yolculuğunda hakkına girip tekamülünü bozduğunu belirtiyor.
Herkesin hayat yolculuğunda farklı bir benzinle geldiğini, birinin yüzde yüz benzinle geldiğini, diğerinin belki yüzde on benzinle geldiğini örnek veriyor.
Herkesin hayat yolculuğunda farklı bir hedef olması gerektiğini, birinin yüzde on'luk da yaşaması gerektiğini vurguluyor.
28:37Varlık Bilinci ve Gelecek Kaygısı: Konuşmacı, hayat yolculuğunda en çok fark ettiği şeyin teşekkür ve şükür enerjisi olduğunu belirtiyor.
Her şeye sahip olmasına rağmen farkında olmadığını, varlık bilinci sayesinde sağlıklı olduğunu, görebildiğini, yürüyebildiğini fark ettiğini söylüyor.
Gelecek kaygısı ve endişe bozukluğunun aslında gerçekliği olduğunu, danışanların "ileride böyle olursa ne olacak?" diye geldiğini belirtiyor.
29:49Günlük Tutma ve Kırmızı Defter: Günlük tutmak, serotonin hormonu salgılatarak şükür enerjisi verir ve mutluluk hissi yaratır.
Kırmızı defter kullanmak önemlidir çünkü kırmızı renk kök çakrası ile ilişkilendirilir ve bolluk, bereket ve aitlik enerjisi verir.
Günlük tutarken var olanı hatırlamak önemlidir, çünkü evren var olanı görmediğimiz sürece daha fazlasını getiremez.
31:22Kırmızı Defterin Kullanımı: Kırmızı deftere günlük olaylar, hedefler ve iyileşmeler gibi olumlu deneyimler yazılmalıdır.
Kuantum alanında kırmızı defter vazgeçirmemesi gereken bir araçtır çünkü evren neye inanırsak var olanı getirir.
Bolluk bilinci sadece para değildir, cömertlik, sevgi, saygı, adalet, etik ve ahlak gibi erdemlerde bolluk anlamına gelir.
33:30Bolluk ve Verme: Evren önce bize verir, sonra bize verir; önce vermek gerekir, sonra geleceğini beklemek doğru değildir.
Koşullu sevmek, Yaradan'dan koşullu bir şey istemektir ve bu kandırmacadır.
Verdiğiniz şeyin mutlaka geleceğini bilmelisiniz, bu para, sevgi veya başka bir şey olabilir.
34:46Sağlık ve İnanç: Sağlık isteyen biri önce birilerinin sağlığına katkıda bulunmalıdır.
Sağlıklı olduğuna inanmak önemlidir, sağlıklı olmadığınızda bile "kalbimden sağlıklı olduğumu biliyorum" diyebilmelisiniz.
İnsan bedeni hastalık yaratmaz, hastalık düşüncelerde yaratılır ve zihin bir oyun oynar.
37:12Enerji Alanı Koruma: Enerji alanını korumak zordur çünkü negatif enerjiler etrafımızdaki insanlardan da gelebilir.
Negatif enerjiler titreşim frekansını düşürür, hastalık yaratır, para kaybına neden olur ve aile içi kavgalara yol açar.
Negatif bir ortama girerken "fermuar çekin" diyerek auranızı kapatabilir ve negatif duygulara geçirilmeyeceğinizi zihninize komut verebilirsiniz.
40:06Bilginin Sorumluluğu ve Erdemler: Bilginin sorumluluğunu almak gerekir, aksi takdirde yarattığımız dünyayı yaratma şansımız olmaz.
Kutsal kitaplarda her şeyin özü sevgidir ve bir şey yaparken sevgi altında yapabilen herkes her şeye sahip olabilir.
Erdemlerin ilk sırasında Yaradan ile bağ kurduğumuzda sevgi frekansı olmak ve ikincisi cömertlik yer alır.
41:22Yaradan'ın İstediği Üç Ana Madde: Yaradan'ın bizden istediği üç ana madde: sevgi, birlik ve ruhumuzla bağlantı kurabilmektir.
Bu üçünü yaptığımızda bedenimizi oyun haline getiririz, yapamadığımız için sıkışıp kalırız.
Zihnimizin ve gözümüzün açılması için bedenimizin huzurlu olması ve olumsuz duygulardan arınması gerekiyor.
42:08Kimliklerin Gideceği ve Yaratım: Kimlikler gidecek, title isminin başına gelen ya da çıkan title bir insanı çekmenize vesile olmuyor, ruhunuzla çekiliyorsunuz.
Maddiyat ve yaşamsal kalite bu sistemde karşılığı yok, orada olmadığınızda hepsi geliyor.
Benliği çektik aradan, öz benlik kısmı ne istesem oluyor ve yaratabiliyorum.
42:57Londra'ya Yerleşme Deneyimi: Londra'ya bir günde karar alıp yerleştim, bütün hayatım burada bıraktım ve tek bir gün İngilizceniz vardı.
Bu karar tamamen yaşam planımın parçasıydı, orada olmam gerektiği içindi.
Londra'ya gittiğimde insanlar bana zorlanacağımı, aç kalacağımı söyledi, ama benim metabolizmamda böyle bir kavram yoktu.
44:30İmgeleme ve Yaratım Tekniği: İmgeleme için öncelikle ne istediğimize karar verdik, yakın olması ve huzurlu bir bölge seçtik.
Her sabah kahvemizi alıp o mahallede turluyorduk, sanki ofisimiz olsaydı gibi.
Olmuş gibi kabul ettiğimiz yemeklere çıktık, kutlamalar yaptık çünkü yaratıcı bize bunu çoktan verdi.
45:32Danışanlar ve Zamanın Bükülmesi: Danışanları yarattık, ruhsal uyanışa açık, hem psikolojiyi hem bilimi hem bilinçaltını anlayabilecek insanlar için yaratım yapıyoruz.
İlahi güçlü hep bir iletişim halindesiniz, kontak hep devam ediyor.
Zamanı büküyoruz, 24 saatlik bir günün 8 saat gibi yoğun bir şekilde yaşayabiliriz.
47:37İmgeleme ve İnanç: Uçak saatine bir saat var ve trafik varsa, imgeleme yaparak uçağa binme sürecini hayal etmek önemlidir.
İmgeleme, Yaradan'ın desteğiyle gerçekleşir ve bu süreçte inanç ve olumlu düşünceler çok önemlidir.
Bilinçaltı blokajları, "hep de başıma bu geliyor" gibi düşüncelerle oluşabilir ve bu blokajlar imgeleme sürecini engelleyebilir.
49:01Yaradan'ın İsteği ve Bilinçaltı: Yaradan'ın bize isteği, sürekli ısrarcı olup canımızı acıtmak değildir; bizi istediğimiz yere ulaştırmak ister.
Canımızı acıtan bir işin içinde duruyorsak, bu kendi bilinçaltı blokajlarımızla alakalıdır ve korkularımız veya çocukluğumuzdan beri aldığımız psikolojik evredeki gerçeklik olabilir.
Yaradan'ın mesajı, "sen orada otur, otuz yıl boyunca seni aldatan kocanla kal" değildir; bizi öz değerimize sahip çıkmaya ve mutlu olmaya davet eder.
50:35Sabır ve Tekamül: Kadim aktarımlarda sabır çok önemli bir haslet olarak görülse de, konuşmacı sabırın olumsuz bir duygu barındırdığını ve hak ettiğimize inandığımız şeyi sabrımla hak ettiğimiz zaman zorluk mücadelesini kendimize kodladığımızı düşünüyor.
Zorluk mücadele programları bilinçaltımızda genetik sebeplerden kaynaklanır ve hiçbir şey kolaylıkla elde etmiş bir toplum değiliz.
Yaratıcının adaletsiz olma şansı yoktur; parayı, bolluğu, sağlığı yaratır ve bunlar tamamen karşı tarafa bağlıdır.
51:50Kader ve Potansiyel: Bazı mahzun kaldıklarımızla tekamül ediyoruz ve buna kader diyoruz; bu bakış açısı yüzde elli doğru, yüzde elli çözülebilir ve iyileştirebilir kısmı vardır.
İnsanlar potansiyellerini anlayabiliyor ve enerji alanlarıyla bağdaşıyor; herkes kendi zihninde bir şey mutlaka yaratır.
Potansiyelin tamamını kullanamadığımızda endişe bozukluğuna gireriz ve travmatik anlamda yetersizlik ve başarısızlık tetiklenir.
53:12Yaşamın Amacı: Sorun yüzde yüz full olup yüzde on'unu kullananlar için değil, yüzde on'luk benzinle gelen ve bunu hayal eden ve dönüştürebilenler için vardır.
Herkesin barkodu farklıdır ve bu dünyaya gelirken herkes başka bir şey uğruna yaratılmıştır.
Yaşamın amacı sadece rezidanslar veya çok sayıda ev sahibi olmak değil, belki de bir kişiyle kahve içmek veya tek bir kişiyi uyanışa geçirmek olabilir.
55:41Acı ve Yaz Süreci: Panik atağın en önemli kısmı ölüm korkusu veya bir yakınını kaybettikten sonra açığa çıkan baş edilemeyen duygu olabilir.
Acılar bilinçaltında, travmatik hafızada kalır ve iyileştirilmezse ileride hastalık yaratmamıza sebep olur.
Yaz sürecini sağlıklı geçirmediğimizde, ağlama gibi duyguları bastırabiliriz ve bu durum vedalaşamadığımız duygular ve söyleyemediğimiz cümlelerle ilgili olabilir.
56:57Fiziksel ve Aşk Acısının Benzerliği: Fiziksel acının kalpteki yarattığı şey aşk acısıyla aynıdır, birinden ayrılıp kalpte aynı acıyı yaratır.
Birinin fiziksel bedenden ölüm kısmına geçişi de aynı acı yaratır, birinin kaybı sistemimizde aynıdır.
Vedalaşmadan yapılan kayıplar önemlidir, meditasyon yaparak ölen kişilerle vedalaşmak gerekir.
57:31Vedalaşamama Etkileri: Vedalaşamadığımız kişilerle ilgili söyleyemediklerimizi söylememiz gerekir, aksi takdirde alt beynimiz sürekli bu sorunu çözmeye çalışır.
Bu sorun çözülmediği için beynimiz enerji harcar ve yaratım enerjimizi düşürür.
Uykusuzluk sorunu yaşayan insanlar düşünceleriyle bunu yaratır, sabah mutsuz kalkar ve düzenli melatonin hormonu salgılanmaz.
58:50Psikoterapi ve Bilişsel Yaklaşım: Psikoterapinin birinci basamakta bilişsel terapiler yer alır, düşündüğün her şey duygu, duygu, davranış birbiriyle bağlantılıdır.
Beden, zihin ve ruh bir arada incelenirse yaşam oyunu hep beraber oynanabilir.
Vedalaşamadan ayrılan yakınları olanlar için birlikte bir veda yapma önerisi yapılır.
59:31Vedalaşma Yöntemi: Vedalaşma için teta frekansı (4-7 hertz arasında) müzik kullanılabilir, yönlendirmeli olmamalı.
Gözler kapalı, nefes alışverişleri dengeledikten sonra vedalaşamadığımız kişiyle karşılıklı olarak buluştuklarını hayal etmeliyiz.
Kızgınsa kızgın olduğu cümleleri bile söyleyebilmeli, sonunda affetmeyi öğrenmeli çünkü vedalaşmak sarıldığını göstermektir.
1:00:03Vedalaşmanın Etkileri: İnsan zihni gerçekle hayal arasındaki farkı bilmez, onu gerçekten kabul ettiğimizde DNA'da onu şifalandırırız.
Vedalaşma sırasında ağlamak normaldir, fiziksel ayrılık ruhsal seviyede ayrılmadığımızı gösterir.
Konuşmacı, kaybettiği yakınlarıyla vedalaşma deneyimini paylaşır ve bu deneyimin kendisine iyi geldiğini belirtir.
1:01:14Ölüm ve Ayrılık Anlayışı: Konuşmacı, rahmet dilemek enerjimizi yükselttiğini ve onların bunu duyduğunu düşünür.
İnsanoglu ışığa geri döndüler, burası yuva değil sadece hatırlamaya geldik.
Ölüm, onların geçiş yaptığı bir maddeden kendi yuvalarına döndüğü alan olarak görülür ve ayrılık perdeli bir kısım değildir.

Jung Psikoterapisi ve Ruhsal Gelişim Üzerine Derin Bir Röportaj

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir