Buradasın

İstanbul Sözleşmesi ve COVID-19 Aşıları Üzerine Bir Haber Programı

youtube.com/watch?v=DeUZWmgyz_E

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, bir televizyon programı formatında olup, sunucu Dr. Ruşen Gültekin ve hukukçular Cavit Tatlı, Enis Berberoğlu ile çeşitli konuları ele almaktadır. Programın son bölümünde ise Profesör Dr. Tevfik Özlü gibi sağlık uzmanları ile röportajlar yapılmaktadır.
Program, İstanbul Sözleşmesi ve kadına yönelik şiddet konularıyla başlayıp, Türkiye'nin bu sözleşmeden çekilmesinin etkileri tartışılmaktadır. Ardından siyasi konular, kamu sözleşmeleri ve son bölümlerde COVID-19 aşısı, Delta varyantı ve aşı karşıtlığı gibi sağlık konuları ele alınmaktadır. Program, güncel siyasi ve sağlık sorunları hakkında kapsamlı bir değerlendirmeye sahiptir.
Programda ayrıca erken evlilik, yargı bağımsızlığı, Kanal İstanbul projesi, Kıbrıs sorunu ve Suriye mültecileri gibi toplumsal konular da tartışılmaktadır. Son bölümlerde yerli aşı çalışmalarının ilerlemesi, farklı aşılardan (Sinovac, Biontech, Sputnik) yan etkileri ve aşıların Delta varyantına karşı etkinliği hakkında bilimsel açıklamalar sunulmaktadır.

00:29Programın açılışı ve İstanbul Sözleşmesi: Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi ile ilgili açıklamaları ve kadın eylem planı çerçevesinde yapılacaklar paylaşıldı.
Programda Kanal İstanbul konusu da gündeme getirildi.
Dr. Ruşen Gültekin ve Cavit Tatlı adlı iki hukukçu konuk programda yer aldı.
01:24İstanbul Sözleşmesi'nden Çekilme: Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden resmen çekildiği gün, kadına yönelik şiddetle mücadele dördüncü ulusal eylem planının açıklandığı güne denk geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadına yönelik şiddetle mücadelemenin İstanbul Sözleşmesi ile başlamadığı gibi sözleşmeden çekilmeyle de biteceğini belirtmediğini söyledi.
01:59İstanbul Sözleşmesi Hakkında Değerlendirmeler: Ruşen Bey, İstanbul Sözleşmesi'nin Avrupa Konseyi'nin insan hakları ile ilgili bir sözleşmesi olduğunu ve LGBT ile hiçbir ilgisi olmadığını vurguladı.
Danıştay 10. Dairesi'nin kararı, İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlüğe girmesine rağmen bir cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Türkiye'nin bu sözleşmeden hukuka aykırı olarak çıktığını gösteriyor.
İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılma, kadın ve çocuk haklarının korunmasında olumsuz bir sosyolojik ve psikolojik etki yarattı.
06:35Kadına Şiddet İstatistikleri ve Çocuk Hakları: 2008'den beri cinsel istismar suçlarıyla ceza kanunları değişiklik yapılsa da, istatistiklere göre kadın ve çocukla ilgili şiddet dosyaları iki katına ve üç katına çıktı.
Türkiye Cumhuriyeti Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne dahildir ve bu sözleşmenin yürürlüğe girmesiyle birlikte kanundan daha üstün bir seviyeye ulaştı.
Türkiye'de 15 yaşındaki çocukların hastanelerde çocuklarına aldırdığı ve 14 yaşındaki çocukların hamile bırakıldığı durumlar gözlemleniyor.
10:48İnsan Hakları Sözleşmesi ve Aile Meselesi: Bazı ülkelerde (Macaristan ve Polonya gibi) insan hakları sözleşmesine karşı tepkiler bulunuyor.
Bir sözleşme aileyi bitirmez, kadına şiddeti ortadan kaldırmaz; bu bir kültür, eğitim ve toplumla ilgili sorun çözümü meselesidir.
Avrupa'da aile mefhumu neredeyse kalmamış durumda, ancak Türkiye'nin aile yapısı farklıdır.
11:54Avrupa'nın Çözümlerinin Uygulanması: Avrupa'nın hazırladığı çözümler, kendi ülkelerindeki aileyi kurtaramayan insanların bulduğu çözümlerdir.
Türkiye'nin coğrafyasında farklı dini gruplar (katolik, protestan, Müslüman) bulunurken, Avrupa'nın bulduğu çözümler Türkiye'nin aile yapısına uygulanmaya çalışılmaktadır.
Sözleşme ailenin sorunlarını çözmez, şiddeti önlmez, ancak aileye zarar vermediği de söylenebilir.
13:19Şiddet Meselesi: Kadına şiddet konusu eleştirilirken, şiddetin sorununu çözemeyeceği vurgulanmaktadır.
Şiddet meselesi sadece kadına değil, hekime, çocuğa, hayvanlara ve bitkilere de uygulanmaktadır.
Şiddetin hem gerçekleştiren tarafı hem de mağduru vardır ve bu konuda Twitter gibi platformlarda yanlış anlaşılmalar yaşanmaktadır.
14:56Sözleşmenin Eleştirisi: Sözleşmenin en büyük eleştiri noktası tek taraflı ve yanlış bir bakış açısına sahip olmasıdır.
Feminist bir bakış açısıyla yazılmış bir sözleşmenin Türkiye'deki sorunları çözemeyeceği düşünülmektedir.
Kadına şiddet üzerine kurulu bir sözleşme aile sorununu çözemez, ancak çocuğa karşı şiddet de sözleşmede yer almaktadır.
15:50Aile İçinde Şiddet ve İstanbul Sözleşmesi: Aile içi şiddetle ilgili kurulan sözleşmede genellikle fail erkek, mağdur kadın şeklinde bir yapı var.
İstanbul Sözleşmesi'nin yararları inkar edilemez, ancak 62/84 madde ve İstanbul Sözleşmesi şiddetin önlenmesinde etkili olamamıştır.
Toplumda şiddet, erkek-kadın ayrımıyla değil, toplumun en küçük birliği olan aile içinde gerçekleşmektedir.
17:46Aile ve Şiddet İlişkisi: Batıda en küçük yapı bireydir, ancak Türkiye'de en küçük yapı ailedir ve bu felsefik bir sorundur.
Türkiye'deki aile daha geniş bir mefhum olup, çekirdek aileden farklı olarak kuzenler ve uzaktaki kişiler de dahil olabilir.
Aileyi korumak gerekir, ancak aile içi şiddet ve kadın üzerinden kurulduğunda aileyi öldürmektedir.
19:04Şiddetin Genel Özellikleri: 62/84 ve İstanbul Sözleşmesi'nin yetersiz olduğu düşünülmektedir.
Şiddet sadece aile içinde değil, sevgili ilişkilerinde de görülmektedir ve bu durumda kanunların yetersiz kaldığı görülüyor.
Şiddet toplumun her yerinde var olup, ergen şiddeti, mahallede ve trafikte şiddet de yaşanmaktadır.
22:09Şiddetle Mücadele Stratejileri: Şiddetle ilgili düzenlemeleri felsefik bir yaklaşımla ele almak gerekir.
Şiddeti gösteren kişiyi cezalandırmak ve uzaklaştırmak, dayak yiyen kişiyi korumak gerekir.
Şiddeti kimin yaptığı ve kime yapıldığına bakmadan, şiddetin kendisini ele almak ve çözüm için çalışmak gerekir.
22:39Çocuklar ve Evlilik: 18 yaşından küçük kişilerin evlenmemesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Çocukların belli yaş gruplarında yapabilecekleri ve yapamayacakları şeyler vardır, bunları bilmeleri gerekir.
Çocukların cep telefonları sayesinde tüm dünyayı ve kötülükleri gördükleri için, yaşlarına göre sınırlamalar getirilmelidir.
26:51Erkeklerin Kadınları Koruma Sorumluluğu: Konuşmacı, hukukçu kimliğinden ziyade baba olarak kadınların korunması konusunda değerlendirme hakkının olduğunu belirtiyor.
Kadınların fiziksel olarak erkeklerden zayıf olduğu için onları korumak gerektiğini vurguluyor.
Sadece fiziksel şiddet değil, ekonomik ve psikolojik şiddet de kadınlar tarafından karşılaşıldığını ifade ediyor.
27:57Kadın Şiddetinin Gerçek Ölçüsü: Her gün kadın şiddeti, çocuk istismarı ve şiddet haberleri alındığını belirtiyor.
Gerçekte yaşanan şiddetin sadece %5-10'u haberlere yansıyarak görünen yüzünü oluşturduğunu söylüyor.
Ülkedeki çeşitli yerlerde 14-16 yaşındaki kızların 25-30 yaşındaki erkeklerle evlendirildiğini ve bu durumun meşru kabul edildiğini vurguluyor.
29:24Erken Evlilik Sorunu: Önemli olan bakış açısının yıkılması olduğunu, nikahla ya da başka türlü evlendirme olmasına bakılmaksızın 16 yaşındaki bir kızın cinsel olarak dokunulmaz olduğunu belirtiyor.
Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 18 yaş sınırını belirtmesine rağmen Türkiye'nin bu konuda kanunlarını düzenlememiş olduğunu söylüyor.
Erken evliliğin ülkenin ciddi bir problemi olduğunu ve bu bakış açısını değiştirmeden kanunlar çıkarmanın faydasız olduğunu vurguluyor.
30:51İstanbul Sözleşmesi ve Hukukçunun Görevi: Hukukçunun tüm kanunları ezberlemek değil, nereye bakacağını bilebilen biri olduğunu belirtiyor.
İstanbul Sözleşmesi'nin ev içi şiddetin önlenmesi ve mücadele edilmesi konusunda standartlar öngören bir belge olduğunu açıklıyor.
Sözleşmenin 4. maddesinde devletlere kadınların şiddete maruz kalmaksızın yaşama hakkını sağlamak ve korumak için gerekli önlemleri alacakları yükümlülüğü verildiğini söylüyor.
32:10İstanbul Sözleşmesi'nden Çıkış: Türkiye'nin bu sözleşmeden çıktığını ancak ceza kanununa bu sözleşmenin istediği maddeleri getirdiğini belirtiyor.
Çeza Kanunu'na eşi karşı işlenen şiddet suçlarında boşandığı eşin de cezalandırılması maddesi koyulduğunu söylüyor.
İstanbul Sözleşmesi'nin bir insan hakları sözleşmesi olduğunu ve Türkiye'nin Avrupa Konseyi'ne bağlı olduğunu vurguluyor.
33:55Sözleşmeden Çıkışın Yanlışlığı: İnsan hakları sözleşmesinden siyasetten çıkmak yanlış bir karar olduğunu ve hukuka aykırı olarak çıkmakın canını acıttığını belirtiyor.
Bu kararın Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tartışılıp toplumun gözü önünde yapılmalıydığini vurguluyor.
14-16 yaşındaki kızların düğün salonlarında evlendirildiğini ve bunun 21. yüzyılda yapılmaması gerektiğini söylüyor.
35:53Kadın Hakları ve Şiddet: Evde yemek yapma ve temizlik sorumluluğunun kadına verilmesinin önemli bir şiddet olduğunu belirtiyor.
Kız çocuklarına prenses hikayeleri anlatıp ileride prensini bulacaklarını söylemenin bir şiddet olduğunu vurguluyor.
Erkek çocuklara arabayla oynatıp mesleki bir şey yapacaklarını, kız çocuklarına ise bebekleriyle evcilik oynatıp aile kuracaklarını söylemenin önemli bir şiddet olduğunu söylüyor.
36:58Ayrımcılık ve İnsan Hakları: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin zorunlu yargı yetkisini kabul etmiş bir devlet olmasına rağmen, cinsel tercih ve toplumsal cinsiyet gibi konularda ayrımcılık tartışması gerekiyor.
Toplumda cinsel tercihlerine bakılmaksızın herkesin haklarından yararlanabilmesi ve yok sayılmaması gerektiği sorgulanıyor.
Eşcinsel olmanın teşvik edilmediği, bununla ilgili iddiaların yetersiz olduğu vurgulanıyor.
38:40Anayasa Mahkemesi'nin Gergerlioğlu Kararı: Anayasa Mahkemesi, milletvekili düşürülerek tutuklanan Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Konuşmacı, milletvekilleri ile alakalı yasama dokunulmazlığı ve sorumsuzluğun geniş tutulması gerektiğini, bu hakların vatandaşın temsilcilerinin mecliste temsil edilmesi için önemli olduğunu belirtiyor.
Meclisin son dönemde ikinci plana atıldığı, yürütme öne çıkarıldığı ve milletvekillerinin gücünün artması için siyasi partiler kanunu, anayasa ve seçim mevzuatında yapılacak değişikliklerin gerekli olduğu vurgulanıyor.
43:30Ruşen Gültekin'in Görüşleri: Ruşen Gültekin, Gergerlioğlu'nun insan hakları aktivistleri olarak yaptığı faaliyetlerle aynı fikirde olmadığını ancak hukukçu olarak herkes için eşit adaletin uygulanması gerektiğini belirtiyor.
Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararın Enis Berberoğlu davasında verilen karara benzer olduğunu, milletvekili olmasına rağmen durma kararı verilmesi gereken bir yargılamanın devam ettiğini vurguluyor.
Adaletin siyasi olmaması, herkese eşit şekilde uygulanması gerektiği, aksi takdirde Türkiye'de yargıya olan güvenin azalacağı ve adalet anlayışının sarsıldığı belirtiliyor.
48:15Uluslararası Algı ve Kanal İstanbul Tartışması: Türkiye'nin bu duruma uluslararası arenada düşeceği sorgusu ortaya atılıyor.
İktidar, muhalefete ve yatırımcılara Kanal İstanbul projesiyle ilgili tehdit ettiğine dair suçlamaları dile getiriyor.
Muhalefetin özellikle Akşener'in "tiksindirici borç" kavramını ortaya atması ve bu projenin borçlarını ödemeyeceklerini söylemesi, Cumhurbaşkanı'nın da bunun rücu edeceğini belirtmesi tartışmaya konu oluyor.
48:59Devlet ve Sözleşmeler: Devlet ile karşı yüklenici firmaları arasındaki sözleşmelerde, devlet sözleşmeye girmişse ödeme yapması gerekmektedir.
Siyasi partiler iktidara geldiklerinde sözleşmelerle ilgili hukuki ve siyasi denetim yapabileceklerini belirtmektedir.
Bankaları, insanları ve bürokratları tehdit etmek hukuki bir karşılığı olmayan, sadece siyasi taraftarlarına hitap eden bir argümandır.
50:29Sözleşmelerin Önemi: Bir iş yapıldığında karşı tarafla yapılan sözleşmeye taraflar ahde vefasını göstermelidir.
Devlet ihaleye çıkarken kendi teknik elemanlarının belirlediği rakamlar ve standartlara göre işlem yapar.
Sözleşmelerin uluslararası hukuka saygılı olmaları önemlidir.
51:43İktidar Değişimlerinde Denetim: Devlet yetkililerinin imzalarıyla ilgili işlemler iktidar değişimlerinde mutlaka gözden geçirilmiştir.
Yargının etkin, tarafsız ve bağımsız olması çok önemlidir.
Siyasi parti liderlerinin gerçekçi ve derinlikli söylemleri beklenir, çünkü belki yarın iktidar olacaklardır.
54:53Sözleşmelerin Şeffaflığı: Hukukçu olarak henüz görülemeyen bir sözleşme hakkında yorum yapmak zordur.
Demokratik bir ülkede devletle yapılan sözleşmelerin şeffaf olması gerekir.
Kütahya Havalimanı örneğinde, müteahhite verilen uçak garantisi ile ilgili sorunlar yaşanmaktadır.
56:34Muhalefetin Görevi: Muhalefetin görevi devletin yaptığı kamu yatırımlarının nasıl yapıldığını ve zarara uğratmayı önlemektir.
İstanbul Kanalı projesi hakkında endişeler vardır, özellikle deprem durumunda tahliye sorunları ve jeofizik riskler.
Vatan için en doğru kararın verilmesi önemlidir, inadına inadına hareket etmemek gerekir.
59:24Kıbrıs Sorunu ve Siyasi İktidar: Kıbrıs sorunu, 1978'de bir İngiliz büyükelçisi ve Türk Dışişleri Bakanı arasında yapılan anlaşmayla Kıbrıs'ın İngilizlere teslim edilmesiyle başlamıştır.
Konuşmacı, Kıbrıs sorununun 141 yıllık tarihini ve nüfus değişimiyle ilgili düşüncelerini paylaşıyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin menfaatleri herkesin menfaatinin üzerinde olmalı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iradesi her zaman yüksek tutulmalıdır.
1:03:13Meclisin Gücü ve Baraj Sistemi: Meclisin güçlendirilmesi için barajın sıfıra indirilmesi gerekiyor çünkü yürütme ve yasama ayrımı yapıldı.
Meclis sisteminde parti ön listeleri yerine sandıkta seçmenlerin kendi tercihlerini yapabilmesi önemli.
Meclis, vatandaşların katılımını artıracak ve milletvekillerinin gücünü artıracak çalışmalarla güçlendirilmelidir.
1:05:54Yargı Bağımsızlığı ve Sosyal Medya: Yargının tarafsız ve bağımsız olması için Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına hukuki değerlendirme yapılmalı.
Sosyal medya yargısından kurtulmak ve mahkemelerin üzerindeki baskıları kaldırmak gerekiyor.
Hukukçular, siyasi iktidarın temel yapısının temel hak ve özgürlükleri kendi lehine genişletmekle ilgili olduğunu savunuyor.
1:08:34Yargı Bağımsızlığı ve Adalet: Kanunların eşit uygulanması için yargı bağımsızlığı gereklidir.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun siyasetten bağımsızlaşması için reformlar yapılmalıdır.
Fransa'da örnek olarak, yargı kurumlarının başkanlarının yargı içinde seçildiği ve bu durumun adaleti güçlendirdiği belirtiliyor.
1:10:39Gıda İsrafı Etkinliği: Dünyada bir yanda çocuklar temel ihtiyaçlarına muhtaçken, diğer yanda insanlar yemek israf ediyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı, "Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık" etkinliği düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan da etkinliğe katıldı ve gıda israfını anlatıp engellenmesi için çağrı yaptı.
1:11:11Gıda İsrafı ve Önlemler: Küresel bir seferberlikle bireysel davranışlarımızı değiştirerek insanlıkta bulunan utançtan kurtulabiliriz.
Gıda israfını engellemek için alışverişe çıkmadan önce alınacaklar listesi hazırlamak, porsiyonları küçültmek ve bozulacağını bildiğimiz yiyecekleri istiflemekten vazgeçmek gibi basit önlemler alınabilir.
Gıda bankacılığı, gıda israfını engellemek için dünyada benimsenen en önemli uygulamadır.
1:12:03Üniversite Eğitim-Öğretim Yılı ve Ücretler: 1 Temmuz'la birlikte normalleşme başladı ve üniversiteler sonbahara çevrildi.
2021-2022 eğitim-öğretim yılı 13 Eylül'de başlayacak ve üniversite ücretlerinde %10 zam yapıldı.
Tıp fakültelerinde ücret 642 liradan 706 liraya, diş hekimliğinde 537 liradan 590 liraya, hukuk ve işletme fakültelerinde 340 liradan 374 liraya yükseldi.
İkinci öğretim veterinerlik fakültelerinde ücret 2319 liradan 2549 liraya, inşaat ve mimarlık fakültelerinde 1661 liradan 1825 liraya yükseldi.
1:13:29Dolandırıcılık Suçlamasıyla Aranan Kişi: Tosuncuk lakaplı Mehmet Aydın, çiftlik bank üstünden binlerce kişiyi dolandırdı ve 2018 yılında elde ettiği yaklaşık 1 milyar 139 milyon lira parayla yurtdışına kaçtı.
Hakkinda kirmizi bülten çıkarıldı ve Interpol'ün en çok arananlar listesine eklendi.
Avukatlar aracılığıyla gönderdiği videoda kendi hür iradesiyle Türk yargisına teslim olacağını açıkladı ve Brezilya Sao Paulo'da teslim oldu.
1:14:32Üçüncü Doz Aşı Çalışmaları: Coronavirüs salgını ile mücadelede üç doz aşı dönemi başladı ve salik çalışanları ile 50 yaş üstü kişiler için açıldı.
Trabzon il sağlık müdürü Dr. Hakan Usta, vatandaşların aşıya karşı hızlı hareket etmesini beklediğini ve toplum bağışıklığı için önemli olduğunu belirtti.
Tunceli'de sağlık ekipleri zorlu coğrafya şartlarına ve kavurucu sıcağa aldırış etmeden aşı çalışmalarına devam ediyor.
1:17:01Delta Varyantı ve Tehlikeler: Rusya'da delta varyantı etkisiyle can kayıplarında ve vaka sayılarında rekor artışlar gerçekleşti, 24 saatte 672 kişi hayatını kaybetti.
Delta virüsü çok daha hızlı ve kolay bulaşıyor, kısa zamanda yayılıyor ve virüs için avantajlı bir pozisyon elde etmiş görünüyor.
İngiltere'de artık dolaşan virüslerin tamamı delta virüs haline gelmiş durumda ve dünya genelinde delta virüs oranı giderek artıyor.
Delta dalgası ile beraber tekrar vaka sayılarında ciddi artış ortaya çıkınca tekrar kapanmalar, yasaklamalar ve kısıtlamalar geri dönecek gibi duruyor.
1:20:42COVID-19 Durumunun Güncel Durumu: Bilim kurulu üyesi olarak insanları evlerinde tutmaya, maske takmaya ve hijyenine dikkat etmeye teşvik eden çağrılar, yasaklamalar ve kısıtlamaların artık geride kalmış durumda.
Delta virüsü Türkiye'de 26 ilde tespit edilmiş durumda ve bayram öncesi uyarılar yapılmaktadır.
Geçen sene kurban bayramı sonrası olağanüstü bir durum yaşanmış, bu yıl da bayram dolayısıyla delta virüsünün Anadolu'ya yayılma riski vardır.
1:23:42Aşı ve Koruma Önlemleri: Aşıların delta virüsüne karşı %70-90 koruma sağladığı gösterilmiştir.
Kapalı ortamlarda bulaşma riski yüksek olduğundan, açık havada gezinmek daha güvenlidir.
Kalabalık alanlarda maskenin takılması, kapalı mekanlarda havalandırmanın yapılması ve kısa süreli kalınması önerilmektedir.
1:27:18Aşı Uygulaması ve Üçüncü Doz: Türkiye'nin bayram öncesinde hem birinci hem ikinci doz aşıları olabildiğince yaygın ve hızlı bir şekilde uygulaması gerekmektedir.
Üçüncü doz genel bir uygulama değil, özellikle yaşlı popülasyon ve sağlık çalışanları için gerekli olmaktadır.
Gençler ve özellikle mRNA aşısı yaptırmış olanlar için yakın zamanda üçüncü doz ihtiyacı olmayacaktır.
1:30:14Antikor Cevabı ve Korunma: Her aşı olan kişi antikor cevabı üretmektedir, ancak bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde antikor cevabı daha düşük olabilir.
Gençlerde daha yüksek, yaşlılarda daha düşük antikor cevabı oluşmaktadır.
Antikorların devamlılığı ve koruyuculuğu ile ilgili bilgiler kesin değildir, çünkü korunma sadece antikor değil, hücresel immünite de içerir.
1:32:08Aşıların Etkinliği ve Koruma Özelliği: Antikor testi pozitif çıkarsa, organizmanın virüsü tanıyıp virüse karşı hazırlıklı olduğunu gösterir, ancak bu hazırlığın virüsü yenmek için yeterli düzeyde olup olmadığı henüz ölçülmemiştir.
Aşılanan insanlar aşılanmayanlara göre çok daha az hastalanıyor, hasta olduğunda daha hafif atlatıyor ve ölümler çok az oluyor.
Aşılar hem bireyleri koruyor hem de hastalığın bulaşmasını engelliyor, böylece hem salgını durdurmak hem de kendimizi korumak açısından işe yarıyor.
1:33:51Türkiye'de Aşı Karşıtlığı ve Tercihi: Türkiye'de aşı karşıtlığı genel olarak yok, ancak aşıyla ilgili tereddütler vardı, bunların zamanla azaldığı görülüyor.
Türkiye'de elli milyon insan aşılandı, dünya genelinde üç milyar doz aşı yapıldı ve aşıların etkili olduğu, yan etkilerin yönetilebilir olduğu ortaya çıktı.
Aşı karşıtlığı sadece varsayımlar, korkular ve inançlar üzerine kurulmuş, bilgi ve veri paylaşımı önemlidir.
1:36:03Aşı Yan Etkileri ve Kısırlık Endişeleri: Aşılarla ilgili kısırlık endişeleri var, ancak MRNA aşısı çalışmaları sperm kalitesini bozmadığı, sperm hareketlerini, canlılığını ve sayısını olumsuz etkilemediği bilimsel veri olarak ortaya kondu.
Korkular ve güvensizlik, adaletsizlik ve eşitsizlik ortamında ortaya çıkıyor, insanların kendilerine zarar verileceğine inanıyorlar.
Türkiye'de aşı karşıtlığı ciddi bir olgu değil, aşı tereddüdü olabilir ve bu bilgilendirmeyle aşılabilir.
1:38:33Aşı Zorunluluğu ve Türkiye'deki Aşı Katılımı: Aşı zorunluluğu olmamalı, gönüllülük esasıyla insanlar kendilerini ve toplumu korumak için aşı olmalı.
Türkiye bir buçuk milyon doz aşı yaptı, bu rakam kolay kolay sağlanamaz ve Türkiye'de aşıya katılım son derece iyi.
COVID-19 geçirmiş olanlar tek doz aşı ile yeterli olabilir, hem Sinovac hem de Biontech aşıları bu durumda etkili.
1:41:25Yerli Aşı Çalışmaları: Yerli aşı preklinik faz, faz bir ve faz iki aşamalarından başarılı bir şekilde geçti ve şimdi faz üç'te çalışmalar yapılıyor.
Yerli aşı COVID-19 salgını durdurmak için çok yardımcı olmayabilir, ancak rapel dozları için kullanışlı olabilir.
Türkiye aşı üretmeyen bir ülke iken aşı üreten bir ülke haline geliyor, bu teknoloji ve deneyim stratejik bir önem taşımaktadır.
1:43:21Sputnik Aşısı ve Vektör Aşıları: Vektör aşıları güçlü bağışıklık yanıtı oluşturabilen aşılardır ve daha önce farklı hastalıklarda da denenen güvenilir aşı türleridir.
Sputnik aşısı, ülkeye yeterli miktarda ulaştığından ve diğer ülkelere de aşı paylaşıldığından bahsedilmektedir.
Türkiye'de Sputnik aşısının üretimi için bazı çalışmalar yapılmıştır, bu durumun aşı seçeneğini güçlendireceğini düşünmektedir.
1:44:32Çiçek Hastalığı ve Suriye Mültecileri: Suriye mültecilerinin gelmesiyle ilgili çiçek hastalığının görülebileceği endişeleri dile getirilmiştir.
Çiçek hastalığı dünyada tamamen yok edildiği için (radikal edildiği) böyle bir vaka olamayacağı vurgulanmıştır.
Tüberküloz konusunda da Suriye mültecilerinde fevkalade bir salgın olmadığı belirtilmiştir.
1:45:55Kızamık Hastalığı ve Aşılama: Türkiye kızamık hastalığını radikal etme çabaları içinde başarılı ülkelerden biri olarak gösterilmiştir.
Kızamık geçiren çocuklarda ensefalit (beyin iltihabı) ve kalıcı engellilikler oluşabildiği için aşılamanın çok önemli olduğu vurgulanmıştır.
Suriye'de kızamık aşılama oranı Türkiye'deki kadar yüksek olmadığı için orada risk olması ihtimali olduğu belirtilmiştir.
1:47:06COVID-19 Vaka Sayıları ve Normalleşme: Normalleşme adımlarının 1 Temmuz'da atılmasına rağmen vaka sayılarında beklenen artış veya düşüş yaşanmadığı belirtilmiştir.
Aşılamanın vaka sayısında durumda yararlı olduğu düşünülmektedir.
Yurttaşların COVID-19 önlemlerini bildikleri ve sağduyularına güvenilebileceği vurgulanmıştır.

İstanbul Sözleşmesi ve COVID-19 Aşıları Üzerine Bir Haber Programı

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir