Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir televizyon programında sunucu ve konuk Prof. Dr. Kuddusi Cengiz arasında geçen röportaj formatında bir içeriktir. Prof. Dr. Cengiz, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi olarak 1977'den beri çalışmış ve 2016'da emekli olmuş bir uzmandır.
- Video, hipertansiyon hastalığının tanımı, sınıflandırılması, risk faktörleri, tanı yöntemleri, tedavi seçenekleri ve önleme stratejileri hakkında kapsamlı bilgiler sunmaktadır. İçerik, hipertansiyonun Türkiye'deki yaygınlığı, risk faktörleri, doğru tanı koyma yöntemleri, ilaçsız tedavi yöntemleri ve hastaların sık yaptığı hatalar gibi konuları ele almaktadır.
- Videoda ayrıca Türkiye'deki sağlık politikalarının tarihsel gelişimi, koruyucu hekimliğin önemi ve akılcı sağlık politikalarının uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Hipertansiyonun kalp, böbrek, beyin gibi organlara verdiği zararlar ve erken tanı ve tedavinin önemi özellikle vurgulanmaktadır.
- 00:23Programın Konuğu ve Tanıtımı
- Programda hipertansiyon konusu ele alınacak ve konuk olarak Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kuddusi Cengiz stüdyoda yer alıyor.
- Prof. Dr. Kuddusi Cengiz, 10 Şubat 1949 doğumlu, Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni 1972 yılında bitirerek tıp doktoru olmuş ve 1977-1979 yılları arasında Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kurucu öğretim üyesi olarak atandı.
- Prof. Dr. Cengiz, 1977 yılından beri Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde iç hastalıkları, nefroloji ve diyaliz transplantasyon ünitelerinde çalışmış, 5241 tıp doktoru, 171 iç hastalıkları uzmanı ve 5 nefroloji uzmanı yetiştirmiş, uluslararası dergilerde 76, ulusal dergilerde 200'den fazla yayın yapmış ve 300'den fazla kongre başkanlığı ve sunumu olmuştur.
- 03:20Hipertansiyonun Tanımı ve Önemi
- Hipertansiyon, kan dolaşım için damarlarımızda gerekli olan kan basıncının normalden fazla olmasıdır.
- Hipertansiyon en sık görülen kronik hastalıklardan biridir ve küresel bir halk sağlığı sorunudur; Türkiye'de her üç kişiden birinde hipertansiyon vardır.
- Tedavi edilmediğinde kalp, böbrek hastalıkları, inme, körlük, erken ölümler ve yaşam kalitesinde bozukluk meydana getirir, ancak önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır.
- 05:18Hipertansiyonun Görülme Sıklığı ve Etkileri
- Türkiye'de hipertansiyon görülme sıklığı %31,80 civarındadır; kadınlarda %36, erkeklerde ise %28'e yakındır.
- 65 yaş üstü vatandaşların %43-44'ünde hipertansiyon vardır ve dört yıllık görülme hızı %21'dir.
- Dünyadaki ölümlerin %9-16 milyonu hipertansiyondan, kalp hastalığına yakalanan kişilerin ölümlerinin %45'i ve inme hastalarının %51'i hipertansiyondan ölmüştür.
- 06:35Hipertansiyonun Sınıflandırılması
- Hipertansiyon rakamları keyfi olarak seçilmiş olup, ülkeden ülkeye, toplumdan topluma değiştirilebilir.
- Normal kan basıncı 120 sistolik (büyük tansiyon) ve 80 mmHg diastolik (küçük tansiyon) altında olmalıdır.
- Hipertansiyon, sistolik kan basıncı 140 mmHg ve üzeri, diastolik kan basıncı 90 mmHg ve üzeri olduğunda tanımlanır.
- 09:40Hipertansiyonun Evreleri
- Evre 1 hipertansiyon: Sistolik 140-159 mmHg ve diastolik 90-99 mmHg civarında.
- Evre 2 hipertansiyon: Sistolik 160-179 mmHg ve diastolik 100-109 mmHg civarında.
- Evre 3 hipertansiyon: Sistolik 180 mmHg ve üzeri, diastolik 110 mmHg ve üzeri olup uç organ hasarı olduğu zaman.
- İzole hipertansiyon: Sistolik kan basıncı 140 mmHg civanın üzerinde, diastolik kan basıncı 90 mmHg civanın altında olduğu zaman.
- 10:55Hipertansiyon İstatistikleri
- 2003 yılında nüfusun %32'si tansiyonunu ölçtürmemiş, %47'si (41'i) hipertansiyonun farkında bile değil.
- 2012'de kan basıncı düşürme oranı %32'den %22'ye düşmüş, 2013'te farkındalık oranı %41'den %54'e çıkmış.
- İlaç kullanımı %31'den %47'ye yükselmiş, ancak ilaç kullanıp kontrol altına alan hastaların oranı sadece %20 civarında.
- 12:29Hipertansiyonun Risk Faktörleri
- Hipertansiyonda genetik faktörler oldukça önemli, klasik kitaplarda etyolojisi bilinmeyen olarak yazılan durumun oranı giderek azalmış.
- Düşük doğum ağırlığı (500 gramın altında) ve az süt emzirme hipertansiyon riskini artırıyor.
- Şişmanlık, hareketsizlik, stres, şeker hastalığı, böbrek hastalığı, kan yağlarının yüksekliği, protein ürünü, alkol, sigara, düşük doğum ağırlığı, hamilelikte annenin beslenmesi ve aldığı ilaçlar hipertansiyon riskini artırıyor.
- 14:00Önleme ve Tedavi
- Hipertansiyonda çevresel faktörlerin ağırlıklı olduğu ve müdahale edilebilen faktörler olduğu belirtiliyor.
- Akıllı bir sağlık politikası uygulanırsa hipertansiyon, kronik böbrek hastalıkları, kalp hastalıkları ve kanser %40-60 nispetinde azaltılabilir.
- Önemli olan bilinmesi ve çevre şartlarının düzeltilmesi, önlem alınması.
- 14:32Hipertansiyonun Farkındalık Durumu
- Hipertansiyon içinde vahim bir tablo var, kişiler hipertansiyon olduğunu dahi anlayamıyorlar.
- 2003'te hipertansiyonun sadece %40'ı farkındayken, 2012'de bu oran %54'e çıkmış, yani yaklaşık yarı yarıya farkındalık artmış.
- Hipertansiyonun tanısını doğru koymak için kan basıncının defalarca ölçülmesi, risk faktörlerinin ayrılması ve iyi bir anamnez alınması gerekiyor.
- 16:17Hipertansiyon Tanısı İçin Gerekli Koşullar
- Hastanın en az yarım saat dinlenmesi, doktorun ofisinde beş dakika dinlenmesi ve hiçbir sıkıntısının olmaması gerekiyor.
- Kan basıncı ölçülürken kol kalp hizasında olmalı, hasta rahat bir pozisyona girmeli ve üzerindeki tüm eşyaları çıkarmalı.
- Tansiyon ölçümü için civalı monometreler veya dijital makineler kullanılabilir, ancak dijital makinelerin her zaman doğru olmadığı için arada bir kontrol yapılması öneriliyor.
- 17:35Tansiyon Ölçümü Tekniği
- Tansiyon ölçümü için hasta beş dakika oturmalı, kolun kalp hizasında olması ve iyice beslenmesi gerekiyor.
- Manşon dirseğin 2-3 cm yukarısında atardamarı bulup sıkıştırılmalı ve 30 mm'ye kadar sıkıştırılıp sonra her kalbin 1-2 atışında yavaş yavaş indirilmeli.
- İlk duyulan ses sistolik (büyük tansiyon), daha sonra duyulan ses diastolik (küçük tansiyon) olarak isimlendirilir ve rapor edilirken "12/8" şeklinde yazılır.
- 18:23Hipertansiyon Tanısı Koyulması
- Hastanın risk faktörlerini aramak ve iyi bir anamnez almak önemlidir, çünkü hastalığın %80-85'i anamnezle konulabilir.
- Hipertansiyon tanısı konulduğunda hastalar genellikle torba ilaçtan gelir, ancak ilk ölçüldüğü zaman aldığı ilaçlar kan basıncını düşürdüğünde hasta "bu ilaç bana yaramadı" diyerek başka bir doktora gider.
- İyi bir tanının başlangıçta konulması gerekir, aksi takdirde hastalar doktor doktor dolaşmaya başlar.
- 19:30Hipertansiyon Evreleri ve Tanı Süreci
- Evre bir hipertansiyon (146/59 sistolik, 90-99 diastolik) için iki-dört hafta sonra birkaç defa ölçülmesi, iki koldan ölçülmesi ve en yüksek basıncı ölçtüğü kolun değerinin alınması gerekir.
- Evre bir hipertansiyon hastaları iki-dört hafta içinde tekrar kontrole çağrılmalı ve bu süre içinde evde tansiyonunu ölçmesi istenmelidir.
- Evde ölçülen kan basıncı ile ayaktan ölçülen kan basıncı arasındaki fark 135/85'in üzerinde ise ve hedef organ hasarı varsa (göz dibinde değişiklik, kalpte büyüme) hastaya hipertansiyon tanısı konulabilir.
- 21:30Hipertansiyon Evreleri ve Tedavi
- Evre iki hipertansiyon hastaları bir-iki hafta sonra çağrılmalı ve ayaktan kan basıncı, evde sistolik ve diastolik kan basıncı ayrı ayrı alınmalı.
- Evre üç hipertansiyon (sistolik 180/180 üzerinde, diastolik 110 mm civarı üzerinde) ve hedef organ hasarı varsa, ayaktan kan basıncını evden dönüştürmeye gerek kalmadan direkt tedavi tanısı konulabilir.
- Hastanın iki-üç hafta hatta aylarca tansiyonunu ölçtürüp gelmesi gerekir, çünkü tedavide ilaçlı tedavi mi yoksa yaşam tarzı değişiklikleri uygulanacak ona göre tedavi verilir.
- 22:59Hipertansiyon Tedavisinde Önemli Değişiklikler
- Sağlık Bakanlığı'na göre Türkiye'de nüfusun %65'i normal vücut ağırlığının üzerinde, bunların %34'ü fazla kilolu (Vücut Kitle İndeksi 25-30) ve %30'u obez (Vücut Kitle İndeksi 30'un üzerinde) durumdadır.
- Fazla kilolu kişilerin ideal kiloya inmesi gerekir; 5-10 ağırlığının %5-10'unu kaybetmesi kan basıncını 5-20 mmHg civarında düşürür.
- Tuz kısıtlaması önemlidir; Türkiye'de tuz tüketimi günde 15-16 gram arasında olup, günde 2-4 gram sodyum (1 tatlı kaşığı kadar tuz) tüketilmelidir.
- 24:52Sağlıklı Yaşam Tarzı Önerileri
- Sağlıklı beslenme, sebze ve meyve tüketimi, yağ oranı düşük yiyecekler tercih etmek ve tuz içeren yiyeceklerden kaçınmak kan basıncını 8-14 mmHg kadar düşürür.
- Sigaranın bırakılması kan basıncını düşürür, kalp hastalığı riskini azaltır ve kanser olasılığını düşürür; Türkiye'de 15 yaş üstü yetişkinlerin %31'i sigara içmektedir.
- Alkol tüketimi kısıtlanmalı, erkeklerde günde 20-30 gram, bayanlarda 10-12 gram olmalıdır; hareketli yaşam ve düzenli kan basıncı ölçümü kan basıncını ilaçsız olarak normal sınırlara getirebilir.
- 28:07Hipertansiyon Tedavisinde Yapılan Hatalar
- Hastaların sıkça yaptığı hatalardan biri, kan basıncı yükseldiğinde dilaltı vermek; bu özellikle yaşlı hastalarda beyin kanamaları, felç veya ani ölümlere sebep olabilir.
- İlaçları bir süre kullanıp bırakmak, "tansiyonum düştü" diyerek ilacı kesmektir; hipertansiyon tedavisi uzun soluklu bir durumdur ve hasta doktoru kesilinceye kadar devam etmelidir.
- Hastaların "vücudun ilacı alışır, yan etki yapar, bağımlılık yapar" düşünceleriyle ilacı kesmeleri veya almamaları yanlıştır; kontrolsüz hipertansiyon hastaya en büyük zararı verir.
- 30:56Diğer Sık Görülen Hatalar
- Hastaların komşuya veya arkadaşına iyi gelen ilaçları kendilerine de denemeleri veya rastgele ilaç almaları sık görülen bir hatadır.
- Semptomlar bitince ilacın kesilmesi ve "bünyem yüksek tansiyona alışık" düşüncesi yanlıştır; hipertansiyonun yüksek tansiyona alışık olma durumu yoktur.
- Hastaların "tansiyonum yüksek olduğunu biliyorum" diyerek ölçtürmemeleri, "gözlerim kararıyor, başım dönüyor" gibi belirtileri normal bir şeymiş gibi değerlendirmeleri ve ilacı bırakarak deneme yapmaları büyük hatalardır.
- 33:21Hipertansiyon Tedavisi ve Türkiye'deki Durum
- Hipertansiyon tedavisinde sadece sedatiflerle geçirmek zararlı olabilir, tedavi için hekimin dinlenmesi gerekir.
- Nefroloji Derneği'nin 2003, 2012 ve 2005 yıllarında yaptığı kapsamlı çalışmaya göre, 2003'te kan basıncı ölçtürmeyen kişilerin sayısı %32, 2012'de %21'di.
- 2003'te hipertansiyonun farkında olanlar %40, 2012'de %54, tedavi alan hastaların oranı 2003'te %31, 2012'de %47,5, kontrolde olan hastaların oranı 2003'te %8, 2012'de %20'di.
- 35:37Dünyada Hipertansiyon Durumu
- Akılcı sağlık politikaları uygulanan ülkelerde tansiyon farkındalığı oranı %80-99 arasında, kontrolde olan hastaların oranı ise %60-84 arasında.
- Eskiden hipertansiyon zenginler hastalığıydı, şimdi ise garibanlar ve bilinçsizler hastalığı haline geldi.
- Kırsal kesimde yaşayanlarda ve eğitim seviyesi düşük olanlarda tansiyon daha yüksek.
- 37:30Türkiye'de Sağlık Politikalarının Değişimi
- Cumhuriyet'in ilan edildiği 1920'de ekonomi yok, okumuş kişi oranı düşük, salgın hastalıklar yaygınken, koruyucu hekimliğe önem verilmesi gerektiği düşünüldü.
- Bireysel tedavi masraflı ve sonucu olmayan bir yöntem olduğu için toplum tedavisine yöneldi.
- Sağlık bakanlığı, halkın ekonomik durumunun kötü olduğunu ve devletin halkın sağlığından sorumlu olduğunu vurguladı.
- 39:43Koruyucu Hekimlik ve Sonuçlar
- Koruyucu hekimlik ve sosyal, haksız devlet anlayışı ön plana geçtiğinde sıtma, travm ve verem oranları azaldı.
- 2003 yılında tüberküloz nispeti %25 olarak tespit edildi, ancak daha sonra yapılan araştırmalarda Kayseri'de %36, Diyarbakır'da %42 bulundu.
- Kenya kurucu cumhurbaşkanı Kenyatu'nun anlattığı hikayeyle, Afrika'da beyazların gelmesiyle kaynakların beyazların eline geçtiği ve yerel halkın sadece inciller kaldığı vurgulandı.