Buradasın

Diyabet Tedavisinde Yenilikler ve İlaç Kullanımı Üzerine Bilimsel Toplantı

youtube.com/watch?v=chzpd8lTmj0

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Memorial ailesi tarafından düzenlenen, endokrinoloji uzmanları (Erol Hoca, Fatih Tanrıverdi, Ferit Kerim Küçüker Doçent Doktor, Başak Karbek Bayraktar Doçent Doktor) ve kadın doğum uzmanları tarafından sunulan bir tıp konferansıdır.
Toplantı, diyabetin Türkiye ve dünyadaki yaygınlığı, sürekli glikoz izleme (CGM) sistemleri, hemoglobin A1C ve Time in Range (TIR) kavramları, gebelikte metformin kullanımı, GLP-1 reseptör agonistleri ve tiroid kanseri gibi konuları ele almaktadır. Sunum, diyabet yönetimi için teknolojik gelişmelerden başlayarak, farklı ilaçların etkinlik ve güvenliği üzerine bilimsel çalışmalar ve kılavuzları incelemektedir.
Toplantıda ayrıca Freestyle Libre, Medtronic'in Guardian Connect gibi CGM sistemlerinin avantajları, AGP (Ara Glikoz Profili) raporlarının yorumlanması, metformin ve GLP-1 agonistlerinin kardiyovasküler ve mikrovasküler etkileri, yan etkileri ve güvenliği detaylı şekilde tartışılmaktadır. Video, uzmanlar arasında geçen soru-cevap bölümüyle sona ermektedir.

Diyabet Toplantısı Tanıtımı: Memorial ailesi, güncel konuları yüz yüze anlatacak ortamlar oluşturmak için daha aktif hareket etmeye başlamıştır.
Bu toplantılar "Diyabet Takip ve Tedavisinde Yenilikler" başlığıyla düzenlenecek ve katılımcıların sorularına göre güncel tutulacaktır.
Türkiye'de 2011-2020 yılları arasında diyabetik olarak tanımlayabilecek 6,5 milyon kişi ve prediyabetik olarak tanımlayabilecek 14 milyon kişi bulunuyordu.
01:54Dünyada ve Türkiye'de Diyabet Durumu: IDF verilerine göre 2029 itibariyle dünya üzerinde 463 milyon diyabetik kişi bulunmakta ve 2045'e kadar bu sayı 700 milyona kadar çıkacaktır.
Bazı ülkelerde diyabet artış hızı kesilmekte, özellikle Avrupa'da beklenti %5'lerle sınırlı olup, Türkiye'de ise her gün birkaç tane diyabet tanısı konulmaktadır.
Konuşmacılar, metabolik hastalıkların özellikle diyabetin gerçek pandemi olduğunu ve bu konunun gündemden çıkmaması gerektiğini vurgulamaktadır.
04:22Sürekli Glikoz Ölçümü Sistemleri: Fatih Tanrıverdi, konuşmasında "Sürekli Glikoz Ölçümü Sistemleri (SG)" konusunu ele alacaktır.
Glikoz takibi, tanıyı başlatmak, tedaviyi düzenlemek ve klinik sonuçları değerlendirmek için gerekli bir süreçtir.
1969'da glikoz izlemi evlere girmiş, daha sonra SMGB (Sürekli Parmak Glikoz İzleme) gelişmiş ve en son telefonla bağlantı kurulabilecek hale gelmiştir.
06:40Hemoglobin A1C'nin Sınırları: Hemoglobin A1C, 3 aylık ortalama kan şekeri değerini veren ve daha önce altın standart kabul edilen bir yöntemdir.
Kan şekeri 24 saatte dalgalanırken, noktalaşmış ölçümler hipoglisemi ve hiperglisemi gibi durumları tam olarak yakalayamamaktadır.
Parmaktan glikoz ölçüm sayısının artırılması, hemoglobin A1C değerinin düşmesine neden olmaktadır.
08:13Hemoglobin A1C'nin Yetersizliği: Hemoglobin A1C'nin sınırları, aynı ortalama değerine sahip olmasına rağmen farklı dalgalanma gösteren hastaları ayırt edememesinden kaynaklanmaktadır.
Hemoglobin A1C, hiperglisemi (şeker yüksekliği) gösterse de hipoglisemi (şeker düşüklüğü) göstermemektedir.
Gün içindeki dalgalanmaları ve bazı anemi veya hemoglobinopati durumlarından etkilenmesi nedeniyle yetersiz kalabilmektedir.
09:53Sürekli Glikoz İzleme Sistemi (CGM): CGM sistemi, cilt altından doku interstel sıvıdan günlük 208-720 arası ölçümleri yapan ve bu değerleri dökümante eden bir sistemdir.
Parmaktan glikoz ölçümünden farklı olarak, CGM sistemi glikoz dalgalanmalarını, değişim yönünü (trend) ve 24 saatlik izlemeyi sağlar.
Son cihazlar artık kalibrasyon gerektirmeden çalışabilmekte ve bu teknoloji güncel hayatımıza girmiştir.
10:54CGM Sisteminin Avantajları: CGM sistemi, hemoglobin A1C yerine "time in range" (hedef aralıkta zaman) kavramını kullanarak daha detaylı bir kontrol sağlar.
Bu sistem, hiperglisemi (yüksek şeker) ve hipoglisemi (düşük şeker) durumlarının frekansını, süresini ve ağırlığını gösterir.
Glisemik değişkenlikleri izlemeyi sağlayarak, son 10 yılın en önemli konularından birini değerlendirmeyi mümkün kılar.
11:34CGM Sisteminin Çalışma Prensibi: CGM sistemi, kapiller kanındaki glikozun doku aralığına geçişini sensör ile algılayarak ölçüm yapar.
Sensör, glikoz oksidaz yöntemiyle glikozun yükseldiğini hissedip elektrik dalgasına çevirerek okuyucuya (transmitter) iletmektedir.
Eskiden özel okuyucular kullanılırken, günümüzde cep telefonları bu işlevi üstlenmektedir.
12:32CGM Sisteminin Güvenilirliği: CGM sisteminin güvenilirliği konusunda uzun süredir tartışmalar olmuştur.
Kan glikozu ile sensör glikozu arasında "lag time" (gecikme süresi) vardır; eskiden bu süre yarım saat iken, yeni sensörlerle beş dakikaya düşmüştür.
Sensör glikozu kapiller glikozdan biraz daha geç yükseldiği için, trend (yön) bilgisi sayesinde glikozun yükselme veya düşme durumu tahmin edilebilir.
14:02CGM Sisteminin Etkileri: Meta analizlerine göre, sürekli glikoz monitörizasyonu (SGM) kullanılarak hastanın hemoglobin A1C değerinin %1-5 düşürülebilmektedir.
Hemoglobin A1C'nin yeni muadili olan "time in range" için normal değerler belirlenmiştir; %70-80 arası hedef aralığına düşerse A1C değeri 6,7'e ulaşabilir.
Time in range değerinin %70'in üzerinde olması, nefropati, retinopati ve makrovasküler komplikasyonların hemoglobin A1C gibi veya daha fazla azalmasını sağlamıştır.
16:03Türkiye'de ve Yurtdışında CGM Sistemleri: Önceden retrospektif veya profesyonel sistemler vardı, ancak hastalar bunları anlamadığı için pek zevk almamıştı.
Gerçek zamanlı sistemler iki gruba ayrılır: gerçek zamanlı (anında ölçüm gösteren) ve flash (cihazı tuttuğunuzda önceki ölçümleri gösteren).
Türkiye'de FDA onayı alan sistemler arasında Freestyle Libre (14 günlük ölçüm yapan flash monitör), Metronic Gordian Connect (real time) ve profesyonel olan iPro sistemi bulunmaktadır.
18:20Sürekli Kan Şekerı İzleme Sistemleri: iPhone Pro'nun dezavantajları kalibrasyon gerektirmesi ve hastanın görmemesidir, ancak akademik çalışmalar için uygundur.
Cihazın ölçüm ortalamalarını her gün ayrı renklerle göstermesi ve hastanın血糖监测系统。Part 2: 不同的血糖监测系统及其特点 00:19:16
G4和G5系统需要校准，但G6系统不需要校准，可以使用10天，并且已经获得批准。
Freestyle Libre系统使用14天，不需要校准，价格相对经济，可以通过手机读取数据。
Libre系统的一个重要特点是趋势箭头，可以预测未来30分钟内血糖的变化，帮助患者提前采取措施。
21:02医院的系统选择和患者体验: 凯塞里纪念医院最初使用了4年的iPhone系统，但自2019年9月起，医院改为使用Free Libre系统。
由于土耳其的普及和患者的满意度，一年内使用Libre系统的患者数量达到了iPhone系统的五倍。
患者不需要持续佩戴设备，可以根据需要选择佩戴14天或间歇性使用，但由于没有报销，患者需要自费。
22:07Libre系统的优点和数据管理: Libre系统可以通过任何具有读取功能的手机进行读取，无需专用设备。
医生可以通过LibreView系统每两天查看患者的血糖数据，患者也可以自行分享数据。
医生可以远程监控患者的血糖变化，及时调整胰岛素剂量，帮助患者在14天内将血糖控制在正常范围内。
24:21临床指南和标准化报告: 2019年是持续血糖监测标准化的重要年份，确定了预测范围和时间。
临床指南建议，如果患者需要并愿意使用，可以推荐持续血糖监测系统。
AGP报告（血糖概况报告）标准化后，第一页成为国际通用标准，其余页面由各公司自行设计。
26:03AGP报告的重要性: AGP报告被称为糖尿病的“心电图”，但实际上更像是血糖的“Holter”监测。
报告包含14天内至少4000-5000次的每小时血糖测量数据。
报告中的中位值等信息对于医生评估患者血糖控制情况非常重要。
26:42AGP Raporları ve Sürekli Glikoz İzleme: Abot firması, Metronic firmasının raporlarının zorluğundan dolayı AGP raporlarını geliştirmiştir.
AGP raporlarında medyan değerler, ortanca değerler ve inter-quartil alanlar (yüzde 50) gösterilirken, açık mavi renkle gösterilen değerler yüzde 95'te yüzde 5 persentilde daha az olan kısımları ifade eder.
AGP raporlarında 14 günlük ölçüm, yüzde 70 ölçüm efekti ve glikoz değişkenliğinin yüzde 36'nın altında olması gerekmektedir.
28:08AGP Hedefler ve Grafikler: AGP raporlarında "Tır" (Time in Range) kavramı kullanılır ve hastanın 24 saat içinde 16-17 saatinin 70-180 aralığında olması, ağır hipoglisemin %5'in altında olması ve hafif hipoglisemin 1 saatin altında olması hedeflenir.
AGP raporları trafik ışığı sistemi olarak adlandırılır ve hipoglisemi ve hiperlisemi durumlarını gösterir.
AGP raporları görsel olarak sunulduğunda hastalar daha iyi anlar ve hedeflerini belirler.
30:58Yeni Teknolojiler ve Klinik Mesajlar: Dekom G6, 10 günlük kullanım süresi sunan ve her türlü cep telefonundan görülebilen ve alarm verebilen yeni bir sistemdir.
Freestyle Libre 2, hipoglisemi durumunda cihazın kolunuza dokunmadan bile telefona ve doktora alarm verebilecek özelliklere sahiptir.
Doktorlar, hemşireler ve hastalarda diyabet eğitimlerinde teknolojinin erken kullanımının önemini vurgulamalı ve eğitimlerini güncellemelidir.
34:00Metformin ve Gebelik Diyabeti: Metformin, Fransız leyla'dan elde edilen Galega officinalis bitkisinden gelen, LKB1'i aktive eden ve glukoneogenezi azaltan bir ilaçtır.
Gebelikte metformin, pregestasyonel dönemde önceden diyabet olan kişilerde (özellikle polikistik over sendromu olan hastalarda) ve gebelik diyabeti ortaya çıktığında kullanılmaktadır.
Metformin, gebelik kategorisinde B olarak sınıflandırılmış olup, hayvan reprodüksiyon çalışmalarında fetal risk saptanmamış ancak uygun ve iyi kontrollü çalışmaları yok olarak nitelendirilmiştir.
36:56Gebelikte Diyabet Tedavisinde İlaç Seçimi: Yaşam tarzı değişikliği, gebelikte diyabet tedavisinde öncelikli olmakla birlikte, hedef değerlere ulaşamadığında insülin tedavisi tercih edilmelidir.
Metformin ve gliblit, plasentaya geçtiği için tercih edilmemektedir.
Sülfonüre ilaçlar plasentaya geçtiği ve neonatal hipoglisemi oranını artırıldığı için çok önerilmemektedir.
38:34Metforminin Gebelikteki Etkileri: Metformin, anne açısından daha az kilo alımına neden olur ve insüline göre daha az hipoglisemiye yol açar.
Miktofu çalışmasında, dokuz yaşına kadar izlenen çocukların vücut kitle endeksleri ve bel çevreleri daha fazla olduğu gösterilmiştir.
Polikistik over sendromlu gebelerde metformin kullanımı, dört yaşına kadar olan çocukların daha yüksek vücut kitle indeksi ve obezite oranına neden olmuştur.
41:14Kılavuzlara Göre İlaç Tercihi: Temp kılavuzunda, gebelikte sülfonüre ve metforminin plasentayı geçtiği ve uzun dönem endişeleri olduğu için, gestasyonel diyabette diyet ve egzersizle hedefe ulaşılamadığında insülin tercih edilmelidir.
AKOK kılavuzunda ilk tedavi seçeneği insülin olup, insülini reddeden hastalarda metformin glibriden daha tercih edilmelidir.
Çin kadın doğum grubunda, insülin tedavisini reddeden hastalarda metformin ve glibridin kullanılabilirliği belirtilmiştir.
44:51Literatür İncelemeleri: 2008 yılında yapılan bir çalışmada, metformin ve insülin kullanımı karşılaştırıldığında her iki grup arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır.
Metformin, gebelikte insülin direncinin yarattığı inflamatuar olumsuz etkileri ve endotelyal disfonksiyonu azaltarak gestasyonel hipertansiyonu azaltmıştır.
2018 yılında yapılan bir çalışmada, dokuz yaşına kadar izlenen çocukların vücut kitle indeksleri, kiloları, kol ve bel çevreleri, bel boy oranları, cilt kalınlıkları ve abdominal yağ volümü daha fazla olduğu tespit edilmiştir.
49:22Metformin'in Gebelikteki Etkileri: Dexa ve biobedansla ölçülen yağ oranları benzer bulunmuş, biyokimyasal değerlendirmede (kan şekeri, hemoglobin A1C, kolesterol, trans-aminazlar, leptin ve atiponektin) farklılık izlenmemiş.
Doğum sırasında bebekler arasında ciddi fark görülmemesine rağmen, uzun süreli kullanım sonrası çocukların daha kilolu olma riski vurgulanmış.
Meta analiz çalışmasında prenatal dönemde anlamlı farklılık olmadığı, konjenital anomali gözlenmediği ve inflamatuar yanıtta azalma olduğu sonucuna varılmış.
50:44Metformin Kullanımının Uzun Vadeli Etkileri: Uzun vadede takiplerde metformin kullanan ve kullanmayan gebelerin çocukları arasında fark olmadığı, ancak ilerleyen dönemde daha kilolu oldukları ve vücut kütle endekslerinin daha fazla olduğu görülmüş.
İki yaşındaki çocukların nöral gelişimleri konusunda insülin kullananlara göre herhangi bir farklılık olmadığı ortaya çıkmış.
Prenatal dönemde metformin maruziyetinin çocukluk dönemindeki etkilerini net olarak ortaya koyan çalışmalar yeterli değil, metforminin anti-büyüme ve enerji kısıtlayıcı etkilerinin hücreler üzerindeki etkileri bilinmiyor.
52:07Metformin Başlama Zamanı ve Dozları: Konsepsiyon öncesi ve gebeliğin başladığı dönemde metformin kullanımı karşılaştırıldığında metabolik süreçlerde anlamlı farklılık olmadığı görülmüş.
Metformin başlama kararının kişisel olarak gebenin riskine göre değerlendirilmesi önerilmiş.
500 miligram dozunda metforminin gebelik düzeyi daha düşük olduğu, ancak 1000 miligram ve üzeri dozlarda biyoyararlanımla arasındaki oranda telafi olduğu gösterilmiş.
55:17Metformin'in Gebelik Sonuçları Üzerindeki Etkileri: Risk grubunda (polikistik over, obezite ve insülin direnci) metforminin gestasyonel diyabet gelişimini engellemediği gösterilmiş.
Polikistik over sendromlu hastalarda metformin kullanımının over hiperstimülasyon sendromunun riskini azalttığı, ancak gebelik oranını ve canlı doğum oranıyla ilişkisi olmadığı saptanmış.
Tip 2 diyabeti olan hastalarda metformin kullanımı, anne glukoz düzeyi ve neonatal adipozite üzerine olumlu etkiler göstermiş, ancak düşük yaşlı snow for gestational edge oranında bir artış saptanmış.
57:14Metformin'in Hormonal Etkileri ve Karşılaştırmalar: Pikos'lu annelerde metformin kullanımı andrositeneidon ve testosteron düzeylerini etkilemediği, ancak non-abes kadınlarda androsteridon düzeyinin azaldığı saptanmış.
Gliklizit ve metformin kullanımının materyal, hastaneye yatış, konjenital anomali ve neonatal sonuçlar açısından karşılaştırılmasında fark olmadığı görülmüş.
Metformin, anne için güvenilir olup kilo alımını ve insülin kullanma ihtiyacı azaltırken, erkek bebek bekleyen Pikos'lu annelerde androjen düşürücü etkisinin klinik önemi belirsiz.
59:41Kılavuzlar ve Pratik Öneriler: Polikistik over sendromlu hastalarda metformin kullanımı spontan abortusu ve gestasyonel diyabet gelişimini önlemede etkisiz olduğu söyleniyor.
Endokrin kılavuzları metformine daha temkinli yaklaşıyor, uzun dönem verilerinin güvenilir olmaması nedeniyle.
Figo, insülin, glibrit ve metforminin ikinci ve üçüncü trimistlerde güvenli ve etkili kullanılabileceğini, diğer dernekler ise ilk tercihin insülin olması gerektiğini belirtiyor.
1:01:27Metformin ve Gebelik: Metformin maruziyetindeki çocukların gelecek hayatlarında farklılıklar olup olmadığı konusunda, bazı çalışmalar çocukluk çağında fark olmadığını, diğerleri ise ilerleyen dönemlerde vücut kitle indekslerinin daha fazla olduğunu ve daha kilolu olduklarını gösteriyor.
Metformin, inutera döneminde çevresel faktörler arasına girebileceği düşünülüyor.
Türkiye'de metforminin gebelerde kullanılması uygun ilaçlar grubunda değil, bu bilgi hukuki cümleler olarak ilacı kullanırken dikkate alınmalıdır.
1:03:25GLP-1 Agonistlerinin Klinik Yansımları: GLP-1 agonistleri, tip 2 diyabet tedavisinde ciddi kazanımlar sağlayarak tedavi algoritmalarında önemli bir yer kazanmıştır.
Özellikle Exanatide molekülü 2006 yılından beri Türkiye'de kullanılmaktadır.
Tedavi algoritmaları, hasta profili ve genetik özellikleriyle sentez edilen TEMP kılavuzlarında aktif olarak kullanılmaktadır.
1:07:08Tip 2 Diyabet Tedavisinde Değişimler: Tip 2 diyabet tedavisinde önce yaşam tarzı değişimleri, sonra metformin kullanılır, kontrol sağlanamadığında ikinci ajan hekim tercihine bırakılırdı.
2018'den itibaren hekim tercihinden ziyade bazı ilaçların (GLP-1 analogları ve SGLT2 inhibitörleri) bazı hastalıklarda ön plana geçtiği görülmektedir.
GLP-1 analoglarının hipoglisemi riskinin az olması ve kilo kaybı üzerindeki etkinliği, tedavi algoritmalarında büyük değişimlere sebep olmuştur.
1:08:41GLP-1 ve Fizyolojik Etkileri: Increation etkisi, 1964 yılında keşfedilmiş olup, oral glikoz alımının iv'ye göre daha fazla insülin salınımı sağladığı gözlemlenmiştir.
GLP-1, 30 aminoasit içeren increation hormonu ailesine ait bir peptit hormonudur ve dolaşımdaki yarılanma ömrü 1-2 dakikadır.
GLP-1, pankreas beta hücrelerinden insülin salınımını artırır, alfa hücrelerinden glukagon salınımını baskılar ve delta hücrelerinden somatostatin sekresyonunu artırır.
1:11:01GLP-1'in Organlara Etkileri: GLP-1, mide üzerinde gastrit boşalmayı yavaşlatarak erken doygunluk hissi ve kilo kaybı sağlar.
Karaciğerde glikoz üretimini azaltır, karaciğer yağlanmasını ve visseral yağda azalmaya neden olur.
Böbrekte renal fonksiyonları korur, sodyum atılımını arttırır, kardiyak endotel disfonksiyonunu düzeltir ve beyinde iştahı azaltarak doygunluğu artırır.
1:12:50GLP-1 Receptor Agonistlerin Etkileri: GLP-1 receptor agonistlerin egzantini ile bir doz sonrası akut ve 12 hafta sonrası kronik etkileri inceleniyor.
Bu ilaçlar ross inhibisyonu, nükleer reseptör faktör 2 aktivasyonu ve pro-inflamatuar stokin TNF-alfa ile interleukin beta'nın azalmasına neden oluyor.
GLP-1 reseptör organizinin sadece antidiyabetik değil, anti-inflamatuar, antioksidan ve nöroprotektif etkisi olduğu gösteriliyor.
1:13:56GLP-1 Receptor Agonistlerin Türleri: GLP-1 receptor agonistleri arasında insan GLP-1, Exenatide, Lixisenatide gibi kısa etkili moleküller ve Dulaglutide, Aloglutide, Semaglutide gibi uzun etkili moleküller bulunuyor.
Kısa etkili GLP-1 agonistlerinde her enjeksiyondan sonra plazma ilaç konsantrasyonunda kısa ömürlü pikler ve konsantrasyonun sıfıra yakın olduğu aralıklı dönemler görülüyor.
Uzun etkili GLP-1 agonistlerinde daha sürekli bir eğri elde ediliyor ve enjeksiyonlar arasında minimal flütüasyonlar oluyor.
1:18:20GLP-1 Receptor Agonistlerin Kullanımı ve Etkileri: GLP-1 receptor agonistlerinin etkinliği yüksek, hipoglisemi etkisi az, kilo kaybı üzerine etkisi var ve kardiyovasküler koruma sağlıyor.
İlaçların fiyatları genellikle yüksek ve subkutan formu var, ayrıca oral semaglutide de piyasada bulunuyor.
Hafif ve orta derecede böbrek yetmezliğinde kullanılabilir ancak bazı preparatların doz ayarlamasına ihtiyacı var.
1:19:13Kilo Kaybı Üzerindeki Etkiler: GLP-1 receptor agonistler kilo kaybını gastrit boşaltmayı yavaşlatarak, iştahı baskılayarak, kahverengi yağ dokusunda termogenezi arttırarak ve bulantı, kusma gibi yan etkiler nedeniyle sağlıyor.
İnsanlarda gıda alımına cevap olarak GLP-1 salgılanması erken faz ve geç faz olmak üzere iki fazda gerçekleşiyor.
GLP-1 kan-beyin bariyerini geçtikten sonra hipotalamus ve parabraker çekirdeği üzerindeki reseptörlere etki ederek gıda alımını inhibe ediyor.
1:21:04Kilo Kaybı Çalışmaları: Meta analizlerde uzun etkili GLP-1 agonistlerinin kısa etkilere göre daha fazla kilo kaybı etkisi olduğu görülüyor.
Liraglutide özellikle obezite farmakolojik tedavisinde onay aldı ancak bu onayı yüksek dozlar için alıyor.
Hemoglobin A1C'yi düşürme hedefi yapılan çalışmaların çoğu kilo kaybı etkinliğini görmek için yüksek dozlar kullanıyor.
1:22:44Klinik Çalışmalar ve Sonuçlar: SCALE çalışması, sekiz yüz kırk altı kilolu veya obez tip iki diyabetli hastada yapılan çok merkezli bir çalışmaydı.
Liraglutide 3 mg grubunda yüzde otuz iki virgül doksan, 1,8 mg grubunda ise yüzde on dokuz hastada vücut ağırlığının yüzde beşinden fazlası kaybedildi.
Uzun etkili GLP-1 agonistlerin hemoglobin A1C ve açlık kan şekeri düşüşünün daha fazla olduğu, ancak kendi aralarında istatistik anlama varan bir farklılık olmadığı görüldü.
1:24:49Kardiyovasküler Çalışmalar: 2008 yılından sonra FDA ve EMA, ilaç endüstrisine kardiyovasküler çalışmaların yapılmasını önermiş.
Firmalar ilaçlarını onay alabilmek için yüksek hasta popülasyonu ve kardiyovasküler hastalık içeren ya da yüksek riski olan hastaları içeren çalışmalar planlamış.
ELYXYA, LEADER, SUSTAIN-6, EXSCEL, HARMONY, REWIND gibi çalışmalar çeşitli GLP-1 agonistlerle yapılmış.
1:25:55Kardiyovasküler Etkiler: Kardiyovasküler çalışmalarda Mayo kardiyovasküler, miyokardiyal enfarktüs ve kardiyovasküler mortalite gibi sonuçlar inceleniyor.
Visi senati haricindeki çalışmalarda anlamlı bir düşüş görülüyor, özellikle Draglutit tüm mai'deki tüm olaylara bağlı mortaliteyi azaltıyor.
Sustain 6 çalışmasında Semaglutit ciddi iyi sonuçlar veriyor, ancak daha geniş örneklemli yeni çalışmalar devam etmekte.
1:27:19Kardiyovasküler Çalışmaların Değerlendirmesi: Draglutit kardiyovasküler ölüm riskini, Dulaglutit ve Semaglutit inme riskini, Alveglutit ise nontal mi riskini ciddi anlamda düşürüyor.
Yüksek riskli hastalarda yapılmış, göreceli olarak kısa süreli çalışmalara rağmen düşük riskli hastalar için datalar kısıtlı.
Bir tek rivayet çalışmasında %68,50'luk bir kardiyovasküler hastalığı olmayan hasta popülasyonu çalışmaya dahil edilmiş ve her iki grupta da anlamlı bir meclis düşmesi tespit edilmiş.
1:28:25Mikrovasküler Sonuçlar: Mikrovasküler sonuçlara özellikle retinopati ve nefropati odaklanıyor, GLP-1 reseptör agonistlerini kullanan hastalarda primer sonlanım olarak mikrovasküler hastalığı değerlendiren çalışma mevcut değil.
Leader çalışmasında Liraglutit nefropatide bir azalma gösterirken, Semaglutit yeni ve kötüleşen nefropatide anlamlı bir azalma sağlıyor.
Semaglutide retinopatide bir artış tespit edilirken, bu artış özellikle proliferatif retinopatisi olan hastalarda görülmekte ve GLP-1'lerin hemoglobin A1c ve açlık kan şekerindeki hızlı düşüşünün retinopatide kötüleşmeye sebep olabileceği düşünülüyor.
1:30:16Nefropati Çalışmaları: Nefropati için direkt çalışmalarda değil, ikincil sonuçlar değerlendiriliyor: albümüre ilerleme, GFR değişiklikleri, son dönem böbrek yetmezliği ve böbrek kaynaklı ölüm.
Bixi Senati (Elixa) çalışmasında makro albümlere gidişte bir azalma var, Leader çalışmasında dokuzbin üç yüz kırk hastada makro albümlere gidişte ve genel renal sonuçlarda pozitif kazanımlar görülüyor.
Semaglutit ve Dulaglutit ile yapılan çalışmalarda da makro albümlere gidişte ve genel renal sonuçlarda anlamlı pozitif sonuçlar elde edilmiş.
1:31:53GLP-1 Receptor Agonistlerinin Kullanım Önerileri: GLP-1 reseptör agonistlerinin kullanımında GFR 30'un altında önerilmediği, 30-50 arasında dozajı ayarlanan, Wixs Senati GFR 30'un altında önerilmediği, Viaglutit, Draglutit ve Semaglutit de GFR 15'in altında önerilmediği belirtiliyor.
1:32:28Beyin-Bağırsak Ekseni ve Nörodejeneratif Hastalıklar: Nörodejeneratif hastalıklarla diyabet patogeniz arasında benzerlikler var, özellikle Alzheimer ve Parkinson hastalıklarında tip 2 diyabetik hastalarda ciddi artışlar görülüyor.
Kognitif bozukluklar tip 2 diyabetle güçlü ilişkisi var, özellikle oksidatif stres ve yüksek glikolize hemoglobin yarattığı kognitif fonksiyonlarda kayıp önemli bir veri.
Nano-alkolik yağlı karaciğer hastalığı tip 2 diyabetlerde %30-50 oranında görülüyor ve GLP-1'lerin bu hastalığa etkisi inceleniyor.
1:35:21Güvenilirlik ve Uyarılar: Exit markete girdikten sonra Exit-induced pankreatit vakaları üzerine FDA uyarılar oluşturulmuş, ancak retrospektif analizlerde GLP-1'lerin pankreatit ile net bir ilişki tespit edilememiş.
FDA, pankreatit öyküsü olan hastalarda dikkatli kullanılması ve ilacı kesilmesi yönünde tavsiye veriyor.
Tiroid karsinom konusunda farelerde GLP-1 maruziyeti tiroid C hücreleri hiperplazisine, adenomlara ve karsinomlara yol açsa da, insanlarda desteklenen sonuçlar olmadığı ve GLP-1 kullanımına bağlı meduller tiroid karsinom artışı izlenmediği belirtiliyor.
1:38:05Medüller Tiroid Kanseri Takibi: Medüller tiroid kanseri için özel bir takip önerilmiyor, ancak hastanın öyküsü sorgulanıyor ve notlara düşülüyor.
Bazı doktorlar tiroid ultrasonu ve gerekirse biyopsi yaparak risk faktörlerini değerlendirmektedir.
Bazı hastalarda uzun süreli kullanım durumunda kalsitonin takibi yapılmakta ve ilacı kesmek zorunda kalınabilmektedir.
1:40:52Glisemi Takip Cihazları ve Kalibrasyon: Glisemi takip cihazlarında kalibrasyon kabirlerle (kan değil) yapılmakta ve glikometre cihazı ile kontrol edilmektedir.
Yeni cihazlar kalibrasyonsuz olup, egzokinaz yöntemiyle kan glikozu ölçümü yapmaktadır.
Parasetamol kullanımı doku glikozu ölçümünü etkileyebilmekte, ancak Dexcom G6 sensörü bu etkiyi göstermemektedir.
1:42:53Acil Durumlar ve Diyabet İlaçları: Kişisel glisemi takip cihazları hipoglisemik acilleri azalttığı bilimsel olarak gösterilmiştir.
Metformin kullanımı karaciğer, böbrek yetmezliği, doku hipoksisi ve gebelik durumlarında kesilmelidir.
GLP-1 ilaçlarıyla ilgili en sık acil başvurular bulantı, kusma ve gastrik yan etkilere dayanmaktadır.
1:45:37Endokrin ve Kadın Doğum Kılavuzlarındaki Metformin Bakış Açısı Farkları: Endokrinologlar, metformin kullanımında olası yan etkileri göz önünde bulundurarak daha uzun vadeli düşünürler.
Endokrinologlar, anne karnından itibaren metabolik sendrom riski yaratma endişesiyle metformin kullanımını dikkatli takip ederler.
Gebelik sürecinde metformin kullanımının ispat edilmiş bir avantajı olmadığı için kadın doğum uzmanları bu konuda farklı bakış açıları sergiler.
1:46:55Genetik ve Epigenetik İlişkisi: Son yirmi yılda genetik teknolojisi gelişse de her şeyin genetiğe bağlanmadığı, epigenetik faktörlerin de önemli olduğu ortaya çıkmıştır.
Anne karnındaki bebeğe uygulanan her şey (insülin, metformin, supplementlar) epigenetik etkileri doğurur.
Metformin içindeki NDMA maddesinin kanserojen olabileceği ve uzun etkili metformin preparatlarında bu madde bulunabileceği konusunda yurt dışında haberler vardır.
1:48:19Türkiye'de Diyabet Görülme Sıklığı: 2012-2019 yılları arasında Türkiye'de diyabet görülme sıklığı %7'lerden %14'lere çıkmıştır.
Diyabet pandemi hızında artmakta olup, rakamlarla uğraşmak yerine duruma odaklanmak gerekir.
Metabolik sendrom ve diyabet bir pandemi halinde olup, toplumun %20'si diyabet veya prediyabet durumunda olabilir.
1:50:24PET Çekiminde Insülin Kullanımı: PET çekiminde mix insülin veya orta etkili insülin kullanımı ile çekim arasında belirli bir uygulama süresi gereklidir.
Tip 1 ve tip 2 diyabetli hastalarda PET çekiminde farklılık olmamaktadır.
PET çekiminde önemli olan hiperglisemi durumunun engellenmesidir ve hastanın glisemik regülasyonuna göre insülin dozlaması yapılır.

Diyabet Tedavisinde Yenilikler ve İlaç Kullanımı Üzerine Bilimsel Toplantı

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir