Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Kanal Yirmi Altı'nın bir sağlık programı formatında olup, Prof. Dr. Enver Şimşek (Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Endokrin Bilim Dalı Başkanı) ve Prof. Dr. Koray Harmancı (Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Alerji Bilim Dalı Öğretim Görevlisi) ile yapılan röportajları içermektedir.
- Program, çocuk diyabeti ve alerji konularını detaylı olarak ele almaktadır. İlk bölümde çocuk diyabeti (tip 1 diyabet) ve insülin tedavisinin önemi anlatılırken, ikinci bölümde alerjinin ne olduğu, türleri ve yaygınlığı açıklanmaktadır. Daha sonra alerji riskini azaltmak için ailelerin yapabileceği öneriler, diyabet tedavisindeki yenilikler ve astım hastalığı hakkında bilgiler sunulmaktadır.
- Programda ayrıca Eskişehir'deki sağlık hizmetleri, diyabetli çocukların yaşam kalitesi, tedavi teknolojileri ve 14 Aralık'ta düzenlenecek diyabetli çocuklar ve aileleri için düzenlenen toplantı hakkında bilgiler verilmektedir. Son bölümde ise Eskişehirspor'a destek olma kampanyası ve bir sonraki program hakkında duyurular yer almaktadır.
- 00:40Programın Tanıtımı ve Konukların Tanıtımı
- Programın yeni yayın döneminde çocuk sağlığıyla ilgili önemli konuları ele alacak.
- Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Endokrin Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Enver Şimşek ve Çocuk Alerji Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Koray Harmancı konuklar olarak programda yer alıyor.
- Programda özellikle diyabet ve alerji konularında tıptaki son gelişmeler ele alınacak.
- 01:56Prof. Dr. Enver Şimşek'in Tanıtımı
- Prof. Dr. Enver Şimşek, İstanbul Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra çocuk uzmanı olarak meslek yaşamına başlamış ve çocuk endokrinoloji ihtisasını yapmış.
- 2010 yılından beri Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görev yapmaktadır.
- 02:41Prof. Dr. Koray Harmancı'nın Tanıtımı
- Prof. Dr. Koray Harmancı, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olup aynı fakültede çocuk ihtisası yapmıştır.
- Gazi Üniversitesi'nde çocuk alerji ihtisası yaptıktan sonra doçent doktor olarak Eskişehir'e gelmiş ve 2010 yılından beri profesör doktor olarak görev yapmaktadır.
- 03:45Çocuk ve Erişkin Diyabeti Karşılaştırması
- Çocukluk çağı diyabeti (tip 1 diyabet) ve erişkin çağı diyabeti (tip 2 diyabet) temelde farklı hastalıklardır.
- Çocuklarda görülen tip 1 diyabet insüline bağımlı olup, insülin tedavisi olmazsa olmaz bir diyabet türüdür.
- Erişkinlerde görülen tip 2 diyabet ise uzun süre insüline bağımlı olmayan, diyet ve ağızdan antidiyabetik ilaçlarla idare edilebilen bir diyabet türüdür.
- 05:01Tip 1 Diyabet Tedavisi ve Önemi
- Tip 1 diyabet tanısı konulduğunda ailelerin başlangıçta üzülebileceği ancak insülin tedavisinin olmazsa olmaz olduğu vurgulanmalıdır.
- Hastaların tanı anında insülinin uygulama şeklini ve doz ayarlanımını iyi öğrenmeleri gerekmektedir.
- 2018 yılında Zonguldak'ta bir hastanın insülin tedavisini uygulamadığı için kaybı, insülin tedavisinin önemini göstermektedir.
- 09:30Diyabet Hastalarının Eğitimine Önem
- Sosyal medya, ailelerin çocuklarının şeker hastalığı tanısı aldığı anda bilgi aramasında yardımcı olmakta ancak bilgi karmaşası da yaratmaktadır.
- Yeni tanı alan hastalara ciddi bir şekilde basamak şeklinde eğitim programı uygulanmalıdır.
- Hastanede yeni tanı alan hastaların en az on gün misafir edilerek aralıksız eğitim programları uygulanmaktadır.
- 11:18Alerjin Tanımı ve Önemi
- Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2020 yılında her iki insandan birinde alerji görülecek denilmektedir.
- Alerji, havada veya gıdalarda herkesin günlük hayatında kullandığı, yaşadığı maddelere vücudun aşırı bir tepki göstermesidir.
- Alerji, burnun akıntısı, kaşıntısı, hapşırığı, öksürük, hırıltı, nefes darlığı, ciltte kaşıntılar, arı sokması sonrası tepki veya ilaçtan sonra reaksiyonlar gibi farklı şekillerde görülebilir.
- 12:45Alerjinin Genetik ve Çevresel Etkenleri
- Alerji hastalıklarında genetik yatkınlık ve çevresel faktörler çok önemlidir; annenizde alerji varsa sizde alerji olma ihtimali %40-50, hem anne hem babada varsa %70-80 civarındadır.
- Çevresel faktörler de alerjiye etki eder; örneğin Yeni Gine'de depremden sonra batılı ülkelerden battaniye, yorgan ve yastık yardımı sonrası alerjik hastalık sıklığı %1-2'den %30-40'lara çıkmıştır.
- Genetik yapı hızlı değişmediğine rağmen, son yüzyılda alerjik hastalıkların sıklığı büyük oranda artmıştır.
- 15:42Alerjinin Artışının Nedenleri
- Alerjinin artışı sanayileşme, beslenme biçimlerinin değişmesi, çevre kiline daha az maruz kalma ve daha organik beslenmenin azalması gibi faktörlerle ilişkilidir.
- Gelişmiş ülkelerde (Yeni Zelanda, İngiltere, İskoçya) alerjik hastalıklar çok fazla, daha az gelişmiş ülkelerde ise oran daha azdır.
- Finlandiya ve Estonya örneğinde, Finlandiya'da hijyen koşullarının çok aşırı derecede önemlendiği, Estonya'da ise çocukların ahırlarda, bahçelerde, çamurlarda oynadığı görülmüş, bu da alerji sıklığında farka neden olmuştur.
- 17:30Hijyen ve Alerji İlişkisi
- Finlandiya, Estonya, Doğu Almanya ve Batı Almanya gibi ülke örneklerinde, ne kadar hijyen varsa, ne kadar temizsek vücudumuz o kadar alerjiye kaymaktadır.
- Vücudumuz ne kadar enfeksiyonla uğraşıyorsa, etrafta ne kadar mikrop varsa, vücudumuz kendini enfeksiyonla mücadeleye adıyor ve alerji daha az görülüyor.
- Hijyenin artması, gıdalarımızın değişmesi ve çevresel kirlilikler alerjik hastalıkları yüksek miktarda artırmıştır.
- 18:12Diyabet ve Alerji İlişkisi
- Diyabet de alerji gibi, hijyenik koşulların en iyi olduğu ülkelerde en sık görülen hastalıklardan biridir; Finlandiya'da 100 bin kişiden 40'ı diyabet olmaktadır.
- Afganistan gibi sosyal olanakların çok geri olduğu ve yaşam koşullarının zor olduğu bir ülkede bile diyabetin en düşük görüldüğü ülke olduğu belirtilmiştir.
- Diyabet, çocuk doğmadan programlanmış bir hastalık olduğundan, ailelerin çocuklarını nasıl bakması onu engelleyemez.
- 20:23Alerjiye Karşı Uygun Hijyen
- Alerjiye karşı hem çok mikroptan uzak tutmak hem de aşırı temiz büyütmek doğru değildir; hijyen dengeli olmalıdır.
- Annelerin yere düşen emziği ağzına alıp bebeğine vermesi gibi gelenekler, annenin bakteriyel florasının bebeğe geçmesini sağlayarak alerjiden koruma sağlar.
- Aşırı hijyen uygulaması özellikle bebek doğarken ve ilk aylarda olmamalıdır; alerji geliştikten sonra çok da hijyen uygulamasının anlamı yoktur.
- 23:28Eskişehir'deki Alerji Sıklığı
- Eskişehir'de eski zamanlarda %3-4'te astım varken, günümüzde 100 kişiden 10-11'inde astım olduğu gösterilmiştir.
- Alerjik rinit ise daha fazla görülmektedir; 10 kişiden 2-3'ünde alerjik rinit vardır.
- 24:42Alerjik Hastalıklara Korunma Yöntemleri
- Evde hayvan varsa, bebek doğduğunda hayvanı korumaya devam etmek alerjik hastalıklara karşı koruyucu etki göstermektedir.
- Anne sütünü en az altı ay, alerjik hastalarda bir yıl kadar vermek önerilmektedir.
- Aşırı temizlik yapmaktan kaçınılmalı ve katı gıdalara dört-altı aylık civarı başlanmalıdır.
- 26:03Gereksiz Antibiyotik Kullanımının Riskleri
- Gereksiz antibiyotik kullanımı bebeklerin bağırsak florasını bozarak ileride alerjik hastalıklara zemin hazırlayabilir.
- Basit üst solunum yolu sorunları, grip veya nezle gibi durumlarda antibiyotik kullanmak gereksizdir.
- Gereksiz antibiyotik kullanımı antibiyotik direncini artırabilir ve otoimmün hastalıklara yol açabilir.
- 28:06Çocuk Diyabeti ve Hayat Bakışı
- İyi tanımlanmış ve yönetilen çocuk diyabeti, bir yaşam beklentisi açısından önemli bir hastalık değildir.
- Diyabet olan çocukla olmayan çocuğun hayat beklentisi arasında hiçbir farklılık yoktur.
- Diyabet hastaları, hastalıkları yeterli miktarda kavradıktan sonra hayata bakışı daha gerçekçi hale gelir ve başarılar kazanabilirler.
- 30:28Diyabet Hastalarının Yaşam Kalitesi
- Diyabet hastaları, verilen kuralları yerine getirdikleri sürece spor yapabilir, tatlı yiyebilir ve pizza gibi yiyecekler tüketebilirler.
- Hastalar, pizza veya pasta gibi yiyecekleri yedikleri zaman öğünleri ayarlayabilir ve kalori hesaplamalarını yapabilirler.
- Eğitimli diyabet hastaları tek başına seyahat edebilir ve üniversite gibi eğitim kurumlarında okuyabilirler.
- 32:36Diyabetteki Yenilikler ve Glikoz Sensörleri
- Diyabet tedavisinde 24 saat içinde baş döndürücü şekilde değişen yenilikler bulunmaktadır.
- Günümüzde telefondan daha küçük insülin pompaları ve akıllı pompalar kullanılmaktadır.
- Glikoz sensörleri, çocukların kan şekerlerini parmak ucu delmeden izlemelerini sağlar ve anne-babaların çocuklarının kan şekerini telefonlarından takip etmesini mümkün kılar.
- 36:28Glikoz Sensörlerinin Önemi ve Uyarılar
- Sensör olmayan aileler, çocukların kan şekerlerini kontrol etmek için gece parmak uçlarını delmek zorunda kalabilirler.
- Glikoz sensörleri sosyal güvenlik kurumu tarafından henüz geri ödemesi yapılmamaktadır.
- Aileler, doktorlarından habersiz sensör firmalarıyla bağlantı kurmamalı ve sensör tercihlerini kendileri yapmamalıdır.
- 37:51Diyabetli Çocuklar ve Gelecek
- Konuşmacı, diyabetli çocukların geleceğimiz olduğunu ve devlet büyüklerinin bu sorunlara dikkat etmesi gerektiğini vurguluyor.
- Diyabetli bir çocuğa sensör takılmış olması, aileler için de büyük bir rahatlama sağlıyor çünkü her gün gecenin içinde iğneyle uyandırılmak çok travmatik bir deneyim.
- Konuşmacı, Cumhurbaşkanı'nın çocukların konusunda çok duyarlı olduğunu ve sağlık konusuna önem verdiği için bu sorunlara yardımcı olabileceğini belirtiyor.
- 39:11Diyabetli Çocuklar İçin Öneriler
- Diyabetli çocuk, aile ve doktor üçgeninin uyum içinde olması gerekiyor, aksi takdirde hasta takibi etkisiz kalıyor.
- İyi takip edilen diyabet hastaları için gelecekte ortaya çıkabilecek yeniliklerin faydasını daha iyi alabilirler.
- Diyabette uzun süreli aksaklıklar, hemoglobin A1C seyri kötüleşince organlarda geri dönüşümsüz kalıcı hasarlara yol açabilir.
- 42:44İnternetten İlaç Alım Uyarısı
- Ailelerden internetten ilaç alışverişlerini yapmamaları, Türkiye'de ilaç sanayi sektörünün çok gelişmiş olduğunu ve doktorların bilgisinin dahilinde hareket etmeleri gerektiği vurgulanıyor.
- 43:32Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'ndeki Diyabet Hizmetleri
- Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde diyabet hastalarına 24 saat hizmet sunuluyor ve "yerimiz yok" demiyorlar.
- Hastalar gelmeden önce ekibin bilgilendirilmesi ve hastanın karşılanması gibi hassas bir uygulama yapıldığı belirtiliyor.
- Özellikle yoğun bakımda, dolu olsa bile hastalar için yatak açılıyor ve bu durum doktorlar tarafından gururla anlatılıyor.
- 46:11Eskişehir'in Sağlık Avantajları
- Konuşmacı, Eskişehir'in sağlık konusunda çok şanslı bir şehir olduğunu ve halkının doktorlarından memnun olduğunu belirtiyor.
- Bir diyabetli hasta örneği paylaşılıyor: Tekerlekli sandalye kullanan bir hastanın çocuğu, babasına özel bir araba bulup hediye ediyor ve aynı zamanda ortaöğretimde Eskişehir birincisi oluyor.
- 48:41Diyabet Farkındalık Çalışmaları
- Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Çocuk Endokrin Diyabet Derneği ile Eskişehir Osmangazi Üniversitesi arasında diyabetli çocuklar ve aileleri için bir toplantı yapılması kararlaştırılmış.
- Bu toplantıda ailelerin sorunlarını aktarabilecekleri ve ortak çözüm bulmaya çalışacakları belirtiliyor.
- 51:02Türkiye'de Diyabet Hizmetleri
- Türkiye, diyabet konusunda dünya standartlarına neredeyse paralel bir konuma sahiptir.
- İnsülin, kan şekeri ölçüm çubukları ve kan şeker cihazları tamamen devlet tarafından karşılanmaktadır.
- Hastaların hekime ulaşımı iyi takip edilenler üç ayda bir, sorun yaşayanlar ise daha kısa sürelerle takip edilmektedir.
- Sağlık Bakanlığı, yoğun hastanelerde yer bulamayan hastaları helikopterle boş olan hastanelere ulaştırabilmek için bir altyapı geliştirmiştir.
- 53:45Alerjik Hastalıklar
- Türkiye'de alerjik hastalıkların en yaygın görülenleri astım, alerjik rhinit, ürtiker (kurdeşen), atopik dermatit, ilaç ve gıda alerjileridir.
- En yaygın görülen alerjik hastalığın astım olduğu, ancak kişinin durumuna göre en önemli hastalığın değişebileceği belirtilmiştir.
- 55:26Astım Hastalığı
- Astım, hava yollarında alerjenlere karşı gelişen bir inflamasyon (yangı) durumudur.
- Alerjik bünyeli insanlarda, normalde bir hücreyle karşılanan bir polene karşı binlerce hücre devreye girerek nefes borularında bir savaş alanı oluşturur.
- Astımın dört belirtisi vardır: hışıltı, öksürük, nefes darlığı ve göğüs ağrısı.
- Özellikle gece uykudan uyandıran, egzersizle artan, kuru ve "göğsünde bir şey var gibi" hissettiren öksürükler astım olasılığını düşündürmelidir.
- 59:38Astım Hastalığının Özellikleri
- Dünya genelinde 300 milyon astım hastası bulunmakta, Eskişehir'de ise her on çocuktan birinde astım hastalığı görülmektedir.
- Astım hastalığının en önemli sebebi genetiktir; anne, baba, kardeşler ve diğer aile bireylerinden gelen yatkınlık önemlidir.
- Aşırı hijyen, çevresel faktörler, beslenme ve bağırsak florasının bozulması da astım gelişmesine katkıda bulunabilir.
- Sigara içimi (hamilelikte, anne-babada veya çocuğun yanında) astım gelişiminde ve tetiklenmesinde önemli bir faktördür.
- 1:02:31Astım Hastalığının Mevsimsel Etkileri
- Hastalar genellikle yaz dönemi iyi geçirirken, özellikle 5-6 yaş çocukları için okul çağı, kreş çağı, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları sıkıntılı geçer.
- Kış aylarında enfeksiyonların yaygın olduğu dönemlerde astım hastalıkları şiddetlenir.
- Eskişehir bölgesinde polen mevsimleri Mayıs-Haziran aylarında olurken, Antalya'da Şubat-Mart, İzmir'de daha erken, Diyarbakır'da Şubat-Nisan aylarında görülür.
- 1:03:43Astım Hastalığının Demografik Özellikleri
- Astım hastalığı genellikle ilk beş yaşta ortaya çıkar.
- Cinsiyet olarak adölesan çağına kadar eşit görülür, ancak adölesan'dan sonra kadın cinsiyetinde daha fazla görülebilir.
- 1:04:21Astım Hastalığının Tanı ve Toplumsal Görüşü
- Hastalar genellikle tekrarlayan ışıltı, nefes darlığı, göğüs ağrısı, kış aylarında enfeksiyonla veya bahar aylarında polenlerle şikayetle gelirler.
- Ailelerinde astım olabilir ve eşlik eden diğer alerjik hastalıklar da görülebilir.
- Eskişehir bölgesinde "astım" kelimesi kullanılmaktansa "bronşit", "alergi bronşit" veya "nefes borusu hassasiyeti" gibi genel tanımlamalar tercih edilmektedir.
- 1:06:07Astım Hastalığının Tedavisi
- Tedavide ilk yapılacak olan tetikleyicilerden uzak durmaktır.
- Tetikleyiciler ailelerle ortak konuşarak tespit edilir ve alerji testleri cildinden ve kandan yapılabilir.
- 1:09:35Astım Hastalığının Geleceği ve Sprey İlaçları
- Astım hastalığının en güzel yanı belki diğer hastalıklardan farkı belli dönemler iyi olması ve kendiliğinden geçebilme yeteneğinin olmasıdır.
- Neredeyse on çocuğun yedi'sinde sekiz'sinde yıllar içerisinde hastalığın yok olması mümkündür.
- Nefes açıcı spreyler, şuruplara göre daha etkili olup, bağımlılık veya ciğer kurutma gibi yan etkileri yoktur.
- 1:12:39Astım İlaçlarının Yan Etkileri
- Astım ilaçları iki ana grupta olup, biri nefes açıcı, diğeri koruyucu ilaçlardır.
- Kortizonlu sprey ilaçlar belli dozlarda verildiğinde çocuklara büyümesine, gelişmesine ve yağlanmasına zarar vermez.
- Kortizonlu ilaçlar 160 yıldır kullanılmakta olup, bu ilaçların kullanımıyla astım artık ölümcül bir hastalık değil, tedavi edilebilir bir hastalıktır.
- 1:14:46Eskişehirspor Destek Kampanyası
- Hastane müdürü yardımcısı Orhan Bey'in Eskişehirspor amatör takımında antrenör olarak çalıştığı belirtiliyor.
- Konuşmacı 2010 yılından beri Eskişehir'de çalıştığını ve futbolla ilgili olduğunu, Eskişehirspor maçlarını takip ettiğini ve kombine bileti sahibi olduğunu söylüyor.
- Eskişehirspor'a destek için yeni bir kampanya başladığını, 20, 40, 50 ve 80 liralık mesajlarla kulübün desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.
- 1:16:33Program Kapanışı ve Gelecek Konuk Duyurusu
- Programın sonuna gelindiği ve 22 Ekim Perşembe akşamı aynı saatte yeni bir konukla programın devam edeceği duyuruluyor.
- Eskişehir Şehir Hastanesi Fizik Tedavi Uzmanı Doç. Dr. Ayşe Ekim'in 22 Kasım'da programda olacağı belirtiliyor.