• Buradasın

    Şiir ve Cumhuriyet Üzerine Bir Röportaj

    youtube.com/watch?v=ljBulEIIgIs

    Yapay zekadan makale özeti

    • "Papirüs" adlı programda sunucu Mesut, stüdyoda Erinç Büyük Aşık ve Zoom üzerinden bağlanan Türkiye'nin çağdaş şairlerinden Haydar Ergülen arasında geçen bir röportaj. Haydar Ergülen, 17 şiir kitabı yazmış ve "İkinci Yeni" şiirini çok seven bir şairdir.
    • Röportajda şiirin tarihi, Türkiye'deki şiir akımları, Cumhuriyet'in şiir üzerindeki etkisi, şiirde imge kavramı ve şairlerin toplumda benimsenmesi ele alınmaktadır. Haydar Ergülen, şiirin insanın en eski sözü olduğunu vurgulayarak, Cumhuriyet'in şiirde de radikal bir devrim yarattığını anlatır ve "İkinci Yeni" şiirinin Türk şiirinin bir hasılatı olduğunu belirtir.
    • Söyleşide ayrıca divan şiiri, tekke edebiyatı ve modern şiir arasındaki ilişkiler, Cemal Süreya'nın Türk şiirindeki yeri, şiirin kültürel mirasın bir parçası olduğu ve şiirin "şiire bakarak yazılır" görüşü gibi konular da tartışılmaktadır. Haydar Ergülen, kendi şiir yazma sürecini de paylaşarak, her şiir yazarken gözlemler ve günlük olaylardan etkilenerek yazdığını, bazen de bir oyun duygusuyla yazdığını anlatmaktadır.
    Şiir ve Çağdaşlık
    • Şiir, yeryüzünde insanın en eski sözü olarak tanımlanmaktadır.
    • Programda Türkiye'nin çağdaş şairleri arasında önemli bir yere sahip olan Aydar Ergülen konuk olarak yer almaktadır.
    • Ergülen, Türk şiirinde "şiirin politikası olmalı" diyen önemli şairlerden biridir.
    02:17Şiirin İçeriği ve Temaları
    • Ergülen'in "Eylül" şiirinden bir bölüm okunmuştur.
    • Şiirde kadın, şiir ve aşk temaları işlenmektedir.
    • Şiirde "kadın gider ve bir şair doğar" ifadesi kullanılmıştır.
    03:05Çocukluk, Hafıza ve Şiir
    • Şiirde çocukluk, hafıza ve kadın/anne imgesinin izleri incelenmektedir.
    • Ergülen, Türkiye'nin çok hızlı değişen bir ülke olduğunu ve bu değişimin Cumhuriyet Devrimi'nin büyük payı olduğunu belirtmektedir.
    • Türkiye'de geleneksel değerlerle yeni değerlerin çatışması söz konusudur.
    07:31Cumhuriyet Dönemi ve Şiir
    • Cumhuriyet, Türkiye'ye farklı dünyalar kazandıran, kadın-erkek eşitliği, harf devrimi gibi radikal devrimler yapan bir harekettir.
    • Şiir, Cumhuriyetle başlayan bir sanat değil, çok eski bir geleneğe dayanmaktadır.
    • Şiir, yaşamı zenginleştiren, güzelleştiren bir büyü olarak tanımlanmaktadır.
    09:39Şiirin Gelişimi
    • Türk şiirinin kökleri Cumhuriyet'ten öncesine dayanmakta, eski Türk şiirinden halk şiirine, divan şiirine ve tasavvuf şiirine kadar uzanmaktadır.
    • Cumhuriyet, şiirde de bir devrim yapmıştır ve bu devrim en çok koşut olan devrimsel devrim anlamında şiir ve Cumhuriyet'tir.
    • Yahya Kemal, şiiri öğrenerek yazan biri olarak milli lisan adı verilen hem aristokrasinin hem de halkın aynı dilden tat alabilmesi için bir şiir dili yaratmıştır.
    11:17Şiirin Geleneği ve Çağdaşlığı
    • Şiirde gelenek ve çağdaşlık bir buluşma vardır.
    • Şiir geleneği taşıyarak, üzerine yeni, yenilikçi yaklaşımlar getirilerek halka daha etkili bir şekilde inmektedir.
    • Ergülen'in şiirlerinde tekke edebiyatının, gazel'in ve divan şiirinin tınıları, esintisi veya çağrışımları görülebilmektedir.
    12:28Şiirde İmge Kavramı
    • İmge, gerçeğin ikinci kere yinelenmesi, gerçeğin ikinci boyutu ve gerçeğin başka bir açıdan görülmesi olarak tanımlanabilir.
    • İmge, somut gerçekliği yeniden yorumlayarak, benzeterek ve çağrışım yaratarak gerçeği daha da gerçek kılmak için yapılan bir süreçtir.
    • Şiir yazarken gerçeği farklı bir açıdan görmek, ele almak, hamur gibi yoğurmak ve yeniden yorumlamak, bireysel gerçekliğe tekabül eden bir imge oluşturur.
    14:18Şairlerin Toplumda Benimsenmesi
    • Şairlerin toplumda benimsenmesi ve gelecek kuşaklara miras kalması, bir şairin çağından sonra da unutulmaması anlamına gelir.
    • Dünyada sinema, tiyatro, müzik, resim, dans, lezzetler, şehirler, akarsular, dağlar ve nehirler gibi çok zengin bir yer var, ancak bu zenginlik yeterince paylaşılamıyor.
    • Bir şairin yaşadığı zaman zarfında bile okunabiliyor olması, okunuyor olması bile geleceğe kalmak kadar değerli bir şeydir.
    15:20Şiir Yazmanın Önemi
    • Herkes şiir yazabilir, bu şairlere özgü bir meslek değil.
    • İnsan kendini şair olarak görmek istiyorsa, bu kimseye zararı yok, o kişiye faydası var.
    • İyi bir şiir yazamayabilir ama iyi bir insan olabilir, dünyaya, doğaya, hayvanlara ve insanlara daha dostane davranır.
    16:37Şiirin İşlevi
    • İlhan Berk'in "Şiir anlamın olmadığı yerde de işlevini sürdürür" sözüyle yola çıkılabilir.
    • İkinci Yeninin bu coğrafyaya, topraklara ve şiirin diline dair neler kattığı gözden geçirilmelidir.
    17:00İkinci Yeni Şiir Hakkında
    • Konuşmacı, ikinci yeni şiirini çok sevdiğini ve bu şiirin Türk şiirinin bir hasılatı olduğunu belirtiyor.
    • İkinci yeni şiir, eski Türk şiirinden, Osmanlı'da yazılan şiirden, divan'dan, tekkeye, Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki aruzdan halk şiirine, heceye geçişten sonra ortaya çıkan Garip şiiri ve tüm bu şiirleri reddeden bir şiir akımıdır.
    • İkinci yeni şiir, İlhan Berk, Cemal Süreya, Sezai Karakoç, Edip Cansever, Turgut Uyar, Ülkü Tamer gibi şairlerin oluşturduğu, halka halka genişleyen bir şiir akımıdır ve ondan sonra gelen 60, 70 ve 80 kuşağı şairler bu şiirden nasiplenmiştir.
    19:06İkinci Yeni Şiirin Özellikleri
    • İkinci yeni şiiri bir tekke gibidir, ancak tek şey olan bir tekke değil, içinde birçok dervişin olduğu, her birinin ayrı postu olan bir tekkedir.
    • İkinci yeni şiir, Türk şiirinin bütün çağlar boyunca bir özetidir ve içinde her şey vardır.
    • Cemal Süreya, Yunus Emre'yi "Türkçe'nin süt dişleridir" diyerek Türk şiirindeki geniş perspektifte bir karşılaştırma yapmıştır.
    21:36Şiir Yazma Süreci
    • Haydar Ergülen, her şiir yazarken "şiir nasıl yazılıyor" diye düşünerek yazdığını belirtiyor.
    • Şiir yazma süreci rutin veya alışkanlık değil, her seferinde bir oyun duygusuyla, hakikat boyutunu ihmal etmeden yazmaya çalıştığını söylüyor.
    • Ergülen, bir şiirin son dizesini bulamadığı bir durumda Erzurum'da Palandöken'in eteklerinde bir otelde, pencereyi açıp çay içerken son dizeyi yazdığını anlatıyor.
    24:48Şiirin Gelenekleri ve Modern Şiir
    • Konuşmacı, "Üzgün Kediler Gazeli" kitabının divan şiirinin ve tekke edebiyatının verimleriyle dolaylı bir bağ içerdiğini belirtiyor.
    • Modern şehirle geleneksel şehir arasında keskin duvarlar olmaması gerektiğine dair bir itiraf olarak bu kitap değerlendiriliyor.
    • Yahya Kemal'in neoklasik şiirinin hem divan şiirinden hem de batı şiirinden beslendiği, bu etkileşimin bugünün şiirine dair önemli bir mesaj taşıdığı vurgulanıyor.
    25:59Cemal Süreya'nın Şiir Dünyası
    • Cemal Süreya, Türk şiirinde en çok okunan şair olarak tanıtılıyor ve 59 yaşına kadar yaşamış.
    • Cemal Süreya, ikinci yeni içinde en uzak ikinci yenicidir, aynı zamanda halk şairi, divan şairi, garip şairi, taşlama şairi ve hiciv şairidir.
    • Şiirin bütün verimlerini kendinde toplamış olan Cemal Süreya, herkesin farklı gerekçelerle okuduğu ve kendisini bulduğu bir şairdir.
    27:51Şiir Yazarının Çalışkanlığı
    • Konuşmacı, 68 yaşında olmasına rağmen 7 yaşında okuma yazma öğrenmiş ve 61 yıldır hem çok iyi yazar hem de çok çalışkan olduğunu belirtiyor.
    • 60'tan fazla kitabının olduğunu ve atölyeler, festivaller, etkinlikler, konuşmalar, yazılar, toplantılar, paneller ve sempozyumlar düzenlediğini söylüyor.
    • Ortaokul birinci sınıfından itibaren Türk şiirine, çağdaş Türk şiirine, eski şiire, romanlara ve denemelere çok çalıştığını, üniversiteye kadar hiçbir şey yazmadığını ancak yazacağını bildiğini ifade ediyor.
    29:37Şiirin Kültürel Mirası
    • Konuşmacı, divan şiirinin çok kıymetli, incelikli ve teknik olarak iyi bir şiir olduğunu, yüzlerce, binlerce ismin bunu yazdığını belirtiyor.
    • Kültürel mirasın herkesin ortak olduğunu, sağı solu olmadığını vurguluyor.
    • Hem kendi geleneği olan nefes al şiirini hem de gazel yazdığını ve yazmayı sürdürdüğünü söylüyor.
    30:34Şiir Yazmanın Yöntemi
    • Şiirin sadece kişisel duyguları değil, kendi kültürümüz içindeki akımlarını, geleneklerini ve dünya şiirini de tanımakla zenginleştirilebileceğini belirtiyor.
    • Şiirin şiire bakarak yazıldığını, şairin hem kendi dilinin kitaplarını hem de mümkünse başka dillerindeki şiirleri okumalı olduğunu vurguluyor.
    • Şiirin sadece şiir olarak değil, o dilin başka edebiyat ürünleri de göz kırpan şiirler olduğunu ve bunların ufuk kazandıracağını söylüyor.
    32:35Şiir Festivalleri ve Etkileşim
    • Şiirin yeryüzü olduğunu, dillerin farklı olmasına rağmen insanlar, toplumlar arası ve diller arası olduğunu vurguluyor.
    • Festivallere gittiğinde bazen iki şairin dilleri birbirini tutmasa da, şiirin duygusal bağ kurabildiğini anlatıyor.
    • Kolombiya'da Jamaikalı bir şairin Türkçe bilmediğini ancak konuşmacının şiirinde hüzünlü çocuklukluğa dair bir şey hissettiğini örnek veriyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor