• Buradasın

    Sait Faik Abasıyanık'ın Sesli Kitap Hikayeleri

    youtube.com/watch?v=bPLuBhwt8aw

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Safa Kalemder tarafından sunulan bir sesli kitap podcast formatındadır. Sunucu, Türk edebiyatının samimi kalemlerinden Sait Faik Abasıyanık'ın çeşitli hikayelerini dinleyicilere tanıtmaktadır.
    • Video, Sait Faik'in "Kaşık Adası" hikayesiyle başlayıp, "Odysia ve İdris", "Bir Mahpusun Serbesti", "Ahmet ve Ayşe'nin Aşk Hikayesi", "Fındık Ali" ve "Bir Define Arayıcısı" gibi farklı hikayelerin okunmasıyla devam etmektedir. Her hikaye, İstanbul'un arka sokakları, köy yaşamı, aşk, intikam ve toplumsal sınıflar arasındaki ilişkileri konu almaktadır.
    • Hikayelerde Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fındık Ali, Sultan, Mürteza Bey ve Rüstem Bey gibi çeşitli karakterler yer almaktadır. Sait Faik'in sade dili ve akıcı üslubuyla anlatılan hikayeler, insan ruhunun derinliklerine inen, duygulara dokunan ve düşündüren satırlar içermektedir. Video, yağmurlu bir gecede Kınalı adasına giden bir vapurda geçen "Projektörcü" hikayesiyle sona ermektedir.
    00:10Sait Faik Abasıyanık'ın Hayatı ve Eserleri
    • Sait Faik Abasıyanık, Türk edebiyatının en samimi ve içten kalemlerinden biridir.
    • Öykülerinde sıradan insanların hayatlarını, doğanın güzelliklerini ve İstanbul'un gizemli sokaklarını büyük ustalıkla anlatan bir yazardır.
    • Sait Faik'in uzun yıllar Burgazada'da yaşamış olması, adanın sakinliği ve doğası eserlerine ilham kaynağı olmuştur.
    01:07Sait Faik'in Eserlerinin Özellikleri
    • Yazarın doğaya ve insanlara olan sevgisi eserlerinin her satırında hissedilir.
    • Kendine özgü sade dili ve akıcı üslubuyla okuyucuları İstanbul'un arka sokaklarında, deniz kenarlarında ve küçük kahvehanelerde unutulmaz yolculuklara çıkarır.
    • Bu hikayeler, Sait Faik'in eşsiz dünyasına açılan bir kapı niteliğindedir ve her bir hikayede insan ruhunun derinliklerine inen, duygulara dokunan ve düşündüren satırlar bulunur.
    02:29Kaşık Adası Hikayesi
    • Hikayede bir grup çocuk, Kaşık Adası'na geçerken Robinson havası içinde hayaller kurarlar.
    • Kaşık Adası'nda bir beyaz binaya rastlarlar ve İdris, bu binanın Portekizlilerden kaldığını ve içinde vahşi bir kabile olabileceğini söyler.
    • Odysia, İdris ve anlatıcı üç kişi adada kalırken, diğer çocuklar Portekizli gemicinin malikanesini muhasara etmeyi planlarlar.
    08:02Kaşık Adası'ndaki Yaşam
    • Asıl adalı olan üç kişi (Odysia, İdris ve anlatıcı) sergüzeşte daha dayanabilirken, diğerleri dostluğa ve sergüzeşte dayanamaz veya aileleri haber alıp onları mani olur.
    • Bazı geceler adada sabahlanır ve çakal en büyük binanın açık kapısında beklerken, çocuklar içeride kopuk balık ağlarının, mantarların ve çivilerin üstünde hayallerle uyur.
    • Odysia, bahçıvan çocuğudur, en iyi yüzer, balık tutar, şarkı söyler, kürek çeker ve en güzel gülerdi; en çok üzüldüğü şey kendisine ehemmiyet verilmediğini sezmesiydi.
    09:10Odysia'nın Karakteri
    • Odysia en küçük bir müşfik söze karşı kahramanlıklar göstermek isterdi, ancak kavgaydı ve bu durumda sararır, kekemeleşir ve yüzü karmakarışık bir hal alırdı.
    • Çocukların korktuğu hiçbir şeyden korkmazdı, ancak hakiki bir insan ve çocuk karşısında derhal değişir ve daima aşağıdan alırdı.
    • İdris, Odysia'yı işine yaradığı için sever görünürdü ve bazen yapamayacağı şeyleri yapacak gibi görünüp, adi bir iştir diyerek yapmadığını ihsas edercesine ona yaptırmaya kalkardı.
    10:32Odysia'nın İçsel Çatışması
    • Uyuyup uyanıp Odysia'yı gözleri açık bulan anlatıcı, onun elini tuttuğunda sıcak kafasını ani bir şekilde göğsüne koyduğunu ve "Benim babam" dediğini duydu.
    • Odysia, bahçıvan ırgatı olmasaydı, anlatıcı gibi adam olacağını ve okumak bilseydi okurduğunu söyledi.
    • Anlatıcı, Odysia'nın uykusunu uyanık olarak seyretti ve onun alemine girmek insanı ürperme verdiğini hissetti.
    12:21Portekizli Kulübesindeki Görüntü
    • Anlatıcı, uyumak için Portekizli kulübesine koşarken, çocukluk sanki Portekizli oradaymış gibi onu ihtiyata sevk etti.
    • Kulübenin penceresinden içeri baktığında, kenarda bir genç kız oturmuş dizine bir delikanlı yatmış, kız mütemadiyen erkeğin saçlarını okşuyordu.
    • Anlatıcı, İdris'i uyandırıp Odysia'nın yanına gittiklerinde, İdris de kızın dizindeki çocuğun saçlarını okşadı ve "Uyusun, bırak" dedi.
    14:19Kış ve Değişim
    • Kış hayalleri yağmur, kar, soğuk ve karanlık içinde devam etti; çocuklar mektepte, dükkanda, ıspanak tarlasında veya sandal içinde kıştan yaza çıkardı.
    • Kıştan çıkışta Odysia'yı boyu atmış, yüzüne karışık hilekar manalar sinmiş buldu ve sesi artık berrak ve temiz değil, köyün hilekar, yalancı, dedikoducu yılan insanlarının sesi gibi cırtlak geliyordu.
    • Odysia, yüz dostu, arkadaşı, hatta zaman zaman kölesi olmayı kabule hazırlandığımız yüz vehmettiğin manalarını üzerinden lüzumsuz bir gömlek gibi çıkarıp atmıştı.
    15:45Yüz ve Ahlak İlişkisi
    • Anlatıcı, yüzle ahlak arasında müthiş bir münasebet olduğunu düşündü; güzel olan muhakkak güzel ahlaklıdır demese de, fena ruhlu güzel yüzün insanı perişan eden sihri inkar edilemezdi.
    • Ahlakın yüze eklediği mimikler, renkler, tikler hem güzel hem de sevimli olurken, ahlak bozulmazsa tertemiz, sevimli ve dostun onları taklit edeceği gelesi kadar tatlıdı.
    • Odysia'nın keşfettiği hakiki dünyayı sindirince, anlatıcı onun burnunu bir şey koklar gibi yukarı tarafını buruşturarak ağzı biraz açık anlatılanı dinlemesini eskiden ne güzel, ne hoş bir şey olduğunu düşündü.
    16:53İdris'in Değişimi
    • Anlatıcı, Odysia'yı dört görüşünde içine bir pişmanlık doldu ve "Ne yaptım, ne yaptın diye söylendim, neden öptüm o çocuğu? Bu yüzü ben nasıl sevdim?" diye sordu.
    • İdris kocaman bir şey olmuştu; kaşık adasındaki ahırların içinde rastladığım çiftin erkeğinin ensesi gibi dik bir ensesi vardı ve simsiyah saçları vardı.
    • İdris'in yüzünde o hayal ve sergüzeş günlerinin iyi hatları vardı, ancak kaşık adasının lafını bile etmiyorduk artık.
    17:36Eftihia ve Odysia'nın Yeni Hayatı
    • İdris, Eftihia ile yukarıda kırmızı çiçekli çalı süpürgeleri ve koca yemişlerin olduğu sonbaharda tanışmıştı ve beraber kocayemiş toplamışlardı.
    • Odysia, yeni göçlerin çocukları ile ahbaplığı ilerletmiş, kışın biriktirdiği paralarla bir pantolon, kısa kollu ipek gömlek ve bir bahriyeli kasketi uydurmuştu.
    • Odysia ve arkadaşları katıla katıla gülerlerdi, Rumca tangolarla adanın ıssızlığını kaçırırlar ve Portekizli gemiciyi hırsından ağlatacak gibi ederlerdi.
    20:16Hapishaneden Çıkan Mahpus
    • Kasabanın hapishanesi önünde, onbeş yaşında bir kız meselesinden hapse girmiş Ahmet isimli delikanlı kurtuluyordu.
    • İki köy ahalisi, süslü arabalarla hapishanenin önünü doldurmuş, polisler, jandarmalar, gazozcular ve şıracılar geziniyordu.
    • Kaymakam bey'in emriyle köylüleri dağıtmak istediler, ancak hırpani bir genç ve mevki sahibi bir adam mani oldu.
    21:31Şehrin Durumu
    • Şehrin o zamanki vaziyeti garipti; milli ordular teşekkül etmemişti, şehri halife kuvvetleri, Yunanlar ve Çerkez Ethem kuvvetleri işgal ediyordu.
    • İstanbul'a yakın olduğu için şehirden zenginler kaçmıştı, fakir fukara kalmıştı ve çapulcu kuvvetler şehri süpürüyordu.
    • Şehrin milis kuvvetleri küçük bir kuvvet karşısında hemen evlerine kaçıyordu.
    22:18Köylülerin Müdahalesi
    • Köylüler, baltalar, nacaklar, kasaturalar ve Kırım muharebesinden kalma silahlarla şehir ahalisini korumak üzere kasabaya yürümüşlerdi.
    • Köylüler on günlük erzakları ile gelmiş, Kuvayi Milliye teşekkül edinceye kadar şehri nöbetleşe beklemişlerdi.
    • Kırk kilometrelik uzaklara kadar kasabayı baltalı ve nacaklı köylülerin binlerle bekledikleri işitildi, ancak çapulcu alayı başka kasabalara gitti.
    24:46Mahpusun Serbesti
    • Mahpus akşama doğru bırakılması lazım gelirken idareten öğleye doğru serbest bırakıldı, tam yedi buçuk sene yatmıştı.
    • Terü taze bir delikanlı olan mahpus, siyah uzun saçları ve incecik oya gibi bir yüzü vardı.
    • Mahpusu alıp etrafı dallı perdelerle kapalı bir öküz arabasına götürdüler, arabadan bir iki kadın başı göründü ve kayboldu.
    25:39Ahmet ve Mehmet'in Hikayesi
    • Ahmet'in köyü ile Mehmet'in köyü karşı karşıyadır, önlerinden Sakarya bulanık ve homurtulu akar gider.
    • Mehmet, Ahmet'in köyünden Emine'yi kaçırmış, Ahmet ise bir sonbahar gecesi Mehmet'in köyüne geçmiş ve çınar kovuğunu Sakarya'nın kenar sazlıkları arasına saklamıştı.
    • Mehmet ile Ahmet birbirinden daha fakir insanlardı, on sene evveline kadar kendi tarlaları yoktu ve eşraftan Hacı Hüseyin ahfadının vekilleri her yaz harman yerine gelip haklarını alırlardı.
    27:19Ahmet ve Mehmet'in Arazisi
    • Ahmet ve Mehmet'in birinin yetmiş, ötekinin altmışbeş dönümlük arazisi vardır.
    • Mehmet, Emine'yi kaçırmıştır çünkü o sene buğday ekmişler ve Sakarya taşmış, yirmi gün çekilmemişti.
    • Bereket Kadın, gönül meselesinde Ahmet'i kenara çekip Emine'yi kaçırmasını söylemiştir.
    28:08Ayşe ve Ahmet'in Aşkı
    • Ayşe güzel bir kızdı, yüzünde ve saçında rüzgar eser gibi bir hali vardı.
    • Ayşe'nin babası fakirdi, köyde dülgerlik ve nalbantlık yapardı, su kıyısında evleri vardı.
    • Ahmet, Ayşe'yi küçükten severdi ve yazları Sakarya'da yüzebilenlerin en iyilerindendi.
    29:07Mürteza Bey ve Ayşe
    • Mürteza Bey, karşı köyün zengin adamıydı, çiftlikleri vardı ve şehir mekteplerinde okurdu.
    • Ayşe ile Mürteza Bey arasında bir sır olduğu rivayet edilirdi, Ayşe beyaz ve mavi gözlü insanları severdi.
    • Rüstem Bey, oğluna albant'ın kızını münasip görmezdi ve şehirden Soğancı Zadelerin kızını almak niyetindedir.
    30:03Ayşe'nin Kaçırılması
    • Ahmet, Kadın Nesinden izni koparınca suya atladı ve karanlıkta karşı kıyıya vardı.
    • Mehmet'in evinde Ayşe'yi bulup, mendil tıkayarak sandalın içine attılar.
    • Mürteza Bey, Ahmet'i gebertmek için suya atlamak istedi ancak bir kedi kadar sudan korkardı.
    31:25Ayşe'nin Yeni Hayatı
    • Ahmet, Ayşe'yi sabaha kadar konuşturdu ve kara sandala binip köyüne geçirdi.
    • Mürteza Bey, Ayşe'yi bir daha istemedi, Ayşe ise Ahmet'e yalvarmıştı.
    • Ayşe, iki sene bekledi, anası onu gündeliğe gönderdi ve çeyizini sattı.
    32:21Ahmet'in İntikamı
    • Ayşe, Saniye Hanım'ın evine gitti ve Saniye yenge, onu Soğancızade delaleti ile Mürtezabe'ye sattı.
    • Ahmet, Saniyenin evinden Ayşe'yi bulup köye getirdi ve nikah yaptı.
    • Ahmet, Soğancızade'yi dükkanında bulup üç el sıktı ve Mürteza Bey'in göğsünün ortalık yerine iki kurşun boşalttı, ancak Mürteza Bey ölmedi.
    33:15Fındık Ali'nin Balıkçılık Hayatı
    • Fındık Ali, evinin önünde mangalda balık ayıklayarak akşam yemeği hazırlıyor.
    • Fındık Ali, dörder kilo ağırlığında mercan balıkları yakalayıp büyüklere satarak bir galon şarap almış.
    • Fındık Ali, zengin olduğu zaman bakkala, fırına, karpuzcuya ve tütüncüye borç etmiş, ancak "çok zengin olursa ödeyecekti" demiş.
    34:49Fındık Ali'nin Geçmişi ve Karısı
    • Fındık Ali, ondört sene önce kırık bir sandalı altı liraya satın almış ve balıkçılık zanaatında karar kılmış.
    • Karısı Sultan, küçük bir kahveci dükkanı işletiyor ve biraz sinsi, mağrur bir hali var.
    • Fındık Ali'nin iki derdi var: şarap ve gazete, ayrıca nargile tiryakiliği de var.
    36:46Fındık Ali'nin Şarap ve Nargile İlişkisi
    • Fındık Ali, Harbiye Mektebi'nde ikinci sınıftan kovulduktan sonra rakıya alışmış.
    • İttihatçıların adamı olunca cebi para görmüş, köprü üstü vakasından sonra her akşam bir binlik devirmiş.
    • Arifiye İstasyonu Müdürü olunca akşamüstleri nargileye alışmış ve eski gazeteleri okumaya başlamış.
    37:23Fındık Ali'nin Karısıyla İlişkisi
    • Fındık Ali, karısını Mütarekede almış ve kırk yıl günahkar, bir gün tövbekar karı erkeğe gülmezse edemezdi.
    • Karısı delikanlı, boylu boslu adam düşkünüydü ve rakı içip namahrem karşısında oynamıştı.
    • Mütarekede İngilizler Galata'da onu kapadıktan sonra İstanbul'u kasıp kavurmuş, kumkapı'da otururlardı.
    38:33Fındık Ali'nin Değişimi
    • Fındık Ali, üstüne lacivert şayaktan bir elbise geçirmiş, ayaklarına sarı bir fotin giymiş.
    • Refet Paşa İstanbul'a geldiği gün Burgaz Adası'nda emvali metrukeden küçük bir kulübenin içinde nargile içerken şarap galonu önünde duran Rumlar ona selam vermiş.
    • Fındık Ali, bir gün bir balıkçıdan çarşı ortasında eşek sudan gelinceye kadar dayak yedikten sonra işleyişi vermişti.
    39:46Sultan'ın Anıları
    • Nisan ayı çok soğuk geçiyordu, yağmurlar yağıyor, küçük yokuşlardan denize büyük seller akıyordu.
    • Sultan, balıkçılar kahvesine uğradığında Madam Sultan'a müsamahakar bir yüzle yanına gelmiş.
    • Sultan, kızının nerede olduğunu sormuş ve Fındık Ali'nin kızının güzelliğinden bahsetmek hoşuna gittiğini düşünmüş.
    44:18Sultan'ın Fındık Ali'yi Araması
    • Sultan, içine pişmanlık çökmüş ve Fındık Ali'yi aramaya karar vermiş.
    • Sandalın palamarını çözmüş, iki saat kürek çektikten sonra Yassı Adanın önlerine gelmiş.
    • İngiliz harabesinin ortasında bir ateşin etrafında on tane silahlı adam vardı ve Ali de ortalarındaydı.
    45:01Fındık Ali'nin Sonu
    • Adamlar, Ali'den adanın bir yerinde saklı bir define olduğunu söylemesini istemişler.
    • Ali önceleri yalnız yemin ediyor, sonra büsbütün sustu ve korkudan donmuştu.
    • Sabaha karşı sakallı fakat genç bir adam Ali'ye korlu bir odunu iki defa yapıştırdı ve Ali bir kovuğun içinde göğsüne saplanmış bir bıçak yarasıyla ölü bulundu.
    47:05Sait Faik Abasıyanık'ın Son Hikayesi
    • Sunucu, Sait Faik Abasıyanık'ın kaleme aldığı üçüncü hikaye olan "Bir Define Arayıcısı" adlı trajik hikayeyi paylaştığını belirtiyor.
    • Şimdi aynı yazarın kaleme aldığı son hikaye olan "Projektörcü" adlı hikayeyi paylaşacağını söylüyor.
    • İzleyicilerden kanala abone olmalarını ve videoya beğeni bırakmalarını istiyor.
    48:13Vapur Yolculuğu
    • Sekizvirgülkırkbeş vapuru iskeleden kalktıktan sonra uzak şimşekler yakınlaşmaya başlıyor ve Anadolu sahili gözden kayboluyor.
    • Kanepede yağmur sıçrayan bir adam, projektörcünün yanına acele ile kalkıyor ve projektörcünün üstünde kolları boşta sarkan eski bir muşamba ve kamburlaşmış bir sırt var.
    • Yağmurda sis var ve projektörcünün projektörü sadece münkesir, müstakim ve müvazi hatlardan başka bir şey göstermiyor.
    50:15Kınalı Adası
    • Yağmur birdenbire hafiflemiş ve Kınalı adası bir mil uzakta kocaman, hafif ışıklı bir böcek gibi görünüyor.
    • Projektörcünün yanındaki adam, Kınalı adasını gece vakti bir böceğe benzettiğini açıklıyor.
    • Adam paketini çıkarıp bir cigara yakıyor ve projektörcüye uzatıyor, böylece ikisi daha samimi konuşmaya başlıyor.
    51:31Projektörcünün Hikayesi
    • Projektörcü Burgazlı olduğunu, yanındaki adamın ise İzmitli olduğunu öğreniyor.
    • Adam, projektörcüye bir akşam sekizvirgülkırkbeş vapuruna kalmasını ve kaptan başka bir kaptansa adanın çamlarından manzaralar bulacağını söylüyor.
    • Vapur iskeleye üç vapur arası kala kaptan makineyi istop ediyor ve gemi hızla iskeleyi buluyor.
    52:37Kınalı'dan Ayrılış
    • Kınalı'dan ayrılmışlar ve uzun süre konuşmuyorlar.
    • Projektörcü denizin ötesini araştırıyor, yanındaki adam ise hiçbir şeyi düşünmüyor.
    • Projektörcü birdenbire güldü ve başını salladı, yanındaki adam da gülerek neden güldüğünü sordu.
    53:07Projektörcünün Ailesi
    • Projektörcü, geçen gün eve gitmiş ve oğlu Hasan'ı uyandırmış.
    • Hasan, babasının eve gelmesini istemiş ve projektörcü, kocasını döven kadının hikayesini anlatmış.
    • Oğlu zeki bir çocukmuş, ilk mektebi bitirdikten sonra marangoz yanına verilmiş ve hala okumaya devam ediyor.
    55:14Ertesi Akşam
    • Ertesi akşam sekizvirgülkırkbeş vapuru yıldızlarla karanlık bir alem içinde giderken, projektörcü kanepeden kalkıp bir paket alarak ilerliyor.
    • Vapur Kınalı'dan kalkalı on dakika olmuş ve projektörcü hastanenin burnunda bir şeyler arıyor.
    • Projektörcü, yanındaki adama Hasan'a hikaye hazır olmadığını ama uyduracaklarını söylüyor ve çocuğa kitap getirmesini istiyor.
    56:42Podcast Kapanışı
    • Sunucu, sesli kitap podcastinin bu bölümünde Sait Faik Abasıyanık'ın kaleme almış olduğu dört güzel hikayeyi seslendirdiğini belirtiyor.
    • İzleyicilerden en çok beğendikleri hikayeyi videonun altına yorum olarak yazmalarını ve beğeni bırakmalarını istiyor.
    • Bir sonraki sesli kitap podcastinde görüşmek üzere veda ediyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor