Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Nazım Hikmet'in şiirlerinin okunduğu bir performanstır. Videoda "Yiğidim Aslanım Burda Yatıyor", "Memleketim", "Yaşamak Şakaya Gelmez" ve "Yaşadım Diyebilmen İçin" gibi ünlü şiirler okunmaktadır.
- Video, Nazım Hikmet'in çeşitli şiirlerinin okunmasını içermektedir. İçerikte vatanseverlik, yaşamın önemi, özgürlük ve insanlık değerleri gibi temalar işlenmektedir. Özellikle "Vatan Hainliğine Devam Ediyor" bölümünde Amerikan emperyalizmi eleştirisi yapılmakta ve "Yaşamak Şakaya Gelmez" bölümünde yaşamın ciddiyeti vurgulanmaktadır. Video, şiirlerin okunması ve tekrarlanmasıyla ilerlemektedir.
- 02:40Selviler ve Hapis
- Selviler rüzgarda sallanır, kökleri yerde, başları yıldızlarda sallanırlardı.
- Hapiste bir kişi, dizi boyu karlı bir gece sofradan kaldırılıp polis otomobiline bindirilip bir trenle gönderilerek bir odaya kapatıldığını anlatıyor.
- Dokuzuncu yıl biteli üç gün oluyor ve koridorda sedyede bir adam, yüzünde uzun demirlerin kederiyle ölüyor.
- 14:33Hapiste Yaşananlar
- Hapiste ilk yetmişaltı gün sessiz düşmanlık içinde geçiyor, sonra saç bir geminin baş altında yedi hafta.
- Yalnızlık ve yasaklarla dolu bir dünyada, yanağını koklamak, çocuklarına yemek yiyebilmek, mektup yazmak ve lambayı söndürmek yasaktır.
- Hapiste sevmek, düşünmek ve anlamak olmayan tek şeydir.
- 18:12Hapisten Çıkış ve Yeni Hayat
- Hapisten çıkıp ilk defa güneşe çıkarılan kişi, gökyüzünün bu kadar uzak, geniş ve mavi olduğunu fark ediyor.
- Hapisten çıkışı on senedir, bu mikroskobik bir zaman olmasına rağmen onun için hayatın bir parçası.
- Hapisten çıktığı sene, ana rahmine düşen çocuklar doğu yılın titrek, ince, uzun bacaklı tayları rahat, geniş, sağırlı birer kısrak olmuşlardır.
- 27:03Hapisten Çıktıktan Sonra
- Hapisten çıktığında evinde uyuyan karısına bakıyor ve onüç yıl hapiste kalmanın sersemliklerinden biri olduğunu düşünüyor.
- Mahallede geceleyenler, karnı burnunda nazlı nazlı taşıyan hatunlar, serin hava ve pırıl pırıl çobanyıldızı gibi detaylar anlatılıyor.
- Hapisten çıktığında, evde masanın örtüsü mavi basma, üstünde yalansız, güler yüzlü, cesur kitaplar duruyor.
- 33:01Gelecek ve Umut
- Karısının beşi aylık gebeliğinde, elini karnına koyduğunda bebek kıpır kıpır kıpırdır.
- Kız olursa anasına, oğlan olursa babasına benzesin istiyor, ancak hem kız hem de oğlan için hapislere düşmesini istemiyor.
- Oğlanı dünyaya getirdiğinde, sarı kaşsız, masmavi kundağında yatan üç kilo ağırlığında bir nur topu olarak tanımlıyor.
- 36:17Ölüler ve Umut
- Kapıları çalan, gözünüze görünemeyen, göze görünmez ölüler anlatılıyor.
- Hiroşima'da ölenler, yedi yaşında bir kızın büyümemesi ve saçlarının tutuşması gibi detaylar veriliyor.
- Kapıları çalan ölüler, başıma doğru eli oluyor ve yedi yaşında bir kızın büyümemesi tekrar vurgulanıyor.
- 39:19Atom Ölümü
- Japonya'da ufacık tefecik bir kız vardı ve dünyada eşi öldürmek olan bir bulut vardı.
- Bu bulut önce kızın eşi, sonra babası ve sonunda kızı öldürdü.
- Atom ölümü adlı canavara karşı büyük bir birlik kurup savaşa gideceklerini söylüyorlar.
- 42:01İnsanlık ve Tarih
- İnsanlar doğrultup belini kalktıklarından, iki ayak üstüne kolumuzu uzatmaktan, lobut boyu ve taşı yontmaktan beri yaratıcılar.
- Arkamızda kalan yollarda ayak izlerimiz kanlı, ellerimizin, aklımızın ve yüreğimizin yarattıkları izlerdir.
- Önümüzdeki yollarda bir cehennem çıkmazında sona erecek mi yoksa çocukların avuçlarında yeşerecek mi?
- 43:25Çocukların Tehlikesi
- Çocuklar yarın ölebilir, sıtmadan veya kuş palazından düşerek değil, sakallı askerler gibi ölebilirler.
- Çocuklar atom bulutlarının ışığında, arkalarında bir avuç kül bile bırakmadan gölgelerinden başka bir şey bırakmadan ölebilirler.
- Negatif resimcikler boşluğun karanlığında yaşanmamış günlerimizdir.
- 44:40Yok Olma ve Unutma
- Bir şehir, beş şehir, yüz şehir yeller eser yerinde kalmıştır.
- Yok olan şehirlere şiirler yazılmayacak, çünkü şair kalmayacak, pencerelerde bulvarlar, sokaklar, sıcak odalar kalmayacak.
- Ölülere ağlanmayacak, çünkü ağlayacak gözler ve eller kalmayacak.
- 46:36İnsanlık ve Kaynaklar
- Tahta, beton, teneke, toprak, saman damlarıyla iki milyardan fazla kadın, erkek, çoluk çocuk var.
- Ekmek hepimize yetmiyor, kitap da öyle, hürriyet hepimize yetmiyor.
- Keder, yorgunluk ve hastalık kederi eşiğimizi aşabilir, ama ekmek ve hürriyet yetebilir.
- 47:50Tanrı ve İnsanlık
- Tanrı ellerimizdir, yüreğimizdir, aklımızdır, her yerde var olan tanrıdır.
- İnsanlar kitaplar, ağaçlar, balıklar, buğday tanesi, pirinç tanesi, güneşli sokaklar, üzüm karası, saman sarısı saçlar ve çocuklar için tanrıya çağırıyor.
- Çocukların avuçlarında günlerimiz tohumlardır ve yeşerecekler.