Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Medioskop TV Kültür Tarihi Sohbetleri programında sunucu ile kitap koleksiyoneri ve akademisyen Haluk arasında geçen bir röportajdır. Haluk, İŞ Bankası Yayınları'ndan çıkan ve Kibele Sanat Galerisi'nde sergilenen "Nazım Hikmet'in Yolculuğu" kitabının yazarıdır.
- Programda Nazım Hikmet'in hayatının çeşitli yönleri ele alınmaktadır. İlk bölümde Haluk'un kitabının yazılma süreci ve Nazım Hikmet'in aile kökenleri anlatılırken, devam eden bölümlerde Nazım Hikmet'in dedeleri, edebi mirası, şiirsel gelişimi, hapishane yılları ve Sovyetler Birliği'ndeki deneyimleri hakkında bilgiler verilmektedir. Sohbet, Nazım Hikmet'in Türk şiirindeki modernlik anlayışı, dünya çapındaki yeri ve diğer edebiyatçılarla olan ilişkileri üzerine odaklanmaktadır.
- Videoda ayrıca Nazım Hikmet'in yakın dostu Naci Sadullah ile ilişkisi, Abdülhak Hamid ve Yahya Kemal gibi büyük şairlerle olan etkileşimleri, maddi zorluklarla mücadele ederken bile devamlı üretim yapma çabası ve Kanada'da tanıştığı Stanley Amca adlı komünist aktivistin Nazım Hikmet'e ait imzalı bir kitap vermesi gibi kişisel hikayeler de paylaşılmaktadır.
- 00:25Kitap ve Sergi Tanıtımı
- Program, Haluk ile ikinci kez birlikte olup, önceki programda kitap koleksiyonerliği üzerine bir yayın yapıldığı belirtiliyor.
- Bu programda Nazım Hikmet'in "Yolculuk" kitabı üzerine, İş Bankası Yayınları'ndan çıkan ve aynı zamanda bir sergi kitabı olan bir kitap incelenecek.
- Kibele Sanat Galerisi'nde devam eden serginin açılışına sunucu Haluk abinin de katıldığı belirtiliyor.
- 01:34Kitabın İçeriği ve Araştırmalar
- Kitapta ilk kez karşılaşılan belgeler ve bilgiler bulunuyor, örneğin kapak fotoğrafı Ömer Durmaz'ın İzmir'de grafik bölümü hocası olduğu belirtiliyor.
- Kitapta Haluk Oral'ın kişisel arşivinden ve Piraye arşivinden alınan belgeler, Kenan Bengü ve Yeşim Bilge'nin izniyle kullanılan fotoğraflar yer alıyor.
- Kitap, Nazım Hikmet'in hayatına yönelik bilinmeyen birçok detay ve kişisel hayatının ayrıntılarını içermekte.
- 03:23Kitabın Yazılışı ve Araştırmalar
- Kitap yazarı, araştırmaya başladığında Nazım Hikmet hakkında bir kitap yazacağını bilmediğini, Nazım Hikmet'in kendisi için en sevdiği Türk şairi olduğunu belirtiyor.
- Nazım Hikmet'in sadece şiirlerini değil, hayatını da öğrenmek için pek çok kitap, makale okuduğu ve sahaflardan Nazım Hikmet ile ilgili belgeler, imzalı kitaplar, mektuplar topladığı anlatılıyor.
- Kitabın giriş kısmında yazarın Gündüz WhatsApp ile yaptığı uzun bir sohbet yer alıyor.
- 05:07Nazım Hikmet'in Putlaştırılması
- Gündüz WhatsApp'ın söylediği Nazım Hikmet'in putlaştırılması hikayesi ele alınıyor.
- Nazım Hikmet'in hayatında en büyük şeylerden biri putları yıkalım kampanyası olmasına rağmen, günümüzde onun hakkında yapılan çalışmalar genellikle politik kimliği veya magazin tarzı kişisel hayat detaylarına odaklanıyor.
- Kitapta Nazım Hikmet'in hayatında çok yardım etmiş ancak adları bilinmeyen insanlar tanıtılıyor.
- 06:13Nazım Hikmet'in İnsan İlişkileri
- Türkiye'de Mustafa Kemal Atatürk'ü sevenlerin çoğu onun hayatını ve ayrıntılarını merak etmediği, bu durumun Nazım Hikmet'in de benzeri gösterdiği belirtiliyor.
- Nazım Hikmet'in putlaştırılması tehlikesi söz konusu olup, onu sadece bir figür olarak sevmeyi tercih edenler var.
- Kitapta Nazım Hikmet'in cezaevi sürecinde ve polis takibatı altında olduğu süreçte birebir ilişkileri sayesinde hayatta kalabildiği vurgulanıyor.
- 08:14Naci Sadullah ve Nazım Hikmet
- Naci Sadullah ile Nazım Hikmet'in ilişkisi 1930'lu yılların başlarında başlamış, Naci Sadullah'nın Süreyya Paşa'nın yakın akrabası olduğu belirtiliyor.
- Nazım Hikmet'in "Gece Gelen Telgraf" kitabında Süreyya Paşa'ya hakaret ettiği için mahkum edilmesi üzerine Naci Sadullah, Sadullah Süreyya Paşa'ya hakaret edildiği gerekçesiyle onu dövmek üzere gelmiş ancak kısa sürede Nazım Hikmet'e hayran olmuş.
- Naci Sadullah, Nazım Hikmet'in Türkiye'yi terk edene kadar en yakın arkadaşlarından biri olmuş, hapishanede çok yardım etmiş ve Safiye Ayla'nın da sevgilisi olmuş.
- 10:00Nazım Hikmet'in Ailesi ve Kökenleri
- Kitapta Nazım Hikmet'in hayatından önce ailesine ve kökenlerine de değiniliyor.
- Nazım Hikmet'in iki büyük dedesinin Osmanlı topraklarının dışından gelmiş ve paşalığa kadar yükselmiş olması vurgulanıyor.
- Nazım Hikmet'in ailesinin entelektüel ve bürokrat yetiştirmiş olduğu belirtiliyor.
- 10:57Nazım Hikmet'in Aile Yapısı
- Yazar, bir insanın ailesinin soylu olması gerektiğini düşünmediğini ancak aile yapısının bir insanın oluşumunda büyük katkısı olduğunu belirtiyor.
- Nazım Hikmet'in 13-14 yaşında şiirler yazmaya başladığı, 18-19 yaşında ismini duyurmuş bir şair olduğu ve 1920'lerde Vatansever şiirleriyle tanınan bir şair olduğu anlatılıyor.
- Nazım Hikmet'in aile yapısını anlamak için ailesinin kökenlerine bakmak gerektiğini vurguluyor.
- 12:03Nazım Hikmet'in Anne Tarafından Soy Ağacı
- Nazım Hikmet'in anne tarafından soy ağacında hem yurt dışından gelenlerin hem de o yurt dışından gelen insanların soyundan gelip Türkiye tarihinde rol oynamış insanların ilginç olduğu belirtiliyor.
- Müşir Mehmet Ali Paşa'nın Almanya'dan geldiği ve 1878-79 Rus Savaşı'nda (Bizim 93 Harbi) Berlin Kongresi'nde Osmanlı İmparatorluğu'nu temsil ettiği anlatılıyor.
- Müşir Mehmet Ali Paşa'nın aynı yılın Eylül ayında Arnavutluk'ta çıkan isyanı bastırmak için gönderildiği ve isyancılar tarafından şehit edildiği, kafası kesilip sıra takıldığı belirtiliyor.
- 14:07Müşir Mehmet Ali Paşa'nın Hayatı ve Mirası
- Müşir Mehmet Ali Paşa, Osmanlı'nın girdiği her savaşta bulunmuş, Arnavutluk'ta isyan bastırmış, Plevne müdafaasında bulunmuş ve Kırım Savaşı'na katılmış bir subaydır.
- 50 yaşlarında şehit olan Mareşal'in ailesi için özel bir kanun olmadığı için, Abdülhamid'in emriyle dört kızı geleceği olan dört genç subay ile evlendirilmiştir.
- Müşir Mehmet Ali Paşa'nın kızlarından Leyla Hanım, Nazım Hikmet'in anneannesi olmuş, Zekiye Hanım ise Ali Fuat Cebesoy'un babası Hüseyin Hüsnü Paşa ile evlenmiş ve Hayriye Hanım da Tahsin Bey'in babası olmuştur.
- 15:40Nazım Hikmet'in Polonyalı Dediği
- Nazım Hikmet'in diğer dedesi Konstantin Boroşkipaşa, Karadağ Savaşı'nda beş kere vurulup şehit olmuş, Kırım Savaşı'nda iki kere boynundan vurulmuş ve bir parmağı kısa kalmıştır.
- Konstantin Boroşkipaşa, Polonya'dan gelen bir göçmen olup, Rusya karşıtı bir bilinçle İstanbul'a gelmiş ve ilk Türkçülüğün temellerini atan kişilerden biridir.
- Polonya'dan gelen Mustafa Celaleddin (Polonyalı asıllı Constant Borsecki'nin Müslüman olduktan sonra aldığı isim), Nazım Hikmet'in dedesidir ve Osmanlı ordusunda şehit olmuştur.
- 17:39Polonya'dan Osmanlı'ya Sığınan Subaylar
- 18-19. yüzyıllarda Polonya Rusya ve Prusya'nın ortak işgali altında olup, bağımsız bir ülke değildi ve Polonyalılar Lehistan ismini tercih ediyordu.
- Osmanlı ordusunda Polonya asıllı birçok subay vardı ve Mustafa Celaleddin de bunlardan biriydi.
- Polonya'da bir efsane vardı: "Türk askerleri Vistil Irmağı'nda atlarını suladıkları zaman Polonya özgürlüğüne kavuşacak" ve bu efsane pek çok Polonyalının Osmanlı'ya sığınmasına sebep olmuştur.
- 20:30Müşir Mehmet Ali Paşa'nın Şiiri ve Nazım Hikmet'in Bağlantısı
- Müşir Mehmet Ali Paşa'nın "Eriha'nın Gülü" adlı şiiri 1878'de yayınlanmıştır ve şiirde sevgilisine hitaben yazılan bu eserde rüzgarın getirdiği toprak parçası ve inlemekten bahsedilmektedir.
- Nazım Hikmet'in yayınlanan ilk şiiri 1918'de Yeni Mecmuada yayınlanmıştır ve ilk mısraları "Bir inilti duydum serviliklerde" şeklinde başlamaktadır.
- Bu şiirler arasında kırk yıllık bir zaman farkı olmasına rağmen, içeriğindeki benzerlikler dikkat çekmektedir.
- 23:59Nazım Hikmet'in Hayatı ve Vala Nurettin'in Anıları
- Nazım Hikmet'in Anadolu'ya geçiş hikayesi, Vala Nurettin'in anılarında detaylı anlatılmaktadır.
- Vala Nurettin'in anıları, Nazım Hikmet'in Sovyetlere gidiş sürecini, ilk Spartakistlerle karşılaşmalarını ve zihni tekamüllerini en iyi anlatan kaynaktır.
- Nazım Hikmet'in Vala Nurettin'in kitabında anlatılan olayların tarihsel doğruluğu kontrol edilebilmektedir.
- 26:43Nazım Hikmet'in Eski Şairlerle İlişkisi
- Nazım Hikmet, 1929 veya 1930 yıllarında Abdülhak Hameed'in "Türk Şairi" olarak temsil edemeyeceği konusunda bir yazı yazmıştır.
- Hamdullah Suphi Tanrıöver, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Mehmet Emin Yurdakul gibi şairlerin de benzer eleştirilerde bulunmuşlardır.
- Abdülhak Hameed, Nazım Hikmet'i Maçka'da çayla davet ederek "Siz haklıydınız, bizim devrimiz bitti" demiştir.
- 29:52Nazım Hikmet'in Modernist Yaklaşımı
- Nazım Hikmet, yeni modernist bir şiir ve dili kurarken, gelenekle olan bağlarını kesip atmamıştır.
- Mayakovski ve Yese gibi radikal tutumlar alırken, Nazım Hikmet daha dengeli bir yaklaşıma sahiptir.
- Nazım Hikmet, eski şiiri yazmaya devam etmeyi düşünmese de, eski şiirin değersiz olmadığını ve kendisine bir şeyler kattığını kabul etmektedir.
- 33:29Nazım Hikmet'in Şiir Kariyeri
- Nazım Hikmet, 14 yaşında yazdığı "Hala Servilerde Ağlıyorlar mıdır" şiirini 16 yaşında Yeni Mecmua'da yayınlamıştır.
- 18-19 yaşında vatanseverlik şiirlerini yazmıştır.
- 1936 senesi, Nazım Hikmet'in en üretken ve nefes nefese olduğu yıllardan biridir.
- 36:20Nazım Hikmet'in Üretim Hayatı
- Nazım Hikmet, sürekli bir üretim gayreti ve maddi ihtiyaçlarla mücadele etmiştir.
- Moskova'da ilk gittiğinde 21-22 yaşında Aydınlık gazetesine şiirler göndermeye başlamıştır.
- Sovyetler Birliği'ne tekrar gittiğinde tiyatro kurmuş ve tiyatro eserleri yazmaya çalışmıştır.
- 40:06Nazım Hikmet'in Dünya Çapında Tanımlanması
- Nazım Hikmet, memleket şairi olarak bilinirken, yaşadığı dönemde dünya çapında bir şair olarak tanınmıştır.
- Charlie Chaplin'e Barış Ödülü'nü imzalayan jürinin başkanı olmuştur.
- Pablo Neruda ile de ilişkisi vardır.
- 40:43Nazım Hikmet'in Dünya Şairi Olması
- Türkiye'de evrensel sanat eseri üretilemiyor, özellikle edebiyatta bu durum daha belirgindir.
- Nazım Hikmet hiç bir zaman dünya şairi olmaya uğraşmadı, ancak Türkçe'nin en iyi şairlerinden biri olduğu için dünya şairi olarak kabul edildi.
- Nazım Hikmet, divan şiirindeki benzetmelerden ziyade fikirlerini direkt ve dolaysız anlatarak Türk şiirindeki eski sanatları taklit etmedi.
- 42:21Nazım Hikmet'in Şiir Sanatı
- Nazım Hikmet'in "Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine" dizeleri gibi, dünya dillerinde karşılığını bulabilecek, hem özgürlük hem de toplum anlayışını içeren şiirleri vardır.
- Nazım Hikmet'in şiirlerinde sinemacılıktan gelen bir kamera bakış açısı vardır, özellikle "Şeyh Bedrettin Destanı" ve "Kurtuluş Savaşı Destanı" gibi eserlerinde.
- Nazım Hikmet, sinema gibi bir sahneyi anlatırken tablonun tümünü değil sadece ortasındaki kişileri değil, durumun tamamını anlatır.
- 45:52Nazım Hikmet'in Edebi Mirası
- Nazım Hikmet, mahpusluk döneminde Kemal Tahir ve Orhan Kemal gibi genç edebiyatçıları etkilemiştir.
- Nazım Hikmet, Kemal Tahir'e yazdığı mektuplarda "Sağır Dere" romanını detaylı incelemiş ve didik didik etmiştir.
- Nazım Hikmet, Orhan Kemal'ı şiirden vazgeçirip düz yazıya yönlendirmiştir ve hapishaneden çıktıktan sonra iş bulmasına yardımcı olmuştur.
- 51:24Kitap Hakkında Bilgiler
- Kitapta inanılmaz sayıda belge, bilgi, fotoğraf, mektup ve orijinaller bulunmaktadır.
- Kitap, Uzak Asya'dan Akdeniz'e uzanan memleketin şiirindeki haritasını göstermektedir.
- Kitabın sonunda, Nazım Hikmet'e ait imzalı bir kitaba sahip olma hikayesi anlatılmaktadır.
- 52:46Kanada'da Nazım Hikmet Deneyimi
- Konuşmacı 1984 yılında doktora yapmak için Kanada'ya gittiğinde, matematik bölümünde bir Yunanlı hanım ve eşiyle arkadaş oldu.
- Konuşmacı, Zülfü Livaneli'nin Nazım Hikmet'in şiirlerinden bestelenmiş şarkıları söyleyen bir kaset verdi.
- Arkadaşlarının amcası Stanley, 1930'lı yıllarda Kanada Komünist Partisi'nin kurucularından olmuş ve 1960'da Moskova'ya gitmiş.
- 54:18Nazım Hikmet ile Stanley'nin Tanışma Hikayesi
- Stanley, Kanada'dan gelmiş ve Türkçe konuşuyordu, Nazım Hikmet ile uzun bir haftayı beraber geçirmişlerdi.
- İki kişi ayrılırken ağlamış ve Stanley bu deneyimi uzun uzun anlatmıştı.
- Stanley, Nazım Hikmet'in 1954'te Sofya'da basılmış "Seçilmiş Şiirleri" kitabını konuşmacıya vermiş, bu kitapta "Stanley Yoldaş'a sevgilerle" yazısıyla Nazım Hikmet'in imzası vardı.
- 55:34Sergi ve Kitap Tanıtımı
- Konuşmacı, Nazım Hikmet'in yolculuğunun bitmediğini ve üzerine daha birçok kitap yazılabileceğini belirtti.
- Programda tanıtılan kitabın edinilmesi ve İş Kuleleri'ndeki Kibele'deki sergiyi ziyaret etmenin öneminden bahsedildi.
- Serginin 14 Temmuz'a kadar devam edeceğine dikkat çekildi ve programa destek olmak için Patreon'da kültür tarihi hesabına bağış yapılabilineceği belirtildi.