• Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Nazım Hikmet'in hayatını anlatan biyografik bir belgeseldir. Nazım Hikmet, dünya şairi, oyun yazarı, romancı ve anı yazarı olarak tanıtılır.
    • Video, Nazım Hikmet'in 1902'de Selanik'teki doğumundan başlayarak aile geçmişini, eğitim hayatını, edebi kariyerini, siyasi faaliyetlerini ve son yıllarını kronolojik olarak anlatmaktadır. Belgesel, Yahya Kemal ile annesi Celile Hanım arasındaki ilişki, Milli Mücadele'ye katılımı, komünist faaliyetleri, tutuklanmaları, hapishane hayatı, sürgün edilmesi ve 1963'te kalp krizi sonucu ölümüne kadar olan süreci ele almaktadır.
    • Videoda ayrıca Nazım Hikmet'in Piraye Altınoğlu, Vera ve Münevver ile olan ilişkileri, "Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı" gibi önemli eserleri, Türkiye'deki yasaklanma süreci ve Azerbaycan'daki popülerliği gibi tarihsel bilgiler de paylaşılmaktadır. Nazım Hikmet'in "mavi gözlü dev ve romantik devrimci" olarak tanımlanmasıyla belgesel sona ermektedir.
    00:03Nazım Hikmet'in Hayatı ve Eserleri
    • Nazım Hikmet, Türk şiirine kattığı yenilikler sayesinde edebiyatımızın önemli isimlerinden biri haline gelmiştir.
    • Dünya şairi, oyun yazarı, romancı ve anı yazarı olan Nazım Hikmet, romantik komünist ve romantik devrimci olarak da anılmaktadır.
    • Şiirleri elli'den fazla dile çevrilmiş ve eserleri birçok ödül almıştır.
    00:46Aile ve Çocukluk
    • Nazım Hikmet, matbuat genel müdürlerinden Hikmet Bey ve ressam Celile Hanım'ın oğlu olarak 15 Ocak 1902'de Selanik'te dünyaya gelmiştir.
    • Babası Hikmet Bey, Diyarbakır, Halep, Konya ve Sivas gibi illerde valilik yapmış şair Mehmet Nazım Paşa'nın oğluydu.
    • Annesi Celile Hanım, dilci ve eğitimci Hasan Enver Paşa ile Leyla Hanım'ın kızıydı ve özel eğitimle yetiştirilmişti.
    02:41Eğitim Hayatı
    • Nazım Hikmet, ilk eğitimini annesi ve büyükbabası Nazım Paşa'dan almış, okul hayatına Göztepe'deki Taş Mektep'te başlamıştır.
    • Daha sonra Galatasaray Lisesi'ne geçip Nişantaşı Sultanisi'nde eğitimine devam etmiştir.
    • İlk şiir feryadı "Vatanı" 3 Temmuz 1913'te yazmış ve 1917'de Heybeliada Bahriye Mektebi'ne kaydolmuştur.
    03:08Yahya Kemal ile İlişkisi
    • Celile Hanım, Yahya Kemal'den oğluna özel şiir dersleri vermesini rica etmiş ve Kemal, Nazım'ın şiir hocası olarak onların evine gidip gelmeye başlamıştır.
    • Yahya Kemal'in Nazım Hikmet'in annesi Celile Hanım'la ilişkisi olduğu söylentileri dolaşıyordu.
    • Nazım Hikmet, Yahya Kemal'in ölümünden duyduğu acıyı telgraf çekecek adresim yok diyerek ifade etmiştir.
    05:15Milli Mücadele ve Komünist Faaliyetler
    • Nazım Hikmet'in 1918 yılında ilk kez bir dergide şiiri yayınlandı, ancak İstanbul'un işgali ile birlikte yerini yurtsever nitelikte şiirlere bıraktı.
    • 1921 yılında Milli Mücadele'ye katılmak için ailesinden habersiz arkadaşlarıyla İnebolu üzerinden Ankara'ya geçti ve Mustafa Kemal Atatürk'le tanıştırıldı.
    • Milli Mücadele'ye karşı padişahı destekleyen kişilerin düşmanlığını kazanan Nazım Hikmet, iki kez Moskova'ya gitti.
    07:19Komünist Parti ve Tutuklanmalar
    • 1924 Aralık ayında Türkiye Komünist Partisi'nin ülke içindeki faaliyetlerine katılmak üzere yurda döndü, ancak sadece yedi ay kalabildi.
    • Parti'nin 1925'te İstanbul'da yapılan kongresine delege olarak katıldı ve parti içi eğitim ve örgütlenme faaliyetleri için görevlendirildi.
    • Güvenlik kuvvetleri tarafından komünist faaliyetlerin takibinin yoğunlaşması üzerine her türlü muhalif kuruluşlar ve yayın organları kapatıldı, Nazım Hikmet aranmasına rağmen bulunamadı.
    08:23Son Yılları ve Eserleri
    • Ankara İstiklal Mahkemesi tarafından gıyabında yargılanıp 15 yıl kürek cezasına çarptırılan Nazım Hikmet, yeniden Moskova'ya gitmek zorunda kaldı.
    • 1929'da Zekeriya Sertel ve Sabiha Sertel'in çıkardığı Resmi Ay dergisinin kadrosuna katıldı ve kısa sürede ülke çapında tanınan bir şaire ve düşünce adamına dönüştü.
    • 1968 yılına kadar eserlerinin Türkiye'de basım ve yayımı yasaktı, komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle hakkında açılan davada altı ay üç gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
    09:52Nazım Hikmet'in Evliliği ve Tutuklanması
    • Nazım Hikmet, 1930'da tanışıp 1931'de evlenmeye karar verdiği Piraye Altınoğlu ile 1935'te evlendi, Piraye'nin ilk kocasından iki çocuğu vardı.
    • Nazım Hikmet, 17 Ocak 1938 gecesi akrabası Celaleddin Ezine'nin evinde otururken polislerce tutuklandı ve Ankara'ya gönderildi.
    • 29 Mart 1938'de askeri kişileri üstlerine karşı isyana teşvik suçuyla 15 yıl ağır hapse mahkum edildi, ardından Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde 20 yıl ağır hapse mahkum oldu.
    11:50Hapishane Hayatı ve Af Süreci
    • Cezaevindeyken "Kuvayi Milliye Destanı", "Memleketimden İnsan Manzaraları" gibi sayısız eser üretti ve hakkında verilen kararın bozulması için çabalarını sürdürdü.
    • 1949 ortalarına doğru Ahmet Emin Yalman'ın Vatan gazetesine yazdığı yazılar ve kamuoyunda Nazım Hikmet'in bir adli hata yüzünden cezaevinde olduğu görüşü ağırlık kazandı.
    • 1950'nin Nisan ayında açlık grevine başlayan Nazım Hikmet, annesi Celile Hanım, Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rıfat'ın da açlık grevine başlamasıyla birlikte 1950 seçimlerini kazanan Demokrat Parti'nin çıkardığı af yasasıyla özgürlüğüne kavuştu.
    14:06Nazım Hikmet'in Aşk Hayatı
    • Bursa cezaevinde yatarken şiirler yazmaya devam ederken, dayısının kızı Münevver'in ziyaretleri onu heyecanlandırmaya başladı ve ikili arasında tutkulu bir aşka dönüşmeye başladı.
    • Nazım Hikmet, Piraye'ye ayrılık mektubu yazarak her şeyi çözmeye çalıştı, ancak Piraye yoksulluk ve güvensizlikle savaşıyordu.
    • Münevver, Nazım'ın cezaevinden çıkamayacağını anlayınca eşinden boşanmaktan vazgeçti, Nazım ise aşkını kaybetmenin acısıyla sarsılırken Piraye'yi de kaybetmişti.
    15:56Nazım Hikmet'in Son Yılları
    • Cezaevinden çıkınca karısı Piraye'den ayrıldı, Kadıköy'de önce annesinin evinde sonra Münevver Hanım'la yaşamaya başladı ve 26 Mart 1951'de bir oğulları oldu.
    • 22 Kasım 1950'de Dünya Barış Konseyi tarafından kendisine Uluslararası Barış Ödülü verildi, kendisi katılamadığı için törende onun adına ödülü alıp kabul konuşması yapan Nerudağı oldu.
    • 17 Haziran 1951 sabahı askerlik işini düzeltmek amacıyla Ankara'ya gideceğini söyleyerek evden ayrıldı, 20 Haziran 1951'de Romanya'ya vardığı Bükreş radyosundan öğrenildi.
    16:51Sürgün Hayatı ve Uluslararası Faaliyetleri
    • 25 Temmuz 1951'de Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkarıldı, bu gelişme üzerine "Beni Türklükten, halkımın evladı olmaktan, milletime ölümsüz bağlı bulunmaktan kimse hiçbir kuvvet çıkaramaz, ayıramaz" açıklamasında bulundu.
    • Sürgündeyken birçok uluslararası kongreye katılan, çeşitli ülkelere yolculuk yapan Nazım Hikmet büyük bir ün kazandı, yapıtları çeşitli dillere çevrildi.
    • Eylül 1951'de Bulgaristan Komünist Partisi'nin daveti üzerine Bulgaristan'a gitti ve Türk ve Müslüman azınlığın sorunlarını belirlemeye çalıştı.
    18:09Bulgaristan'daki Çalışmaları ve Son Yılları
    • Sofya'ya dönünce parti ve hükümet yetkililerine Türk azınlığın sorunlarını çözmek için dillerine saygı gösterme, Türkçe dersler veren okullar açma, Türkçe gazete ve dergi yayınlama gibi önerilerde bulundu.
    • 8 Eylül 1955 tarihinde Polonya hükümetinden vatandaşlığa kabul edilmesi için başvuruda bulunan Nazım'a 5 Ekim 1955 tarihinde Bor Zeki soyadıyla birlikte vatandaşlık verildi.
    • Uluslararası Barış Ödülü sahibi bir sanatçı olarak barış hareketi içinde aktif olarak yer aldı, Dünya Barış Konseyi Başkanlık Divanı'na seçildi ve Charlie Chaplin'e ve Edward Herriot'a Uluslararası Barış Ödülü'nü veren jüri'nin başkanlığını yaptı.
    19:41Nazım Hikmet'in Son Yılları ve Aşk Hayatı
    • 1955 yılı sonlarına doğru Soyuz Multil Enstitüsü'nden Arnavut giysileri konusunda bilgi almak üzere Nazim Hikmet'i görmeye gelen Valentina Bmberg'in yanında Vera Hanım da vardı.
    • Nazım Hikmet, Vera'ya aşık oldu ancak bir yıl sonra bu kadının evli olduğunu ve bir kızı bulunduğunu öğrendi.
    • 1955'te tanışıp aşık olduğu, kendinden otuz yaş küçük ve o sırada başkasıyla evli olan Mera ile 1960'da evlendi.
    20:16Nazım Hikmet'in Son Yılları ve Vefatı
    • Münevver'in Türkiye'den kaçtığını öğrendi ve Varşova'da Münevver ile buluştu, ancak Vera ile evlendiğini ve birlikte olamayacaklarını söyledi.
    • Ocak 1962'de Sovyetler Birliği pasaportu verildi ve Şubat'ta Vera ile birlikte Asya ve Afrika Yazarlar Birliği Kongresi'ne katılmak üzere Mısır'a gittiler.
    • 3 Haziran 1963 günü sabah gazetesini almak üzere dairesinden çıktığında kalp krizi sonucunda öldü ve mezarı Moskova'da bulunuyor.
    21:23Nazım Hikmet'in Mirası ve Türkiye İlişkileri
    • Hayatının yaklaşık dörtte birini Türkiye'de hapishanelerde geçiren Nazım Hikmet'e Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu'nun 5 Ocak 2009 tarihli kararıyla 58 yıl sonra Türk vatandaşlığı iade edildi.
    • 1938 yılından 1968 yılına kadar eserleri Türkiye'de yasaklandı, 1965'ten itibaren çeşitli basımlarla yayımlanmaya başladı.
    • Türkiye'de komünizmin sembolü olarak algılanmış olsa da Azerbaycan'da Türkiye'nin ve Türklüğün simgesi olarak görülmüş, piyesleri sahnelenmiş, eserleri Azerbaycan Türkçesi ile yayınlanmıştı.
    22:04Nazım Hikmet'in Şiir Sanatı
    • Nazım Hikmet'in şüphesiz en belirgin sanatsal yönü şairliğiydi ve şiire babasının yönlendirdiğine ve desteklediğine dair bilgiler var.
    • Akşam Gazetesinde "Edebiyatımız Ne Halde?" başlıklı yazılar kaleme alan Hikmet Ferudun Bey, 4 Temmuz 1929 tarihinde yayımlanan makalesinde Nazım Hikmet'in şiire başlama hikayesini anlatmıştı.
    • Mavi gözlü dev ve romantik devrimci gibi birçok kimlikle karşımıza çıkan, şiirlerinde, yazılarında herkesin bir duygusuna dokunan dev şair Nazım Hikmet Ran geçti.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor