• Buradasın

    Türkiye'de Yargı Siyasallaşması ve Hukuk Devleti Üzerine Siyasi Konuşma

    youtube.com/watch?v=16p1PxUFgdg&pp=0gcJCdgAo7VqN5tD

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Kadıköy'de düzenlenen bir panelde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun katıldığı bir siyasi konuşmayı içermektedir.
    • Konuşmanın ana konusu, Türkiye'de yargı bağımsızlığının yitirilmesi ve bunun toplum üzerindeki etkileridir. Konuşmacı, 2002'den beri iktidarda olan iktidarın yargı sistemini nasıl ele geçirdiğini, Ergenekon, Balyoz gibi davaların nasıl yürütüldüğünü ve kuvvetler ayrılığının nasıl bozulduğunu anlatmaktadır. Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yolsuzluk iddiaları, Yunus Emre Vakfı'nın suçlamaları ve "seyyar giyotin" olarak adlandırılan adalet sistemi eleştirilmektedir.
    • Konuşmacı, yargı bağımsızlığının yitirilmesinin vatandaşların can ve mal emniyetini tehlikeye attığını, genç hukukçuların intihar etmesine neden olduğunu ve devletin varlığını tehlikeye attığını vurgulamaktadır. Ayrıca, İstanbul'daki seçim sonuçları sonrası yaşanan yargı tacizleri, Profesör Ahmet Özer ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Polat'ın yargılanması gibi konulara değinilmektedir. Konuşmacı, Türkiye'nin hukuk devleti endeksindeki düşük sıralamasını ve güçlü demokrasilerin güçlü parlamentolarla yönetildiğini belirterek, halkın cesaret ve dayanışma göstermesi gerektiğini ifade etmektedir.
    Konuşmacının Tanıtımı ve Yargının Siyasallaşması
    • Konuşmacı Kadıköy'de olmaktan mutlu olduğunu ve panelin düzenleyicisi Ülke Politikaları Vakfı'na teşekkür ettiğini belirtiyor.
    • Yargının siyasallaşması tam anlamıyla hayati bir sorun olduğunu vurguluyor.
    • Türkiye'nin adalet, ekonomi ve eğitim açısından zor bir güne ve haftaya uyandığını ifade ediyor.
    02:21Yargının Siyasallaşmasının İnsan Canına Mal Olduğu
    • Yargı bağımsızlığını yitirip siyasi güç odaklarının baskısı altına girmeye başlarsa, vatandaşların can ve mal emniyetinin kalmayacağını belirtiyor.
    • Haklı olanın değil, güçlü olanın lehine işleyen bir yargı sisteminin her türlü suç örgütünün önünü açtığını söylüyor.
    • Genç hukukçu Mert Akdoğan ve Mithat Can Yalman'ın yargı sistemindeki sorunlar nedeniyle canına kıydıklarını örnek vererek, yargı siyasallaşmasının insan canına mal olduğunu vurguluyor.
    05:55Yargının Siyasallaşmasının Devlet Varlığını Tehlikeye Atması
    • Yargının siyasallaşması insanların hayatlarına mal olduğu gibi, devletin varlığını da tehlikeye atar.
    • İktidarların sınırsız güç kullanmasını önleyecek, hukukun üstünlüğünü sağlayacak olan yegane kuvvet bağımsız yargının varlığıdır.
    • Yargının bağımsızlığına son verilirse, hukuk devleti kalmaz, kurallar önemini yitirir ve kurumlar yozlaşmaya başlar.
    07:40Türkiye'de Yargının Siyasallaşması Süreci
    • Türkiye bugün yargının siyasallaşması kavramını bile ifade etmekte yetersiz kalacağı bir noktaya gelmiştir.
    • Yargıyı bir kişinin, bir partinin çıkarlarına uygun sonuçlar üreten güdümlü bir mekanizmaya dönüştürme çabası büyük ölçüde amacına ulaşmıştır.
    • Ergenekon davaları, 2010 anayasa referandumundaki yargı düzenlemeleri ve 2017 referandumuyla kurumsallaşmış olan bu süreç, tek adam rejiminin zirveye ulaşmasını sağlamıştır.
    09:472009 Yerel Seçimleri Sonrası Olaylar
    • İktidarın siyasal amaçlarla yargıyı tahakküm altına aldığını gösteren en açık örneklerden biri 2009 yerel seçimleri sonrası yaşananlardır.
    • 31 Mart 2009 gecesi İstanbul'da seçimleri kaybettiklerini anlayınca, Anadolu Ajansı'nın veri akışını kendi çıkarları doğrultusunda durdurduklarını ve seçimi kaybetmelerine rağmen İstanbul'u kazandıklarını ifade ettiklerini belirtiyor.
    • Cumhurbaşkanı o tarihte "ortada bir yolsuzluk var, şaibe var" diyerek YSK'nın aklanmasını işaret etmiş, ancak kaybedince yargı organlarını ve milleti şaibeli hale getirmişlerdir.
    12:18Yargının Siyasallaşması
    • Konuşmacı, YSK ve yargı kurulu hakkında suçlamalar yapan kişilerin, yürütmeyle yargının iç içe geçtiğini ve talimatları kimden aldıklarını pervasızca milletle paylaştıklarını belirtiyor.
    • Yargının siyasallaşması artık bir kavram değil, Türkiye'de yaşamın kendisi haline gelmiş durumda.
    • Seçimde kazanılırsa meşru, kaybedildiği an itibariyle gayrimeşru zihniyetleri olan bu kişilerin, milletin iradesini hafife aldıkları vurgulanıyor.
    14:21Yargı Tacizi ve Milletin İradesi
    • Konuşmacı, milletin bu anlayışı ve cumhuriyetin kurucu değerlerini korumak adına bu kişilerin cumhuriyet tarihinden silineceğini belirtiyor.
    • Bu kişilerin kendilerini yetkiyi geçici süreliğine milletten alan bir hükümet olarak değil, ülkenin tek sahibi ve milletin üzerinde bir güç olarak gördükleri ifade ediliyor.
    • 2019'dan bugüne kadar milletin vermediği yetkiyi yargı yoluyla ele geçirme konusunda her şeyi yaptıkları ve seçimleri kazandıktan sonra bile ellerini yakamızdan bırakmamaya çalıştıkları belirtiliyor.
    16:29Yargı Tacizi Örnekleri
    • Ahmak davası, Esenyurt'taki olaylar, Profesör Dr. Ahmet Özer ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Polat'ın yargılanması gibi yargı taciz örnekleri veriliyor.
    • Doksan gündür yazılmayan iddianame ve yargı sürecinin başlatılması, hala uydurma yapmaya çalıştıkları anlamına geldiği belirtiliyor.
    • Bu yapılanların temel meselesinin İstanbul'u kaybetmeleri olduğu ve milletin vermediği yetkiyi yargı yoluyla ele geçirmeye çalıştıkları vurgulanıyor.
    17:59Bağımsız Yargı Sisteminin Önemi
    • İktidarı denetleyen güçlü ve bağımsız bir yargı sistemini kuramazsak ekonomik, toplumsal ve siyasi hiçbir sorunumuzu çözemeyeceğimiz belirtiliyor.
    • Yoksulluk, iş adamlarının batması ve insanların can ve mal güvenliğinden emin olamaması gibi sorunların çözümü için bağımsız yargı sisteminin gerekliliği vurgulanıyor.
    • Siyasi kişiliklere yapılan şafak baskınlarının yarın işyerlerine ve fabrikalara da yapılacağı uyarısı yapılıyor.
    18:50Türkiye'nin Geleceği
    • Bu mesele sadece Ekrem İmamoğlu veya CHP'nin değil, Türkiye Cumhuriyeti devleti, milleti ve geleceği için önemli bir mesele olduğu belirtiliyor.
    • Yargının denetleyemediği bir iktidar olursa yozlaşma ve çürüme sadece bugünü değil, geleceğimizi de mahvedeceği vurgulanıyor.
    • Türkiye'nin bu büyük yozlaşma ve çürümeyi aşacak, kuvvetler ayrılığına dayalı gerçek bir hukuk devleti ve demokrasiyi inşa edecek kabiliyet ve tecrübeye sahip bir ülke olduğu belirtiliyor.
    20:49Adaletin Önemi
    • "Adalet mülkün temelidir" ve "devletin, birliğin ve düzenin harcı adalettir" sözleri aktarılıyor.
    • Adaletin olmadığı yerde devlette, birlikte ve düzende kalamayacağı vurgulanıyor.
    • Hazreti Ali'nin "devletin dini adalettir, adaleti olmayan devlet dinsizdir" sözü aktarılıyor.
    21:38Milletin Mücadelesi
    • Mücadelenin millet mücadelesi olduğu ve tek bir kişinin uğradığı adaletsizliğin bile bütün topluma yönelik bir tehdit olduğu belirtiliyor.
    • Birliğimizin ve kardeşliğimizin en sağlam temelinin herkes için eşit ve tarafsız işleyen bir hukuk düzeni olduğu vurgulanıyor.
    • Bu düzeni en baştan en sağlam şekliyle inşa etmeye mecbur olduğumuz belirtiliyor.
    23:55Gelecek İçin Umut
    • Kötü niyetli insanlardan memleketi temizlemek zorunda olduğumuz ve bunun başka yolu olmadığı belirtiliyor.
    • Erdemin, vicdanın, adaletin yanında olduk ve olmaya devam edeceğimiz vurgulanıyor.
    • Bu ülkenin birliğinin, özgürlüğün, kardeşliğin, demokrasinin ve kalkınmanın teminatı olduğumuz ve olmaya devam edeceğimiz belirtiliyor.
    25:08Dayanışma ve Özgürlük
    • Cesur olmayan kimse olmadığı ve bu milletin cesur olduğu belirtiliyor.
    • Örgütlü, güçlü ve erdemli bir dayanışmaya ihtiyacımız olduğu vurgulanıyor.
    • Bu ülkede her kamu yöneticisinin yargılanabileceği, usulü ve üslubu olduğu ve hesabını vermesi gerektiği belirtiliyor.
    27:50Belediye Çalışanlarına Mesaj
    • Konuşmacı, sabah erken saatlerde belediyeye giderek çalışanlarla buluştu ve yaklaşık beş yüz çalışanı dolaştı.
    • Çalışanlara "başkan cezaevine koydular, başkan bize emanet, ailesi bize emanet ama Beşiktaş size emanet" diyerek moral desteği sağladı.
    • Konuşmacı, çalışanların yüzünün asılırsa vatandaşların da onlara bakacağını ve bu durumun CHP'nin Beşiktaş'a verdiği hizmeti aksatacağını belirtti.
    29:30Siyasi Eleştiriler ve Demokrasi
    • Konuşmacı, moral bozulduğunda ülkeyi kurtaramayacaklarını ve demokrasiyi kuramayacaklarını, bu durumda karşı tarafın kazanacağını söyledi.
    • Ülke Politikaları Vakfı'nın başlattığı ve Murtaza Demirel'in katkılarıyla İstanbul'a taşınan önemli bir vakıf olduğunu belirtti.
    • Levent Kırca'nın siyasi eleştirileriyle ve komedisiyle ülkeye doğru mesaj verdiğini, acındıracak durumlarda bile yüzleri güldürmeyi başardığını ifade etti.
    32:59Cumhuriyet Halk Partisi'nin Tarihi
    • CHP'nin yüz yıl önce tek adam rejiminin yerine cumhuriyeti, demokrasiyi ve kuvvetler ayrılığına doğru yürüyen bir kuruluşu ortaya koyduğunu belirtti.
    • Hakim teminatı 12 Temmuz 1947'de ilan edildikten sonra hakim denetiminde serbest seçimler getirildiğini söyledi.
    • Son yirmi iki yıldır darbelerin tortuları, kurumlar, kurallar ve uygulamalarla mücadele etmek için yükseköğrenimin üzerindeki vesayet makamının kaldırılması vaat edildiğini anlattı.
    34:35İktidarın Gelişi ve Yargıyı Ele Geçirme
    • İktidarın ilk yıllarında hak etmedikleri ama yaptıkları takiyeye aldananların onlardan demokrasi umdukları ve Avrupa Birliği'ne doğru bir yol yürüyüşü umdukları bir kredi verildiğini belirtti.
    • Bu kredinin Türkiye'yi sıcak paradan nasiplendirdiğini ve önceki hükümetin katı politikalarının sonuçlarını vermeye başladığını söyledi.
    • İktidarın ilk yaptıkları işin yargıyı ele geçirmek olduğunu, Anadolu Ajansı'nı bir partinin emrine sokmak ve TRT'yi kendi borazanları haline getirmek istediğini ifade etti.
    38:26Organize Kötülük ve Kuvvetler Ayrılığı
    • Konuşmacı, esas kötülüğün hala iktidarda olduğunu ve o günkü alt işverenin FETÖ olduğunu, bugünkü alt işverenin Akın Gürlek olduğunu belirtti.
    • FETÖ'nün yaptığı organize kötülüğün nerelere varacağını, nereleri kirlettiğini ve nereleri sömürdüğünü sorguladı.
    • Montesquieu'nun "kuvvetler ayrılığı varsa devletler güçlenir, yoksa çöker" sözünü aktararak konuşmasını tamamladı.
    41:26Kuvvetler Ayrılığının Yokluğu
    • Konuşmacı, Türkiye'de kuvvetler ayrılığının olmadığını ve her gün bir gün önceye göre daha azaldığını vurguluyor.
    • Kuvvetler ayrılığının, yürütme, yasama ve yargı kurumlarının birbirinden ayrı, bağımsız ve birbirleri üzerinde denge ve denetleme kurduğu bir sistem olduğunu belirtiyor.
    • Cema Aydın'ın adli kontrol talep edildiğini ve dün Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları kurumsal hesabından yapılan bir paylaşım nedeniyle polis tarafından ifade çağrısı yapıldığını anlatıyor.
    42:59Polis Devleti Zihniyeti
    • Sekiz polis Cema Aydın'ın evine gelerek "adliyeye gideceğiz, ifadeni alacaklar" diyerek fiili gözaltı uyguladıklarını belirtiyor.
    • Konuşmacı, bu durumun usul değil zihniyet olduğunu ve tek bir adamdan gelen talimatla polislerin harekete geçtiğini söylüyor.
    • Tarihin bu noktasında kuvvetler ayrılığının olamayacağını vurguluyor.
    44:43Hukukun Üstünlüğü ve Kuvvetler Ayrılığı
    • Konuşmacı, Arşimet'in kaldırma kuvveti kuralına benzer şekilde, Montesto'nun kuralına (hukukun üstünlüğüne) itiraz edildiğini ancak bunun dünyanın güçlü demokrasilerinin zenginliğini sağladığını belirtiyor.
    • Dünyanın en zengin on ülkesinin dokuzu güçlü parlamentolarla, biri başkanlıkla yönetildiğini ve Amerika'da kuvvetler ayrılığının en katı olduğunu söylüyor.
    • Savcı, ülkenin yöneten başkanının odasındaki kasayı açtırıp içinde arama yapabildiğini örnek veriyor.
    46:26Belediye Başkanlarının İstifası
    • Konuşmacı, altı belediye başkanının "metal yorgunluğu" nedeniyle istifa ettirildiğini ve bazılarının güle oynaya, bazılarının ağlaya ağlaya istifa ettiğini anlatıyor.
    • Ankara'yı parsel parsel satan belediye başkanının "gereğini yapmazsanız biz gereğini yapacağız" tehdidiyle istifa ettirildiğini belirtiyor.
    • Direnenlerin "terörist ya hırsız" ima edilerek istifa ettirildiğini, ancak hiçbirinin ifadeye çağrılmadığını vurguluyor.
    47:54Yargı ve Eşitlik
    • Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Başkan'ın annesinin korkudan öldürürcesine hasta babasının evine baskın yapılarak alındığını ve 23 yıl ceza almış Osmaniye Belediye Başkanı'nın yargıda yaşamasını dışarıda geçirsin diye serbest bırakıldığını anlatıyor.
    • Mevcut belediye başkanının her sabah işine giden gelen ikameti belli olduğu halde, kaçma şüphesi olmadığı halde serbest bırakılmadığını belirtiyor.
    • Ekrem İmamoğlu'nun 2019'da geldikten sonra 37 dosya savcılığa verdiğini, Ankara'daki önceki belediye başkanının 97 dosya verdiğini, Manisa'yı yeni aldıklarını ve 8 dosya verildiğini, ancak hiçbirinin kapağının açılmadığını söylüyor.
    49:55İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Yolsuzluk Örneği
    • 2011 yılında bir özel şirket, Fatih'te yeşil alan olan bir arsayı İBB'den 25 milyon liraya satın almış ve yeşil alan imarını almış.
    • Şirket, 2017 yılında aynı arsayı İBB'ye 430 milyon liraya (bugünkü parayla 3 milyar TL) geri satmış, bu işlemde 106 milyon dolar zarar oluşmuş.
    • İBB'nin hukuki tavsiyelerine uyan bir belediye olduğu için ilan vererek arsa satışından gelen para, Beşiktaş Belediyesi'nin maaşları ödenmesine kullanılmış.
    53:43Hukuk Devleti Endeksindeki Durum
    • Türkiye, hukuk devleti endeksinde 142 ülke arasında 117. sırada yer alıyor.
    • Üst komşu olarak Nijerya, Angola ve Honduras bulunuyor.
    • Cem Gençlik Kolları Genel Başkanı'nın adli kontrol talep edilmesi, organize kötülük tanımlamasını boşa düşürmemek için yapılmış.
    56:24Seyyar Giyotin Olarak Tanımlanan Kişi
    • Selahattin Demirtaş kararının altında, Sözcü Gazetesi kararının altında, Grup Yorum davasında Selçuk Kozağaçlı'nın içeri atılmasında, Sırrı Süreyya Önder kararında ve Türk Tabipleri Birliği davasında aynı kişinin imzası var.
    • Bu kişi, "seyyar giyotin" olarak tanımlanıyor ve mahkeme mahkeme gezdirilen adaletin katili olarak nitelendiriliyor.
    • Bu kişi, görevini yeterince yapınca ödüllendirilmiş ve siyasetle bakan yardımcısı yapılmış.
    57:51Bakan Yardımcıları ve Siyasetin Devlete Etkisi
    • Bakan yardımcıları, eski bakan, eski milletvekili veya geleceğe siyasete yetiştirdiği gençler olup, hepsi AK Partili ve siyasi.
    • Akın Gürlü, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na getirilmiş.
    • Ülke Politikaları Vakfı, "yargının siyasallaşması" diye bir manzara koymuş.
    59:48Yolsuzluk Örneği ve Köy Kanunu Değişikliği
    • Beşiktaş'taki gözaltına alınan adam, otoyol üstünde Ortadoğu ve Balkanlar'ın en büyük benzin istasyonu açmak istiyor.
    • Karayolları ve belediyeler, benzin istasyonu yanına AVM ve konutlar kurulmasını kabul etmiyor.
    • 4 Aralık günü gece yarısı, köy kanununun içine madde atılarak şehirlerin içinden geçen otoyollar üzerindeki benzinliklerin etrafına imar düzenlemesi yapma yetkisi bakanlığa verilmiş.
    1:01:22Yolsuzluk ve Yunus Emre Vakfı
    • Geçen hafta Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bildirdiği suç örgütü lideri tutuklandı, ancak Beşiktaş Belediye Başkanı o kişinin işini kanun yoluyla çözmüş.
    • Yunus Emre'nin adını kirlettiler, Yunus Emre'nin dergahında yanacak odunların hepsinin dümdüz olması gerektiği, eğri odunun bile girmemesi gerektiği anlatılıyor.
    • Yunus Emre'nin adını verdikleri vakıf 66 ülkede çalışıyor ve 66 ülkede Erdoğan'ın ailesine veya ailesinden kişilerin yönetiminde olduğu derneklerle işbirliği protokolü imzalıyor.
    1:03:04Yunus Emre Vakfı'nın Yolsuzlukları
    • Yunus Emre Vakfı'nda göz göre göre bir soygun yapıldı, mızrak çuvala sığmadı.
    • Müfettiş, kağıt üstünde faturası naylon olan, hizmet verme kabiliyeti olmadığı halde fatura kesip yüzde karşılığında para alan bir firma bulduğunu ve bu firma Yunus Emre Vakfı'na da fatura kesmiş olduğunu bildirdi.
    • Bu dolandırıcılık ortaya çıktığında, vakfın başkanı uçağa binip Almanya'ya kaçtı ve operasyondan bir gün önce MHP'nin en küfürbaz genel başkan yardımcısının oğlu istifa etti.
    1:04:18Yolsuzluğun Derinliği
    • Operasyondan önce imza atanların hepsi içeride, MHP Genel Başkan Yardımcısının oğluna soru soran yok.
    • İhaleyi açarken imzası var, şirkete parayı ödün diye Vakıfbank'a talimatın altında Kutalmış'ın imzası var.
    • Yunus Emre'nin adını yolsuzlukla andıran bir ihanetin içindeyiz ve adım adım yaptıkları iş tamamen yargıyı ele geçirip usulsüzlükler yapabildikleri yer.
    1:05:30Beka Sorunu ve Kadıköy
    • Ekrem Başkan, Beka sorunu denmesi ve oradan buradan Beka sorunu icat edilmesi konusunda eleştiri yapıyor.
    • Kadıköy ve Cumhuriyet Halk Partisi, Beka sorunu için can vermekten geri durmayacak olanlar olarak tanımlanıyor.
    • Hayvanlar için adalet istiyorlar ve bu konudaki en güçlü oldukları belediyede Ekrem Başkan'ı alkışlayarak destek veriyorlar.
    1:07:30Parti İçindeki Sorunlar
    • Haftada üç gün imza kontrolü verilmiş, üç gün genel başkanına görevini yapamasın diye.
    • Yurtdışı örgütlerde partiyi temsil eden kişiye yurtdışına çıkış yasağı koymuş, 81 ili gezmesi gerekene iki güne bir İstanbul'da olup imza atmasını istemiş.
    • Ülkeyi yok etmeye ve çökertmeye kastedenlere "aracıyı aradan çıkar, akını çek" diyerek karşı çıkıyorlar.
    1:08:36Seçim Hazırlığı
    • Millet ne diyorsa olsun, "hodri meydan" diyerek sandık getirilmesini istiyorlar.
    • Cumhuriyet Halk Partisi'nin her şeyiyle seçime hazır, adayları hazır.
    • "Çıkarsın karşıma alırsın cevabı seni orada bu akın gürlekte kurtaramaz" diyerek milletten cevap bekliyorlar.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor