• Buradasın

    Türkiye'de Özel Yetkili Mahkemeler ve Yargı Sistemi Tartışması

    youtube.com/watch?v=IWP61R4djxw

    Yapay zekadan makale özeti

    • "Beşinci Boyut" adlı haber analiz programında, Ankara Barosu Başkanı ve Ceza Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Metin Fezyioğlu ile Anayasa ve İdare Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Ali Ülke konuk olarak yer almaktadır. Programda ayrıca Feyzioglu, Turgut Kazan ve diğer hukuk uzmanları da katılımcı olarak bulunmaktadır.
    • Program, Türkiye'deki özel yetkili mahkemelerin hukuki yasallığı, demokratik değerlendirmesi ve yargı sistemindeki yeri üzerine kapsamlı bir tartışma sunmaktadır. Konuşmacılar, bu mahkemelerin tarihsel gelişimi, 1971 ve 1980 darbeleri sonrası kurulması, Anayasa 148. maddesiyle ilişkisi ve çağdaş demokratik devletlerde bulunmaması gibi konuları ele almaktadır. Ayrıca, gizli tanık uygulaması, tanık koruma kanunu ve savunma hakkının ihlali gibi yargı sistemindeki sorunlar da tartışılmaktadır.
    • Programda ayrıca Suriye krizi, Türkiye'nin Suriye sınırındaki durumu, 12 Eylül 2010 referandumu sonrası yapılan anayasa değişiklikleri ve Atatürk milliyetçiliği, Türk vatandaşlığı kavramı, Kürt meselesi ve laiklik gibi toplumsal konular da ele alınmaktadır. Konuşmacılar, Türkiye'nin demokratik hukuk devleti statüsünü ve yargı sisteminin demokratikleştirilmesi için gerekli değişiklikleri tartışmaktadır.
    00:09Özel Yetkili Mahkemeler Tartışması
    • Program, özel yetkili mahkemeleri konusunu ele alacak.
    • Başbakan Erdoğan, televizyon programında özel yetkili mahkemelerin demokratik ülkelerde olmadığını, devlet içinde devlet haline geldiklerini ve haddinden fazla yetki kullandıklarını belirtti.
    • Erdoğan, Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılmasının yetki aşımının en önemli örneği olduğunu, kendisinin PKK liderleriyle Oslo'da görüşmek üzere Fidan'ı gönderdiğini ve eğer birini almaları gerekirse kendisini almalarını teklif ettiğini söyledi.
    01:17Özel Yetkili Mahkemelerin Anti-Demokratik Özellikleri
    • Özel yetkili mahkemelerin anti-demokratik olduğu, hukuk devletlerinde bulunmadığı, devlet içinde devlet haline geldiği ve düzen kuran, düzeni değiştiren, rejim kuran, rejim değiştiren bir aygıta dönüştüğü belirtiliyor.
    • Cemaat olarak adlandırılan örgütün yasal olarak kayıtlı olmadığı, başkanı kim olduğu bilinmediği ve herhangi bir denetim altında olmadığı vurgulanıyor.
    • Başbakan Erdoğan'ın özel yetkili mahkemelerin durumunu gözden geçirmek ve kaldırmak için bir çalışma başlattığı açıklanıyor.
    02:59Cemaat ve AKP Arasındaki Çatışma
    • Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından sonra, Cemaat'in sözcüsü olarak bilinen Zaman gazetesinin yazarı Hüseyin Gülerce, Erdoğan'ı hem uyardı hem de tehdit etti.
    • Gülerce, "çoluğumuza, çocuğumuza kadar uzanacak bir intikam dalgası ile karşı karşıya kalabiliriz" diyerek tehdit etti.
    • Gülerce, mahkemelerin kaldırılması telafisi mümkün olmayan sonuçlar yaratabileceğini belirterek, Cemaat'in bu konuda korktuğunu ifade etti.
    04:24Özel Yetkili Mahkemelerin Eleştirisi
    • Program, özel yetkili mahkemelerin neden birdenbire tartışma gündemine geldiğini ve neden Başbakan Erdoğan ve diğer bakanlar eleştirileri kabul ettiklerini tartışacak.
    • Başbakan Erdoğan, Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyelerini kabulden sonra bu konudaki ısrarını sürdürdü.
    • Yargı, üçüncü ve dördüncü yargı paketlerinde bu konuda hazırlığın olmadığını, Bülent Arınç ise Başbakan Erdoğan'ın sözlerinin kişisel görüşleri olabileceğini söyledi.
    06:55Özel Yetkili Mahkemelerin Anayasal Sorunları
    • Başbakan yardımcısı Bekir Bozdağ, demokratik ülkelerde özel yetkili mahkemelerin olmayacağını belirterek bir çalışma başlattıklarını açıkladı.
    • Demokratik hukuk devletlerinde özel yetkili mahkemelerin olmayacaksa, bugüne kadar bine ulaşan insanları nasıl tutukladıkları sorusu ortaya atılıyor.
    • Özel yetkili mahkemelerin anayasal bir kaynağı olmadığı, devlet güvenlik mahkemeleri kaldırılınca bir anayasa hükmü değiştirildiği ancak özel yetkili mahkemelerin kuruluşu tekrar bir anayasal hüküm olarak düzenlenmediği belirtiliyor.
    08:39Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Tarihi
    • Devlet güvenlik mahkemeleri 12 Eylül darbesiyle senkron olarak görülmek doğru değildir, çünkü daha önce de vardı.
    • Anayasa Mahkemesi'nin önüne götürüldüğünde, doğal hakim prensibine uygun olmadığını gören Anayasa Mahkemesi bu kanunu iptal etmiştir.
    • 12 Eylül darbesinden sonra devlet güvenlik mahkemeleri tekrar gündeme gelmiş, içinde askeri üyeler de bulunmuş ve uzun süre görevlerini sürdürmüşlerdir.
    10:34Özel Yetkili Mahkemelerin Yargı Birliğine Aykırılığı
    • Özel yetkili mahkemeler (özel görevli mahkemeler) birer uzmanlık mahkemesi değildir, ceza hukuku alanında ihtisas mahkemesi bulunmamaktadır.
    • Bu mahkemeler kesinlikle yargı birliği prensibine aykırıdır.
    • Bu mahkemelerin varlık sebebi, iktidarda olan güçün baskısını topluma yargı yoluyla kabul ettirmektir.
    17:09Özel Yetkili Mahkemelerin Tarihsel Gelişimi
    • Özel görevli mahkemeler 2004'te kurulmuş, 2005'te görev yapmaya başlamıştır.
    • 12 Mart darbesinden sonra kurulan ilk devlet güvenlik mahkemeleri, 70'li yıllarda büyük toplumsal muhalefetle karşı karşıya kalmış ve genel grev ilan edilmiştir.
    • 12 Eylül darbesi sonrası tekrar kurulmuş, 2004'te CMK ile anayasanın ilgili hükmü kaldırılmış ve ceza muhakemeleri kanununa yerleştirilmiştir.
    19:07Özel Yetkili Mahkemelerin Değerlendirmesi
    • Özel görevli mahkemeler, DGM'lerden ve sıkıyönetim mahkemelerinden daha kötüdür.
    • Özel görevli mahkemelerin tartışması, emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanmasıyla başlamıştır.
    • 12 Eylül 2001 anayasa değişikliğinde, Genelkurmay Başkanı'nın görev suçları sebebiyle Yüce Divan'da yargılanacağı ve Genelkurmay Başkanı hakkında dava açma yetkisinin Yargıtay Başsavcısı'nda olduğu belirtilmiştir.
    21:17Anayasa'nın 148. Maddesi ve Yüce Divan
    • Anayasa'nın 148. maddesi, Yüce Divan'da yargılanacak kişileri belirtiyor ve bu kişiler arasında Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Meclis Başkanı, Yargıtay Başkanı, Danıştay Başkanı ve Genelkurmay Başkanı yer alıyor.
    • Bu maddenin önemli bir özelliği, tüm bu yetkililerin görev suçu sebebiyle Yüce Divan'da yargılanacakları ve bu konuda birbirine eşit olduklarıdır.
    • Özel görevli mahkemelerin bu maddede belirtilen kişileri tutuklayıp yargılaması, anayasanın temel prensiplerine aykırıdır.
    22:28Özel Görevli Mahkemelerin Sorunu
    • Özel görevli mahkemelerin, anayasanın 148. maddesinde belirtilen kişileri tutuklayıp yargılaması, bu kişilerin Yüce Divan'da yargılanma hakkını ihlal etmektedir.
    • İlker Başbuğ'un tutuklanması, bu sorunun gündeme gelmesine neden olmuştur.
    • İktidar, bu duruma karşı kanun değişikliği yaparak özel görevli mahkemelerin yetkilerini genişletmiştir ve bu durumun etkileri devam etmektedir.
    26:15Başbakan Erdoğan'ın Görüşleri
    • Başbakan Erdoğan, özel görevli mahkemeler tartışmasının başlangıcını yaptığı bir televizyon programında, Ergenekon ve Balyoz davalarının özel görevli mahkemelerde kalmasını savundu.
    • Erdoğan, MIT Müsteşarı Hakan Fidan'a soruşturma açılmasını "devletin işleyişine çomak sokmak" olarak nitelendirdi ve direkt bağlı olduğu bir müsteşarıma sahip çıkmayı gerekli buldu.
    • Başbakan, yeni Cumhurbaşkanının partili olmasını savundu ve bu durumun cumhurbaşkanının daha güçlü olması için önemli olduğunu belirtti.
    29:21Özel Görevli Mahkemelerin Hukuki Durumu
    • Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, özel görevli mahkemelerin "hukuk dışı" olduğunu ve demokratik hukuk devletlerinde bulunmadığını belirtmiştir.
    • Bu durum, özel görevli mahkemelerin yaptığı tutuklamaların hukuka aykırı olması ve kişilerin haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulması anlamına gelmektedir.
    • Bu durum, devletin bir aşiret devleti gibi işleyişine neden olmaktadır.
    31:44Yargı Sisteminin Değişimi
    • Referandumdan önce Türkiye'de yargıya karşı bir "yağmara" tutulmuş, yargı "jüristokrasi" olarak nitelendirilmiştir.
    • Referandum sonrası, yargı organlarının oluşumunu belirleyecek olan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısı değiştirilmiştir.
    • Yüksek yargı organları (Yargıtay ve Danıştay) çok kötü durumda olduklarını ifade eden yargıçlar bulunmaktadır ve özel mahkemelerin oluşumları da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenmektedir.
    34:27Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Uygulanması
    • Konuşmacı, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 250. maddesine sadık kalmak konusunda ciddi şüpheleri olduğunu belirtiyor.
    • Kanun, özel görevli mahkemelerin başkan ve üyelerinin başka mahkemelere veya işlerde görevlendirilmemesi gerektiğini belirtirken, konuşmacı Silivri'de tutuklama aleyhinde oy kullanan hakimlerin başka tarafa atıldığını öne sürüyor.
    • Kanun, belirli suçları işleyenlerin sıfatı ve memuriyeti ne olursa olsun ağır ceza mahkemelerinde yargılanacağını belirtiyor, bu da genelkurmay başkanı dahil herkesin bu mahkemelerde yargılanabileceği anlamına geliyor.
    36:00Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Hazırlanışı
    • Konuşmacı, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun hazırlanmasında ağırlıklı olarak muhafazakar ve sağa eğilimli ceza hukukçularının rol aldığını ve böyle hükümlerin kabul edildiğini belirtiyor.
    • Konuşmacı, gazetede çıkan bir şikayet üzerine, o komisyonda rol oynamış olan ceza hukuku uzmanlarından birinin bu hükmün uygulanışı hakkında şikayet ettiğini öğrenmiş.
    • Özel görevli mahkemelerin DGM'lerden veya sıkıyönetim mahkemelerinden daha kötü olduğu iddiasının en temel sebeplerinden biri gizli tanık uygulaması olarak belirtiliyor.
    38:292005 Ceza Muhakemeleri Kanunu Değişikliği
    • 2005 yılında Türkiye'nin bütün ceza mevzuatı bir günde değişti ve "80 yıllık köhneleşmiş zihniyetten kurtuluyoruz" şeklinde söylemler yapıldı.
    • Yeni kanunun resmi gazetede yayınlandıktan sonra 6 ay süre verildi, ancak konuşmacı Ankara Hukuk Fakültesi'nde öğretim üyesi iken bile resmi gazeteden öğrenmek zorunda kaldı.
    • Kanun içinde "devlet sırrı söz konusu olduğunda tanık gizli dinlenir" şeklinde bir hüküm vardı, bu da tanığın kim olduğunu bilemeyen ve konuşurken dinleyemeyen avukatlarla hakim ve tanığın baş başa kalması anlamına geliyordu.
    42:42Gizli Tanık Uygulamasının Eleştirisi
    • Konuşmacı, Yargıtay'da bir bilimsel toplantıda bu gizli tanık uygulamasının anlaşılabilir olmadığını ve bütün bir yargılamayı faşist bir düzene dönüştürmeye elverişli olduğunu söyledi.
    • Konuşmacı, ceza kanununun virgülüne dokunmadan, ceza muhakemesi kanununu değiştirerek bir ülkenin rejimini demokrasiden faşizme çevirebileceğini belirtti.
    • Konuşmacı, savunma hakkının kullanılmasının hakime güvensizlik olarak algılanması gerektiğini söyleyen bir hakimle karşılaştığını ve bu durumun dehşet verici olduğunu ifade etti.
    46:54Özel Yetkili Mahkemelerin Sorunları
    • Gizli tanık müessesesi kanuna girdikten sonra tanık koruma kanunu'na da girdi, bu sayede devlet subayları ve gazeteciler kim olduğunu bilmedikleri kişilerin beyanlarıyla tutuklanmaya başladı.
    • Eski teröristlerin pişmanlıktan yararlanarak gizli tanıklık yaptıkları ve komutanlar hakkında atış serbest şeklinde ifadeler verildiği gazetelerde yer aldı.
    • Özel yetkili mahkemelerin yetkileri genişletildi, fırkateyn komutanı bile kaçma tehlikesi sebebiyle tutuklanabiliyor ve bu kişiler dört yılı aşkın süredir Silivri'de tutuklu durumda.
    48:47Avukat Davası ve Yargılamalar
    • Silivri davaları ve KK'daki davalar iki sembol dava olarak görülüyor, KK'da da bir cümle okundan sonra çok konuştun diye soruşturma açılıyor.
    • Diyarbakır Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında soruşturma açıldı, görev alan avukatın ifadeleri hakaret olarak kabul edildi.
    • Özel yetkili mahkemelerde savunma tipi "en doğruyu siz bilirsiniz, biz bir şey bilmeyiz" şeklinde olmalı ve avukatların "boynumuz size karşı kıldan incedir" diyerek savunmaları isteniyor.
    52:09Seyircilerin Soruları ve Görüşleri
    • Seyirciler özel yetkili mahkemelerin kuruluş aşamasında hükümetin açıklamalarının doğru olmadığını, asıl büyük davaların siyasi davalar olduğunu belirtiyor.
    • Seyirciler özel yetkili mahkemelerin kuruluş yasasının kamuoyunda yeterince tartışılmadığını ve CHP'nin bu konuyu yeterince gündeme getirmediğini eleştiriyor.
    • Bekir Bozdağ Başbakan Yardımcısı, özel yetkili mahkemelerin hukuka aykırı olduğunu ve normal bir hukuk devletinde olmaması gereken mahkemeler olduğunu itiraf etti.
    57:06Bozdağ ve Arınç'ın Açıklamaları
    • Bozdağ, AKP'nin üçüncü yargı paketinde özel yetkili mahkemelerin yeniden düzenleneceğini ve ihtiyaç kalmadığında kaldırılacağını belirtti.
    • Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türk ordusunun komutan ve askerlerinin yargılandığı davalarda cezaların bir an önce verilmesini istedi.
    • Profesör Feyzioğlu, Bozdağ'ın açıklamalarının özel yetkili mahkemelerin ihtisas mahkemeleri olmadığını kabul ettiğini belirtti.
    59:29Özel Görevli Mahkemeler Hakkında Soru Önergesi
    • İstanbul milletvekili Mahmut Tanal, özel görevli mahkemelerin uzmanlık mahkemesi olduğu iddiasını sorgulayan bir soru önergesi vermiştir.
    • Soru önergesinde, özel görevli mahkemelerde kadastrolu, aile ve ticaret mahkemesi hakimlerinden atamaların yapılmış olup olmadığı sorgulanmıştır.
    • Bakanlık cevabında, Türk sisteminde birinci dereceye ayrılmış hakimlerin her mahkemede görev yapabileceği ve bu nedenle uzmanlaşmaya gerek olmadığı belirtilmiştir.
    1:01:18Özel Görevli Mahkemelerin Demokratik Hukuk Devletlerindeki Durumu
    • Bozdağ, özel görevli mahkemelerin demokratik hukuk devletlerinde olmaması gerektiğini belirtmiştir.
    • İhtiyaç ortadan kalktığında bu mahkemelere son verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
    • Konuşmacı, Türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olmadığını, fevkalade baskıcı ve neo-faşist bir düzen içerisinde yönetildiğini savunmuştur.
    1:03:53Adil Yargılama İlkeleri ve Hızlı Yargılama
    • Adil yargılama ilkeleri, maddi gerçeğe ve adalete can yakmadan ulaşılmasını ve kuruyla yaşın yan yana yakılmamasını sağlar.
    • Konuşmacı, "kuru ve yaş odundan" sözünün insanları temsil ettiğinde, suçsuzların da yanması durumunda demokratik hukuk devleti olmadığını vurgulamıştır.
    • Yargılama sürecinde "hızlı yargılama" kavramının çağdaş demokratik hukuk devletlerinde olmadığını, "makul sürede yargılama" kavramının geçerli olduğunu belirtmiştir.
    1:07:19Faşist Devletlerdeki Yargı Örneği
    • Engizisyon mahkemelerinde kendilerini savunanlara kanun, kitap, defter verilmediği belirtilmiştir.
    • Savunmaya izin verilmemesinin sebebi, hakime güvenmemek olduğu ifade edilmiştir.
    • Savunmaya izin verilmediğinde, iddia edenle yargılayan bir olur ve sonucu mahkumiyet olan yargılamalar usulen yapılır.
    1:08:34Seyirci Tepkileri
    • Seyircilerden biri, özel yetkili mahkemelerin iktidarın karşı devrim araçlarından biri olduğunu ve istiklal mahkemelerinin karşısına alternatif olarak konulduğunu belirtmiştir.
    • Artvin'den Fuat Özbey, HSYK'nın bugünkü durumu olduğu gibi kaldıkça ÖGM'lerin kaldırılması çözüm olmayacağını ve bu yargı bağımsızlığını sağlamayacağını ifade etmiştir.
    • Seyircilerden biri, parasız eğitim isteyen gençlere sekiz buçuk yıl ceza veren mahkemelerin var olduğunu belirtmiştir.
    1:10:07Özel Mahkemeler ve Toplumun Farklı Kesimleri
    • Ortaçağ'da aynı sınıftan olanlar aynı sınıfları yargılayabiliyordu, soylular sadece üstlerinden sorgulanabiliyordu.
    • Günümüzde toplumun farklı kesimlerine özel mahkemeler kuruluyor; Ergenekon, Balyoz, KGK gibi davalar bu kapsamda.
    • Kürt politikacılar arasında 3-8 bin kişi tutuklandı, bunlar arasında il genel meclis üyeleri, belediye başkanları gibi seçilmiş görevliler bulunuyor.
    1:11:17Milli İrade Anlayışı ve Seçim Sonuçları
    • Tayyip Erdoğan'a göre milli irade sadece AKP'ye verilen oylardan ibaret, oy vermeyenler milletten sayılmıyor.
    • Hükümete oy verenlerin oranı %49,60, ülkenin %50'sinden fazlası bu partiye oy vermedi.
    • Referandumda %42 hayır oyu, boykot edenler dahil edildiğinde ülkenin %50'si hükümete karşı duruyor.
    1:12:21Faşist Anlayış ve Özel Mahkemeler
    • Bu anlayış tipik bir faşist zihniyet, Hitler, Mussolini ve Salazar da seçimle iktidara gelmişler.
    • Portekiz'de de benzer şekilde toplumun bir kesimini tanımlayan "katalog suçlar" kavramı kullanılmış.
    • Cemaat, bu mahkemelerin devam etmesinden yana iken, bazıları bu durumdan endişe duyuyor.
    1:14:36Halk Mahkemesi Örneği
    • 1933'te iktidara gelen Nazi'ler kısa sürede "Halk Mahkemesi" kurmuşlar.
    • Bu mahkemede Yüksek Hakim Frisever adında korkunç bir hukukçu bulunuyordu, savunma imkanı tanımıyor ve idam cezası istiyordu.
    • Savcı ve yargıçın aynı kürsüde oturması, savcının hakimden daha üst pozisyonda olması Türkiye'de yaygın bir uygulama.
    1:19:02Suriye Krizi ve Uluslararası Durum
    • Suriye krizi nedeniyle Türkiye, Suriye ile sınırda baş başa bulunmuş durumda.
    • NATO, Amerika, Rusya, İran ve Çin doğrudan müdahaleye karşı durumda, potansiyel bir dünya savaşına yol açabileceği endişesi var.
    • Henry Kissinger, Suriye'ye müdahalenin mevcut dünya sistemini çökertebileceğini ve bir dünya savaşına yol açabileceğini belirtmiş.
    1:21:15AKP'nin Tehlikeli Durumdan Geri Çekilmesi
    • AKP tehlikeyi fark etmiş ve geri adım atmaya çalışıyor, ancak Cemaat'e karşı duramıyor çünkü Cemaat İsrail ve Amerika'nın çıkarlarını savunuyor.
    • Başbakan Erdoğan, tutuklu yargılama sistemine karşı çıkıyor ve akademisyen, siyasetçi, gazeteci veya asker olmak üzere çeşitli mesleklerin tutuklanmaması gerektiğini belirtiyor.
    • Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklu yargılanmasına karşı çıkıyor ve MIT Müsteşarının şüpheli sıfatıyla mahkemeye davet edilmesini bir tehdit olarak görüyor.
    1:22:21Özel Görevli Mahkemelerin Sorunu
    • Mahkemelerde akademisyenlerin, politikacıların yaptığı bir hatadan değil, özel olarak bir cemaatin, uluslararası ilişkileri olan bir örgütlenmenin belli bir kadrolaştırması görülüyor.
    • Bu sistem hukuk devleti ile alakası yok ve mahkemelerin işleyişi şüphe götürüyor.
    • Özel görevli mahkemelerin kaldırılmasına karşı direnen çevreler "af" olacağını söylüyor, ancak bu bir af değil, tutuklanmayacak kişilerin normal koşullar altında yargılanması gerekiyor.
    1:23:53Usul ve Özün Önemi
    • Usul ve öz arasında bir ayrım yapılıyor; özde bu kişilerin yargılanması gerekiyor, ancak usul de çok önemli.
    • Rudolf von gibi Alman bilgini "usul keyfiliğin düşmanı ve özgürlüğün ikiz kardeşidir" diyerek usulün önemini vurgulamış.
    • Usule takılmadan yargılama yapıldığında, yargı öç alma mekanizması olarak işleyebilir ve bu durumda zalim ve mazlum adları değişse de zulüm devam eder.
    1:26:27Türkiye'nin Dünyada Konumlanması
    • Türkiye'de olanları anlamak için dünya haritasında etkin güçlerin Türkiye'yi nasıl konumladığını, hangi rolü verdiğini görmek gerekir.
    • Türkiye'nin Avrupa ve Ortadoğu arasında nerede görülüyor, sınırları nerede, etki alanı nerelere ulaşıyor gibi sorular önemlidir.
    • İnsanların hangi fakültelerden mezun olup olmadıkları değil, dünyada Türkiye'nin nasıl konumlandığına göre Türkiye'de adli yargı şekilleniyor.
    1:29:20Anayasa Değişikliği Süreci
    • Türkiye'de anayasa değişikliği sürecinde alarm zillerini çaldıran gelişmeler oluyor.
    • 12 Eylül 2010 referandumuyla önemli bir değişiklik yapıldı ve yargıyı düzenlediler, ancak bunu yeterli bulmadılar ve anayasayı bütün olarak değiştirmeye çalışıyorlar.
    • Anayasa değişikliğine gerek varken, rektörleri üniversite hocalarının seçmesi, özel görevli mahkemeleri kaldırmak, YÖK yönetmeliğini demokratikleştirmek gibi konularda samimiyet testi yapılmalı.
    1:32:58Atatürk Milliyetçiliği ve Vatandaşlık Anlayışı
    • Atatürk milliyetçiliği ırkçı olmayan, ırk barındırmayan bir milliyetçilik anlayışıdır.
    • 1924 Anayasası'na göre Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes bu açıdan Türk sayılır.
    • Türk kelimesi Kürd, Çerkez, Laz gibi etnik grupları Türkleştirmez, sadece vatandaşlık anlayışıyla tanımlanır.
    1:34:15Anayasanın Değiştirilmesi Sorunu
    • Anayasanın değişmez üç maddesine "güzelleştirmek" anlamında dokunulabileceği iddiası dile getirilmeye başlandı.
    • "İyileştirme" kavramı kişiden kişiye değişen, subjektif bir terimdir ve neslin korunması gibi kavramları içerebilir.
    • Askeri darbeler bile (1980, 1960, 1971) anayasanın değişmez maddelerine dokunamamıştır.
    1:36:23Kürt Meselesi Çözümü
    • Milliyetçi Hareket Partisi, Kürt meselesinin olmadığını, terör olduğunu iddia ederek çözüm aramaktadır.
    • BDP ise siyasi özerklik sağlanarak Kürt meselesinin çözülebileceğini savunmaktadır.
    • Kırmızı çizgileri belirlemeden uzlaşma masasına oturmak muhalefetin kabahati olacaktır.
    1:37:52Anayasa Çalışmaları ve Referandumlar
    • Barolar Birliği'nde anayasa taslağı hazırlanmış, hukukçuların ve akademik çalışmaların varlığına rağmen politik çekişmeler yaşanmaktadır.
    • Referandumlar özellikle az gelişmiş toplumlarda tehlikeli ve zararlı sonuçlar verebilir.
    • Türkiye'de sivil toplum kendinden başka güvenecek kimsesi olmadığı bir dönemde kendi başına kalmıştır.
    1:40:20Toplumun Geleceği Üzerine Umut
    • Türkiye toplumu kendi geleceğini tayin etmenin eşiğine bu kadar sıkı ve net bir biçimde gelmemiştir.
    • Toplumun kendi gücüne güvenmek zorunda olduğu, karanlık baskın olsa da umutlu bir dönemdir.
    • Türkiye'de solun, devrimcilerin, cumhuriyetçilerin gücü hafife alınmamalıdır, bu toplumun yetiştirdiği aydınlar ve gençler ülkeyi teslim etmeyecektir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor