Buradasın
Türkiye'de Laiklik ve Şeri Hukuk Üzerine Bir Televizyon Programı
youtube.com/watch?v=6NRAvxyQHo4Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Gerçek" adlı televizyon programının bir bölümüdür. Programda sunucu, yazar Eser Karakaş, gazeteci Koray Düzgören, İnci (ince hekimoğlu) ve eski bir kamu maliyesi hocası olarak tanıtılan Celal gibi konuklar yer almaktadır.
- Program, Türkiye'de şeri hukukun laik anayasaya aykırı şekilde yaygınlaşması ve bunun siyasi etkenleri üzerine odaklanmaktadır. Konuşmacılar, yargı mensuplarının cübbesiyle adli yıl açılışına katılması, hakimlerin besmele ile duruşmaları açması, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yükseltildiği statüsü, vergilerle finanse edilmesi ve bunların laik devlet anlayışına aykırı olduğu görüşlerini paylaşmaktadır.
- Programda ayrıca AKP'nin 2023 yılına kadar "yeni bir devlet" kurma hedefi, seçim sürecinde din motivelerinin kullanımı, partiler yasasının değiştirilmesi ve seçim anketleri gibi konular da ele alınmaktadır. Video, bir bölüm sonuyla sona ererken, ikinci bölümde Kürtlerle yeni bir çözüm süreci tartışmalarının inceleneceği belirtilmektedir.
- 00:26Programın Yeniden Başlangıcı
- Sunucu, rahatsızlığının nedeniyle programın kesintiye uğramaması için moderatörlüğünü üstlenen Ragıp'a teşekkür ediyor.
- Programda yazar Eser Karakaş, gazeteci Koray Düzgören ve ince hekimoğlu İnci yer alıyor.
- Sunucu, bir buçuk ay kadar ara vermek zorunda kaldığını ve geçen hafta yüz koşu yaptığını belirtiyor.
- 01:23Adli Yıl Açılışı ve Çarpıcı Görüntüler
- Adli yıl açılışında Cumhurbaşkanı Erdoğan cübbesiyle, Yargıtay Başkanı Ali Erbaş kravatıyla ve Diyanet İşleri Başkanı cübbesiyle dua okuyarak adli yılın açılışı yapıldı.
- İnci, bu görüntüyü "adalete, hukuka fatiha okuduk" şeklinde yorumluyor.
- Fethullah Gülen cemaatinin çıkardığı "Sızıntı" dergisine benzer bir durum yaşanıyor ve şer'i hukuka geçişin alıştırmaları yapılıyor.
- 02:17Şer'i Hukuka Geçiş İmkanları
- İlk adım olarak imamlara nikah kıyma yetkisi verilmesi yapıldı ve toplumsal kesimlerin tepkisi olmadı.
- Hakimler besmele ile duruşunu açıyor, bir avukat ise iddianamede "Allah'ı da tanıma" diyerek baş başına "haşa" sözcüğünü koyuyor.
- Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine açılan kabe fotoğrafının yanına LGBT bayrağı konduğu için açılan davada, Adalet Bakanlığı ve Anayasa Mahkemesi benzer iddianamelerde bulunuyor.
- 04:14Şer'i Hukuka Yönelik Gelişmeler
- İddianamede "İslam dini literatüründe eşcinsellik haram kabul edilen benzeri cinsel yönelimlere dair imge olduğu, dolayısıyla bunların hepsini yüksek çoğunluğu müslüman olan bir toplumun topluma karşı kin ve nefret suçu işlemektir" deniliyor.
- Şahmeran figürüne "İslam'ın tek yaratıcı olan Allah inancı ve tevhid inancına aykırı" deniliyor.
- Diyanet İşleri Başkanı, Adalet Bakanlığı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı silsile halinde aynı iddianameleri tekrarlıyor.
- 06:05Devlet Kurumlarındaki Değişiklikler
- Tüm devlet üniversitelerinin yurtlarına imam atandı ve okullara dini sınav yapma yetkisi verildi.
- Öğrencilerin büyük çoğunluğu kız-erkek ayrılmış okullarda okumaya başladı.
- İstanbul'da ve çeşitli illerde içkili lokantalar bir takım gruplar tarafından tehdit ediliyor.
- 07:34Şer'i Hukuk İnşası ve Muhalefetin Durumu
- Kadın hareketi imam nikahının yasallaştırılması konusunda mücadele etmiş, şimdi de şer'i hukuka geçişin toplumun kılcal damarlarına ve özellikle hukuk sistemine girdiğini görüyor.
- Yeni bir şeri hukuk inşa ediliyor ve Türkiye Cumhuriyeti'nin yasaları ve anayasası çiğneniyor.
- Ana muhalefet partisi liderinin bu manzaranın içine dahil olması eleştiriliyor.
- 10:08AKP'nin Hedefleri ve Devletin Durumu
- AKP'nin 2023 hedefleri kutsal hedefler olarak tanımlanıyor ve ülkenin birçok konusunda kaos ve yönetememe hali var.
- AKP yetkilileri "yeni bir devlet kuruyoruz" diyerek dine dayalı bir devlet yapısı kurmayı amaçlıyorlar.
- Yasalar askıya alınmış vaziyette ve istedikleri uyguluyorlar, istemedikleri uygulamıyorlar.
- 11:51Tarikatlaşma ve Laikliğin Durumu
- 12 Eylül'den bu yana hızlanan bir tarikatlaşma var ve 12 Eylül cunta liderlerinin tarikat liderleriyle iyi ilişkiler kurduğu biliniyor.
- FETÖ hareketi, silahlı kuvvetler ve bürokrasi olmak üzere devletin ve diğer siyasi partilerin desteğiyle örgütlendi.
- Laikliğin yanlış uygulanması sonucunda devlete bağlı din ve Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuş, Diyanet İşleri Başkanı tam bir "kapıkul" haline gelmiş.
- 15:01İktidarın Dini Değerlere Yaklaşımı
- İktidarın iktidarda kalma telaşı ve iktidar kaybetme korkusu nedeniyle dini değerlere daha fazla vurgu getirme eğilimi gösteriyor.
- İktidar, dini değerlere vurgu getirmeyi önümüzdeki seçimlerde kendileri için kullanılacak bir değer olarak görüyor.
- Gerçekten din ve imanla ilgileri olmasa da, iktidar için bu konuyu seçime giderken kullanmayı tercih ediyorlar.
- 16:05Yeni Devlet Protokolü Değişikliği
- Otuz Ağustos törenlerinde fiili bir yeni devlet protokolü uygulandığı gözlemlendi.
- Sarayda uygulanan yeni devlet protokolünde Diyanet İşleri Başkanı kırk sıra birden yükselmiş.
- Diyanet İşleri Başkanı, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının önüne geçmiş.
- 16:32Devlet Protokolü Değişiklikleri
- Eskiden Genelkurmay Başkanı'nın yüksek protokol sırasına itiraz edilirken, şimdi yerine Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu sıraya alındığı belirtiliyor.
- Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildikten sonra protokol listesinin yenilenmediği ancak fiili uygulamaya başlandığı gözlemleniyor.
- "Gayri resmi yemek protokolu" gibi ifadelerin devlet protokolünde kullanılamayacağı, devletin ciddiyetini gösterdiği vurgulanıyor.
- 17:35Laiklik Anlayışı
- Türkiye'de laikliğin hiçbir kesim tarafından anlaşılmış bir kavram olmadığı, dindarlar tarafından "din ve vicdan özgürlüğü" olarak tanımlandığı belirtiliyor.
- Laiklik, devletle ilgili bir kavramdır, insanlar veya toplum laik olamaz, laik bir devletten yana olabilirler.
- Türkiye'de laiklik meselesi tartışılmadan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın konuşulduğu, hem Kemalistler hem de siyasi İslamcılar bu kuruma sahip çıktıkları vurgulanıyor.
- 19:53Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Sorunları
- Devletin bireylerin inançlarını ifade etme özgürlüğüne sahip olamayacağı, bireylerin "bismillah" diyebilmesi devletin değil, bireyin hakları kapsamında olduğu belirtiliyor.
- Diyanet İşleri Başkanlığı'nın vergilerle finanse edildiği, şarabın, rakının KDV'si ile ve diğer vergilerle çalıştığı, bu durumun laik bir devlette uygun olmadığı vurgulanıyor.
- HDP'nin Diyanet'in kaldırılmasını talep ettiği, diğer partilerin bu konuda açık bir duruşa sahip olmadığı belirtiliyor.
- 22:23Diyanet'in Kurumsal Yapısı
- Türkiye'de %99'un Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan şikayetçi olduğu, ancak şikayetlerin kurumsal yapısı değil, yönetimiyle ilgili olduğu belirtiliyor.
- Kemalist kesimde, Diyanet'i kendilerinin yönetmesi durumunda şikayetlerin gideceği, AKP'nin kadrolarını Diyanet'e karşı olduğu ancak kendilerine geçtiğinde desteklediği vurgulanıyor.
- Diyanet'in vergilerle finanse edildiği için kamu hizmeti olarak tanımlandığı, ancak laik bir devlette din hizmetinin kamu hizmeti olarak tanımlanamayacağı belirtiliyor.
- 24:42Diyanet'in Devlet İçi Konumu
- Türkiye ile Fransa'nın laiklik anlayışının karşılaştırılması yapılarak, Fransa'da papazın devlet memuru olamayacağı, Türkiye'de ise yüz binlerce kadrolu Diyanet'in durumunun düşünülemeyeceği belirtiliyor.
- Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir kişinin kimliği veya kişiliği değil, bir kurum olduğu, Diyanet Başkanı'nın bir siyasetçinin emir kulu olmasının bir facia olduğu vurgulanıyor.
- Erdoğan'ın siyasal iktidarını Diyanet İşleri Başkanlığı'na taşımaya çalıştığı, eski Genelkurmay Başkanı'nın protokol sırasının Diyanet Başkanı'na verildiği belirtiliyor.
- 27:51Türkiye'nin Dincileşme Süreci
- Türkiye hızla İslamcılasmış ve bu süreç bir "arabesk motif" olarak görülse de tehlikeli bulunuyor.
- Yargıtay'ın açılışında "fatihane" tanımı, Türkiye'de yaşanan en sert laiklik kırılmalarından biri olarak değerlendiriliyor.
- Son dönemde iddianamelerde "o haşa" meselesi gibi din meselesi sıkça yer alıyor ve bu radikalizm unsurlarını kullanıyor.
- 30:04Yargıtay Açılışı ve Kılıçdaroğlu Meselesi
- Yargıtay açılışında Kılıçdaroğlu'nun varlığı ve sonrasında tepki göstermemesi tartışmalı hale gelmiş.
- CHP Mersin milletvekili ve PIM üyesi Ali Mahir Başarı'ya göre bu program CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun haberi olmadan gerçekleşmiş ve bir provokasyon olarak görülüyor.
- Kılıçdaroğlu'nun ayrılmakta zorlandığı ve bu durumun AKP tarafından kullanılabileceği belirtiliyor.
- 33:52Dincileşmenin Tehlikeleri
- Melih Pekdemir'in "şeriat selamünaleyküm diyerek gelmez" ifadesi ve Fatih Yaşlı'nın "bir sabah uyandığımızda şeriatla karşılaşma olasılığı yoktur" sözüyle Türkiye'de dincileşme süreci yavaş yavaş kuruluyor.
- Türkiye'de muhalefet ve iktidar arasında dincileşme bir geleneğe dönüşmüş, seçmenler partileri itmiş durumda.
- Sosyolojik olarak Türkiye bir değişim geçirmiş ve bu değişimle uğraşmak iktidar değişikliği olsa bile zor olacak gibi görünüyor.
- 36:15Muhalefetin Durumu ve AKP'nin Etkisi
- Muhalefetin liderinin, iktidarın kumpas ayarladığının haberi alamaması büyük bir zaaf olarak değerlendiriliyor.
- AKP'nin yarattığı dev propaganda mekanizması muhalefeti korkutuyor ve HDP'nin yanında bile görünmeyi istemiyorlar.
- Muhafazakarların oyu ekonomik nedenlerle AKP'den kaçıyor, ancak muhafazakarlık üzerinden oy bekleme meselesi muhalefetin bir sorunu olarak görülüyor.
- 38:33AKP'nin Ekonomik Sorunlardan Kaynaklanan Oy Kaybı
- Ekonomik sıkıntılar AKP'ye daha hızlı oy kaybettirmektedir.
- Son kamuoyu anketlerinde AKP'nin oy oranı %24-26 civarına düşmüş durumdadır.
- Avrasya Araştırma şirketinin 21 Ağustos'ta yapılan ankette AKP %29,1, CHP %27,20, İyi Parti %13,80, HDP %9,80, MHP %7,30 oranlarında yer almaktadır.
- 40:14Seçim Barajı ve İttifak Stratejisi
- AKP, seçim barajını %7'ye getirmeyi planlamaktadır, ancak tek başına bu değişikliğin anlamı yoktur.
- Bahçeli, her parti kendi tüzel kişiliğini koruyarak ittifakın girmeli olduğunu belirtmiştir.
- Uzmanlar, %7 barajının MHP'yi olumsuz etkileyeceğini ve MHP'nin bu duruma yanaşmayacağını düşünmektedir.
- 42:40Seçim Sistemi Değişiklikleri
- Seçim sisteminde ittifakın toplam oyu yerine, partilerin oy oranlarına göre milletvekili dağılımı yapılması planlanmaktadır.
- MHP ile bu konuda anlaşamadıkları anlaşılıyor.
- Her iki ittifakta da HDP olmadan ne meclis çoğunluğu alınamayacak ne de cumhurbaşkanlığı seçimini kazanılacak.
- 44:20Muhalefetin Stratejisi
- AKP'nin tüm çabası, muhalefetin temel dinamiklerini oynayarak dağıtmak ve seçim sistemi ile ittifakları bölmektir.
- Muhalefetin tek rasyonel seçeneği en geniş ittifakla (HDP dahil) seçime girmektir.
- HDP'nin baraj sorunu yoktur, %7 oyu alsa bile geçecektir.
- 46:18Cumhurbaşkanı Adayları ve Oylar
- Avrasya Araştırma'ya göre Meral Akşener %54, Kılıçdaroğlu %54,20, İmamoglu %59,50, Mansur Yavaş %58,10 oy oranlarında yer almaktadır.
- Kürtlere en çok güven veren İmamoglu'dur.
- CHP'nin 30 Ağustos törenlerinde Meral Akşener, İmamoglu'nun seçimini kazanmasındaki HDP rolünü inkar eden bir konuşma yapmıştır.
- 49:39Anayasa Reformu Planları
- Erdoğan, ilkbaharda anayasa reformu referandumu yapılacağını söylemiştir.
- Anayasa reformu için muhalefetle görüşmek ve muhalefetin de görüşlerinin yansıyacağı bir anayasa hazırlamak gerekmektedir.
- Referanduma götürmek için 360 milletvekilinin oyu gerekmekte, bu nedenle AKP'nin farklı stratejileri olduğu düşünülmektedir.