Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, HDP Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ile yapılan bir röportajdır. Gergerlioğlu, Türkiye'de geçen ceza infaz sürelerinin yeniden düzenlenmesi yasası hakkındaki görüşlerini paylaşıyor.
- Röportajda, yasanın ayrımcı olduğu, anayasaya aykırı olduğu ve özellikle COVID-19 salgını sırasında cezaevindeki insanların yaşam haklarını ihlal ettiği eleştiriliyor. Gergerlioğlu, yasanın riskli grupları kapsamadığını, düşünce suçlularını dışladığını ve ailelerin psikolojik ve maddi çöküşü gibi olumsuz etkilerini vurguluyor.
- Röportajda ayrıca, yasanın muhalifleri terörist ilan etmesi, çocukların psikolojik sorunları ve Anayasa Mahkemesi'nin bu yasayı bozabileceği konuları da ele alınıyor. Gergerlioğlu, hukukçuların bu konuda olumlu görüşlerini aktararak, mahkum yakınlarına umut verici sözlerle röportajı sonlandırıyor.
- İnfaz Yasası'nın Önemi ve Kabulü
- İnfaz Yasası, Türkiye'de çökmüş yargı sisteminden dolayı adil olmayan yargılanmalarla yüz binlerce insanın cezaevinde olması nedeniyle çok önemli bir yasa olarak görülüyordu.
- Milyonlarca mahpus yakını bu yasanın çıkmasını bekliyordu ve cezaevindeki insanlar kendilerine yapılan ihlallerden önce infaz yasasının ne zaman çıkacağını soruyordu.
- Coronavirüs salgını dolayısıyla rafta tutulan infaz yasası getirildi ve dün gece AK Parti-MHP oylarıyla kabul edildi, cumhurbaşkanına gidecek ve onaylanacak.
- 01:08Yasanın Anayasal ve Hukuki Sorunları
- AK Parti vekilleri kendi vicdanlarıyla ve iradeleriyle bu yasaya evet demedi, komisyon ve genel kurulda binlerce defa insaftan, vicdandan, merhametten bahsedildi.
- Yasanın anayasanın eşitlik ilkesine ve 10. maddesine aykırı olduğu, aslında bir af yasası olduğu ve 360 vekil toplantı sayısı olması gerektiği ancak AK Parti-MHP sayısal çokluğu bu itirazı yendi.
- Türkiye'nin saygın hukukçuları Sami Selçuk, Özgenç ve Adem Sözü, bu yasanın anayasaya aykırı olduğunu ve bir genel af olmalı olduğunu belirtiyor.
- 03:01Yasanın Ayrımcı Özellikleri
- Yasanın çocuklu anneleri, yaşlı, hasta kişilerde bile evde infaz ve denetimli serbestlik gibi indirimlere uğratmayan, insafsız bir yasa olduğu belirtiliyor.
- Mahkum yakınları bekliyor ve dün gece meclis başkanı, adalet bakanı ve milletvekillerince bir tiyatro oynandığı, görünürde yasama faaliyeti yapılıyor gibi görünse de önceden hazırlanmış olduğu söyleniyor.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin elinde olan yasama yetkisinin külliyen cumhurbaşkanının üzerinden yürütüldüğü belirtiliyor.
- 04:09Cezaevi Kapasitesi ve Tehdit
- Dünyayı saran coronavirüs nedeniyle cezaevi kapasitesi son üç yıldır inanılmaz bir şekilde artmış, yüzbin olması gereken kapasite ikiyüzellibin.
- Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Ahmet Altan gibi düşünce suçları diyebileceğimiz kişiler kapsamın dışında tutulmuş durumda ve tehdit çok yüksek.
- Cezaevlerinde vaka ve ölüm haberleri veren bir milletvekili olarak, adalet bakanlığının bunları gizlemekle soruşturma açmakla meşgul olduğu belirtiliyor.
- 05:37Yaşam Hakkı ve Tehlikeler
- Her kesimden insan cezaevinde ve yaşam hakkı ihlali var, herhangi bir siyasi kaygı hiçbir insanın yaşam hakkından üstün değildir.
- Cezaevindeki insanlar salgın hastalıklarda ölürlerse bunun hesabını verebilecek tek bir Allah'ın kulu yoktur ve bu hesabın çok ağır olacağı belirtiliyor.
- Selahattin Demirtaş, Ahmet Altan, Osman Kavala gibi ülkenin sembol şahsiyetleri cezaevlerinde bulunuyor ve bu insanlar kendilerini kurban gibi hissediyorlar.
- 07:27Yasanın Etkileri ve Pazarlıklar
- Yasanın getirilmesi, üçyüz bin kişi arasından doksan bin tane adam seçip geri kalanını ölüme mahkum etmek anlamına geliyor ve bu hem mahpus yakınlarında hem de mahpuslarda kalıcı travmalar oluşturacak.
- Yasanın son iki yılın en önemli yasası olduğu, yetmiş maddelik bir yasa olduğu ve çok uzun komisyon görüşmeleri sonrasında kabul edildiği belirtiliyor.
- İktidar yetkililerine son dakikaya kadar pazarlık yapıldı, riskli grupları dahil etme ve çocuklu kadınları, hasta, yaşlı insanları ceza indiriminden mahrum bırakmama talepleri reddedildi.
- 09:51Terörle Mücadele Kanunu ve Ayrımcılık
- Terörle mücadele kanununun silahlı terör örgütü kavramını genişlettiği, mantı yapmış, çiğ köfte yapmış, yardım etmiş, hamile, çocuklu kadınları da almalarından görüldüğü belirtiliyor.
- CHP'nin terörle mücadele kanununun düşünceyi, kusmayı, insanların en basit legal davranışlarını terör olarak kabul ettiğini ve bu durumun problem olduğunu vurguladığı belirtiliyor.
- Barış diyen insanlar, Kürt meselesi barışla çözülsün diyen on binlerce insan, HDP siyasetçileri cezaevinde bulunuyor ve söyledikleri sadece bu işin çözümü barışla olur, konuşarak olur, masayla olur şeklindeydi.
- 12:42Terörist İlan Edilenler ve Adalet Sorunu
- Darbeden haberi olmayan, hiçbir şeyden haberi olmayan insanlar kardeş ilan edilmiş, binlerce hikaye dinlenmiş.
- Silahlı askerler bile "terör kalkışması var" emriyle hareket etmiş, ancak tek kurşun bile atmamış kişiler terörist ilan edilmiş.
- Gazete okuyan kadın, bankaya para yatıran erkek, barış bildirgesi'ne imza atan insanlar terörist ilan edilmiş.
- 13:21Adalet ve Hukuka Dönüş Gerekliliği
- Her iktidara gelenin muhalifini terörist ilan etmesiyle ülkenin bir yere gidemeyeceği hatırlatılmış.
- Kin, nefret ve intikam duygularıyla hareket edilmemesi gerektiği, aksi takdirde işin sonu olmadığı vurgulanmış.
- Adalete ve hukuka dönülmezse sonun görünmediği, kargaşayı seçmek ve hasımları yok etme tarzını seçmek anafordan kurtulamayacağı belirtilmiş.
- 14:23Yasanın Sosyal Etkileri
- Yasanın psikolojik etkileri nedeniyle insanlar depresyona girmiş, takatlerinin son haddi gelmiş.
- Maddi ve manevi çökmüş aileler, aile birliği bütünlüğü bozulmuş anne-babalar ve psikolojileri bozulmuş çocuklar olduğu belirtilmiş.
- Mecliste defalarca hatırlatılmış, nesilleri mahvedecek bir yanlışa imza atıldığı vurgulanmış.
- 15:38Mahkum Yakınlarına Mesaj
- Mahkum yakınlarına ümitsizliğe düşmemeleri için seslenilmiş.
- Her zaman gayret sonucu başarılı olmaya peygamberler de gayret etmiş, çoğu başarısız kalmış.
- Doğru bir yolda gidildiği ve vicdanın sesini dinlendiği hatırlatılmış, ümidi kesmemek gerektiği vurgulanmış.
- 16:33Anayasa Mahkemesi ve Yasanın Geleceği
- Bu yasa vicdanın kabul edeceği bir yasa olmadığı, hastalık ortamında uygulanması gerektiği tekrar hatırlatılmış.
- CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne gideceğini ilan ettiği, Anayasa Mahkemesi'nin anayasanın 13. maddesi eşitlik maddesi nedeniyle yasayı bozabileceği belirtilmiş.
- Yasanın bir af yasası olduğu, eşitlik ilkesine aykırı olduğu ve en az 360 vekilin toplantı halinde olmasıyla görüşmelerine başlanması gerektiği vurgulanmış.
- 18:27Umut Mesajı
- Umudun kırılmaması gerektiği, Anayasa Mahkemesi yolu hala var olduğu hatırlatılmış.
- Fizyolojik ve psikolojik açıdan ev sıkıntılara girmemesi gerektiği vurgulanmış.
- Bazı kapıların açılacağını ve adaletin hukuka doğru bir dönüş olacağını inşallah düşünüldüğü belirtilmiş.