Buradasın
Türkiye'de Anayasa Değişiklikleri ve Kuvvetler Ayrılığı Üzerine Halk TV Yazılı İşleri Programı
youtube.com/watch?v=z-TXRNs3S0UYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Halk TV'de yayınlanan "Yazı İşleri" programının bir bölümüdür. Programda sunucu ve konuk Prof. Dr. Sibel Özel (Marmara Üniversitesi Uluslararası Özel Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanı) yer almaktadır. Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu'nun da canlı bağlantıyla katılmasının planlandığı belirtilmektedir.
- Programın ana konusu, Türkiye'deki son anayasa değişiklikleri ve bunların kuvvetler ayrılığı prensibine etkisidir. Video, Hollanda krizi ve Türkiye'nin Avrupa ile ilişkileri ile başlayıp, devletin üç kuvveti (yasama, yürütme ve yargı) hakkında bilgiler vererek devam etmektedir. Ardından Türkiye'deki anayasa değişikliklerinin demokrasiye etkisi, meclisin yetkilerinin azaltılması, cumhurbaşkanının yeni yetkileri ve partili cumhurbaşkanlık sistemi ele alınmaktadır.
- Programda ayrıca, meclisin yürütmeyi denetleme yetkilerinin kısıtlanması, gensor ve meclis soruşturması gibi denetim yollarının kaldırılması, cumhurbaşkanının veto yetkisinin güçlendirilmesi ve milletvekillerinin soru sorma haklarının kısıtlanması gibi konular detaylı olarak incelenmektedir. Konuşmacılar, bu değişikliklerin demokrasinin temel ilkelerine uygun olup olmadığını ve ülkenin gelişimine etkilerini tartışmaktadır.
- 00:19Programın Tanıtımı ve Konuk
- Halk TV'de yazı işleri programı başlıyor.
- Konuk, Marmara Üniversitesi Devletlerarası Özel Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanı Sibel Özel Profesör.
- Programda ağırlıklı olarak anayasa, kuvvetler ayrılığı prensibi ve uluslararası ilişkiler ele alınacak.
- 00:59Hollanda Krizi ve Uluslararası İlişkiler
- Hollanda krizi devam ediyor ve Cumhurbaşkanı öfkelenerek Rotterdam'da "İstanbul kardeşler" diyerek durumu eleştirmiş.
- Acele alınan kararlar uluslararası ilişkilerde sorunlara yol açabilir.
- Türkiye'nin ihracatı 123 milyar, milli geliri 473 milyar iken, Hollanda'nın milli geliri 30 bin milyar.
- 02:21Krizin İç Yüzü
- Hollanda krizinde başbakanın haberi olmadan bir bakan saraydan aldığı emirle Almanya üzerinden Hollanda'ya gitmiş.
- Operasyonda hiçbir diplomatik ilişki olmadan Rotterdam'da "Fatihi" muamelesi görülmüş.
- Bazıları krizi "birlik beraberlik" içinde eleştirmek yerine milli bir mesele olarak görüyor.
- 03:27Kuvvetler Ayrılığı Konusu
- Kuvvetler ayrılığı, demokrasinin en temel unsuru olmasına rağmen Türkiye'de en zor anlaşılan konulardan biri.
- Yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin birbirlerine karışmaması ve denetlemesi gerekir.
- Hukuk ve demokrasi bilinci olanlar bunu anlarken, sadece kelimeleri tekrarlayan büyük kitleler bunu kavramakta zorlanıyor.
- 04:44Avrupa'daki Türkler ve Endişeler
- Avrupa ile olan kriz, Rusya ve İsrail ile olan krizden farklıdır çünkü Avrupa'da çok sayıda Türk vatandaşı bulunuyor.
- Avrupa'da ırkçılık, İslam düşmanlığı ve yabancı düşmanlığı artıyor.
- Krizin Avrupa kamuoyunda yarattığı etki, yabancıları karşılamaya olumlu olanlar bile "bizim değerlerimizi kabul etmiyorlar" diyebilir.
- 07:35Hollanda ve Kuvvetler Ayrılığı
- Hollanda, küçük bir ülkeyken finans merkezi ve teknoloji kullanarak başarılı olmuş.
- Rönesans döneminde Avrupa'da yeni bir bakış açısı oluşmuş, İspanya ve Portekiz denizcilikte ilerlemiş.
- Hollanda'da bağımsız yargı sayesinde finans kurumları ve bankerler oraya taşınmış, çünkü diğer ülkelerde bağımsız yargı olmadığı için borçlular kralı koruyor ve aleyh karar veriyordu.
- 08:59Adalet ve Bağımsız Yargının Önemi
- Adalet, mülkün temelidir ve bağımsız yargı hem vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlar hem de ülkelerin gelişimine katkıda bulunur.
- Özgürlük, özgür düşünce ve fikirlerin korkusuz ifade edilebilmesi olan ülkelerde araştırma-geliştirme, teknoloji üretim ve ekonomik sonuçlar oluşur.
- Türkiye'nin hukukunu Alfa Birliği ile uyumlu hale getirdiği ve ifade özgürlüğü konusunda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile aynı standartlara sahip olduğu belirtiliyor.
- 10:04Uygulama ve Zihniyet Sorunu
- Sorunun zihniyet ve uygulama sorunu olduğu, en mükemmel kanunlar bile uygulamada yerine getirilmezse etkisiz kalacağı vurgulanıyor.
- Özgürlük ve bağımsız yargının olduğu yerde yabancı sermaye rahat gelecek ve ticaret kolaylaşacaktır.
- Tahkim kanunlarının değiştirilmesi ve yabancı ülkede alınan hakem kararlarının Türkiye'de tenfiz edilmesi konusunda sorunlar yaşanabilmektedir.
- 11:57Hukuk ve Yargının Önemi
- Hukuk, can ve mal güvenliğimiz için çok önemlidir ve bağımsız yargılar bu açıdan çok önemli bir rol oynamaktadır.
- Türkiye'de her iki kişiden birinin mahkemede işi vardır ve yargıçların adil, tarafsız ve emir almadan karar vermesi için bağımsız yargının olması gerekir.
- Bir devletin üç kuvveti vardır: yasama, yürütme ve yargı; bunlar yoksa devlet yoktur.
- 13:08Üç Kuvvetin İşleyişi
- Yasama, yasa koyan bir parlamentodur ve milletin vekillerinin toplu olarak bulunduğu, millet adına egemenliği kullanan bir yerdir.
- Yürütme, yasaları hayata geçiren ve uygulayan bir kurumdur.
- Yargı, millet adına karar veren ve diğer iki organı denetleyen bir kurumdur.
- 14:44Denetimin Gerekliliği
- Yetkilerin bir kişiye veya bir organa verilmesi ve denetimin olmaması doğru değildir, günlük hayatta da böyle bir durum yaşanmaz.
- Üç kuvvetin iç içe çalışması gerektiği, bunun anlaşılmamasının hem hukukçularda hem de hukukçu olmayanlarda olduğu belirtiliyor.
- Denetimin olmadığı bir yerde ülke yönetiminde sorunlar yaşanabilir, örneğin yargı ayak bağı olarak kullanılabilir.
- 16:51Kanun Yapma Süreci
- Temsili demokraside yetkilerimizi devretmedik, adımıza kullanıyoruz ve bunu yapmaları için onlara imkanlar tanıyoruz.
- Kanunlar parlamentoda tartışılır çünkü bunu halk görür, kanun tasarısı ortaya konduğunda gerekçesi açıklanır ve toplum bunu tartışmak ister.
- Gece yarısı yapılan kanun görüşmeleri, halkın bilgiye erişimini zorlaştırır ve bazı konular (örneğin çocuk istismarcıların evlenme yoluyla cezadan kurtulması) bu şekilde sokuşturulabilir.
- 20:07Demokrasi ve Denetim Mekanizması
- Bir kişinin beş yıllık sürede her şeyi yapabilme imkanının, beş yıl sonra seçilmemekle bedel edilmesi demokratik bir toplumda olamaz.
- Demokrasi, bir kişi her şeyi yapabileceğini ve beğenmezseniz beş yıl sonra onu seçmeme imkanı sunan bir sistem değildir.
- Denetim mekanizması çok önemlidir; alkollü araç kullanma ve hız kontrolü gibi, kötü sonuç olmadan önce fren ve denetim sistemini uygulamamız gerekir.
- 22:12Denetimsiz Sistemlerin Riskleri
- Demokrasi, halkın halk için yönetimi ve yönetenlerin denetlenmesini gerektirir, denetimsiz bir sistem ideal bir sistem olamaz.
- Bir kişiye veya makama tüm yetkileri vermek ve denetleyici mekanizmaları devreden çıkarmak doğru değildir.
- Cumhurbaşkanı "tek adam" eleştirilerine "yok öyle bir şey" diyerek cevap verirken, on sekiz madde içinde on yedi'si tek adamı tarif eder.
- 24:03Anayasa Değişikliğinin Sonuçları
- Anayasa değişikliğinin demokrasiye uygun olduğu iddia edilse de, büyük bir kısmı sadece kişinin bir kişi olmasını tasvip ediyor.
- Suriye, Irak, eski Mısır ve Libya gibi ülkelerde de benzer bir rejim uygulanmış ve sonuçları genellikle olumsuz olmuştur.
- Bu anayasa değişikliği, emperyalist güçlerin bir kişiyle muhatap olabileceği, pazarlık yapabileceği ve o kişiyi devirebileceği bir sistem oluşturacaktır.
- 26:40Kuvvetler Ayrılığı ve Demokrasi
- Kuvvetler ayrılığı demokrasinin temel taşıdır ve bir kişiye tüm yetkilerin verilmesinin sakıncaları vardır.
- Demokrasi kavramının tanımı belli olup, şeffaflık ve hesap verebilirlik demokrasinin olmazsa olmaz kurallarıdır.
- Anayasa değişikliği rejim ve sistem değişikliği yaparak parlamenter sistemden başkanlığa geçiş yapmayı amaçlamaktadır.
- 29:35Amerikan Anayasası ve Kurumsal Yapı
- Amerikan kurucu babaları, keskin kuvvetler ayrılığı prensibini uygulayarak başkanın meclisi fesh edememesini ve meclisin kanun yapabilmesini, başkanın ise veto hakkını sağladılar.
- Anayasa, tüm yetkilerin tek bir kişiye verilmesini engelleyerek yetkilerin dağılmasını ve kurumların birbirini denetlemesini sağlıyor.
- Amerika'da kimse anayasayı değiştirmeyi düşünmüyor, sorun olduğunda reform yapılması gerektiğini kabul ediyorlar.
- 31:10Türkiye'de Kurumsal Yapı ve Kanun Değişiklikleri
- Türkiye de kurumsallaşmış bir devlet olmasına rağmen, sorun olduğunda sistem değişikliği isteniyor.
- Bir hükümetin sürekli kanun değişikliği yapması başarısızlığını gösterir, başarılı bir hükümet uygun kanunu yapmıştır.
- Kanunlar kişiye özel yapılmamalı, genel ve soyut kurallar olmalıdır.
- 34:1518 Yaş Seçilme Yasası
- Türkiye'de 18-20 yaş arası ve yeni oy kullanacakların toplamı yedi milyon kadar.
- 18 yaş, Rüşt yaşı olarak tüm fiil ehliyetine sahip olunduğu bir yaşdır.
- Türkiye genç bir nüfusu olan ülke olmasına rağmen, 18 yaş seçilme yasası gençler için pratikte avantaj sağlamayabilir.
- 37:20Başkan Yardımcılığı ve Yasama Dokunulmazlığı
- Cumhurbaşkanı seçilebilmek için 40 yaş ve yüksek öğrenim şartı bulunurken, başkan yardımcısı için bu şartlar aranmıyor.
- Başkan yardımcısı seçilmemiş kişi olabilir, hem yaşı küçük, hem tecrübesi yok, hem de seçilmemiş kişi olabilir.
- Yasama dokunulmazlığı milletvekilleri için getirilmiştir, ancak bu bakanlar için de uygulanacak.
- 39:57Meclisin Yetkilerinin Azaltılması
- Meclisin yetkileri azaltılmış durumda, ancak milletvekili sayısı artırılmıştır.
- Meclisin yürütmeyi denetleme yetkisi ve gensoru ile meclis soruşturması tümüyle kaldırılmıştır.
- Gensoru, hükümetin veya bakanın düşmesi gerekmez, sorunun sorulması ve cevap verilmesi kendiliğinden bir denetimdir.
- 40:54Cumhurbaşkanının Etkisinin Artması
- Cumhurbaşkanının veto yetkisi artmıştır; meclis bir kanun tasarısı yaptıktan sonra cumhurbaşkanı veto ettiğinde, kanunlaşabilmesi için artık 300 milletvekilinin onaylanması gerekir.
- Meclisin bilgi edinme yollarında meclis araştırması ve genel görüşme kalmış, ancak sözlü soru kaldırılmış, sadece yazılı soru kalınmıştır.
- Cumhurbaşkanına soru sorulamaz, sadece yardımcılarına ve bakanlara yazılı soru sorulabilir.
- 43:01Cumhurbaşkanının Cezai Sorumluluğu
- Parlamenter sistemde cumhurbaşkanı sorumsuz tutulur çünkü asıl sorumlu başbakan ve bakanlar kuruludur.
- Cumhurbaşkanının sorumsuzluğu, sembolik olarak tarafsız ve herkesi birleştiren, devleti ve milletin birliğini temsil eden bir figür olarak olması nedenindendir.
- Parlamenter sistemde görev alanları net olarak tanımlandığında ve herkes hukuk sistemi içinde kaldığında sorun yaşanmaz.
- 44:46Partili Cumhurbaşkanlığı Sisteminin Sorunları
- Yeni değişiklikle yürütmenin başı partili cumhurbaşkanı olacak, ancak tarafsız cumhurbaşkanının temsil ettiği değerleri de bünyesinde barındıracak.
- Partili cumhurbaşkanı bir yandan partisinin başkanı olacak, diğer taraftan bütün ülkenin birliğini ve beraberliğini temsil edecek, bu iki çatışan değer aynı kişide toplanmış olacak.
- Tarafsız bir cumhurbaşkanı olmalı, partiden gelse bile zamanında partiyle ilişkisini kesmiş olmalı, ancak yeni sistemde cumhurbaşkanı hala partisinin genel başkanı olarak ilçe ve il başkanlarını atayacak.
- 46:14Sistemdeki Çelişkiler
- Parti başkanı olan cumhurbaşkanı, devletin atadığı vali ile çatışabilir ve bu durumda sistem tıkır tıkır işlemeyecek.
- Atatürk ve İnönü dönemlerindeki durumlar günümüzün demokratik sistemiyle karşılaştırılamaz, o dönemde parti devletle iç içeydi.
- 2017 yılında demokratik bir sistemle yönetiliyoruz ve bir kişiye bu kadar büyük yetkiler verilmesi demokratik değil ve hayatın akışına uygun değil.
- 48:29Cumhurbaşkanının Yargılanması
- Cumhurbaşkanı suç işlerse cezayı alabilir, ancak bu durum için 400 milletvekilinden 360 imza gerekiyor ve Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesinden 13'ünü cumhurbaşkanı atıyor.
- Cumhurbaşkanı sorumsuzluk zırhıyla donatılmış bir kişi olacak, başkan yardımcıları ve bakanlar hakkında da aynı koruma uygulanacak.
- Bakanları suçlamak için 360 milletvekili imzası gerekiyor ve Anayasa Mahkemesi'nin çoğunluğu cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor.
- 50:42Seçimler ve Olağanüstü Hal
- Cumhurbaşkanı istediği zaman gerekçe göstermeden seçimleri yenileyebilir, ancak Meclis bu kararın onayını almak için 360 milletvekili imzasına ihtiyaç duyacak.
- Olağanüstü hal kararını cumhurbaşkanı alacak ve bu karar 1 ay içinde Mecliste görüşülecek.
- Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin toplanamaması durumunda, cumhurbaşkanının kararname çıkarmaya devam edebileceği belirtilmiş.