Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Türkiye Barolar Birliği'nin bir toplantısını göstermektedir. Toplantıda Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç Sağkan, İstanbul Barosu Başkanı ve Türkiye'nin 20 farklı baro başkanı yer almaktadır.
- Toplantının ana konusu, Hatay milletvekili seçilen Avukat Can Atalay'ın durumu ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasıdır. Türkiye Barolar Birliği ve İstanbul Barosu başkanları, Yargıtay Üçüncü Ceza Dairesi'nin Anayasa Mahkemesi kararlarına uymama kararını eleştirmekte ve bu durumun yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve demokratik meşruiyet açısından ciddi bir sorun oluşturduğunu vurgulamaktadırlar. Ayrıca, bu durumun sadece Atalay'ın değil, tüm yurttaşların hukuk güvenliği açısından da tehlikeli olduğunu belirtmektedirler.
- 01:17Türkiye Barolar Birliği Başkanı'nın Konuşması
- Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, iki ay önce Ankara'da Yargıtay binası önünde toplanan meslektaşların bağımsız ve tarafsız yargının durumunu eleştirdiğini belirtiyor.
- Barolar, hukuk devletini, hukukun üstünlüğünü ve yargı bağımsızlığının önemini savunarak, yargıya rasyonel çözüm önerileri sunmuş ve resmi başvurular yapmışlardır.
- Yargıtay ilgili ceza dairesinin anayasayı yok sayması ve yasama organına hesap sorarcasına hüküm kurması, jüristokrasi olarak nitelendirilen anti-demokratik bir rejimi ifade etmektedir.
- 04:46Yargıtay Kararının Önemi
- Mesele artık sadece Hatay milletvekili seçilen avukat Can Atalay'ın bireysel başvurusu olmaktan çıkmış, yargıtay üçüncü ceza dairesinin yetkisi olmadığı halde Anayasa Mahkemesi kararı için hukuki değer ve geçerlilik izafi edilemeyeceği şeklinde gerekçe kurabilmesidir.
- Yargıtay ceza dairesinin kararında Anayasa Mahkemesi'ni terör örgütlerinin söylemleri ile uyum göstermekle itham etmesi ve anayasanın ilga edilerek Anayasa Mahkemesi kararına uyulmaması şeklinde karar verilmesi, Atalay'ın kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının, seçilme hürriyetinin ve onu seçen halkın seçme hürriyetinin gasp edilmesidir.
- Yargıtay ceza dairesinin anayasaya, hukuka aykırı bir karar vermesi değil, anayasanın yok sayılabileceğini, anayasanın istenildiğinde askıya alınabileceğini göstermesi suretiyle anayasal düzene meydan okunmasıdır.
- 06:07Türkiye Barolar Birliği'nin Talepleri
- İstanbul Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay Üçüncü Ceza Dairesinden talep edilebilecek hukuki bir mesele kalmamıştır.
- Diğer anayasal organlara, kurumlara ve kişilere, anayasal düzene karşı açıkça suç işleyen heyet üyeleri hakkında gereğinin yapılması görevlerini hatırlatmak istiyorlar.
- Anayasal düzeni tanımayan hakim ve savcılar için disiplin ve ceza soruşturmaları derhal yürütülmelidir ve Anayasa Mahkemesi kararının gereği yerine getirilmeli, Hatay milletvekili seçilen Şerafettin Can Atalay'ın tahliyesi ve milletvekilliği görevinin gereklerini yerine getirmesi sağlanmalıdır.
- 08:51İstanbul Barosu Başkanı'nın Konuşması
- Anayasa Mahkemesi'nin İstanbul Barosu üyesi avukat Can Atalay'ın başvurusu üzerine vermiş olduğu ikinci ihlal kararına rağmen Yargıtay Üçüncü Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına uyulmamasına şeklinde hukuk sistemimizde yeri olmayan bir karara daha imza atmıştır.
- Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmaması ile konu bireysel bir hak ihlali olmaktan çıkmış, bütün yurttaşlar açısından da hukuk güvenliği sorununa dönüşmüştür.
- Yargıtay Üçüncü Ceza Dairesi'nin bu kararı yurttaşların temel hak ve özgürlüklerini hiçe sayan bir karardır ve doğrudan tüm avukatları da yurttaşların savunma haklarını da hedef almaktadır.
- 10:40Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi Kararlarına Yaklaşımı
- Yargıtay Ceza Genel Kurulu 28.04.2015 tarihli kararında, bireysel başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararların yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağını açık bir biçimde dile getirmiştir.
- Yargıtay Üçüncü Ceza Dairesi verdiği 04.04.2023 tarihli kararında ve benzer pek çok kararında Anayasa Mahkemesi'nin daireyi de bağlayan kararları doğrultusunda ifadesiyle, Anayasa Mahkemesi kararlarının bütün yargı organları gibi Yargıtay dairelerini de bağlayacağını açıkça belirtmiştir.
- İstanbul Barosu, Anayasa Mahkemesi'nin verilen ilk hak ihlali kararından sonra Yargıtay Üçüncü Ceza Dairesi başkan ve üyeleri hakkında 3.593 meslektaşının da imzası eklenerek İstanbul Barosu olarak Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'na suç duyurusunda bulunmuş, ikinci hak ihlali kararından sonra da yeniden suç duyurusunda bulunulmuştur.