• Buradasın

    Türk Hukukunda Devlet Mülkiyeti ve Hak Düşürücü Süre Dersi

    youtube.com/watch?v=XmEoPr9VyXg

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, bir hukuk uzmanının Türk hukukundaki devlet mülkiyeti, iktisap edilebilirlik ve hak düşürücü süre konularını anlattığı eğitim içeriğidir. Eğitmen, öğrencilere hitap ederek konuyu detaylı şekilde açıklamaktadır.
    • Video, devletin hükümet tasarrufu altındaki arazilerin iktisap edilebilirlik durumlarını, kadastro tutanakları, ilan süresi ve hak düşürücü süre (on yıl) konularını ele almaktadır. Ayrıca mübadil Rumların malları, Suriye uyruklara ait taşınmazlar, Musevi cemaatine ait kayıtlı taşınmazlar ve vatandaşlıktan çıkarılan kişilere ait taşınmazların zamanaşımıyla iktisap edilemeyeceği konuları da açıklanmaktadır.
    • Eğitmen, tespitten sonraki sebeplerle dava açılabilmesi, idari yoldan oluşturulan tapu kayıtlarına karşı dava açılabilmesi, genel mahkemelerce verilen hükme dayanılarak oluşturulan tapu kayıtlarında hak düşürücü süreye bakılmaması, çifte tapulama halinde hak düşürücü süreye bakılmaması, ikinci kadastro durumunda hak düşürücü süreye bakılmaması, tespit dışı bırakılan taşınmazlar, teknik hataların düzeltilmesi ve kesinleşmemiş tutanaklar konularında örneklerle açıklamalar yapmaktadır.
    00:01Devletin Hükümet Tasarrufu Altındaki Alanlar
    • Kanun koyucu, devletin hükümet tasarrufu altında olan kayalar, tepeler, dağlar, kaynaklar, tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler, deniz, göl ve nehir gibi genel suların tescil ve sınırlandırmaya tabi olmadığını belirtmiştir.
    • Devletin hükümet tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde özel kanun hükümlerine tabidir.
    • Devlet 1950-1960'lı yıllar arası uçaklarla özel görüntüleme fotoğraflama teknikleri ile orman sınırlarını fotoğraflamış ve bu fotoğraflar devletin arşivlerinde mevcuttur.
    03:03İktisap Edilemez Alanlar
    • Tarıma elverişli olmayan araziler (hali arazi) zamanaşımıyla iktisap edilemez, çünkü toprağın mahiyeti içindeki elementler tarım yapılmasına müsait değildir.
    • Köy boşlukları devletin hükümet tasarrufu altında olan yerlerden sayılmazlar ve imar ve ihya ile veya diğer yollarla iktisap edilebilir.
    • Orman sınırı içerisinde olmayan fundalık, meşelik, çalılık gibi yerler zamanaşımıyla iktisap edilebilir, ancak bataklıklar ve sazlıklar devletin hükümet tasarrufu altında olan yerlerden sayılır.
    05:54Diğer İktisap Edilemez Alanlar
    • Eski akarsu yataklarının yerleri zamanaşımı ile iktisaba elverişlidir, ancak faal nitelikteki akarsuların yatakları ve kenarındaki yerler zamanaşımıyla iktisap edilemezler.
    • Kıyılar kıyı kanunu hükümlerine tabidir ve belli bir noktaya kadar devlete aittir, ancak bazı vatandaşlar denize sıfır yerlere kadar işgal etmişlerdir.
    • Kültür ve tabiat varlıkları ile bunların koruma alanları iktisap edilemez, ancak bazı durumlarda usulsüz işlemler yapılarak özel mülk edilebiliyor.
    09:23Kaçak ve Mütegaip Kişilerin Malları
    • Kaçak ve mütegaip kişilerin malları zamanaşımıyla iktisap edilemez ve devlete kalır.
    • Kaçak ve mütegaip kişiler, 1910'lu yıllarda Osmanlı'nın Balkanlar'da başlayan isyanlar ve Cumhuriyet döneminde devam eden, düşman unsurlarla işbirliği yapıp ülkeden toprak koparmaya çalışan insanlardır.
    • Bu kişilerin malları mirasçılarına veya yakın akrabalarına değil, devlete kalır.
    11:15Mübadil Rumların ve Diğer Grupların Mallarının Zamanaşımıyla İktisap Edilmesi
    • Mübadil Rumların malları devlete aittir ve zamanaşımıyla iktisap edilemez, bu adil bir hükümdür.
    • Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda Yunanistan ile yapılan uluslararası anlaşma çerçevesinde Türkler getirildi, Rumlar gönderildi ve devletin yeni gelenlere yer vermesi için Rumların mallarına el koyması hakkaniyetlidir.
    • Suriye uyruklara ait taşınmazların, Musevi cemaatine ait kayıtlı taşınmazların ve vatandaşlıktan ceza olarak çıkarılan kişilere ait taşınmazların zamanaşımıyla iktisap edilmesi mümkün değildir.
    13:27Kadastro Tutanaklarının Kesinleşmesi ve Hak Düşürücü Süre
    • Otuz günlük ilan süresi geçtikten sonra dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir.
    • Kadastro tutanakları kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra kadastro'dan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.
    • Kadastro ekibi arazileri sınırlandırır, parseller oluşturur ve hukuksal durumları tespit eder, tutanaklar askıya çıkarılır ve bu süre içinde belgeye dayalı itirazlar yapılabilir.
    15:48Tapu Sicilinin Oluşturulması ve Hak Düşürücü Süre
    • Kesinleşen yerlerle ilgili kadastro müdürü onaylar ve tapu sicil müdürlüklerine gönderir, tapu sicil müdürlükleri üç ay içerisinde tapu sicilini oluşturur.
    • Dava edilen yerler ile ilgili parseller boş bırakılır, davası sonuçlandıktan sonra tapu kütüğüne tescil edilir.
    • Otuz gün içinde dava açılmazsa tutanaklar kesinleşir ve tapu sicili oluşturulur, ancak on yıl içinde genel mahkemelerde dava açılabilir.
    19:06Hak Düşürücü Süreye Tabi Olmayan Haller
    • Kamu malları ve kamu malları özel mülkiyete dahil edilmiş olsa bile, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin dava açılarak geri alınabilir.
    • Kamu malı herhangi bir sebeple zuhulen tescil edilmiş olsa dahi hukuksal mahiyetini ve niteliğini kaybetmez.
    • Tespitten sonra ortaya çıkan sebepler hak düşürücü süreye tabi değildir.
    22:55Tespitten Sonraki Sebeplerle Dava Açma
    • Tespitten sonraki sebeplerle dava açmak her zaman mümkündür, tespitten önceki sebeplerle dava açılamaz.
    • Tespit Gözde adına yapılmış olsa bile, Gözde daha sonra yeri Cihana satmış ve Cihan da Ecem'e devretmiş olsa bile, Cihana veya Ecem'e yönelik tapu iptali davası açılabilir.
    • Tapu kaydı Gözde adına yapılsa dahi, Cihan Gözde'ye karşı tapu iptali davası açık olabilir çünkü dava konusu tespitten sonraki bir sebeptir.
    24:21İdari Yoldan Oluşturulan Tapu Kayıtları
    • İdari yoldan oluşturulan tapu kayıtlarına karşı on yıllık hak düşürücü süre aranmaksızın dava açılabilir.
    • Kadastro işlemi yapılırken kadastro tarafından yapılan sınırlandırma ve tespit işlemleri veya kadastro mahkemesinin hükmü olmaksızın, hazinenin talebi üzerine doğrudan doğruya tapu sicil müdürlüklerince de bir takım siciller oluşturulabilir.
    • İdari makamların oluşturduğu siciller için her zaman dava açmak mümkündür, on yıllık süre sadece kadastro ekibinin ve kadastro mahkemesi'nin kararlarına istinaden oluşturulmuş siciller içindir.
    25:53Genel Mahkemelerce Verilen Hükme Dayanılarak Oluşturulan Tapu Kayıtları
    • Genel mahkemelerce verilen hükme dayanılarak oluşturan tapu kayıtlarında on yıllık hak düşürücü süreye bakılmaz.
    • Bir yer tapusuz bir köyde, daha önce Gözde ile Dilan arasında bir dava açılmış ve mahkeme Gözde'yi haklı bularak ona 15 dönüm yer vermiş olsa bile, kadastro ekibi mahkeme kararıyla oluşturulmuş yeri doğru kabul edecek ve tespit edecektir.
    • Gözde bu yeri kadastro ekibinin faaliyeti ile iktisab etmediği için, ileride Cihan çıkıp dava açabilir ve ekstra belgeler bulursa bu davasına bakılabilir.
    27:58Çifte Tapulama ve İkinci Kadastro
    • Çifte tapulama halinde on yıllık süre söz konusu değildir çünkü çifte tapu aleniyet zedeleyen bir husustur.
    • Kadastro Kanunu'nun 22. maddesine göre, toplu yapılara ilişkin kadastrolar hariç olmak üzere hiçbir şekilde ikinci bir kadastro yapılamaz.
    • Yasağa rağmen ikinci bir kadastro yapıldığında, yapılmış olan bu ikinci kadastro bütün hüküm ve sonuçlarıyla birlikte kesin bir biçimde batıldır ve tapu sicil müdürlüğü bunu iptal eder.
    29:20Tespit Dışı Bırakılan Taşınmazlar ve Teknik Hataların Düzeltilmesi
    • Tespit dışı bırakılan taşınmazlar için hak düşürücü süreye bakılmaz, her zaman dava açılabilir.
    • Kadastro ekibi bir yere girdiğinde normal olarak yapması gereken orayı çizer, haritada gösterir, parseller ve mülkiyetin kime ait olduğunu belirtir, ancak bazen ekip gider oranın yüzölçümünü hesaplar, çizer, haritada gösterir fakat kime ait olup olmadığı hususunda hiçbir yargı belirtmeksizin kadastro tutanağı düzenlemeden orayı boş bırakır.
    • Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre, kadastro ekibi ölçümleme, çizme ve haritalandırma hususunda teknik konularda bir hata yapmışsa, bu hataları her zaman düzeltmek için dava açmak mümkündür.
    31:43Kesinleşmemiş Tutanaklar
    • Kesinleşmemiş tutanaklar herhangi bir nedenle tapuya tescil edilmişse, taşınmazın niteliğine bakılmaksızın taşınmazı tescil tarihinden itibaren yirmi yıl müddetle malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduranlar ile bunların akdi ve kanuni halefleri açılmış ve açılacak olan davalarda medeni kanunun tapuya itimat prensibinden yararlanırlar.
    • Bu durumda istismar eden dava açmak her zaman mümkündür.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor