Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir hukuk dersi formatında sunulmuş olup, konuşmacı Türk Borçlar Kanunu'nun 138. maddesini ve aşırı ifa güçlüğü konusunu detaylı şekilde anlatmaktadır.
- Ders, sözleşme kurulduktan sonra tarafların yükümlülüklerini ifa etme zorunluluğunu ve aşırı ifa güçlüğü durumunda uygulanabilecek yasal mekanizmaları ele almaktadır. Video, borçlunun iki temel hakkı olan sözleşmenin uyarlanmasını isteme ve uyarlama mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkını açıklamaktadır.
- Ayrıca, bu hükmün uygulanma koşulları (olağanüstü durumun varlığı, öngörülememesi, borçlunun kusuru bulunmaması, mevcut olguların borçlunun aleyhine değişmesi) detaylı olarak incelenmekte ve uyarlama hakkının dava yoluyla, dönme hakkının ise dava dışı kullanılabileceği, ancak sürekli edinli borç ilişkilerinde fesih hakkının kullanılması gerektiği vurgulanmaktadır.
- 00:03Sözleşme Kuralları ve Aşırı İfa Güçlüğü
- Sözleşme kurulduktan sonra tüm içeriği ile tüm tarafları bağlar ve taraflar anlaştıkları konularda üstlendikleri borçları ifa ile yükümlüdürler.
- Sözleşmeye bağlılık ahde vefa olarak ifade edilir ve koşullar değişse bile sözleşme hükümleri tarafları bağlamaya devam eder.
- Aşırı ifa güçlüğü yaratacak düzeyde olmayan koşulların değişmesi durumunda, sözleşmede uyarlama için özel hüküm bulunması gerekir.
- 01:08Türk Borçlar Kanunu'nun Uyarlama Hakkı
- Sözleşmeye bağlılık esas olmakla birlikte, her koşulda sözleşmenin uygulanması gerektiğini ileri sürmek bazen adil olmayan sonuçlara götürebilir.
- Türk Borçlar Kanunu 138. maddesine göre, öngörülemeyen olağanüstü durumlar sözleşmenin ifasını dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlunun aleyhine değiştirdiğinde, borçlu uyarlama veya dönme hakkına sahiptir.
- Sürekli edinici sözleşmelerde borçlu kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır ve bu madde yabancı para borçlarında da uygulanır.
- 02:24Uyarlama Hakkının Uygulanması
- Türk Borçlar Kanunu 138. maddesi genel hükümler arasında yer alır ve özel düzenleme bulunmayan tüm durumlarda uygulanabilir.
- Kanunda veya sözleşmede özel hüküm bulunduğu takdirde, özel hüküm uygulanır.
- Taraflar uyarlamanın hangi koşullarda ve ne şekilde yapılacağını düzenlemişlerse, ilke olarak buna uyulmalıdır, ancak bu düzenleme hakkın kötüye kullanılması oluşturacak şekilde ise kanun hükmü uygulanır.
- 04:05Özel Durumlar ve Uyarlama
- Eser sözleşmesinde uyuşmazlık, Türk Borçlar Kanunu 480. maddesinin 1 ve 2 fıkralarına dayanarak çözülmelidir.
- Görev yüklenici, başlangıçta öngörülemeyen durumlar taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olursa, hakimden sözleşmenin uyarlanmasını isteme veya dönme hakkına sahiptir.
- Duruştuk kuralların gerektirdiği durumlarda yüklenici fesih hakkını kullanabilir.
- 05:15Türk Borçlar Kanunu 138. Maddesinin Uygulanma Koşulları
- Olağanüstü durumun varlığı: Sözleşmenin kurulmasından sonra bir olağanüstü durum ortaya çıkmış olmalıdır.
- Olağanüstü durumun öngörülememesi: Olağanüstü durum, sözleşmenin kurulduğu sırada taraflarca öngörülememiş olmalı ve öngörülmesi de beklenememelidir.
- Borçlunun kusuru bulunmaması: Olağanüstü durumun ortaya çıkmasında borçlunun kusuru bulunmamalıdır.
- 07:16Dürüstlük Kuralları ve İşlem Temeli
- Olağanüstü durum, sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesi dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlunun aleyhine değiştirmiş olmalıdır.
- Türk Borçlar Kanunu 138. maddesi ifa'nın borçludan istenmesinin dürüstlük kurallarına göre beklenemeyecek derecede değişikliğe yol açması gerekli ve yeterli gördüğünden, işlem temelinin çökmesi madde hükmünün uygulanması için şart değildir.
- İşlem temeli, sözleşmenin kuruluşunu etkileyen ortak tasavvurlardan oluşur ve taraflar edim ve karşı edimlerini belirli bir dengeyi gözeterek bunun üzerine inşa ederler.
- 08:58Borçlunun Hakları ve Koşulları
- Borçlu, borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olmalıdır.
- Borçlu borcunu ifa etmişse, kural olarak sözleşmeye müdahale edilmesini isteyemez, ancak ifanın aşırı derecede güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmişse, Türk Borçlar Kanunu madde 138 hükmünden kaynaklanan haklarını kullanabilir.
- Borçluya iki hak tanınmaktadır: sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını istemek veya uyarlama mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkını kullanmaktır.
- 10:20Uyarlama ve Dönme Hakkının Kullanımı
- Uyarlama hakimden istenebilir, borçlu tek yanlı belirlemede bulunarak alacaklıyı bunu kabule zorlayamaz.
- Uyarlama konusunda borçlu ve alacaklı uyuşma sağlayamaması durumunda bu hakkını dava yoluyla kullanması gerekir.
- Dönme hakkının kullanılabilmesinin ön koşulu, uyarlamanın mümkün olmamasıdır; bu nedenle borçlunun temkinli davranarak bu hakkını dava yoluyla kullanmasında yarar vardır.
- 12:25Hakimin Uyarlama Süreci
- Hakim, sözleşmeyi uyarlarken tarafsız konumu gereği her iki yanında çıkarlarını dikkate alarak sözleşmenin amaç ve anlamına en uygun düşen uyarlama şeklini seçmelidir.
- Sözleşmenin yeni koşullara uyarlanması, sözleşmenin kurulduğu sıradaki edin dengesinin yeniden sağlanmasıdır.
- Uyarlamanın nasıl gerçekleştirileceği somut olayın özelliklerine göre değişebilir; borçlunun elimin azaltılması, karşı elimin artırılması, sözleşmenin süresinin uzatılması veya içerdiği hükümlerin değiştirilmesi gibi şekillerde gerçekleşebilir.
- 13:39Sürekli Edinli Borç İlişkilerinde Fesih
- Türk Borçlar Kanunu madde 138, sürekli edinli borç ilişkilerinde dönme yerine fesih hakkının kullanılabileceğini düzenlemektedir.
- Bir alım satım sözleşmesinde uyarlama gerektiği ve uyarlamanın mümkün olmadığının ortaya çıktığı durumda, dönme hakkı kullanılabilecek ve sözleşme geçmişi etkili olarak baştan itibaren ortadan kalkacaktır.
- Sürekli borç ilişkilerinde, geçmişe etkililik işin doğasına aykırıdır; bu nedenle sona erme ileriye etkili fesih şeklinde gerçekleşecektir.