• Buradasın

    Mustafa Yeneroğlu ile Hukuk Devleti ve Siyasi Analiz Röportajı

    youtube.com/watch?v=ptGk7j6i5Tg

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Bir Karar TV'de Velish Çakır'ın sunduğu, Deva Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu ile yapılan kapsamlı bir röportajdır. Yeneroğlu, daha önce Bağımsız İstanbul milletvekili ve İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı olarak görev yapmıştır.
    • Röportajda Türkiye'deki hukuk devleti sorunları, AK Parti'nin 18 yıllık iktidarının toplumsal etkileri, terör örgütü üyeliği suçlamaları, infaz yasası, kadın şiddeti ve aile bakanlığı uygulamaları, Avrupa Birliği ilişkileri ve ekonomik sorunlar gibi konular ele alınmaktadır. Mustafa Yeneroğlu, Türkiye'deki adalet sisteminin sorunlarını, yargı bağımsızlığı eksikliğini ve demokratik kurumların zayıflamasını eleştirmekte, Deva Partisi'nin Türkiye'de demokratik bir alternatif olma hedefini anlatmaktadır.
    • Röportajda ayrıca 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşanan olaylar, KHK uygulamaları, İstanbul Sözleşmesi'nin yanlış algılanması, baro seçimleri ile ilgili düzenlemeler ve Türkiye'nin Batı'ya karşı algısı gibi konular da tartışılmaktadır. Mustafa Yeneroğlu, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile daha yakın ilişkiler kurması gerektiğini, ancak mevcut iktidarın popülist yaklaşımlarla toplumu manipüle ettiğini belirtmektedir.
    00:49Mustafa Yeneroğlu'nun Meclis Durumu Hakkında Görüşleri
    • Mustafa Yeneroğlu, Deva Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanlığı görevinde bulunuyor ve hala İstanbul milletvekili olarak görev yapmakta.
    • Meclis genel kurul çalışmalarını durdurmuş durumda, ancak milletvekilleri mecliste odalarını kullanabiliyor ve kendi çalışmalarını yapabiliyorlar.
    • Türkiye'nin içinde bulunduğu zorlu durumda ve hukuk devletinin gereği olan birçok konunun üzerinden geçilmesi gerekiyor, ancak meclis şu anda açık olması gerekirken kapalı durumda.
    02:16Hukuk Devleti Sorunu
    • Türkiye artık hukuk devleti olmaktan ziyade kanun devleti bile aramakta, birçok uygulama ile karşı karşıya kalınıyor.
    • Maske satma yasağı gibi temel haklara müdahale eden uygulamaların yasal dayanağı bulunmuyor, ancak kimse doğru dürüst itiraz etmiyor.
    • Sokağa çıkma yasağı gibi temel haklara müdahale eden tedbirlerin kanuni dayanağı oluşturulmamış, bunun yerine Padişah fermanlarıyla uygulamalar yapılmakta.
    04:38Şiddet Dili ve Hukuksuzluk
    • Sevda Noyan'ın programda yaptığı konuşmalar, il başkanlarının karşılaştırmalı ifadeleri ve sosyal medyada sergilenen kurşunlar gibi görüntüler, ülkenin geldiği noktayı gösteriyor.
    • Bu durumun altında, son yıllarda kullanılan şiddet dili, ana muhalefetin terörize edilmesi ve hukuk devletinin ayak bağı olarak görülmesi gibi bir zemin var.
    • Hukuksuzluk herkesi ezip geçecek ve her gün daha fazlasını talep edecek, bu süreçte "kötülüğün banalleşmesi" gibi bir durum yaşanıyor.
    09:44Muhafazakar Camiada Değişim
    • Muhafazakar mütedeyyin camiada insanlar 80'li ve 90'lı yılların tecrübesinden, huzur içerisinde yaşamak için özgürlükçü hukuk devletini savunma ihtiyacı duymuştu.
    • AK Parti'nin 2002'de kurulurken temel yola çıkış gayeleri arasında devleti sınırlandırma, vatandaşların haklarını öncelikleme ve devleti hukuk çerçevesine konumlandırma vardı.
    • Bugün ise devletçiliğe karşı yola çıkılarak, "insan devlet için vardır" fikrine ulaşılacak noktaya gelinmiş ve adalet yerlerde sürünüyor.
    13:12Toplumun Ötekileştirilmesi ve Adalet Sorunu
    • Tayyip Erdoğan'ın son zamanlarda "ne mutlu Türküm diyene" sloganını kullanması, on yıl önce şiddetle eleştirdiği bir duruma dönüşmüş durumda.
    • Toplumun önemli bir kesimini ciddi manada öteki eleştiren ve devlete yabancılaştıran bir durum, Türkiye'yi daha iyi noktalara taşımak yerine etnik popülizmi ileri safhalara taşıyor.
    • AK Parti milletvekillerinin büyük çoğunluğu, Türkiye'nin adalet ve hukuk sorunlarını görüyor ancak bu konularda neden sessiz kaldıkları sorgulanıyor.
    15:46Türkiye'nin Adalet Sorunu
    • Türkiye'nin hukukun üstünlüğü endeksi ve temel haklara riayet konularında dünyanın en kötü, insan haklarını en fazla ezen ülkeler kategorisinde değerlendirildiği görülüyor.
    • Türkiye'de insanlar korkularının esiri olmuş, iktidarın da önemli bir bölümünün bu korkunun esiri olduğu düşünülüyor.
    • Türkiye'de herkes adalet adı altında kendi grupsal menfaatini savunurken, adaletin ötekinin hakkını savunmak olduğunu göz ardı ettiği için ciddi sorunlar yaşanıyor.
    17:46Darbe Tartışmaları ve Suni Gündemler
    • Darbe tartışmaları son dönemde Türk toplumunda yaygınlaşmış, bazıları toplumu içe kapatmak ve kendisine mahkum etmek için genellemeci Batı düşmanlığını beslemeye çalışıyor.
    • Türkiye'de ana muhalefet partisi liderine saldırı düzenlenirken, meclisin başkan vekilleri yerlerde süründürülüyor ve linç ediliyor.
    • Darbe tartışmaları medya tek elden yönetiliyor, Türkiye'nin bir kesimi sürekli terörize ediliyor ve darbe isteği sürekli dile getiriliyor.
    20:10Suni Darbe Tartışmalarının Gerçekleri
    • Darbe tartışmalarının tamamı suni olduğu düşünülüyor, medya tek elden yönetiliyor ve bir monopol oluşmuş durumda.
    • Türkiye'nin bir kesimi sürekli darbe isteğiyle terörize ediliyor ve bunu beslemek için iktidar partisi mensupları tarafından çeşitli söylemler yapılıyor.
    • Ülkeyi idare etmekle mükellef bir parti, toplumun temel meselelerini ve geleceğe yönelik projeksiyonlarını ortaya koyması yerine topluma korku veriyor.
    22:05Darbe Kavramının Genişletilmiş Anlamı
    • Darbe sadece askeri darbe değil, hukuk devletinin ayaklar altına alınması ve bir insanın haksız yere cezaevinde bulunması da bir darbe olarak değerlendirilmeli.
    • Darbe meselesini ele aldığımızda her türlü hukuksuzluğu ve anayasalsızlaştırma girişimini bu söylemleri destekleyici bir adım olarak değerlendirmek gerekir.
    • Toplumda herkes huzur içerisinde yaşamak ve çocuklarının geleceğini düşünmek istiyor, ancak gençler geleceklerini yurt dışında hayal ediyorlarsa darbe muhabbetlerine gerek yoktur.
    23:53AK Parti'ye Kalmak ve Ayrılma Endişesi
    • AK Parti'ye bağlı kişiler, parti dışına çıkacakları takdirde hain ilan edileceklerini, FETÖ'cü olarak suçlanacaklarını ve hukuksuzluklarla karşı karşıya kalacaklarını görüyorlar.
    • 18 yıllık iktidar, herkesi yozlaştırıyor ve bu ortamda iktidarın menfaatlerinden faydalanmış kişilerin aile ve arkadaşları, bu menfaatlerden ayrılmak isteyen kişilere karşı çıkıyor.
    • Toplum, popülist eğilimler altında duygularıyla hareket ediyor ve kimseye olmak istemiyor; çoğu kişi aslında akıllıca düşünüyor ve ülkenin uçuruma doğru gittiğini görüyor.
    26:09Alternatif Arayışı ve CHP'nin Durumu
    • İnsanlar, CHP'nin bir alternatif olarak kabul edilmediğini düşünüyor ve bu durumda haklı gerekçeleri var.
    • CHP, geçmişle yüzleşmemiş, öz eleştiri yapmamış ve mütedeyyin kesim tarafından güvenilir kabul edilebilecek bir noktaya gelmemiş.
    • Konuşmacı, adaletsizlikler karşısında sessiz kalmayı vicdanıyla ve Allah'a karşı hesap verebileceğini düşünmüyordu.
    29:21Hukukun Dışına Çıkma ve FETÖ Mağdurları
    • 15 Temmuz'dan sonra terör örgütü üyeliği soruşturması geçirenlerin sayısı, Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre 2016-2018 yılları arasında en az 1.060.000 kişi.
    • 2016'da darbe sonrası OHAL kararlarına destek verilmesine rağmen, OHAL'in kaldırılması gerektiğini savunanlar vardı çünkü OHAL keyfiyete ve hukuksuzluğa yol açıyordu.
    • Terör örgütü üyeliği iddialarıyla ihraç edilen kişilerin aile bireyleri bile etkilenmiş durumda ve bu durum haksızlık olarak görülüyor.
    35:03Hukuk Anlayışının Sorunları
    • Bir bakanın "hayatı orada geçtiğini" söylemesine rağmen, sadece sohbetlere katılan veya irsat faaliyetlerine katılan kişiler terör örgütü üyeliği nedeniyle cezaevlerine gönderiliyor.
    • Cezaevlerinde 7-8 kişilik hücrelerde 30-40 kişinin kaldığı ve insanların değiş tokuş yaptığı görülmekte.
    • Terör örgütü üyeliği konusunda ceza hukukundaki şartlar çok açıktır.
    36:08Terör Örgütü Üyeliği Yargılamaları
    • Terör örgütü üyeliği suçlamaları 2013-2016 yıllarında faaliyet gösteren kişiler için geçerlidir, darbeye katılanlar için değil.
    • Darbeye katılanlarla ilgili soruşturma ve kovuşturma geçirenlerin sayısı yaklaşık 10 bin civarında, mahkumiyet oranı ise %50'yi geçmiyor.
    • Terör örgütü üyeliği suçlamaları, örgütün askeri ve istihbarat yapılanması içerisindeki mahrem örgütlenmesi dahil olmak üzere toplam 20 bin kişiye uygulanmış görünüyor.
    37:09Yüksek Sayıdaki Yargılamaların Nedeni
    • 500 bin-800 bin insanın terör örgütü üyeliğiyle yargılanabilmesinin nedeni, iktidarın yargı üzerindeki büyük baskısıdır.
    • Yargıtay'ın kararları bile makul görülüyor, çünkü iktidarın baskısı karşısında yargı başka çarelerden yana kalmıyor.
    • Hukukçular, yargıların sonuç itibariyle daha özgür ve bağımsız hareket edebilmesi ve evrensel hukuk ilkelerine uygun karar verebilmesi gerektiğini belirtiyor.
    37:45Terör Örgütü Üyeliği Şartları
    • Bir kişinin terör örgütü üyesi olarak yargılanabilmesi için öncelikle örgütün hiyerarşik yapısına teslim olması gerekir.
    • Ceza hukukunun olmazsa olmazı olan manevi unsur, kişinin bilinçli olması ve suçu bilerek ve isteyerek işleyebilmesidir.
    • Terör suçları doğrudan kasıtla işlenen suçlardır; bir kişi terör örgütünün terör örgütü olduğunu bilerek ve isteyerek bu örgütün amaçlarını desteklemelidir.
    39:15Yargıtay'ın Gözlemi ve Örnekler
    • Yargıtay, terör suçlarında sadece doğrudan kasıt yeterli görmüyor, aynı zamanda özel kast (suç işleme amacıyla dahil olma) arıyor.
    • Etkin pişmanlıktan yararlanan bir sanığın beyanına dayanarak, suç oluşturmayan legal faaliyetlerden dolayı 6 yıl 3 ay ceza yiyen bir kişi var.
    • Gaziantep Üniversitesi'nde tıp fakültesindeki bir öğretim üyesi, Bankaasya'da hesabının olması nedeniyle ihraç edilmiş ve takipsizlik kararı alınıyor.
    41:17Hukuksuzluklar ve Devletin Tutumu
    • Bu tür hukuksuzluklar ceza hukukunun ölçüsüz bir biçimde iktidarın arzu ettiği doğrultusunda araçsallaştırılarak elde ediliyor.
    • Yargı kararlarının en az %95'i, mahrem yapı dışında darbeye doğrudan karışanların dışında, legal faaliyetler içerisinde bulunan kişilere uygulanıyor.
    • 2016'nın ortasına kadar Milli Güvenlik Kurulu'nun bu örgüte terör örgütü demediği halde, yüzbinlerce insan nasıl yargılanabiliyor sorusu soruluyor.
    42:23Yargı Sistemindeki Sorunlar
    • Yargıtay'ın verdiği kararlara rağmen, terör örgütü üyeliği ve terör propaganda suçları gibi kavramların lastik gibi kullanılması sorun yaratıyor.
    • Yargıçların kanunları uygulamasında sorunlar yaşanıyor ve bu kavramlar yargıçların kişisel tercihlerine göre kullanılabilmesi sorun yaratıyor.
    • Deva Partisi olarak iktidara geldiklerinde, hakimlerin terfisinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Ame kararlarını dikkate alıp almadıkları önemli bir kriter olacak.
    43:50Yargı Bağımsızlığının Zorlukları
    • Yargının bağımsızlaştırılması ve tarafsızlaştırılması noktasında ciddi bir sıkıntı var, özellikle yargıçların siyasi talimatlardan kendilerini arındırması mümkün değil.
    • Danıştay başkanlığına seçilen kişinin, İstanbul'da seçimlerde oy çalındığı iddiasını savunması ve YSK kararı alanlardan birinin Danıştay başkanlığına seçilmesi örnek olarak veriliyor.
    • Yargıçların anayasaya sadakati ve adaletsevişleri olmadan Türkiye'nin hukuk devleti olamayacağı vurgulanıyor.
    46:00İşkence ve İnsan Hakları Sorunları
    • Sahilde polislerin kendisine taş attığı iddia edilen çocukları havaya ateş açarak kovalaması gibi olaylar yaşanıyor.
    • Van'da mantar toplayan köylülerin terörist diye dövülmesi gibi işkence olayları yaşanmış ve konuşmacı bunu ilk dillendiren kişi olmuştur.
    • İnsan hakları komisyonu başkanlığı döneminde insan kaçırma olayları yaşanmış ve konuşmacı ilgili kişilerle görüşerek bu olayları ortaya çıkarmıştır.
    48:34İşkence Olaylarının Sonuçları
    • Banyo olayı canlı yayında işkence olayı olarak kapatılmış, kimlerin olduğu açıkça belli olmasına rağmen dosya dışına itilmiş ve beraat ettirilmiştir.
    • Bu tür olayların emniyet teşkilatının %99'unun imajına zarar verdiği belirtiliyor.
    • Türkiye'de hukuksuzluklar yaşanırken, bunlara karşı ses çıkarmamak vatanseverlik değil, vatana yapılabilecek en büyük ihanetin sonucu olduğu vurgulanıyor.
    50:09Terör Suçları ve Yargı Süreci
    • Infaz yasası çıkarıldı ve terör suçları istisna tutuldu, ancak terör suçları kapsamında iltisaklı, irtibatlı gibi kavramlarla binlerce insan içeriye alındı.
    • Yargı süreci insanlara canına okuyor ve büyük mağduriyet içeriyor, "yargı süreci devam eder, sonunda adalet ortaya çıkar" yaklaşımı sağlıklı değil.
    • Yüzbinlerce insanın hayat dosyasında terör örgütü mensubu gibi bir suçlama bulunması, lekelenmeme hakkı açısından geçerli değil.
    51:54Haksızlık Karşıtlığı
    • 28 Şubat'ta da itiraz edilmişti, o zaman da "bir gün düzelir" dememek gerekmişti.
    • Haksızlık karşısında susmamak ve mücadele etmek gerekir, ancak bugün haksızlıklara karşı çıkabileceğiniz ortam bile yok.
    • Milletvekili olmasaydı konuşan kişi, haksızlıkları dile getirdiğinde başına binbir türlü olay gelebileceğini belirtiyor.
    53:49Hukuk Devleti ve İlegalite
    • İnfaz yasasında terör konusunu çarpıtıp, "teröristler serbest bırakılsın istiyorlar" şeklinde yorumlar yapılmaktadır.
    • Legaliteyi korumazsanız, hukuk devletini korumazsanız illegalite artacaktır ve insanlar zorlanacaktır.
    • Devletin bekası saçmalıklarıyla insanları illegaliteye itmeye çalışıyorlar ve bu Türkiye'de yapılabilecek en büyük yanlıştır.
    54:33İnfaz Yasası ve Cezaevi Sorunu
    • İnfaz yasasında eşitlik ve hakkaniyet olması gerekiyor, ancak temelde ayrı bir tartışma konusu var.
    • Almanya'nın 83 milyon nüfusu var ve cezaevlerinde 65 bin insan varken, Türkiye'de 83 milyon nüfus var ve cezaevlerinde 300 bin insan bulunuyor.
    • Ekonomik ve adaletle ilgili sorunlar çözülmezse, cezaevleri 3-5 yıl sonra yine aynı noktaya gelecek.
    55:25İnfaz Yasasının İçeriği
    • Cumhurbaşkanı önce "devlete karşı işlenen suçlarla ilgili tasarrufta bulunabilirim ama bireye karşı işlenen suçları devlet affedemez, mağdur ancak affedebilir" diyordu.
    • İnfaz yasası aslında özel af düzenlemesi ama adı değiştirilerek Anayasanın 87. maddesinin 5'te 3 şartını yakalanmamak için farklı bir biçimde koyuldu.
    • Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi eşitliğe ve hakkaniyete aykırı buldu.
    57:55Selahattin Demirtaş Vakası
    • Selahattin Demirtaş'ın 2013 Nevruz konuşması sebebiyle mahkumiyetine itiraz edildi.
    • Başsavcılık, konuşma metninin güvenlik görevlileri tarafından deşifre edildiğini, TRT, TÜBİTAK veya adli tıpta deşifre edilmediğini, bu sebeple konuşma metninin sağlıklı ortaya çıkmadığını gerekçe gösterdi.
    • Konuşmacı, kendi yaşadığı 28 Şubat sürecinde "Ankara'yı yeniden inşa etmek" ifadesinin "Ankara'yı yeniden imha etmek" olarak deşifre edildiğini ve bu nedenle cezalandırıldığını anlatıyor.
    1:00:22Adalet ve İnsan Hakları
    • İnsanlar yargı olaylarında ve haksızlıklarda "bizden mi değil mi" diye bakıyor, ancak insan hakları mücadelesinde bu işi sadece kendi grubunun sorunu olarak görmemek gerekir.
    • Adaleti grup menfaatini savunmak olarak değil, ötekinin hakkını savunmak olarak anlamak gerekir.
    • Herkesin hakkaniyetli bir biçimde yargılanması gerekir, masumiyet karinesi esastır ve suç bireyseldir, soyuna sokuna uygulanmaz.
    1:03:05Demokrasi ve Hukuk Devleti
    • Demokratlık her gün ve her an sınanan bir iddiadır, ancak bu sınama yapılmayan insanlar kendilerine demokrat olarak ifade ediyorlar.
    • Hukuk devletinde hukuku savunurken sadece hakları değil, herkesin şahsını ve düşüncelerini de savunmak gerekir.
    • İnsan olmanın gereği olarak, kişilerden bağımsız bir biçimde adaleti savunmak gerekir.
    1:04:27İstanbul Sözleşmesi Tartışması
    • İstanbul Sözleşmesi, Avrupa Konseyi'nin kadına yönelik şiddete karşı yayınladığı bir deklarasyon olup, Türkiye ilk imzalayıcı ülke olmuştur.
    • AK Parti iktidarı döneminde imzalanmış ve Meclis'ten oy birliğiyle geçmiştir, ancak şimdi AK Parti çevrelerinden ve iktidara yakın muhafazakar çevrelerden yoğun eleştiri bombardımanı almaktadır.
    • İstanbul Sözleşmesi'nin başlığı "kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" olup, eşcinselleri teşvik etmek için değil, kadınlara yönelik şiddetle mücadele etmek için hazırlanmıştır.
    1:08:53Sözleşmenin İçeriği ve Yansımaları
    • Sözleşmede "şeref ve namus gibi kavramların altında şiddet eylemlerine bahane edilemeyeceğini" ifade eden bir madde vardır.
    • Sözleşmede LGBT topluluğun da şiddetten korunmalarını dile getiren içerik vardır, ancak eşcinselliği yayma amacı taşımamaktadır.
    • İstanbul Sözleşmesi, kadınların şiddetten korunması ve şiddete karşı mücadele noktasında devlete yükümlülük veren bir sözleşmedir.
    1:10:49Kadına Şiddet ve Aile Yasaları
    • Aile mahkemelerinde kadının şikayetinin yeterli olduğu ve genellikle kabul edildiği, ancak bu uygulamanın hukuk mantığıyla bağdaşmadığı eleştirisi var.
    • Aile bakanlığı uygulamaları muhafazakar camiada destek buluyor ve 6284 sayılı kanunun İstanbul Sözleşmesinde olmayan maddeleri içerdiği belirtiliyor.
    • Kadına şiddetin toplumsal yapıda meşru gösterildiği ve bu durumun özellikle geleneksel olarak kabul edilen kesimlerde daha yaygın olduğu iddia ediliyor.
    1:13:17Aile Yasalarının Değerlendirilmesi
    • Bir kadın "bu adamla yaşamak istemiyorum" diyerek mahkemeye başvurduğunda, bu ailenin dağılmış olduğu anlaşılıyor.
    • Yasada hakime ciddi manada takdir yetkisi verildiği, ancak birçok durumda arkasında gerçekten şiddet olduğu görüldüğü belirtiliyor.
    • Kadına şiddetin talih bir meselesi olarak değerlendirilmesi ve bu görüntüyü taşıyan kesimlerin üzücü olduğu vurgulanıyor.
    1:15:00Baro Seçimleri ile İlgili Düzenleme
    • Cumhurbaşkanı tarafından baro seçimleriyle ilgili yasama çalışması yapılması talimatı verildiği, bu da yürütme ve yasama yetkilerinin ayrılığını ihlal ettiği belirtiliyor.
    • Baro seçimlerinde nispi temsil sisteminin tartışılabileceği, ancak bu değişikliğin dayatılarak değil, ortak akıl mekanizmasıyla gerçekleştirilmeli olduğu vurgulanıyor.
    • Çoklu baro ve üye zorunluluğunun kaldırılması gibi önerilerin baroların misyonunu bilmeyen, akli selimden uzak bir yaklaşım olduğu ifade ediliyor.
    1:18:48Batı Düşmanlığı ve Uluslararası İlişkiler
    • Yurt dışında yaşayan Türklerin Batı düşmanlığına karşı tutumları, kendi yaşam gerçeklerinden bağımsız bir şekilde Batı'yı taraftar olarak değerlendirdikleri belirtiliyor.
    • Her ülke uluslararası düzende kendi menfaatlerinin mücadelesini verir, ancak Türkiye'de kamuoyunda Batı düşmanlığı teşvik edilirken özelde Batı'dan destek isteniyor.
    • Türkiye'nin ihracatının büyük bir kısmı AB'ye yapıldığı, zenginlik kaynaklarının sınırlı olduğu ve dünyaya açık kalınmasıyla refah sağlanabildiği vurgulanıyor.
    1:21:39Avrupa Birliği Söylemi ve Toplumla Dalga Geçme
    • Konuşmacı, Avrupa Birliği ile ilgili söylem değişikliğinin bir politika değişikliği olup olmadığını sorguluyor.
    • Seçim döneminde Avrupa Birliği ile ilgili referandum yapacağız gibi bir söylem vardı, ancak şimdi Avrupa Birliği'nin yeniden Türkiye'nin öncelikli hedeflerinden biri olduğu söyleniyor.
    • Konuşmacı, bazı liderlerin toplumla dalga geçtiğini ve toplumun entelektüel kapasitesi olmadığına inanarak saçma söylemlerle kitleyi idare etmeye çalıştığını belirtiyor.
    1:22:32Popülist Yaklaşım ve Sosyal Sorunlar
    • Bu yaklaşım sadece Türkiye'de değil, Brezilya, Amerika ve Macaristan gibi ülkelerde de görülen bir popülist hareket olarak tanımlanıyor.
    • Popülistler, kitleyi bu şekilde konsolide etmeyi ve safları sıkı tutmayı amaçladıkları için dış düşmanlar oluşturarak sorumluluk almıyorlar.
    • Konuşmacı, Tayyip Erdoğan'ın 2000'li yıllarda bu tür söylemleri saçma bulduğunu ve kendi sorunları başkalarına mal edemeyeceğimizi söylediğini hatırlatıyor.
    1:23:53Türkiye'nin Avrupa Birliği İlişkisi
    • Konuşmacı, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile daha fazla bütünleşmesi gerektiğini ve Avrupa Birliği'nin temel değerlerinin Türkiye için de değerli olduğunu düşünüyor.
    • Türkiye'nin Çin ve Rusya yerine Avrupa Birliği ile daha yoğun işbirliği içinde olması gerektiğini, demokrasisini ve hukuk devletini güçlendirmesi gerektiğini vurguluyor.
    • Konuşmacı, Çin gibi totaliter bir rejime uygur Türklerine soykırım uygulayan bir ülkeye para ve kredi olarak yaklaşıldığını ve bu durumun değersiz yalnızlığa yol açabileceğini belirtiyor.
    1:25:19Milliyetçilik ve Vatanseverlik
    • Konuşmacı, ortalıkta müthiş bir etnik milliyetçi dalga olduğunu ve vatanseverliğin evrensel değerleri önceleyerek ülkeye hizmet ettiğini vurguluyor.
    • Milliyetçiliğin ayrıştırmayı ve üsttenciliği esas alarak ülkeleri ve toplumları birbirlerine yabancılaştırdığını, özellikle çoğulcu bir toplum için zehir kadar bir durum olduğunu belirtiyor.
    • Konuşmacı, milliyetçiliğe şiddetle karşı çıkmak gerektiğini savunuyor.
    1:26:51Anket Sonuçları ve Toplumsal Durum
    • Konuşmacı, anketlere inanmadığını ancak bu yaklaşımdan kaçındığını, ancak şu anda sağlıklı bir anket yapılabileceğini düşünmediğini belirtiyor.
    • Toplumun öncelikli sorunları içinde istikrar istiyor, birçok sorun varken ülkenin birlik ve bütünlüğünün zayıflamasını önlemek için destek vermeye çalışıyor.
    • Anketlere göre temel ihtiyaçlarını karşılayamayanların oranı %25, evine ekmek getiremiyorum ve kira ödeyemiyorum diyenlerle birlikte %75'e ulaşıyor, toplum bu durumla karşı karşıya.
    1:28:46Bahçeli'nin Açıklaması ve İktidar Hakkında Değerlendirmeler
    • Bahçeli'nin Hazine bakanı hakkında yaptığı açıklamada "ülkücü iktidar yakındır" gibi ifadeler de yer alıyor, ancak bu ifadeler çıkarılıp Cumhur İttifakı'na vurgu yapılıyor.
    • Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) şu anda zaten iktidar parti olup, AK Parti'nin milletvekillerinin büyük bir çoğunluğu bu durumu kabul ediyor.
    • Bahçeli'nin Maliye Bakanı'na destek vermesi ve hükümete en güçlü destek vermesi, MHP'nin siyasi tutumu açısından mantıklı bir durum.
    1:31:09Anketler ve DEVA Partisi Hakkında
    • DEVA Partisi daha yeni kurulmuş bir parti olup, teşkilatlanmasını bile tamamlamamış durumda ve merkez kadrolarını yeni yeni sağlıyor.
    • Gazetecilerin DEVA Partisi'ne yönelik soru sorma kısıtlamaları ve anketlerdeki yansıma sorunları eleştiriliyor.
    • DEVA Partisi'nde eleştirel bir insan olarak bulunan konuşmacı, Türkiye'de bir iktidar alternatifi olmanın çok ötesinde bir anlayış değişikliğinin sağlanması gerektiğini vurguluyor.
    1:33:32DEVA Partisi'nin Anlayışı ve Demokrasi Hakkında
    • DEVA Partisi'nde demokrasi her an sınanan bir iddiadan geçmiyor, eleştirel düşünce özgürlüğüne önem veriliyor.
    • Parti, toplumun farklı kesimlerinden insanları bir araya getiriyor ve değer yargılarında buluşturma değil, iyi yönetimde buluşturma hedefliyor.
    • DEVA Partisi, devletin toplum mühendisliği yapmasını ve toplumu ayrıştırmayı engellemeyi amaçlıyor.
    1:35:30DEVA Partisi'nin Vizyonu ve Gelecek Hakkında
    • DEVA Partisi, iktidara geldiğinde otoriterleşmeyeceğinin garantisini vermiyor, önce parti içinde demokrasiyi ve çoğulculuğu muhafaza etmeyi hedefliyor.
    • Devlet güçlü olacak ama devlet kadar da sivil toplum güçlü olacak, ölçülü bir denge sağlanacak.
    • Kurumları güçlendirip, kuvvetleri bağımsız hale getirerek birbirini denetleyen mekanizmalar sağlayacaklar, böylece ülke daha müreffeh olacak ve geleceğe daha umutla bakılacak.
    1:36:46Mecliste Adalet Konuşması
    • Konuşmacı, Türkiye'nin adalet karnesi başlıklı konuşmasında Türkiye'nin adalet sorunlarını dile getirmiş ve en büyük adaletsizliğin adil olmayıp adil gibi görünmek olduğunu vurgulamıştır.
    • AK Parti milletvekilleri mecliste bulunmuş ve konuşmayı dinlemiş, bazıları içinden alkışlamıştır.
    • Türkiye'de insanların kendi iradelerini başka birine teslim etmek zorunda kalması dramatik bir durum olarak tanımlanmıştır.
    1:38:13Avrupa Birliği ve Kahramanlık Anlayışı
    • Tarih bilmeyen insanlar Türkiye'yi Norveç veya Almanya zannetse de, bu ülkeler büyük çatışmalar ve katliamlar yaşamıştır.
    • II. Dünya Savaşı sonrası Avrupa Birliği, birbirine düşmanlık yapmak yerine işbirliğini genişletme ve birbirine bağımlı hale getirme fikrinden doğmuştur.
    • Kahramanlık anlayışı değişmiştir; artık güçlü lider, kuralları esecek kurtarıcı veya kahraman istenmiyor, her vatandaş kahraman olarak görülüyor.
    1:39:08Angela Merkel ve Siyasi Liderlik
    • Konuşmacı, Angela Merkel'i değerli bir lider olarak tanımlıyor ve ahlakı, samimiyeti ve tevazusu üzerinde duruyor.
    • İyi bir liderin ayaklar yere basması, iktidarı birkaç yıl sonra başkasına teslim edeceğini bilmesi ve devletin kimsenin malı olmadığını anlaması gerektiği vurgulanıyor.
    • Almanya'da güçlü bir sivil toplum ve kurumların varlığı, güçlü kişilere ihtiyaç duymamayı mümkün kılmıştır.
    1:40:32Komplo Teorileri ve Ülkenin Geleceği
    • Komplo teorileriyle ülkeyi yönetmek, o teorilerin esiri olmak ve ülkeyi büyük felaketlere yol açabilecek kişilere hedef hale getirmektedir.
    • AK Parti'nin şu anda bu gidişati durdurması gerektiği, aksi takdirde ülkeyi daha büyük felaketlere götürebilecek bir zemin oluşturulacağı belirtiliyor.
    • Toplumda güvensizlik artıyor ve bu durum Suriyeliler meselesi gibi konularda potansiyel felaketlere yol açabilir.
    1:41:33Kuralların Hakim Olması
    • Ülkede kuralların hakim olması ve kişilerin hakim olmaması gerektiği vurgulanıyor.
    • Konuşmacının arkasındaki "Şura Suresi'nin Onbeş Ayeti" (Emrolunduğun gibi dosdoğru ol) yazısı, Allah'ın emrinin en öncelikli talimat olduğunu ifade ediyor.
    • Mecliste konuşmacı gibi düşünen, inanan çok sayıda arkadaş, dost ve büyüklerin olduğunu ve bu duruma tahammülsüzlüklerinin sınırına yaklaştığını belirtiyor.
    1:44:04DEVA Partisi ve Geleceği
    • DEVA Partisi kurulurken birçok milletvekili partinin içine gelmek istemiş, ancak ilkelerin örtüşmesi gerekiyordu.
    • DEVA Partisi menfaat temin edilebilecek veya menfaat dağıtan bir parti değil, ülkenin iyi yönetilmesi gerektiğini düşünen bir parti olarak tanımlanıyor.
    • Konuşmacı, ülkenin daha huzurlu, özgür ve müreffeh bir geleceğe sahip olacağını ve şu anki yaşadıklarımızı üzüntüyle hatırlayacağımız günlerin uzak olmadığını düşünüyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor