Buradasın

Can Dündar ve Erdem Gül Davası ve Türkiye'de Basın Özgürlüğü Tartışması

youtube.com/watch?v=10BZZOaJJZo

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, bir gündem siyaset programı formatında olup, sunucu Nedim Şener'in internet haber yazarı Süleyman Öztürk, avukat Cüneyt Toraman, Posta Gazetesi yazarı ve gazeteci Nedim Şener ile ceza hukuku uzmanı Prof. Dr. Ersan Şen gibi konuklarıyla gerçekleştirdiği bir tartışma programıdır.
Programın ana konusu, Can Dündar ve Erdem Gül davası, MİT tırları olayı ve basın özgürlüğüdür. Konuklar, Anayasa Mahkemesi'nin beraat kararı verdiği bu davada yerel mahkemenin kapalı duruşma kararı, terör meselesi, Reza Zerrab davası ve kamu güvenliği gerekçesiyle verilen kapalılık kararı gibi konuları ele almaktadır. Ayrıca, Türkiye'deki güvenlik durumu, terörle mücadele politikaları ve uluslararası ilişkiler de tartışılan konular arasındadır.
Programda, gazetecilik ve milli güvenlik arasındaki sınır çizgisi, ifade özgürlüğü, devlet sırrı kavramı ve yargı bağımsızlığı gibi hukuki konular detaylı olarak incelenmektedir. Konuklar, Türkiye'deki adli kolluk teşkilatı, terör örgütleriyle mücadelede siyasi iradenin rolü ve yasal altyapının önemi hakkında görüşlerini paylaşmaktadır. Ayrıca, Amerika'daki Rıza Zarrab soruşturması ve bunun Türkiye ile ilişkisi de programda ele alınan önemli bir konudur.

00:19Gündem ve gündem siyaset: Gündem siyaset yayını ile seyircilere selamla başlanıyor.
Gündem hem Türkiye'de, hem Avrupa'da, hem Ortadoğu'da terör meselesi olarak belirliyor.
Türkiye'nin iç siyasi meseleleri ve terör arasında yoğunluk yaşanıyor.
00:56Can Dündar ve Erdem Gül davası: Anayasa Mahkemesi, Can Dündar ve Erdem Gül'e beraat kararı vermiş.
Bugün yerel mahkemede Can Dündar ve Erdem Gül tekrar sanık karşısı ve hakim karşısına çıkmış.
Davada gazetecilik mesleğinin icrası ve devlet güvenliği, devlet sırları meselesi arasında çatışma var.
03:10Uluslararası boyut ve basın özgürlüğü: Dava sadece Türkiye'de hukuki bir mesele olarak değerlendiriliyor.
Irak-Suriye hattında süren iç savaş Türkiye'yi yakından ilgilendiren bir konu olduğu için uluslararası ilgi çekiyor.
Büyükelçilerin katılımının uluslararası alanda basın özgürlüğünün kısıtlanması ve gazetecilik mesleğine müdahale çerçevesinde dikkat çeken bir dava olduğunu gösterdiği belirtiliyor.
06:48Mahkeme kararı ve kapalılık: Mahkeme kamu güvenliği gerekçesiyle kapalılık kararı vermiş.
Kapalılık, soruşturma, savcılık aşaması, gizli kovuşturma ve duruşma aşamalarında gerçekleşebilir.
Kamu güvenliği genellikle duruşma salonundaki asayişi sağlamak, nümayişlerin olduğu durumlarda kavga ortamının oluşmasını engellemek için kullanılır.
09:09Basın Yasakları ve Hukuki Değerlendirme: Basın yasakları, özellikle soruşturma aşamaları ile ilgili yasaklar hukuka aykırı bulunmakta ve yasal dayanağı yoktur.
Basın Kanunu'nun 3. maddesi ve Esas Yasası'nın 187. maddesinin 3. fıkrası, duruşma içeriği ile ilgili milli güvenlik veya devlet sırrı naklini yasaklar.
Kamu güvenliği gerekçesiyle duruşma kapalılığı kararı verildiğinde, hakim sanıklar ve avukatlarının asli sürece dahil olmasını bildirmeli ve diğerlerinin dışarı çıkmasını istemelidir.
10:06Kapalı Duruşma Kararının İtiraz Edilebilirliği: Kapalı duruşma kararı itiraz edilebilir bir karar değildir, çünkü mahkeme kararlarından hangisinin itiraz edileceğinin kanunla belirlenmesi gerekir.
Kanunda eksiklik vardır: 187. maddede milli güvenlik gerekçesiyle duruşma içeriğinin yayımını yasaklamak ve kamu güvenliği gerekçesiyle kapalı karar vermek ayrı ayrı belirtilmiştir.
Mahkemeden, kapalı kararını verdikten sonra müdahale etmek isteyenlerin olabileceği ve bunlara karşı gerekli tedbirler alınması beklenirdi.
11:06Milletvekillerinin Duruşmada Durumu: Milletvekillerinin dokunulmazlığı Anayasa'nın 83. maddesinin 2. fıkrasında belirtilmiştir, ancak bununla birlikte mahkemede inzibati tedbirler alınabilir.
Milletvekillerine disiplin hapsi tatbik edilemez, ancak uyarı yapılabilir, salon boşaltılabilir veya güvenlik çağrılabilir.
Milletvekillerinin duruşmaya müdahale etme hakkı yoktur, çünkü yargı vazifesine müdahale etme hakkı verilmez.
12:15Sorgu Süreci ve Duruşma Bitirme Esası: Soruşturmada ifade almak, delil toplamak için yapılırken, sorgu ise sanığın haklarını korumak için yapılır.
Sanıklar iddiaya karşı savunmasını yapabilir veya susma hakkını kullanabilir.
Duruşma bitirme esası vardır ve sanıkların sorgusunun usule uygun yapılması zorunludur.
13:47Duruşma Sürecindeki Sorunlar: Mahkeme, salonun boşaltılmaması nedeniyle duruşmayı kesip tatil etme kararı almıştır.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 203. maddesi tatbik edilerek salonun boşaltılması ve sanıkların sorgusu için hazır hale getirilmesi gerekirdi.
Duruşma sürecinde uluslararası boyutu olan siyasi bir mesele, basın özgürlüğü meselesi veya sadece Türkiye'de yürüyen hukuki bir mesele olduğu tartışılır.
15:06A ve B Planı: Olayın ilk zamanlarında 17-25 Aralık döneminde herkes kuşkuyla yaklaşıyordu, ancak özel yetkili mahkemelerin görevine girmediği açıktı ve isnat edilen suçların normal savcılar tarafından yürütülmesi gerekiyordu.
Gelişen olaylar, A planının 17-25 Aralık olup hükümetin düşürülmesi olduğunu gösterdi, bu proje AK Parti'ye yakın işadamlarıyla sınırlı değildi.
B planı ise Selam Tevhid operasyonu olarak adlandırıldı ve başlangıçta bin civarında kişiye ulaşırken, sonunda on binin üzerinde kişiye ulaştı.
17:02Operasyonların Sonuçları: 17-25 Aralık operasyonu başarısız oldu, hemen B planına geçildi ve bu plan MİT kanalıyla dinlemelerle ilgiliydi.
B planı 1 Ocak'ta denendi, başarılı olamadı, daha geniş kapsamlı hazırlıkla Adana'da durduruldu ve Hatay'da başarısız oldu.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne intikal ettirmeye yönelik girişimler de yapıldı, ancak başarılı olunamadı.
18:08Can Dündar Davası: Cumhuriyet gazetesinde Mayıs ayında, seçimlerden bir hafta önce yayınlanan haberde açıkça bir siyasi operasyon olduğu belirtildi.
Can Dündar, gazetecilik yaptıklarını ve Türkiye-Suriye politikasını eleştirdiklerini, belgeleri aldıklarını ve bunları yayınladıklarını iddia etti.
Dündar'ın savcılıktaki ilk sorgusunda, silahların terör örgütüne gittiğini nereden bildiğini sorulduğunda "duyum üzerine" cevabını verdi.
19:56Darbe Planı ve Gazetecilik Davası: Güneydoğu'daki olayların da planın bir parçası olduğu düşünülüyor ve çok geniş kapsamlı şiddet eylemleri olacak, askerler ve polisler başarılı olamayacaklar.
Dursun Çiçek'e göre orduda yüzde ondan fazla Cemaatçi var ve darbe planlıyorlar, ancak hükümetten açıklama gelmedi.
Can Dündar ve Erdem Gül hakkında casusluk iddiaları yapıldı, ancak konuşmacılar bu kişileri tanıyıp onların casus olamayacağını savundular.
25:49Can Dündar'ın İfade ve Gazetecilik Açısından Değerlendirme: Can Dündar'ın ifadesinde, olayın ilk kez 14 ay önce TİRA'sın çevrilmesinin hemen ertesinde gazetelere haber olmuş, 21 Ocak'ta Aydınlık gazetesinde de aynı içerikte haberle yer almış.
Dava konusu olan baskın esasında çekilen görüntüler, ümitçilerin durdurulması ve darp edilmesiyle ilgiliydi.
Gazetecilik açısından, 14-15 ay önce yayınlanmış bir görüntüyü yayınlamak başka bir fiil olarak değerlendirilemez.
27:02Milli Güvenlik ve Gazetecilik İlişkisi: Türkiye'nin stratejik ittifakları ve güzergahları konusunda, gazeteciler ve vatandaşlar hangi bilgileri yayınlayacaklarını teraziye koymalıdır.
Bir devletin sırrı denilen her şeyin evrensel kurallara ve insan haklarına aykırı olmaması gerekiyor.
Can Dündar'ın davası artık bir "kan davası"na dönüşmüş, Cumhurbaşkanı'nın "bedelini ödeyecek" sözüyle başlamış ve o günden beri bedel ödemeye yönelik çabalar devam etmiştir.
29:21Anayasa Mahkemesi Kararı ve Hükümet Tepkisi: Anayasa Mahkemesi, Ahmet Şık'ın davasından aldıkları kararlara dayanarak, Can Dündar'ın tutuklamanın haksız olduğuna dair bir karar verdi.
Cumhurbaşkanı ve AKP'liler, Anayasa Mahkemesi'ne inanılmaz bir saldırı düzenledi ve Cumhurbaşkanı, 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne kararın uymaması gerektiğini söyledi.
Duruşmaya iki gün kala savcının değiştirilmesiyle, açık bir duruşmada tutuklanma ihtimali yüksek bir duruşma oluşturuldu.
32:03Dava Boyutunun Genişlemesi: Cumhurbaşkanı'nın iradesinin hukuk sistemi üzerine uyguladığı baskı, olayı devlet sırrı ve kamu güvenliği olayından çıkarmış, ifade özgürlüğü boyutuna getirmiştir.
Türkiye'deki basın ve ifade özgürlüğü konusu artık uluslararası bir mesele haline dönüştürüldü.
Can Dündar ve Erdem Gül'e göz göre göre tutacaklar diye düşünülen bir mahkeme kurulmuş, olay artık tutuklama mahkemesine dönüşmüştür.
34:42Gazetecilik ve İhanet Tartışması: Bir gazeteci kendi ülkesinin terör örgütüne silah yardımı yaptığını haber yaptığında, bu durum casusluk ve ajanlık olarak değerlendirilmelidir.
Devlet hakkında uluslararası konjonktürde terör örgütüne yardım eden ülke konumuna düşürme iddiası, sadece bir duyum üzerine yürütülemez.
İnsanlar istihbarat teşkilatlarının ne yaptığını merak eder, ancak bu konuda herhangi bir istihbarat örgütünün ne yaptığıyla ilgili bilgi bulunmamaktadır.
36:21Can Dündar'ın Durumu: Can Dündar'ın yaptığı işin aynısını The Guardian gazetesi de yapmış, ancak devlet gazeteyi kapatma tehdidi üzerine sidileri, hard diskleri imha etmiş ve özür dilemişlerdir.
Can Dündar'ın vatana ihanet suçlaması dışında, Twitter'da ve köşelerinde PKK terör örgütünü övmesi, Cumhurbaşkanı'na karşı ayaklanma çağrısı yapması gibi suçlamalar da vardır.
Can Dündar'ın MIT tırlarının görüntülerini yayınlaması, aylar önce devletin uyarılarına rağmen yapılmıştır ve görüntülerde MIT mensuplarının yere yatırılması ve silahların gösterilmesi bulunmaktadır.
41:23Toplumsal Algı ve Hukuki Değerlendirme: Toplumun neredeyse %60-70'i Can Dündar'ın vatana ihanet eden yayınlarından şikayetçi olmasına rağmen, Can Dündar'ın kendisi hakkında ne düşündüğüne emin olunabilir.
Can Dündar'ın durumu, Cumhurbaşkanı ve hükümete yakın medyanın yoğun çabasıyla "vatan haini" motifi olarak işlenmiş ve bu algı kısa sürede topluma yayılmıştır.
MIT tırların durdurulması operasyonu baştan sona Cemaatin kirli bir operasyonu olarak değerlendirilmektedir.
45:51Can Dündar ve Erdoğan Meselesi: Programda Can Dündar ve Erdem Gül'ün hakim karşısına çıkma meselesi yaklaşık kırkbeş dakika boyunca ele alındı.
Süleyman Özışık, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Can Dündar'a kafayı takmış olup olmadığı konusunda eleştiri yöneltti.
Özışık, Can Dündar'ın ondört ay önce Aydınlık gazetesinde yayınlanan görüntüleri tekrar yayınladığını ve bunu "şok şok şok" diye reklam yapsa da gazetecilik tartışılabilir, ancak "casus üretmek" veya "hainlik" olarak nitelendirmek problemli olduğunu belirtti.
48:21Toplumsal Algı ve Eleştiri: Süleyman Özışık, yedi Haziran'dan beri yaklaşık yetmiş il dolaştığını ve halkın neredeyse yüzde yetmiş'inin Can Dündar için konuştuğunu ifade etti.
Özışık, Can Dündar'ın Erdoğan'ı suçlarken önce kendine bakması gerektiğini ve halkın yüzde altmış-yetmiş'inin onu hain olarak gördüğünü belirtti.
Toplumu yatıştıracak düşman nefret dilini yok edecek olanların kendileri olduğunu ve Can Dündar'ın da bunun için emek vermesi gerektiğini vurguladı.
49:58Hukuki Bakış Açısı: Profesör Dr. Ersan Şen, maddi vaka üzerinden yapılan tartışmaları seyretmekle yetinmek gerektiğini ve hukuki mecradan bakmak gerektiğini belirtti.
Ceza yargılamasında savcı üzerinden hareket edilemeyeceği, mahkemenin bağımsızlığının ve tarafsızlığının devam ettiği vurgulandı.
Devletin sırrı ve güvenliği konusunda her yerde olduğu, demokratik toplumlarda da bu konunun daha ileride olduğu ifade edildi.
52:24İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi ve Devlet Sırrı: İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nde devlet sırrı, devlet güvenliği, kişilik hakları ve özel hayatın gizliliği gibi meselelerde çeşitli kararlar bulunmaktadır.
Tuncay Özkan davasında İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi henüz bu tartışma konusuna girememiştir.
Devletlerin ajandaları vardır ve bu mesele net bir devlet sırrı konusudur.
53:14Devlet Sırrı Kavramı: Devlet sırrı sadece savaş planları veya seferberlik durumuna ilişkin planların aktarılmasıyla gündeme gelmez, sınırda yaşanan iç savaşlar gibi durumlar da devlet sırrı kapsamına girer.
Devlet politikasının uygulayıcıları ve yürütücüleri hesap verecektir, kazanılırsa muzaffer olunmuş demektir.
Amerika Birleşik Devletleri'nin silah ihracatı konusunda açıklamaları vardır ve bu konuda hesap vermek gerekir.
54:31MIT Kanunu ve Devlet Sırrı: MIT Kanunu'nda olağan seyirde ihbar geldiğinde bakılacak ve aranacak, engelleyen bir durum yoksa olağan seyirde ilerleyecektir.
Devlet sırrına müdahale edilip ortaya konulması, yargılamaların uluslararası ceza mahkemesine kadar gidebileceği bir durum olabilir.
İddia makamı (savcılık) iddiaları delilleriyle ispatlamak zorundadır.
55:18Türk Ceza Kanunu ve Devlet Sırrı: Türk Ceza Kanunu'nun 327-329 maddelerinde devletin güvenliği ve sırları meselesi toplanmıştır.
Askeri ve siyasi casusluk olmaksızın, özel kast olmaksızın devletin sırlarını temin etme ve yayma suçtur.
Casusluk maksadıyla değil gazetecilik üzerinden devlet sırrını yaymak suçtur.
56:08Devlet Sırrı Tartışmaları: İddiada en sorunlu taraflardan biri, bilgilerin devlet sırrı niteliği devam edip etmediğidir.
Bir eylemin devlet sırrının temini veya açıklanması olabilmesi için o soyut yasal tanımlara uyması gerekir.
Devletin hesabını, idare edenleri gerektiğinde vereceklerdir, bir yere devlet mühimmatı gittiğinde bunu ortalığa saçmak rezalettir.
59:02Yargı ve Basın İlişkisi: İddianame yol haritasıdır ve iddianame delilleri ortaya koyulacaktır.
Tutuklamanın şartları mahkeme tarafından değerlendirilecektir, bunu baskı altına almaya hiç kimsenin hakkı yoktur.
Herkesin işini yapacağı yerler vardır, yargıya güvenilmemesi durumunda yargıysa hukukun gereğini yapacaktır.
1:01:15Geçmiş Yargılamalar ve Basın: 2005 ve 2007 yıllarında basının yönlendirilmesi ve o yargılamalarla ilgili tartışmalar vardır.
O soruşturmalarla, kovuşturmalarla güya ülkede darbe endişesi ortadan kaldırılacaktı, ancak 2016'da hala darbe konuşulmaktadır.
Rıza Zarrab meselesinde Türkiye'de yargı meselesi olarak konuşulurken, Amerika Birleşik Devletleri'nde tutuklandığında sadece yargı meselesi olarak konuşulmaz.
1:02:46Yargısal Ayrışma ve Terör Meselesi: Konuşmacı, yargısal bir mesele üzerinden yeni bir ayrışma olduğunu ve terör meselesinin daha ciddi bir konu olduğunu belirtiyor.
Rıza Zerraf'ın gözaltına alındığı konusunda sosyal medyada birçok komplo teorisi ve değerlendirme yapıldığını ifade ediyor.
İnternette paylaşılan 21 sayfalık ön iddianame veya basın özeti üzerinden değerlendirmeler yapıldığını söylüyor.
1:04:06Yargılamada Hukuki Temeller: İki mülkiyet esasına göre, her ülke kendi ülkesinde ve iddia edilen eylemlerin meydana geldiği yerde yargılamayı yapar.
Savcılık aşaması da yargılamayı içerir ve savcılar şüphelinin aleyhine değil, lehine olan delilleri de toplayıp değerlendirmek zorundadır.
Amerikan yargısının Türkiye'de işlenen suçları yargılaması yerine, Türkiye'yi ilgilendiren delilleri adalet bakanlığı vasıtasıyla Türkiye'ye göndermesi gerekir.
1:06:20Devletler Arası İlişkiler ve Yargı: Devletler birbirlerinin egemenlik alanlarına müdahale etmez ve saygı gösterirler; Amerika Birleşik Devletleri Türkiye'nin yargı sistemine müdahale edemez.
Türkiye kıta Avrupa usulüne uygun bir yargı teşkilatı, ABD ise kendi sistemiyle yargı teşkilatı vardır.
Türkiye'yi ilgilendiren deliller elde edilirse, ABD bunları adalet bakanlığı vasıtasıyla Türkiye'ye gönderir.
1:07:47Gizli Soruşturma ve Diplomatik İlişkiler: Gizli soruşturma hukukta mevcuttur ve Türkiye'de de uygulanmaktadır.
Diplomatik nedenlerle cumhurbaşkanı veya başbakanın istenmeyen kişileri ilan etmesi kolay değildir.
Bir ülkenin vatandaşının, kendisini ilgilendiren bir meselede soruşturma yürütüyorsa, Türkiye'de pusuda bekleyip geldiğinde alabilir.
1:09:41Adli Yardımlaşma ve Sonuç: Ülkeler arasındaki adli yardımlaşma antlaşması gereği, gizli soruşturma yürütülmesi diplomatik etiğe uygun değildir.
İddialı kişinin beyanı alınması bile o kişiyle ilgili Türkiye'de işlendiği iddia edilen bir suç yoksa, sadece delilleri Türkiye'ye göndermesi mümkündür.
Konuşmacı, Zerra meselesinin salt hukuki bir mesele olduğunu vurguluyor.
1:10:55Amerika'nın İran Ambargosu ve Rıza Zarrab'ın Tutuklanması: Amerika ile İran arasında ambargoların kaldırılması konusunda bir anlaşma yapıldıktan sonra Rıza Zarrab'ın tutuklanması gerçekleşti.
Amerika'nın bu tür operasyonları ilk kez değil, örneğin Panama devlet başkanını da benzer şekilde ele geçirmişti.
Savcı, Rıza Zarrab'ı "Amerika'nın İran'a yaptırımlarını delen, kara para aklayan ve bankacılık sahtekarlığı yapan Türk uyruklu kişi" olarak tanımladı.
1:11:37Türkiye'de Hukuki Sistemin Yetersizliği: Türkiye'de EFBI gibi uluslararası yetkiye sahip süper savcı kurumları bulunmaması, uluslararası boyutlu suçlarda sorun yaratıyor.
Türkiye'de iller arasında bilgi paylaşımı eksikliği nedeniyle, uluslararası suçlarda sorun yaşanıyor.
Amerika'da EFBI gibi kurumlar hemen bilgilendirilirken, Türkiye'de bu tür bir sistemin olmadığı için savcıların delil toplama imkanları sınırlı.
1:13:16Rıza Zarrab'ın Tutuklanmasının Siyasi Boyutu: Rıza Zarrab'ın tutuklanmasının Türkiye'ye yansıması ve siyasete etkisi tartışılmaktadır.
Halk Bankası meselesinde Türkiye'nin Amerika ile ters düştüğü yeni bir hadise değil, Hazineden yetkililerin Türkiye'yi uyarması ve Türkiye'nin BM protokollerine uygun hareket ettiği belirtiliyor.
Amerika'nın ekonomik olaylarda siyasi amaçlarla yasaklama kararları vermesi öne sürülmektedir.
1:17:35Rıza Zarrab'ın Tutuklanmasının Gereği ve Siyasi Mesajı: Rıza Zarrab'ın tutuklanmasının, Amerikan yönetiminin son zamanlarda Erdoğan'a yönelik eleştirilerinin bir kademe yükseltilmiş hali olarak görülüyor.
Türk hukukunun Zarrab'ı yargılayamadığı, gerekli cezalandırmayı yapamadığı ve onunla ilişkili kişileri Yüce Divan'da yargılayamadığı, siyaseten aklandırdığı belirtiliyor.
Savcının Erdoğan'ın Twitter hesabını takip etmesi ve sonra bırakması, siyasi bir mesaj içerdiği düşünülüyor.
1:20:45Sırbistan ve Türkiye'deki Tutuklamalar: Rıza Zarrab'ın tutuklanmasının hukuki ve siyasal anlamını anlamaya çalışılıyor.
Edin Gül ve Can Dündar'ın tutuklanması da mit tırları meselesinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Farklı yorumcular ve perspektiflerle mesele tarif edilmeye çalışılıyor.
1:21:28Türkiye'de Özgürlük ve Güvenlik Dengesi: Program, Türkiye'de özgürlük-güvenlik dengesine değinerek, Belçika'daki son saldırı sonrası alınan önlemlerle kıyaslamayı planlıyor.
Türkiye'de bir yerde bomba patladığında, vatandaşlar kendi çözümünü kendi buluyor ve çekiliyor, ancak Belçika'da hükümet sokağa çıkma yasağı uyguluyor.
Türkiye'de sadece bir terör örgütü değil, Fethullah Gülen, PKK, CHP, DHKP-C gibi farklı örgütlerin de Türkiye Cumhuriyeti'nin istikbali hedefi olarak görülüyor.
1:25:10Terörle Mücadeledeki Zayıflık: Türkiye'nin terörle mücadele konusunda çok zayıf kaldığı, teröristle mücadele edildiği ancak terörle değil mücadele edilmediği belirtiliyor.
Taksim'de silahlı sol örgütlerin dergileri, terör örgütlerini öven müzik gruplarının konserleri ve PKK'nın yaptığı etkinlikler gibi durumlar gösteriliyor.
Türkiye'de dokunulmazlıkların kaldırılması ve teröristle değil terörle mücadele etmenin gerekliliği vurgulanıyor.
1:26:38Türkiye'nin Coğrafi Konumu ve Terör Örgütleri: Türkiye'nin coğrafi konumu ve üzerinde çok gücün oyun oynamak istediği önemli bir ülke olduğu belirtiliyor.
PKK'nın artık kendini Kürtlerin temsilcisi olarak anlatırken, uluslararası güçlerin aracı olduğu ve Müttefik ülkelerin PKK'nın kardeş örgütüne silah yardımı yaptığı ifade ediliyor.
Kürt kartının farklı ülkelerin farklı dönemlerde kullandığı bir strateji olduğu vurgulanıyor.
1:28:02Güvenlik Önlemleri ve Sorunlar: Belçika'nın alınan önlemlerinden farklı olarak, Türkiye'de patlama olmadan veya sonrasında ne yapılacağı bize anlatılmıyor.
Türkiye'de gazeteler ve internet sitelerinde yasaklanan görüntülerin yayınlanabildiği, ancak televizyonların kendilerini sınırladığı belirtiliyor.
Alman kuruluşları lisesi binalarına saldırı ihbarı Almanya'da dışişleri bakanlığı seviyesinde açıklarken, Türkiye'de bu tür ihbarlar için telaşa gerek olmadığı söyleniyor.
1:29:52Terör Mücadelesindeki Temel Sorunlar: Terör eylemlerindeki zafiyeti sadece güvenlik sorunu olarak görmek safdillik olduğu, terör örgütlerinin uluslararası boyutu olduğu belirtiliyor.
Terör örgütleri vasıtasıyla hükümetleri belli politikaları izlemeye zorlama stratejisi olduğu vurgulanıyor.
Aşırı güvenlik önlemlerinin terör örgütlerini engellemeyecek, halkı canından bezdir edeceği ve Türkiye'de çok sayıda istihbarat müdürünün tutuklu ve yargılanıyor olduğu belirtiliyor.
1:31:34Türkiye'nin Terör Mücadelesi Stratejisi: Konuşmacı, Türkiye Silahlı Kuvvetleri'ne havale edilen meselenin siyasi irade tarafından çözüme yönelik adımlar atıldığını düşünüyor.
Silah bırakılmamış bir yapılanmayla veya yasal altyapı oluşturulmadan çözüm sürecinin başarısız olacağına dikkat çekiliyor.
Konuşmacı, meselenin askeri ve polis önlemlerinin darbe çağrıştırmayacağını, bunun yerine topyekün kararlar alınacağını ve yasal altyapının oluşturulacağını vurguluyor.
1:32:40Hukuki Altyapı ve Uluslararası Hukuk: Devletin tüm meselelerini ve yetkilerini kanunlara dayandırmak zorunda olduğu, Türkiye'nin olağanüstü hal ve sıkıyönetim kanunları olduğunu belirtiyor.
Türkiye'nin belirli bölgelerinde bu kanunların örtülü olarak uygulandığını, ancak hesap kitap vakti geldiğinde kamu görevlilerinin hukuki korunması gerektiğini vurguluyor.
Türkiye'nin bu meseleyi çözmek istiyorsa Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin 51. maddesindeki meşru müdafaa hakkı kullanabileceğini belirtiyor.
1:33:48Terör Mücadelesinin Temel Sorunu: Konuşmacı, mesele artık kiş ve hürriyetleri sorunu olmadığını, Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmez bütünlüğüne ve toprağına yönelik bir kalkışma olduğunu belirtiyor.
Vatan bütünlüğü söz konusu olduğunda tüm vatandaşların aynı duyarlılığı göstermesi gerektiğini vurguluyor.
Konuşmacı, Türkiye'nin pek çok üniversitesinin adeta terör-terörist fabrikası gibi çalıştığını ve bunun başlarında 1000 akademisyen olduğunu üzülerek söylüyor.
1:34:33Programın Kapanışı: Konuşmacı, güvenlik meselesi, terör meselesi, Hızır Rıza Zerraf konusu ve Anayasa Mahkemesi'nin Erdem Gül ve Can Dündar hakkında tahliye kararı sonrası ilk duruşması konusunu ele aldıklarını belirtiyor.
Programın sonunda, yayının izleyicilere ulaşmasında katkısı olan tüm arkadaşlar adına iyi haberler ve mutlu bir hafta sonu dileniyor.

Can Dündar ve Erdem Gül Davası ve Türkiye'de Basın Özgürlüğü Tartışması

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir