Buradasın
Ankara Barosu Uluslararası Hukuk Kurultayı: Yargı Bağımsızlığı ve Kuvvetler Ayrılığı
youtube.com/watch?v=Ut3ExxEY6U8Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Ankara Barosu'nun düzenlediği uluslararası hukuk kurultayının açılış oturumunu ve panel sohbetlerini içermektedir. Kurultayda Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Ankara Barosu Başkanı Hakan Can Duran, çeşitli siyasi partilerden milletvekilleri (Ahmet İma, Özgür Özel, Mithat Sancar, Kadir Koçdemir) ve çeşitli baro başkanları gibi konuklar yer almaktadır.
- Kurultayın ana konusu "Anayasa Değişiklikleri, Yargı ve Yargıç Bağımsızlığı ve Hukuk Devleti" olup, oturum başkanı Avukat Hakkı Suha Okay tarafından yönetilmektedir. Video, yargı ve kuvvetler ayrılığı konusundaki konuşmaları, panel sohbetlerini ve milletvekillerinin deneyimlerini içermektedir. Konuşmacılar, Türkiye'deki yargı sisteminin geçmişteki sorunlarını, siyasallaşma eğilimlerini ve bunların toplumsal barışı nasıl etkilediğini ele almaktadır.
- Panelde Mithat Sancar ve Özgür Özel gibi milletvekilleri, kendi tecrübelerinden örnekler vererek yargı bağımsızlığı konusunu tartışmaktadır. Ayrıca, Süleyman Kara Çölü'nün Silivri Cezaevi'nde bulunduğu, hakimlerin kararlarını verdikten sonra gözaltına alınması gibi durumlar ve Muammer Aksoy, Uğur Mumcu ve Tahir Elçi gibi isimlerin anılması da konuşulmaktadır.
- İfade Özgürlüğünün Önemi
- Toplum kütüphanesi daha zenginse, çağdaş dünyada daha yüksek bir idrak seviyesinde demektir.
- İdrak seviyesi yüksek bireylerin oluşturduğu toplumlar az zamanda çok iş yapar ve sınırlı olanaklarla büyük ideallerin mücadelesini verirler.
- İfade özgürlüğü sadece insan hakları kataloğunda yer alan bir temel hak değil, bir toplumun zeka ve anlama gücüdür.
- 00:47Anadolu İnsanının Mirası
- Anadolu insanı, insan sevgisini ve özgür düşünceyi besleyecek tarihsel ve köklü bir mirasa sahiptir.
- Yunus Emre'nin dizelerinde vurguladığı gibi insanları inançlarından veya siyasi kanatlarından dolayı farklı görmemek gerekir.
- Yunus'un "yaratılanı sev, yaradandan ötürü söz" felsefesi, yerelden evrensel taşıyan bir felsefe olarak geniş kitlelere ulaşmıştır.
- 01:18Uluslararası Çalıştay Açılışı
- Uluslararası çalıştayda yapılacak sunumların devlet ve toplum hayatı bakımından önemli meselelere değerli katkılar yapacağına inanılıyor.
- Çalışmanın başarılı geçmesi ve verimli geçmesi dileğiyle, yabancı konuklara, akademisyenlere, hakim, savcı ve avukat meslektaşlarına teşekkür ediliyor.
- Yargıtay Başkanı Sayın İsmail Rüştü Cirit'e katılım ve katkılarından dolayı teşekkür plaketleri sunuluyor.
- 02:34Çalıştay Programı
- Çalıştayın ilk toplantısı "Anayasa Değişiklikleri, Yargı ve Yargıç Bağımsızlığı ve Hukuk Devleti" konulu açık oturumla devam edecek.
- Oturum başkanı Avukat Sayın Hakkı Suha Okay, konuşmacıları kürsüye davet ediyor.
- Konuşmacılar arasında Tekirdağ Barosu Başkanı Avukat Sayın Huriye Altay, Erol Yarsav Başkanı Sayın Murat Arslan, Demokrat Yargı Eş Başkanı ve İzmir Hakimi Dr. Sayın Orhan Gazi Ertekin, Adalet ve Kalkınma Partisi Ankara Milletvekili Sayın Ahmet İma, Sinop Barosu Başkanı Avukat Sayın Hicran Kandemir, Konya Barosu Başkanı Avukat Sayın Fevzi Kayacan, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Sayın Özgür Özel, Halkların Demokratik Partisi Mardin Milletvekili Prof. Dr. Sayın Mithat Sancar ve Afyonkarahisar Barosu Başkanı Avukat Sayın Turgay Şahin bulunuyor.
- 05:13Hukuk Devleti ve Anayasa Değişiklikleri
- Ankara Barosu'nun dokuzuncu uluslararası hukuk kurultayı açılışıyla başlıyor.
- Hukuk devleti, temel hak ve özgürlüklerin güvence altında olduğu, kimsenin hukukun üstünde olmadığı ve kimsenin suç işleme ayrıcalığının olmadığı bir devlettir.
- Hukuk devletinin içeriğinde laiklik ve sosyal hukuk devleti yatmaktadır, ancak hukuk devleti olmazsa bunlar olması mümkün değildir.
- 07:23Anayasa Değişikliklerinin Gündemde Olması
- Türkiye'de zaman zaman kimi pazarlıklarla, kimi dayatmalarla, kimi konjonktürel nedenlerle anayasa değişiklikleri yapılmıştır.
- Bugün yeniden anayasa değişikliklerinin yapılması Türkiye'nin gündemindedir ve tartışılmaktadır.
- Parlamentoda grubu bulunan dört siyasi partiden temsilci arkadaşlar bu konuda görüşlerini ifade edeceklerdir.
- 08:23Toplantı Düzeni
- Toplantı saat 14:30'da başlayacak ve 18:30'da bitecek.
- Her bir konuşmacıya 15 dakika süreyle tebliğ sunması için fırsat verilecek.
- Konuşmacılar alfabetik sırayla değil, öncelikle siyasi partileri temsilen gelen arkadaşlara söz verilmesi daha doğru olacak.
- 09:34Toplantı Süreci
- Konuşmacıların konuşmaları tamamlandıktan sonra salonda bir soru-cevap işlevi yapılacak.
- Sorulacak sorular için kağıt dağıtılmasının daha doğru olduğu düşünülüyor.
- Toplantının belirli bir zaman diliminde 15-20 dakikalık bir ara verilecek.
- 10:50Geçmişteki Kurultaylar
- 2001 yılında Türkiye Barolar Birliği tarafından anayasa kurultayı yapılmıştı.
- O kurultayda Ahmet İma, Oktay Vural ve konuşmacı olarak katılan kişi de yer almıştı.
- 15 sene sonra bu kurultayda Ahmet İma ve Oktay Vural katılamayacaklarını özürlerini bildirmişler, yerlerine Bursa milletvekili Kadir Koçdemir bey katılıyor.
- 13:22Yargı ve Kuvvetler Ayrılığı
- Yargı, kuvvetler ayrılığı sisteminin sessiz ve en etkili unsurudur, yasama ve yürütme gibi kamusal tartışmaların içinde değil, sessiz iktidar olarak adlandırılır.
- Yargı, kuvvetler ayrılığı sisteminde diğer iki kuvvet arasındaki ilişkiyi belirleyen kritik bir işlevi vardır.
- Modern toplumlar, karmaşık toplumları bir arada tutabilmek için hakemlik kurumlarına ihtiyaç duyar ve yargı, bireyler arasındaki uyuşmazlıkları çözmek ve toplumsal barışa katkı sunmak için önemlidir.
- 15:40Yargının Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı
- Yargının bağımsız olması varoluşsal bir şarttır, ancak bağımsızlık kendi başına bir amaç değil, yargıyı tarafsız kılmak için kullanılan bir araçtır.
- Bağımsızlık, yargıyı tarafsız davranmaya yönetmek için başvurulan kurumsal tedbirlerin toplamıdır.
- Yargı tarafsız işlemekten uzaklaştığında, toplumsal barış hedefi büyük zarar görür ve adil işlemeyen bir yargı toplumda parçalanmaların gerçek sebebi haline gelebilir.
- 18:39Türkiye'de Yargı Sorunu
- Türkiye'de yargı, sessiz erk işlevinin ilk boyutunu hakkını verecek bir durumda olmamıştır, çok tartışılmıştır.
- Yargı, kendini toplumun bir üst, devletin kollayıcısı ve kurtarıcısı olarak görmeye meyil etmiştir, bu durum tehlikeli bir eğilimdir.
- Bir dönem yargıyı kendi siyasal hedefleri için işlevselleştiren çevreler, iktidarlar değiştiğinde bu siyasallaştırma işlevinin mağduru durumuna gelmişlerdir.
- 22:15Hükümet Sistemi ve Yargı
- Türkiye'de çoğulcu parlamenter sistemi savunan bir parti olarak, ayrışma haklarının ve kutuplaşma potansiyelinin yüksek olduğu bir toplum için en ideal hükümet sistemi parlamenter sistemdir.
- Başkanlık sistemi ise ayrışma eksenleri yoğun, kutuplaşma potansiyeli yüksek toplumlar için tehlikeli bir seçenektir.
- Yargıyı yeniden kurgulamak için bağımsızlık, şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi temel ilkeler önemlidir.
- 26:21Adalet Sistemi Hakkında Düşünceler
- Yargıyı araçsallaştırmaya karşı en etkili ifade "dostlara adil davranır, düşmana kanun uygulanır" atasözüdür.
- Türkiye'deki adalet sistemi, dostlara kanunu hesaba katmadan adaleti uygulamak ve düşmana ise kanunu en sert şekilde uygulamak şeklinde olabilir.
- 27:18İkinci Dünya Savaşı Sonrası İtalya'da Yargı Hikayesi
- İkinci Dünya Savaşı sonrası İtalya'da yargı içinde eski dönemin zihniyetinin devam ettiği ve keyfi davranan, siyasi ilkelerine göre karar veren bir yargıcın hikayesi anlatılır.
- Bu yargıcın her karardan sonra adliyenin ara avlusundan marangozluk çalışması sesleri gelmesine rağmen önemsemediği, ancak bir gün görevlilerin kendisine idam fermanı olduğunu bildirdiği anlatılır.
- Yargı ne kadar keyfi ve adaletsiz davranırsa, o kadar kendi idam fermanını vermiş olur, bu da acı bir ders olarak not edilmelidir.
- 29:09Özgür Özel'in Konuşması
- Özgür Özel, Ankara Barosu'nun ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda, rahmetli Muammer Aksoy, Uğur Mumcu ve Tahir Elçi'nin anılmasını isteyerek, onların yitip gitmesine ve adının faili meçhul kalmasına engel olamadığımız için utanç içinde olduğumuzu belirtir.
- Cumhuriyet Halk Partisi'nin uzun yıllardır dile getirdiği hakikatleri araştırma komisyonu önerisinin, özellikle 7 Haziran'dan bugüne kadar devam eden süreçte çok zamanını alacağı ve derin izlerin peşini süreceği vurgulanır.
- Özel, eczacılık fakültesi mezunu olduğunu, hukuk fakültesi mezunu olmadığını ve hukukçu olmadığını belirterek, kendisini hukukçu sanan insanların olduğunu ifade eder.
- 34:42Kuvvetler Ayrılığı ve Yargı-Yasama İlişkisi
- Özgür Özel, kuvvetler ayrılığının çok önemli olduğunu ve kendisinin hukukçu olmayan ve meseleye başka bir gözle bakabilecek birisi olarak kuvvetler ayrılığının ayaklar altına alınırken orada olduğunu anlatır.
- İlk milletvekili döneminde, yargı tarafından yasama üzerine müdahale edildiği ve milletvekillerinin yemin etmeden protesto ettikleri bir olay anlatılır.
- MIT müsteşarı ifadeye çağrıldığında, yürütmenin başındaki kişinin "hayır ifadeye gitmeyecek, gereğini arkadaşlar yapacaklar yakında" dediği ve bunun üzerine bir kanun çıkarılarak yargıya müdahale edildiği belirtilir.
- 36:48Cezaevi Anıları
- 17 Eylül 2012'de AKP'nin grup toplantısında Başbakan'ın cezaevlerinde eş görüşmesine izin vereceklerini söylediği anlatılır.
- 4 Ekim günü Sincan Cezaevi'ne ziyarette, ikinci müdürün eş görüşme odası yapmakta olduğunu ve bunun kanunu henüz çıkmadığını, yakında çıkacağını söylediği belirtilir.
- 15 Ekim'de İzmir'de Kırıklar Cezaevi'nde aynı santimetredeki yeri balyozla kırılmış, içeri girilmiş ve odanın dışarıdan örülmüş olduğu, Samsun'da ise ranzadan eş görüşme yatağı hazırlanıp elektrikli şofben takıldığı görülür.
- 38:22Yasama Üzerindeki Tahakküm
- Konuşmacı, AKP milletvekillerine eş görüşmesine izin verilip verilmeyeceği konusunda oylama yapacaklarını hatırlatıyor.
- Tayyip Erdoğan'ın sadece işaret parmaklarını kullanarak milletvekili yapabileceğini, çünkü şifre girerken ve oylamada evet oyu kullanırken bu parmakları kullandığını belirtiyor.
- Bu hikayeyi yürütmenin yasama üzerindeki tahakkümünü anlatmak için kısıtlı hukuk bilgisiyle bilgilerini arz etmek istediğini ifade ediyor.
- 39:10Yargıç Bağımsızlığı Sorunu
- Yargıç bağımsızlığı anayasanın 138. ve hakim teminatı 139. maddelerinde düzenlenmiş, geliştirilmesi ve güçlendirilmesinin savunulduğu bir mesele olarak vurgulanıyor.
- Süleyman Karaçöl, Silivri Cezaevi'nde ziyaret edilmiş ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, onun ve dört hakim savcı arkadaşının meslekten men kararlarına yapılan itirazı reddetmek suretiyle kararı kesinleştirmiş.
- Süleyman Karaçöl, 25 Aralık'ta savcının istediği arama, dinleme ve belgelere el koyma kararına izin verdikten sonra altı şirketin yöneticilerinin dinlenmesi, ifadeye çağrılmaları ve arama ve el koymak kararını veren hakim şimdi Silivri Cezaevi'nde bulunuyor.
- 40:34Yargıçların Durumu
- Silivri Cezaevi'nde bulunan bir hakim, paralel yapıyla mücadele edilmek üzere kurulan mahkemelerden birine, siciline bakılarak özellikle seçilmiş bir hakim olduğunu belirtiyor.
- Bu hakim, paralel yapının iktidar partisi'ne yaptığı darbenin koçbaşı olarak nitelendirildiğini ve eğer o kapıyı kırsaydı Türkiye'de darbe gerçekleşeceğini söylüyor.
- Türkiye'de bazı hakimler ve savcılar kararlarını verdikten 48 saat sonra, 72 saat sonra gözaltına alınıp tutuklanıyorlar.
- 41:10Paralel Yapı ve İktidar İlişkisi
- Konuşmacı, paralel yapı iktidar ilişkisinde yaklaşımının standart olduğunu ve sosyal güvenlik komisyonu'nda ne hukuksuzluk yapıldıysa, ne adaletsizlik yapıldıysa, ne haksızlık yapıldıysa bunun devrin iktidarıyla bugün paralel yapı dedikleri eski yol arkadaşları arasında bir üst işveren-taşeron ilişkisi içinde gittiğini ve karşılıklı nemalanarak süren o sürecin bir yerden sonra durduğuna inandığını belirtiyor.
- Bugün geldiğimiz noktada yargıç bağımsızlığını, bir cadı avının kurbanı, bir cadı avının sebep-sonuç ilişkileri noktasına geldiğini görmek gerektiğini vurguluyor.
- 42:04Muammer Aksoy'un Kitabı
- Muammer Aksoy'un "Devlet Hukukla Yaşar" adlı kitabından bir makale okunuyor.
- Makalede, yöneticilerin keyifleri ve emirleri vatandaşların hukuka aykırı şekilde cezalandırılması sonucuna ulaştırabiliyorsa, kanunlar kiminle uygulanıyor, kimine uygulanmıyorsa, güvenlik kuvvetlerinin ve savcıların bir kısmı deliller tertip ve imal ediyorlarsa, mahkemelerin tarafsızlığına ve yalnız kanunlara bağlı olduklarına kesin surette inanılıp güvenilmiyorsa, o toplumda kişiler sadece sözde vatandaştır, gerçekte ise yöneticilerin kölesidir deniliyor.
- Aynı yazının sonlarında, sınırsız olan bir hakimiyet, kime ait olursa olsun ve kimin tarafından kullanılırsa kullanılsın istibdat ve tahakküme, zulme götürür, mutlak olan her güç, hürriyetin, dolayısıyla insan mutluluğunun ve kişi huzurunun düşmanıdır deniliyor.
- 43:31Darbe Planları ve Davalar
- Muammer Aksoy bunları yazarken 12 Mart muhtırası vardı ve Karaoğlan ona direndiği için bir toplum lideri oldu.
- Türkiye'de hukuka, insan haklarına ve solculara, gazetecilere, düşünürlere kimlerin neler yaptığını biliyoruz.
- Daha sonra bir Balyoz darbe planı ile başlandı ve Ergenekon, amirallere suikast, Poyrazköy, askeri casusluk, KK, ÇHD Fenerbahçe gibi birçok siyasi davayı izledik, takip ettik.
- 44:21Askeri Casusluk Davası
- Askeri casusluk davasını takip ettiklerini ve Türkiye'ye anlattıklarını, raporlar yazdıklarını, mecliste yalvardıklarını ama kimseye bir şey anlatamadıklarını belirtiyor.
- Askerlerin mesleki namuslarına casus, kişisel namuslarına fuhuş lekesi sürülüyor, aynı anda sekiz gazetede birden aynı fotoğraf çıkıyor.
- Balıkesir'in Dursun Kepsut ilçesinin bir köyünde bir anneyle baba köyü terk etmek zorunda kaldı, sekiz gazetede çıkan bir fotoğraf yüzünden.
- 46:01Özel Hayatın Gizliliği
- Kız bileklerini kesti, bir ay yoğun bakımda, üç ayı hastaneye geçen bir süreç yaşadı.
- Konuşmacı, mecliste kürsüden bunu anlattığını ve sekiz gazete birden bunu yaptığını, nerede kaldı bir kere özel hayatın gizliliği diye sorduğunu belirtiyor.
- AKP sıralarından biri "Meclisin bir ritüelidir laf atmak" diyerek "Allah'ın bildiğini kuldan saklamayacaksınız" dediğini anlatıyor.
- 46:31Masumiyet Karinesi
- Konuşmacı, masumiyet karinesi dediklerinde "Yerlerinden ateş olmayan yerden duman çıkmaz" diye bağırdıklarını belirtiyor.
- 17-25 Aralık süreci olup da aynı anda dört gazetede birden aynı para kasaları, aynı çikolata kutuları, aynı ev aramaları, fotoğrafları çıkıp da bunlar masumiyet karinesini hatırlatmaya, parlamentoya hatırlatmaya ve o günlerde hep beraber bu bakanların çocuklarına hırsız hırsız var diye bağıranlara karşı da bu hiç kimsenin suçunun ispatlayana kadar suçsuz olmayacağını ve aynı anda bütün bu evlerin yatak odalarındaki fotoğrafların da özel hayatın gizliliği ile ilgili olduğunu belirtiyor.
- Konuşmacı, Inception filmine benzediği birkaç boyut içinde bir hikaye anlatıyor.
- 47:30Anneannenin Sözü
- Hikayede, Hacerler köyünden anneanneye gitmişler, halıda oyun oynuyorlar, kardeşinin adı Barış, zar atıyorlar.
- Anneanne pat diye atladı, yüksek bir divandan Barış'ın poposuna doğru, "Çeki kenara, ben oynayacağım" dedi ve artık Barış'ın küçük elleri, Özgür'ün büyük elleri yerine anneannenin daha büyük elleri yarışıyordu.
- Anneanne, "Ayarını bozduğun kantar gün gelir seni de tartar" sözünü söyledi.
- 48:44Türk Ceza Kanunu Teklifi
- Rahmetli Sulhi Dönmezler'in 12 Mayıs 2003'te meclise kendisinin başkanlık ettiği bir heyetin 502 maddelik Türk Ceza Kanunu teklif edildiğini belirtiyor.
- Teklif tasarı haline getirildi ve daha sonra hükümet tarafından alt komisyonda 110 maddesi "sakıncalıdır, otoriter rejimleri çağrıştırır" diye gerekçesiyle AKP tarafından çıkartıldı.
- Geri kalanı 26 Eylül 2004'te TCK olarak yayınlandı.