Buradasın

Anayasa Hukuku ve Başkanlık Sistemi Üzerine Bir Değerlendirme

Yapay zekadan makale özeti

Bu videoda konuşmacı, anayasa hukuku konusunda uzman bir kişi olarak, Türkiye'deki başkanlık sistemi hakkındaki görüşlerini paylaşıyor.
Konuşmacı, kuvvetler ayrılığının zayıflamasının yönetim kişiselleşmesine yol açabileceğini ve bu durumun "idare-i şahsiye otokrasi" olarak adlandırılabileceğini belirtiyor. Türkiye'deki başkanlık sisteminde cumhurbaşkanına verilen yetkilerin, Amerika'daki kongre yetkilerine kıyasla daha fazla olduğu ve bu durumun cumhurbaşkanının yargı kurumlarına atama yapma özgürlüğünü artırdığı vurgulanıyor. Ayrıca, bu durumun cumhurbaşkanının partisinin milletvekillerinin tatminsizliğini artırdığı ve yargı sisteminin sistemden etkilendiği de ele alınıyor.

Anayasa Hukuku ve Kuvvetler Ayrılığı: Konuşmacı, anayasa hukukunun öğrenciliğinden beri üzerinde durduğu bir konu olduğunu belirtiyor.
Kuvvetler ayrılığı zayıfladığında yönetim kişiselleşir ve şahsileşir, meşrutiyetçilerin deyimiyle "idare-i şahsiye otokrasi" meydana gelir.
Cumhur Başkanı Tayyip Erdoğan'ın ülkeyi yönetmesini zorlaştıracak şekilde kendisine çok fazla yetki verildi.
00:48Meclisin Yetkilerinin Sınırlanması: Amerikan Kongresi'nin sahip olduğu yetkilere, "Gazi Meclis" olarak adlandırılan yetkiler meclise verilmedi.
Cumhurbaşkanlığı hiçbir tasarrufu meclisin denetimine tabi değil.
Cumhurbaşkanlığı yüksek yargıya üye tayin ederken meclisin denetimine sunulmadığı için, cumhurbaşkanı partisinden aday olan kişileri atamak zorunda kalabilir.
01:36Sistemdeki Sorunlar: Sistemde bizzat kendisi partisinin milletvekilleri bir tür tatminsizlik duymaya başladılar.
Yargının ne kadar sistemden etkilendiği belirtiliyor.