Buradasın

Davos Toplantısı ve Küresel Ekonomik Trendler Üzerine Bir Röportaj

youtube.com/watch?v=cNqVgAKX9Kg

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

"Gizli Dosya" adlı programda sunucu Hamza, konuk Mert Başaran ile ekonomi ve emlak piyasası hakkında kapsamlı bir röportaj gerçekleştiriyor. Mert Başaran, emlak sektöründe uzun yıllar deneyimli ve ekonomi konusunda uzman bir konuk olarak karşımıza çıkıyor.
Röportajda, Davos toplantısında ele alınan "küresel sosyalizm" olarak adlandırılan mülkiyetsizleştirme politikaları, küresel enflasyon, gıda krizi ve vergi sistemi gibi konular tartışılmaktadır. Özellikle Türkiye'deki emlak fiyatlarındaki anormal artış, İstanbul'daki barınma krizi ve gelecekteki yaşam tarzı değişiklikleri üzerinde durulmaktadır. Ayrıca, 2023 seçimlerinin ekonomik etkileri ve gelecekteki "büyük reset" ajandası gibi konular da ele alınmaktadır.
Röportajda ayrıca yatırım stratejileri, parayı bölerek altın, gayrimenkul, toprak, tarım emtia, fon ve hisse senedi gibi farklı yatırımlarla bir sepet oluşturmanın önemi vurgulanmaktadır. Konuşmacılar, kapitalizm sisteminin insanları nasıl kontrol altına aldığı, ulus devlet yapısının sona ermesi ve gelecekte "şirket devletleri"nin ortaya çıkacağı gibi teorileri de paylaşmaktadırlar.

00:01Davos Toplantısı ve Küresel Sosyalizm: Davos toplantısında devlet başkanları ve önemli isimlerin katılımı, toplantının önemini gösteriyor.
2020 yılında "büyük reset" olarak tanımlanan küresel sosyalizm, mülkiyetsizleştirme politikasını içeriyor.
Bu politika, konut-emlak sektöründe etkilerini göstermeye başlıyor ve Türkiye'de emlak piyasasını, konut fiyatlarını etkileyecek.
01:02Türkiye'deki Barınma Sorunu: Türkiye'de ciddi bir barınma problemi yaşanıyor ve bu sorun bir kriz durumuna dönüşmek üzere.
Hürriyet gazetesinde "yüksek kiraya karşı üç formül" başlıklı bir haber yayınlandı.
Hükümet, kira artışlarını frenlemek için çalışmalar yapıyor ve üç seçenek üzerinde duruyor.
02:38Davos'da Konuşulan Konular: Davos toplantısında "küresel vergi sistemini dizayn etmek" konulu bir oturum yapıldı.
Toplantıda Rusya-Ukrayna savaşı, gıda krizi, küresel enflasyon ve enerji dönüşümü gibi konular konuşuldu.
NATO genel sekreteri, IMF başkanı, Avrupa Merkez Bankası başkanı ve büyük şirket CEO'ları gibi önemli isimler katıldı.
03:51Küresel Sosyalizm Hedefi: Büyük resetteki hedef, küresel sosyalizm ve tek dünya devleti oluşturmak.
Devletlerin şirketlere dönüştüğü bir ortamda, insanların mülkiyetsizleştirilmesi ve köleleştirilmesi planlanıyor.
İnsanlar çok küçük paralarla çalıştırılacak, sadece hayatta kalacak şekilde maaşlar verilecek ve mal sahipliği sağlanmayacak.
04:38Planların Geçmişi ve Uygulanması: Bu uzun vadeli bir proje olup 1950'lerde Marshall Yıldırımları ile başlamış.
George Soros'un "Ukrayna'ya da Marshall yardımları başlatmamız lazım" sözü, Türkiye'ye yapılan stratejinin tekrar edileceği anlamına geliyor.
Amacın insanların mülkiyetsizleştirilmesi ve mal sahipliği gereksiz hale getirilmesi olduğu belirtiliyor.
05:36Enflasyon ve Gelecek Tavsiyeleri: Bir buçuk-iki yıl önce "hiçbir şeyinizi satmayın" tavsiyesi verilmiş.
Dünyada büyük bir enflasyonun geleceği, malda kalınması gerektiği vurgulanmış.
Uzun vadede evden çıkmaya gerek kalmayacak, her şey evden yapılacağı ve metaverse gibi teknolojilerle mal alımı gereksiz hale getirileceği öngörülüyor.
07:35Ev Fiyatlarının Anormal Artışı: Konuşmacı, bir buçuk-iki yıl önce fiyatların çok doğru zamanda arttığını ve o zamandan beri korkunç arttığını belirtiyor.
Türkiye'de çok sayıda kriz yaşadığı halde, hiçbir zaman ev fiyatları bu kadar çok artmamıştır.
Eskiden krizlerde sadece zenginlerin yaşadığı belli yerlerde fiyatlar artarken, şimdi ev fiyatlarının her yerde anormal şekilde arttığı görülüyor.
08:33Pandemi Sürecindeki Değişimler: Pandemi süreciyle birlikte teknoloji şirketlerinin gelirleri inanılmaz artmış, dünyanın en zengin adamının geliri dolar bazında üç-dörde katlanmış.
Konuşmacı, pandeminin bir deney olduğunu düşündüğünü ve bu deneyin teknoloji şirketlerinin faydasına geldiği görüşünü paylaşıyor.
Pandemi süreci, teknolojiye uzak olan yaşlı nesilin bile internet üzerinden alışveriş yapmaya başlamasına neden olmuş.
10:33Ev Fiyatlarının Enflasyon Üstünde Artışı: Eskiden krizlerde halk ucuz yerler bulup ev alabiliyordu, ancak şimdi bu tür yerlerde bile fiyatlar dört-beş katına çıkmış.
Doların iki kat arttığı 2015-2019 döneminde ev fiyatları artmamıştı, ancak pandemi sonrası fiyatlar anormal şekilde yükselmiş.
Asgari ücretin yüzde elli arttığı bir yerde bir evin fiyatı yüzde üçyüz artıyorsa, insanın bu evi nasıl ödeyeceğini sorgulamak gerekir.
12:27Mülkiyetsizleştirme ve Geleceğin Planları: Yabancı kanallarda "ev almak yerine domates ve peynir al, tatile git" şeklindeki mesajlar sürekli empoze ediliyor.
Büyük şirketler ve emlak baronları evleri alıyor, insanları kiracı olmaya zorluyorlar.
Kiracı olmanın bir dezavantajı olarak, gelecekte bir pandemi durumunda kiracıların aşı olmadan eve giremeyebilme riski gösteriliyor.
14:07Bankaların Emlak Piyasasındaki Rolü: 2008 krizinde Amerika'da milyonlarca insan eşsiz kalmış, işini kaybettiği anda evini de kaybetmiş.
Bankaların eline geçti bu durum, emlak piyasasının üçte biri kredi sistemi üzerinden bankaların kontrolüne geçmiştir.
14:45Emlak Fiyatlarının Artışı ve Ortak Sınıfın Fakirleşmesi: Emlak fiyatları üç katına çıkmış durumda ve ücretlerdeki artışlar bunu karşılayamıyor.
Orta sınıf yok olduğu bir noktaya gelmiş, fakirleşme yaşanıyor.
Fiyatların artmasıyla kiralara da en az iki-üç katına çıkıyor.
15:15Kiralık Konut Sistemindeki Sorunlar: Türkiye'de kiraya geçildiğinde dünya genelinde olduğu gibi bir sözleşme yapılması gerekiyor.
Mülk sahipleri kafasına göre kira artırmasını yapamıyor.
Devlet, TUİK'in açıkladığı rakamlar üzerinden enflasyonu gerçek değerden daha düşük gösteriyor.
16:01İstanbul'daki Kira Fiyatları ve Sosyal Sorunlar: İstanbul'da ortalama kira fiyatları 6.500-6.600 lira olarak hesaplanıyor.
Mülk sahipleri, kiracıları zorlayarak evlerini boşaltmaya başlıyorlar.
Enflasyonun derinleşmesiyle resmi rakamlarla gerçek enflasyon arasındaki fark artıyor ve barınma krizi yaşanıyor.
17:30Mal Sahipleri ve Kiracılar Arasındaki Kavgalar: Mal sahipleri kiracıları zorlayarak davalık yapmaya başlıyorlar.
Kiracılar kira ödeyemedikleri için mal sahipleriyle kavgaya başlıyorlar.
Mahkemeler doluyor ve insanlar arasında sosyal sıkıntılar başlıyor.
18:06Mal Sahipleri ve Kiracıların Haklılığı: Mal sahipleri enflasyonun yüksek olduğu halde kiraları yeterince artıramadıkları için haklı olduklarını düşünüyorlar.
Kiracılar ise gelirlerinin o kadar artmadığı için yüksek kira ödemesini yapamadıkları için haklı olduklarını düşünüyorlar.
Bu durumun devam ederse sosyal sıkıntılar yaşanabilir.
18:44İstanbul'un Geleceği ve Komplo Teorisi: Gelecekte İstanbul'un merkezinde sadece çok zengin kişiler ve yabancılar kalacak, Türklerin azalacağı endişesi var.
İnsanlar Anadolu'ya, Çerkezköy gibi bölgelere göç edecek ve trenle İstanbul'a gelecekler.
Bazı kanallarda İstanbul'un Yunanistan'a bağlı gibi gösterilmesi, ekonomik yöntemlerle ele geçirilme endişesini artırdı.
20:03İstanbul'un Değişimi ve Şehirlerarası Göç: İstanbul'da zengin yabancılar artıyor, bazı bölgeler Dubai gibi olmaya başladı.
Gayrimenkul işi yapanlara Anadolu'da verimli tarım toprağı veya gelişecek şehirlerin etrafında alım yapmaları tavsiye ediliyor.
Büyük şirketler İstanbul'dan Kütahya, Manisa, Sakarya gibi bölgelere göç etmeye başlıyorlar.
21:48Konut Sahiplik Oranı ve Mülkiyetsizleştirme: Türkiye'de konut sahiplik oranı iyi seviyede (yaklaşık %57) olduğu için yabancılar için iyi bir pasta.
Mülkiyetsizleştirme projesiyle büyük holdingler ve property management şirketleri konutları kiraya vermeye başlayacak.
Batı'da konut sahiplik oranı çok daha düşük, özellikle Londra'nın merkezinde %30'lara düşmüş.
22:19İngiltere'deki Üst Düzey Bir Kadının Türkiye'ye Taşınması: Konuşmacı, 2014-2015 yıllarında Alman bir şirketinde çalışırken, üst düzey bir kadınla yaşadığı bir tecrübeyi anlatıyor.
Bu kadın Londra'da geçinemeyeceğini söyleyerek Türkiye'ye yerleşmek istediğini belirtmiş.
Kadın Londra'da otuz yıllık kredi ile aldığı evi satarak Türkiye'de Fethiye'de ve Esenyurt'ta yaklaşık yirmi beş tane konut alarak, kiralarla güzel bir hayat yaşamaya başlamış.
24:04Ekonomik Durum ve Göç Politikaları: İngiltere'de ve Türkiye'de benzer bir gidişat olduğu, ancak İngilizlerin ve Amerikalıların bir evini satarak Türkiye'de çok sayıda ev alabilecekleri belirtiliyor.
Türkiye'de kurla satıldığında sadece Bangladeş, Afrika veya Nikaragua gibi yerlerde ev alınabileceği, bu nedenle insanların kaçacak yerlerinin az olduğu vurgulanıyor.
Zorunlu bir göç olacağını ve bunun arkasında bir politika olduğu, bu göçleri bilerek getirdikleri iddia ediliyor.
25:19Toprak Satış Uyarısı ve Ekonomik Gidişat: Konuşmacı, insanların özellikle toprağını satmamaları gerektiğini, özellikle tarım topraklarının satılmaması gerektiğini vurguluyor.
Türkiye'nin kırılgan ekonomilerden biri olduğu ve dünyadaki olayları önden yaşadığını belirtiyor.
Türkiye'nin resmi rakamlarla iki haneli enflasyon yaşadığını, Amerika'da üretici fiyatları yüzde on iki-on üç'e ulaştığını ve Avrupa'da enflasyonun yüzde otuzların üzerine çıktığını, ancak tüketici fiyatlarına henüz yansımadığını söylüyor.
27:15Faiz Artışlarının Etkileri: Amerika'da üretici fiyatları yüzde 10'dan yüzde 11,20'ye çıktı ve faiz artışları bile bunu durduramadı.
Dünyada yaşanan ekonomik sorunlar Türkiye'ye de kötü etkileri olacak çünkü zaten kendi hatalarımızdan dolayı zayıf durumdayız.
Yurt dışında geçinemeyen insanlar Türkiye'ye gelmeye başladı, özellikle İngilizler ve Amerikalılar belli bölgelerde çok yer almaya başladılar.
28:53Enflasyon ve Yatırım Stratejileri: Türkiye önden yaşayacak olan Batı'daki enflasyon sorunlarını deneyimliyor, bu durumda yatırım yapmak avantajlı olabilir.
Bir yıl önce 500 bin liralık bir evi kredi ile alan kişi, şimdi aynı evin 1,5 milyon lira olduğu durumda avantajlı durumda.
Batı'da da benzer durum yaşanıyor, ancak insanlar bunun farkında değil ve enflasyonun etkilerinden şikayet edecekler.
31:15Yatırım Fırsatları: Property management şirketleri aracılığıyla ev satın alıp kiraya vermek, dolar veya sterlin geliri elde etmek için mantıklı bir yatırım olabilir.
Sistem şu anda insanların malını satmalarını ve paranı harcamalarını istiyor, ancak bu durum uzun vadede zararlı olabilir.
Faiz veya dolar gibi kısa vadeli gelir kaynaklarına para koymak, uzun vadede enflasyon nedeniyle paranın değersizleşmesine yol açabilir.
33:20Ev Yatırımları ve Stratejiler: İstanbul'un merkezinde kredi uygun evler uçtu ancak pendik'in arka tarafları, Esenyurt, Büyükçekmece veya Anadolu'nun bazı şehirleri hala fırsat olan ucuz yerler.
Yakında İstanbul'da 1 milyon lira altı kredi uygun ev kalmayacak, bu nedenle yatırım yapmak önemli.
Ailesinin memleketi veya gelişeceğini düşündüğü bir yerde yatırım yapmak, İstanbul'daki yüksek fiyatlı yerlerden daha çok kazanç sağlayabilir.
35:36Kredi ve Yatırım Tavsiyesi: Yüzde 70 enflasyon olan bir yerde yüzde 18-20 faizle devlet bankalarından kredi almak avantajlı bir durum.
Kredi kartından para çekip ev veya alışveriş yapmak, bir ay sonra fiyat artışından dolayı para kazanma imkanı sunuyor.
Çanakkale'de 50-60 bin liralık arsalar şimdi 250 bin lira olarak satılıyor, bu durumda yatırım yapmak önemli.
37:19Küreselcilerin Büyük Reset Ajandası: Küreselciler (küresel sermaye, bankacılar, büyük şirketler ve aileler) yayınladıkları ajandalarda, raporlarda ve medyada büyük reset kapsamında sistemlerin ve fiziki altyapının değişeceği belirtiliyor.
Büyük reset kapsamında trilyonlarca dolarlık devasa inşaat projeleri planlanıyor ve bu projeler Amerika, Avrupa ve diğer ülkeler için farklı boyutlara sahip.
Avrupa'da "yeni rönesans hareketi" olarak adlandırılan, kendi enerjisini ve gıdasını üreten sürdürülebilir şehirler inşa edileceği ve bu süreç 2023-2030 arasında gerçekleştirileceği belirtiliyor.
38:42Küresel Şirketlerin Toprak Alışları ve Geliştirme Projeleri: Küresel şirketler, güçlü ülkelerin yönettiği bölgelerde büyük toprak alanları satın alıyor, bunların bir kısmı tarım için kullanılıyor.
Bu şirketler akıllıca tarım yöntemleri kullanarak, aynı toprak parçasından çok daha fazla ürün elde ediyorlar.
Türkiye'de de belli bölgelerde kocaman şehirler, sanayi alanları ve fabrikalar kurulmaya başlanıyor, örneğin Volkswagen'nin Manisa'ya geleceği gibi.
40:17Projelerin Etkileri ve Toplumsal Sorumluluk: Bu projelerin bazıları (Kanal İstanbul, havalimanı gibi) büyük paralar ve rantlar getiriyor, ancak bunlar genellikle yurt dışındaki müşteriler için değil, belirli kesimler için planlanıyor.
Projelerin etrafında deniz kenarı villalar ve büyük alışveriş merkezleri gibi alanlar geliştirmeye yönelik planlar var.
İnsanlar projeleri eleştirirken, aynı zamanda bu projelerin ürünlerini satın alıyor, bu da projelerin devam etmesini sağlıyor.
42:32Toplumsal Bilinç ve Gelecek Vizyonu: Büyük yatırımların olduğu ve ismi verilemeyen yerlerde spekülasyon yaşanıyor.
Gelecekte şehirlerin inşa edilmesi için köylerden alınan topraklar üzerinde süper lüks yerler inşa edilecek ve bu yerler sadece parası olanlar için kullanılacak.
Kanal İstanbul ve havalimanı etrafında yabancı şirketlerin yer alması, bu projelerin bir plan ve ajandası olduğunu gösteriyor.
43:45Hayat Felsefesi ve Pragmatik Yaklaşım: Konuşmacı, hayatında değiştiremeyeceği şeylerden nasıl faydalanabileceğini düşünüyor.
Vatandaş olarak, değiştiremeyeceği durumlardan nasıl kar edebileceğini sorguluyor.
Global devlerin pandemi ve teknoloji ile yapacakları projeleri öngörerek, bunlara ortak olmak veya yakın yerlerde mal sahibi olmak öneriyor.
44:56Büyük Şirketlerle Ortaklık Fikri: Bill Gates, Elon Musk gibi büyük adamların şirketlerini ele geçirmek için bireylerin hisse senedi alabileceğini vurguluyor.
Yurt dışında büyük şirketlerin hisselerini küçük paralarla alıp uzun vade tutmanın avantajlarını anlatıyor.
Türklerin yastık altındaki paralarıyla büyük devlerin şirketlerinin belki %20-30'unu ele geçirebilirler ve böylece dünyayı yönetebilirler.
46:40Yatırım Stratejileri: Bireylerin küçük yatırımlarla projesi iyi olan şirketlerin hisselerini toplayabileceğini tavsiye ediyor.
Büyük şirketlerin yapacağı projeleri öngörerek, bunların alacağı yerlerde arsa veya daire almanın önemli olduğunu belirtiyor.
En yapılmayacak şeyin, yabancıların yaptıklarını görüp üzülüp kendi mallarını satıp onlara kaptırmak olduğunu vurguluyor.
48:17Kanal İstanbul ve Atatürk Havalimanı: Kanal İstanbul projesinin dünyanın en büyük gayrimenkul geliştirme projelerinden biri olduğunu ve bir şehir kurulacağını belirtiyor.
Atatürk Havalimanı'nın büyük bir alan olduğunu ve orada bir şehir yapılıp satılabileceğini öngörüyor.
Kapitalizmin evrimiyle birlikte artık toprağı ele almak için savaşa gerek kalmadığını, yerine serbest piyasa ve neoliberalizmın yükseldiğini anlatıyor.
52:15Vatandaşlık ve Borçlanma Sistemi: Bireysel emeklilikte parayı getiriyor diye konuşulurken, vatandaşlık için 250 bin dolara satılmıyor, sıfır liraya satılıyor.
İnsanlar 250 bin dolara ev alıp 3-4 yıl sonra satıyor, ancak bu süreçte vatandaşlık alıyor ve evi bırakmış oluyor.
Kapitalizm sisteminde ülkeler artık savaşçılar değil, para getiren yabancıları karşılamak için kapılarını açıyorlar.
53:19Kapitalizmin Etkileri: Ülkeler ve Türkler, şatafat, gösteriş ve lüks için çok fazla para harcayıp borçlanmış durumda, bu yüzden artık yabancılar için hayır demek güç.
İnsan psikolojisinde, Instagram'da absürt pozlar veren kişilerin çoğu açlıktan değil, ürün satmak ve takipçi kazanmak için bu davranışları sergiliyor.
Eskiden paylaşma ayıp sayılırken, şimdi tam tersine paylaşım yapılıyor ve sosyal medyada gösteriş yapılıyor.
54:53Borçlanma Sisteminin İşleyişi: Kapitalizm sistemi herkesi borçlandırıyor ve en zenginler bile lüks yaşamak için borçlanmak zorunda kalıyor.
Sistem, ayda 100-200 bin lira kazanan bile için çok güzel bir hayat sunuyor ve sonra da borçlandırıyor.
Sistem, karşılıksız borçlandırarak para ve tahvil üretiyor, bu borçlar insanlar tarafından ödeniyor.
56:12Sistemdeki Eşitsizlik: Sistemde kimse cebindeki parayla zenginleşmiyor, zenginleşmek için borçlanmak gerekiyor.
Sistem bir tarafı daha da zengin ederken diğer tarafı daha da fakir ediyor ve herkesi borçlandırıyor.
Para getiren yabancılar için kapılar açılıyor, ancak bu durumda ulus yapıları ve demografik yapılar değişiyor.
57:49Yeni Bir Paradigma: Geçmişte ulus-devlet yapıları sermayenin karşı tarafıydı, ancak şimdi yeni bir paradigma var ve ulus yapıları da istenmiyor.
Dünya savaşları bu amaçla yapıldı ve şimdi de daha derin bir soğuk savaşa dünya sokulacak.
Artık ulus devletler değil, şirket devletler başlıyor.
58:30Siyaset ve Ekonomik Sistem Hakkında Görüşler: Konuşmacı hiçbir siyasi partiyi çok sevmediğini ve ilgilenmediğini belirtiyor.
Dünyada büyük şirketlerin ve üst yapının kendilerine biat edecek veya politikalarını yönetecek adamları seçmenlere sunup, onların istediği adamların seçileceğini iddia ediyor.
Amerika gibi büyük devletlerin kendi çapında "derin devleti" olduğunu ve başkanlarını öldüren kişilerin var olduğunu öne sürüyor.
59:52Ekonomik Sistem ve Para Gücü: Dünyada ekonomi sorunları en çok Amerika'ya karşı gelen ve politikada sorun yaşayan ülkelerde yaşandığını belirtiyor.
"Para kimdeyse hükümdar olur" sözünü kullanarak para gücünün politikayı etkilediğini vurguluyor.
John Perkins'in "Bir Ekonomik Tetikçinin Anıları" adlı kitabında bir ülkeyi nasıl ele geçirileceğini anlattığını, önce kredi verip sonra o parayla yapılan işlerin kendilerine bağımlı hale getirdiğini açıklıyor.
1:01:01Toplumsal Değişim ve Tüketim: Konuşmacı, babaannesinin eski bir marka televizyonla yetinip lüks tüketimden kaçındığını, çünkü savaş görmüş ve yokluk çekmiş, bağımsızlığını ele geçiren bir topluma ait olduğunu anlatıyor.
Neoliberal politikaların "daha çok tüket" mesajını yayarak topluma bu anlayışı unutturduğunu belirtiyor.
Eğer toplum babaannesinin gibi insanlardan oluşsaydı, lüks tüketimden kaçınırsa borç sorunu olmayacağını ve istediği politikaları uygulayabileceklerini söylüyor.
1:02:00Para Yatırımları ve Ekonomik Stratejiler: Konut alamayanların döviz almak istemesine rağmen, döviz baskılanıyor ve enflasyonun altında kalıyor.
Kıymetli madenler, vadeli işlemler ve piyasalar baskılanıyor, insanlar zarara uğratılıyor.
Konuşmacı, Warren Buffett'ı kopyalayan biri olduğunu ve akıllı adamların ne yaptığını gözlemlediğini belirtiyor.
1:03:10Yatırım Stratejisi: Para bir yerden bir yere gittiğini, altına gitmiş, sonra kripto, sonra gayrimenkule geçtiğini açıklıyor.
Yatırım yaparken parayı bölüp sepet haline getirmenin önemli olduğunu vurguluyor.
Altın, konut, toprak, tarım emtia, kripto, yurtdışı hisse senedi gibi farklı yatırımların bir sepet halinde yapıldığında her zaman kazanılacağını belirtiyor.
1:05:10Yatırım Stratejileri ve Dolar Yatırımı: Pandemi döneminde Türk Hava Yolları'nın düşüşü ve sonraki yükselişi, gerçek varlıklara yatırım yapmanın önemini göstermektedir.
Kripto veya diğer ürünlerin düşüşünde kalabilirken, şirketlerin hisseleri düşerse bile sahipleri (Warren Buffett, George Soros gibi zengin kişiler) şirketleri yukarı çıkaracaktır.
Dolar yatırımı, Amerikan devletine sıfır faizle borç vermek anlamına gelir ve her yıl %7-10 arasında değer kaybı yaşar, bu nedenle dolar yatırım aracı olmamalıdır.
1:07:03Değerlenen Yatırım Alternatifleri: Gayrimenkul ve toprak otomatik olarak değerlenir, bu nedenle hiçbir şey bilmiyorsanız bu seçenekler iyi olabilir.
Şirketlerin hisseleri, tarım fonları gibi yatırımlar da dengeli bir portföy oluşturmak için kullanılabilir.
Tek bir yere yatırım yapmak risklidir, Warren Buffett bile tek bir yere yatırım yapmaz çünkü pandemi gibi beklenmedik durumlar olabilir.
1:08:052022 Yılı ve Resesyon Beklentisi: 2022 yılı resesyon senesi olarak görülüyor ve tüm resesyonlar krizle başlamıştır.
Nazlı gibi hisseler %40'a yakın düşüşler göstermiş, bu durum fırsat olarak değerlendirilebilir.
Resesyon beklentilerinin ardından enflasyonun artması ve parasal genişleme politikalarının uygulanması beklenmektedir.
1:09:30Yatırım Taktikleri ve Sabır: Yataya giren hisseleri, kimse adını koymuş olmazken küçük küçük almak ve bekleme stratejisi önemlidir.
En büyük krizler bile bir yıl sonra tekrar zirvelerine ulaşır, bu nedenle sabır göstermek gerekir.
Düştükçe almak ve zirveye ulaştığında satmak, Warren Buffett'ın taktiğidir.
1:10:28Yatırım Felsefesi: Dünyanın en zengin adamlarının milyar dolar yatırdığı yere kendi paranızla yatırım yapmak güvenlidir.
Gayrimenkul yatırımlarında da benzer bir strateji uygulanabilir, 2015-2019 arasında Esenyurt'ta yapılan gayrimenkul yatırımlarının üç yıl sonra değer kazandığı belirtilmiştir.
"Tekkeyi bekleyen çorbayı içer" sözü, yatırımda sabır göstermenin önemini vurgulamaktadır.
1:12:022023 Yılı ve Ekonomik Gelecek: 2023 yılı Türkiye için önemli bir seçim yılı olacak ve sonrasında trilyon dolarlık projeler ve altyapı gelişimi gündeme gelebilir.
Amerika'daki faiz artışlarının yavaşlatılması veya durdurulması, Amerikan piyasasının toparlanması durumunda, para tekrar gelişmekte olan ülkelere akabilir ve 2023 yılının 2022'den daha iyi olabileceği düşünülüyor.
Türkiye'deki seçimler önemli çünkü küresel paraya sahip adamlar belirli iktidarlara destek verirken, diğerlerine destek vermeyebilir.
1:14:03Seçim Sonuçlarının Önemi: 2023 seçimlerinde kimin kazanacağı çok önemli çünkü kazanan kişinin Amerika'ya dost politikalar uygulayıp uygulamayacağı ve küresel projelere uyum sağlayıp sağlamayacağı kritik öneme sahiptir.
Gelen paralar "sıcak para" olarak adlandırılır ve bu paralar bir ülkeye sadece o ülkenin ekonomisi veya halkı için değil, belirli politikaları uygulaması için verilir.
Seçimlerde gelen kişinin hangi politikaları uygulayacağı (örneğin göçmen politikası gibi) önemli çünkü bu politikalar küresel aktörlerin ekonomik desteği açısından etkilidir.

Davos Toplantısı ve Küresel Ekonomik Trendler Üzerine Bir Röportaj

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir