Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin önemli isimlerinden Yahya Kemal Beyatlı'nın hayatını anlatan bir belgesel formatındadır. Asıl adı Ahmet Agah olan Yahya Kemal Beyatlı, Divan edebiyatıyla modern şiir arasında köprü kurmuş bir şair ve yazar olarak tanıtılıyor.
- Video, Yahya Kemal Beyatlı'nın 1884'te Üsküp'teki doğumundan başlayarak eğitim hayatını, Paris'teki deneyimlerini, edebi kariyerini, diplomatik görevlerini ve siyasi hayatı kronolojik olarak anlatmaktadır. 1949'da Türkiye'ye dönüşünden, İstanbul'daki Park Otel'deki 19 yıllık yaşamından ve 1958'deki vefatına kadar olan süreci ele almaktadır.
- Videoda ayrıca Yahya Kemal'in Nazım Hikmet ile olan ilişkisi, Celile Hanım ile yaşadığı dedikodular, Milli Mücadele dönemindeki rolü, TBMM milletvekili olarak görev yapması ve çeşitli büyükelçi olarak atanması gibi siyasi hayatı da anlatılmaktadır. 1959'da kurulan Yahya Kemal Enstitüsü ve 1961'de açılan Yahya Kemal Müzesi gibi onun anısına yapılan çalışmalar da videoda yer almaktadır.
- 00:08Yahya Kemal Beyatlı'nın Hayatı ve Edebi Mirası
- Yahya Kemal Beyatlı, Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin güçlü isimlerinden biri olup, divan edebiyatıyla modern şiir arasında sağlam bir köprü kurdu.
- Ömrünün son on dokuz yılını bir otel odasında geçirecek kadar yalnız hissediyordu kendisini.
- Hayatı boyunca sadece dergi ve gazetelerde yazı hayatını sürdüren ve kitapları vefatından sonra yayımlanan usta kalemi daha yakından tanıtılacak.
- 00:40Çocukluk ve Gençlik Yılları
- Asıl adı Ahmet Agah olan Yahya Kemal Beyatlı, 2 Aralık 1884'te Üsküp'te dünyaya geldi ve durgun, dalgın bakışlı bir çocuktu.
- Çocukluk yıllarını Rakofça çiftliğinde geçirdi ve İshak Bey Camii Medresesi'nde Arapça ve Farsça dersleri aldı.
- Babası Üsküp Belediye Başkanlığı yapmış Nişli İbrahim Naci Bey, annesi ünlü divan şairi Leskof Çalı Galip'in yeğeni olan Nakiye Hanım'dı.
- 01:24Eğitim Hayatı
- Eğitim hayatına Üsküp Sultan Murat Külliyesi'nin Yeni Mektep kısmında başladı ve Üsküp'te bulunan Mektebi Edebi'de eğitimini sürdürdü.
- 1892 yılında Üsküp İdadisi'ne kaydoldu ve beş yıl kadar sonra ailesi Selanik'e taşındı.
- Üsküp'ten ayrıldıktan sonra annesini genç yaşta veremden kaybetti ve üvey annesinin yeni evliliği üzerine Üskübe geri döndü.
- 01:59İstanbul'da Eğitim ve Edebi Gelişimi
- Üvey annesi ile babası arasındaki geçimsizlik nedeniyle idadiyi tamamlamak üzere Yahya Kemal'i İstanbul'a gönderdiler.
- İstanbul'da Galatasaray Sultanisi'ne giremedi ve Vefa İdadisi'nde lise eğitimine devam etti.
- Üsküp'te edebiyata ve özellikle şiire karşı ilgisinin başladığını, Abdülhak Hamid, Muallim Naci ve Ziya Paşa'yı okuduğunu ve eski divanları elinden düşürmediğini anlatıyordu.
- 03:05Paris Yılları
- Jön Türklere duyduğu ilgi onun hayatını çok etkiledi ve II. Abdülhamid döneminde rejim karşıtı hareketlerde bulunduğu için arandığı için Paris'e kaçtı.
- Paris yıllarında Ahmet Rıza, Sami Paşazade, Sezai, Mustafa Fazıl Paşa, Prens Sabahattin Abdullah, Cevdet Abdülhak Şinasi Hisar gibi Jön Türklerle tanıştı.
- Hiç dil bilmeden gittiği kentte hızlı bir şekilde Fransızca öğrendi ve fikir, düşünce ve edebi yönden kendini geliştirdi.
- 03:39Paris'teki Eğitim ve Edebi Çalışmaları
- Üniversitede siyaset bilimi bölümüne girdi ve okulda ders veren tarihçi Albert Şorel'den etkilendi.
- Eğitimine devam ederken tiyatroyla da ilgileniyordu, kütüphanelerde tarih hakkında araştırmalar yapıyordu ve Fransız şairlerinin kitaplarını inceliyordu.
- Araştırmaları ve sosyal etkinlikleri derslere zaman ayırmasını ve sınavlarda başarılı olmasını engelleyince bölüm değiştirerek edebiyat fakültesine geçti.
- 04:07Türk Şiiri ve Edebi Görüşleri
- Paris'te Fransız simgecilerinin şiirlerine yakınlık duyan Yahya Kemal'in Fransız şiiriyle kurduğu yakınlık, Türk şiirine de farklı pencereden bakmasını sağladı.
- Türk şiiri ve Türkçe söz sanatlarını inceleyen usta şair "mısra haysi timdir" sözüyle şiirde ortaya konulan mısra'nın iç uyumuna ve musiki ile kusursuzlaştırılmasına dikkat çekti.
- Dokuz yıllık Paris serüveninin ardından 1912'de İstanbul'a döndü.
- 04:37Akademik Kariyeri
- 1913'te Darüşşafaka'da edebiyat ve tarih öğretmenliği yaptı ve Medresetü'l-Vaizinde uygarlık tarihi dersi verdi.
- Arkadaşlarıyla Dergah dergisini kuran Yahya Kemal, yazılarıyla Milli Mücadele'yi destekledi.
- 1916'da Ziya Gökalp'in tavsiyesiyle Darülfünun'a medeniyet tarihi müderrisi olarak girdi ve sonraki yıllarda Garp Edebiyatı Tarihi, Türk Edebiyatı Tarihi derslerinde öğretmenliğini yaptı.
- 05:10Gazetecilik ve Edebi Çalışmaları
- Türk tarihi konularında gazete ve dergilerde yazılar yazdı ve Peyam gazetesinde Süleyman Nadi mahlasıyla "Çamlar Altında Muhasebe" başlığı altında yazılar kaleme aldı.
- Dergah dergisinin kadrosunda Ahmet Hamdi Tanpınar, Nurullah Ataç, Ahmet Kutsi Tecer, Abdülhak Şinasi Hisar gibi isimler yer aldı.
- Yahya Kemal'in yakından ilgilendiği bu dergide yayınlanan tek şiiri "Ses Manzumesi" olup, dergi için pek çok düzyazı kaleme alan yazar, bu yazılarla Anadolu'da devam eden Milli Mücadele'ye destek oluyordu.
- 05:45Nazım Hikmet ile İlişkisi
- 1917'de Heybeliada'da Bahriye Mektebi'ne kaydoldu ve o sırada Yahya Kemal de bu okulda öğretmenlik yapmaktaydı.
- Türk dili ve edebiyatı okuyan herkesin çok iyi bildiği ama mümkünse konuşmadığı Celile Hanım, Yahya Kemal'den oğluna özel şiir dersleri vermesini rica etmişti.
- Yahya Kemal'in Nazım'ın annesi Celile Hanım'la ilişkisi olduğu söylentileri dolaşıyordu ortalıkta.
- 07:08Celile Hanım ile İlişkisinin Sonu
- Yahya Kemal'in Celile Hanım'ı olan aşkı uğruna canına kıymaya kalkıştığı iddiasını dile getiren kişi Nazım Hikmet'in Harbiye yıllarında okul arkadaşı Necip Fazıl Kısakürek'ti.
- Nazım Hikmet ile ilgili çalışmaları bulunan Mehmet Fuat, üvey oğlu Nazım'ın Yahya Kemal'i tehdit ettiğini iddia eder.
- Bu şok üzerine Celile Hanım derhal Paris'e gitmiş, resim eğitimi aldıktan sonra İstanbul'a dönmüş ve bir Paşazade ile kısa süreli bir evlilik yapmış.
- 07:49Milli Mücadele ve Siyasi Kariyeri
- Türk Kurtuluş Savaşı'nın Türklerin zaferiyle sonuçlanmasının ardından İzmir'den Bursa'ya gelen Mustafa Kemal'i tebrik için Darülfünun tarafından gönderilen heyette yer aldı.
- 19 Eylül 1922'de Darülfünun Edebiyat Medresesi'nin müderrisler toplantısında Mustafa Kemal'e fahri doktorluk unvanı verilmesini teklif eden Yahya Kemal'in bu teklifi oy birliğiyle kabul edildi.
- 1922'de Ankara'ya giden Yahya Kemal, Hakimiyet-i Milliye gazetesinde başyazarlık yaptı ve Lozan görüşmelerinde Türk heyetine danışman atandı.
- 08:27Diplomatik Kariyeri
- 1923'te Lozan'dan döndükten sonra iki dönem TBMM Urfa milletvekili olarak seçildi ve milletvekilliği 1926'ya kadar devam etti.
- 1926'da İbrahim Talih Öngöre'nin yerine Varşova'ya elçi olarak atandı ve 1930'da Lizbon Büyükelçisi olarak Portekiz'e gitti.
- İspanya Orta Elçiliği görevi de kendisine verildi, Madrid'de görev yapan ikinci edebiyatçı sefiri oldu ve İspanya Kralı Alfonso ile yakın dostluk kurdu.
- 08:58Son Siyasi Kariyeri
- İlk defa 1923-1926 arasında Urfa milletvekili olarak görev yapan Yahya Kemal, 1933 yılında Madrid'deki diplomatik görevinden döndükten sonra milletvekili seçimlerine girdi.
- 1934 yılında Yozgat milletvekili oldu ve o yıl çıkan Soyadı Kanunu'ndan sonra Beyatlı soyadını aldı.
- 1935 yılında Yedi Gün dergisine verdiği röportajda şiirden çok haz duymuş ancak faide görmediğini, bilakis zarar gördüğünü belirtti.
- 10:20Son Dönem ve Vefatı
- Ertesi seçim döneminde Tekirdağ milletvekili olarak meclise girdi ve 1943'te İstanbul'dan milletvekili seçildi.
- Milletvekilliği döneminde Ankara Palas'ta yaşadı ve 1946 seçimlerinde meclis'e giremedi.
- Bağımsızlığını yeni ilan etmiş Pakistan'a 1947'de büyükelçi olarak atandı.
- 10:37Yahya Kemal Beyatlı'nın Kariyeri ve Edebi Yeri
- Yahya Kemal Beyatlı, yaş haddinden emekli oluncaya kadar Karaçi'de elçilik görevini sürdürdü ve 1949'da yurda döndü.
- Türk edebiyat tarihi içinde dört aruzcudan biri olarak kabul edilir ve sağlığında Türk edebiyatının baş aktörleri arasındaydı.
- Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde milletvekilliği ve bürokratlık gibi siyasi ve idari görevler üstlendi.
- 11:09Paris Dönemi ve Dini Görüşleri
- Paris'te dine karşı şiddetli bir tepki duyduğunu, kilise aleyhinde sosyalist Fransız gençleriyle sokak mitinglerine katıldığını hatıralarında yazıyordu.
- Yahya Kemal Beyatlı, "Türk Kızları ve Türk Gençleri" başlıklı yazısında Avrupalı hayat tarzının gençler üzerindeki olumsuz tesirlerini eleştirdiği ve Türk erkeklerinin Avrupa'da oranın kızları ile evlenmesini doğru bulmadığı söylenir.
- Kimi kaynaklar dinden uzaklaştığını söylerken kimileri aksini iddia etmektedir.
- 11:54Emeklilik Dönemi ve Yalnızlık
- Emekli olduktan sonra uzunca bir geziye çıktı ve Beyoğlu'nda bulunan Park Otele yerleşti.
- Taha Toros'a göre Yahya Kemal, 1930'lu yıllardan itibaren değişik aralıklarla 19 yıl Park Otele oturmuştur.
- 1941-1946 yılları arasında 75, sonrasında ise 165 numaralı odada yaşamını sürdürdü ve sık sık ziyaretçisi gelmesine rağmen yalnızlığını dindiremedi.
- 13:40Son Yılları ve Vefatı
- 1949'da İnönü armağanını aldı ve 1956 yılında Hürriyet gazetesi her hafta bir şiirine yer vererek tüm şiirlerini yayınlamaya başladı.
- Bağırsak iltihabı nedeniyle tedavi için 1957'de Paris'e gitti ve bir yıl sonra 1 Kasım 1958'de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde vefat etti.
- Cenazesi Fatih'ten Rumeli Hisarı'na kadar on binlerce İstanbullu tarafından büyük şairi ebedi istirahatgahına uğurlandı.
- 14:33Mirası ve Anma Etkinlikleri
- Şiirlerini mükemmel hale getiremediği gerekçesiyle sağlığında kitaplaştırmak istememişti.
- 1958 tarihinde vefatı üzerine İstanbul Fetih Cemiyeti'nin toplantısında Yahya Kemal Enstitüsü kurulmasına karar verildi ve eserleri yayınlandı.
- 1961 yılında Divanyolu Çarşıkapı'da yer alan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Medresesi'nde Yahya Kemal Müzesi açıldı.
- 15:25Dini İnançları ve Milli Mücadele
- Karatay Dr. Ali Rıza Bahadır Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Edebiyat Öğretmeni Hasan Özücan'a göre Yahya Kemal, Türk milletinin inandığı Allah'a ve peygambere inanmaktadır.
- Paris'te dinsizlik cenderesine yuvarlanırken annesinin sözleri aklından çıkmaz ve onu imansızlıktan kurtaran ve kendi tanrısına bağlayan yine Türk milleti olmuştur.
- İstanbul'da yayınlanan gazete ve dergilerde yazdığı 88 makalesi sonradan "Eğil Dağlar" adlı kitabında yer almıştır.