• Buradasın

    Yada Programı: Nilgün Tutal ile Popüler Kültür Üzerine Akademik Sohbet

    youtube.com/watch?v=3rUKL8w83Ms

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Yalın Alpay'ın sunduğu "Yada" programının yeni bölümünde, Galatasaray Üniversitesi'nden profesör Nilgün Tutal ile yapılan bir röportajdır. Yalın Alpay, Nilgün Tutal'ın Varlık dergisindeki yazılarından tanışmış ve daha sonra Roma'da sosyal medya üzerinden iletişime geçmiştir.
    • Programda popüler kültür kavramı, yüksek kültür ve kitle kültürünün karşılaştırılması, Türk televizyon programlarının zaman içindeki değişimleri ve popüler kültürün demokrasiye etkisi gibi konular ele alınmaktadır. Konuşmacılar, popüler kültürün tarihsel gelişimi, televizyon programlarının toplumsal yapıya göre nasıl güncellendiği ve modernitenin projesinin sonlanması gibi geniş kültürel değişimleri tartışmaktadır.
    • Sohbette ayrıca iletişim kavramının sadece bilgi aktarımı olarak değil, birlikte vakit geçirme, varlığın onaylanması ve duygusal bağ kurma olarak da incelenmesi, Türkiye'de müzakere ve tartışma kültürünün önemi gibi konular da ele alınmaktadır. Video, haftaya yeni bir konuğunla yeni bir konuyu konuşacakları bilgisiyle sonlanmaktadır.
    Nilgün Tutal ile Yada'nın Yeni Bölümü
    • Yalın Alpay, Galatasaray Üniversitesi'nden Nilgün Tutal'ı konuk olarak davet ediyor.
    • Nilgün Tutal, Varlık dergisinin dosyalarını hazırlayan ve yazılarını Yalın Alpay'ın çok beğendiği bir akademisyen.
    • Yalın Alpay, Nilgün Tutal'ın yazılarını takip ederken, bir gün Roma'da sosyal medyadan gelen Nilgün'ün mesajıyla ilk irtibata geçti.
    02:55Nilgün Tutal'ın Akademik Yaklaşımı
    • Nilgün Tutal, iletişim fakültesinde eğitim görmüş olsa da kendisini iletişimci olarak kabul etmiyor.
    • Sosyal bilimlerde uzmanlaşmaya inanmıyor ve iletişim bilim olarak görmediğini belirtiyor.
    • Modernlikle gelen uzmanlaşmanın bilgiyi parçaladığını düşünüyor ve Leonardo da Vinci gibi bütüncül bir bakış açısını savunuyor.
    07:09Popüler Kültür Tartışması
    • Popüler kültür, herkesin günlük konuşmalarında referans verdiği ancak ne olduğu bilinmeyen bir kavram.
    • Popüler kültür, en küçük ortak böleni bulmak anlamında daha çok izlenen, tüketilen ve tanınan şeyleri ifade ediyor.
    • Popüler kültür ile sanatsal üst kültür zamanla yer değiştirebiliyor ve popüler kültür eleştirel çalışmaların sıklıkla ele aldığı bir konu.
    10:10Yüksek Kültür, Popüler Kültür ve Kitle Kültürü Arasındaki Farklar
    • Yüksek kültür, popüler kültür ve kitle kültürü üç farklı isimlendirme olup, popüler kültürün piyasanın elinde üretilmesi onu kitle kültürüne yaklaştırıyor.
    • Popüler kültür, başlangıçta halk kültürü olarak kullanılmış olmasına rağmen, günümüzdeki popüler kültür folklorik öğelerle hiçbir alakası yoktur.
    • Popüler kültür, çok üretilen, teması aynı olan, geniş kitlelere ulaşan ve kitle iletişimin içine giren bir yapıya sahiptir.
    11:31Kitle Kültürü ve Popüler Kültürün Gelişimi
    • Kitle sözcüğü, sanayi toplumuna geçişle birlikte insanların kente taşınmasıyla ortaya çıkmıştır.
    • Popüler kültür, kültür endüstrisinin içinde çok üretilen, çok satan ve niteliği çok önemli olmayan yapıya sahiptir.
    • Victor Hugo'nun "Sefiller" romanı ve Zola'nın "Germinall" romanı gibi eserler, popüler kültürün farklı boyutlarını göstermektedir.
    13:59Popüler Kültürün Zamanla Değişimi
    • Popüler kültür ismi vardır ama tanımlaması zamana göre değişir; başlangıçta halkın kendi kültürü bağlamında ortaya çıkan bir şeydi.
    • Sonradan yavaş yavaş değişerek kentlilerin kitle kültürüne doğru yaklaştı ve folklorik öğelerden kozmopolit bir yere doğru gitti.
    • İlk versiyonda halkın kendini ifade ediş biçimi olarak ortaya çıkarken, ikincisinde bazı seçkinlerin veya görece seçkin görünenlerin ürettiği ve diğerlerinin ardından o kültüre yöneldiği bir yapı oluştu.
    14:50Orhan Gencebay Örneği
    • Orhan Gencebay'ın 1980'li yıllara kadar müzikinde ve sözlerinde çok yüce bir aşk ve ona seslenen bir aşık vardı.
    • 1980'lerden sonra değişen şey, aşık olduğu kişinin kendinden yukarıda bir nitelikte değil, dünyevi bir aşka geçişti.
    • Bu dönemde ferdi tayfur gibi isimler de ünlü olmaya başladı ve kitle kendisine daha özgüvenli hale geldi.
    16:40Popüler Kültür ve Yüksek Kültür Arasındaki İlişki
    • Popüler kültür, halkın kendini ifade ediş biçimi olarak, kendi anlamalarını dile getiriş olarak, halk kültürü olarak ortaya çıkıyor.
    • Halk kültürüyle yüksek kültür arasında bir bariyer var ve yüksek kültürü erişilemeyecek bir yer olarak pozisyonluyor.
    • Zaman geçtikçe kendisi kitle kültürü aracılığıyla bir popüler kültür inşa ediyor ve artık yüksek kültür onun için çok da önemli bir şey değil.
    17:17Alt Kültür ve Popüler Kültür
    • Popüler kültür ve alt kültür ayrımlarını yapan seçkinlerdir.
    • Cumhuriyet Türkiye'si'nde daha halk olan veya nitelik açısından iyi bulmadığı müzik türlerini, filmleri yasaklıyor.
    • Popüler kültür alanını araştıranlar, popüler kültürün kente geleni, kentle bağını anlattığı şeyler olarak tanımlıyor.
    19:56Kültür Endüstrisi
    • Kültür endüstrisi, hem bir seri üretim hem de icat edilmiş, zihinden çıkan bir kültür anlamına gelir.
    • Kültür endüstrisi, modellenebilir, tasarımlanabilir, kitlesel olarak üretilebilir ve paraya çevrilebilir bir kültürün üretilmesi anlamına gelir.
    • İzleyici araştırmaları, izleyicilerin beğenileri, beklentileri nöropazarlamaya kadar gitmiş ve algoritmalar kullanılarak izleyicilerin tercihleri tahmin edilmeye çalışılmaktadır.
    22:32Öykünün Temel Yapısal Özellikleri
    • Öykünün temel yapısal özellikleri vardır: kahraman, başına gelen iş, atlatacak badireler ve hedef (denizi geçmek, bir kadına ulaşmak, kral olmak veya siyasi yolsuzlukları ortaya çıkarmak gibi).
    • Türkiye'de 80'li yıllar öncesinde burjuvazinin eleştirisi ve imkansız aşk temaları yaygındı, sınıfsal ayrımlar aşkların bir araya gelmesini engelliyordu.
    • 80'li yıllar sonrası Türkiye'de mizah anlayışı değişti, absürdün ötesine geçildi ve neye güldürüldüğü belli olmayan ama çok güldüren eserler ortaya çıktı.
    23:5380'li Yıllar Sonrası Türk Televizyon Hikayeleri
    • 80'li yıllar sonrası konak hikayeleri, doğuda ve İç Anadolu'da yaşayan insanlarla ilgili olmasına rağmen çağın ruhuna uygun değildi.
    • 80'li yıllarla birlikte Türkiye bir tüketim toplumu haline geldi, kapitalizmin eklemleri daha bireycilik ve çekirdek aile ön plana çıktı.
    • 80'li yıllar öncesinde daha fakir insanların mini, baba veya anne rolünde olduğu, daha çok bir araya gelip dayanan topluluklar vardı.
    25:01Popüler Kültür ve Aile Yapısı
    • 80'li yıllar sonrası kadın hareketinin güçlenmesi ve büyük ailenin parçalanması, televizyon dizilerinde gerçekle birebir olmayan ama gerçeğin içindeki temaları yansıtmaya çalıştı.
    • Televizyon programları değişen aile yapısına göre kendilerini güncellerler, popüler kültür olduğu gibi temsil etmez, mevcut kültürel yapı değiştiği için kendini günceller.
    • Kitlenin sosyolojik, ekonomik ve kültürel dönüşümleriyle birlikte yapısı yavaş yavaş farklılaşıyor, 80'li yıllar öncesi ve sonrası arasındaki farklılaşma hızı da gözlemlenebiliyor.
    26:42Popüler Kültürün Arzuları ve Pazarlama
    • Popüler kültürün arzuları kısa bir zamanda değişebiliyor, düşük gelirli ailelerin özendirildiği yapıdan yüksek gelirli ailelere özen gösteren yapıya geçiş yaşanabiliyor.
    • Pazarlama, insanların arzularını maksimize eden yapıyı kendi içinden değil, toplumun önünde oluşturuyor.
    • Müslüm Gürses gibi sanatçılar, dinleyicilerinin neyi arzuladığını bilecek kadar onlara benzemektedir.
    27:16İzleyici Denekleri ve Veri Geri Bildirimleri
    • Scorsese'nin röportajında, yeni filmler özellikle süper kahraman filmlerinde sürekli izleyici denekleriyle deneme yanılma yöntemiyle çalışıldığı belirtilmiştir.
    • Mobile app şirketlerinde, oyunda yapılan minicik değişikliklerin kullanıcıların oyunda kalma süresini ve para harcamalarını tamamen değiştirebileceği gözlemlenmiştir.
    • Oyunculara ne eklense daha çok hoşuna gideceğini sorulduğunda, eklenmesini istedikleri şeyleri eklediğimizde oyunda kalma süreleri düşüyor, çünkü izleyici ne yapmak istediğini bilmiyor ve çoğunlukla yanlış yanıt veriyor.
    29:17Kitle Kültürünün Değerlendirilmesi
    • Kitle ne istediğini bilinç düzeyinde bilmiyor ama onunla karşılaştığında neyi beğeneceğini hissedebiliyor.
    • Acun Ilıcalı gibi sanatçılar, en geniş kitleyi mutlu eden şeyler tasarlayarak kendilerini de mutlu ediyorlar.
    • Çok satan romanları yazanlar, müslüm Gürses'in izleyicisiyle aynı birebir olmasıyla alakalı, o kültürün üyesi olup içten içe yaşadığı duyguları yazıya döküyorlar.
    30:33Pazarlama Araştırmaları ve Sosyal Medya
    • Pazarlama araştırmaları nicel araştırma yaparak insanların ne istediğini sadece nicel olarak ortaya koyuyor, like edilen her zaman gerçeği söylemiyor.
    • Sosyal medya öncesinde Jack Derrida'nın kamuoyu yoklaması yapmanın her gün hükümet değişmesi gerektiği gibi bir sorun olduğunu belirttiği vurgulanıyor.
    • Müslüm Gürses gibi sanatçılar, 3-5 yıl önce birdenbire kültürlü orta sınıf ve kültürden anladığı söylenen bir kesim tarafından beğenilmeye başlamıştır.
    32:35Zaman ve Kültürel Değerlendirme
    • Zaman kültürel herhangi bir şeyi değerlendiriyor ve değerli kılıyor çünkü bir zamana ve bir deneyime denk geliyor.
    • İngiltere'de popüler kültür araştırmalarını başlatan Richard Hogarth adında bir yazar var.
    32:56Popüler Kültürün Etkisi
    • 1950'lerde yapılan araştırmalarda, popüler kültürün seçkin kültürü yok etmeye başladığı belirtiliyor.
    • Popüler kültür her yerde egemenlik kurarken, piyasanın egemenliği ve sınıfsal ayrımların değiştiği bir süreç yaşanıyor.
    • İnsanlar artık popüler kültürü tüketmekten utanmıyor, eskiden seçkinlerin karar verdiği süreçte artık internet sayesinde kişiler kendi isteklerini dile getirebiliyorlar.
    34:17Demokrasi ve Popülizm
    • Demokrasi, kültür gibi tanımdan kaçan ve içeriği her dönemde değişen bir sistemdir.
    • Liberal demokrasiye göre azınlığın hakları korunurken, popülizmde "çoğunluk ne derse o olur" prensibi uygulanıyor.
    • Liberal demokrasi döneminde geniş kitleler seçkinlere göre geri planda iken, tek eşit oldukları yer oy kullanmada olduğu için popülizmde her şey siyasallaşıyor.
    35:44Popülizmin Kültürel Etkileri
    • Popülizmde siyaseten güçlenen kitleler özgüvenlerini tazeleyerek kültürde de kendi tercihlerini savunabiliyorlar.
    • Bilginin ve kültürün değersizleştirilmesi, popülizmin bir sonucu olarak görülüyor.
    • Ekonomik olarak devletlerin küçülmesi ve iktidar alanlarının daralması, kültür politikalarına ve kimlik politikalarına yönelme eğilimini artırmıştır.
    37:37Medya ve Kültür
    • Medya genellikle içinde bulunduğu koşulların egemen fikirlerini pekiştirir ve çoğunluğu memnun edecek yerden konuşur.
    • Horkheimer'ın "varlıkla kavram arasında indirgenemez bir gerilim varsa, hiçbir bilgi doğru olma iddiasına taşıyamaz" sözü, bilginin doğruluğunu sorgulamaktadır.
    • Liberal demokrasi, ikinci dünya savaşı gibi felaketlerin tekrar yaşanmaması için halkın iradesini koruyacak mekanizmalar oluşturmayı amaçlamıştır.
    41:47Uzmanlık ve Modernite
    • Modernitenin projesi, işin uzmanlara bırakıldığında daha nitelikli bir dünyaya erişilebileceği düşünülmüştü.
    • Uzmanlık derinleştikçe, uzman kendi alanındaki bir peygambere dönüşmüş ve uzmanlar arasında görüş farklılıkları ortaya çıkmıştır.
    • Uzmanlar arasında karar verme süreci mantığımızla aşılabilen bir süreç olmaktan çıkınca, her şey çıpasız kalmıştır.
    42:43Popüler Kültür ve İletişim
    • Popüler kültürün içeriği tarihe göre değişiyor ve aile yapısını temsil edişi bile farklı şekillerde olabiliyor.
    • Yeni sistem içinde kişiyi iletişim kurarak ikna etmek veya öğrenmek kısmen mümkündür, özellikle bilgilendirmek isteyen iyi gazeteciler, hocalar ve tıpçılar var.
    • Günlük konuşmalarda ne söylenenin değil, konuşuyor olmanın önemli olduğu bir iletişim tarzı var, örneğin selamlaşma iletişime açık olduğunu gösterir.
    43:38Aile Ortamında İletişim
    • Ailede konuşmalar genellikle aynı şeylerin tekrar edilmesiyle geçer ve herkesin bir yere dağılmadığı ortamlarda eski şeyler dökülür.
    • Bu tür iletişimin birlikte vakit geçirme ve selam gibi bir boyutu vardır, ancak bilginin aktarımı için uygun değildir.
    • İnsanların birlikte olma arzusu için çok şey söylemeleri gerekmez, primatların birbirlerinden bir ayıklaması gibi yan yana oturmak ve birlikte vakit geçirmek önemlidir.
    45:04İletişimin Felsefi Boyutu
    • İletişim dendiğinde genellikle dil felsefesine sıkışılır ve düşüncelerin dil aracılığıyla aktarımında oluşan çarpıtlar ele alınır.
    • İletişim sadece kendi düşüncelerini başkasına iletmek değil, varlığını onaylamak ve başkasının varlığını onaylamaktır.
    • Gerçek iletişim düşünsel bir anlaşma değil, kişilik yapısı ve dünya görüşü açısından uygun olmayan kişiler arasında da olabilir.
    47:19İletişimin Farklı Formları
    • Herkesin dünyaya bakış açısının aynı olması gerekmez, farklı kültürlere ve kişilere açık olmak önemlidir.
    • İletişim somut olabilir, örneğin bir kişinin gözlerinde görülen sevgi ifadesi veya yazılar hakkında olumlu geri bildirimler.
    • İletişim uzlaşmak zorunda olmayan bir müzakere veya tartışma olabilir, ancak Türkiye'de karşıtlık kişilik sorunu haline getirilir.
    49:29İletişimin Psikolojik Boyutu
    • İletişim bazen bir onanma hissinin karşılığına denk gelebilir ve karşılıksız birbirini sevme görüntüsüne evrilebilir.
    • İnsan duygusal bir varlık olup, duygusal taraf insanı harekete geçiren asıl faktördür.
    • Onanma arzusu ve onanmak sonrasında üretilen düşüncelerin üreten kişinin güvenini arttırması, böylece dolaşıma daha rahat sokması yaşamsaldır.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor