• Buradasın

    Türkiye'nin Yükseköğretim Sistemi ve Üniversitelerin Geleceği

    youtube.com/watch?v=4BxhTRS4DPc

    Yapay zekadan makale özeti

    • "Akıl Çıkmazı" adlı programda Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Mehmet Barca ve Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Muharrem Kılıç gibi akademisyenlerin yer aldığı bir panel tartışması.
    • Video, üniversitenin ne olması gerektiği sorusunu ele alarak, üniversitelerin tarihsel gelişiminden başlayarak Türkiye'nin yükseköğretim sisteminin güncel durumunu ve geleceğini incelemektedir. Konuşmacılar, üniversitelerin üç farklı kuşakta nasıl geliştiğini, Türkiye'nin dünya sıralamadaki durumunu, üniversitelerin özerkliği ve YÖK'nun rolü gibi konuları tartışmaktadır. Ayrıca, 2547 sayılı üniversite yasasının reformu, araştırma odaklı lisans eğitimi ve Türkiye'nin yükseköğretim sisteminde radikal bir paradigma değişikliğine ihtiyaç duyduğu görüşü savunulmaktadır.
    • Panelde Türkiye'nin yükseköğretim sisteminin uluslararası rekabet durumu, üniversite özerkliği, akademik özgürlük ve merkeziyetçi yapı ele alınırken, "sosyokent" kavramı gibi geleceğe yönelik hayaller de paylaşılmaktadır. Konuşmacılar, Türkiye'nin yükseköğretim sektörünün ülkenin geleceği için kritik bir altyapı olduğunu vurgulayarak, üniversitelerin hem yerel hem evrensel olması gerektiği fikrini savunmaktadır.
    00:20Üniversitenin Önemi ve İlkelere Dayalı Tanımı
    • Yükseköğretim meselesi, gelişmiş ülkeler dahil tüm devletlerin en önemli gündem maddelerinden biridir.
    • Üniversitenin yeni ve yararlı bilgi kaynağı olması, yetenekli uzman yetiştirmesi, uluslararası yetenekleri çekmesi ve sosyal adaleti tetiklemesi beklenmektedir.
    • Bu tanıma uygun bir üniversite hem yerel hem evrensel olmalıdır ve idare edilmesi için akademik özgürlük, araştırma-öğretim, kendi kendini yönetme ve topluma karşı sorumluluk gibi dört ilkeden bahsedilmektedir.
    02:10Programın Tanıtımı ve Konuklar
    • Program "Akıl Çıkmazı" ekibi olarak sunulmaktadır ve bu hafta "Nasıl Bir Üniversite" sorusuna cevap bulmaya çalışacak.
    • Konuklar arasında Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü ve Öğretim Üyesi Mehmet Barca ile Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Muharrem Kılıç bulunmaktadır.
    • Program, üniversitelerin halini sorgulamak için önce üniversitenin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı ve amacı neydi sorularını ele alacaktır.
    03:14Üniversitenin Tarihsel Arka Planı
    • Modern üniversitenin kuruluşu 1088'deki Polonya Üniversitesi'ne dayanmaktadır, ancak George Mc. Dissie'nin İslam dünyasında ortaya çıkan yükseköğretim kurumlarının tarihi arka planını incelemesinde önemli bir katkı sunmuştur.
    • İslam dünyasında 11. yüzyıl sonunda ve 10. yüzyıl ortalarında Eser Üniversitesi, Fez'deki Kayravan Üniversitesi ve Nizamiye Medreseleri gibi yükseköğretim kurumları bulunmaktaydı.
    • Endülüs ve Kuzey Afrika üzerinden İslam dünyasının Batı Avrupa'daki üniversite hareketine etkisi olmuştur.
    06:10Üniversitenin Evrimi
    • Birinci kuşak üniversitelerde temel meslek olarak teoloji, tıp ve hukuk fakülteleri merkezi konumda bulunmaktaydı.
    • İkinci kuşak üniversitelerde 1810 tarihli Berlin Üniversitesi'nin Humboldt'un felsefi ruhuyla ortaya çıkmasıyla eğitim-öğretim odaklı bir model yerini almıştır.
    • Üçüncü kuşak üniversitelerde kitleselleşme, seçkinlikten uzaklaşma ve piyasa odaklı bir model ortaya çıkmıştır.
    09:44Üniversitenin Günümüzdeki Durumu
    • Günümüzdeki üniversitelerin temel problemi piyasa odaklı olmasıdır.
    • Piyasa odaklı olmanın bir sonucu olarak sadece kar getiren her şeyin meşru görülmesi ve satılması gibi bir sorun yaşanmaktadır.
    10:18Üniversiteler ve Uluslararası Rekabet
    • Ülkelerin en büyük gurur kaynağı üniversiteleridir ve Amerika'nın başkanı Obama'nın bu ifadesi, ulus devletlerinin rekabet etme alanlarını göstermektedir.
    • Yükseköğretim sektörü, bilgi üretimi ve yayılması alanlarında en fazla rekabet yaşanabilecek alan olarak değerlendirilmektedir.
    • Bilginin faydaya dönüştürülmesi insanlığın uzun zamandır talep ettiği bir konudur ve Hz. Peygamber'in "faydasız ilimden Allah'a sığınırım" sözü de bunu vurgulamaktadır.
    12:29Üniversitelerin Evrimi ve Rekabet
    • Üniversitelerin eğitim odaklılıktan araştırma odaklılığına, araştırma odaklılıktan girişimci odaklılığa geçmesi, zaman içinde artan rekabet durumunun bir sonucudur.
    • Ülkeler arasında rekabet sadece askeri ve ekonomik alanlarda değil, bilgi üretimi ve nitelikli insan kaynağı açısından da gerçekleşmektedir.
    • Üniversitelerin performansı ile ülkelerin zenginliği arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır.
    14:04Bilginin Değeri ve Kullanımı
    • Bilginin ekonomik değerle ölçülmesi ve piyasa tarafından tayin edilmesi giderek egemen bir bakış açısı haline gelmiştir.
    • Bilginin fayda üretmeyen kısmının yayılmasının bilginin değerinin düşük olması anlamına gelebileceği tartışılabilir.
    • Bilim kendi başına bir amaç değildir, amaç tayin etmek bilimin faaliyet alanının dışındadır.
    15:36Bilimin Faydaları ve Zararları
    • Amacın bilgiye bağlı olması gerekir, amaçtan kopuk bilgi insanlığa zarar verebilir.
    • Bilim insanlığı yok edecek silahlar üretmek veya ahlaki değerleri erozyona uğratmak gibi yorumlanabilir.
    • Bilim aynı zamanda insanların yüceltilmesi, sosyolojinin sağlam temellere oturtulması ve gelecek kuşakların daha nitelikli olması için bir altyapı oluşturur.
    16:42Üniversitelerin Rekabeti ve Türkiye
    • Günümüzde üniversitelerin rekabeti araştırma, yayın ve referans yerine patent ve faydalı modeller üretme etkisi bakımından ön plana çıkmaktadır.
    • Girişimci üniversite kavramı özellikle Kuzey Amerika, Avrupa ve Doğu Asya ülkelerinde yaygınlaşmıştır.
    • Üniversitelerin girişimciliği ile ülkelerin zenginliği arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır.
    19:47Yükseköğretimde Bilgi Değeri ve Uluslararası Karşılaştırma
    • Şangay İşbirliği Örgütü'ne gözlemci statüsü arayışı kapsamında, Türk yükseköğretiminde bu konuyla ilgili hiçbir tez veya araştırma yapılmamıştır.
    • Bilginin epistemik anlamda bir değer ifade ettiği, sadece parayla ölçülebilir olmasından ötürü materyalist bir bakış açısıyla rekabetin yarattığı bir durum vardır.
    • Türkiye'nin yükseköğretim alanında Avrupa'dan sonra Amerika'nın domine ettiği alanlarda ciddi bir tarihsel gecikmişlik yaşadığı gözlemlenmektedir.
    21:29Türkiye'nin Üniversite Sayısı ve Kalitesi
    • AK Parti hükümetleri döneminde açılan üniversite sayısı, Cumhuriyet tarihinden bu yana açılan üniversitelerin birkaç katından fazladır.
    • Türkiye'de 1998-2000 civarında yaklaşık 100 üniversite bulunurken, Güney Kore'nin 50 milyon nüfusuyla 300-400 civarında üniversiteye sahip olması, Amerika'nın ise 4500 civarında yükseköğretim kurumuna sahip olması gecikmeyi göstermektedir.
    • Türkiye'nin okullaşma oranı OECD ülkeleri ortalamaları ve genel ortalama itibariyle düşük olmasına rağmen, son 10-14 yılda ciddi bir hareketlilik ve dinamizm gösterilmiştir.
    23:59Yükseköğretimdeki Gelişmeler ve Rekabet
    • Türk yükseköğretiminde gecikmişlikle birlikte, piyasa merkezli rekabet koşullarına uygun bir şekilde ülke ekonomisinin katma değer yaratacağı bir yöne doğru yönelim gösterilmektedir.
    • Yükseköğretim alanındaki yabancı öğrenci profili sayısı itibariyle pastanın en büyük kısmını Amerika, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerin aldığını görüyoruz.
    • Harvard'ın öğrenci nüfusunun %20'si uluslararası iken, Türkiye'de %18'lik oranlarda yabancı öğrenciler bulunmakta ve bu oranın uluslararasılaşma açısından ciddi sıkıntılar içermektedir.
    26:11Türkiye'nin Yükseköğretim Tarihi ve Dünya Sıralaması
    • Osmanlı'da modern üniversiteye geçiş 1860'larla Darülfunun'un ortaya çıkmasıyla başlamış, Mekteb-i Mülkiye, Mekteb-i Tıbbiye ve Mekteb-i Harbiye modern anlamda Humboldt modeline göre örgütlenmiştir.
    • 1920'lerde yeniden yapılandırılan eğitim kurumları, 1930'lar ve 1940'larla yeni atılımlar ve 1950'lerde bugünkü gurur duyulan üniversitelerin doğuş yılları olmuştur.
    • Türkiye, dünya sıralamasında ekonomik büyüklük bakımından 17. sırada iken yayın sıralamasında 18. sırada, etki değeri bakımından 47. sırada, rekabet endeksi bakımından ise 52. sırada yer almaktadır.
    30:01Üniversitelerin Performansı ve Uluslararası Sıralamalar
    • Bir ülkenin ortalaması çok şey söyler, ancak ülkelerin diğer dinamikleri değerlendirilirken, bir dinamik diğerlerinden bağımsız olarak değerlendirilmesi yanıltıcı olabilir.
    • Türkiye'nin diğer performans göstergeleri ile üniversitelerin dünya üniversitelerine göre durumu birlikte ele alındığında durum farklı değildir.
    • Üniversitelerin sıralamasında son beş yılda 38'ten 18'e gelinmiş, ancak bu bir rekabet alanıdır ve yeni kazanımlar zamanla standartlaşır.
    31:28Araştırma Performansının Değişen Kriterleri
    • Performans yayınla değil patentle ölçülmeli olabilir, özellikle faydacı, piyasacı bir üniversiteden bakıldığında.
    • 1960'lı ve 1970'li yıllarda temel kriter araştırma-yayın performansı iken, 1990'lardan sonra inovasyon, patent, faydalı model ve fikri mülkiyet hakları daha anlamlı hale gelmiştir.
    • Bu kriterler zaman içinde değerlendirilmelidir.
    32:04Türkiye'nin Eğitim Sistemindeki Gecikme
    • Türkiye'de 19. yüzyılın ortalarından itibaren çeşitli üniversiteler kurulmuş olsa da, 1933'e kadar Darülfünun olarak devam etmiştir.
    • Siyasi süreçler ve elitist tutumun içselleştirilmesi, yeni okulların açılmasına karşı direnç oluşturmuş ve ciddi bir gecikme durumu yaratmıştır.
    • Türkiye'de kurulan üniversiteler dünya çapında kaliteli üniversitelere dönüşemediği için Princeton, Harvard, Oxford gibi örneklerimiz yoktur.
    33:42Dünyada Yüksek Öğretim Performansı
    • 1950'lere kadar açık arayla Amerika ve Avrupa'nın yüksek performansı söz konusu iken, daha sonra Amerika öne çıkmıştır.
    • Nobel ödüllerinde 1950'lere kadar Avrupa'nın durumu iyi iken, 1950'lardan sonra Amerika öne çıkmıştır.
    • Yayın, ekonomik ve siyasi bağlamda Amerika bir dominasyon sağlamış, Avrupa ve Amerika dışında dünya yaklaşık yüzde 5'lik bir dilimdir.
    35:17Türkiye'nin Gecikme Durumu ve Çözüm Önerileri
    • Türkiye'de bir gecikme var ve bu gecikmeye son verip zamanı yakalamak hatta zaman geçmek için gayret gösterilmelidir.
    • Mükemmeliyet arayışı ve markalaşma için ciddi atılımlar yapılması gerektiği vurgulanmaktadır.
    • Özel yasasıyla kurulan üniversitelerin (örneğin 1959'da kurulan ODTÜ) özerklik ve bilimsel farklı boyutlarıyla daha başarılı olabileceği düşünülmektedir.
    37:09Araştırma ve Geliştirme Yatırımları
    • Dünyadaki toplam AR-GE'nin yaklaşık %40'ı tek başına Amerika tarafından yapılmaktadır.
    • Çin'in yayın bakımından dünyada ikinci olması, devlet politikası ve yatırım yapımıyla ilgilidir.
    • Yükseköğretime yüksek yatırım yapıldığında, yükseköğretim dünyada rekabetçi duruma gelecektir.
    38:08Türkiye'deki AR-GE Durumu
    • Son 5-10 yıl içinde yükseköğretim ve inovatif, riskli alanlara önemli bir destek sağlanmamıştır.
    • Araştırmalar gösteriyor ki risk ile getiri arasında çok yüksek bir çoklu korelasyon vardır.
    • Türkiye'de AR-GE proje geri dönüşümleri Avrupa ortalamasının üstünde görünse de, bu düşük riskli ve sonucu belli olan projelerin desteklenmesi sonucu olmaktadır.
    39:55Üniversitelerde Özerklik ve Başarı İlişkisi
    • Üniversitelerde özerklik derecesi ile başarı derecesi arasında yakın bir korelasyon bulunmaktadır.
    • Özerklik akademik, idari ve mali boyutlarda değerlendirilmelidir.
    • Akademik özerklik kapsamında program açılış ve kapanma izni, araştırma alanları ve tehlikeli alanlarda araştırma yapma hakkı gibi konular önem taşımaktadır.
    41:46Üniversitelerde Özerklik Boyutları
    • İdari özerklik rektörün ataması, görev süresi, istihdam kararları gibi konuları kapsamaktadır.
    • Mali özerklik ise faaliyetlerin finansmanı, farklı finansman modelleri, borçlanma yetkisi ve bütçenin kullanımına karar verme gibi konuları içerir.
    • Avrupa Birliği'nde yapılan araştırmaya göre Türkiye, özerklik meselesinde ortalama olarak orta-düşük grupta, yaklaşık 27. sırada yer almaktadır.
    43:36Türkiye'deki Özerklik Sorunu
    • Türkiye'de özerklik düzeyinin düşük olduğu, bunun nedeninin 1980'de getirilen 2447 sayılı yasanın darbe sonrası zihniyeti yansıtmakta olmasıdır.
    • 2447 sayılı yasa, üniversiteleri güven üzerine hareket eden kurumlar yerine kontrol altında tutulması gereken kurumlar olarak görmüş ve yetki ve sorumlulukları merkezileştirmiştir.
    • Özerklik alanını genişletmek için yetki ve sorumlulukların aşağıya doğru delege edilmesi, ana bilim dallarının güçlendirilmesi ve rektörlerin görev alanlarının azaltılması gerekmektedir.
    45:44Mali Özerklik ve Rekabetçilik
    • Bütçe tahsisi ve kullanımının performansla ilişkilendirilmesi, özerklik alanını genişletecektir.
    • Yüksek yayın, inovasyon, patent ve kaliteli eğitim yapan üniversitelere daha fazla bütçe tahsis ederek onları teşvik etmek önemlidir.
    • Üniversiteler arasındaki rekabetin faydalı olduğu, nitelikli öğretim üyelerine katkısına göre daha yüksek ücret politikası uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır.
    47:44Üniversite Özgürlüğü ve Özerklik Kavramları
    • Üniversite özerkliği kavramı OECD kriterlerine göre mali bağımsızlık, akademik personel istihdam politikası ve fiziksel imkanlara sahip olma gibi parametrelerle değerlendirilir.
    • Türkiye'deki vakıf üniversiteleri, devlet üniversitelerine göre OECD kriterlerine daha uygun nitelikte olup, akademik personel istihdam ve yükseltilerini kendileri gerçekleştirebilmektedir.
    • Üniversitenin müfredatını belirleme yetkisi kritik bir noktadır; YÖK tarafından müfredatın belirlenmesi, akademik özgürlüğün kısıtlandığına işaret eder.
    52:21Akademik Özgürlük ve Yükseköğretim Yasası
    • Akademik özgürlük, akademisyenlerin hangi konularda bilimsel çalışma yapabilecekleri konusunda herhangi bir kısıtlama olmadan çalışabilme hakkıdır.
    • 20047 sayılı Yükseköğretim Yasası, 82 anayasasından önce çıkarılmış olmasına rağmen, endoktrin edici bir felsefe ve bürokratik merkeziyetçi bir yapıya sahiptir.
    • Bu yasa, rekabete, inovasyona ve çeşitlenmeye imkan vermemekte, üniversiteler arasında homojenlik öngörmekte ve farklılaşmaları desteklememektedir.
    54:03Üniversite Reformu ve Çeşitlilik
    • Son dönemlerde YÖK tarafından bazı yetkilerin üniversitelere devredilmesi gibi kısmi reform girişimleri yapılmıştır.
    • Üniversiteler arasında çeşitlilik ve farklılaşma gereklidir; örneğin, Hakkari'de ve Ankara'da kurulan üniversitelerin misyonları farklı olmalıdır.
    • GÖK (Grand Strategy) tarafından beş üniversite proje üniversitesi olarak seçilmiş ve misyonları yerelleriyle ilişkilendirilerek farklılaştırılmaya çalışılmaktadır.
    57:59Üniversite Desteği ve Dünya Sıralaması
    • Devlet, dünya sıralamasına girebilecek üniversiteleri doğrudan destekleyecek ve şampiyonlar ligi'ne hazırlayacak bir politika uygulayacak.
    • İhtiyac temelli üniversite finansmanı ile dünya sıralamasına girme referanslı destek arasında büyük bir fark vardır.
    • Rekabetin sınırları ulusal değil, küreseldir ve her üniversite zaman içinde bu yarışa dahil olmalıdır.
    59:04Eğitim Sistemindeki Yetki ve Anayasa
    • Türkiye'de YÖK, Milli Eğitim Bakanlığı ve hükümet makro politikaları belirlerken, Cumhurbaşkanı'nın rektörleri atama yetkisi anayasal bir durumdur.
    • 1982 anayasası aşırı ayrıntılardan oluşan, yoruma açık olmayan, kural koyan ve açık yönlendirmelerde bulunan bir anayasadır.
    • Anayasa gereği Cumhurbaşkanı'nın spesifik konularda söz söylemesi zorunludur.
    1:01:08Üniversite Desteğinin Önemi
    • OIC'de danışmanlık yaparken, 57 İslam ülkesinin dünyanın ilk 500 üniversitesine girecek üniversitelerini tespit etme politikası gündeme getirilmiştir.
    • Üniversite desteklemesi bir makro politika olarak tepeden ele alınabilir ve ülkenin dışa dönük bir atılımı olarak değerlendirilebilir.
    • Türkiye'de on kadar üniversite dünya sıralamasında yer alırken, bunların sıralamada öne kayması ve sürdürülebilirliğini sağlayabilmesi özel desteklerle mümkün olabilir.
    1:05:09Üniversite Özerkliği ve YÖK
    • Üniversitelerin özerkliği ne mutlaktır ne de kontrol mutlaktır; ülkelerin politikaları bu oranla ilgilidir.
    • YÖK, denetime ağırlık vermeli, makro politik belirlemeye odaklanmalı ve üniversitelerin karşılayabileceği ihtiyaçları göz önünde bulundurmalıdır.
    • Üniversitelerden beklenen en önemli görev, toplumun ve ulusun yetişmiş insan kaynağını eğitmektir.
    1:07:27YÖK Hakkında Eleştiriler
    • Darbe gibi travmatik süreçlerden sonra YÖK'ün varlığı sürekli tartışma konusu olmuştur.
    • YÖK, Türk yükseköğretim sisteminin kurucu bir parçasıdır ve kurumsal bir yapısı vardır.
    • Yükseköğretim Kurulu'nun misyon itibariyle bir dönüşüme reforma ihtiyacı vardır, çünkü kurulduğunda 21 üniversitenin var olduğu bir sistem yönetmek için kurulmuşken, şimdi 180 civarında üniversite bulunmaktadır.
    1:10:03Yükseköğretim Kurulu ve Merkeziyetçi Yapı
    • Türkiye'nin devlet geleneği, cumhuriyet dönemi pratiği ve idari pratiği merkeziyetçi bir yapıya sahiptir, bu nedenle YÖK'ün merkeziyetçi kurumsal yapısı anayasal bir kurum olarak ayrıksılık durumu ifade etmemektedir.
    • YÖK'ün varlığı icat sayılabilecek bir yapıdır, ancak eleştirenler tarafından tezkiye mercii olarak kullanılmaktadır.
    • Akademik kendiliğinden mobilize olmaması ve idari yetkililerin (rektörler, dekanlar) YÖK'ü engelleyici bir faktör olarak görmesi sorunludur.
    1:11:24Üniversitelerin Toplumsal Sorunlara Yaklaşımı
    • Üniversiteler toplumsal hadiselere ve sosyal sorunlara yeterince bilinçli hareket etmemekte, ne toplumsal sorunlara ne de kendi içlerine dönük bir akılla hareket etmemektedir.
    • Einstein'ın "yanlışın parçası olan o, o sorunu çözümleyemez" sözü, sistem reformu gerektirdiği anlamına gelmektedir.
    • Herkes kendi pozisyonundan (idari veya akademik) sorunlarını yasaya taşıma çabası gösterir, bu da reform üretici bir akıl üretmemesine neden olmaktadır.
    1:12:53Kanun Değişikliği ve Kültürün Önemi
    • Son dönemlerde "kanun değişikliği yaparsak sorunları çözeriz" şeklinde modalaşan bir durum vardır, ancak kanun değişikliği sadece sorunların yüzde 20'sini çözebilir.
    • Sorunların yüzde 80'i kültür, anlayış ve paradigma ile ilgilidir, bu alanlarda elde edilecek başarılar kanunlar destekleyici olmasa bile sıçramaya götürebilir.
    • Kanunlar dinamiktir ve ihtiyaçlara uygun tasarlanabilir, ancak kanunlarla sınırlı tartışma yapmak tehlikelidir.
    1:14:122547 Sayılı Yasa ve Paradigma Değişikliği
    • 2547 sayılı yasa artık yamalı bir bohçaya dönüşmüştür ve Türkiye'yi geleceğe taşıyacak bir yasa değildir.
    • Türkiye 10 bin dolarlık kişi başına düşen zenginlikle orta gelir tuzağına yakalanmıştır, bu tuzağı aşmak için tüm paradigmaların (sanayi, eğitim, güvenlik vb.) radikal değişmesi gerekir.
    • Türkiye'nin sıçrama yapabilmesi için bütünüyle bir paradigma değişikliğine ihtiyaç duyar, özellikle yükseköğretim alanında bu hissedilmektedir.
    1:16:24Radikal Değişikliğin Gerekliliği
    • Radikal bir şekilde dönüşmenin zamanı gelmiştir; daha rasyonel yönetim, kalite güvence sistemleri, rekabet temelli özerkliklerin geliştirilmesi ve kaynakların ekonomik değer üretmeye dönük teşvik edilmesi gerekmektedir.
    • Türkiye'nin küresel bir aktör olduğu ve atılım yapma potansiyeline sahip olduğu vizyonuna göre yeni anlayışlara ihtiyaç vardır.
    • Üniversite özerkliğinin artırılmaması durumunda uluslararası öğrenci sayısının 100 binde tıkanacağı ve dünyanın iyi beyinlerini çekemeyeceği riski vardır.
    1:18:09Paradigma Değişikliğinin Önemi
    • Birikimsel yaklaşım yerine paradigma değişikliğine ihtiyaç vardır, bu sadece yükseköğretim alanında değil, hemen her alanda geçerlidir.
    • Sanayi ekonomisinden bilgi ekonomisine doğru bir paradigma kayması yapılamazsa, ihracatın 150 milyar dolar seviyesinde kalacağı riski vardır.
    • Yükseköğretim Kurulu, yüksek lisans ve doktora programlarının açılmasında akreditasyon mercii olarak hareket etmektedir, ancak 2547 sayılı yasa paradigmatik değişime uygun bir tasarım ürünü olmadığı için bu durum tıkanıklığa neden olmaktadır.
    1:20:58Üniversitelerde Uluslararasılaşma Sorunları
    • Üniversitelerde yabancı öğretim üyelerinin istihdamı mevzuata takılıp kalıyor, bu da rekabet üretme çabasını engelliyor.
    • Yabancı öğrencilerin alınması konusunda bazı adımlar atılmış olsa da, uluslararasılaşma noktasında daha hızlı ve kapsamlı reformlar gerekiyor.
    • Harvard gibi üniversitelerde bir bölüm başkanı Türkiye'ye geldiğinde, beğenilen öğrencileri Harvard'a kabul etmek için basit bir form doldurarak kabul edebilir, ancak Türkiye'de uluslararası öğrenci almamak için mevzuata takılıyoruz.
    1:22:31Öğrenci Kabul Sistemi Hakkında Değerlendirmeler
    • Anglos geleneğinde üniversiteler kendi öğrencilerini seçer, merkezi bir sınav vardır ancak yerleştirme aşırı merkezileştirilmiş değildir.
    • İnsanın sınav başarısı sadece entelektüel başarısının bir boyutunu gösterir, insanı tek yanlı olarak değerlendirerek üniversitenin hiçbir irade kullanmadan yerleştirme, özellik alanının kısıtlanması anlamına gelir.
    • Öğrenci kabulünde SAT, ACT sınavları, sosyal hizmetler ve referans mektupları gibi farklı parametrelerin sistemi esnekleştirmesi gerekiyor.
    1:24:32Ankara Üniversitesi Rektörünün Vizyonu
    • Ankara Üniversitesi'nde sosyal bilimler butik üniversitesi olarak araştırma odaklı olmalı, programlara öncelik veren, özellikle master ve doktora programlarına odaklanmalı.
    • Araştırmaların topluma dokunmalı, fildişi kulesi yerine toplumu laboratuvar kabul eden, toplumun dinamiklerini ve örüntülerini anlamaya çalışan bir yaklaşım gerekiyor.
    • Araştırma üniversitesi için kaynak ve kabiliyetlerinin önemli kısmının araştırma desteklerine ayrılmalı, ancak yasa tıkanıyor ve özerklik alanları dar.
    1:27:31Akdeniz Üniversitesi'ne Yönelik Hayaller
    • Yetenek yoğunlaşması için en yetenekli öğrencilerden ve akademisyenlerden seçmeli olmalı, Antalya'nın cazibe gücü bu amaç için avantaj sağlıyor.
    • Kaynak yoğunlaşması için üniversitenin var olan durumlarının kaynaklarının aşılmasına yönelik çaba sarf edilmeli.
    • Uygun yönetişim modellerinin geliştirilmesi önemli, kaynaklar olabilir ama doğru yönetim modelleri uygulanmazsa heba olup gidiyor.
    1:29:03Yükseköğretim Sektörünün Önemi
    • Yükseköğretim sektörü ve üniversiteler bu ülkenin geleceğini eğitiyor ve inşa ediyor.
    • Ülkenin sıçrama yapmasını istiyorsak, yükseköğretim sektörüne ayrıcalıklı bir yatırım yapılması gerekiyor.
    • Bu sektör sıradan bir sektör değil, malzeme çıktı değil, en değerli insan kaynağının ta kendisidir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor