Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Ekmek ve Gül" adlı programda, okul öncesi eğitim sistemi ve kadın hakları konuları ele alınmaktadır. Programda Kadriye Arıcı, Demet Suluhan gibi okul öncesi öğretmenleri, pedagojik eğitimci, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ve kadın hakları aktivistleri gibi çeşitli konuklar yer almaktadır.
- Video, iki ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Türkiye'deki okul öncesi eğitim sisteminin sorunları, finansal zorluklar, öğretmenlerin çalışma koşulları ve din eğitimi tartışmaları incelenmektedir. İkinci bölümde ise kadın hakları, kadın cinayetleri, çocuk istismarı ve Mor Fest festivali gibi konular ele alınmaktadır. Program, toplumsal sorunlara dair güncel tartışmaları ve Aile Bakanlığı'nın politikalarını değerlendirmektedir.
- Videoda ayrıca okul öncesi eğitim kurumlarının finansal sorunları, öğretmenlerin maaş ve çalışma koşulları, sübyan okullarının artışı ve devlet okullarındaki sorunlar detaylı olarak tartışılmaktadır. Kadın hakları bölümünde ise Özgecan Aslan cinayeti, Aile Bakanı'nın çocuk istismar haberlerini sık verilmesini doğru bulmadığı açıklaması ve kadın hakları festivali olan Mor Fest'in programı hakkında bilgiler verilmektedir.
- 00:38Okul Öncesi Eğitimde Türkiye'nin Karnesi
- Çocuklar gündemde olmasına rağmen, çocukların eğitim hakkından yoksun bırakılması da bir istismar biçimidir.
- Okul öncesi eğitim her çocuk için en önemli haklardan biri olmasına rağmen, Türkiye'de bu konuda durum çok iyi değildir.
- Türkiye'de kreş ve anaokulları yok veya çok pahalı, fiziki altyapı ve personel sayıları yetersizdir.
- 02:38Okul Öncesi Öğretmenlerinin Zor Koşullar
- Okul öncesi öğretmenleri haftada en az otuz saat derse giriyor, teneffüs hakkı bile bulunmuyor.
- Nöbet ücreti verilmeyen, fiziki altyapısı yetersiz sınıflarda, yardımcı personel olmadan eğitim faaliyetlerini yapıyorlar.
- Okul öncesi öğretmenleri nefes hakkı istiyorlar.
- 03:45Programda Konuklar
- Programda okul öncesi eğitimde çalışan Kadriye Arıcı ve Demet Suluhan konuk olarak yer alıyor.
- Okul öncesi eğitimde zorlu koşullarda çalışmak çok zorlu bir iş olarak tanımlanıyor.
- Herkes okul öncesi eğitimin önemli olduğunu kabul ederken, devletin bu konudaki değerlendirmesi farklı görünüyor.
- 04:54Türkiye'de Okul Öncesi Eğitim Durumu
- Devlet okul öncesi eğitimde zorunlu eğitime geçmek yerine, zorunlu eğitim yaşını 69 aya kadar çıkardı.
- Devlet okullarında bile veliler çocuğunun yemeği, temizlik malzemesi ve kırtasiye ihtiyaçlarını ödemek zorundadır.
- Okul öncesi eğitim artık iyi ebeveynlerin sunduğu bir olanak gibi algılanıyor.
- 08:36Veliler ve Çocukların Zorlukları
- Çocuklar dünyaya geldikten sonra kimin bakacağı sorusu büyük bir sorun haline geliyor.
- Anne çalıştığı zaman komşulara bakımı devretmek veya kreşe vermek zorunda kalıyor.
- Çocuklar "bana kim bakacak" sorusuyla kendilerini ortada kalmış hissediyorlar.
- 10:47Okul Öncesi Eğitimde Gerçek Amac
- Okul öncesi eğitim sadece bakıcılık değil, davranış eğitimi olarak görülmelidir.
- Okul öncesi eğitimde çiçek böcek yapma gibi etkinlikler araçtır, amac ise davranış eğitimidir.
- Son dönemlerde çocukların sokaklara çıkamaması nedeniyle sosyal alanda davranış eğitimi önem kazanmıştır.
- 11:59Okul Öncesi Eğitiminde Değerler Eğitimi Tartışması
- Okul öncesi eğitiminde en önemli noktalarından biri çocukların bir araya gelip ortak bir ürün çıkarmak ve beraber iş yapabilmek zevkini duyabilmektir.
- Son zamanlarda okul öncesi eğitimlerinde davranış eğitimi yanında din eğitimi de eklenmiştir.
- Yaş zorunlu eğitime dahil edildiği için anaokulları kapatılmış ve geriye kalan çocuklar için din eğitimi olanakları da açılmıştır.
- 13:07Din Eğitiminin Devlet ve Özel Kurumlarda Durumu
- Şu anda devlet okullarında tam olarak uygulanmayan din eğitimi daha çok özel kurumlarda görülmektedir.
- Okul öncesi eğitim ve ilkokul ilk kademesi için değerler eğitimi modülü, dini eğitimi sinyal veren bir programdır.
- Devlet okullarında dini vurgular öğretmenin bakış açısıyla girerken, özel kurumlarda ve sıbyan mekteplerinde tamamen buna hizmet eden biçimde eğitim devam etmektedir.
- 15:12Okul Öncesi Eğitiminde Değerler Eğitiminin Amacı
- Okul öncesi eğitiminde çocukların davranış eğitimi verilir ve bunun en iyi yöntemi yaştaşların bir arada birbirlerini etkileyerek öğrenmesidir.
- Öğretmen, çocukların bağımsız gelişimlerine ve bağımsız davranabilme becerilerine hazırlayan eğitim ortamları yaratır.
- Müzik, şarkı, oyun ve dil etkinlikleri gibi materyallerle çocukların kendini geliştirecekleri ve özgürce davranabilecekleri ortamlar yaratılır.
- 16:01Özel Okul Öncesi Eğitim Kurumlarının Artışı
- Devlet okullarının sayısının azaldığı sırada, her mahallede apartmanların katlarında özel okul öncesi eğitim kurumları kurulmaktadır.
- Bu kurumların denetlendiği ve verilen eğitimin niteliği soru işareti olarak değerlendirilmektedir.
- Son yıllarda okul öncesi kurumların birer din eğitimi kurumu olarak işlev gördüğünü gözlemlemek mümkündür.
- 17:29Ücretsiz Kreşlerin Yokluğu ve Sübyan Okullarının Artışı
- Günümüzde ücretsiz kreşler artık yoktur ve tüm kreşlerin fiyatları oldukça yüksektir.
- Sübyan okulları aşırı derecede artmış durumdadır.
- 17:54Bir Velinin Sübyan Okulu Deneyimi
- Konuşmacı, Kartal merkezinde yüksek fiyata bir okula çocuğunu vermiş, ancak bir süre sonra çocuğun dini anlamda farklı davranışlar gösterdiğini fark etmiştir.
- Çocuğun "Allahu ekber" demesi, konuşmacının açık saçlı olması durumunda "çıplak geziyorsun" demesi gibi davranışlar onu rahatsız etmeye başlamıştır.
- Okula sorguladığında "dini eğitim vermiyoruz" cevabını almış, ancak bir yıl sonra diğer okulların sahipleriyle görüşerek çocuklarının sübyan okuluna verildiğini öğrenmiştir.
- 21:06Sübyan Okulunun Etkileri
- Okul, çocukların oturup kalkarken dua etmesini öğrettiklerini, yemek sofrasında dua etmelerini öğrettiklerini iddia etmiştir.
- Çocuk, konuşmacının kolsuz giyimini "çıplak dolaşmak" olarak nitelendirmeye başlamıştır.
- Okul, kız çocuklarını uyararak etek giymesine ve altına kilotlu çorap giydirmelerini öğrettiklerini söylemiştir.
- 23:33Pedagojik Bakış Açısı
- Dört yaş ve ilkokul çağına kadar çocuklar hayal dünyasının ürünüyle yaşar ve kendi yaratıcılıklarıyla verilen şeyleri genişletirler.
- Sübyan okullarında sorgulama yoktur, doğrudan verilen şeylerin belirsizliği çocuklar için korkuya yol açar.
- Bu tür eğitimin etkisi, çocukların sorgulama yeteneklerini ve ifade etme olanaklarını zayıflatır.
- 26:09Devlet Okullarının Durumu
- Okul öncesi eğitimde tüm maliyetler bilgiye yüklenmiş durumdadır.
- Devlet sadece binayı ve öğretmenlerin maaşını karşılamaktadır.
- 26:46Okul Öncesi Eğitimde Finansal Sorunlar
- Okul öncesi eğitim kurumlarında, elektrik, su, doğalgaz gibi giderlerin yanı sıra, yardımcı personelin maaşları da velilerden alınan aidatlar ve bağışlarla karşılanıyor.
- Okul öncesi eğitimde, aşçı, temizlik elemanı, sınıflara yardım giren ara elemanlar gibi personelin tamamının ücreti velilerden alınan ödemelerle karşılanıyor.
- Okul öncesi eğitim, eğitime katkı payı olarak başlamış olup, neredeyse tamamen velilerin üzerinden dönen bir sistem haline gelmiş durumda.
- 29:01Öğretmenlerin Çalışma Koşulları
- Öğretmenlerin iş güvencesi ortadan kaldırılmış ve öğretmenler yarım güne döndürülmüş, tam gün çalışmak isteyenler kulüp adı altında artı eğitime geçebiliyor.
- Öğretmenler paralı eğitime karşı olmalarına rağmen, velilerin çocuklarını alması durumunda sınıfın kapatılması ve okulun işlevsiz hale gelmesi endişesiyle bu sürece dahil olmak zorunda kalıyorlar.
- Kulüp yönetmeliğinde, görev alan öğretmenlerin alacağı para neredeyse %80 oranında kesiliyorken, dışarıdan gelen öğretmenlere daha iyi para verilebiliyor.
- 32:24Yarım Gün Eğitimin Etkileri
- Yarım güne döndükten sonra, öğretmenlerin iki saatlik ek çalışma süresi önemli olmaya başlamış ve bu sürede eğitimde büyük yıkım yaşanmış.
- Çocukların asıl öğretmenlerinden sonra farklı kişilerle etkileşim kurması, okula gelmeyi isteksizliğe yol açabiliyor.
- Öğretmenlerin belirli periyotlarda dinlenme anları olmadığı, teneffüs verilmeyen çalışma koşulları zorlu hale geliyor.
- 35:01Çalışma Koşullarının Zorlukları
- Öğretmenler su içme, çay içme gibi temel ihtiyaçlarını da çocuklara yardım verirken veya sınıfta aktivite yaparken kaçırarak karşılamak zorunda kalıyorlar.
- Devlet okullarında da bir ana öğretmeninin çalışma süresi günlük 50-60 dakikadan 6 ders saati olup, arada tanımlanmış dinlenme anları bulunmuyor.
- Öğretmenler, özellikle son saatlere doğru yorgunluk hissediyor ve eve döndüklerinde çocuklarına gösterdikleri sabrı okulda gösteremedikleri için vicdani sorumluluk taşıyorlar.
- 37:56Okul Öncesi Öğretmenlerin Sorunları
- Okul öncesi öğretmenler, sınıfından çıkamadıkları ve çocuklara kim bakacak sorunuyla karşı karşıya kalıyorlar.
- Okullarda kameralar güvenlik değil, öğretmenleri denetlemek için kullanılıyor, bu durum öğretmenlerin teneffüs saati olmamasına neden oluyor.
- Okul öncesi öğretmenlerde yardımcı öğretmen yok, stajyerlerin baktığı çocuklara kim bakacak sorununu çözmeye çalışıyorlar.
- 40:23Öğretmenlik Koşulları ve Eşitsizlikler
- Okul öncesi öğretmenler tek başlarına sınıfta kalmak zorunda kalıyor, ikinci bir öğretmen veya yardımcı personel bulunmuyor.
- Okul öncesi öğretmenler öğretmen muamelesi görüyor, ancak öğretmenlik süresinde ve emeklilikte eşit muamele görmüyorlar.
- Okul öncesi öğretmenler 50 dakikada bir ücret alırken, diğer öğretmenler 40 dakikada bir ücret alıyor.
- 42:06"Nefes Almak İstiyoruz" Kampanyası
- Eğitim-sen "Nefes Almak İstiyoruz" kampanyası yürütüyor ve okul öncesi öğretmenlerin sorunlarını çözmek için destek arıyor.
- Kampanya sadece öğretmenlerin değil, çocukların ve ailelerin ihtiyaç duyduğu talepleri de içeriyor.
- Destek vermek için egitimsen.com adresinden imza verebilir, bu destek sadece öğretmenlere değil, okul öncesi eğitimin fiziki koşullarını da iyileştirmeye yönelik talepleri de içeriyor.
- 45:34Morfest Festivali
- İstanbul'da pazar günü bir kadın festivali (Morfest) gerçekleştirilecek.
- Festival, kadınların bir araya gelip aynı şiarı paylaşabilecekleri bir platform olacak.
- Morfest fikri, kadınların bir yıl içerisinde tek bir araya geldikleri gün olan 8 Mart'ı yasaklamaya karşı mücadeleye dayanıyor.
- 46:42Morfest Festivali Hakkında Bilgiler
- Bir kadın örgütü üyeleri, kadınların ve toplumsal muhalefetin heyecanlanabileceği bir pozisyon tartışırken, "Morfest" adında kadınların bir araya geldiği bir festival fikrini ortaya attılar.
- Festival fikri, Sekiz Mart'ta kadınların coşkusunu tekrar bir araya getirmek için ortaya atılmış ve kısa sürede diğer kadın örgütlerine ve bağımsız kadınlara açılmıştır.
- Morfest'in temel amacı kadınların bir araya gelmek, dayanışmak ve birlikte eylemde olmak istemelerini sağlamak ve buna vesile olmaktır.
- 48:43Festivalin Programı
- Festival, 17 Nisan'da sabahtan akşama kadar kadınların günü olarak ilan edilmiş ve saat 1'den 9'a kadar bir program oluşturulmuştur.
- Festivalde üç ana etkinlik gerçekleştirilecek: atölyeler, forum ve konser.
- Forumda kadın düşmanlığına karşı her alanda kadın mücadelesi tartışılacak ve kadınların artık itaat etmek yerine isyan etmek ve kendi yaşamlarına sahip çıkacaklarını vurgulayacaklar.
- 50:40Atölyeler ve Festivalin Bileşeni
- Festivalde tartışma üzerine giden (cinsellik, vegan gibi) ve el emeği üzerine giden (takı tasarım, taş boyama, öz savunma gibi) iki farklı atölye grubu bulunacak.
- Morfest, sadece bir örgütün değil, tüm kadınların festivalidir ve her kadın festival hakkında söz sahibidir.
- Festival 17 Nisan'da Abbasağa Parkı'nda saat 1'de başlayacak ve akşama kadar sürecek, tüm kadınlara açık olacak.
- 53:51Dijital Şiddet
- Dijital şiddet, teknolojik araçların kadını denetlemek, küçük düşürmek ve cezalandırmak amacıyla kullanılmasıdır.
- Son on yılda sosyal medya aracılığıyla yaygınlaşan dijital şiddetin biçimleri arasında sürekli mesaj göndermek, takip etmek, kişisel bilgileri paylaşmak, çıplak fotoğraflar çekmek ve yaymak, sosyal medyada küçük düşürücü paylaşımlar yapmak bulunmaktadır.
- Bu hafta boyunca şiddetin farklı türleri ve korunma yöntemleri paylaşılacaktır.
- 55:47Özgecan Aslan Cinayeti ve Yasal Süreçler
- Özgecan Aslan cinayetiyle ilgili bir gelişme olarak, suçlular Ahmet Su Altındöken ve babası Necmettin Altındöken cezaevinde vuruldukları öğrenildi.
- Ağır yaralanan Ahmet Su Altındöken hastanede ölmüştür.
- Özgecan cinayetiyle birlikte gündemde olan konulardan biri, kadına yönelik şiddet olaylarında yasaların kadını şiddetin hak ettiğini düşündürten indirimlerle karşı karşıya getirmesi ve son zamanlarda Karaman'da yaşanan çocuk istismarının ardından yasal süreçlerin nasıl işlediği tartışmasıdır.
- 57:19Kadın Cinayetleri ve Yasa Değişiklikleri
- Özgecan Aslan cinayetinde katillere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi kamuoyunda yoğun tepkiyle karşılanmış, ancak gündeme alınmayan benzer şiddet olayları da var.
- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 13-15 Nisan tarihlerinde bir hukuk çalıştayı düzenleyecek ve çocuk istismarı ve kadına karşı şiddet suçlarında cezaların arttırılması, yargılama sürecinin hızlandırılması ve iyi hal indirimlerinin gözden geçirilmesi hedefliyor.
- Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu, çocukların cezalarının hızlı ve maksimum olması, kanunların tekrar gözden geçirilmesi ve iyi hal indirimlerinde kıyafet gibi faktörlerin etkisiz hale getirilmesi gerektiğini belirtiyor.
- 59:30Özgecan Aslan Cinayeti ve Sonrası
- Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu'ndan Gülşah, Özgecan Aslan cinayetinde ağırlaştırılmış müebbet cezasının verilmesinin toplum vicdanında bir rahatlama sağlayacağı iddiasını eleştiriyor.
- Gülşah'a göre ceza hukuku sistemi birilerinin yüreğini soğutmaya yönelik değil, suç ve ceza arasındaki ilişkiyi belirlemeli, ancak AKP'nin politikası bu sistemden insan hakları kapsamını çıkarmak ve kısas yöntemine doğru sürüklemek.
- Özgecan Aslan cinayetindeki katillerin cezaevinde öldürüldüğü bilgisi, hukuki çözümsüzlüğün sonucu olarak değerlendiriliyor.
- 1:02:31Çocuk İstismarı ve Yasal Değişiklikler
- Çocuk istismarı vakalarında, çocuğun ruh sağlığının bozulmadığı, vekaletinin bozulmadığı gibi gerekçelerle suçluların cezalarında indirime gidildiği gözlemleniyor.
- Toplumsal algıda çocuk istismarının ya hiç cezalandırılmaması ya da suçluların idam edilmesi arasında bir sarkaç var ve yargı kararları genellikle toplumsal talebe göre belirleniyor.
- Sema Ramazanoğlu'nun açıklamasında "iyi hal indirimi gibi şeyler çocuk istismarı konusunda toplum vicdanına iyi gelmiyor" ifadesi, AKP'nin bu konudaki samimi bir ihtiyaç değil, toplumsal tepkiye karşı bir hareket olarak değerlendiriliyor.
- 1:05:44Yasal Değişikliklerin Etkisi
- Yasal değişikliklerin (cezaların maksimuma çıkarılması) bu sorunu çözeceğine dair inanç, geçmişteki deneyimlerle (2002 ve 2005'teki yasalar) karşılaştırıldığında yetersiz kalıyor.
- Cezaların yükseltildiği 2002 ve 2005'teki yasalarla şiddet azalmamış, bu durumun çözümünde sadece yasaların değil uygulamaların da önemli olduğu vurgulanıyor.
- Türk Medeni Kanunu'nda yapılacak değişiklikler arasında velayet konusu da yer alıyor.
- 1:07:02Kadın ve Çocuk İstismarı Konusundaki Yasal Eksiklikler
- Kadınların talebi cezaların arttırılması değil, toplumsal olarak "ne kadar çok ceza o kadar az suç" düşüncesinin yanlış olduğu belirtiliyor.
- Mevcut yasaların ciddi eksiklikleri yoktur, ancak kadına yönelik şiddetin ve çocuk istismarının müsebbibi cezasızlık kültürüdür.
- Yasa var ve ağır cezalar öngörse de, indirimlerin yerli yersiz uygulanması ve koruma kararlarının zorla verilmesi sorunun temelinde yer alıyor.
- 1:08:45Hükümetin Politikası ve Cezasızlık Kültürü
- Hükümetin kadına yönelik şiddet konusunda bir politika olarak yaklaşmaması ve erkekleri cesaretlendirici ifadeler kullanması cezasızlık kültürünü beslemektedir.
- Ensar vakfı meselesinde bir bakanın "karalamamak gerekir" ifadesi, cezasızlık kültürüne örnektir.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye'ye "pasif, ayrımcı ve edilgen" şiddet konusunda dediği ve İstanbul Sözleşmesi'ni ilk imzalamış olmakla övünüp gereğini yerine getirmeyen bir ülke olduğu belirtiliyor.
- 1:10:38Velayet Konusundaki Düzenleme İhtiyacı
- Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu, eşler ayrılmış durumda baba çocuğunu görmek isteyip anne izin vermediğinde yaşanan sorunları ve velayet konularında düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
- Boşanma aşamasında kadın cinayetlerinde erkeklerin "çocuklarını görmek istiyordum, bana çocuklarımı göstermiyordu" bahanesinin sıkça kullanıldığı ve bu bahane bir indirim sebebi olabildiği vurgulanıyor.
- Aile Bakanı'nın kadınları terbiye etmek ve dizginlemeye yönelik bir yaklaşımı eleştiriliyor.
- 1:12:48Medeni Kanun ve Kadın Hakları
- Türk Medeni Kanunu ile ilgili soyadı meselesi, kadınların kendi soyadlarını kullanamama hali olarak tartışılan önemli bir konu olarak belirtiliyor.
- Bu konuyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve yerel mahkemeler karar vermiş, kadınlar haklarını ancak dava açarak elde edebiliyor.
- Kadın milletvekillerince yasa tasarıları sunulmasına rağmen, Aile Bakanı'nın bu konuda hiçbir şey söylemeyip "kadınlar boşandıkları eski eşlerine çocuklarını göstermiyorlar" diyerek kadını dizginlemeye yönelik bir yaklaşım sergilediği eleştiriliyor.
- 1:14:32Cinsel İstismar Haberlerinin Yaygınlaşması
- Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu, cinsel istismar haberlerinin sık verilmesinin çocukları ve aileleri rencide ettiği iddiasıyla yeni bir tartışma açtı.
- Karaman'da on erkek öğrenciye yönelik cinsel istismar vakasının Ensar Vakfı'na mal edilemeyeceğini savunarak büyük tepki toplamıştı.
- Gazeteciler, kadına ve çocuklara yönelik şiddette artan durumda bu konuların gündem edilmemesi ve medyada sık yer almaması talebinin nedeni konusunda sorgulamaya başladı.
- 1:15:47Çiçek Tahaoğlu'nun Görüşleri
- Çiçek Tahaoğlu, Sema Ramazanoğlu'nun çocuk istismar haberlerinin sık yer verilmesini doğru bulmadığını ifade ettiği sözlerden sonra, bu haberlerin sayısının azalacağı ve bu durumun bir görünmezlik kalkanı oluşturacağını düşünüyor.
- Bianette her ay hazırladığı çetelelerle kadınlara ve çocuklara uygulanan şiddetin rakamlarını ortaya koyuyor, çünkü resmi veriler bulunmuyor.
- Çiçek Tahaoğlu, okullarda olan cinsel istismar vakalarına 2014'ten beri çetelelerine dikkat çekmeye çalışıyor ve bu sorunun ciddi olduğunu belirtiyor.
- 1:18:35Cinsel Şiddet Haberlerinin Önemi
- Çiçek Tahaoğlu, cinsel istismar veya tecavüz vakası ifşa edildiğinde bir sürü mağdur çıkar ve etkili bir adalet sağlanabilir, görünmezlik olması cezasını beraberinde getirir.
- Devletin cezaya gelmeden önce tecavüz ve cinayetin önlenmesi için çalışması gerektiğini vurguluyor.
- Aile bakanının açıklamasında "ailelerin ve çocukların rencide olması" gerekçesi kullanılmış, ancak Çiçek Tahaoğlu bu gerekçeyi değerlendirmekte zorlanıyor.
- 1:20:10Cinsel Şiddet Haberlerinin Etkisi
- Çiçek Tahaoğlu, herhangi bir cinsel şiddet haberi mağdurları travmatize edebileceğini ancak haberlerin yapılmamasıyla sorunun çözülemeyeceğini belirtiyor.
- Cinsel şiddet haberlerinde mağdurların isimleri asla yer verilmediği için ailelerin rencide olması için somut bir gerekçe gerektiği söyleniyor.
- Aile bakanının açıklamasının maksadı belirsiz olmasına rağmen, gazetecilere talimat gibi bir etki yarattığı ve bu açıklamadan sonra haberlerin azalacağı düşünülüyor.
- 1:22:26Bianette'nin Çalışmaları ve Sonuçlar
- Çiçek Tahaoğlu, uzun zamandır kadınlara yönelik şiddetle ilgili Bianette'nin her ay hazırladığı çetelelerle durumun vehametini ortaya koyuyor.
- Bianette'nin medya taramalarından öğrenilen rakamların her geçen gün başka bir gerçeği ortaya koymuş olduğunu ve daha fazla tartışmamız gereken boyutları olduğunu belirtiyor.
- Aile bakanının açıklamasının ardından şiddet haberlerinin görünmezleşeceği endişesi dile getiriliyor, ancak şiddetin ortadan kalkacağı anlamına gelmediği vurgulanıyor.
- 1:25:05Acı Haberlerin Etkisi
- Toplumda fazla suç yoğunluğu, cinsel saldırı, kadına şiddet ve şehit haberleri gündeme gelmektedir.
- İzleyiciler acı haberlerden dolayı üzüntü ve endişe hissediyor, bazen haberleri açmamaya karar veriyorlar.
- Özellikle şehitler ve çocukların ölüm haberleri izleyicileri derin şekilde etkiliyor ve bazıları ağlıyor.
- 1:26:35Türkiye'de Umutsuzluk
- İzleyiciler her gün daha da kötüye gittiğini düşünüyor ve Türkiye'de adaletin gelmesi gerektiğini savunuyor.
- Acı haberler günlük yaşantıları etkiliyor ve umutsuzluk hissi yayılıyor.
- Sokaklarda Suriyeli mültecilerle karşılaşmak ve bomba panikinde yaşamak moral bozucu bir durum olarak görülüyor.
- 1:28:14Barış ve Güvenlik İsteği
- İzleyiciler barışın gelmesini ve Kürt-Türk ayrılığının kalkmasını istiyorlar.
- Barış olmadan kadınların yaşadığı her türlü şiddet daha da belirgin hale gelecektir.
- Bağdat Caddesi'ndeki tecavüz olayı, kadınların sokakta yaşadığı tehlikeleri vurgulamıştır.
- 1:29:03Gelecek Duruşma
- 12 Nisan'da Adliyede kadınlar duruşma gerçekleşecek.
- Bağdat Caddesi'ndeki tecavüz olayının ilk duruşması saat 10:00'da Anadolu Adliyesi'nde yapılacak.
- Anadolu Adliyesi önünde Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Eylem Grubu açıklama yapacak ve davanın takipçisi olacaklarını ifade edecekler.