• Buradasın

    Türkiye'de Demokrasi ve Siyasi Kutuplaşma Webinarı

    youtube.com/watch?v=GHwiHR3ckFQ

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, İstanbul Politikalar Merkezi tarafından düzenlenen "Salgın ve Toplum" webinar serisinin bir programıdır. Sunucu Pelin Oğuz, Denge Denetleme Ağı Projesi Genel Koordinatörü Hayriye Ataş, İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Profesör Dr. Emre Erdoğan ve Sabancı Üniversitesi'nden Doktor Öğretim Üyesi Mert Moral'in katıldığı bir panel tartışmasıdır.
    • Webinar, Türkiye'deki demokrasi algısı ve siyasi kutuplaşmanın boyutlarını 2009-2019 yılları arasındaki veriler üzerinden incelemektedir. Konuşmacılar, "Türkiye'de Kutuplaşmanın Boyutları" adlı ortak araştırmasını paylaşarak, siyasi kutuplaşmanın sosyal mesafe ve ahlaki üstünlük mekanizmaları, medya kullanımı, sivil toplumun zayıflaması ve eğitim sistemindeki eleştirel düşünce eksikliği gibi faktörlerin etkilerini ele almaktadır.
    • Panelde ayrıca Türkiye'nin diğer 55 ülkeden daha yüksek seviyede kutuplaşmış olduğu grafiklerle gösterilmekte, mültecilere karşı olumsuz bakış açısı, yabancıya güven eksikliği ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi konular da tartışılmaktadır. Konuşmacılar, seçim boykotunun çözüm olmadığını ve seçmenlerin oy kullanarak siyasete katılımının önemini vurgulamaktadır.
    00:05Webinar Tanıtımı
    • Pelin Oğuz, İstanbul Politikalar Merkezi'nden Salgın ve Toplum webinar serisinin yeni programını sunuyor.
    • Programda Ankara'dan Denge Denetleme Ağı Projesi Genel Koordinatörü Hayriye Ataş, İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Profesör Dr. Emre Erdoğan ve Sabancı Üniversitesi'nden Doktor Öğretim Üyesi Mert Moral konuk olarak yer alıyor.
    • Konu, Türkiye'de yapılmış önemli araştırmaların verileri üzerinden Türkiye'deki demokrasi algısını ve kutuplaşmanın boyutlarını değerlendirmek.
    01:18Demokrasi ve Kutuplaşma
    • Türkiye'de olduğu gibi dünyada da demokrasinin gerilediği, krizler yaşadığı ve kutuplaşmanın derinleştiği bir dönem yaşanıyor.
    • Popülist, ırkçı ve nefret söylemleri artarak bireyler arasında ve toplumlar arasında tahammüllerin kaybedilmesine neden oluyor.
    • Türkiye'deki çalışmaların küresel bağlamda değerlendirilmesi ve karşılaştırılması amaçlanıyor.
    03:11Denge Denetleme Ağı Raporu
    • Hayriye Ataş, Denge Denetleme Ağı'nın 2009-2019 yılları arasındaki verilere dayanan, 266.993 kişiyle yapılan aylık barometre raporlarını ve beş büyük araştırma sonuçlarını kapsayan çalışmasını sunuyor.
    • Çalışma, hukukun üstünlüğü, eşit vatandaşlık, ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü gibi temel demokratik kriterlere göre toplumun görüşlerini değerlendirmeyi amaçlıyor.
    • Denge Denetleme Sistemi, sadece yasama, yürütme-yargı arasındaki kuvvetler ayrılığını değil, özgür, tarafsız medya, yerel yönetimler ve vatandaşları da en önemli bileşenler olarak görüyor.
    05:11Demokrasi Algısı Bulguları
    • Çalışmada vatandaşların demokrasi talebi var mı yok mu şeklinde siyah-beyaz bir ayrım yapılmadı, gri alanlar belirlendi ve demokrasi taleplerindeki gerileme ve engeller araştırıldı.
    • Toplumun değerler ve pratikler arasında çelişkiler ve paradokslar tespit edildi; demokratik değerlere karşı ideal bir talep varken, bu ideallerin hayata geçirilmesi konusunda inanç eksikliği gözlemlendi.
    • Demokratik kurumlara olan güvenin yıpranması, kutuplaştırıcı siyasetin etkisi ve öngörülemezlik, bu inançsızlığın temel nedenleri olarak belirlendi.
    06:33Hukuk ve Yargı Algısı
    • Hukukun üstünlüğü çatısı altında adalet, hukuk ve yargı ayrı ayrı ele alındı; adalet bir değerken, hukuk ve yargı somut uygulamalar olarak değerlendirildi.
    • 2010 ve 2016 yılları arasında yapılan araştırmalarda, herkesin dini, kökeni, cinsiyeti, fikri, dili ne olursa olsun eşit olması gerektiği konusunda toplumun %96'lık bir oranının hemfikir olduğu tespit edildi.
    • Ancak hakimler, savcılar ve polislerin işlemlerinde iktidarla olan ilişkisinin yargı kararlarına etkisi ve kişinin zenginlik durumuna göre farklı davranması konusunda %56'lık bir oranın endişeli olduğunu belirtti.
    08:46Güvenlik Algısı ve Eşit Vatandaşlık
    • Toplumun demokrasi algısını olumsuz yönde etkileyen diğer önemli etkenlerden biri güvenlik algısı; 2010 yılından beri güvenlik ve özgürlükler arasında sıkışan bir toplum söz konusu.
    • Devletin uyguladığı güvenlikçi politikalar, toplumdaki kutuplaşmayı arttırıyor ve kişinin kendi güvenliğine karşı duyduğu endişeyi tırmandırıyor.
    • Eşit vatandaşlık konusunda da değerler ve uygulamalar arasında paradokslar tespit edildi; kimlikler üzerinden farklılıklar gözetmeksizin herkesin eşit olması gerektiği konusunda toplumun büyük bir bölümü destekse de, haklar konusunda destekler azalıyor.
    11:05Vatandaşlık Algısı ve Sosyal Mesafe
    • Vatandaşlık araştırmalarında, farklı mezhepten gelin/damadın olmaması veya Sünni olması istenenlerin oranı yüksek.
    • Farklı cinsel yönelime sahip vatandaşların devlet hizmetlerinden yararlanmasını istemeyenlerin oranı %46 civarında, mülteciler ve dinsizler de benzer şekilde tercih edilmemektedir.
    • Vatandaşlık algısı çalışmalarında "makul vatandaş", "aktif vatandaş" ve "utangaç vatandaş" olarak kategorilendirilen tipler, devletin yakın ve güvenlikçi değişimlerini desteklemektedir.
    12:27Kişisel Haklar ve Özgürlükler
    • Kişinin ait olduğu grubun kararlarına saygı göstermeli ve ahengi bozmamalı diyenlerin oranı %88, kişi istediği gibi yaşayabilmeli diyenlerin oranı ise %72'dir.
    • Vatandaşlık algısında kişisel hak ve özgürlükler, ifade özgürlüğü anlamında paradokslar yaşanmaktadır.
    • Hukukun üstünlüğü ve eşit vatandaşlık konusunda değerlerde uzlaşma varken, ifade özgürlüğü konusunda uzlaşma sağlanamamaktadır.
    13:55Medya ve İfade Özgürlüğü
    • 2010 yılından bu yana medyada büyük bir dönüşüm yaşanmış, gazetelerin okunma oranı %75'e kadar çıkmış durumda.
    • Sosyal medyanın yaygınlaşması ve geleneksel medyaya olan güvenin sarsılması, medya alanındaki dönüşümün temel nedenleridir.
    • 2018'e kadar en çok izlenen kanallar Fox, ATV ve TRT olmuştur, bu durum siyasi tercihlerle örtüşmektedir.
    15:08Demokratik Kriterler ve Örgütlenme Özgürlüğü
    • Seçme özgürlüğü ve oy kullanma, en önemli demokrasiye katılım aracı olarak görülüyor, %68 oranında vatandaşlar oy vermenin hayati bir sorumluluk olduğunu düşünmektedir.
    • Siyasete etki edebilmek için sivil topluma aktif olmanın önemi konusunda yıllar içinde farkındalık artmış olsa da, %83 oranında araştırmaya katılanlar herhangi bir dernek veya vakfa üye olmadıklarını belirtmektedir.
    • İnsanlar ilk kez karşılaştığı insanlara, siyasi partilere ve medyaya güvenlerini %17 oranında göstermektedir.
    16:41Siyasi Kutuplaşma ve Demokrasi
    • İlkeler ve uygulamalar arasında paradokslar ve çelişkiler mevcuttur, siyasal kutuplaşma ve siyasetin dili son on yılda demokrasiyi derinden etkilemiştir.
    • Güvenlik politikaları ve öngörülemezlik nedeniyle fikir ayrılıkları siyasi kimliklerle öne çıkmış, bu kimlikler her şeyin önüne geçmektedir.
    • Siyasal kutuplaşma, parti taraftarlarının birbirinden haz etmeme ve birbirini sevmemesi halidir, bu durum demokrasinin varoluşuna tehdit oluşturur.
    20:11Sosyal Mesafe ve Ayrışma
    • Türkiye'de parti taraftarlarının %60-70'i diğer parti taraftarıyla işe girmek istememektedir.
    • İnsanların çocuklarının farklı parti taraftarlarıyla oynamasına izin vermek istemedikleri %3 oranında olup, bu durum sosyal mesafeyi göstermektedir.
    • Anket yoluyla toplanan verilerde, insanların farklı parti taraftarlarıyla oyun oynamasına izin vermemekten rahatsızlık duymadıkları görülmektedir.
    21:52Toplumsal Ayrışma ve Fiziksel Ayrılık
    • Ülkenin farklı bölgeleri, İstanbul'un boğaza yakın ve uzak ilçeleri, ilçelerin kuzey ve güney kısımları arasında fiziksel ayrışma var.
    • Fiziksel ayrışma, gettoların yükselmesi, sitelerin oluşması ve soylulaşması gibi toplumsal gerçeklerden biridir.
    • Sosyal mesafe hem söylem düzeyinde hem de fiziksel olarak bir yere tutulmaktadır.
    22:41Ahlaki Üstünlük Mekanizması
    • Ahlaki üstünlük mekanizması, bir grup olarak kendi grubumuzu diğer gruptan küllü olarak üstün görmek anlamına gelir.
    • Sosyal psikolojiye göre, insanlar kategorize ederken kendilerini bir gruba atar, diğerleri farklı gruba atar ve her grubu kendi içinde homojen görür.
    • Bu ayrım, bireylere rahatlık sağlar ve daha sonra yapılacak davranışları meşruiyet sağlar.
    24:26Sosyal Ayrım ve Haklar Meselesi
    • Sosyal ayrımın temelinde haklar meselesi bulunmaktadır ve Amerika Birleşik Devletleri'nden alınan bir bateri ile ölçülür.
    • Öteki parti taraftarlarının basın toplantısı yapabilme, yürüyüş yapabilme ve siyasi pozisyona aday olabilme hakkına karşı %40'lık bir kesim hayır der.
    • Bu durum, siyasi kutuplaşmanın bir sonucunu oluşturur ve ayrımcılığa gider.
    25:13Ayrımcılık ve Ötekileştirme
    • Ayrımcılık yapmak ve bu ayrımcılığı meşrulaştırmak önemli bir sorundur.
    • Ötekileştirme perspektifinden bakıldığında, kutuplaşma bir tür ötekileştirme olarak görülür.
    • Öteki parti taraftarları insan dışılaştırılır, koyun gibi, bidon kafalı veya robot gibi görülür, bu da birbirimize yaşamamızı engeller.
    26:41Ayrımcılığın Temel Sebepleri
    • Ayrımcılığın sebepleri üç düzeyde incelenir ve Türkiye'de bunu kolaylaştıran faktörler vardır.
    • Başkanlık sistemleri parlamenter sistemlere göre daha fazla kutuplaştırmaktadır.
    • Referandumlar ve sabit toplantı seçimler kutuplaşmayı artırır çünkü iktidara erişme şansı olmaz.
    28:18Sosyal Medya ve Yargı Sistemi
    • Sosyal medya gelişimiyle her gün bir konuda taraf olmak zorunda kalıyoruz ve kabilemizden yana taraf olmak zorunda kalıyoruz.
    • Yargı sistemindeki sorunlar kutuplaşmaya doğrudan katkı sağlar çünkü kolektif mağduriyet yaratır.
    • Kolektif mağduriyetler siyasal kimliğin oluşumunda rol oynar ve kuvvetli siyasal kimliklerde uzlaşmayı engeller.
    30:04Medya Sistemi ve Ortam
    • Türkiye'de orta sahamız kalmadı, yani ana akım dediğimiz, her iki taraftan haber veren medya yok.
    • 2000'lerde bazı gazeteler her tür siyasi görüşten yazarları tutup portföy işlevi görürdü, böylece diğerinin görüşüne aşina hale geliyorduk.
    30:32Türkiye'de Kutuplaşma Nedenleri
    • Araştırmada gösterildiği gibi herkes kendi siyasi partisinin haber kanalını ve gazetelerini tercih ediyor, bu da seçici aşina olmak mekanizmasını tetikliyor.
    • Sosyal medyanın kutuplaştırıcı etkisi var; Microsoft'un piyasaya sürdüğü bir robot bile aşırı sağcı olup geri gelmiş.
    • Sivil toplum zayıflamış, sosyal sermaye stoğu yüksek olmayan bir ülkede, sivil toplum partizanlaşmış ve yapısal olarak değişmiştir.
    31:37İnsan ve Eğitim Sisteminin Rolü
    • Yüksek krizler çağında (ikonomik, siyasi ve sağlık krizleri) belirsizliğe katlanamadığımız için belirlilik arıyoruz.
    • Parti takip etmek daha kolay olduğu için, parti veya idare pozisyon değiştirdiğinde kamuoyu da adanmışlık yoluyla onun peşinden pozisyon değiştiriyor.
    • Eğitim sistemimizde eleştirel düşünce yoksulluğu var; sadece "ya o ya bu" diyen bir sistem varken, eleştirel yaklaşımı öğrenmemiz gerekiyor.
    33:14Kutuplaşmanın Farklı Boyutları
    • Türkiye, gelişmiş demokrasilerden daha yüksek seviyede ve hızla artan kutuplaşma ile farklılaşan bir örnek.
    • Kutuplaşma farklı tanımlarla incelenebilir; duygusal, siyasal veya efektif kutuplaşma gibi.
    • Kutuplaşma tanımının net belirlenmesi önemlidir; medyanın, sosyal medyada bireylerin, siyasi partilerin ideolojik uzaklaşması veya farklı coğrafyalarda yaşamak gibi farklı boyutları içerir.
    35:48Türkiye'nin Küresel Karşılaştırması
    • Türkiye'de efektif parti sayısı uzun yıllardır azalmış, 2011'den sonra özellikle dört partiden oluşan bir sisteme geçilmiştir.
    • En ekstrem iki partinin birbirlerinden uzaklığı 2012'den bu yana artmış ve Türkiye'nin diğer ülkelerden daha yüksek bir seviyede kutuplaşmış olduğu görülüyor.
    • Parti sistemi merkezine ortalama ağırlıklı uzaklık, 2012'den sonra giderek artmış, seçmen kutuplaşması göz önüne alındığında da Türkiye'nin gelişmiş demokrasilere göre daha kutuplaşmış olduğu ve bu durumun hızla arttığı görülmektedir.
    40:31Türkiye'de Kutuplaşma Ölçümü
    • Türkiye'de ideolojik seçmen kutuplaşması zaman içinde artmış ve diğer ülkelere göre daha fazla kutuplaşmış durumda.
    • Comparative Studioflect Systems (CSS) çalışmasında Türkiye'nin parti kutuplaşması incelenmiş ve 2011-2018 yılları arasında yapılan seçimlerde Türkiye'nin en yüksek kutuplaşmış parti sistemlerden biri olduğu görülmüştür.
    • Seçmen kutuplaşması da Türkiye'de düşüş göstermiş olsa da, geniş bir ülke setiyle karşılaştırıldığında yine çok yüksek seviyede bulunmaktadır.
    42:20Dünyada Kutuplaşmanın Sıralaması
    • Türkiye'den daha kutuplaşmış ülkeler arasında Kenya, Arnavutluk, Romanya, Ukrayna, Karadağ, Kırgızistan, Uruguay ve Bulgaristan bulunmaktadır.
    • Duygusal siyasi kutuplaşma ölçümünde Türkiye, Ukrayna, Avustralya, Amerika, Arnavutluk ve Kenya'nın arkasından beşinci sırada yer almıştır.
    • Türkiye'nin kutuplaşması zaman içinde artan bir trend göstermiştir.
    44:15Kutuplaşmanın Sebepleri ve Nedenselliği
    • Türkiye'deki kutuplaşmanın sebepleri arasında referandumlar ve başkanlık sistemine geçiş gibi dikotomiler bulunmaktadır.
    • Yapılan araştırmada, partilerin kutuplaşmasının seçmenleri kutuplaştırdığı, demokratik teorinin öngördüğü tersine, seçmenlerin taleplerine cevap verme prensibinin aksine sonuçlar elde edilmiştir.
    • Bu durum "kutuplaştıran retorik" ve "kutuplaştırıcı söylem"ün seçmenlerde karşılık bulduğu ve seçmenlerin liderleri ve partilerini takip ederek kendi görüşlerini değiştirdiği anlamına gelmektedir.
    46:34Kutuplaşmanın Çözümü ve Alternatifler
    • Türkiye'de demokrasi kriterlerinin ilkesel kaldığı ve uygulamada derinleştiremediği, içselleştirilemediği belirtilmiştir.
    • Kutuplaşmayı azaltmak için sadece sivil toplumun çabası yeterli değil, siyasi alanın, kurumların ve medyanın da desteklemesi gerekmektedir.
    • Eşitsizlikler, yoksulluk, işsizlik, gıda güvenliği ve kentleşme gibi yaşamsal sorunlar, siyasal kutuplaşmanın üstünde ön planda bulunmaktadır.
    49:11Ortaklaşa Çözüm Araçları
    • Deprem ve salgın gibi olaylarda yerel yönetim, sivil toplum ve vatandaş işbirliğinin somut örnekleri görülmüştür.
    • 2017 yılında OHAL döneminde, Türkiye'nin 12 ilinde 5.105 kişinin katılımıyla "Türkiye Hayali" adlı bir çalışma yürütülmüştür.
    • Bu çalışmada, Türkiye'nin 2030 yılında nerede görüleceği ve nasıl bir ülkede yaşamak istendiği sorularına cevap aranmıştır.
    51:16Türkiye'de Ortaklaşılabilecek Alanlar
    • Darbe girişiminden sonra militarist söylemler ön planda olmasına rağmen, araştırma sonucunda insanların ekonomisinin güçlü olmasını, refah, mutluluk ve huzur içerisinde yaşamayı tercih ettiği ortaya çıktı.
    • Eğitim sistemi, millileşme ve yerlileşme söylemleri önemli alanlardı, ancak eğitimde Batı değerleri ve sistemine referans verildi.
    • Kentleşme konusunda, insanların kaostan uzak, yeşil alanları içeren yaşam alanları istedikleri ve çevre hareketlerinin bu isteğe tekamül ettiği belirtildi.
    53:03Demokrasi ve Kutuplaşma
    • İfade özgürlüğü önemli bir alan olarak görüldü ve insanların kendilerini korkmadan ifade edebilecek ortamlar istedi.
    • Ortak alanlarda ve yaşamsal konularda bir araya gelebilmek için mekanizmalar ve alanlar sunulması gerekiyor.
    • Demokrasiyi güçlendirip kutuplaşmayı azaltmak için sivil toplum, bireysel çabalar ve muhalefet partilerinin rolü önemlidir.
    54:16Türkiye'nin Dönüşümü ve Yeni Söylem İhtiyacı
    • 2012 seçimleri, yeni bir arayışın sonucu olarak görülüyor ve bu arayışın devam etmesi için yeni bir siyasi söylem ve hikaye yaratılması gerekiyor.
    • Değişim ve dönüşüm talebi yapısal reformlar olmadan eksik kalacak, bu alanda demokratik yasalar ve kurumların güçlendirilmesi için çalışmalar yürütülmeli.
    • Türkiye'nin yoksulluk, eşitsizlik ve hızlı kentleşme oranı gibi alanlarda dönüşüm geçirdiği, 2010'da %45 iken 2018'de %51'e ulaşan metropollerde yaşayanların oranı gösteriyor.
    57:04Medya ve Gerçeklik Algısı
    • Dünyanın temsillerini büyük ölçüde medya üzerinden aldığımız, bu temsillerin kadın, yabancı ve ender görülen grupların nasıl temsil edildiği önemli bir konu.
    • Gerçek dünya bizim algıladığımız dünya değil, daha çeşitli bilgi kaynaklarından bilgi alabilmek gerçek dünya hakkındaki algımızı daha iyi hale getirebilir.
    • İnsanların bilgi kaynaklarının ne kadar zengin olduğu, fanuslarının ne kadar geniş olduğu önemli bir sorundur.
    59:05Siyasi Partiler ve Demokrasi Açığı
    • Siyasi partilerin kutuplaşmış sistemi değiştirmeyeceğine dair iddia ediliyor, çünkü bu sistem seçim kazanmak için en iyi sistemdir.
    • Türkiye'de parti içi demokrasi yoktur ve bu durum Türkiye'nin demokrasi açığından geçtiğini gösteriyor.
    • Kutuplaşmanın sona erebileceğine inanmak insanın kendi iradesini ele almasıdır ve bu değişimi insanların kendilerinin yapması gerekiyor.
    1:01:43Sivil Toplum ve Gönüllülük
    • Türkiye'de sivil toplum 2004'ten bu yana projecilik ve dışa bağımlılıkla gelişmeye başlamış, sürdürülebilirlik ve gönüllülük açısından zayıf kalmıştır.
    • Türkiye'de 20 yıldır gönüllülük oranı %10'un altında kalmış durumdadır.
    • Genç ya da yaşlı olmak siyasi katılımın etkilemediği, Z kuşağı da diğer kuşaklar gibi siyasi katılım açısından umut verici değildir.
    1:02:35Kutuplaşmanın Etkileri
    • Kutuplaşma sürecinde kaybedenler bireylerdir; siyasetçiler, medya aktörleri ve başarılı sivil toplum kuruluşları kaybetmez.
    • Kutuplaşmanın fiilinin kim tarafından yapıldığı önemli değil, önemli olan kutuplaşmanın ne yaptığı ve buna karşı ne yapılacağıdır.
    • Kaybedenlerin durumu değiştirmesi gerekmektedir çünkü kazananlar durumunu değiştirmek istemez.
    1:04:08Siyasi Partilerin Rolü
    • Siyasi partilerin kutuplaşmayı besleyen davranışlarda bulunması, kendilerine çıkar sağladığı için bu oyunu oynamaktadır.
    • Türkiye'de siyasi partiler "biz" ve "onlar" ikilemini kullanarak toplumu %50-%50 bölüyor ve bu dikotomi tek bir oy değiştiriyorsa kolayca değişmez.
    • Seçime katılmayanlar da bölünmüş değil, bu ortamdan yaka silken insanlardır; siyaset çatışmacı bir üslup edindiğinde bu insanlar siyasetten uzaklaşır.
    1:06:23Seçime Katılım ve Kutuplaşma
    • Türkiye'de seçime katılım giderek artmakta olup, bu durum siyasi partilerin kutuplaşıcı davranışlarını değiştirmemelerine ve meşruiyet kazandırmasına olanak tanımaktadır.
    • İnsanlar oy vermenin sistemi değiştirmek veya desteklemek için bir yol olduğuna inanmakta, bu nedenle oy vererek partizan aidiyetlerini dile getirdiklerini düşünen insanların sayısı çok yüksektir.
    • Türkiye diğer ülkelere nazaran çok kutuplaşmış durumdadır ve bu duruma bir dur demek gerekmektedir.
    1:08:43Medya ve Eğitim Sistemi
    • Medya çok kutuplaşmış durumdadır; insanlar televizyonlarını, sosyal medyayı ve gazetelerini açtıklarında yalnızca bir tarafa aşina olmaktadır.
    • Medyanın bu gücüne bir takım siyasi elitler veya siyasi kararlar sebebiyle ulaşması vardır.
    • Kurumlar (başkanlık sistemi, referandum) ve eğitim politikaları siyasi kararlarla şekillenmektedir.
    1:09:51Seçmenin Rolü
    • Seçmenlerin bu taleplerini partilere bir şekilde iletmeleri gerekmektedir.
    • Seçmenlerin taleplerini iletme konusunda şüpheli olunmalıdır; ancak duruma bir dur demenin veya başka partilere oy verme gerekliliğinin ortaya çıkması durumunda değişim olabilir.
    • Siyasilerin güdümünden çıkan bu süreç, bir noktada seçmenlerin kendi kendilerine düşündükleri ve taleplerini dile getirdiği bir süreç olmalıdır.
    1:11:15Pandemi Döneminde Eşitlik Algısı ve Yerel Yönetimler
    • Pandemi sürecinde hak ve özgürlüklerden ziyade temel ihtiyaçlar ve hizmetlerden faydalanma konusunda eşitlik algısı önem kazanmıştır.
    • Pandemi koşullarında yerel yönetimlerin ve merkezi idarenin işbirliği alanlarının kesilmesi, özellikle muhalefet partilerin yönetimlerinde engelleme durumlarını daha dramatik hale getirmiştir.
    • Pandemi döneminde merkezi idarenin kapasitesinin yetersiz olduğu, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerektiği ve muhtarların, kent konseylerinin hayati bir rolü olduğu görülmüştür.
    1:15:56Suriyeli Mültecilere Karşı Toplumsal Bakış Açısı
    • Türkiye'de toplumun yarısından fazlasının mültecilerle birlikte yaşama konusunda isteksiz olduğu, savaş bittikten sonra Suriyelilerin ülkelere gönderilmeleri görüşüne %80'e yakın oranla katıldığı görülmüştür.
    • Türkiye'de yabancıya karşı hoşgörüsüzlük, sosyal sermaye (sivil toplum faaliyetleri) yokluğu ve genel güvensizlik gibi sorunlar, 1980'lerde yaşanılan hızlı kentleşme ve piyasalaşma sürecinden kaynaklanmaktadır.
    • Türkiye'de nüfusun %80'i yabancılara güvenilmeyeceğini düşünürken, İsveç ve Norveç'te bu oran %70'in üzerinde olup, Türkiye bu konuda dünya rekortmenlerinden biridir.
    1:20:47Türkiye'de Güvensizlik Sorunu
    • Türkiye'de eş, dost, akraba ve hemşehre güvenilirken, iş yaptığımız insanlar, borç aldığımız insanlar ve sokakta gördüğümüz yabancılara güven seviyesi oldukça düşüktür.
    • Türkiye'de aile ve hemşehri halka güvenilirken, ikinci halka (meslektaşlar, yabancılar) güven seviyesi çok düşüktür.
    • Türkiye'de güvensizlik ciddi bir sorun olarak durmaktadır ve bu durum, kurumları zayıf olan ülkelerde anonim güvenin genellikle çok düşük çıkmasıyla ilişkilidir.
    1:24:33Başkanlık Sistemi ve Ekonomik Eşitsizlik
    • 2017'den bu yana başkanlık sisteminin getirilmesinden 3,5 yıl geçmiş olmasına rağmen, bu süre için ekonomik tabakalaşma olup olmadığını değerlendirmek yeterli değildir.
    • Ekonomik eşitsizlik (Gini katsayısı ile ölçülür) 2017'den bu yana artmış durumda, bu durum zengin ve fakir arasındaki uçurumun artmasıyla sınırları daha belirgin iki grubun oluşmasına sebep olabilir.
    1:25:40Seçim Boykotu ve Muhalefetin Rolü
    • Seçim boykotu veya oy kullanmamak bir çözüm değildir çünkü bu seçim sürecinin meşruiyetini azaltır.
    • Seçim katılımı düşük olsa da (Amerika'da en yüksek %68) bu durumun tercih edilmesi tartışmalıdır.
    • Muhalefetin iki kutuplu bir sistemde (CHP ve Adalet ve Kalkınma Partisi) bir araya gelerek tek ortak aday göstermesi bir çözüm olabilir.
    1:23:35Tarihsel Benzerlikler ve Gelecek Proje
    • Günümüzdeki otoriterleşme, seçmenlerin birbirlerinden uzaklaşması ve radikalleşme Avrupa'da 20. yüzyılın ortasına, 1930'lu ve 1940'lı yıllara benzetilebilir.
    • İnsanlık olarak tecrübelerimizden öğrenen bir cinsiyiz, bu nedenle ümit edilebilir ki bu yöne doğru evrilmez.
    • Türkiye'de muhalefet bloğunun iktidara karşı bir araya gelmesi 2009'da yapılmış, 2015 Haziran seçimlerinden sonra mecliste oluşan iki grubu daha sonraki seçimlerde de gördük.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor