Buradasın
Türkçe Dil Bilgisi Dersi: Sözcüğe Mecaz Anlam Kazandırma Yöntemleri
youtube.com/watch?v=lq5hBtSd1iIYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir öğretmenin Türkçe dil bilgisi konularını anlattığı eğitim içeriğidir. Öğretmen, tahtaya notlar alarak konuları detaylı şekilde açıklamaktadır.
- Video, sözcüğe mecaz anlam kazandırma yöntemlerini kapsamlı şekilde ele almaktadır. İçerikte güzel adlandırma, dolaylama, dokundurma, kinaye, ad aktarması (mecaz-ı mürsel), aktarmalar ve benzetme gibi konular örneklerle açıklanmaktadır. Her bir kavram, farklı örneklerle pekiştirilmiş ve test sorularında nasıl karşılaşılabileceği hakkında bilgiler verilmiştir.
- Videoda ayrıca benzetmenin dört unsuru (benzetilen, kendisine benzetilen, benzetme yönü ve benzetme edatı) ayrıntılı olarak anlatılmakta ve ÖSYM sınavlarında çıkabilecek soru tiplerine değinilmektedir. Video, öğrencilere ödev verilerek sona ermiş ve bir sonraki videoda "kalıplaşmamış söz öbekleri" konusunun işleneceği belirtilmiştir.
- 00:10Sözcüğe Mecaz Anlam Kazandırma Yolları
- Bu videoda sözcüğe mecaz anlam kazandırma yolları incelenecektir.
- Güzel adlandırma, dolaylama, dokundurma, iğneleme, ta kinaye, ad aktarması, benzetme ve anlam aktarmaları gibi özellikler ele alınacaktır.
- Sözcüğe mecaz anlam kazandırarak farklı anlam ilişkilerinde kullanılmasını sağlayacağız.
- 00:39Güzel Adlandırma
- Güzel adlandırma, olumsuz duygular çağrıştıracak kelimelerin yerine daha güzel kelimeleri tercih etme işlemidir.
- Verem kelimesinin yerine "ince hastalık", tabut kelimesinin yerine "imamın kayığı" veya "dört kollu" gibi ifadeler kullanılır.
- Ölüm kelimesinin yerine "vefat etmek", "hakkın rahmetine kavuşmak" veya eski Türklerin kullandığı "uça varmak" gibi ifadeler tercih edilir.
- 03:39Güzel Adlandırma Örnekleri
- Kusmak yerine "istiğfar etmek" (doğrusu "istifra etmek"), tuvalet yerine "ayak yolu" veya "yüz numara" gibi ifadeler kullanılır.
- Azrail yerine "ölüm meleği", kefen yerine "yakasız gömlek" gibi ifadeler tercih edilir.
- Kör yerine "görme engelli" gibi daha nazik ifadeler kullanılır.
- 05:10Dolaylama
- Güzel adlandırma ile dolaylama karıştırılmamalıdır; güzel adlandırmada kötü kelimenin yerini daha güzel kelime seçmek amaçlanırken, dolaylamada bu amacın yoktur.
- Dolaylama, tek kelimeyle anlatılabilecek bir kavramı benzetme ilgisi katarak birden fazla kelimeyle aktarmaktır.
- Televizyon yerine "aptal kutusu", "sihirli kutu" veya "beyaz cam" gibi ifadeler kullanılır.
- 06:46Dolaylama Örnekleri
- Evlenmek kelimesinin yerine "dünya evine girmek" veya "başını bağlamak" gibi ifadeler kullanılır.
- Kömür yerine "kara elmas", turizm yerine "bacasız sanayi", pamuk yerine "beyaz altın" gibi ifadeler kullanılır.
- Sinema yerine "beyaz perde", İstanbul yerine "yedi tepeli şehir", Ankara yerine "memur kenti", Diyarbakır yerine "doğunun Paris'i" gibi ifadeler kullanılır.
- 09:37Dokundurma (İğneleme) Söyleyişi
- Dokundurma (iğneleme, alay salı söyleyişi) sözcüğün karşıt anlamına gelecek şekilde kullanılmasıdır.
- Dokundurma sözcüklerin gerçek anlamında değil, mecaz anlama gelecek şekilde kullanılarak karşı tarafı iğnelemek için kullanılır.
- Cümlelerin tamamını okumak önemlidir, çünkü dokundurma anlamı genellikle cümlenin devamında anlaşılır.
- 10:33Dokundurma Örnekleri
- "Bizim oğlan öyle çalışkan ki her yıl altı zayıf getirir" cümlesinde "çalışkan" kelimesi karşıt anlamda kullanılarak dokundurma yapılıyor.
- "Ne kadar zayıflamışsınız? Sandalye kırıldı" cümlesinde "zayıf" kelimesi karşıt anlamda kullanılarak dokundurma yapılıyor.
- Türkiye'de kitaba verilen değer kapatılan kütüphane sayısından belli olur, bu cümlede de dokundurma yapılıyor.
- 12:58Noktalama İşaretleri ve Dokundurma
- Türkçe'de parantez içinde kullanılan ünlem işareti cümleye dokundurma, iğneleme anlamları katabilir.
- "Adam akıllı olduğunu söyledi" cümlesinde akıllı kelimesinden sonra gelen parantez içi ünlem, adamın aslında akıllı olmadığını anlatır.
- Parantez içi soru işareti dokundurma anlamı vermez, sadece şüphe ve kuşku durumlarında kullanılır.
- 14:43Kinaye
- Kinaye (deginmece) sözcüğün hem gerçek hem de mecaz anlama gelecek şekilde kullanılmasıdır.
- Kinayede asıl kastedilen her zaman mecaz anlamdır, gerçek anlamı asıl kastedilmez.
- Atasözlerinde çok karşımıza gelen kinaye, hem gerçek hem mecaz anlam taşıyan cümlelerdir.
- 15:30Kinaye ve Dokundurma Arasındaki Fark
- Kinayede sözcük hem gerçek hem mecaz anlama geliyor, asıl kastedilen mecaz anlamdır.
- Dokundurmada sözcük sadece karşıt anlama gelecek şekilde kullanılır, gerçek anlamı yoktur.
- "Başkan da koltuğunun sallandığını biliyor" cümlesinde hem gerçek anlamda (koltuğun sallanması) hem de mecaz anlamda (başkanın gidici olması) kullanılarak kinayeli bir söyleyiş yapılıyor.
- 19:10Atasözlerinin Gerçek ve Mecazi Anlamları
- Atasözlerinin hem gerçek hem mecaz anlamda kullanılan anlamları vardır, ancak sadece gerçek veya sadece mecaz anlama gelen atasözleri de vardır.
- "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" atasözü hem gerçek anlamda (duman varsa ateş vardır) hem de mecaz anlamda (belirtiler önemli olayların işaretidir) kullanılabilmektedir.
- İki anlam birden varsa, bu atasözüne "kinayeli söyleyiş" denir.
- 20:18Kinayeli Atasözleri Örnekleri
- "Gezen kurt aç kalmaz" atasözünde hem gerçek anlam (gezen kurt aç kalmaz) hem de mecaz anlam (gezip dolaşan kişi asla aç kalmaz) vardır ve bu nedenle kinayelidir.
- "Aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz" atasözünde hem gerçek anlam (sakat hayvanla yola çıkılırsa yarı yolda bırakılır) hem de mecaz anlam (eksik aletle sağlıklı iş yapılamaz) vardır ve bu nedenle kinayelidir.
- "Mum dibine ışık vermez" atasözünde hem gerçek anlam (mum yandığında dibi aydınlanmaz) hem de mecaz anlam (kendimize hayrımız dokunmuyoruz) vardır ve bu nedenle kinayelidir.
- 22:38Kinayeli Olmayan Atasözleri
- "Aşure yemeğe giden kaşığını cebinde taşır" atasözünde gerçek anlam yoktur, sadece mecaz anlam vardır (bir nimetten yararlanmak istiyorsan tedbirini al) ve bu nedenle kinayeli değildir.
- "Akıl akıldan üstündür" atasözünde sadece gerçek anlam vardır, mecaz anlamı yoktur ve bu nedenle kinayeli değildir.
- Kinayeli söyleyiş, hem gerçek hem mecaz anlamı birden olan ve ağır basan mecaz anlam olan ifadelerdir.
- 23:53Ad Aktarması (Mecaz-ı Mürsel)
- Ad aktarması, bir sözcük benzetme amacı güdülmeden başka bir sözcük yerine kullanılmış durumdur ve başka bir ismi "mecaz-ı mürsel" olarak da bilinir.
- Testlerde ad aktarması sorulduğunda, bir sözcüğün benzetme amacı güdülmeden başka bir sözcük yerine kullanıldığı durumları tespit etmek gerekir.
- Ad aktarması örneği: "Dün törende Ev büyük bir ödül aldı" ifadesinde, "Ev" romanın adı olup aslında romanın yazarı ödül almıştır.
- 25:34Ad Aktarması Örnekleri
- "Ankara bu olaya tepki gösterdi" ifadesinde, "Ankara" kelimesi Ankara'daki yönetimi kastediyor.
- "Bizim apartman bahçede düğün yapılmasına yasakladı" ifadesinde, "bizim apartman" apartmandaki insanları veya yönetimini kastediyor.
- "Kitaplığımda Yaşar Kemal yerleşti" ifadesinde, Yaşar Kemal'in adı ile eserlerini kastediyor, bu da sanatçı-eser ilişkisiyle kurulmuş bir ad aktarmasıdır.
- 27:42İsimlerin Anlam Kazandırma Yolları
- İsimlerde yer-yönetim ilişkisi vardır; "batıdan" ifadesi batıdaki devletleri, "apartman" ifadesi apartmandaki insanları kasteder.
- İsimlerde iç-dış ilişkisi vardır; "cam" ifadesi "pencereyi" kasteder.
- İsimlerde neden-sonuç ilişkisi vardır; "bereket" ifadesi yağmurun sonucunu, "felaket" ifadesi de felaketin nedenini kasteder.
- 30:40Mecaz Anlam Kazandırma Yolları
- Mecaz anlam kazandırma yolları arasında insandan doğaya aktarma (kişileştirme), doğadan insana aktarma, doğadan doğaya aktarma ve duyular arası aktarma bulunmaktadır.
- İnsandan doğaya aktarma, insana özgü durumları insan dışı varlıklara aktarmaktır; bu varlıklar canlı veya cansız olabilir.
- Doğadan insana aktarma, doğadaki bir varlığın özelliğini insana aktarmaktır; örneğin "patron kükrüyor" ifadesinde aslanın böğürtme özelliğinin insan aktarımı vardır.
- 35:32Mecaz Örnekleri
- "Dalgalar öfkeyle kayaya vururken bir balıkçı sahile geldi" cümlesinde dalgaların öfkeyle vurması kişileştirme örneğidir.
- "Martılar sevinç çığlıkları atıyordu gün batarken" cümlesinde sevinç çığlıkları atmak insana özgü bir durum olduğu için kişileştirme örneğidir.
- "Martılar denize dalıp dalıp çıkıyor" cümlesinde denize dalma insana özgü bir durum olmadığı için kişileştirme örneği değildir.
- 37:32Kişileştirme ve Aktarma
- Kişileştirme, doğaya özgü özelliklerin insana aktarılmasıdır; örneğin "havuzun hüznü" ifadesinde havuza hüzün özelliği verilmiştir.
- Doğadan insana aktarma, doğadaki varlıkların özelliklerinin insana aktarılmasıdır; örneğin "bu çocuktaki ışık" ifadesinde çocuğa doğadaki bir varlığın ışıması özelliği aktarılmıştır.
- Doğadan insana aktarma aynı zamanda somutlama yapar; soyut bir durumu doğadaki bir varlıkla aktararak somut hale getirir.
- 41:16Doğadan Doğaya Aktarma
- Doğadan doğaya aktarma, doğadaki bir varlığın özelliğinin başka bir doğadaki varlığa aktarılmasıdır; örneğin "rüzgarlar olurken" ifadesinde rüzgarın çıkarması sesi, köpeklerin çıkarması sesine benzetilmiştir.
- "Gök yırtılıyor" ifadesinde göğün şimşek çaktığında ikiye ayrılması, kağıdın veya kumaşın yırtılması gibi bir ilişki kurulmuştur.
- "Bütün gücüyle iniyordu şehre" ifadesinde kişileştirme yoktur çünkü bir şeyin gücüyle inmesi kişileştirme anlamına gelmez.
- 42:56Duyular Arası Aktarma
- Duyular arası aktarmada, bir duyuya ait özelliklerin başka bir duyuya aktarılmasıdır; örneğin "keskin bir balık kokusu" ifadesinde keskin kelimesi dokunma duyusundan koklama duyusuna aktarılmıştır.
- "Tatlı bir tebessüm" ifadesinde tatlı kelimesi tatma duyusundan görme duyusuna aktarılmıştır.
- "Kadife ses" ifadesinde kadife kelimesi dokunma duyusundan işitme duyusuna aktarılmıştır.
- 45:43Benzetme
- Benzetme, aralarında anlam ilgisi bulunan iki sözcükten güçsüz olanın güçlü olana benzetilmesidir.
- Benzetme yapılabilmesi için dört unsur gerekli: kendisine benzetilen (güçlü olan varlık), benzeyen (güçsüz olan varlık), benzetme yönü ve benzetme edatı.
- Benzetme edatları genellikle "gibi", "kadar", "andırmak", "benzemek" gibi kelimelerdir.
- 48:35Benzetme Unsurları
- Benzetme ilişkisi kurulduğunda benzetilen (kendisine benzetilen) ve benzeyen unsurları vardır.
- Benzetme ilişkisi "sanki", "gibi", "güya" gibi benzetme edatları ile kurulur.
- Benzetme dört unsurdan oluşur: benzetilen, benzeyen, benzetme yönü ve benzetme edatı.
- 49:11Benzetme Örnekleri
- "Dişler inci'ye benzetiyorsunuz" örneğinde, inci benzetilen, dişler benzeyen, beyazlık yönü benzetme yönüdür.
- "Cennet kadar güzel vatanımız var" örneğinde, cennet benzetilen, vatan benzeyen, güzellik yönü benzetme yönüdür.
- Benzetme unsurlarının dördü her zaman bulunmak zorunda değildir.
- 50:26Benzetme Soruları
- Testlerde "benzetme unsurlarından birine yer verilmemiştir" soruları sorulabilir.
- "Kutu gibi bir ev almış" örneğinde benzetilen, benzeyen ve benzetme edatı var ancak benzetme yönü (küçük olma özelliği) söylenmemiştir.
- Öğrencilere iki cümle verilerek benzetme unsurlarından hangisinin olmadığı sorulmuştur.