Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir ustadın izleyicilerden gelen soruları yanıtladığı ve çeşitli tarihi konuları ele aldığı bir sohbet formatındadır. Konuşmacı, Milli Görüş hareketi içinde bulunduğu belirtilmektedir ve Kafkas Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olan bir kişiyle de etkileşim halindedir.
- Video, Fevzi Çakmak ve Mustafa Kemal hakkında eleştirel değerlendirmelerle başlayıp, Türk dilindeki Arapça kelimelerin kaldırılması, İslam'ın kaldırılması iddiaları ve Türk kimliği konularını ele almaktadır. Ardından Osmanlı İmparatorluğu'nda Vehhabi isyanı, Suudi Arabistan'ın kuruluşu, İngiliz ve Rusya'nın Osmanlı'ya karşı politikaları, Çanakkale Savaşı, Milli Mücadele ve Karadeniz'deki Çepniler hakkında tarihsel bilgiler sunulmaktadır. Son bölümde ise Bektaşilik tarikatı ve Peygamber Aleyhissalatu Vesselam'ın veladet kandili konuları ele alınmakta, video Kabe ziyareti ve dini dualarla sona ermektedir.
- Konuşmacı, Said Nursi'nin görüşlerini de aktarmakta ve tarihsel olayları detaylı bir şekilde açıklamaktadır. Videoda ayrıca Türk kimliği ve ırkçılık arasındaki fark, Türkçedeki Arapça kelimelerin değiştirilmesi, Vehhabilik hareketi ve Osmanlı İmparatorluğu'ndaki siyasi gelişmeler gibi konular da ele alınmaktadır.
- 00:18Gelecek Mevsimde Anlatılacak Konular
- Konuşmacı, Ramazan'ı şerife kadar veya biraz evvel imtihan zamanını nihayet vereceğini belirtiyor.
- Gelecek mevsimde dinden ve tarihten münakaşa mevzu olan meseleleri anlatmaya çalışacağını söylüyor.
- 00:49Fevzi Çakmak Hakkında Eleştiri
- Bir insan şahsen mutekit olması ve dinin emir ve nehylerine riayet etmesiyle ancak sıradan bir adam olarak değerlendirilir.
- Amme-i müsliminin kaderi üzerinde müessir bir mevkide olan bir adamın sadece akide sağlamlığına ve ibadetlere riayet etmesine itibar edilmeyip, amme-i müslimin'in işleriyle ilgili faaliyeti de birlikte değerlendirilmelidir.
- Müslümanların umumuna verilen zarar veya onlar için sağlanan karla bir ferdin zararı veya menfaati bir tutulamaz, topluluğun menfaati evveli rüçhan sahibidir.
- 05:27Fevzi Çakmak'ın Karaktersizlikleri
- Konuşmacı, Fevzi Çakmak'ın Mustafa Kemal'in gelecekte yapacaklarını tahmin edememekten dolayı kınamadığını, zahire nazaran yanılmak çok mümkündü diyor.
- Mustafa Kemal'in birinci icraatı olarak, Fevzi Paşa'nın meclise on gün geç intikal etmesi ve bu süre zarfında Ankara'da İngilizlerin bulunması belirtiliyor.
- Fevzi Paşa, İstanbul ahvalini anlatan dört saatlik konuşmasında Sultan Vahideddin'in kendisini Anadolu'ya gönderdiğini ve padişahın ne şartlar altında ne elim şartlar altında İstanbul'u terk etmediğini anlatıyor.
- 09:04Sultan Vahideddin'in Mektubu
- Sultan Vahideddin, Mustafa Kemal'in padişah selahiyeti ile teçhiz edilip Anadolu'ya gönderdikten sonra sivil ve asker herkesin onun emrine girsin diye verdiği fermanda yazılıdır.
- Mustafa Kemal, İstanbul hükümeti ile maraza çıkarmak için icraatı başlayınca, Sultan Vahideddin'in damadı Ömer Faruk Efendi, bir geminin kömürlüğüne saklanarak Anadolu'ya geçti.
- Mustafa Kemal, Ömer Faruk'a çektiği telgrafta "sizin bu hareketlerin içinde görünmeniz hanedanınız İstanbul'daki işgal kuvvetlerinin eziyet etmesine sebep olur" diyerek geri dönmesini istedi.
- 12:24Mustafa Kemal'in İstihbaratının Tepkisi
- Sultan Vahideddin, Mustafa Kemal'in ileride alacağı menfi tavırdan endişe etmeye başladı ve Fevzi Paşa'ya bir mektup yazdı.
- İttihatçıların kurduğu Teşkilat-ı Mahsusa'nın lideri olan Albay Hüsamettin Ertürk, "İki Devrim Perde Arkası" isimli eserinde bu mektubu tespit ettiğini açıklıyor.
- Mustafa Kemal'in istihbaratı, Fevzi Paşa'nın makamına gece baskınları yaparak mektubu bulmaya çalıştı ancak bulamadılar.
- 14:14Fevzi Paşa'nın Mektubu Yırtması
- Mustafa Kemal, sarhoş olduğu bir zamanda Fevzi Paşa'ya telefon açarak "padişahtan sana mektup geldi" dedi.
- Fevzi Paşa, "on eksi onbeş gün evvel öyle bir mektup geldi ama ben onu okumadan yettim" cevabını verdi.
- Mustafa Kemal'in istihbaratının başındaki adamın beyanına göre, Sultan Vahideddin'in mazlumiyetini anlatan adam, padişahın ne talebi var diye bile merak etmeden mektubu yırtıp atmış.
- 16:09Atatürk Orman Çiftliği'nin Alınması
- Atatürk Orman Çiftliği'nin aslı Alişanzadeler Çiftliği'dir ve Mustafa Kemal, Alişanzadeleri tehdit ederek 2000 liraya satın almıştır.
- Harp dolayısıyla Genelkurmay'ın çiftlik üzerinde iki silah deposu vardı, Mustafa Kemal bunları yıkmalarını veya 50 bin lira nakit vermesini istemiştir.
- Mustafa Kemal, Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekaleti bütçesinden çiftliğin tamamını 2000 liraya almış, silah depolarının işgal ettiği yeri 50 bin liraya satın almıştır.
- 18:11Mustafa Kemal'in Arazileri ve Mirası
- Mustafa Kemal'in 361 bin dönüm arazisi ve 20 milyon nakit tereke mülk bırakacağı belirtilmiştir.
- Rahmetli Ali Fuat Başgil'den dinlenen bir vakaya göre, Celal Bayar'ın köpeği Ziraat Vekaleti'ne satılmış ve parasıyla bir çeşme yapılmıştır.
- Konuşmacı, Gazi Terbiye Mektebi'nin bulunduğu araziyi Mustafa Kemal'in şahsından 200 bin liraya satın aldığını belirtmiştir.
- 20:50Almanya'da Verilen Konferans
- Konuşmacı, 30-35 sene önce Almanya'nın Münih şehrinde bir konferans verdiğini anlatmıştır.
- Konferans sırasında Ali Oğuz'un protokol konuşması yapması istenmiş, ancak seyirciler konuşmacının konuşmasını dinlemek istemişlerdir.
- Konferansın sonunda salonun kiralanma süresinin bittiği söylenmiş, millet isyan etmiş ve konuşmacı Milli Görüş Merkezi'ne gitmiştir.
- 24:45Mareşal Fevzi Çakmak Hakkında Görüşler
- Konuşmacı, Milli Görüş Merkezi'nde Mareşal Fevzi Çakmak hakkında sorulan soruya "Allah ona lanet etsin" cevabını vermiştir.
- Konuşmacı, Mustafa Kemal'in yaptığı işlerin İslam şeriatını ortadan kaldırmak istikametinde olduğunu belirtmiştir.
- Konuşmacı, Mustafa Kemal'i sarhoş, Fevzi Çakmak'ı ise hacı olarak karşılaştırmış ve her ikisinin de yanlış yaptığını vurgulamıştır.
- 28:23İstiklal Mahkemeleri Hakkında Bilgiler
- Mustafa Kemal Paşa, Meclisi asker koridonu altına alarak Başkumandanlık Kanunu çıkarmış ve meclisin bütün salahiyetlerini nefsine toplamıştır.
- Bu kanunla yedi tane seyyar istiklal mahkemesi kurulmuş, arkasına on kişi takabilecek kabiliyetteki herkesi atmışlardır.
- Bu mahkemelerin zabıtları yoktur ve 15 günde bir kimi astıklarına dair Mustafa Kemal'e gönderilen listelere ait 400 dosya bugün kayıptır.
- 30:21Kemalist Tahribat ve İman Kaybı
- Namaz ve oruç kurtarıcı olamaz çünkü kemalist tahribat yüzünden milyonlarca insan küfre sürüklendi.
- Tahsil hayatında hocaların %99'u din karşıtı telkinatta bulunması sonucu milyonlarca insan imanını kaybetti.
- 31:05Mareşal'in Siyasi Hayatı
- Mareşal, emekli edilmesine kızdı ve genelkurmay başkanı olarak ölecekmiş.
- Hastanede yatarken İsmet Paşa ziyaretine geldi ancak kabul etmedi.
- Mareşal'in kongresi'ne katılması ve alkışlanması Celal Bayar ve ekibi tarafından rahatsız edici görüldü.
- 32:03Mareşal'in Komünist İthamı
- Halk Partisi, Mareşal'in komünist olduğu iddiasıyla Hüseyin Cahit Yalçın'a talimat verdi.
- Hüseyin Cahit Yalçın, Mareşal'i komünist gösteren bir kitap yazdı.
- Mareşal, Demokrat Parti'den istifa etti ancak ahir ömründe komünist ithamıyla kaldı.
- 33:19İsmet Paşa'nın Vefatı ve Sonrası
- İsmet Paşa seçimlerden az bir müddet evvel vefat etti.
- Vefatını işgali almadan, radyolarda şarkılar ve naralar devam ederken İstanbul'da gençler ayaklandılar.
- Mareşal'in mahiyeti hakkında birçok hadiseden bahsedilebilir.
- 34:12Mareşal'in İtaat Anlayışı
- Doktor Rıza Nur, Mareşal'in Mustafa Kemal'in her emrine kayıtsız şartsız itaat ettiği için "Kuzu Paşa" olarak anıldığını belirtiyor.
- Mareşal, Allah'ın şeriatı tahrip edilirken, yasaklanırken ve hocalar asılırken "şeyhim müsaade etmedi şehide" cevabını vermiş.
- Mareşal, Küçük Hüseyin Efendi'ye mensupmuş ve Eyüp'te onun civarına defnedilmiştir.
- 37:19Dil Hareketi ve Kur'an İlişkisi
- Dil hareketi, Arapça kelimeleri dilden tart etmek istikametinde başlamış ve milletin birbirini anlamasını imkansız hale getirmiştir.
- Mustafa Kemal'in İsveç Kralı'na karşı okuduğu nutuk, normal Türkçe'den uydurukçaya çevrilmiş ve hiç kimse anlamamıştır.
- Bu hareketin gayesi, Kur'an'la Müslümanların irtibatını kesmektir.
- 38:25Arapça Kelimelerin Önemi
- Arapça kelimeler, Kur'an kültürüne bağlayan bir rabıta vasıtasıdır.
- Her gün menşei Kur'an olan bir kelimeyi Mısır ren yerine uydurmuş bir kelime kullanarak unutturanlar, bu halattan her gün bir lif koparıyorlar demektir.
- Eğer bu devam etse, Allah'ın izniyle bu dinin sahibi Allah'tır çünkü düşmanlığın hedefi Kur'an'dır.
- 39:53Arapça Kelimelerin Etkisi
- Arapça bilmeyen bir insan bile dilde yaşayan Arap asıllı kelimeler dolayısıyla Kur'an'ın ahkamına karşı duygulanır.
- Normal Türkçe bilen bir adam Fatiha'yı Arapça bilmeden anlar çünkü tanıdığı kelimeler dolayısıyla Kur'an'ın atmosferine karşı duygulanır.
- Arapça kelimeler ortadan kaldırılırsa, Kur'an metnini dinlediğinde Çince bir konuşmayı dinlediğine benzer bir durum yaşanır.
- 42:19Güneş Dil Teorisi ve Türk Kimliği
- Güneşli teorisinin aslı, bütün dillerin Türkçe'den çıktığı iddiasıdır.
- İlk mektepteyken devamlı surette göç haritası asılırdı ve dünya haritası tahtada hiç kaldırılmazdı.
- İslam, ırkçılığı reddeder ve kimsenin kavmiyetini inkar etmesine gerek yoktur.
- 43:57İnsanların Eşitliği ve İslam'ın Temel İlkeleri
- Allah insanları bir erkekle bir dişiden halk etmiş ve kavimler haline getirmiştir.
- Allah katında en makbul etkak takvada, Allah'ın emrine imtisal ve iktisa de bağlanmakta, onu icra etmektedir.
- İslam'da Araplık, Türklük, Kürtlük gibi etnik kökenler önemsizdir, herkes Adem aleyhisselam'ın çocuğudur.
- 45:00Mustafa Kemal'in İdeolojisi ve İslam'ın Yıkılması
- Mustafa Kemal başlangıçta dokuz umde ilan etmiş, sonra akıl verdiler ve İslam'ın altı iman esası yerine altı kazık olarak indirdiler.
- Mustafa Kemal'in amacı otuz sene sonra İslam'ın ortadan kalkmasıydı, camideki ihtiyarlar birer birer ölecek ve torunları camiyi müze gezer gibi görecektir.
- Allah o dini kıyamete kadar devam ettirecektir.
- 46:53Kainat ve Allah'ın Kudreti
- Bahar geldiğinde Allah topraktan yaprak ve çiçek yaratmaktadır.
- Aynı toprağı kullanan ağaçlar farklı çiçekler meydana getirir, bu Allah'ın kudretinin bir meşeridir.
- Kainat, kudret-i ilahiyenin sanatının bir meşeridir, ancak bazı insanların kalpleri mühüllü, kulakları tıkalı, gözleri kördür.
- 48:42Türk Kavmi ve İslam
- Bütün diller Türkçe'den çıkmış, bütün kavimler Türk kavminden türemiştir.
- Türk kavmiyle iftihar edilebilir, ancak bu iftihar İslam ölçü alındığında meziyet olmalıdır.
- Osmanlı'ya harpsiz, tarafsız, iltihak etmiş tek kavim Kürtlerdir, İdris-i Bitlisi yirmialtı Kürt beyinin Yavuz Sultan Selim'e biatını temin etmiştir.
- 50:04İttihat-ı İslam ve İrkçılık
- Said Nursi merhum tarihte iki adamı sever: İdris-i Bitlisi ve Barbaros Hayrettin Paşa.
- İdris-i Bitlisi, Cezayir'in hükümdarıydı, sefere çıktı, Cezayir isyan etti ve İstanbul'a geldi.
- İdris-i Bitlisi, İttihad-ı İslam namına sahip olduğu toprağı Osmanlı'ya hediye etti ve Kaptan-ı Deryalığı kabul etti.
- 51:07Kavimler Arasındaki Farklılıklar
- Kavminin bir meziyeti ile iftihar edilebilir, ancak bu meziyet İslam ölçü alındığında da meziyet olmalıdır.
- İklim ve beslenme ile ilgili olarak kavimler arasında fark vardır, Karadenizli arazisinin engebeli olmasından dolayı cesurdur.
- Bu farklılıklar inkarda kadir şinaslığa aykırıdır, kabul edilebilir ama ırkçılık değildir.
- 52:14Mustafa Kemal'in Din Politikası
- Mustafa Kemal, Konya'da bir medrese hocasına "Laik bir hükümet olduğumuz halde bu din adamlarına niye bütçeden maaş veriyoruz?" diye sormuştur.
- Hoca, maaşı veriyor ki kendi elinde tutsun da istediğini söylesin diye demiştir.
- Mustafa Kemal, Konya mebusunu Ankara'ya çağırıp "Güneş dil teorisi" ortaya çıkmış, bu teoriye göre Arapça kelimelerin hepsi güya aslı Türkçeymiş.
- 54:42Türkçede Tahribat ve İslam'a Suikast
- Lisandaki tahribat Türkçe'ye suikast, İslam'a suikastın bir şubesidir.
- İslami düşünme şansını genç nesillerin elinden almak için menşei Kur'an olan kelimeler nisyana terk edilmektedir.
- Şuurlu bir Müslüman bunlarla mücadele etmesi gerekir, "o yaşam desin sen hayat de, o sorumlu desin sen mesul de" gibi.
- 56:55Vehhabilik Hareketi
- Vehhabilik hareketinin başı olan Abdülvehhab, hareketini başlatırken İngilizlerle bir olup Osmanlı Devleti'ni yıkmak için çalışmıştır.
- Vehhabi hareketi Abdülvehhab'la değil, İbni Teymiye ile başlamıştır.
- İbni Teymiye tasavvufa karşıdır ve bugün Akaidde Suudilerin mezhebi İbni Teymiye mezhebidir.
- 58:42Vehhabilerin Ehl-i Sünnet'ten Ayrıldığı Meseleler
- Vehhabiler Ehl-i Sünnet akidesinden şedd-i rahil (kabir ziyareti için adım atmak küfürdür) ve ölünün üzerine kubbe yapmak gibi birkaç meselede ayrılırlar.
- İbni Teymiye, Meşeb-i Sufiye'den taraftarlarından bazılarını takva ölçüleriyle yaşamak konusunda tasvip etmiş, ancak rabıta gibi meşahin faaliyetlerini reddetmiştir.
- Abdulvehhab, İbni Teymiye'nin görüşlerini daha müfrit hale getirerek Osmanlı'ya Suud ailesinin isyanına şer'i bir esbab-ı mucibe hazırlamıştır.
- 1:01:00Vehhabi İsyanı ve Osmanlı'nın Tepkisi
- Vehhabiler 1800'lerin başında isyan çıkardılar ve 1797 veya 1798'de Mekke'yi bastılar, insanları kılıçtan geçirdiler.
- İstanbul hükümeti II. Mahmut zamanında Kavalalı Mehmet Ali Paşa'ya Vehhabileri tenkil vazifesini verdi.
- Kavalalı Mehmet Ali Paşa, oğlu Tosun Paşa'yı gönderdi ve Osmanlı tarihinde hain olarak nitelendirilen bir şahsiyettir.
- 1:01:58Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın Kariyeri
- Napolyon Bonapart Mısır'a saldırdığı zaman, Osmanlı'dan gönüllü askerler Mısır'a koştu ve bunlardan biri Kavala'nın bir köylüsü olan Mehmet Ali'di.
- Mehmet Ali cahil ve okuryazar değildi ancak cesur bir adamdı ve bu mücadelede temayüz etti.
- Osmanlı'da mektep görmeden paşa olunabiliyordu, başarı elde ederse nefer bile paşalığa kadar gelebilirdi.
- 1:04:21Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın Vehhabi İsyanını Bastırma Vazifesini Kullanımı
- Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Osmanlı'nın Vehhabi isyanını bastırmak için vazifelendirmesini fırsat bildi.
- Yakaladığı asilleri cezalandırmayarak İstanbul'a gönderdi, çünkü devlete isyan eden idam edilirdi.
- Bu asilleri cezalandırmak yerine İstanbul'a göndermesinin sebebi, onların Osmanlı'dan kopmak için bu işi hızlandırmalarını engellemekti.
- 1:05:23Vehhabi İsyanının Sonuçları
- Vehhabiler ikinci Mahmut zamanında asılan insanların çocukları İstanbul'da kaldı ve onlardan biri Çanakkale'de şehit oldu.
- Bu şehitin kızı, Adapazarı'nda bir Çerkez beyi ile evlendi ve sonra gerçek ailesini öğrendi.
- Bu kadın, babasının macerasını anlatan bir mektup yazarak Kral Faysal'ı davet etti ve Suud ailesi ona bir miktar parayla bilet gönderdi.
- 1:08:50Suud Ailesi ve Osmanlı Arasındaki İlişkiler
- Vehhabilerin asılması sonucu Suud ile Osmanlı arasına bir kan davası girmiş oldu.
- Şerif Hüseyin, İngilizlerle anlaşarak Hicaz Krallığı adıyla bir krallık kurdu, başşehri Mekke idi.
- İngilizlere göre Şerif Hüseyin'e halife ilan edilecek ve İslam dünyasının liderliği verilecekti, ancak ona sadece Hicaz'ı verdiler.
- 1:10:08Şerif Hüseyin'in İsyanı ve Sonuçları
- Şerif Hüseyin, İngilizlere karşı isyan etti ve kendisine halife yapılmadığını, İslam dünyasının liderliği verilmediğini söyledi.
- İngilizlerin amacı Ortadoğu'da güçlü bir devlet kalmamasıydı, bu nedenle Türkiye'yi Lozan'da kuşa çevirdiler.
- Şerif Hüseyin, Suud ailesine ve Vehhabi hareketine karşı iki defa Abdülhamit zamanında Necid'e saldırdı ancak başarılı olamadı.
- 1:12:40Şerif Hüseyin ve Suudi Arabistan'ın Kuruluşu
- Şerif Hüseyin'in şikayetlerine bıkan İngilizler, Vehhabiler ve Suud ailesiyle Şerif Hüseyin'i ortadan kaldırmaya karar verdi.
- Suudi Arabistan devletini kuran Abdülaziz İbni Suud, Londra'ya çağrılıp Filistin'de Yahudi devleti kurulmasına muvafakat ettiğini ve İngilizlerden ayrılmayacağını taahhüt eden bir beyanat imzaladı.
- İngilizler, Suudlar'a askerce yardım ederek Şerif Hüseyin'e saldırdılar ve Şerif Hüseyin İngilizlere döndükten sonra Kıbrıs'ta menkubiyetle hayatını tamamladı.
- 1:16:18İkinci Mahmud ve Yeniçeriliğin İlga Edilmesi
- İkinci Mahmud, halk tarafından "gavur padişah" olarak adlandırılmış ve 1826'da yeniçeriliğin ilgası gibi inkılaplara başlamıştır.
- İslam inkılapçı değil, tekamülcüdür; Hz. Peygamber "ben bir yeni din olarak ilk defa geldim" dememiş, Adem aleyhisselam'dan beri gelen dinin aynısıyım demiştir.
- Yeniçeriliğin ilgası sırasında mezarlıklar dümdüz edilmiş, mezar taşları kırılmış, yok edilmiş ve düşmandan istiğnam ettiği hatıra eşyalar yakılmıştır.
- 1:21:13Osmanlı'nın Dış Politikası ve Ermeni Meselesi
- 1828'de Ruslar 15 bin kişilik güçle Edirne'ye saldırmış, Yunanistan'a istiklal vermiş ve iki sene sonra koca Yunanistan Osmanlı'dan ayrılmıştır.
- Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Osmanlı hanedanını değiştirmek istemiş ve Rusya'dan 10 bin kişilik ordu yardım istemiş, bu sayede Türkiye Rusya'nın kucağına düşmüştür.
- Ruslar, Boğazlar üzerindeki imtiyazlarından korktukları için İngiltere ve Fransa ile Kırım Harbi'ni yapmış, bu da Ermeni meselesinin başlangıcını oluşturmuştur.
- 1:24:22Ermeni ve Kürt Hareketleri
- Ruslar, Doğu Anadolu'daki Hristiyan unsuru olan Ermenileri destekleyerek İskenderun'dan denize çıkmak istemişlerdir.
- Ermeniler, Rus tahrikleriyle sadakatten ayrılarak isyana başlamış, bu durumun günahı Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nındır.
- Ruslar, Ermeni harekatı yerine Kürt harekatını koydular; Molla Mustafa Barzani 1930'da Ağrı Dağı'nda isyan etmiş, başarısız olunca İran'a sığınmış ve Ruslar tarafından Kızıl Ordu'da general rütbesiyle görevlendirilmiştir.
- 1:27:11Conkbayırı Zaferi Tartışması
- Nuri Conker'in Mustafa Kemal'in ölümünden sonra kitap yazıp Conkbayırı'nı kendisinin kazandırdığını iddia ettiği belirtiliyor.
- Conkbayırı'nda bir zafer mevzu bahis değildir, ister Mustafa Kemal'e ister Nuri Conker'e ait olsun.
- Olander Splender adındaki İngiliz amirali'nin "Gelibolu Harekatı Bahriyesi" adlı kitabında, Mustafa Kemal'in kötü sevk ve idare nedeniyle İngiliz topçusunun kendi askerlerine ateş ettiği iddia ediliyor.
- 1:31:06Zafer Tartışmasının Devamı
- Nuri Conker de Conkbayırı'ndaki zaferi Mustafa Kemal'in değil kendisinin kazandığını iddia ediyor.
- Konuşmacı, düşmanın hatası sayesinde zafer kazanılmış gibi göründüğünü, ancak aslında zafer olmadığını belirtiyor.
- Düşman kendi hatası yüzünden çekilmiştir, bu durum İngiliz ve Nuri Conker tarafından kabul ediliyor.
- 1:33:30Milli Mücadele Hakkında Eleştiriler
- Konuşmacı, Mustafa Kemal'in Çanakkale'de İngiliz askerlerinin önünde durduğunu ve Trabzon'u kurtarmak yerine Selanik'i kurtarmak gerektiğini belirtiyor.
- Yedi devletle harp edildiği iddiası yalanlanıyor, İtalyanların Antalya'dan, Fransızların Antep ve Maraş'tan çekildiği söyleniyor.
- Yunan ordusunun 7 Eylül'de İzmir'i terk ettiği, Türk öncü kuvvetlerinin 9 Eylül'de İzmir'e girdiği ve sahipsiz kalan İzmir'in iki gün Ermeniler tarafından yakıldığı belirtiliyor.
- 1:37:03Milli Mücadele'nin Mantıksal Sorunları
- Konuşmacı, Milli Mücadele'ye dair eserlerde mantıksal sorunlar olduğunu, özellikle Dumlupınar Meydan Muharebesi'nin 22 gün sürdüğünü eleştiriyor.
- Osmanlı'nın meydan muharebelerinin bir günde bittiğini, Malazgirt ve Kosova gibi örneklere işaret ediyor.
- Sakarya'nın 22 gün sürmesi "kör dövüş" olarak nitelendiriliyor.
- 1:38:55Türkiye'nin Durumu ve Futbol Eleştirisi
- Konuşmacı, Türkiye'nin bir açık hava tımarhanesi olduğunu ve 10 bin gençin bir zenci futbolcuyu karşılamaya havaalanına gittiğini eleştiriyor.
- Yüz binlerce adamın statta para verip futbol seyrettiğini, kulüplerin enayilerin parasıyla para kazandığını belirtiyor.
- Futbolun cemiyetin hastalığını en müşahhas şekilde gösteren bir yaygın olduğunu ve dünyanın hiçbir yerinde yüz bin kişilik stat olmadığını söylüyor.
- 1:41:03Çepnilerin Tarihi ve Özellikleri
- Karadeniz'deki Çepniler, Azerbaycan'ın üzerinden geldikleri için bir kısmı Aleviy meşreptir, ancak hepsi değil.
- Çepliler, yirmidört Oğuz boyundan biridir ve Halis Türk'türler.
- Günümüzde Karadeniz'de yegane Rumca bilen Çepnilerdir ve sahil insanı onları "çoban, köylü" manasında görgüsüz bir adam olarak kullanır.
- 1:42:36Çepnilerin Karadeniz'e Gelişi
- Çepniler Karadeniz sahiline Selçuklular zamanında gelmişlerdir.
- Zağanos Paşa'nın romanında anlatıldığı gibi, Selçuklular onlara Trabzon Rum İmparatorluğu hudutlarına yerleşip müdafaa seddi oluşturmalarını ve vergiden muaf olmalarını teklif etmiştir.
- Sahilde oturmadıkları için çobanlıkla meşgul olmuşlar ve Karadeniz'in dağlık yapısı nedeniyle "çoban" manasına sahilde tanınmışlardır.
- 1:43:29Pontus ve Trabzon Rum Devleti
- Pontus bir İran devletidir ve milattan önce yetmişbeş yılında Bizans tarafından yıkılmıştır.
- Pontus kelimesi Rumca "Pont Ox" kelimesinden türemiş olup, Yunanca'da "Karadeniz" demektir.
- Pontus evvela Kayseri civarında kurulmuş, sonra ikiye ayrılmış ve Sinop'a nakli olmuş, Bizans tarafından ortadan kaldırılmıştır.
- 1:45:25Trabzon Rum Devleti'nin Kuruluşu
- Trabzon Rum Devleti, milattan sonra binikiyüzdört yılında, Pontus yıkılışından ve Haçlılar dördüncü seferi sırasında İstanbul'a uğradıktan sonra kurulmuştur.
- Haçlılar İstanbul'da taş üstünde taş bırakmadılar, Ortodoksları kılıçtan geçirdiler ve Bizans'a nihayet verdiler.
- Bizans binikiyüzaltmışbir senesine kadar merkezini İznik'e taşıdı, binikiyüzbir'de tekrar İstanbul'a gelebildi.
- 1:46:35Trabzon Rum Devleti'nin Gelişimi
- Alexi Kommenos, hanedan mensuplarını öldürdükten sonra canını kurtararak deniz yoluyla önce Gürcistan'a gitti.
- Gürcistan'dayken Trabzon Rumları onu davet ettiler ve başlarına geçmesini istediler.
- Trabzon'da Rumlar, milattan dörtyüz sene sonra bir İran şahı vefat ettikten sonra iki oğlu arasında saltanat kavgası başladığı hengamda, Yunanlılardan kiraladıkları askerlerle mücadele ettiler.
- 1:49:31Trabzon Rum Devleti'nin Sonu
- Alexis Kommenos, Latinlerin İstanbul'u tarmar edip katliam edip geçtikleri hengamda Gürcistan'dan Trabzon'a çağrıldı ve bir beyliğin başkanı gibi işe başladı.
- Zamanla devletini büyüterek imparatorluk haliyle anılır oldu ve Bizans hanedanının devamı mahiyetinde bir hanedan oluşturdu.
- Bin dörtyüzaltmışbir yılında Fatih bu devleti ortadan kaldırarak Trabzon'u fethetmişti ve yaklaşık ikiyüzelli sene hakimiyeti vardı.
- 1:49:59Çepnilerin Dil ve Meşrep Özellikleri
- Trabzon Rum Devleti yer adlarını Rumcalaştırmış, resmi lisanı Rumca yapmış olduğundan, arka sahillerdeki insanlar fetihten sonra sahile nadiren indikleri için bu lisanı muhafaza etmişlerdir.
- Çaykarlılar ve Tonyalılar gibi dağlık bölgelerdeki insanlar Rumca bilirler, ancak bunlar halis Türk'türler.
- Çepnilerin bir kısmı Azerbaycan üzerinden geldiği için Neşve-i Aleviyeleri vardır, ancak Beşikdüzü ile Vakfı Kebir arası dört kilometrede bulunan Çepniler Alevi bir meşreptir.
- 1:52:16Bektaşilik Hakkında Bilgiler
- Bektaşi tarikatı aslında Sünni bir tarikattır, tarikat değildir sözü yanlış.
- Tarikatlar iki kategori teşkil ederler: bir kısmı Hazreti Ali'ye dayanır, bir kısmı Hz. Ebubekir'e dayanır.
- Silsile nağmelerinde bir daire içinde Allah yazılır, ondan bir ok çıkar, Peygamber'in adı yazılır ve üçüncü dairede ya Hazreti Ali vardır ya Hazreti Ebubekir.
- 1:53:11Bektaşilik ve Alevilik İlişkisi
- Bektaşilik, Hz. Ali'ye dayanan bir tarikat olduğu için zamanla Alevilikle kaynaşmıştır.
- İçki mubah sayılacak hale gelmesi, Bektaşilik'in Alevilikle kaynaşmasının bir sonucudur.
- Osmanlı'nın kuruluş engamında Neşve-i Aleviye sahibi olan tarikatlar Rumeli'de en büyük fütuhatı gerçekleştirmişlerdir.
- 1:54:55Bektaşilik ve Osmanlı İlişkisi
- Yeniçeri ordusu da Neşve-i Aleviye sahibi olan bu tarikatı benimsemiştir.
- Bektaşi tekkeleri Anadolu'dan fazla Rumeli'dedir çünkü o fütuhata aşkla, şevkle karışmışlardır.
- Bektaşi dergahına postnişin (lider) mahiyetinde şeyhi Osmanlı hükümdarı tayin etmiştir.
- 1:56:36Bektaşilik'in Sonrası
- Yeniçeri ilga edildiği hengamda Bektaşilikle ilga edildi, ancak bu yanlıştır.
- Bektaşi tekkeleri Nakşi tarikatına verilmiştir, kapatılmamıştır.
- Tekkelerin elinden alınmasıyla manevi terbiyeden büsbütün uzak kalınca sapıklık başlamıştır.
- 1:58:07Konuşmacının Zihniyeti
- Konuşmacı, fikirlerine itibar ederek gelen adamlara karşı kendini borçlu hissediyor.
- Hiçbir zümrenin taassubuna girmedi, İslam için çalışan herkesi alkışladı.
- Kutlu doğum haftası dolayısıyla sohbetin birinde sakalı şerif getirdi.
- 1:01:00Peygamber Aleyhisselam'ın Şemail Hakkında Şiir
- Peygamber Aleyhisselam'ın veladet kandili doğru adıdır, kutlu doğum değil.
- Şiirde Hz. Yusuf'un cemalini gören kadınların şaşkınlıktan ellerini kestiği anlatılır.
- Şiirde göz ve sözün sınırlılığı, görünen şeyin her an değiştiği vurgulanır.
- 2:06:32Mevlana'nın Nakkaş Hikayesi
- Selçuklu sarayı'ndaki vezirin kızı, Mevlana'nın resmini yaptırmak için nakkaşa rica etmiştir.
- Nakkaş yirmi tane resim çizmiş, Mevlana bunların hiçbiri kendisinin gördüğü olmadığını anlamıştır.
- Allah bize en büyük şerefi Ümmet-i Muhammed'den olmak olarak nasip etmiştir.
- 2:08:01İman ve Peygamberlik
- Mümin bir ailede dinin en zayıf zamanında azamiye çok ücret ödenir.
- Allah, Hz. Peygamber'i nübüvvet sırası gelince dünyaya gönderdi.
- İman ile şereflenmek, dünyadaki altı milyar, yedi milyar insanın kahir ekseriyeti batıla saplanmışken nasip edilen bir nimettir.
- 2:08:53Ebedi Zenginlik
- İman, bankadaki paraya veya apartman tapusuna benzemeyen ebedi hayatın sermayesi olan bir zenginliktir.
- Bu nimeti idrak edip Allah'a layıkıyla şükredenlerden olmak istenir.
- 2:09:28Ziyaret ve Dua
- Ziyaret edenler için "Allahümme salli ala seyyidina Muhammedinin nebiyyil ummiyyi ve ala alihi ve sahbihi ve sellim" duası okunur.
- Kabe örtüleri de öpülür.
- 2:10:29Kitap ve Subay Hakkında
- Bir milis subay yedek subaydan bahsedilir.
- Kitapların faydalı olduğu ve iyi bir insan olduğu belirtilir.
- Zıt Muaviye hakkında ileri geri konuşulduğu ifade edilir.
- 2:12:13Dua Tekrarı
- "Allahümme salli ala seyyidina Muhammedinin nebi ümmi ve ala alihi ve sahbihi ve sellim" duası tekrarlanır.
- Dua, ziyaret edenlerin kalabalık olduğu için bir kez daha edilir.