Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Enver Yeminli'nin sunduğu "Saatlerimiz Yirmiüç Ayrıntılar" adlı bir televizyon programıdır. Programda Mehmet Metiner adında bir kişi de yer almaktadır.
- Program, Türk şiiri ve özellikle Garipçiler hareketi üzerine bir anlatımla başlayıp, Türkiye'nin siyasi durumu, dış politikası ve küresel ilişkileri üzerine eleştirel bir analizle devam etmektedir. İlk bölümde Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rıfat ve Müşfik Hoca gibi Garipçiler şairleri tanıtılmakta, ardından Türkiye'deki gazetecilik durumu, yandaş medya eleştirisi ve son olarak Türkiye'nin iktisadi bağımsızlığı ve sığınmacılar meselesi tartışılmaktadır.
- Programda ayrıca Şule'nin "Kadının Adı Yok" köşesi, Rabia Naz cinayeti ve gazetecilerin gözaltına alınması gibi güncel konular da ele alınmaktadır. Sunucu, izleyicilerden gelen yorumları okuyarak ve kendi görüşlerini paylaşarak programı yönetmekte, şiirin hayatın anlamını anlamanın ve düşünmenin ürünü olduğunu vurgulamaktadır.
- 00:32Programın Tanıtımı
- Program, dostluk, arkadaşlık, sözleşme ve hayatı dolu dolu yaşamanın saatinde, Türkiye ve dünyayı izleyicilere anlatmayı amaçlıyor.
- Konuşmacı, Orhan Veli, Melih Cevdet, Oktay Rıfat ve Müşfik Hoca gibi şairlerin şiirlerini dinlemek istediğini belirtiyor.
- İzleyicilerin memlekette neler olduğunu, Amerika gezisindeki tuhaflıkları ve kazanımları anlatmasını istemesine rağmen, önce şiirlere odaklanacağını söylüyor.
- 01:39Garipçiler ve Şiir Dünyası
- Konuşmacı, arkasındaki fotoğrafı izleyicilere göstererek, şiirle ilgilenen herkesin yolunun Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rıfat'tan geçtiğini vurguluyor.
- Bu dört şair, Nazım Hikmet'in ardından birinci yeni kuşağını getiren, tertemiz Türkçe ile ağdalı, abartılı, şatafatlı ve kibirli dili kuran, Osmanlı şiirini alaşağı edip küçük insanın şiirini yazan devrimcilerdir.
- Orhan Veli genç yaşta belediye çukuruna düşerek yaşamını kaybetmiş, ancak sadece serserilik etmediği, Türkçeye, devrime ve sosyalizme sahip çıktığı düz yazıları vardır.
- 03:09Garipçilerin Yolculuğu
- Melih Cevdet ve Oktay Rıfat uzun yıllar yaşamış, Türkçede sağladıkları lezzetli devrimin ardından bambaşka bir yolculuğa gitmiş ve farklı şiirler yazmış isimlerdir.
- Üçünün kökü aynıdır ve kendilerine "garipçi" derler çünkü "Garip" kitabı üçünün ortak kitabıdır.
- Garipçiler, Orhan Veli'nin adıyla çıkan Garip şiiriyle şiir sahnesinde yer almış, o zaman millet gülüp geçse de bu şiir pırıl pırıl Türkçe, dünya ve yaşama sevincini ortaya koymuştur.
- 04:25Edebiyat Tarihçileri ve Önemli Yazarlar
- Edebiyat tarihçilerinin görevi, fotoğrafların arkasındaki kişileri ve onların yaşamlarını araştırmaktır.
- Meriç Cevdet'in son yıllarda Everest Yayınları'ndan çıkan kitapları, Türkçeye, düşünceye ve hayata karşı merakı olanlar için değerlidir.
- Melih Cevdet Anday'ın tertemiz Türkçesiyle denemeleri iki cilt olarak yayınlanmış ve şiirleri her biri birer başyapıttır.
- 05:17Edebiyatçıların Eserleri ve Etkileri
- Oktay Rıfat, Nazım'a kadar giden zengin bir ailenin sanatçı evladı olup, incelikli şiirler yazmıştır.
- Melih Cevdet ve Oktay Rıfat tiyatroya düşmüş, Melih Cevdet aynı zamanda Türk tiyatrosunun en büyük parlayan yıldızlarından biridir.
- Orhan Veli'nin tüm şiirleri, düz yazıları ve hakkında yazılan yazılar Yapı Kredi Yayınları'ndan edinilebilir.
- 06:09Orhan Veli'nin Etkisi
- Salah Birsel'in denemelerinde Orhan Veli'nin Beyoğlu hikayeleri anlatılmaktadır.
- Nahit Hanım, Orhan Veli'nin hayatında bambaşka bir kişidir ve onun izini sürmek mümkündür.
- Konuşmacı, Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rıfat'a çok şey borçlu olduğunu belirtmektedir.
- 06:38Müşfik Kenter ve Orhan Veli
- Konuşmacı, ortaokul yıllarında Kenter Tiyatrosu'nda Müşfik Kenter'in Orhan Veli rolünü oynadığını görmüştür.
- Müşfik Kenter'in "Ciğercinin Kedisiyle Sosyetik Kedi Ev Kedisi Arasındaki" şiirini okuduğunda, 12-14 yaşında sosyalizme dair duyguları kabarmaya başlamıştır.
- Şiir insanı düşünmeye, duygulanmaya ve yeni bir dil aramaya iter, şiir yoksa hayatın ciddi bir anlamı kalmaz.
- 08:21Edebiyatçıların Etkisi ve Günümüz
- Konuşmacı, Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rıfat'ı arkadaş sayar ve onlarla birlikte yürüdüğünü belirtmektedir.
- Kitaplar insanı aydınlanmaya götürür, daha sonra siyasi kavgaya taşır ve yurt sevgisi, dil bilinci derken ayağa kalkar ruh.
- Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rıfat'ın olmadığı bir dünyanın ne kadar çöl olduğunu görüyoruz.
- 09:40Günümüz Sorunları ve Çözüm Önerileri
- Konuşmacı, Amerika dönüşünde uçakta gazetecilerin soru sorma cesaretinden yoksun olduğunu ve Cumhurbaşkanına bir şey soramadıklarını belirtmektedir.
- Rabia Naz cinayetinde gazeteciler gözaltına alındı, baba defalarca alındı, anne öyle kim dokunsa hapse giriyor, ancak failler bulunamıyor.
- Konuşmacı, izleyicilere Melih Cevdet, Oktay Rıfat ve Orhan Veli'nin şiirlerini okumalarını, günde en az iki-üç şiir okumalarını tavsiye etmektedir.
- 11:50Hayat ve İnsan İlişkileri
- Konuşmacı, "iyi geceler, iyi akşamlar merhaba" demeyi pek çok sevdiğini ve bunlar söylenmediği takdirde insan olmaktan giderek uzaklaşıldığını belirtmektedir.
- Cumartesi günü İstanbul'dan Angels Farm'a, muhtaç hayvanların olduğu yerde, çocuklarıyla hayvanlarla buluşturmaya gideceğini anlatmaktadır.
- İyi insanlar birbirlerini fark edemedikleri için hayatın her tarafında kötülük baskın bir hal almış durumda, ancak bir bardak demli çaydan mutlu olan, akşamları bir kadehi birlikte paylaşmaktan memnun olan insanlarız.
- 14:16Yandaş Medya ve Uçak Fotoğrafı
- Konuşmacı, Orhan Veli, Melih Cevdet, Oktay Rıfat gibi isimlerden bahsederken, arkasında yandaş medyanın mensuplarının Amerika'yı fethedip geldikleri bir uçak fotoğrafı olduğunu belirtiyor.
- Fotoğrafta Cumhurbaşkanı asık suratlı ve mutsuz görünürken, yanındakiler Türkiye'de iyi paralara gazetecilik yapabileceklerini düşünüyorlar.
- Konuşmacı, kendisini mahkemeye veren bir hanımefendinin davasını kazandığını ve "Kabataş yalancılarına yalancı" ifadesinin artık içtihat haline geldiğini söylüyor.
- 16:23Uçak Fotoğrafındaki Gazeteciler
- Konuşmacı, fotoğraftaki bir hanımefendinin hayatı boyunca entelektüel olmadığını, Türkiye'ye ve dünyaya dair hiçbir fikri olmadığını belirtiyor.
- Yeni Şafak gazetesinin yayın yönetmeni Hüsnü Mahalli'nin, bir zamanlar SkyTürk televizyonunda program yaparken farklı şeyler söylerken şimdi saraylı olduğunu ve Suriye meselesini farklı düşündüğünü söylüyor.
- Hilal Kaplan'ın Trump'la tanışma imkanı bulduğunu ve bu tanışma sırasında herkesin kravat takmış dimdik dururken, Ahmet Hakan'ın sakalı tırmaladığını anlatıyor.
- 19:35Hilal Kaplan'ın Trump'la Görüşmesi
- Konuşmacı, Hilal Kaplan'ın Trump'la görüşmesinde özel olarak konuşlandırılmış olduğunu ve Trump'un "dost gazeteci" olarak Hilal Hanım'ı tarif ettiğini belirtiyor.
- Hilal Kaplan'ın "Mazlum Kobani terörist" sorusunu sorduğunda, Trump'un "Gazeteci olduğunuza emin misiniz? Neden Cumhurbaşkanınıza soru sormuyorsunuz? Türk hükümeti adına çalışmadığınıza emin misiniz?" diye sorduğunu anlatıyor.
- Hilal Kaplan'ın daha sonra RS FM'de yaptığı açıklamada, Amerika'da basın toplantılarında iki başkanına da soru sorulduğunu, Türkiye'de böyle bir geleneğin olmadığını ve yarım saat sonra Cumhurbaşkanı'na söyleşi yapma olanağı bulabilecekleri için soru sormadıklarını söylediğini belirtiyor.
- 21:49Gazetecilik ve Besleme Gazetecileri
- Konuşmacı, gazetecilikle ilgili ilk dersin gazetecilerin herhangi birinin dostu olmaması olduğunu, hükümetlerin ve siyasetçilerin dostu olmamaları gerektiğini, onları eleştirip denetlemeleri gerektiğini söylüyor.
- Otokratik devletlerde gazetecinin soru sorma hakkı olmadığını, Hilal Kaplan ve benzeri isimlerin Cumhurbaşkanı'na ne sorup ne sormayacağı konusunda önceden planlandığını belirtiyor.
- Özal'ın da besleme gazetecileri olduğunu, bu gazetecilerin Özal'ın halkla ilişkilercileri olduğunu ve liberal tezleri pazarlamak için Atatürkçülük ve laiklik süsleri kullandıklarını anlatıyor.
- 24:32Gazetecilik ve Tercihler
- Konuşmacı, Özal ve Demirel hatırlatmalarından rahatsız olup olmadıklarını soruyor.
- Sağcılık yaygın bir sorun olarak tanımlanıyor ve Amerika'ya itirazın hiçbir zaman olmadığı belirtiliyor.
- Sarayda gazetecilik yapmanın avantajları (para, şöhret, gazete, yat) ile halka doğruyu söylemek için gayret sarf etmenin zorlukları (para, destek, kovulma) karşılaştırılıyor.
- 25:44Melih Cevdet ve Orhan Veli
- Konuşmacı, kendisini Melih Cevdet'in kuşaklararası öğrencisi olarak tanımlıyor.
- Bir yazarın öğrencisi olmak için onun yüzünü bilmek yerine eserlerini bilmek yeterli olduğu vurgulanıyor.
- Orhan Veli'den bir şiir okunacağı belirtiliyor.
- 26:37Özal ve Gericilik
- Konuşmacı, Özal'la ilgili gericiliğin çıbanbaşı darbenin sivil ayağı olduğu konusunda hemfikir olduğunu belirtiyor.
- Gericilik soydan soya geçerek devrimci Atatürk'ten gardırop Atatürkçülüğüne geldiği ifade ediliyor.
- 26:57Trump'ın Türkiye ile İlişkileri
- Trump'ın Türkiye ile işbirliğinin harika olduğunu, ancak Türkiye'nin S-400 alımı büyük zorluk oluşturduğunu ve bunu düzelteceğini söylediği aktarılıyor.
- Konuşmacı, Türkiye'nin Amerikan emperyalizmi karşısında inim inim inlediğini ve her türlü sıkıntıyı yaşadığını belirtiyor.
- Türkiye'nin NATO'da sürekli bir bekçi vazifesi gördüğünü ve itiraz edenin kafasına vurulduğunu söylüyor.
- 28:00S-400 Meselesi
- Türkiye Cumhuriyeti'nin bir egemen devlet olduğu ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nden bu yana soğuk savaş psikolojisinin bittiği belirtiliyor.
- Putin ile Türkiye konuşur halde olmasına rağmen, Trump'ın "düzelteceğiz" dediği ifade ediliyor.
- Konuşmacı, Türkiye'nin S-400 meselesiyle ilgili itirazda bulunup bulunmayacağı konusunda şüphe duyuyor.
- 28:38Kobani ve Terörist Tartışması
- Trump'ın Mazlum Kabahani ile iyi bir telefon konuşması yaptığını ve neler olacağını göreceğimizi söylediği aktarılıyor.
- Konuşmacı, Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet başkanının Amerika'nın terörist saydığı birisiyle iyi bir konuşma yaptığını belirtiyor.
- Eğer Kobani terörist olarak tarif edilmişse, müttefik ülkenin devlet başkanının bunu söylememesi gerektiği vurgulanıyor.
- 29:15İŞİD'in Yaratılışı
- Konuşmacı, İŞİD'in kim yarattığı sorusunu sorguluyor ve Türkiye'de kafayı yememek için on kere düşünmek gerektiğini belirtiyor.
- Amerika'nın İran-Rusya hattını çatırdatmak için önce Irak'ı yok ettiğini, Saddam'ın halkın iradesiyle değil dışarıdan müdahaleyle ortadan kalkınca mezhep savaşlarının ve dincilik felaketinin çıktığını anlatıyor.
- Suriye'de de benzer bir durum yaşandığını, Davutoğlu'nun "Şam'da namaz kılacağız" dediğini ve orada uydurma bir muhalif kanat yaratıldığını söylüyor.
- 31:16Erdoğan'ın Trump Hakkındaki Açıklamaları
- Erdoğan'ın Trump'ın samimi bir çaba içerisinde Patriotları almaya hazır olduğumuzu söylediğini belirttiği aktarılıyor.
- Konuşmacı, Trump'ın samimi olduğunu söyleyen Erdoğan'ın, Trump'ın yaptığının milyonda birini yapmayan Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener'e neler söylediğini sorguluyor.
- Siyasi meselelerle ticari konuların birbirine karıştırılmaması gerektiğine inanıldığını, ancak dünyada attığımız her adımın siyasallaşmış bir dönemde olduğu vurgulanıyor.
- 32:22Kürt Sorunu
- Kürt sorunu, Türkiye'nin güvenlik meselesi, Kıbrıs meselesi ve Suriye meselesinin siyasi sorunlar olduğu belirtiliyor.
- Konuşmacı, partisinin parlamentoda elli'yi aşkın Kürt milletvekili olduğunu söylüyor.
- Kürt diye tek tip bir insan meselesi olmadığını, AKP'li Kürt, HDP'li Kürt, CHP'li Kürt ve Marksist Kürt arasında fark olduğunu vurguluyor.
- 33:40Mektup Tartışması
- Konuşmacı, kendisine takdim edilen mektupla ilgili nazik bir tavır sergilediğini belirtiyor.
- Diplomaside küfür edildiği yerde "çöpten aldım iade ettim" tarzı bir tutumun olmadığı, eşitlik ilkesi içerisinde benzer bir cevabın verilmesi gerektiği vurgulanıyor.
- Türkiye'nin iktisadi olarak ve küresel dengeler açısından bağımsız bir devlet niteliğini yitirdiği ifade ediliyor.
- 34:31Sığınmacılar Meselesi
- Erdoğan'ın "dostlar evinizdesiniz" cevabı eleştiriliyor.
- Sığınmacıların yaşadığı zorluklar (ekmek bulamama, para sıkıntısı, şiddet, eğitim sorunu) anlatılıyor.
- Sığınmacıların aniden başka bir ülkeye gönderilmeleri ve bu süreçte insanın duygularının ve düşüncelerinin ihmal edilmesi eleştiriliyor.
- 35:44Programın Devamı ve Şiir
- Programın birinci bölümü tamamlanıyor ve saat 12'de yeniden buluşulacağı belirtiliyor.
- Konuşmacı, "Dostlar" kitabını bitirdiğini ve baskıda olduğunu söylüyor.
- Şiirle program açıldığı için kızanlara kusura bakılmadığı ve ikinci bölümde Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rıfat şiirleri okunabileceği belirtiliyor.