Buradasın
Tocqueville'in "Demokrasi'nin Amerika'daki Yükselişi" Üzerine Akademik Ders
youtube.com/watch?v=qv9jk7d4Uy0Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir akademisyen tarafından sunulan, Alexis de Tocqueville'in "Demokrasi'nin Amerika'daki Yükselişi" adlı eserini detaylı şekilde ele alan akademik bir ders formatındadır.
- Ders, Tocqueville'in demokrasi anlayışını, Amerika'daki demokrasi deneyimini ve demokratik toplumlarda özgürlüğün korunması sorununu incelemektedir. Video, Tocqueville'in yaşamı ve eserinin yazımı ile başlayıp, demokrasi teorisinin temel kavramlarını (eşitlik, yerel hükümet, sivil toplum, dinin ruhu), demokratik psikolojiyi (merhamet, huzursuzluk, kişisel çıkar) ve tarihsel determinizm görüşünü kronolojik olarak ele almaktadır.
- Ders boyunca Tocqueville'in demokratik toplumlarda "çoğunluğun tiranlığı" kavramı, demokratik bireyin psikolojik özellikleri ve demokratik yaşamın ahlaki boyutları detaylı olarak incelenmektedir. Konuşmacı, Tocqueville'in Roussea, Montesquieu ve Pascal gibi düşünürlerden etkilendiğini belirtmekte ve eserin siyaset biliminin temelini oluşturduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca, Tocqueville'in demokrasi teorisiyle Federalist yazarları ve Madison'ın görüşleri karşılaştırılmaktadır.
- 00:20Tocqueville'in Demokrasi Sorunu
- Bir kitabın asıl sorusu ve problemi, yeni bir kitaba başlarken önemlidir.
- Tocqueville'in ilgilendiği problem, 17. ve 18. yüzyıllarda eşitlik ve özgürlük fikirlerinin sorunsuzca yan yana gitmesi, ancak 19. yüzyılın başlarında Avrupa ve Yeni Dünyanın demokrasileriyle birlikte bu fikirlerin farklı yönlerde gittiği düşüncesidir.
- Tocqueville, demokratik toplulukların oluşturduğu yeni toplumsal gücün ve yönetim şeklinin insan özgürlüğüne karşı bir tehdit olduğunu düşünmüştür.
- 03:27Demokrasi ve Halkın Egemenliği
- Rousseau, halkın egemenliği doktriniyi 75 yıl önce kendisi için çalışılacak bir ideal olarak ortaya atmıştı, ancak Tocqueville'e göre bu ideal Jackson'ın Amerika'sında tamamıyla şekillenen bir siyasal gerçeklik olmuştur.
- Tocqueville, demokraside siyasetin sorununun halkın egemenliğinin nasıl kontrol edileceği olduğunu iddia etmektedir.
- Aristokratik dönemde krallar telafi edici bir güç olarak kullanılabildi, ancak halkın kral olduğu bir dünyada halkın iradesini kontrol edecek olan kim veya ne olacak sorunu ortaya çıkmıştır.
- 08:12Tocqueville'in Hayatı ve Amerika Seyahati
- Tocqueville 1805'te Fransa'nın kuzeyinden Normandiyalı köklü bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.
- Tocqueville ve eşinin hiç çocuğu olmamış, ailesi Fransız İhtilali sırasında tutuklanmış ve bir yıl hapiste kalmıştır.
- 1831-1832 yılları arasında Amerika'da hapishane sistemini incelemek üzere görev almış, bu seyahatin sonucu 1835'te ilk cildi ve 1840'da ikinci cildi yayınlanan "Amerika'da Demokrasi" eseri olmuştur.
- 13:23Tocqueville'in Kitabının Önemi
- John Stuart Mill, Tocqueville'in kitabını bir başyapıt olarak nitelendirmiş ve dönemin en önemli eserleri arasındadır demiştir.
- Tocqueville'in kitabı Washington, Jefferson ve Madison gibi isimlerin arasında yer almış ve Amerikan Kütüphanesi serisinin en prestijli eserleri arasında yer almıştır.
- Bir Fransız tarafından Fransızca yazılmış bir kitap, Amerikan Kütüphanesi'nin bir parçası olarak bir doğallaştırma sürecine tabi olmuştur.
- 14:14Tocqueville'in Amerika Seyahati ve Kitap Fikrinin Oluşumu
- Tocqueville ile ilgili yaygın bir ders kitabı imajı vardır: Amerika'ya geldiğinde boş bir levha gibidir ve Amerikan demokrasisi deneyiminin genç aristokrat üzerinde dönüştürücü bir etkisi olmuştur.
- Tocqueville'in en iyi arkadaşı Louis de Kergola'ya yazdığı mektupta, kitabının amacını açıklamıştır.
- Kitap fikrinin Amerika seyahatinden beş yıl öncesinde belirmeye başladığı, seyahatinden on yıl önce bu konular üzerinde düşünmeye başladığı anlaşılır.
- 17:15Tocqueville'in Kitabının Hedef Kitlesi
- Mektuptaki önemli noktalarından biri, Tocqueville'in kitabını felsefe ile çok az ilgili olduklarını düşündüğü Amerikalıların yararına değil, Fransızların yararına yazmış olmasıdır.
- Özelde hala monarşiyi restore etmeye çalışan kendi ülkesinin insanlarını ikna etmeye çalışmıştır.
- Amerika'daki demokratik sosyal devrim Fransa'nın geleceğini temsil etmiştir.
- 17:58Tocqueville'in Demokrasiye Bakışı
- Tocqueville'in gördüğüne dair, yani bugün Amerikanlaşma ve demokratikleşme dediğimiz şeyle ilgili tavrı korkuyla karışık şüpheciliktir.
- Amerika'da Amerika'dan daha fazlasını gördüğünü, demokrasi imajını ve eğilimlerini, özelliklerini, önyargılarını ve tutkularını aradığını belirtmiştir.
- Tocqueville'in cevaplamaya çalıştığı iki alt soru vardır: ansiyon rejimden yeni demokratik topluma nasıl geçildiği ve bu değişim nedeni.
- 19:33Amerikan ve Fransız Demokrasisi Arasındaki Farklar
- Tocqueville, Amerikan demokrasisinin neden daha yumuşak ve ılımlı olduğu sorusunu sormuştur.
- Amerikan demokrasisi neden liberal demokrasi olmuştur, Fransız demokrasisi ise tehlikeli bir şekilde teröre ve despotizme yaklaşmıştır.
- Toplumların giderek daha demokratik, daha eşitlikçi olması tarihin bir yazgısıdır, ancak demokrasinin ne tür bir demokrasi olacağı kesin değildir.
- 20:54Tocqueville'in Kitabının Amacı
- Tocqueville kitabını yazarken siyasal bir eğitmen gibidir ve Platon, Aristoteles, Machiavelli gibi diğer büyük siyasal eğiticiler arasında yerini almıştır.
- Sadece Amerikan gelenek ve tutumlarının kayıtçısı değil, gelecekteki Avrupa devlet adamlarının da tepkisellik ve devrimcilik kayalıkları arasında ülkelerini nasıl yönlendirecekleri konusundaki eğitmenidir.
- Kitabı kapsamlı bir el kitabı olarak, demokratik bir devlet adamının eğitimi hakkında Machiavelli'nin "Hükümdar"ından belki biraz daha geniş olan fakat nihayetinde devlet yönetimi hakkındaki bir el kitabı olarak anlamalısınız.
- 22:38Kitabın Ana Fikri
- Kitabın ana fikri en yakın tahminle eşitlik fikridir.
- Tocqueville eşitliği toplumsal bir durum olarak, koşulların eşitliği durumu olarak ele almaktadır, bir devlet formu olarak değil.
- Koşulların eşitliği durumu demokratik devleti önceler, demokratik devletler Amerikan ve Fransız devrimi kadar eskidir.
- 24:24Eşitliğin Tarihi
- Tocqueville, eşitliğin orta çağlara kadar dayanan kısa bir tarihini verir.
- Yedi yüz yıllık bir tarih.
- O, Hobbes ve Rousseau'nun aksine eşitliği temellendirmek için bir doğa durumu metaforu kullanmaz.
- 24:44Tokvil'in Eşitlik Anlayışı
- Hobbs ve Rosto'nun insanların doğal olarak özgür ve eşit olduğu görüşüne karşı, Tokvil tarihsel sürecin eşitsizlikten eşitliğe doğru ilerlediğini savunmuştur.
- Tokvil'e göre eşitlik tarihsel bir güçtir ve zaman içinde kendini gerçekleştirmeye çalışan yazgısal bir süreçtir.
- Tokvil, eşitliğin tamamen insan kontrolünün dışında olduğunu ve bu süreci Amerika'da anlamak için 1830'larda Amerika'ya yönelmiştir.
- 28:05Tokvil'in Demokrasi Anlayışı
- Tokvil demokrasinin Amerikan bir olgusu olmadığını, aksine Amerika'da demokrasiyi betimlerken "demokratik devrimin Amerika'da aldığı şekil budur" şeklinde yaklaşmıştır.
- Demokrasi Tokvil'e göre tamamlanmış bir durum değil, daha çok bir süreçtir ve sonsuz derecede esnek ve değişime açık bir rejimdir.
- Tokvil, Amerika'nın kaderinin Fransa'nın ve dünyanın geri kalanının kaderi olacağına inanmıştır.
- 31:35Amerikan Demokrasisinin Özellikleri
- Tokvil'in algıladığı Amerikan demokrasisinin kendine özgü karakterleri ılımlılık, anlayışlılık veya liberal demokrasi olarak tanımlanabilir.
- Amerikan demokrasisinin üç önemli özelliği yerel hükümet, sivil toplum ve Tokvil'in "dinin ruhu" olarak adlandırdığı şeydir.
- Tokvil'e göre demokrasinin beşiği kasabalardır ve bu kurumlar özgürlüğün temelini oluşturur.
- 34:18Kasaba Demokrasisi
- Tokvil, demokrasiyi ve kasaba tecrübesini anlamasında Rousseau'nun etkisinden daha çok faydalanmıştır.
- Kasaba doğanın bir ürünü olarak görülür ve doğal bir oluşumdur, ancak sürekli tehdit altındadır.
- Kasaba ruhu, aydınlanma süreci ve siyasal merkezileşme nedeniyle artık Avrupa'da yaşamamaktadır.
- 37:20Tocqueville'in Amerikan Demokrasisi Hakkındaki Görüşleri
- Tocqueville, Amerikan demokrasisinde merkezi öneme sahip üç özelliğin varlığını vurgulamıştır; bunlar demokratik deneyimin değil, Amerikan demokrasi deneyiminin merkezi özellikleridir.
- Bu özelliklerin yeni oluşan diğer demokrasilere ne dereceye kadar uygulanıp uygulanamayacağı ucu açık bir soru olarak kalmıştır.
- Pazartesi günü yerel hükümetin öneminden bahsedilmiştir, Tocqueville'in "komün" olarak adlandırdığı kavram (kitapta "kasaba" olarak çevrilmiş) ve topluluk ruhunun öneminden söz edilmiştir.
- 38:41Sivil Birliklerin Önemi
- Tocqueville'in Amerikan demokrasisi betimlemesinin en fazla ilgi çeken yönü, "sivil birlik" (civic association) olarak adlandırdığı gönüllü gruplar ve sivil toplum organizasyonlarıdır.
- Tocqueville, "demokratik ülkelerde birlik dernek bilimi ana bilimdir, diğer bütün bilimlerin gelişmesi bu tek bilime bağlıdır" diyerek sivil birliklerin önemini vurgulamıştır.
- Tocqueville, Amerika'da çok çeşitli ve çok sayıdaki civic birlikler karşısında şaşkınlığa uğramıştır.
- 40:12Tocqueville ve Rousseau'nun Farklılıkları
- Tocqueville'in kasaba demokrasi tanımının Rousseau'nun genel irade kavramına borçlu olduğu, ancak bu noktada Rousseau'dan en açık şekilde ayrıldığı belirtilmiştir.
- Rousseau, genel iradeyi sekteye uğratma eğilimindeki tarafgir birliklere karşı uyarıda bulunurken, Tocqueville bu tür gönüllü birliklerin inisiyatif alma, işbirliği ve sorumluluk alma alışkanlıklarını öğrendiğimiz yerler olduğunu düşünmüştür.
- Tocqueville'e göre, insanlar ancak sivil birlikler aracılığıyla merkezi hükümeti ve merkezileşmiş otoriteye karşı koyabilirler ve bu topluluklar aynı zamanda vatandaşların demokratik vatandaş olmayı öğrendikleri ocaklardır.
- 42:26Bowling Alone ve Sivil Toplulukların Azalması
- Robert Putnam'ın "Bowling Alone" eseri, Tocqueville'in civic birliklerinin önemi hakkındaki argümanının son yıllarda en çok konuşulan kısmı olmuştur.
- Putnam, "insan sermayesi" (Tocqueville'in "kalbin alışkanlıkları" olarak adlandırdığı) sivil birlikler tarafından geliştirildiğini savunur ve bowling ligi'nin bir civic birlik modeli olduğunu örneklendirmiştir.
- Putnam, çağdaş Amerikan yaşamında bu toplulukların azalmasından kaygı duymakta ve "Bowling Alone" başlıklı kitabının "tek başına bowling oynamak"ın izolasyona ve civic kapasitelerimizin tükenmesine yönelik alarm verici bir eğilimi olduğunu ima etmektedir.
- 45:40Bowling Ligleri ve Demokratik Değerler
- Coen kardeşlerin "The Big Lebowski" filmi, bowling ligi hakkındaki ve bowling ligini ciddiye alan üç genç adamı anlatmaktadır.
- Film gösteriyor ki civic birlik tek başına demokratik vatandaş yaratmak için yeterli değildir; Ahbap, Walter ve Smokey en demokratik vatandaş örneği olmayabilirler.
- Tocqueville, demokratik yaşamın başka bir ayağı olan "dini ruh" kavramına da odaklanmıştır.
- 47:07Amerikan Demokrasisinin Özgünlüğü
- Tocqueville, Birleşik Devletler'e vardığında gözüne ilk çarpan şeyin ülkenin dini yanının olduğunu ve bunun kendisini çok etkilediğini belirtmiştir.
- Avrupa'da demokrasi ile dinin sürekli çatışma halinde olduğu halde, Amerika'da demokrasi ve dinin el ele ilerleyebilmelerinden etkilenmiştir.
- Tocqueville'in en önemli sorularından biri, "Amerikan demokratik yaşamını özgün kılan şey nedir?" sorusudur.
- 47:59Tocqueville'in Amerika Hakkındaki Görüşleri
- Tocqueville'e göre Amerika öncelikle bir prütanizmdir ve güçlü inançları olan, yeni dünyaya devlete karşı şüphe ve bağımsızlığa istekle gelen insanlar tarafından kurulmuştur.
- Amerika'da kilise ve devletin ayrılmasının temeli, dini ve siyasal özgürlüğe katkı sağlamıştır.
- Tocqueville, moderniteyle beraber dinin yok olacağı tezini reddetmiş ve dinin modernleşme sürecinde yok olmayacağını belirtmiştir.
- 49:44Tocqueville'in Din Hakkındaki İddiaları
- Tocqueville, toplumun tamamını sekülerleştirmeyi veya dini inançların yok edilmesini korkunç bir hata olarak ele almıştır.
- "Despotizm inançsız var olabilir ama özgürlük inançsız var olamaz" diyerek dinin özellikle demokrasi için gerekliliğini vurgulamıştır.
- Tocqueville'e göre din, materyalizm eğilimine karşı insanları durduracak olan şeydir ve demokratik toplumlarda kendi çıkarını azımsama eğilimini destekler.
- 52:00Dinin Metafizik Yönü
- Tocqueville'e göre din bir kere çöktüğünde yerini şüphe doldurur ve şüphenin insanın iradesini ve eyleme kapasitesini felç eden bir etkisi vardır.
- İman, bireyin özgürlüğüne ve onuruna olan inancı için gereklidir; din olmadan bireyin onuru sürdürülemez.
- Tocqueville, dinin sadece sosyal işlev nedeniyle değerli olduğu değil, daha derin bir anlam taşıdığı konusunda karmaşık bir tutum sergilemiştir.
- 54:54Pascal'ın Etkisi
- Tocqueville sadece Rousseaunun öğrencisi değildir, aynı zamanda Pascal'ın da ilham aldığı düşünürler arasındadır.
- Pascal inançsız bir filozoftur ve inancın bilgiyi tamamlayıcı bir unsur olduğunu vurgulamıştır.
- Pascal'ın "Bir damla su insanı öldürmek için yeterlidir, insan bir kamıştır, yani doğadaki en güçsüzdür, ancak düşünen bir kamıştır" ifadesi Tocqueville'in düşüncelerinde yer almıştır.
- 56:32Tocqueville'in Din Felsefesi
- Tocqueville'a göre bu dünyadaki tamamlanmamış hazlar insanın kalbi için asla yeterli olamaz ve insan ruhu bir tür sonsuzluk özlemi içerisindedir.
- Din, umudun bir türüdür ve insan kalbi için doğaldır; inancsizlik bir kazadır ve inanç sürekli bir insanlık durumudur.
- Tocqueville, demokrasi için vazgeçilmez saydığı üç özelliktir: yerel hükümet, sivil toplum ve dinin ruhu.
- 58:29Demokratik Despotizm Endişesi
- Tocqueville, demokrasi potansiyel olarak bir tür tiranlık yaratabileceğine dair endişe duymuştur.
- Birinci ciltte "çoğunluğun tiranlığı" olarak adlandırdığı kavramı Aristoteles'ten ve Federalist Papers'ın yazarlarından miras almıştır.
- Aristoteles'e göre demokrasi, çoğunluk yönetimi anlamına gelir ve demokrasi tehlikesi, toplumun en geniş sınıfının azınlık aleyhine kendi çıkarına yönetime sahip olmasıdır.
- 1:00:28Federalist Yazarların Çoğunluk Sorunu ve Çözümü
- Federalist yazarları, demokrasinin (cumhuriyetçi hükümetin) sorunu olan çoğunluğun hizipleşmesi meselesine, Madison'ın ifadesiyle devletin yörüngesini genişletme çözümünü bulmuşlardır.
- Hiziplerin sayısının artmasıyla, bir çoğunluğun sürekli tiranlığı ihtimali azalacak ve ulusal siyaset üzerinde despotik güç kullanma ihtimalleri de azalacaktır.
- Federalist yazarlar, Locke ve Montesquieu'yu takip ederek güçler ayrılığı, temsil sistemi ve fren-denge sisteminin çoğunluk yönetimi üzerinde etkin bir kontrol sağlayacağına inanmışlardır.
- 1:02:38Tocqueville'in Çoğunluğun İmparatorluğu Kavramı
- Tocqueville, kurumsal araçların tek başına çoğunluğun imparatorluğunu kontrol edebileceğinden emin olmamıştır.
- Çoğunluğun imparatorluğu, halkın yetkin ve nihai otoriteyi elinde tutması anlamında ilahi bir gücü temsil eden dinsel iması olan bir kavramdır.
- Tocqueville, demokratik toplumlarda çoğunluğun gücünü sınırsız ve durdurulamaz olarak görmüştür.
- 1:03:34Çoğunluğun İmparatorluğunun Tehlikeleri
- Tocqueville, çoğunluğun tiranlığının Fransa'da Napolyon ve Amerika'da Andrew Jackson gibi karizmatik askeri liderler ve devrim şiddeti tehdidinden bağımsız olduğunu düşünmüştür.
- Tocqueville, demokrasinin halkın iradesini en açık şekilde bilinir kıldıkları yasama meclislerinin baskın olması eğilimini taşıdığını inanmıştır.
- Tocqueville'e göre, çoğunluğun imparatorluğu, düşünce ve fikir alanında kendisini hissettirir ve düşünce özgürlüğünü dışlama ve aforoz etme gibi ince yöntemlerle kısıtlar.
- 1:07:02Çoğunluğun İmparatorluğunun Örnekleri
- Tocqueville, 1812 savaşında Baltimore'da savaş karşıtı gazetecilerin gazetelerinin yakılıp idam edilmesi örneğini vermiştir.
- Pensilvanya'daki siyah seçmenin oy haklarının kaldırılması örneği, Tocqueville'e göre demokratik egemenliğin kendini gerçekleştirme biçimlerinden biridir.
- Tocqueville, demokratik cumhuriyetlerde tiranlığın bedeni rahat bırakıp doğrudan ruha yönelmesi şeklinde işlediğini belirtmiştir.
- 1:10:16Tocqueville'in İkinci Cildi ve Demokratik Ruh
- Tocqueville'in ikinci cildi, demokratik toplumun sosyal ve siyasal kurumlarından ziyade demokratik bireyin ahlaki ve psikolojik bileşenlerine odaklanmıştır.
- İkinci cilt, demokratik sosyal durumun bize ne yaptığı, bizi bireyler olarak nasıl dönüştürdüğü ve şekillendirdiği konusunda felsefi açıdan daha zengindir.
- Demokratik devletin ahlaki alanını inşa eden üç kavram: merhamet, sabırsızlık ve bireysel faydadır.
- 1:13:12Tokvil'in Demokratik Ahlaki Fenomenolojisi
- Tokvil, demokratik yaşamın ahlaki fenomenolojisini betimleyerek, vatandaşların birbirlerine karşı daha anlayışlı olmaya yönelik sürekli eğilimini vurgulamaktadır.
- Aristokratik dönemde bireyler farklı dünyalarda yaşarken, demokraside herkes eşit olduğu için birbirlerine daha benzer ve ahlaki empati kapasitesi daha yüksektir.
- Tokvil'e göre, demokratik yaşam altında ahlak ılımlılaşır, iskence, zulüm ve küçük düşürme gibi davranışlar gündelik yaşamın parçası olmaktan çıkar.
- 1:17:45Merhamet ve Demokrasi
- Demokratik çağlarda insanlar, hiç tanımadıkları ve hiç gitmedikleri yerlerdeki insanların acılarıyla kendilerini daha kolay özdeşleştirebilmektedir.
- Tokvil, demokratik yaşam altında ahlakın ılımlılaşacağını bir ahlaki ilerleme olarak görmüştür.
- Demokratik yüzyıllarda insanlar kendilerini birbirlerine adarlar, sadece tüm insan türü için bir merhamet duygusu taşırlar, ancak nadiren kendilerini birbirlerine adarlar.
- 1:20:47Yanlış Merhamet
- Tokvil'e göre merhamet birçok açıdan hayran olunması gereken bir hissiyat ve ahlaki empatimizi geliştirecek bir duygudur.
- Yanlış merhamet, diğerlerine ahlaki üstünlük tasladığımız bir standart haline dönüşebilir.
- Günümüzde, diğer insanlara karşı hassas olmamak veya anlayışsızlıkla suçlanmak en kötü ahlaki suçlardan biri olarak değerlendirilmektedir.
- 1:23:08Demokratik Ruhun Huzursuzluğu
- Tokvil'e göre, modern demokratik vatandaşın psikolojik yaşamının merkezinde endişe (huzursuzluk) bulunmaktadır.
- Demokratik ruh sürekli tatminsizlik duygusuyla doludur ve bu duygusu iyi yaşam isteğiyle yakından ilişkilidir.
- Tokvil, demokrasiyi her zaman için bir tür orta sınıf veya sürekli arzularının nesnesi olan şeyleri elde etme peşindeki insanların oluşturduğu burjuvazi yaşam tarzı anlamına gelmiştir.
- 1:26:35Demokratik Bireyin Huzursuzluğu
- Demokratik insan refah içerisinde, hoşnutsuz, sürekli hareket halinde ve kendisini mutluluktan uzaklaştıran bir kişiliktir.
- Tocqueville, sürekli ve kendine zarar veren tarzda mutluluğun peşinde koşma halinden küçümsemeyle bahsetmiştir.
- Bolluk içerisindeki pek çok mutlu insanın gösterdiği huzursuzluk, Tocqueville'in ironik bir şekilde kullandığı bir ifadedir.
- 1:28:43Demokratik Psikolojinin Özellikleri
- Huzursuz veya hoşnutsuz karakter, demokrasinin ikinci özelliğidir.
- Demokratik psikolojinin üçüncü özelliği, "doğru anlaşılmış kişisel çıkar" olarak adlandırılan bir fikirdir.
- Kişisel çıkar, ahlak psikolojisi, faydacılık ve ekonomi gibi alanlarda insan davranışını açıklayan bir terimdir.
- 1:30:20Doğru Anlaşılmış Kişisel Çıkar Kavramı
- Tocqueville, kişisel çıkar kavramını, kibir, şeref ve şan tarafından şekillenen davranışın tam zıttı olarak kullanmaktadır.
- Şan ve şeref, üne ve onur'a olan aristokratik ilgiyle bağdaştırılırken, çıkar ve kişisel çıkar ticaret ve barışçıl rekabet ile ilişkilendirilmiştir.
- Kişisel çıkar arayışı, herkesin takip edebileceği bir şeyken, şeref ve şan doğal olarak farklı insanlar tarafından farklı miktarlarda sahip olunur.
- 1:33:42Doğru Anlaşılmış Kişisel Çıkarın Özellikleri
- Doğru anlaşılmış kişisel çıkar, egoizm veya kendisinden bahsedilme isteğinden farklıdır.
- Doğru anlaşılmış kişisel çıkar, refaha ve kişinin koşullarını iyileştirme tutkusuyla bağlantılıdır.
- Tocqueville, kişisel çıkarın insan davranışının evrensel bir belirleyicisi olmadığını düşünmektedir.
- 1:35:44Doğru Anlaşılmış Kişisel Çıkarın Etkileri
- Doğru anlaşılmış kişisel çıkar, aristokratik etiğin savaşçı asillerin katı özelliklerini yumuşatmıştır.
- Doğru anlaşılmış kişisel çıkar, ün ve şan etiğine tam bir zıtlık ifade etmektedir.
- Bu doktrin, tahmin edilebilirlik ve güvenilebilirlik özelliklerine sahiptir ve insanları ölçülü, ılımlı ve uzak görüşlü hale getirebilir.
- 1:38:00Demokratik Bireyin Portresi
- Merhamet, huzursuzluk ve kişisel çıkar, Tocqueville'e göre bizi şekillendiren özelliklerdir.
- Tocqueville, demokratik bireyi daha çok Fransa'daki okuyucularına göstermiştir.
- Gelecekteki demokratik insanın görüntüsü bu şekilde olacak ve bunu kabul etmek için adapte olmak gerekir.
- 1:39:10Tokvil'in Yeni Siyaset Bilimi
- Amerika'da demokrasi, sadece Tokvil'in zamanı için değil, gelecek liderlere yönelik üstün bir siyasal eğitim eseridir.
- Tokvil'in yeni siyaset bilimi, tarihsel güçler ile bireysel faaliyet arasındaki ilişkinin yeni ve derin bir kavrayışına dayanır.
- Tokvil, tarihe yazgısal bir güç atfetmiştir ve aristokratik toplumdan demokratik topluma geçişin neredeyse takdir-i ilahidir şeklinde tanımlamıştır.
- 1:42:22Tarihsel Belirleyiciliğin Kavramı
- Modern siyaset bilimcilerinin sıkça kullandıkları "güzergahın belirleyiciliği" (path dependency) terimi, bireylerin kendilerine direnme veya kontrol etme konusunda çok az şey yapabilecekleri tarihsel süreçlere derin bir biçimde işlenmiş olduklarını ifade eder.
- Tokvil, bireysel inisiyatif ve faaliyete çok az yer bırakan bir tür tarihsel ve sosyolojik determinist gibi yazmaktadır.
- Kitap boyunca tarihsel ve sosyal eğilimler temelinde birçok tahminde bulunmuştur ve bu eğilimler temelinde tahmine yer vermediği bir sayfa bile bulmak zordur.
- 1:44:31Yöneticinin Rolü ve Sınırları
- Tokvil'e göre devlet adamı, uzun çabalar sonucunda bir yasa koyucu ulusların kaderini dolaylı yoldan etkilemeyi başarır ve sonra bir dahiymiş gibi kutlanır.
- Tokvil, coğrafya, değerler ve sosyal konum olmak üzere insanı çevreleyen durumların farklı belirleyicilerinin listesini vermiştir ve bunların topluma karşı konulmaz akımlar sunar.
- Yönetici, gemisinin kaderi dış şartlara bağlı olan bir gemi kaptanı gibidir; kendisini taşıyan aracı yönetebilir ancak onun yapısını değiştiremez, rüzgar yaratamaz ya da okyanusun dalgalanmasını engelleyemez.
- 1:47:14Tokvil'in Karşıt Tutumu
- Tokvil, devlet adamının bu tür şartlar tarafından bağımlı olduğunu sık sık dile getirirken, özellikle ikinci ciltte, insanın etki edebilme, değiştirebilme gücünü reddeden tarihsel determinizmin felsefi veya entelektüel her türüne şiddetle karşı çıkar.
- Demokratik dönemin özelliğinin herkesin eşit olarak düşünülmesi ve bu nedenle bir şeyleri değiştirmek ya da etkilemek söz konusu olunca hepimizin eşit derecede güçsüz olarak düşünülmesi olduğunu belirtmiştir.
- Tokvil, bireyin gücünü görmezden gelen sistemleri yansıtma eğilimine karşı çıkmaktadır ve bireyin yeri konusunda eleştirel bir bakış açısı sergilemektedir.
- 1:50:29Tokvil'in Demokrasi Anlayışı
- Tokvil, demokrasinin gelecekteki şeklinin büyük ölçüde irade, zeka ve insani yetkinliğe bağlı olduğunu vurgulamıştır.
- Demokrasi kaçınılmaz olabilir, ancak tek parça halinde bir şey değildir ve özgürlüğe veya kolektivizme yatkın olabileceği ucu açık bir sorudur.
- Tokvil, kitabının son paragrafında halkların kendi efendileri olamayacakları düşüncesinin yanlış ve korkakça olduğunu, bunların sadece zayıf insanlar ve ödlek uluslar yaratabileceğini belirtmiştir.
- 1:52:17Tarihsel Determinizm ve Özgürlük
- Tokvil'e göre, tarihsel determinizm öğretileri halkları zayıflatır, korkaklaştırır ve toplumu güçsüzleştirir.
- Tanrı her insanın etrafında, içinde güçlü ve özgür olduğu ölümcül bir çember çizmiştir, bu da halklar için de geçerlidir.
- Tokvil, belirlenmiş ama tamamıyla değil bir çözümle veya paradoksla baş başa bırakmıştır.
- 1:53:06Siyaset ve Dil
- Siyaset daima lisanın içinde gerçekleşen bir aracıdır ve akıllı insanlara hem geçmişlerini inşa etmek hem de geleceklerini hayal etmek için dilsel ve retorik yetiler kazandırır.
- Aristoteles'e göre logos bize esneklik verir, değişen şartlara uyum sağlayıp yenilerini yaratmamızı sağlar.
- Tokvil, demokratik çağda demokratik toplumların geleceğini şekillendirmek için gerekli olan lisanı sağlar, ancak ne yapacağımız ve yeni şartlara nasıl uygulayacağımız bize bağlıdır.