Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerini ve Sultan II. Abdülhamid'in saltanatını anlatan detaylı bir tarih anlatımıdır. Anlatıcı, Sultan Abdülhamid, İttihat ve Terakki üyeleri, Jön Türkler, Mahmut Şevket Paşa ve dönemin diğer önemli siyasi aktörleri hakkında bilgiler sunmaktadır.
- Video, Sultan Abdülhamid'in Yahudi milliyetçiliğiyle mücadelesiyle başlayıp, İkinci Meşrutiyet'in ilanı, 31 Mart İsyani ve Sultan'ın tahttan indirilmesi olaylarını kronolojik olarak anlatmaktadır. Ayrıca Sultan'ın istihbarat teşkilatı, basına yaklaşımı, dış politikası ve yaptığı iyilikler (eğitim, borç ödeme, ulaşım alanındaki projeler) detaylı şekilde ele alınmaktadır.
- Videoda ayrıca Sultan'ın "Kızıl Sultan" lakabının yanlış yorumlanması, İngiltere ile ilişkileri, Mısır'ı koruma çabaları ve 1905 yılında camide gerçekleşen bombalama suikastı gibi önemli olaylar da anlatılmaktadır. Sultan'ın İttihat ve Terakki'nin meşrutiyet ilanını zorlaması, İngilizlerin etkisi ve Sultan'ın Selanik'e sürgün edilmesi gibi tarihsel detaylar da videoda yer almaktadır.
- Sultan Abdülhamid ve Siyonizm
- İngilizler yahudi milliyetçiliği, arap milliyetçiliği ve kürt milliyetçiliği gibi fikirleri kullanarak Osmanlı'ya karşı hareket ettiler.
- Abdülhamid'in en büyük korkusu bir Ermeni devletinin kurulmasıydı.
- Siyonizmin kurucusu Theodor Herz, Kudüs'ü alıp orada İsrail devleti kurmak istiyordu ve Sultan Abdülhamid'e bu talebi sundu.
- 01:32Sultan Abdülhamid'in Karşıtı
- Sultan Abdülhamid, "Ben bir karış dahi olsa toprak satamam, çünkü bu vatan bana değil, milletime aittir" diyerek Theodor Herz'i reddetti.
- Sultan, Türk İmparatorluğu'nun kendisine değil, Türk milletine ait olduğunu ve hiçbir parçasını veremeyeceğini belirtti.
- Sultan, İmparatorluğu parçalanmadan önce yahudilerin milyarlarını saklamalarını ve parçalandığında Filistin'i karşılıksız ele geçirebilirlerini söyledi.
- 03:04İkinci Meşrutiyet
- 23 Temmuz 1908'de Sultan Abdülhamid'in kurduğu okullar mezunlarını vermeye başladı.
- Gençler "Meclis yeniden açılmalı, meşrutiyet geri gelmeli" fikriyle Abdülhamit'e baskı yapmaya başladı.
- Sultan, "Millet eskisi gibi cahil değil, mektepler açılmış, zabitler yetişmiş, meşrutiyeti idrak edecek hale gelmiştir" diyerek baskıya boyun eğdi.
- 04:54İngiliz Oyunları ve Hilafet Gücü
- Meşrutiyet ilanının hemen sonrasında İngiliz oyunları açık açık sahnelenmeye başladı.
- Batı gazeteleri ve Türk aydınları Sultan'ı "hasta adam" olarak nitelendirdi.
- Hilafet gücü siyasi bir güçtü ve bu gücü en iyi şekilde kullanan hükümdarlardan biri Abdülhamid idi.
- 05:48İttihatçıların Planları
- İttihatçılar "Her şeyin çıbanın başı Sultan Abdülhamit'tir, onu indirirsek işi çözeriz" düşüncesindeydiler.
- İttihatçılar, Sultanı alaşağı etmek istediler çünkü devletin yeniden dirilmesi Abdülhamit sayesinde olmuştu.
- Aydınlar ve halk arasında bir çatışma yaşanmış, padişahlar halk tarafında kalmıştı.
- 07:19Darbe Planı
- 1908'de İttihatçılar Sultan'a meşrutiyeti tekrar ilan etmesini istediler.
- Ermeniler, Yahudiler ve Rumlar İstanbul'a döndüler, ancak Abdülhamid hala oradayken kendilerini güven içinde hissedemezlerdi.
- İttihatçıların derdi meşrutiyet değil, Abdülhamid'in tahttan indirilmesiydi.
- 09:38Darbe Hazırlığı
- 31 Mart darbesine giden yolda en önemli rolü Kıbrıslı din adamı Derviş Vahdeti oynadı.
- Vahdeti'nin Volkan gazetesi İngilizlerin finanse ettiği bir yayın organıydı.
- Gazetede yer alan "Şeriat elden gidiyor" başlıklı çağrılar halk arasında konuşulmaya başladı.
- 10:18Darbe ve Sonuçları
- Volkan gazetesi halkı harekete geçirdi ve bazı gruplar "Şeriat isteriz" diye bağırarak Yıldız civarında ortaya çıkıyordu.
- İttihatçılar, padişahtan yana olanlar ve devlete karşı çıkanlar birbirine karışmıştı.
- İttihat ve Terakki, padişahın meşrut menarşi'ye gidip iktidarı pay etmenin gerektiğini inanıyordu.
- 12:15Darbenin Gerçek Amacı
- Sultan Abdülhamid'in en büyük sıkıntısı, devlet adamları arasında yaygın olan "Osmanlı Devleti ricali" anlayıştı.
- "Şeriat isteriz" diye gelen çapulcu ordusu Fatih Camii'ni kurşunlamıştır ve hala camide bu kurşunların izleri vardır.
- 13 Nisan 1909 (Rumi takvime göre 31 Mart 1325) tarihinde darbe patlak verdi ve Sultan Abdülhamid tahttan indirildi.
- 14:2831 Mart İsyani ve Hareket Ordusu
- Selanik'ten yola çıkan hareket ordusuna başlangıçta Enver Paşa komuta ediyordu, ancak sonrasında Mahmut Şevket Paşa'nın başında bulunduğu bu ordu, İstanbul'a isyanın dokuzuncu günü ulaştı.
- Hareket ordusu, Manastır ve Selanik'teki 3. ve 2. ordulardan oluşmuştu ve içinde Bulgar ve Rum çeteciler bulunuyordu.
- Mahmut Şevket Paşa, Gezi Parkı'nda yer alan Topçu Kışlası'nda askerlerine bir nutuk çekerek İstanbul'a girmeyi planladı.
- 19:01Sultan Abdülhamid'in Kararı
- Hareket ordusu sadece birkaç saat sonra sarayın kapısına ulaştı, ancak sarayın koruyucusu sultanı öldürmeleri için emir vermek istedi.
- Sultan Abdülhamid, "Beni istiyorlar, ben kendi canım için hiçbir müslümanın canına kıyamam" diyerek emir vermedi.
- Hareket ordusu saraya girmeye cesaret edemedi ve gerilimli günler başladı.
- 20:52Saray Ahalisinin Durumu
- Saray ahalisi kaçmış, padişah ve ailesi kimsesiz kalmıştı.
- Sultan Abdülhamid, saray halkının aç kalmaması için ekmek getirtmesini emretti.
- Yıldız Sarayı'nın kapısı 31 Mart isyanının tam iki hafta sonra çaldı ve dört elçi (bir Ermeni, bir Hıristiyan Arnavut, bir Yahudi ve bir Müslüman) sultanı görevden aldıklarını bildirdi.
- 24:38Sultan Abdülhamid'in Sonu
- 31 Mart olayı, İngilizlerin ve İttihatçıların bir bahanesi olarak kullanılmıştır.
- Sultan Abdülhamid, gece yarısı ailesiyle birlikte bir trene bindirilip gizlice Selanik'e gönderildi.
- Alaaddin Köşkü'nde sürgün olan sultan, evinde bir halı, bir kilim parçası dahi olmayan zorlu koşullarda yaşadı.
- 27:20Osmanlı'nın Son Günleri
- Cihana hükmeden sultan, kuru tahtaların üzerinde uyumuştu; İttihatçılar onun yokluğunda kardeşi Mehmet Reşat'ı tahta getirdi.
- Osmanlı, meşrutiyete geçişle birlikte Girit, Kıbrıs, Doğu Rumeli, Bulgaristan ve Bosna gibi beş devleti kaybetti.
- Sultan Abdülhamid tahttan indirilmeseydi Osmanlı savağa girmeyecekti, Enver Paşa ve Talat Paşa gibi ittihatçılar yüksek rütbelere yükselemezlerdi.
- 28:52İttihatçıların Hataları
- İttihatçıların beceriksizliği, kendi hatıralarında bile açıkça görülüyor; Cemal Paşa, Talat Paşa ve Dahiliye Nazırı savaşın başlamasından haberdar olmadıklarını itiraf ediyorlar.
- Osmanlı'nın birinci dünya savaşı'na girmesi, Abdülhamid'in stratejisinin uygulanmasaydı olmazdı.
- Osmanlı bir on yıl daha savaşa girmeseydi yıkılmayacaktı.
- 29:52Abdülhamid'in Sürgünü ve Devletin Çöküşü
- Abdülhamid Selanik'e sürgüne gönderilirken, Adriyatik'ten Yemen'e kadar uzanan dev imparatorluk sadece üç yıl sonra küçüldü, neredeyse yok oldu.
- Selanik'in düşmek üzere olduğu haberi, Abdülhamid'i deviren İttihatçılar tarafından öğrenildi.
- Sultan Selanik'ten İstanbul'a dönerken, "Nasıl yapabildiniz?" diyerek devletinin yıkılışını gördüğünde birkaç damla yaş döküldü.
- 30:58Meşrutiyet Dönemi ve İngiliz Projeleri
- Meşrutiyet ilan edildikten sonra milliyetçi isyanlarla ülke parça parça oldu ve İngilizler başkenti işgal etti.
- İngilizlerin yüz-yüzelli yıllık projeleri iki büyük hedefe dayanıyordu: Osmanlı'nın Avrupa'dan atılması ve topraklarının pay edilmesi.
- Harbin sonunda gizli ittifaklar ortaya çıktı ve en kritik olanı boğazların verilmesiydi.
- 32:17İngilizlerin Stratejisi
- Plan, İstanbul'un kontrolünün uluslararası bir komisyon tarafından kontrol edilmesi ve padişahın Topkapı Sarayı'nda küçük bir yerde "sözde bir devlet" olarak yaşatılmasıydı.
- İngilizler başkenti işgal ettiler ama Anadolu'ya yayılmaya çalışmadılar, bunun yerine Yunanlıları çağırdılar ve İzmir'i işgal ettirdiler.
- Birkaç sene sonra İngilizler bayraklarını indirdiler, İsrail devleti kuruldu ve bu süreç hilafetin kaldırılmasıyla sonuçlandı.
- 34:10Sultan Abdülhamid'in Değeri
- İkinci Abdülhamid, Osmanlı Devleti'nin son muktedir padişahıydı.
- Osmanlı İmparatorluğu bir tesbihe benzetildiğinde, Abdülhamid tesbihin başındaki imamıydı ve o koparıldığında tespih taneleri masanın üzerine serpildi.
- Abdülhamit Han ömrünü İstanbul'da, ancak hapiste Beylerbeyi Sarayında tamamladı ve 1918'e dek sarayda olan bitenden habersiz yaşadı.
- 45:20Abdülhamid'in Diplomasi ve İstihbarat Stratejisi
- Abdülhamit, Avrupa tarzı diplomasi yöntemleriyle ve kendine has yöntemlerle oluşturduğu sistem içerisinde imparatorluğu korumuş ve geleneğin devam etmesini sağlayan son Osmanlı lideri olmuştur.
- Sultan, tahta ilk yıllarında dillere destan hafiye teşkilatını kurdu ve bu nedenle "vehimli sultan" olarak takılmıştı.
- Kimin devlete ihanet ettiğini, kimin Osmanlı'yı bölmek istediğini bilmek isteyen Abdülhamit, saraya ve İttihatçılar'a yakın duran Mehmet Said Paşa'yı yedi kez sadrazam yaptı.
- 46:58Dış Politika Stratejisi
- 19. yüzyılın dış politikasına hakim olan yöneticiler, Osmanlı Devleti'nde merkezde en güçlü konuma gelmişlerdir.
- Sultan, Rusya'ya yakın bir politika izlemek istediğinde Rusya yakınları, İngiltere'ye yaklaşmak istediğinde İngiltere yakınlarını sadrazamlık statüsüne getirirdi.
- Devletleri birbirine karşı kullanmak dış politikada ama hiçbir devlete yanaşmamak başlangıç itibariyle sultanın temel hedefiydi.
- 48:01İstihbarat Sistemi
- Sultan Abdülhamid'in ana felsefesi "görünmeden görmekti" ve İstanbul başta Anadolu ve Balkanlar'ın dört bir yanına hafiyelerini gönderdi.
- Hafiyelerin ücretlerini kendi cebinden ödedi ve bilgileri toplayarak devletin bütünlüğüne karşı gelenleri öğrendi.
- İstihbarat bir devletin can damarıdır ve Abdülhamit bunu sistemleştirmiştir, sadece kendi şahsi vehmi olarak değerlendirilmemelidir.
- 50:07Abdülhamit'in İstihbarat Belgelerinin Yok Edilmesi
- Abdülhamit tahttan indirildikten sonra, hafiyelerin hazırladığı jurnaller (raporlar) İstanbul Üniversitesi'nin bahçesinde fırınlarda yakılıp yok edilmiştir.
- Bu belgeleri yakma kararı, İttihat Terakki'nin İngilizlerle, Fransızlarla, Almanlarla, Ermenilerle, Yahudilerle ve Rum çetecilerle işbirliği ortaya çıkmasını önlemek içindi.
- Zurna Teşkilatı'nın kurucusu, teşkilatı sadece devletin bürokrasisine sırt çeviren kişileri kontrol altında tutmak için kurduğunu iddia etmiştir.
- 51:30Abdülhamit'in İstihbarat Teşkilatı Hakkındaki Yorumlar
- Muhalefet, gizli bir şekilde hareket ederken kendisini vehimli suçlamazken, Abdülhamit'in tedbirli davrandığı durumda "vehimli sultan" olarak nitelendirilmiştir.
- Abdülhamit, hem kendi sağlığını korumak hem de ülkenin bütünlüğünü ve devletin birliğini korumak adına bu şekilde davranmak zorundaydı.
- İstihbarat teşkilatını kurmak, her an darbeye hazır bir padişah için gereklidir; Abdülhamit tedbirli değil, vehimli bir padişah değildi.
- 53:27Abdülhamit Dönemi Medya Politikası
- Abdülhamit dönemi, medyaya baskı sözleriyle tanınıp, bugünkü algı yönetiminin zirve noktası olarak görülmüştür.
- Sultan gazeteleri yasaklamadı, sadece Osmanlı'nın bütünlüğüne yönelik saldırıları durdurdu ve bunu Kanuni Esasi'nin kendisine verdiği yetkiyle yaptı.
- Gazetecilik o dönemde Batı tandansı çalışıyordu ve her biri Batıdan bir ülke tarafından finanse ediliyordu.
- 56:44Abdülhamit'in Kişisel Özellikleri
- Sultan gösterişten uzak bir hayat yaşadı ve "tevhid-i İslam'ın halifesi", "bir dahi" ve "cihan padişahı" olarak nitelendirildi.
- Her günü sabah namazı ile başlatabildi, her gününü yatsıdan sonra bitirdi ve her gün okudu.
- Klasik Türk müziğine gam ve keder veriyor diyerek mesafeli dururdu, alefranga severdi, piyano çalar, kendi bestelerini ailesine dinletirdi ve iyi bir marangozdu.
- 58:19Abdülhamit'in Diplomatik Yetenekleri
- Sultan dünya tarihinin gördüğü en güçlü diplomatlardandı ve yaşam felsefesi haline getirdiği üç temel ilkesi vardı: her ülkeyle ebedi dost, ebedi düşman diye bakmamak, savaşlardan ve kavgalardan uzak durmak, soğukkanlılığını asla yitirmemek.
- Mısır'ı İngiliz'den yıllar boyu korudu; Londra'da toplanacak uluslararası konferans yerine İstanbul'a davet ederek stratejik bir hamle yaptı.
- Çevresine sık sık hiçbir büyük güce güvenilmemesi gerektiğini söylerdi ve İngiltere'yi Osmanlı'nın en büyük düşmanı olarak görüyordu.
- 59:59Abdülhamit'in Denge Politikası
- İngiltere, Abdülhamit'in Almanya'yı bir alternatif olarak masaya sürmesi ve ticari anlaşmalarla İngiltere'ye karşı kendi politikasını takip etmesi karşısında rahatsızdı.
- Abdülhamit, devletin yaşaması ve hayatını sürdürmesi esasını gözden kaçırmadan herkesle işbirliği yapabilirdi.
- Denge politikasıyla büyük güçleri oynayarak toprak kaybı olmadan hasta ve zayıf bir devleti yaşatmaya çalıştı.
- 1:02:38Halifelik ve Müslümanlar
- Halifelik daha önce olmadığı gibi, sonra da olmayacağı gibi bütün dünya Müslümanlarının ümit ışığı olarak görüldü.
- Abdülhamit, büyük paralar ve kadrolar kullanmadan sembolik bir takım ve jestlerle bütün dünya Müslümanlarına hepsinin hamisi olduğunu gösterdi.
- İngiltere, Sultan'ın halife unvanını kullanarak sömürgelerindeki Müslümanların ayaklanmasına sebep olabileceğini düşünerek Osmanlı'yı ekarte etmek istiyordu.
- 1:03:51Kur'an-ı Kerim'in Matbaası ve Eğitim Politikası
- Kur'an-ı Kerim'in basımının matbaası Osmaniye tekeline alınması, İran kaynaklı Kur'an'a ayet ilave etme çabalarını engellemek için önemlidir.
- Sultan Abdülhamid, Arap yarımadasında Osmanlı'ya karşı İngilizlerin foment ettiği Arap hilafeti fikrini engellemek için, Arap şeyhlerinin çocuklarını İstanbul'daki Aşiret Mektebinde (bugünkü Kabataş Erkek Lisesi) toplamıştır.
- Rus tehdidi karşısında Sultan, askeri idadi ve rüştiyelerle sanat okullarının, mülkiye, tıp ve hukuk fakültelerinin sayısını katlamıştır.
- 1:06:00Eğitim Politikasının Sonuçları
- Sultan Abdülhamid'in ve Osmanlı'nın sonunu getiren nesiller, onun döneminde eğitim almıştır.
- Sultan, İslam'ın ilk emri olan "oku" (İkra) emrine inanarak, cehaletle mücadelede önemli çabalar göstermiştir.
- Sultan Abdülhamid döneminde açılan mekteplerin sayısı çok fazladır.
- 1:08:41Borç Problemi ve Ekonomik Stratejiler
- Sultan Abdülhamid'in otuz üç yıl süren hükümdarlığı boyunca çözmeye çalıştığı en büyük dertlerden biri, Osmanlı'nın dağları aşan borçlarıdır.
- Sultan, Osmanlı ekonomik olarak iflas ettikten bir yıl sonra tahta çıkmış ve ömrü boyunca borçları ödemekle uğraşmıştır.
- Sultan Abdülhamid, tahta oturduğunda devletin borcunun 252 milyon Osmanlı lirası olduğunu, birkaç ayda yarı yarıya azaltarak 125 milyon liraya indirmiştir.
- 1:10:53Duyun-u Umumiye ve Ekonomik Başarılar
- Sultan Abdülhamid, 1882'de Duyun-u Umumiye idaresini kurarak borçları yarıya indirmiştir.
- Sultan, kendi mal varlığını ve gelirini Duyun-u Umumiye yapısının dışında tutarak, Musul ve Filistin'in tapusunu almıştır.
- Bu gelirle yüzlerce okul, Şişli Etfal Hastanesi, porselen ve çelik fabrikaları, gar binaları ve Medine'ye kadar uzayan Hicaz demiryolu inşa edilmiştir.
- 1:13:25Demiryolu Geliştirme ve Darbe Sebepleri
- Abdülhamit devrinde demiryolu ağı 3 bin km'nin üstüne çıkmış, Abdülaziz dönemindeki 1.354 km'den önemli bir artış olmuştur.
- Rus Savaşı'nda Osmanlı Devleti, ulaşım alanında büyük sıkıntılar yaşamıştır.
- Sultan Abdülhamit'e yönelen darbenin arkasında borçları ödemesi belki bir sebep olabilir, ancak daha geniş anlamda hiç kimsenin yörüngesine girmek istememesi yatmaktadır.
- 1:14:391905'te Osmanlı İmparatorluğu'nun Durumu
- 1905 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nda huzur vardı, okullar ve hastaneler herkese hizmet veriyordu, fabrikalar ve barajlar inşa ediliyordu.
- Abdülhamit Han'ın Boğaz köprüsü ve Marmaray gibi hayal gibi görünen projeler hayata geçirilecekti.
- Osmanlı'da savaş, ekonomik kriz, iç isyan veya borç ödeme sorunu yoktu, hatta Meke'ye kadar demiryolları inşa ediliyordu.
- 1:16:54Abdülhamit'in Tahttan İndirilmesi
- Abdülhamit'in tahttan indirilmesi için gerekli bir neden yoktu, bunu yapan kişiler İngiltere, Fransa ve Almanya'nın ekmeğine yağ sürdü.
- İkinci Meşrutiyet ilan edilmiş, "hürriyet" deniyordu, ancak arka planda operasyonlar devam ediyordu.
- Osmanlı Devleti'ne Avrupa'dan bakan bir aydın zümresi vardı ve kendi milletine yabancılaşmış bir aydın profilinin ülkenin gidişatı hakkında doğru değerlendirmeler yapması mümkün değildi.
- 1:19:0721 Temmuz 1905 Suikastı
- 21 Temmuz 1905'te Abdülhamit Han'ın camiden çıkması için saat ayarlanmış bir bomba patladı.
- Sultan, Şeyhülislam Celaleddin Efendi'nin sorusu sayesinde hayatta kalmış, ancak bahçede 26 kişi hayatını kaybetti.
- Sultan, kendisine suikast yapan Ermeni'yi affedip memleketine gönderdi ve onu Ermeni komitacılarının hareketlerinden haber alıp kendisine ulaştıracak bir elçi olarak kullandı.
- 1:21:38Aydın İhanetleri ve Sonuçları
- Aydın Tevfik Fikret, suikasti "Bir Lahza-i Taahhür" adlı şiirine yazdı ve teröriste "şanlı avcı" dedi.
- İstanbul'da Tefecilik sorunu devam ederken, Sirkeci'deki Osmanlı Bankası'nı bastıran bir grup terörist memurları rehin aldı.
- Bu olay halkı galeyana getirdi, sokaklar karıştı ve yüzlerce Ermeni hayatını kaybetti, dökülen kan Batı basını için bulunmaz nimetti.