Buradasın
Pontus Meselesi ve Karadeniz Tarihi Üzerine Akademik Bir Sohbet
youtube.com/watch?v=IOgX6cYlwQ0Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Kozmik Masa" programında Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Dekanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Demircioğlu, Karadeniz Trabzon Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rahmi Çiçek ve Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salim Gökçen konuk olarak yer almaktadır.
- Program, Pontus meselesi, Yunanistan-Türkiye ilişkileri ve Karadeniz bölgesinin tarihsel kimliği üzerine odaklanmaktadır. Konuşmacılar, "Pontuslu" kavramının kökeni, 19 Mayıs'ın Türkiye ve Yunanistan'daki farklı anlatımları, 1914-1923 yılları arasındaki Karadeniz'deki olaylar, mübadele süreci ve Rum diasporasının propagandası gibi konuları ele almaktadır. Ayrıca, Osmanlı döneminde Karadeniz'deki azınlık kimlikleri, Trabzon'un sosyal ve ekonomik yapısı ve Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi'nin eğitim sistemi hakkında bilgiler de paylaşılmaktadır.
- Programda, Yunanistan'da 19 Mayıs'ın Rum soykırımının ana günü olarak ilan edilmesi, 14 Eylül'de Küçük Asya eylemlerinin soykırımı anma günü olarak kabul edilmesi ve Yunanistan'daki tarih eğitiminin Türk karşıtlığı üzerine odaklandığı konuları da tartışılmaktadır. Konuşmacılar, siyasi konularda birbirlerini ikna edemeyeceklerini ancak kültür alanında buluşabileceklerini vurgulamaktadır.
- 00:04Pontus Tartışmaları ve Konuk Tanıtımı
- Program, Pontus tartışmalarını siyasi ve tarihi arka planıyla ele alacak, 31 Mart'tan sonra seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ekrem İmamoğlu için Yunan gazetesi tarafından atılan başlık bağlamında konuyu ele alacak.
- Doğu Akdeniz'deki gerginlik ve Karadeniz'deki son durum ve Pontus tartışmaları konusu olacak.
- Programda üç uzman konuk bulunuyor: Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Dekanı Profesör Dr. İsmail Hakkı Demircioğlu, Karadeniz Trabzon Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Karadeniz Kültür ve Tarihi Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Profesör Dr. Rahmi Çiçek, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Dr. Salim Gökçen.
- 01:51Pontus Tartışmalarının Güncel Boyutu
- Konunun güncel boyutu, Yunan gazetesi Etnos'un "İstanbul'u kazanan Pontuslu" başlığıyla ilgili tartışmalardan gündeme gelmiştir.
- Pontus kelimesinin kökeni ve Yunanistan'daki gerginlikler konusu ele alınacak.
- Profesör Dr. Salim Gökçen'in "Karadeniz'de İsyan, Mübadele ve Propaganda" başlıklı kitabı, Kurtuluş Savaşı evresinde ve öncesinde bölgede yaşanan isyanları anlatan 23 makale içeren bir çalışmadır.
- 04:04Yunanistan ve Türkiye İlişkileri
- Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı hasmane tutumu yeni bir durum değil, 1830'ların devletleşme sürecinden itibaren yayılmacı politikalar takip etmiştir.
- Yunanistan, Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünkü Misak-ı Milli sınırları içerisinde yer alan coğrafyasının büyük bir kısmında yayılmacı emelleri olan bir ülke olarak tanımlanmaktadır.
- Milli Mücadele döneminde Yunanistan, büyük ülkelere İstanbul ve Doğu Karadeniz bölgesi ile ilgili taleplerini iletmiş, ancak bu talepler kabul edilmemiştir.
- 05:48Küresel Boyut ve 19 Mayıs Meselesi
- Doğu Akdeniz'de meydana gelen olaylar küresel boyutta hadiseler olup, Yunanistan burada sanki basamak olarak kullanılmaktadır.
- Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinde üçüncü ülkelerin müdahil olmadığı müddetçe iyi ilişkiler geliştirilmiş, Atatürk dönemi bunun için en güzel örnektir.
- 19 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün 1919'da Samsun'a çıkışı ve ulusal kurtuluşun başlangıcını simgeleyen bir tarihtir, ancak Yunanlılar bu tarihi "Pontus Soykırım Günü" olarak anmaktadır.
- 08:48Yunanistan'ın Pontus Meselesini Soykırım Olarak Tanıma
- Yunanistan'da 19 Mayıs'ın Rum soykırımının ana günü olarak ilan edilmesi simgeseldir; bu tarihte Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkması ve mücadelesine başlaması vardır.
- Yunanistan Anayasası'nda 14 Eylül de Küçük Asya eylemlerinin soykırımı anma günü olarak kabul edilmiştir.
- 14 Eylül, 9 Eylül'de Yunanlıların Anadolu topraklarından tamamen ayrılmalarını simgeleyen bir tarihtir.
- 10:11Pontus Meselesinin Gerçekleri
- 1914-1923 arasında meydana gelen olaylar aslında bir isyan hareketidir ve Pontuslu Rum çetelerinin Türk köylerine ve kasabalarına katliam girişimleri vardır.
- Bu çeteleri silahlandıran Yunanistan, İngilizler ve Patrikhane'dir; İstanbul'daki Fener Rum Patrikhane'si bu örgütlerin kurulmasında ve çetelere silah yardımında önemli rol oynamıştır.
- 19 Mayıs tarihinin anı olarak kutlanması Yunanistan için Ermeni meselesiyle bağlantılıdır; 1987'de Avrupa Parlamentosu'nda Ermeni soykırımına yönelik karar alınması Yunanistan'ı cesaretlendirmiştir.
- 11:43Ahali Mübadelesi ve Pontus Meselesinin Sonu
- Türkiye Cumhuriyeti için 1930'larda bitmiş olan Pontus meselesi, 1923 Ahali Mübadele Antlaşması ile Türkiye'deki Rumların Yunanistan'a gitmesi ve Yunanistan'daki Batı Trakya dışındaki Türklerin Türkiye'ye gelmesi anlamını taşımaktadır.
- 1930 antlaşması, mübadillerin terk etmiş olduğu topraklarda kalan emlakları ve mal varlıklarını ilgili hükümetlere devrettiğini ifade eder.
- Yunan tarih anlatısı soykırım hadisesini üç farklı döneme ayırır: 1914-1918 arasında İttihat Terakki döneminin uygulamaları, 1918-1923 arasında Kuvayi Milliye'nin eylemleri ve mübadele.
- 13:30Mübadele ve Komşuluk İlişkileri
- Mübadele tek taraflı alınmış bir karar değildir, iki ülkenin ortaklaşa aldığı bir karardır.
- Mübadele, iki toplumun birlikte yaşama kültürünün kan girmesiyle ortadan kalktığını ifade eden bir durumdur.
- Türkiye Cumhuriyeti devlet geleneği olarak hiçbir ülkenin iç işlerine karışmaz ve bunu diğer ülkelerden de ister.
- 16:14Pontus Kelimesinin Tarihsel Anlamı
- Pontus kelimesi Yunancadır denilmesi bir aldatmacadır; aslında bu kelimenin kökeni belirsizdir.
- Milattan önce 280 yılında kurulmuş bir devlet vardır, Büyük İskender'in Asya seferi sonrası ölümünden sonra coğrafyamızda karışıklık meydana gelmiştir.
- Pontus kelimesi ilk defa 2. yüzyılda Romalılar tarafından kullanılmış ve bu coğrafyadan söz ederken "Karades" kelimesi kullanılmıştır.
- 19:46Roma ve Rum Kavramları
- Rum dediğimiz kavram aslında Roma kavramının bozulmuş şeklidir.
- Bizim topraklara 1300 yılında geldiğimizde, toprakların sahibi Romalılar (Bizanslı) idi.
- Bizans kavramı sonradan kullanılmaya başlanan bir kavramdır ve bu yapı kendisine Roma diye adlandırıyordu.
- 20:25Pontus Kavramı ve Tarihsel Bağlantılar
- Yunan tarihçiler, Trabzon'da kurulmuş olan devleti Pontus Devleti olarak kabul ediyorlar, ancak bu devletin Helen kökenli (Grek kökenli) bir bağlantısı yoktur.
- Helen medeniyeti koloniler kurmuş, tüccar bir medeniyet olup, Karadeniz'in batı ve doğu bölgelerinde, Akdeniz ve Ege'de limanlar şeklinde egemenlik kurmuştur.
- Bizans'ın Ortodoks mezhebi, Roma (Doğu Roma) Batıya karşı Hıristiyanlığın yayılmasıyla birlikte din potası içerisinde siyasal grupların egemonyasını kurmuştur.
- 22:42Pontus Kavramının Yanlış Kullanımı
- Türkiye'de Karadeniz bölgesi milliyetçi bir kimliğe sahip olup, PKK'nın bölgede sızdırma yapmaya çalışmasında başarılı olamamıştır.
- Pontus kavramı, 1914 sonrasında bölgedeki Rumlarla Yunanistan'ın ilişkileriyle birlikte ortaya çıkmıştır.
- Türkiye'deki araştırmacılar ve basın, "Pontuslu" kavramını "Karadenizli" ile eşitlemekte, ancak bu kullanım yanlıştır.
- 25:08Pontuslu Kavramının İçeriği
- 1918 sonrasında Paris Barış Konferansı'na sunulan raporlarda Pontus kavramı kullanılmış ve Pontus'un içine Helen kökenliler (Grek kökenli) ve Ortodokslar dahil edilmiştir.
- Raporlarda yaklaşık 500 bin Rum nüfusu, 1 milyon Rusya'ya göç eden Rum ve 250 bin civarı Karadeniz kökenli Rum olduğu iddia edilmiştir.
- Raporlarda ayrıca 830 bin civarı Türk ve Müslüman olarak nitelendirilen nüfus da Pontuslu olarak ifade edilmiştir.
- 27:00Pontus Cumhuriyeti Projesi
- Raporlarda Pontus'ta Hıristiyan-Rum nüfusunun Müslüman nüfusundan daha fazla olduğu ve bağımsız bir Pontus Cumhuriyeti kurulabileceği belirtilmiştir.
- 1916-1918 döneminde Rusların izniyle Trabzon'da Rumlardan oluşan üst yönetim ve Rumlarla birlikte yönetilen ikili bir yönetim sistemi uygulanmıştır.
- 1919'dan itibaren bölgede bir cumhuriyet kurmak için Pontuslu olarak nitelendirilen Türk kökeninden olmayan Müslümanlar da dahil edilmeye çalışılmıştır.
- 28:32Nüfus İddiaları ve Gerçekler
- Mübadeleyle bölgedeki Hıristiyan Rumların tamamı Türkiye'den ayrılmış, Yunanistan'ın nüfus iddia etmesi imkansızdır.
- Yunanistan'ın iddia ettiği 353 bin Rum soykırıma uğratıldı rakamı uçuk bir rakamdır, doğu Karadeniz'de hiç bir dönem o kadar Rum nüfusu bulunmamıştır.
- Paris Barış Konferansı'nda yabancı yetkililer Yunanistan'ın bu rakamsal iddialarına gülmüş, Rum nüfusunun hiçbir zaman Müslüman nüfusun üzerinde olmadığı belirtilmiştir.
- 31:24Karadeniz Bölgesi ve Vatanseverlik
- Konuşmacı, Trabzonlu olduğunu belirterek, bölgede Yunanistan'ın çıkarmaya çalıştığı fitnenin tutmadığını vurguluyor.
- Trabzonlu vatansever, kültür milliyetçisi olup, Selçuklu ve Osmanlı sarayının ürettiği Türk ülkesi kültürünü en iyi benimseyen bölgelerden biridir.
- Karadenizli vatanına ve devletine sadıktır, bu nedenle bölgede hiçbir fitne tutmaz.
- 32:17Nüfus İstatistikleri ve Savaş Alayları
- Osmanlı arşivine dayalı nüfus defterlerinde, 834 yılında Karadeniz bölgesinde Rum nüfusu yüzde onun altındadır.
- Sakarya Savaşı'nda Karadeniz'in iki gönüllü alayı vardır: 42. ve 47. alaylar, toplam 4500 kişiden oluşan bu alaylardan sadece 300 kişi geri dönmüştür.
- Trabzonlu ve Karadenizli birisi şehit olmuş, bu da bölgede vatanseverliğin kanıtıdır.
- 33:35Pontus Paranoyası ve Bilimsel Çalışma
- Konuşmacı, "Pontus Paranoyası" adlı kitabını, 1914-1923 arasında Karadeniz'de ne olduğunu bilimsel ve olgusal tarihçiliğe dayalı bir şekilde araştırmak amacıyla hazırlamıştır.
- Kitap dört ana bölümden oluşmaktadır: demografi, isyan, mücadele ve mübadele, güncel propagandadan oluşmaktadır.
- Kitap 23 bölümden oluşuyor ve 13 yazarın katkı sağlamış, alana önemli bir katkı sağlamıştır.
- 37:58Yunan ve Türk Eğitim Sistemleri
- Yunanistan'da tarih eğitimi 3. sınıfta başlıyor ve ilk-ortaokul düzeyinde yoğun bir tarih bilinci verilmeye çalışılıyor.
- Türkiye'de ise sosyal bilgiler derslerinin bazı üniteleri tarihle ilgili olup, az sayıda üniteyle tarih bilinci aşılamaya çalışılıyor.
- Konuşmacı, tarih derslerinin seçmeli yapılması gerektiğini düşünmüyor, çünkü bu coğrafyanın ağırlığını kaldırmak için ciddi bir tarih bilinci öğrencilere verilmelidir.
- 40:12Yunan Tarih Eğitiminin İçeriği
- Yunanistan'da tarih eğitimi tamamen Türk karşıtlığı üzerine odaklanmış, ideolojik devletin ideolojik aygıtlarından biridir.
- Yunan milli kimliği kilise, din ve Türk karşıtlığı üzerine inşa edilmiştir.
- Profesör Maria Repoise, 2006 yılında hazırladığı tarih ders kitabını olgusal temele dayandığı için ve Türkleri övdüğü için eleştirilmiş ve öğretimden kaldırılmıştır.
- 43:23Pontus Meselesi ve Diaspora Faaliyetleri
- Kozmik masada Pontus meselesinin tarihsel arka planı ve bugünkü siyasi tezahürleri konuşulmaktadır.
- Profesör Dr. Salim Gökçen, Profesör Dr. Rahmi Çiçek ve Profesör Dr. İsmail Hakkı Demircioğlu konuklar olarak yer almaktadır.
- Konuşmacı, tarihsel perspektifi göz önünde bulundurarak diaspora faaliyetleri hakkında sorular sormaktadır.
- 44:04Diaspora Topluluklarının Faaliyetleri
- Pontus dernekleri Türkiye'ye karşı politik faaliyetler yürütüyor ve "soykırım" söylentileri yayıyor.
- Rum diasporası, Yunanistan dışına Avrupa ülkelerine, Amerika'ya, Avustralya'ya ve Yeni Zelanda'ya yerleşmiştir.
- Yeni Zelanda'da Pontus Rum faaliyetleri yoğun ve aktif olup, terör saldırısı yapan kişinin mesajlarında Konstantinopol atıfları bulunmaktadır.
- 45:05Soykırım Söylentilerinin Etkileri
- Soykırım söylentilerinin temelinde "Türkler ve Müslümanlar Hristiyanları öldürdüler" teması işlenmektedir.
- Bu söylentilerin İslamofobinin ortaya çıkmasında önemli bir etken olduğu belirtilmektedir.
- Güney Avustralya parlamentosunda 2009 yılında Pontus soykırımına yönelik bir karar kabul edilmiştir.
- 46:37Diaspora Topluluklarının Etkisi
- Diaspora toplulukları sadece Pontus Rum soykırımı değil, Ermeni soykırımı ve Süryani soykırımı iddialarını da yaymaktadır.
- Rum diasporası Amerika'da ve Avrupa'da ticari ve ekonomik anlamda etkin olup, siyasi olarak da etkili bulunmaktadır.
- Avrupa'da Türklerin sayısı, Rum ve Ermeni diasporalarının sayısından kat kat fazla olsa da Türkiye Cumhuriyeti bu potansiyeli değerlendirmemiştir.
- 49:39Pontus Derneklerinin Yapısı
- Dünya üzerinde 200 civarında ülkede 400 farklı Pontus derneği bulunmaktadır.
- Bu dernekler sivil örgüt görüntüsü altında ciddi bir şekilde Yunanistan'ın desteğiyle faaliyetler yürütüyor.
- Dernekler sadece Rum ve Pontus meselesini değil, bütün Hristiyan toplulukları ile ilgili faaliyetler yürütüyor ve küresel bir gücün arka planda desteğini görüyor.
- 52:04Anadolu Rumları ve Mübadele Süreci
- Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı'dan tevarüs eden bir devlet olup, Türk kimliğini yerleştirme sürecinde bulunmuştur.
- Mübadele sürecinde ve sonrasında Anadolu Rumları ile Yunanistan'daki Yunanlılar arasında kimlik süreci oluşmuştur.
- Karadeniz bölgesi'nin merkezi Trabzon'da 1830'lardan itibaren yükselişi olmuştur ve bu yükseliş uluslararası ticaretle bağlantılıdır.
- 53:29Trabzon'un Nüfus Değişimi ve Sosyal Yapısı
- 19. yüzyılın başında Trabzon'un nüfusu 17 bin civarındayken, 1870'li yıllarda 75 bin'e ulaşmış ve şehri oluşturan yapıda Batılı sömürgeci devletlerle işbirliği içindeki Hristiyanlar ön plana çıkmıştır.
- 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başında Trabzon'un zenginlerini Rum, Ermeni ve gayrimüslimler oluşturmuş ve bir şehir aristokrasisi oluşturmuşlardır.
- 1856'da İslahat Fermanı kabul edildiğinde, gayrimüslimlerin vakıf kurma, okul açma ve yeni kiliseler inşa etme hakları tanınmış, Müslümanlar askere giderken onlar askere gitme bedel ödedikleri için şehrin ana ticaretini elinde bulundurmuşlardır.
- 54:48Eğitim ve Sosyal Yapı
- 1856'dan sonra Trabzon'da çok sayıda gayrimüslim okulu açılmış, özellikle şehir merkezinde yoğun bir Rum nüfusu oluşmuş ve bu nüfus çevre illerden toplananlardan oluşmuştur.
- Misyonerlik ve yabancı okullar (Amerikan, İngiliz ve İtalyan okulları) eklenmiş, bu okulların öğrencilerinin büyük çoğunluğu Trabzon aristokrasisi oluşturan zengin Rum ve Ermenilerin çocukları olmuştur.
- Eğitim seviyesi açısından önemli ölçüde bir yükselişe geçilmiştir ve bu eğitimli nüfus Yunanistan'a göç ettikten sonra yerli unsuruyla anlaşmazlıklar yaşamış, daha üstte yer almak isteyen bu nüfus diasporaya doğru dağılmaya başlamıştır.
- 57:11Osmanlı'daki Gayrimüslimlerin Konumu
- 1864'ten itibaren çıkarılan Vilayet Nizamnamesi'nde gayrimüslimlere şehir meclislerinde ve belediye meclislerinde temsil hakkı verilmiş, Giresun Belediye Başkanı bir Rum asıllı kişi olmuştur.
- 19. yüzyıl ve 20. yüzyıl başlarında bu eğitimli nüfus bürokrasiye yer almaya başlamıştır.
- Osmanlı'da milliyetçilik yapmadığı, bir Osmanlı milleti yaratmak istediği düşünülmektedir.
- 58:14Osmanlı'daki Gayrimüslimlerin Etkisi
- Tanzimat'tan sonra Osmanlı'da yabancı dil bilen, okuma yazma bilenler ve azınlıklar önemli hale gelmiştir, Abdülhamid'in kabinesinde %70'i Ermeni, Rum ve Yahudi olmuştur.
- Osmanlı devleti tercüman olarak bu kesimi kullanmış ve diplomatik ilişkilerde bu tercümanların yaptığı hatalar birçok diplomatik krize yol açmıştır.
- Osmanlı'da ender sistem, devşirme geleneği ve iyi eğitilmiş aristokrat nüfus oluşturmuştur.
- 1:00:09Trabzon'un Siyasi Yapısı
- Osmanlı siyasal sisteminde İslam unsuru üzerine bir yapı geliştirilirken, 19. yüzyılda farklı bir yapı oluşmuştur.
- 1856 İslahat Fermanı Batı'nın baskısıyla alınmıştır ve gayrimüslimler lehine düzenlemeler yapılmıştır.
- Osmanlı'da ticaret ve sanayinin %90'ı gayrimüslimler tarafından egemenlik kurmuştur.
- 1:02:55Trabzon'un Tarihsel Önemi
- Trabzon aristokrasisi Cumhuriyet dönemi 1950-1960 yıllarına kadar devam etmiştir.
- Trabzon Roma ve Osmanlı döneminde hanedan ailesinden olan valiler tarafından idare edilmiştir, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman Trabzonlu olmuştur.
- Trabzon, İstanbul dışında Anadolu'da Roma ve Bizans imparatorluk kültürünün yeniden yaşandığı tek şehirdir, 1400'te Bizans kraliyet ailesinden bir prens Trabzon'a gelerek küçük bir devlet kurmuş ve Bizans saray kültürü yeniden üretilmiştir.
- 1:04:34Trabzon'un Stratejik Önemi ve Saray Kültürü
- Roma ve Osmanlı döneminde hanedan ailesinden kişilerin Trabzon'a gönderilmesi, bölgenin stratejik önemi nedeniyledir.
- Şehzadelerin Trabzon'a geldiği zaman saraydaki ekibiyle birlikte gelerek, Osmanlı saray kültürü, sanatı, müziği ve yemeği bölge insanına model olmuştur.
- Bu durum, Trabzon'un Roma'dan beri devlet bürokrasisinde etkin olduğu ve aristokrasi burada yaşadığı için, halkın bu geleneği devam ettirdiği anlamına gelmektedir.
- 1:06:41Akademik Çalışmalar ve Disiplinler Arası Yaklaşım
- Rum diasporası ve Ermeni diasporası bağlamındaki tartışmaların akademide hakkıyla aydınlanması için disiplinler arası bir yaklaşıma ihtiyaç vardır.
- Akademi, kendi içine kapanık ve Fetö tartışmaları eksenli olarak yeterince temizliğin olmadığı eleştirileriyle karşı karşıyadır.
- Bilimsel çalışmaların çoğalması ve yabancı dilde bu tür çalışmaların artması gerektiği, özellikle disiplinler arası bir yaklaşımla yapılmalıdır.
- 1:09:36Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi
- Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 2016 yılında İçişleri Bakanlığı'na bağlı bir yükseköğretim kurumu olarak kurulmuştur.
- Akademide lisans programı, bir yıllık İngilizce eğitimi ve spor-mülakatla seçilen öğrencilerle birlikte eğitim verilmektedir.
- Akademide ayrıca Sivil Kaynak Subay Eğitim Merkezi ve Astsubay Eğitim Merkezi bulunmakta ve güvenlikle ilgili çalışmalar yapan Güvenlik Bilimleri Enstitüsü bulunmaktadır.
- 1:12:19Programın Kapanışı
- Programda Pontus meselesi bütün derinliğine masaya yatırılmış ve farklı konuklarla farklı konular ele alınmıştır.
- Yeni Zelanda ve Avustralya bölgesinde yerleşmiş olan Rum diasporası propagandalarının, 50 Müslüman'ın ölümüyle sonuçlanan saldırıda kullanılan "1453 ve Konstantinopolis" gibi terörist sloganlara etkisi vurgulanmıştır.