• Buradasın

    Politik Psikoloji: Kamusal Alan ve Toplumsal Dinamikler

    youtube.com/watch?v=LPihGBO2-ao

    Yapay zekadan makale özeti

    • "Politik Psikoloji" adlı programda iki konuşmacı, kamusal alan kavramı, toplumsal dinamikler ve narsisistik yapılar üzerine psikolojik ve sosyolojik bir tartışma yürütmektedir.
    • Video, Ramazan davulu gibi geleneksel konularla başlayıp, kamusal alan ve özel alan arasındaki uyuşmazlıkları, narsisistik yapılar, cemaat ve cemiyet kavramlarını ele almaktadır. Konuşmacılar, İstanbul'daki büyük şehir yaşamında yaşanan kültürel çatışmalar, göç sorunu, başörtüsü gibi sembollerin kamusal alanlardaki durumu ve nötralite kavramının farklı yorumlanması gibi güncel toplumsal konuları tartışmaktadır.
    • Programda ayrıca, kamusal alanın tanımı, devlet müdahalesinin yasaklayıcı yaklaşımı ve bunun toplumsal bölünmeye neden olduğu konuları ele alınmaktadır. Konuşmacılar, toplumsal uyumsuzlukların çözümü için yapısal değişikliklerin, toplumsal mutabakat ve elit seviyede diyalogların gerekliliğini vurgulamaktadır. Program sonunda, bir sonraki bölümde Türkiye'deki eğitim konusuna değinileceği belirtilmektedir.
    00:13Politik Psikoloji Programı ve Ramazan Davulu
    • Programda oruca saygı, Ramazan davulu, kamusal alanda mini etek giyilmesi, parklarda öpüşme ve "Fatih Müslüman mahallesi'nde salyangoz satılır mı?" gibi konular ele alınacak.
    • Ramazan davulu konusu bu sene müzik yasağı devam ederken tartışmalı hale gelmiş, bir müzik aleti olup olmadığı soruluyor.
    • Kamusal alanda sınırlar ve limitler konusu da programda ele alınacak.
    01:44Ramazan Davulu ve Narsisizm
    • Ramazan davulu bir gelenek olarak mahalleden mahalleye değişiyor, bazı mahallelerde istenirken bazı bireyler tarafından istenmiyor.
    • Psikolojik açıdan, birisi başkasına zarar verirken karşıyla empati kurmuyorsa, narsisistik bir yapıyla karşılaşılıyor.
    • Narsisistik birey toplumu kendi uzantısı olarak görüyor ve "benim istediğimden karşılık, senin ne düşündüğün benim için önemli değil" mantığıyla davranıyor.
    03:47Birey ve Toplum İlişkisi
    • Birey aslında inşa edilen bir şeydir, doğal durumda memeli insanlar grup olarak yaşar ve at sürüsü gibi bir canlıdır.
    • Toplum birey olma haline ne kadar entegre oluyor, özellikle cemaat toplumundan gelen kişilerin cemiyet hayatıya adaptasyonu sorunlu olabilir.
    • Ferdinand Tönnies'in kavramsallaştırmalarına göre, köy hayatında daha küçük topluluklar (gemeinschaft) ve kent hayatında daha büyük topluluklar (gesellschaft) farklı gündelik rutinlere sahiptir.
    06:05Modern Devlet ve Cemaat
    • Modern devlet mekanizması bireyi atomize etmeyi hedef belirliyor, bireyin birey üzerine kurulu bir yapı oluşturuyor.
    • Türkiye'de devlet yapısı hala büyük bir cemaat mekanizmasından geçiyor.
    • Siyasi tartışmalarda cemaatin sahibi kim olacak sorusu önemli, örneğin başörtü giyilir mi giyilmez mi tartışması da cemaat ve kılık kıyafet özellikleriyle ilgilidir.
    06:57Toplumsal İlişkiler ve Kamusal Alan
    • Bir mahallede, iktidarın iktidarda o kadar güçlü olmasa da her zaman güçlü olan cemaat, toplum üzerinde hakimiyet kurmaya çalışıyor ve bunun meşruiyet kaynağı olarak siyasi güç, modernist ideolojiler veya dini argümanlar kullanabilir.
    • Toplumsal işgal kamusal alanlarda başlıyor ve özel alanlarda bitiyor, ancak bu durum toplumsal olarak çok algılanmıyor ve net bir kamusal alan kavramı bulunmuyor.
    • Kamusal alan tartışması, günlük hayatta nelerin nasıl yapılacağıyla ilgili kararların büyük kısmının sözsüz iletişim ve yazılı olmayan kanunlara, toplum içi sözleşmelere dayandığı için kanunlarla çok çözülmüyor.
    08:15Mahalle Örneği ve Kamusal Alan Algısı
    • Mahallede Avrupalılar perdesiz evlerini tercih ederken, muhafazakar mahallelinin tepkisi bu duruma karşı olur; Avrupalılar "evimin içine bakma" derken, mahallelinin bakış açısından "sen benim alanımı işgal ediyorsun" şeklinde bir algı oluşur.
    • Amsterdam'da giriş kattaki binalarda perde kapatılmaz çünkü tarih boyunca ticari amaçlarla ve depo olarak kullanıldığı için, perde kapatmak içerde yasadışı bir şey yapıldığını düşündürür.
    • Kamusal alan konusunda teorik tartışmalarda iki ana yaklaşım vardır: biri topluluğun tamamını oluşturan bireylerin kendi öznel durumlarından bağımsız olarak gelmeleri gereken bir alan olarak devlete yakın bir bakış açısıyla ele alır.
    12:39Kamusal Alanın Farklı Yaklaşımları
    • Habermas'ın seneler boyunca üzerinde çalıştığı iletişimsel yaklaşım, topluluğun kendi içinde diyalog ortamını sağlayarak farklı kimlik ve kişilik özelliklerini bir arada getirebileceği bir alan olarak tanımlar.
    • Diğer yaklaşım, kişinin özel hayatındaki farklı kimlik özelliklerini (Hristiyan olmak, Müslüman olmak, cinsel yönelim gibi) bir kenara bırakarak kamusal alanda nötral olmasını savunur.
    • Bu yaklaşım daha devletçi zihniyeti yansıtır ve kamusal alanda nötral olmak için kişinin cinsel kimliğini göstermemesi gerektiğini belirtir.
    14:19Kamusal Alan Algısı ve Osmanlı Süreci
    • Metro gibi alanların kamusal alan mı yoksa özel mülkiyet mi olduğu konusunda liberter cevaplar vardır; metronun sahibi karar verir ve metro kamusal alandan dışarı çıkarılabilir.
    • Türk toplumunda kamusal alan kavramı tam olarak anlaşılmamaktadır; "bizim mahalle" mantığı daha yaygın bir algıdır.
    • Osmanlı'da millet sisteminde her mahalle kendi kurallarına sahipti, ancak babıali gibi kamusal alanlarda devletin hakim görüşü uygulanırdı.
    16:01Kamusal Alan Algısının Sorunları
    • Türk toplumunda mahallelerde kendi güç dengeleri ve hiyerarşik yapılar vardır, doğal duruma yakın bir yerden gelinmiştir.
    • Mahallelerde "bu benim dükkanımın önü" mantığıyla kamusal alanlar özel alan olarak görülürken, bazı kişiler kamusal alanları özelleştirip işgal eder.
    • Sokaklarda "her yer benim mülküm" mantığıyla kamusal alan algısı eksik olur ve trafikte de karşıdaki kişinin varlığını anlamayan narsisistik davranışlar görülür.
    18:17Narsisistik Yapı
    • Kamusal alan algısının eksikliği, sadece otorite ile ilişki kuran ve empati kurma yeteneğini geliştirmemiş toplumlarda görülür.
    • Bu durum kısmen narsisistik kişilik örgütlenmesine doğru gider, ancak patolojik değil, bireyin kendini çok özel hissettiği ve sadece otoriteyle baskılandığı bir yapıdır.
    19:05Narsisistik Yapı ve Ego Algısı
    • Narsisistik kişilere özgü temel kriter, güçlü bir ego-benlik algısıdır; ancak narsisizm patolojik seviyeye ulaştığında bu ego algısı daha geçişkendir.
    • Narsisistik kişilerde ötekini algılama ile ilgili zihinsel fonksiyonlar kaybolmaya başlar ve diğer insanları kendilerinin uzantısı olarak görürler.
    • Narsisistik kişiler, dünya ile füzyon haline girmiş olurlar ve bu durumda kendilerini tek özne olarak görürler, diğer insanların onlara uyum sağlaması gerektiğini düşünürler.
    20:23Cemaat ve Füzyon
    • Narsisistik kişiler, kendi grubuyla (cemaat) füzyona girebilirler ve bu cemaat içinde hiyerarşik bir yapıya sahip olabilirler.
    • Futbol stadyumlarında gibi topluluklarda hissedilen füzyon, bireylerin büyük bir bütünü duygusu içinde güçlü hissetmelerine neden olur.
    • Eğer narsisistik yapı toplumsal uyuma sağlamazsa, bireyler "biz mahalle" gibi ifadelerle kendilerini tanımlayarak problem yaratabilirler.
    22:08Narsisizm ve Toplumsal Yapı
    • Narsisistik kişiler, siyasal alanda temsiliyet bulduklarında Benedict Anderson'un "hayali cemaatler" kavramı üzerinden kendilerini daha güçlü hissederler.
    • Narsisistik kişiler, mahalle, İstanbul, Türkiye ve Türk kültürü gibi farklı boyutlara taşıyarak kendilerini devleştirirler.
    • Narsisistik kişilerde füzyon mantığı, empatiyi karşısındaki kişi üzerinden değil, kendileri üzerinden hareket ederek dururlar.
    24:02Ego Kapasitesi ve Toplumsal Dinamikler
    • İstanbul'da yaşayan bir kişinin mini etek giyerek sokağa çıktığında rahatsız edici bakışlar ve laf atma yaşadığını belirttiği bir tweet paylaşımı yapılmıştır.
    • Çemişgezek gibi geleneksel bir mahallede ve New York gibi büyük bir şehirde kadınların sokağa çıkması arasındaki fark, toplumun iç dinamiklerine dayanır.
    • Kapalı toplumlarda mahalle baskısı ve süperego ile bireyin id'si (saldırganlık ve cinsellik dürtüleri) bastırılır, böylece taciz riski daha düşüktür.
    27:54Kapalı Cemaat Toplumlarının Özellikleri
    • Kapalı cemaat toplumlarında id (arzular) durur ve süper ego ile bu arzular bastırılır.
    • Ego, idin arzularını dış gerçeklik ve süper egonun kabul edebileceği şekilde gerçekleştirebilen mekanizmadır.
    • Kapalı cemaat toplumundan gelen kişilerin genel olarak ego kapasitesi düşük olup, özellikle cinsellikle ilgili alanlarda idin bastırıldığı için bu alan gelişmemiştir.
    30:12Atomiz Birey ve Ego Kapasitesi
    • Büyük şehirlere döndüğümüzde süper ego kapasitesi azalır ve birey atomiz olurken sosyolojik cemaat dokusundan kopar.
    • Atomiz bireyde süper egonun dengeleyiciliği azalırken ego kapasitesinin artması mecbur hale gelir.
    • Ego kapasitesinin artması birkaç jenerasyonluk bir kriz hali yaşatarak toplumu değiştirecektir.
    31:32Göç ve Entegrasyon Sorunu
    • Göç, toplum yapısını değiştirecek ve yeni gelenlerin adaptasyonu kolay olmayacaktır.
    • Afganistan'dan gelenlerin köy ve kent hayatından gelenler arasında farklılıklar vardır.
    • Toplumda süper ego baskısı olmayan kişilerin entegrasyonu problem yaratacaktır.
    32:48Toplumsal Çözüm Yolları
    • Atomiz bireyin olduğu toplumda herkesin ego kapasitesinin aynı ölçüde artmayacağından, süper ego baskısının bazı yerlerde olması gerekiyor.
    • Toplumsal akışkanlığı koruyarak küçük cemaatler yapılarını oluşturan neo-cemaatçi bir yapı olabilir.
    • Toplum mühendisliği yerine toplulukların kendi iç dinamiklerine bırakılması veya polis devletine dönüşme olasılıkları vardır.
    35:22Aidiyet Krizi ve Toplumsal Yapı
    • Birey günümüz dünyasında ciddi bir aidiyet krizi yaşıyor ve kendini hiçbir gruba ait hissetmeyen bireyler psikolojik problemlerden rahatsız.
    • Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçişte de birey birey olarak değil, cemaatin unsuru olarak görülüyor.
    • Cumhuriyet'te Osmanlı'dan devam eden bir zihniyet yapısı var ve devletle iş yapan iş adamları büyür, işlerini genişletir.
    37:40Toplumsal Cemaat Yapısı ve İletişim Araçları
    • İlk kurulduğu dönemde toplum vatandaş olduğunu varsayarken, vatandaşları yaratmaya çalışırken iletişim ara kurumları oluşturamamıştır.
    • Dini cemaatlerin kapatılıp yeniden restore edilmesi, toplumda diyalog kurabileceği bir ara formanın gerekliliğini göstermektedir.
    • Zihniyet, kültürle bir dönüşlülük ilişkisi vardır ve geceden sabaha değişmez; bu nedenle cemaat yapısı toplumda devam etmek zorundadır.
    39:15Toplumsal Değişim ve Baskılar
    • Önce dindar unsurlar toplumda baskı görmüş, üniversiteye başörtüyle girilememişti.
    • Sonra durum tersine dönmüş, ezan sesi yükseldi ve artık "biz daha kalabalık ve siyasi temsil gücümüz daha yüksek" algısı oluşmuştur.
    • Kamusal alan algısı tam genişlememiştir; bir kamusal alanda nötr olun, ancak nötralin ne olduğunu belirleyen taraf değişmiştir.
    41:03Nötralite Tartışması
    • İslamcı gruplarda "başının örtülü olması mı olmaması mı nötral olur" gibi tartışmalar yaşanmaktadır.
    • Modern kıyafetin nötral kabul edilmesiyle diğer kıyafetlerin nötral kabul edilmemesi arasında bir çelişki vardır.
    • "Normal nedir" sorusu gibi, nötralin ne olduğu sorusu psikolojide de sorun yaratmaktadır.
    41:47Komüniteryan Yaklaşım ve Modernizasyon
    • Konuşmacı, modernizasyonun insanı atomize ederek birey olarak kabul ettiğini ve bu yapıyı inkar ettiğimizde ya Sovyet sosyalizmi ya da neoliberalizm gibi sistemlere ulaşmak zorunda kaldığımızı belirtiyor.
    • İnsanın tatminsizliği ve var olamamışlığı, bu yapıda çok işlemiyor ve son dönemde yaşanılan göç bu durumu daha da bozuyor.
    • Norveç gibi homojen toplumlar bile göçmenlerin gelmesiyle dağılmış durumda ve multi-kültürel bir yapıya veya komüniter bir yapıya geçmek zorunda kalıyor.
    43:33Türkiye'deki Göç Süreci ve Uyum Sorunu
    • Türkiye'ye gelen göç dalgasının yönetilememiş olması veya yanlış yönetilmiş olması ciddi etkiler yaratmış.
    • Göçmenler sadece kırsaldan kente göç etmiş olmanın yanı sıra, aynı zamanda farklı bir kültürden farklı bir kültürde yaşamaya başlamışlar.
    • Kentten kıra göç edenler de mevcut toplumsal dinamikleri değiştiriyor ve başka bir uyum sorunu yaşıyorlar.
    45:11Toplumsal Dinamikler ve Saygı Sorunu
    • Sürdürülebilir turizm (sustainable tourism) yaklaşımı, gittiğin yerdeki halkın yaşayışına ve toplumsal normlara saygı göstermeyi savunurken, mahalledeki toplumsal pratiklere saygı gösterme konusunda bu kadar vurgu yapılmıyor.
    • Bazılar kültürü geniş tanımlayarak "Ramazan pratiğimize saygı göstermek zorundasın" gibi ifadeler kullanıyor, ancak bu saygıyı değil, itaat etmek zorunda olduğunu söylüyor.
    • Bu durum narsisizm ve kibirin bir ifadesi olarak görülüyor; ötekini var etmemek ve kendi tasavvur ettiğim dünyaya uyum sağlamak istemek.
    48:51Kamusal Alan ve Devlet müdahalesi
    • Kamusal alanın toplumsal olarak belirlenmesi gerekir, ancak devlet müdahaleleri genellikle yasaklayıcı bir yaklaşımla gerçekleşiyor.
    • Devlet düzenleyici değil, yasaklayıcı bir yaklaşımla müdahale ediyor; örneğin müzik yasağı yerine, müzik seviyesi ve saati gibi şartları belirlemek yerine yasaklama yapıyor.
    • Bu yaklaşımlar toplumun bazı gruplarını dışarıya itiyor ve Türkiye gibi son 40-50 yıldır kentleşen bir toplumda bu dışarıda itilenler rövanş almış durumda.
    51:17Kamusal Alan Kavramı
    • Kamusal alan, devletin de üstünde, hepimize ait olan bir alan olarak algılanmalıdır.
    • Kamusal alan, devletin kontrolü altında değil, devletle vatandaşlar arasında paylaşılan bir alan olarak görülmelidir.
    • Kamusal alan kavramı, özel alanın dışındaki her yerin devlete ait olduğu anlamına gelirse, devlete çok geniş bir oyun sahası tanımaktır.
    52:09Toplumsal İlişkiler ve Sorunlar
    • Toplumda ebeveyn-çocuk ilişkisi yerine yetişkin-yetişkin ilişkisi kurulamama sorunu vardır.
    • Toplumda sürekli emir veren ve emir alan egolar arasında gidip gelme, yetişkin egosuna sahip olamama sorunu yaşanmaktadır.
    • Bu sorunları çözmek için günlük tartışmalar ve üst söylem oluşturmaktan ziyade, toplum yapısını düzeltici mekanizmalar düşünülmelidir.
    53:34Nüfus Akışkanlığı ve Şehir Planlaması
    • Nüfus akışkanlığını durdurmak için ekonomik çözümler düşünülmelidir.
    • Yirmi milyon insanı bir şehre yığmak yerine, kültür sanat şehri gibi alternatif planlar yapılmalıdır.
    • Sanayi ve turizm belli şehirlere sıkıştırılması, insanları daha az gelişmiş yerlerden işlerini bulacaklarına inandıkları şehirlere göç ettirmektedir.
    55:18Siyasi Yaklaşım ve Çözüm Önerileri
    • Bu ciddi toplumsal konular gündelik siyasete ve hamasi söylemlere kurban gidiyor.
    • Bu konular toplumsal mutabakat ve diyalog ortamı çerçevesinde değerlendirilmeli, konuşulmalıdır.
    • Çoğunlukçuluk mantığı (biz daha kalabalığız, bizim söylediğimiz olsun) bu sorunları çözmez, farklı çözümler aranması gerekir.
    57:05Vatandaş Sorumluluğu ve Uyumsuzluk
    • Vatandaşların bu sorunları net bir şekilde dile getirmesi ve talep etmesi gerekmektedir.
    • Türkiye toplumunun hiç bu kadar uyumsuz vaziyette olduğu gözlemlenmektedir.
    • Kent-kırsal alan ayrımının net olarak görülmesi ve bireylerin bununla ilgili şikayetlerini dile getirmesi bir sorun haline gelmiştir.
    58:39Popülist Konular ve Gelecek Programlar
    • Bu tür ciddi konular popülist konulara göre daha az ilgi çekmektedir.
    • Göç konusunda da benzer sıkıntılara sahiptiriz, gerçeği söylemek kolay değildir.
    • Gelecek programlarda Türkiye'de eğitim konusuna da yer verilecektir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor