Buradasın
Osmanlı ve Türkiye'nin Dış Politikası Üzerine Tarih Felsefesi Sohbeti
youtube.com/watch?v=wbVocptDa_8Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Sönmezoğlu ile yapılan bir röportaj ve Doçent Dr. Bulut Gürpınar'ın da katıldığı bir tarih felsefesi sohbetidir. Röportajı Emine Alşan Aksakal gerçekleştirmektedir.
- Video, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinden Türkiye Cumhuriyeti'ne uzanan dış politika tarihini ele almaktadır. İçerikte Osmanlı'nın "osmanlıcılık"tan "islamcılık"e ve "türkçülük"e geçiş süreci, Milli Mücadele dönemindeki kongreler, Misak-ı Milli'nin hazırlanması ve uygulanması, Ankara Hükümeti'nin İngiltere, Yunanistan ve Sovyetler Birliği ile ilişkileri ve Lozan Konferansı gibi konular incelenmektedir.
- Sohbette ayrıca Osmanlı'nın Rusya ve İngiltere arasındaki denge politikası, İttihat ve Terakki döneminde Almanya'ya yöneliş ve Kurtuluş Savaşı dönemindeki diplomatik mücadeleler hakkında detaylı bilgiler sunulmaktadır.
- 00:18Osmanlı'nın Son Dönemi Dış Politikası
- 19. yüzyıl Osmanlı dönemi, Osmanlıcılık olarak bütün toprakların muhafazasını sağlamaya çalışıyordu ve hıristiyan teba'nın müslüman teba'nın birlikte yaşamasını temsil ediyordu.
- Balkanlardaki kayıplar ve hıristiyan toplumların kaybedilmesiyle Sultan II. Abdülhamid döneminde islamcilik politikası öne çıkmaya başladı çünkü Anadolu ve Arap ülkelerinin toprakları Osmanlı elinde kaldı.
- İttihatçı kanatta Enver Paşa ve arkadaşları, Osmanlı diplomasisini Türk coğrafyası üzerinden dış politika kurgulamasına sevk etmek istemişlerdi, ancak Osmanlı'nın kapasitesi bu tür bir dış politikayı uygulamaya yetmiyordu.
- 02:55Kurtuluş Savaşı Dönemindeki Dış Politika
- Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Kurtuluş Savaşı sırasında Misak-ı Milli'yi temel alan Anadolu milliyetçiliği üzerine kurgulanmış dış politika anlayışı pragmatik ve realist görüşü simgeler.
- Bu dönemin diplomasi özeti, mümkün olduğunca az toprak kaybetmek veya toprak kaybını suratını azaltmaktı; imparatorluk gerilediğinin farkında olup bunu kabullenirken dağılmanın ivmesini düşürmeye çalışıyorlardı.
- 1918 Savaşı sonrasında büyük bir mağlubiyet yaşanmış ve diplomasi bu durumu kabullenen bir diplomasiydi.
- 04:39Milli Mücadele Dönemindeki Kongreler
- 1919 sonbaharında önce Erzurum Kongresi (Doğu illeri temsilcilerinden oluşan) sonra Sivas Kongresi (müdafaa hukuku bütün Türkiye çapındaki temsilcileri) gerçekleşti.
- Bu kongrelerin en önemli özelliği Heyeti Temsiliye'nin oluşturulmasıydı; başında Mustafa Kemal'in bulunduğu bu yapı, kongrede alınan kararların uygulanmasını gerçekleştirecek bir yapıydı.
- Sivas Kongresi'nin en önemli özelliği Amerikan mandası tartışmasıydı; Mustafa Kemal, bütünlüğü korumak için bu grubu karşısına almamıştı.
- 07:32Misak-ı Milli ve Ankara Hükümeti
- 1920 Ocak 28'da Misak-ı Milli andı metni ortaya çıktı; Türk unsurunun çoğunluk olduğu yerlerde devletin devam ettirilmesi düşüncesine dayanan bir karar.
- İngilizler Misak-ı Milli'yi hiç beğenmedi, İstanbul'u fiilen işgal edip meclisi dağıttılar.
- Misak-ı Milli, Türk dış politikasının özellikle ilk dönemlerinde ve sonrasında da gerçekleştirilmeye çalışılan bir hedefler dizisi olarak ortaya çıkmıştır.
- 08:51Ankara Hükümeti ve Dış İlişkiler
- Ankara Hükümeti, 23 Nisan 1920'de kurulduktan sonra uzun süreyi aldı çünkü ilk başta padişah ve hükümeti Mustafa Kemal ve arkadaşlarını başkaldıranlar olarak görmeye başladı.
- Mustafa Kemal ve arkadaşları, İstanbul'daki meclisin ortadan kalkıp sadece padişahın atadığı bakanlardan oluşan hükümetin kaldığını görünce, meclisi kendilerine önleyici bir politika olarak güdülüyordu.
- İngilizler, İstanbul'daki Osmanlı hükümeti ile Ankara Hükümeti'ni birbirine karşı kullanmak istediler.
- 10:34Sovyetler Birliği ile İlişkiler
- Ankara Hükümeti ile Sovyetler Birliği arasında bir yakınlaşma söz konusu oldu; bu yakınlaşmanın iki ülkenin de 19. yüzyılın başından itibaren, özellikle sonuna doğru olan ilişkileriyle ilgisi vardı.
- 1877-1878 Kırım Savaşı sonrası Osmanlı-Rus ilişkileri değişti; II. Abdülhamid döneminde ve sonradan İttihatçılar Rusya ile anlaşmaya başladılar.
- Birinci Dünya Savaşı sonrasında, Kurtuluş Savaşı sırasında bu denklem değişti; 1917'de döneme geri dönüldü ama tam tersi olarak; önce hep İngiltere'yi Rusya'ya karşı kullanmaya çalışan strateji, şimdi değişti.
- 12:57İngilizler ve İtalyanların Rolü
- İngilizler çok hızlı hareket ederken, İtalyanlar Türkleri çok sevmeseler de İngilizlere karşı kızgınlıklarından dolayı Yunanlılara destek vermişlerdir.
- İtalyanlar Londra Konferansı'nda Yunanlılara destek vererek İngilizlere öç almaya çalışmışlardır.
- Türkiye'nin direnişleri, özellikle Antep ve Maraş'taki direnişler sayesinde güçlenmiştir.
- 13:43Milli Mücadele ve Diplomatik Dönüşüm
- Galibiyetler sonucunda Ankara Hükümeti milli mücadeleyi cepheden salonlara taşımaya başlamıştır.
- Osmanlı dönemi diplomatlarını kullanmak yerine, İngilizlere karşı itiraz edebilecek yeni diplomatlar tercih edilmiştir.
- İtalyan politikasını devam ettirmek yerine, İngiliz, Fransız ve İtalyanların Türkiye'ye karşı yekpare davranacağı ortamı kullanarak pazarlıklar yapmaya çalışılmıştır.
- 14:32Lozan Konferansı ve Misak-ı Milli
- Halk Fırkası kurulmuş ve İzmir İktisat Kongresi toplanarak liberal bir iktisat politikası benimsenmiştir.
- Misak-ı Milli sınırlarını temel alacak ve modernleşmeci bir batılı anlayışla devlet yaratmak hedeflenmiştir.
- Misak-ı Milli yüz üzerinden yüz tam gerçekleştirilememiş, Lozan'da Yunanistan'la ahali meselesi en uzun süren konu olmuştur.
- 15:30İngiliz İmparatorluğu ve Diplomatik Zorluklar
- Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngiliz İmparatorluğu en güçlü olduğu dönemiydi ve sınırlarının zirvesindeydi.
- Musul'un kaybedilmesi gibi sorunlar yaşanmış ve İngilizler "Milletler Cemiyeti'ne gitmeyi kabul edin" şeklinde tehditlerde bulunmuştur.
- İngiliz-Fransız okulları meselesi çabuk çözülmüş, ancak Fransızlar ve İngilizler Ankara'ya başkent olma konusunda karşı çıkmışlardır.